22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 22 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Bir fotoğraftan fazlası 31Mart’tan önce “illet, zillet” sözleri havada uçuşuyordu; aynı muhalefet liderlerine 19 Mayıs’ın 100. yılında Samsun çağrısı yaptı Erdoğan. Erdoğan’ın 17 yıllık iktidar serüvenine bakanlar, bu tür hamlelere alışkındır. Ana stratejisi iktidarda kalmak, rejimi ve toplumsal ilişkileri dönüştürmektir. Bu stratejiye uygun olarak taktik manevralar yapma esnekliği ise diğer siyasetçilere göre daha fazla olmuştur daima. 19 Mayıs’taki çağrıyı ve kendi etrafında sunduğu fotoğrafı da bu taktik çerçevesinde okumak gerekir öncelikle. Hangi şartlarda yapmıştır bu çağrıyı? 31 Mart seçimlerinden, yani AKP’nin güç kaybının görünür hale gelmesinden sonra. Parti içi ve partiler arası ittifaklarının da dağılma potansiyeli taşıdığı bir dönemde yani. “Türkiye ittifakı” stratejisi, tam da bu çatlakları daha geniş bir yelpaze temsiline oturtarak aşma arayışıydı. Samsun’da ilk kez somutlandı. Kimileri, “daha önce milli bayramları kutlamaz, izin de vermezlerdi” diyerek avunabilir. Kuşkusuz ki Atatürk sevgisi ve özlemi, bu iktidar döneminde ve bu iktidar sayesinde daha da artmıştır. İktidarsa yükselen bu dalgayı karşıya almak yerine içini kendi siyaset planıyla doldurup (daha doğrusu içini boşaltıp) güne uyarlamayı seçmiştir şimdi. Bir defa Saray, uzun süredir kendisini iktidarda tutma mücadelesini bir tür “ikinci kurtuluş savaşı” gibi sunmaya, bu teze kendi dışından da destekçi bularak bunu genel, milli çıkar gibi göstermeye çalışıyor. 19 Mayıs’ın, yani Milli Mücadele’nin başlangıcının 100. yılı gibi sembolik bir tarihte kendi liderliği etrafında sunduğu fotoğraf, iktidarın bu uğurda bugüne kadar sağladığı en büyük taktik başarıdır. Muhalefet, özellikle CHP liderliği ise 100. yılın asıl tartışılıp gündem yapılacak atılım stratejisini ve siyasetini kendi etrafında belirleyemedi ve “gitmezsek Erdoğan aleyhimizde kullanır” çekingenliğine yine yenik düştü. Kim rakibini kendi minderine çekebiliyorsa, oyun kurucu güç odur. Ayrıca muhalefet kurtuluş savaşının aynı zamanda saraya karşı örgütlenen politik boyutunu tıpkı iktidar gibi yok saymış, daveti kabul ederken bunu tartışma konusu bile yapmamış; “saray etrafında ikinci kurtuluş savaşı” hikâyesine böyle bir sembolik günde can vermiştir. Kuşkusuz Mustafa Kemal de Kurtuluş Savaşımız sırasında taktik hamleler yapmıştır. Cepheyi geniş tutmak için padişah ile hükümet ayrılığına vurgu yapmak; halkın daha büyük değişimlere hazır olmayan kesimleri arasında ayrılık yaratmamak, saray otokrasisinin milli kurtuluşun önünde bir engele dönüştüğünü adım adım vurgulamak bunlar arasındadır. Ancak şartlar bugün farklıdır. Liderlik, strateji belirleme inisiyatifi bugün kimdedir? Tarihi ilerleten kuvvetlerde mi, tarihi gerileten kuvvetlerde mi? Yanıt bellidir. Diğer yandan Erdoğan, bu davet ve fotoğraf sayesinde kendi etrafında çözülen ittifakları, yalnızlaşmayı aşarken; karşıtı güçler arasındaki birliği de aşındırmayı hedeflemiştir. Örneğin CHP ile İYİ Parti ittifakının uzun süre sonra Saray tarafından ilk kez parçalı bir görüntüye kavuşturulduğunu söyleyebiliriz. CHP’nin daveti apar topar, ittifak yaptığı aktörlerle yeterince tartışıp karar birliğine varmaksızın kabul etmesi ve İYİ Parti’nin daveti bir “iktidar şovu” olarak görüp reddetmesi, Erdoğan’ın karşıt ittifakların iç çelişkilerine dair ilk ciddi sınamasına dönüşmüştür. Bunu yaparken de muhalefetin uzun süredir öne çıkardığı “birleştiricilik” vurgusunu kendi lehine etkisizleştirmeyi denediği de söylenebilir. Bir başka boyut: Kritik İstanbul seçimlerinde iki ittifak da Kürt seçmenlerin oylarının belirleyici olacağını ilan etmektedir. Böyle bir ortamda Kürtsüz Türkiye ittifakı fotoğrafına iki adayın da partilerinin katılmasının İstanbul’daki Kürt seçmenlerin bir bölümünde bile “ikisi de aynı” hissiyatıyla sandıktan kaçış yaratması, fotoğrafın iktidar lehine bir diğer kazanımı olabilecektir. Bu da yine planlayıcıların hedefleri arasında görülmelidir. Son olarak fotoğraf, Erdoğan’ın kendi ittifaklarına dönük de bir mesaj niteliğindedir. Özellikle 31 Mart’tan sonra MHP’nin iktidarın kendisine daha da bağımlı hale geldiğini alttan alta vurgulaması karşısında Erdoğan 19 Mayıs fotoğrafıyla MHP’ye de “alternatifsiz değiliz” demiş oldu. Çağırdığında, en ufak bir manevra yaptığında etrafında hâlâ böyle sorgusuz ve sualsizce geniş yelpaze oluştuğunu fark eden Erdoğan, bu taktiğin tutmasını bundan sonra MHP ile ilişkilerde daha fazla dengeleyici bir faktör, hatta koz olarak değerlendirecektir. Özetle, hamlenin 19 Mayıs için kazananı Erdoğan’dır. Akşener, Okçular Vakfı’na aktarılan 16.5 milyon TL’yi gündeme getirdi TÜRKİYE İTTİFAKI ‘Malazgirt’te bile ÇAĞRISINI YİNELEDİ bu kadar ok atılmadı’ Erdoğan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 19 Mayıs’ta Samsun’da düzenlenen törene “devlet töreni değil, iktidar partisinin şovu” olduğu gerekçesiyle katılmadıklarını açıkladı. Akşener, “Törene katılmadık, çünkü o bir devlet töreni değil, iktidar partisinin şovuydu. Zübeyde Hanım’ın Peygamber efendimizin adını verdiği Mustafa Kemal Atatürk’ün adını silmeye çalışanların yaptığı tam bir riya idi. 6 Mayıs’ta YSK darbesi ile millet iradesini yok sayanların, sonra Samsun’a gidenlerin inandırıcılığı yoktu. Orada AK Parti Genel Başkanı olarak boy gösterdi. Orada yapılan şovu da siyasi kurnazlığı da reddediyoruz” diye konuştu. Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan’da Çin’in zulmü altında Müslüman Uygur Türklerinin oruç tutmalarının yasaklandığını ifade etti. Hükümetin bu konuda suskunluğunu bozması gerektiğini kaydeden Akşener, “Dışişleri Bakan Yardımcısı gidip orada utanmadan Çin’in teröristlerle mücadelesini desteklediğini söylüyor” dedi. ‘Millet maraban değil’ İsim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren Akşener, Erdoğan’ın vatandaşı azarladığını belirterek “Sen buranın ağası değilsin. Türk milleti de senin maraban değil. Bunu aklına yaz! Benim milletim senden önce daha toktu. Benim milletimi semirttiğin 5 müteahhitle karıştırma. Türk milleti damadın eli ile uçurumun eşiğinde. Hukuk guguk oldu. Ekonomimiz harikalar diyarında yaşayan damadın elinde” diye konuştu. 850 trilyon aktarıldı Akşener, AKP’li bir belediye başkanının Ekrem İmamoğlu’nun Trabzonlu olduğu için Yunan dediğini belirterek “Karadenizli olan Sayın Erdoğan’dan hâlâ ses yok. Karadeniz 15’inde şehadete koşmuş, iyi ki varsın dediğimiz Eren Bülbül’dür. Karadeniz, Atatürk’ün istiklal mücadelesini taşıyan yerdir. Samsun, Türkiye’nin T’sidir” ifadelerini kallandı. Akşener, AKP iktidarının İBB’den “eş dost” vakfına aktardığı parayı gündeme getirdi: “Çocuğa, eşe, dosta vakıf kurdurtuyorlar. Sonra milletin parasını aktarıyorlar” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bakan çocuklarının kurduğu vakıflara büyük paralar aktarıldığını kaydeden Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Mütevelli Heyeti’nde yer aldığı Okçular Vakfı’nı gündeme getirdi. Akşener, “Yeni moda şu; çocuğa, eşe, dosta vakıf kurdurtuyorlar. Sonra devletin, milletin parasını bu vakıflara aktarıyorlar. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bu vakıflara 850 trilyon (milyon) lira aktarılmış. Kimin vakfı olduğunu biliyorsunuz, Okçular Vakfı’na 16.5 trilyon (milyon) lira yatırılmış. Yahu Malazgirt Meydan Muharebesi’nde bu kadar ok atılmadı. Koca Anadolu fethedildi, bu kadar ok atılmadı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’de İstanbul seçimi için kampanya süreci bugün başlıyor Vekillere seçim görevi CHP’de 23 Haziran İstanbul seçimi için bugün başlayacak kampanya sürecin de bir ay boyunca aktif bir şekilde çalışacak milletvekillerine yönelik görev lendirme yapıldı. CHP Grup Başkanvekilleri En gin Altay, Engin Özkoç ve Öz mahmut lıcalı gür Özel imzasıyla milletvekillerine gönderilen listede milletvekillerine İstanbul’da görevlendi rildikleri alanda ve kampanyada yürüteceği çalışma hakkında bilgi verildi. Buna göre milletvekillerinin bir bölümü nün TBMM çalışmalarına katılmalarına ka rar verilirken, bir bölümünün de İstanbul seçiminde görevlendirildi. İstanbul’da gö revlendirilen bazı milletvekillerine ilçe so rumlusu görevi verilirken, bazı milletvekil lerine ise İstanbul seçim çalışmasına yöne lik genel görevlendirme yapıldı. Bazı mil letvekillerine de uzmanlık gerektiren ko nularda ya da özel seçmen profiline yöne lik çalışmalarda görev verildi. Tüm millet vekillerine gönderilen görevlendirme yazı sında, “İstanbul’da görevlendirilen millet vekillerimiz seçim kampanyasının başlan gıcı olan 22 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla gö rev yerlerinde çalışmaya başlayacak olup bayram süresinde ise kendi seçim bölgele rinde bulunacaktır” denildi. Görevlendirme listesinde 24 milletvekili ne de özel görev verildiği kaydedildi. Genel başkan yardımcılarının yanı sıra İlhan Kesi ci ve Abdüllatif Şener gibi isimlerin bulun duğu özel görev alan vekiller, kampanya bo yunca uzmanlık alanlarına ve seçmen profi line göre çalışmalar yapacak. İlçe sorumlusu oldular Görevlendirmeye göre Ayhan Barut Tuzla’da, Burhanettin Bulut Sultanbeyli’de, Orhan Sümer Gaziosmanpaşa’da, Abdurrahman Tutdere Sultangazi’de, Burcu Köksal Zeytinburnu’nda, Murat Emir Şişli’de, Ali Haydar Hakverdi Beyoğlu’nda, Cavit Arı Sarıyer’de, Ensar Aytekin Beşiktaş’ta, Yaşar Tüzün Arnavutköy’de, Mehmet Göker Çekmeköy’de, Yüksel Özkan Bayrampaşa’da, Okan Gaytancıoğlu Şile’de, Necati Tığlı Beykoz’da, Mehmet Güzelmansur Bakırköy’de, Turan Aydoğan Esenyurt’ta, Mehmet Bekaroğlu Üsküdar’da, Enis Berberoğlu Adalar’da, Emine Gülizar Emecan Bahçelievler’de, Zeynel Emre Büyükçekmece’de, Özgür Karabat Başakşehir’de, Yüksel Mansur Kılıç Eyüpsultan’da, Sibel Özdemir Çatalca’da, Ali Şeker Esenler’de, Ednan Arslan Bağcılar’da, Murat Bakan Ataşehir’de, Tacettin Bayır Silivri’de, Mahir Polat Güngören’de, Bedri Serter Kâğıthane’de, Kamil Okyay Sındır Ümraniye’de, İsmail Atakan Ünver Kartal’da, Hasan Baltacı Fatih’te, Ahmet Önal Kadıköy’de, Ali Mahir Başarır Pendik’te, Mürsel Alban Sancaktepe’de, Ömer Fethi Gürer Maltepe’de, Ulaş Karasu Avcılar’da, Candan Yüceer Beylikdüzü’nde ilçe sorumlusu olarak kampanya boyunca görev yapacak. l ANKARA iğneli fırça zafer temoçin HABERTÜRK’TEN, İMAMOĞLU’na VE YILDIRIM’A ‘Tartışma’ daveti Habertürk TV, 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimi için AKP adayı Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu karşılıklı tartışmaya davet etti. Yıldırım ile İmamoğlu’na yapılan çağrıda Didem Arslan Yılmaz’ın moderatörlüğündeki “Türkiye’nin Nabzı” programı için “Projelerinizi karşılıklı olarak yurttaşlarımıza açıklayın ve birlikte özgürce tartışalım” denildi. Çağrı metninde şu ifadeler yer aldı: “Katılımcı demokrasinin bir gereği ve vatandaşın seçme hakkının etkili kullanımı açısından Habertürk olarak bir çağrımız olacak: İstanbul seçimleri çok önemli. Bu seçimde yarışacak iki adayın gazetecilerin katılımıyla ekranda projelerini karşılıklı tar tışmaları demokrasimize katkı sağlayacaktır. Biz Habertürk olarak her iki adaya buradan çağrı ve davet yapıyoruz. Buyurun, Habertürk ekranlarında tarafsız, objektif ve adil bir platformda, Türkiye’nin Nabzı’nda, projelerinizi karşılıklı olarak yurttaşlarımıza açıklayın ve birlikte özgürce tartışalım. Her iki adaya saygıyla davetimizdir.” l Haber Merkezi Yıldırım’dan, İmamoğlu’nun adıyla Google kampanyası 31Mart seçimlerinde sandıktan birinci çıkan Ekrem İmamoğlu ile seçimi kaybeden Binali Yıldırım arasındaki rekabette teknolojik bir detay ortaya çıktı. Daha önce İmamoğlu’nun “Her şey çok güzel olacak” sloganını kullandığı için eleştirilen Yıldırım’ın, İmamoğlu’nun adını da kullandığı ortaya çıktı. AKP’nin kampanya ekibi, Google Ads reklamlarında “Ekrem İmamoğlu” ismini satın alarak reklam yayın ladı. Reklamda “Ekrem İmamoğlu” kelimesini Google’da arayan yurttaşların karşısına, Yıldırım adına açılan resmi web sitesi ilk sırada reklam başlığı olarak çıkıyor. “İstanbul seçimleri neden yenileniyor” başlıklı reklam, “binaliyildirim.com.tr” adlı internet sitesine gidiyor. Google Ads, aramalarda kullanılan kelimelerin satın alınarak yapıldığı bir reklam türü olarak kullanılıyor. l İç Politika ‘Seçim biter Türkiye kalır’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye İttifakı sözlerini bir adım öteye taşıyarak Meclis’teki tüm siyasi partilere çağrıda bulundu. Erdoğan, “Gelin büyük ve güçlü Türkiye’yi birlikte inşa edelim. Biz buna hazırız. Meclisimizin tüm milletvekilleriyle ve siyasi partileriyle buna hazır olduğuna inanıyorum” dedi. Erdoğan, “Seçimler yapılır, kanunlar görüşülür, kararlar alınır, söylemler ifade edilir. Sonuçta hepsi gelip geçer geriye sadece Türkiye kalır. Hepimiz 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız” diye konuştu. Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un davetiyle Meclis’te tüm dönem milletvekilleriyle iftar programında bir araya geldi. Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: Demokrasi eksikliği: Coğrafyamızda milli birliğini, bütünlüğünü kaybeden ülkelere baktığımızda en büyük eksikliğinin demokrasi eksikliği, milli iradenin tecellisindeki kopukluklar olduğunu görürüz. Bin yıllık vatanımız olan bu toprakları elimizden almak için her şeyi yaptılar, hâlâ yapıyorlar. Terör örgütlerinden ekonomik tetikçilere kadar ellerindeki tüm imkânları kullandılar. Yek vücut hareket ettik, bu oyunları bozduk. Siyasi rekabet, zenginliğimiz olmalı: Ülkemizdeki siyaset kültürü, zaman zaman çok sert tartışmaları, çekişmeleri ve rekabeti beraberinde getirebiliyor. Siyaseti ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyorsak bu durum elbette demokrasinin cilvesi olarak kabul edilir. Demokrasinin ve hukukun kuralları içinde yürüttüğümüz siyasi rekabet bu birlikteliğin engeli değil, zenginliği olmalıdır. Aynı geminin yolcusuyuz: Seçimler yapılır, kanunlar görüşülür, kararlar alınır, söylemler ifade edilir. Sonuçta hepsi gelip geçer geriye sadece Türkiye kalır. Hepimiz 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız. Tuzakları aşabilirsek, 2023 yılında bambaşka bir Türkiye’de yaşıyor olacağız. En önemli görevlerden biri Meclisimize ve siyasi partilerimize düşüyor. Gelin ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanan bu büyük oyunu birlikte bozalım. l ANKARA/Cumhuriyet liderlere fotoğraf eleştirisi Sezai Temelli ‘Bir kez daha yeneceğiz’ HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Samsun’da siyasi parti liderlerinin 19 Mayıs fotoğrafını eleştirerek, kutlama bahanesiyle Cumhur İttifakı’na iman tazelemeye gittiklerini söyledi. Temelli, “Demokrasi ittifakını var ederek 23 Haziran’da yenilmeye doymayan iktidarı İstanbul’da bir kez daha yeneceklerini” söyledi. Partisinin grup toplantısında değerlendirmelerde bulunan Temelli, 20 Mayıs 2016 tarihinde tarihin belki de en karanlık, utanç verici kararını alarak dokunulmazlıkların kaldırıldığını belirterek, 3 yıl önce rehin alınanların içeride ve dışarıda direnişin sürdüğünü, hep birlikte direnmeye devam ettiklerini ifade etti. Samsun’daki 19 Mayıs kutlamalarında siyasi parti liderlerinin birlikte fotoğraf çektirmelerini eleştiren Temelli, “Tespih taneleri gibi dizilmişler, bir de fotoğraf çekilmişler. Sanırsınız ki emeklilik fotoğrafı. Evet emekliliğiniz yaklaştı. Çok yakında hepinizi siyasetten emekli edeceğiz. Türkiye ittifakıymış. Cumhur İttifakı’na yeni ambalaj peşindeler. Dizilmişler fotoğraf çekiliyorlar. Hiç kimse yok. Kürtler, kadınlar, emekçiler, gençler yok. Aslında orada Türkiye’ye vermek istedikleri imaj tekçiliktir” diye konuştu. Kayıp yakınları, Soma, Cumartasi Anneleri ve Barış Anneleri’nin eylemlerinden fotoğraflar gösteren Temelli, “Gidip orada o fotoğrafı çektireceğinize bu fotoğraflara bakıp bunların müsebbibi olarak utanç duymalısınız. Bu ülkeyi getirdiğiniz yer budur” dedi. YSK’nin İstanbul seçiminin iptaline ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Temelli, “200 sayfaya yapmış olduğunuz haksızlıkları sığdıramazsınız. Biz bu haksızlıkların, bu şaibelerin hepsini tarihe not düştük. Bu utanç ile yaşayacaksınız” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle