25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 20 MAYIS 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER HABER Ayrıntılar Dost acı söyler Erdoğan TÜSİAD’çılara kükredi: “On beş yıl öncesini de biliyoruz, şimdiyi de! Bana geliyorsunuz, konuşuyoruz, sonra böyle açıklama yapıyorsunuz” dedi. Kabaca bu. Benim anladığım, “Hak, hukuk, adalet konusunda en son konuşacak olan siz para babalarısınız” demeye getirdi. Bir de, “Gerekirse açıklarım” cümlesi var. Nedir açıklanacak olan? Devletin başıyla para babaları arasında gizli kapaklı konuşulanlar nelerdir? Toplumdan neden saklanır? Aldı beni merak... Liberal demokrasi kapitalizmin, yani patronların oyuncağıdır. Geçici olarak topluma yutturulan “refah devleti” uygulaması, yoksulun sömürüye başkaldırmaması için uydurulmuştur. Bugün ortaya çıkan itiş kakış, itirazlar, düzene yönelik değildir. Eski Cumhuriyet sermayesi, siyasal İslamcıların yarattığı yeni yapıda, kendilerine imtiyaz sağlayan olanakları yitirdiği için isyan ediyor. Yola çıkarken, belli ki anlaşma böyle değildi.  Linç kültürü “Her şey güzel olacak” tümcesi retorik olarak güzel, lakin kapitalizmle hesaplaşmadan bu mümkün mü? Dar gelirlilerin dinci/milliyetçi olması kapitalizme uygun! Eline bayrak, kutsal kitap tutuşturulan yoksul, emekçi ahali sanal düşmanla dövüşürken, patron katında kârlar artıyor(du). Ramazan günlerinde aynı Tanrı’ya avuç açmadığını öğrenince milyonlarca emekçi, işte o zaman her şey güzel olacak. Kapitalizmin Tanrısı emekçiyi işitmez! Erdoğan, “Dolarlarınız, Avrolarınız sizi kurtarmaz, bu halk sizi kurtarırsa kurtarır!” diye de ekledi! Açıktan tehdit bu! Halkın bir kısmı bugünlerde linç edilen gazeteciye, parti liderine alkış tutuyor. Söz konusu para babaları olunca, daha da keyif alacaktır. Bunu gören patronlar tedirgin. RTE bir sabah kalkıp, mesela ibretlik olarak, öne çıkan patronların mallarına uydurma gerekçe ile el koysa, kim ne diyecek? Dahası, “Bankada yüz bin liradan fazla mevduatlara geçici süre el koyuyorum, küresel saldırı altındayız, savaş halindeyiz!” dese, hangi mahkemeye gideceksiniz? Güvenoylaması Kapitalizm hukuk ister, biz de bu kadarına razı hale geldik, acıdır! Şimdi iktidarın palazlandırdığı yeni patronlar, sırıtarak poz veriyor. Sanıyorlar ki bu hep devam edecek. Ne Özal ne Demirel zenginleri kalmadı. Erdoğan’ınkiler niye kalsın? Hepiniz aynı gemidesiniz, birlikte batarsınız, er ya da geç! Önümüzdeki kriz büyük, herkesi vuracak. TÜSİAD’ın “Dolar 11 TL olur” tahmini şaşırtıcı değil. Küresel şirketler yıl sonu dolar tahminini 9.5 lira yaptı çoktan. Önemli ilaç firmaları 8 TL olsa dahi ülkeden çekilecek. Yalın gösterge şu: Aş, iş, ilaç bulamayacak insanlar. Kaldı ki bölgede çalan savaş tamtamları da cabası! 23 Haziran, İstanbul seçimi önemli. Öteden beri yazdım, “Bu seçim uydurma başkanlık sistemi için güvenoylamasıdır” diye. “Aynı hakem ve kurallarla farklı sonuç alınır mı” sorusu ortada duruyor, ayrı. Asıl mesele çıkacak hangi sonuca, kimin rıza göstereceği. Örneğin sandıktan İmamoğlu çıkarsa RTE “eyvallah” der mi? Ya da tersi, Yıldırım sandıktan çıkarsa, yirmi beş yıl sonra kazandığı seçim elinden alınan muhalefet, sonucu adil sayar, boyun eğer mi? TÜSİAD’ın içeriği haklı, ağızlarına yakışmayan uyarıları önemliydi. Erdoğan hükümetini koşulsuz destekleyenlerin bugün oyunbozanlık yapmasına ikna olan varsa, diyeceğim yok. Kinci olmayalım da, unutkanlık da iyi değil! Geç kaldılar... Nasıl bir Cumhuriyet? Cumhuriyet yüzüncü yıla girerken, “ölüm kalım” sorunuyla karşı karşıya. Dünyanın ağır sorunları karşısında bencil, çıkarcı kadroların elinde güç kaybediyor. İçinde bulunduğumuz kriz ortamı, yeniden varlık tartışması doğuracak, bunu olanak saymak gerek. Bilime, hukuka, mutlak eşitliğe dayanan bir Cumhuriyet kurmayı konuşmak zorundayız. Günlük başarılar umut verir, soluk aldırır ama tarihsel hesaplaşma görülürken hamasetle yol almak mümkün değildir. Cumhuriyet akıl üzerine kuruludur, akıldan uzak düşüp de ayakta kalmak mümkün değildir. Büyükçekmece’de muhtarları arayarak polis olduğunu söyleyen kişiler ‘Kim nereli’ diye soruyor Bu kez fişleme kaygısıAyrıntılar Ayrıntılar İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde birçok mahalle muhtarının kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından arana rak kendilerine demog rafik yapıya ilişkin soru lar sorulduğu belirtildi. Muhtarlar, telefonla ara hazal ocak yan kişilerin kendilerine mahallede hangi memle ketten insanlar yaşadığını ve kanaat önderlerinin kim olduğuna dair so rular sorduğunu söyledi. AKP’nin 31 Mart’ta yapılan seçimi CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun ka zanmasının ardından seçimi iptal et mek için başta “seçmen kaydırıldı ğı” iddiası olmak üzere hedef hali ne getirdiği Büyükçekmece ilçesin de şimdi de muhtarlar kıskaca alın Daha önce AKP’nin girişimleriyle polisin ev ev “seçmen avı”na çıktığı ilçede, bu kez de muhtarları tedirgin eden bir gelişme yaşandı. Polis olduğunu söyleyen kişiler muhtarları telefonla arayarak, bölgedeki kanaat önderlerini ve demografik yapıyı sordu dı. AKP’nin Büyükçekmece ile ilgili iddaları Yüksek Seçim Kurulu (YSK) incelemesi sonrası çökmüştü. Tedirgin eden sorular Seçimin ardından polisin ev ev dolaşarak “sahte seçmen” aradığı Büyükçekmece’de şimdi başka bir tedirginlik yaşanıyor. Kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin bazı mahalle muhtarlarını arayarak “Sizin mahallenizde ağırlıklı olarak hangi memleketten insanlar yaşıyor, sizin mahallenizde herkesin kanaat önderi olarak kabul ettiği, sözü dinlenen kimler var, bunları öğrenebilir miyiz” şeklinde sorular sorduğu öğrenildi. Gazetemize konuşan mahalle muhtarları, kendilerini arayan kişilerin soruları karşısında şaşkınlık yaşadıklarını belirterek tepki gösterdi. Bir mahalle muhtarı “Bize bu soruları neden sordukları na dair bir açıklama yapmıyorlar. Bir çalışma için diyorlar, ama tabii ki kendisinin emniyetten olup olmadığı da belli değil. Telefonda ‘polis memuru bilmem kim’ diyor. Tabii ki biz de hiçbir bilgi vermiyoruz kendisine. Sadece telefonla arıyorlar. Bu sadece bana da değil, diğer muhtar arkadaşlarıma da yapıldı” diye konuştu. Yine aranan bir başka mahalle muhtarı ise “Bize ‘hangi memleketten daha çok insan mahallenizde yaşıyor ve sizin dışınız da kanaat önderi olabilecek bir isim verebilir misiniz’ diye soruyorlar. Başka bir şey sormadılar. Önceki gün sabah aradılar. Açıkçası bu olay bende seçime yönelik siyasi bir çalışma yapıldığı izlenimi uyandırıyor” dedi. l İSTANBUL DSP’de Hikmet Sami Türk’ten sonra Necmiye Çölaşan da Aksakal’a tepki göstererek istifa etti DSP’de istifa depremi sürüyor ‘Atatürk Cumhuriyeti’nin projesiyim’ ‘Sevgi, saygı, barış huzur kazanacak’ Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki akşam İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın Küçükçekmece Belediyesi Nikah Sarayı’nda düzenlediği iftar programına katıldı. İmamoğlu, yaklaşık 800 kişinin katıldığı iftarda alkışlarla karşılandı. Programda ilk konuşmayı yapan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, “Her şey çok güzel olacak. Her şey çok iyi olacak. Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek sözü Ekrem İmamoğlu’na bıraktı.19 Mayıs’a ilişkin konuşan İmamoğlu, “19 Mayıs’ın 100’üncü yılı, bizlerle beraber çok güzel kutlamalara ve anmalara vesile olacaktı. Nasip olmadı. İnşallah 101’nci yılını hep birlikte kutlayacağız. Ama 100’üncü yılını İstanbul’da anmak, kutlamak ve bu süreci, bütün Türkiye’yle paylaşmak, bunun merkezi olmak çok önemli bir duygu” dedi. 31 Mart sürecindeki katkılarından dolayı ittifak ortağı İYİ Parti’ye teşekkür eden İmamoğlu, “Ne yazık ki, mücadelenin sonunda, bir avuç insan demokrasimize darbe vurarak, bu süreci elimizden almaya çalışmıştır. Ama o bir avuç insanın vurmak istediği darbenin cevabını, 23 Haziran’da hep birlikte vereceğiz. Sevgi, saygı, bu şehirde barış, mutluluk, huzur kazanacak. Her şey çok güzel olacak” diye konuştu. ‘Hafızalarını tazelesinler’ Bu arada İmamoğlu gittiği Samsun Atakum’da gazetecilerin Erdoğan’ın, ”Veri inceleme FETÖ taktiğidir” sözleriyle ilgili görüşleri soruldu. İmamoğlu, “Hem üzülüyorum hem de gülüyorum. İstanbullu ilk defa milli bayramda otobüse bedava biniyor. İlk mecliste karar çıkarma yetkisi yok. Tabii unutmuş olabilir, hatırlatayım kendilerine. Zaten talimatları yazan benim. Suyu ucuzlatmak... İnsanların bütçesine katkı sunmanın keyfini yaşıyorum. Ben, Samanyolu TV’ye çıkıp bağış toplamadım, açılış yapmadım. Hafızalarını tazelesinler. Buna da nokta!” dedi. İmamoğlu’nun aday olduğu dönemde milli ve dini bayramlarda toplu ulaşım ücretsiz olacak vaadinin İBB Meclisi’nde kabul edilmesinin ardından dün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda toplu taşıma araçları ücretsiz oldu. l İç Politika Ekrem İmamoğlu akşam ise Okan Bayülgen’in televizyon programına konuk oldu. Burada Bayülgen’in sorularını yanıtlayan İmamoğlu, “Siz proje misiniz” yönündeki soruya “Evet ben bir projeyim. Trabzon’un 40 haneli bir köyünde 60 metrekare bir evde 3 yeni evli çiftin oturduğu, kuzenlerin olduğu bir evde doğmuş bir çocuğum. Köy hayatında yetiştim. Okuma yazma bilmeden esnaflığı öğrenmiş biriyim. Çocukluğumda bile mal satıp para kazanmayı öğrenmiş bir çocuğum. Babam inşaat yapardı ama beni patron yetiştirmedi, beni orada amele yaptı. Bu olağanüstü bir durumdu. Bu proje Atatürk Cumhuriyeti’nin bir projesi. Beni İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı yapan bir proje” dedi. İmamoğlu, programın sonunda yine kolları sıvayarak horon oynadı. Çarşamba sahaya iniyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, çarşamba günü düzenleyeceği toplantı ile seçim kampanyasını başlatacak. İmamoğlu’nun projelerinin anlatılacağı toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra partinin il belediye başkanlarının ve İYİ Parti yetkililerinin de bulunacağı belirtildi. “Her şey çok güzel olacak” sloganının kullanılacağı kampanya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun öncülüğünde yürütülecek. Torun yaptığı açıklamada, çarşamba günü kampanya döneminin detaylarının da kamuoyuna açıklanacağını söyledi. l İç Politika ALİ AÇAR DSP’de Parti Meclisi (PM) üyesi eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün ardından Genel Başkan Önder Aksakal’ın açıklamalarına tepki gösteren PM üyesi Necmiye Çölaşan, zehir zemberek yaptığı açıklama ile partisinden istifa etti. DSP’de Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayı Ekrem İmamoğlu’na açıkça destek verilmemesi krizi giderek büyüyor. Önder Aksakal’ın Yeni Şafak gazetesine yaptığı “Bazı arkadaşlar parti meclisimize Ekrem İmamoğlu’nun desteklenmesi konusunda teklif getirdi. Teklifi tartıştık. Uzun uzun tartıştık. Sonra oylamaya geçtik. Hatta iki kez oyladık. Ekrem İmamoğlu reddedildi” açıklamasına tepki gösteren Necmiye Çölaşan, “12 Mayıs 2019 günü yapılan parti meclisi toplantısında, gündemin 2. maddesinde yer alan seçimlere katılıp katılmama konusunu İstanbul İl Örgütü’ne soracağınızı açıkladınız. Tüzüğümüze göre kurultaydan sonra en yetkili organın PM olduğunu ve bu kararın burada alınacağını size bir kez daha anımsattım. Daha önce de DSP’den ayrılan kişilerin PM’ce üyelikleri kabul edilmeden belediye başkanı adayımız olarak tanıtılmasının PM’yi yok saymak olduğunu söylemiştim. 16 Mayıs günü Yeni Şafak gazetesine verdiğiniz demeçte Ekrem İmamoğlu’na destek açıklamasının PM’de tarafından 12’ye karşı 33 oyla reddedilme gerekçesi olarak söylediğiniz sözlerin hiçbiri o gün PM toplantısında söylenmedi. Aklınızdan geçenleri PM konuşulmuş gibi açıklama yapmanız kabul edilemez” dedi. ‘Yandaşlar gibi...’ Yeni Şafak’a yapılan açıklamanın iktidar ve yandaşlarının “İstanbul’u Yunan kazandı” söyleminden hiçbir farkı olmadığını kaydeden Çölaşan, “Her gün biraz daha DSP’nin kuruluş felsefesinden, demokrasiden ve demokratik sol ilkelerden uzaklaşıyorsunuz. İstanbul seçimlerinde halkın oylarıyla seçilmiş Ekrem İmamoğlu’nun desteklenmesi gerektiğini, bunun hak, hukuk, demokrasi mücadelesi olduğunu bir kez daha belirterek DSP PM üyeliğimden ve 25 yıldır üyesi olduğum DSP üyeliğimden istifa ediyorum” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL AKP’nin adayı Binali Yıldırım’dan İstanbul seçimlerine ilişkin akılları zorlayan yeni iddia: Tiplerine bakarak bir pusulayı vermediler! Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ardından adaylar çalışmalarını sürdürürken AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayı Binali Yıldırım, AKP’li olduğu tahmin edilen seçmenlere büyükşehir belediye başkanlığı pusulasının verilmediğini ileri sürdü. Seçilmiş CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Yıldırım’ın iddiasına ilişkin “Üç kez dinledim, anlamadım. Üzüldüm yani... Nokta!” karşılığını verdi. Avcılar’da yurttaşlarla bir araya gelen Binali Yıldırım, 31 Mart seçimlerinde seçmenlerin tipine göre eksik pusula verilerek usulsüzlüklerin yapıldığını ileri sürdü. Sosyal medya hesabından iddialarını içeren bir videoyu da paylaşan Yıldırım, “Seçim günü yapılan en büyük şey hile veya yolsuzluk. Üç pusuladan ikisini veriyor, birini vermiyor. Hepsini değil. Bakıyor seçmene, AKP’nin adayına verecek gibi anladığı seçmene büyükşehir pusulasını vermiyor” dedi. İmamoğlu: Üzüldüm... Yıldırım’ın iddialarına yanıt veren seçilmiş İBB Başkanı İmamoğlu ise şunları söyledi: “Bir defa dinledim, anlamadım. Belki anlamadım dedim, bir defa daha dinledim... Samimiyetle söylüyorum sonra sabah bir daha dinledim. Tam üç kez dinledim. Pozitif bilimle uğraşan, mühendislik yapan birinin ben ne söylediğini anlamadım. Bir de hani daha önce soyadına göre seçmen görüşünü ortaya koyan. Şimdi daha da şaşırıyorum. Yüzünden, duruşundan, yürüyüşünden AK Partili’ymiş bu teze göre. Üzüldüm yani... Nokta!” l İç Politika AKP İBB başkan adayı Binali Yıldırım önceki gün iftarda Avcılar ilçesinde Kurtuluş ve Nafiye Çakır çiftinin evine misafir oldu. İftara ilişkin sosyal medyadan paylaşılan fotoğraf ise Twitter kullanıcılarının tepkisine neden oldu. Fotoğrafta evdeki yemek masası ve sandalyelerin varlığına vurgu yapılan tepkilerde, “Masa ve sandalyeler varken neden yer sofrasında yemek yeniyor” sorusu sıkça soruldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle