22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 20 MAYIS 2019 PAZARTESİ gorus@cumhuriyet.com.tr TASARIM: FUNDA YAŞAR ER olaylar ve görüşler Umudu büyütmek Mehmet Şakir ÖRS 31Mart yerel seçimleri ve ardından 6 Mayıs’ta Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi kararı verilmesi, siyasal tarihimiz açısından önemli dönüm noktaları olmaya aday görünüyor. Gelecekte, bugünleri değerlendirip yazacak olan siyasal tarihçiler, içinde bulunulan dönemin önemini ve siyasal kırılmalarını çok daha iyi ortaya koyacaklardır. Ancak bugünden altı özenle çizilmesi gereken konu, ulusal kurtuluşun 100’üncü yılını andığımız, kutladığımız bugünlerde, tarihi günler yaşıyoruz. 17 yıldır tek başına iktidarda bulunan siyasal anlayış ve kadrolar artık Türkiye’yi yönetemiyor. 31 Mart yerel seçiminde ortaya çıkan ve ülkenin bütün önemli büyük kentlerinin yönetimini muhalefete veren sonuçlar, bir bakıma bunun ilanıdır. 6 Mayıs’ta YSK eliyle yapılan ‘sandık darbesi’ ise bu gerçeğin tescillenmesinin biraz daha geciktirilmesi, ötelenmesi anlamına geliyor. Ama inanıyoruz ki, 23 Haziran İstanbul seçiminde, İstanbul halkı bir kez daha Ekrem İmamoğlu’nu seçerek, bu gerçeği Türkiye’nin siyasal ve toplumsal tarihine silinmezcesine kazıyacaktır. Umut, özgürlük ve cesaret Öncelikle belirtelim, İstanbul seçiminin yenilenmesi kararı, hukuksal yönlerinden çok siyasal yanlarıyla öne çıkan bir karardır. Dolayısıyla bu meseleyi hukuksal zeminde tartışmak ve anlamaya çalışmak boşunadır, anlamsızdır. 6 Mayıs kararı, siyasal açıdan tartışılmalı ve siyasal alanda göğüslenmelidir. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 6 Mayıs gecesi, YSK kararının sıcaklığı yaşanırken yaptığı konuşmayı çok önemsiyoruz. Önümüzdeki demokrasi mücadelesinin ana öğeleri, bu konuşmayla ete kemiğe bürünüyor. Toplumun ekonomik ve politik bakımdan aktif olması gereken kesimlerine yapılan çağrı, umut olup dalga dalga yayılıyor. Sanatçılar, iş insanları, çalışanlar, çalışamayanlar, toplumun bütün önemli kesimleri ve onların toplumsal örgütleri, sözcüleri, seslerini yükseltiyorlar. Doğrusu, ülkemiz ve halkımız için bu çok önemli bir gelişmedir. Yaşanan süreç, başta ‘kavgamızın şehri’ İstanbul’da olmak üzere, ülke ölçeğinde, umudun büyümesi, özgürlüğün ve cesaretin yükselmesi anlamına geliyor. Demokrasi için en geniş birliktelik Öncelikle vurgulayalım, alınan iptal kararı kendi içinde birçok çelişkiyi barındırıyor. Büyük ölçüde hukuken, ahlaken ve vicdanen sorgulamayı gerektiriyor. Hukuki içtihat haline gelmiş daha önceki kararlarla da çelişiyor. Bütün bu yönleriyle milli iradeyi, seçmen tercihini ve sandık demokrasisini yaralıyor. İşte bu nedenlerle de konunun siyasal yönü öne çıkıyor. Artık İstanbul seçimi, sıradan bir yerel seçim, bir belediye başkanlığı seçimi olmaktan çıkmıştır. İşi bu noktaya iktidar blokunun tutumu taşımıştır. Ama bizce bu kendileri açısından da yanlış olmuştur. İşin boyutu değişmiş, sorun kendileri için daha riskli ve daha önemli sonuçlara yol açabilecek bir konuma gelmiştir. Bugün için iptal kararına sevinenler, yarın bu karardan pişmanlık duyabilirler. Ama bu arada olan ülkenin ekonomisine, siyasal ve toplumsal yaşamına olmaktadır. Bu işin faturası maalesef tüm halka ve ülkenin geleceğine çıkmaktadır. Ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik İstanbul seçiminde yaşanan mağduriyet, ülkemizde yeni ve umutlu bir dönemin başlangıcına dönüştürülebilir ve dönüştürülmelidir. Ülkemizin ve halkımızın aydınlık geleceğine uzanacak yol, demokrasi için gerçekleştirilecek böylesi bir dönüşümden, birliktelikten ve seferberlikten geçiyor koşullarda, faturanın daha da ağırlaşmaması için, siyasal alanda en geniş demokrasi birlikteliğinin örülmesi gerekiyor. Dolayısıyla birlik meselesi, siyasi partilerin ya da klasik seçim ittifaklarının da ötesine götürülmeli, demokrasiden yana olan herkesi, her seçmeni kapsamalıdır. Demokrasi için tam anlamıyla toplumsal bir seferberliğe ihtiyaç vardır. Artık İstanbul seçimi, yalnızca İstanbulluların sorunu olmaktan çıkmış, tüm Türkiye’nin demokrasi sorunu haline gelmiştir. Vicdan seferberliği YSK’nin kararı, yurttaşın, seçmenin; sandığa, sandık sonuçlarına, ilgili kurum ve kuruluşlara olan güvenini zedelemiştir. Seçimi kazanmış Ekrem İmamoğlu’nun kişiliğinde büyük bir haksızlık ve mağduriyet oluşturmuştur. Bu mağduriyet o kadar büyüktür ki, iptal kararı iktidar partisine yakın birçok çevrenin ve seçmenin de içine sinmemiştir. Kamunun vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu aşamadan sonra, Ekrem İmamoğlu, yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) değil, demokrasiden yana herkesin ortak adayı haline gelmiştir. Şimdi yapılması gereken, 23 Haziran’da bu büyük haksızlığın, mağduriyetin giderilmesi ülkemizde millet iradesine yapılan müdahalenin boşa çıkarılmasıdır. Bunun için de seçmenin, halkın vicdanı ayağa kaldırılmalı ve seferber edilmelidir. 23 Haziran seçimine kadar tüm Türkiye’nin gözü kulağı İstanbul’da olacaktır. Ülkenin dört bir yanından yurttaşlar, İstanbul’da oy kullanacak seçmen, akrabasına, yakınına, dostuna ulaşmalı ve oyunu ‘demokrasi’ doğrultusunda kullanmasını istemelidir. Algı oyunlarına gelmemek Aslında iktidar çevreleri de, Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı mağduriyetin ve haksızlığın halkta, seçmende karşılık bulduğunu görüyor. Bu nedenle de ‘mağduriyet’ olgusunu tersine çevirmeye, kendileri için bir ‘algı’ya dönüştürmeye çalışıyorlar. Zorlama ‘seçim çalındı’ suçlamalarını yaygınlaştırma gayretleri işte bu nedenledir. Oysa gerçekler balçıkla sıvanamaz. İktidar çevresinin temel taktiği, İmamoğlu’nu polemik ve savunma çizgisine yönelterek kendi sahalarına çekmektir. Böylece, İmamoğlu’nun 31 Mart öncesinde izlediği, kendine has özgün propaganda çizgisinin ve barış, uzlaşı, herkesi kucaklama dilinin kaybolmasını ya da etkisinin azalmasını amaçlıyorlar. İktidarın bir başka algı oyunu, İstanbul’da yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımızı hedefliyor. Yeni söylemlerle onların kafası karıştırılarak, tercihlerini değiştirmeleri ya da en azından sandığa gitmemeleri isteniyor. Böylece, demokrasi için oluşan geniş muhalefet birlikteliğinde gedikler açılması amaçlanıyor. Bütün bu oyunlar için her türlü yöntem denenecek ve algı oluşturulacaktır. Bu oyunlara gelmemek ve işi çok daha sıkı tutmak gerekiyor. 23 Haziran süreci, ana muhalefet CHP ve diğer muhalefet bileşenleri için önemli bir yeni sınav olacaktır. İstanbul seçiminde yaşanan mağduriyet, ülkemizde yeni ve umutlu bir dönemin başlangıcına dönüştürülebilir ve dönüştürülmelidir. Ülkemizin ve halkımızın aydınlık geleceğine uzanacak yol, demokrasi için gerçekleştirilecek böylesi bir dönüşümden, birliktelikten ve seferberlikten geçiyor. Kısacası, umudu büyütmek ve hayatın her alanında örgütlemek gerekiyor. Korkunun ecele yararı yoktur, gidecekler... Bağımsızlık100MüMcialdliele yaşında Pazar 19 MAYIS 2019 1MÖ9azyeıls yoluEki Milli 100Mücadele yaşında Pazar 19 MAYIS 2019 Özgürlük YunAudtsaeNtmüaredkc’iü’iyn>>e3’te MusbtailfianömKzaeeenlmylkeaaântltıl’yieibnoriir >> MİYASE İLKNUR 1213’te MillyiaMzaüröc>>vnAatAedcoLüeBşEHlaReAoMio’rlğyalLUeen23r’te Ataİtmürakmboeğnlium: ışığım >> HAzAL oCAK 67’de Muksi>tm>oaASMfAnagN SaöELKİMdnKeoodCmAlHeuANrao’dğylLU’ia1i0?’da Kurtulu1ş9a1ra9y’daan>>dDuoüğlAuNnEsRyglüaaN 16:r’da ateşi Sonsuza19 Mayıs Özel Eki 100müMcaildliele yaşında Pazar 19 MAYIS 2019 k1ae9znizmetslaaeynnıCsma1er9:n1in9adıdır >>11’de NERMİN ABADAN UNAT: pEGanöyöKdhnaaebnmilhliimootr>a>1t0’mada kışlıGil: Gençler dar görüşlere kapılmasın >> ECE PİROĞLU 13’te 1C9anmanaydısağcdidedviiyreenttir >> 11’de AtateüsrekrdiyAeAiLvzYTrAS>i>ENmGLAMÖÇZlEeEAYKrLDMiEİMnKİEREiN12GnL’ydi::emayesienehkmçmiliendertoapoğdedKasuurerntmateastiünrk>>19’d>a>18’de Demokrasiden hiçbir zaman ayrılmaz >>GAMZE AKDEMİR 10’da RUSYA BüYüKELÇİSİ YERHOV: Birbirimize dostluk elimizi uzattık >> hüsEYİn hAYAtsEvER 3’te BİLSAY KURUÇ: 21. yüzyıla giremedik >> MAhMUt ARsLAn 11’de 19 dek...EÖMkziaeylıs AhtaatyüGarlykelea’nürzçidlvneıeir 3 >> 4 Figen 56 ATALAY 7 8’de 2g0e1n9ç’ldika YARDIMC>>ISCIHYPungueSneeLMBRAeŞ13K’Aten vaAzgtaetçümrke’yteizn >>ŞKeARDDIiKLöDYARBAeLoeDDiAYBeABŞAI Ş1K2A’dneI Kurbtuaylurşa’mtaan >> ARiF KIzILYALIn 15’te 100 yıllık büyük atılım >> İDİL BİREt 21’de BankdaıhrmraamVaanpyuorluc’>u>n9 lu1a1 venr15ı’te KurtuluşHunavilzka’add>a> CıEmMaİL CtlİğıaElRİdrM 4ıı’te 19 Mayıs nasıl bayram oldu?>>HALİLÖzCAN14’te Atatürk’ün askeri dehası >> AhMEt YAvUZ 4’te Madalyonun hangi yüzü? >> EREn AYsAn 15’te Doğru kararların adamı: Behiç ErkinkKbgoBAuulaaretuşfzakokiltusMâtüiotyBr>.ik>oğbaK’ErnüşiemMakunmfİanR,“TnadKÇKeılaoI”avvönnçşfIRmiekakHCakl’eıIeoyKnlrilnam6dKd’1idıo5nşea/gçti7ı’mruY/.n1öz9an2lea6dtiımğı 19 Mayıs ruhu... Dün, emperyalist işgale karşı 1919’da kurtuluşa, bağımsızlığa atılan ilk adımın 100. yıldönümünü büyük bir gururla kutladık. Atatürk’ün “doğum günüm” dediği 19 Mayıs 1919’un 100. yılında Türkiye’nin kalbi özgürlük ateşinin yakıldığı Samsun’da attı. Halk başkent Ankara’dan Anıtbakir’e aktı. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere yurtta binler yürüyüşlere, etkinliklere katılarak sonsuza dek “bağımsız, demokratik, laik Cumhuriyet” mesajı verdi. Fotoğraflar gösteriyor ki 100. yıl gururuyla birleşen “hiç sönmeyecek 19 Mayıs ruhu meşalesi” gençlerin elindeydi... Okurlarımıza içten teşekkürler... 7 Mayıs 2019’da 95. yılını kutlayan gazetemiz Cumhuriyet dün okurunun karşısına “19 Mayıs’ın 100. yılında tarihi bir sayıyla” çıktı. 100. yıl için 100 sayfalık özel gazete hazırladık. Arkadaşlarım bir aylık özverili çalışmayla “evlerde, kütüphanelerde saklanası bir eser” ortaya koydu. Kâğıtbaskı maliyetlerine karşın baskı adetimizi artırdık. Yine de gazetemiz dün sabah birkaç saat içinde tükendi. Okurlarımızın gösterdiği bu büyük ilgiye teşekkür ediyoruz. Bir kez daha anladık ki Cumhuriyet’in gerçek sahibi onu her daim ayakta tutan okurlarıdır... Cumhuriyet’in dünkü tarihi sayısına ulaşamayan okurlarımız gazetemizin santralını kitledi. Bayilerde gazete bulamayan yüzlerce okurumuz sosyal medyadan “bu sayıyı yeniden basın, bizim de evimizde olsun” mesajını iletti. Okurlarımızın bu çağrısına en kısa sürede çözüm bulmaya, yanıt vermeye çalışacağız. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili duyuruyu da gazetemizden ve internet sitemizden yapacağız. Adını bağımsızlığa atılan ilk adımın sahibi Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet özel haberciliğiyle, araştırma dosyalarıyla, yazı dizileriyle her gün gündemi belirlemeye devam edecek... İstanbul seçimi Cumhuriyet’ten izlenir 23Haziran’da İstanbul bir kez daha seçime gidiyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun tarihe “demokrasi ayıbı” olarak geçecek kararıyla yenilenen İstanbul seçimlerinde 10 milyonu aşkın seçmen bir kez daha sandığa gidecek. Cumhuriyet bir ay boyunca iki sayfasını İstanbul seçimlerine ayırıyor. Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 16 milyon İstanbulluya mesajlarını, seçim çalışmalarını tüm ayrıntılarıyla okurlarımıza yansıtmaya çalışacağız. İmamoğlu’nun rakibi Cumhur İttifakı’nın adayı Binalı Yıldırım’ın seçim çalışmaları da sayfalarımızda yer bulacak. Diğer siyasi partilerin seçimdeki yol haritasını, söylemlerini yakından takip edeceğiz, seçimin nabzını tutacağız. Kısacası, 23 Mayıs’tan itibaren “İstanbul’un seçimi Cumhuriyet’ten izlenir” diyoruz... Cumhuriyet TV, 19 Mayıs’ta YouTube’da yayın hayatına başladı. Canlı yayınların, röportajların, video haberlerin yer alacağı kanalımıza YouTube’un arama bölümüne Cumhuriyet TV yazarak abone olmayı unutmayın... Türkiye ittifakından söz ediliyor. Ülkenin yarıdan fazlası parlamenter sistemi istiyor, kuvvetler ayrımını istiyor, bağımsız yargıyı istiyor. 31 Mart seçimleri ile bu istem kanıtlandı. Hiç kuşku yok, her şey çok güzel olacaktır. Erol Ertuğrul YSK diyet ödedi, sandıkta kazanılmış bir seçimi yok saydı. İstanbul seçimleri yenilenecek. AKP görev süreleri dolan YSK üyelerinin görev sürelerini uzatmıştı. YSK bu işlemin diyetini ödedi. Hukuka ve yasalara, eski kararlara aykırı bu yenileme kararı ile Yandaş Seçim Kurulu, AKP gözünde aklandı, ancak ulusumuzun gözünde karalandı. Cumhuriyet tarihimizde böyle bir demokrasi ayıbı yaşanmadı. YSK’nin hangi baskılar altında kaldığı, ne ile tehdit edildiği er geç ortaya çıkacaktır. 2002 yılında güzel yurdumuzda eksikleri olmasına karşın bir demokrasi vardı. Parlamenter sistem vardı. Herkesin güvendiği bir adalet sistemi ve yargı vardı. Laiklik yalnızca anayasada yazılı bir kural değildi, işleyen bir kuraldı. Tarımda kendi kendine yeten ülkelerden birisiydik. Hayvancılığımız kendi gereksinimlerimizi karşılayacak düzeydeydi. Ulusumuzun güvendiği kurumlar vardı. Yargıtay vardı. Danıştay vardı. Anayasa Mahkemesi vardı. Özerk üniversitelerimiz vardı. Yüksek Seçim Kurulu vardı. Hepsinin ötesinde herkesin güvendiği Cumhuriyet’in ordusu vardı. Çöküş... Ne acı ki 2019 yılına geldiğimizde bu kurumların hiçbirisi yok. Önce 1991 yılında TCK’nin 163. maddesi kaldırıldı. Bu madde, Laikliğe aykırı davranan ve bir din devleti kurmayı amaçlayan siyasal partileri yasaklıyordu. Uğur Mumcu’nun deyimi ile kalpaksız Kuvayı Milliyeci sevgili Muammer Aksoy bu maddenin kaldırılmasına, bu madde kalkarsa dinci partilere yol açılır diyerek karşı çıkmıştı. 163. mad de kaldırılınca dinci partilerin yolu açılmış oldu. Muammer Aksoy haklı çıktı. Ve 2002 yılında AKP iktidar oldu. Cumhuriyetin tüm nitelikleri değiştirildi. Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapan Abdullah Gül, bu görevlere gelmeden İngiltere’de basına yaptığı bir açıklama da “Kuran’a aykırı ne kadar yasa varsa hepsi değiştirilecek ve hepsi Kuran’a uydurulacak” diyordu. Zaman içerisinde “irtica”, devletimiz için tehlike olmaktan yazılı kararlarla çıkarıldı. Böylece irticanın devlet içerinde yuvalanmasının da yolu açılmış oldu. AKP bir cemaatla birlikte Cumhuriyet’in ordusunun kahraman subaylarını ve vatanseverleri kumpas davaları ile cezaevlerine atarak ordumuzu etkisizleştirdi. Ülkemiz tarikatlara ve irticaya teslim edilmiş oldu. Anayasa değişikliği ile Cumhuriyetimizin yönetim biçimi değiştirildi. Parlamenter sistem yok edildi. Kuvvetler ayırımı ortadan kaldırıldı. Her şey bay Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlandı. İslamcı faşist bir yönetim biçimi uygulamaya konulmuştu. Karşı çıkan herkes terörist ve vatan haini sayılıyordu. Karşı çıkan herkes için davalar açılıyor, cezalar veriliyordu. Ses çıkarın... 31 Mart seçimleri ile AKP büyük illeri kaybetti. Seçim sonuçları AKP’nin işine gelmedi. Seçimi yitirdikleri halde bunu bir türlü kabullenemediler. Tekrar tekrar sayımlar ve olmadık hukuksuzluklar yapıldı. Sonunda İstanbul seçimleri iptal edildi. Bu hukuksuzluklara karşın Danıştay’dan, Yargıtay’dan, Anayasa Mahkemesi’nden, Hukuk Fakülteleri’nden hiç ses çıkmadı. Eğer gerçekten bu kurumlar bağımsız olsaydı, AKP bunca olumsuzluğa imza ata mazdı. Şimdi de çıkaracakları hukuk dışı yasalarla kaybettikleri için belediye başkanlarının yetkilerini kısmaya çalışıyorlar. Yargıtay, Danıştay, AYM, hukuk fakülteleri, Cumhuriyetin ordusu korkmayın bu hukuksuzluklara ses çıkarın. Ses çıkarın ki yarın çocuklarınızın yüzüne bakabilesiniz. Gidecekler... Kılıçdaroğlu’na Çubuk ilçesinde açık bir linç girişiminde bulunuldu. Geçmişte de DP’nin girişimleri ile İnönü Uşak’ta taşlanmış, yine CHP suçlanmıştı. Demek ki geçmişten hiç ders almıyoruz. Saldırganı salıveren savcının geçmişte Ensar Vakfı yöneticisi olduğu ortaya çıktı. AKP’nin inek hırsızından kahraman, Ensar yöneticisinden savcı çıkardığı anlaşılıyor. Bu saldırı karşılıksız kaldığı için bu kez gerçekleri yazan bir gazeteci Demirağ öldüresiye dövülüyor, saldırganlar yine bırakılıyor. Güzel yurdumuz Türkiye bu olamaz. YSK’nin kararı öncesinde Öcalan ile avukatlarının görüştüğü ve bir açıklama yayımlandığını görüyoruz. Hiç kuşku yok Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı, Öcalan ile görüşme ve açıklama bir bütünün parçalarıdır. Bay Erdoğan kızgın demiri soğutmaktan, 82 milyonun birliğinden, Türkiye ittifakından söz ediyor. Kendisine karşı olanları, kendisini eleştirenleri terörist sayıyor. Milli iradeyi tanımıyor. Türkiye ittifakı nasıl olacak. Erdoğan partili cumhurbaşkanıdır. Öyle olunca yalnızca AKP’lilerin Cumhurbaşkanıdır. Ülkenin yarıdan fazlası size karşı, getirdiğiniz yeni sisteme karşı. Yarıdan fazlası, parlamenter sistemi istiyor, kuvvetler ayrımını istiyor, bağımsız yargıyı istiyor. 31 Mart seçimleri ile bu istem kanıtlandı. Korkunun ecele yararı yoktur, gidecekler. Hiç kuşku yok, her şey çok güzel olacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle