18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 317 NİSAN 2019 ÇARŞAMBA Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 16/5 Ankara 12/4 İzmir 19/10 Antalya 22/10 Mersin 22/14 Trabzon 13/10 Diyarbakır 16/8 Bursa 150/5 0 Atina 190/90 TARİHTE BUGÜN Adana 220/1 1 0 Berlin 140/50 1940: Köy Enstitüleri Kanunu kabul edildi. Kars 16/8 Artvin Çanakkale Balıkesir Sivas Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 100/7 0 150/8 0 160/3 0 90/3 0 60/1 0 120/3 0 210/7 0 160/6 0 150/3 0 Girne 200/1 3 0 Londra 170/6 0 Moskova 90/2 0 Paris 170/7 0 Madrid 270/8 0 Amsterdam 180/5 0 Roma 180/8 0 New York 200/8 0 Tokyo 220/1 0 0 1941: Merkez Bankası’nın yurtdışında bastırdığı 100 liralık ve 50 kuruşluk banknotları taşıyan gemi, Yunanistan’ın Pire Limanı’nda kaza geçirdi ve banknotlar denize dağıldı. 1972: ABD’de, Nixon yönetiminin 1972 seçimlerinde siyasal rakiplerini yasadışı dinleme faaliyetleri açığa çıkarıldı. “Watergate” skandalına karışan üç danışman ve bir savcı istifa etti. Müjdat Gezen beraat etti SEYHAN AVŞAR Halk TV’de katıldığı bir programda 2. Abdülhamit’in torunu Nilhan Osmanoğlu Vatansever’e hakaret ettiği iddiasıyla hakkında 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açılan tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen beraat etti. İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Müjdat Gezen ile şikâyetçi Nilhan Os manoğlu Vatansever katılmazken tarafları avukatları temsil etti. Gezen’in avukatı Deniz Şeren, müvekkilinin hakaret kastı olmadığını söyleyerek “Müvekkil mizahi bir dille eleştiride bulunmuştur. Katılan tarafı Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini ve Cumhuriyet’in temel değerlerini hedef alan açıklamalarda bulunmuştur. Bu tarz açıklamalarda bulunan karşı tarafın mizahi eleş tirilere tahammül etmesi gerekmektedir” dedi. ‘Yasal delil bulunamadı’ Kararını açıklayan hâkim isnat edilen eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, sanığın suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve yasal delil bulunmadığını belirterek Müjdat Gezen’in beraatına karar verdi. l İSTANBUL Ünlü otel kuver ücretinde çığır açtı, sandalyeye oturmak için 30’ar TL aldı Boğaz keyfine limon sıktı GENÇOĞLU KURAL DAVASI Kanlı gömlek tartışması Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darp eden ve yargılanan oyuncu Ahmet Kural’ın avukatları mahkemeye başvurarak olay günü Sıla Gençoğlu’nun üzerinde olduğu belirtilen kanlı gömlekte savcılığın inceleme yapıp yapmadığının sorulmasını istedi. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede, inceleme yapılmışsa gömlek üzerindeki kanın kime ait olduğunun da sorulması talep edildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet cinsel istismara beraat Adaletsizliğe gözyaşı Giresun’da Yağlıdere ilçesi Hisarcık köyünde, 3 yıl önce zihinsel engelli H.K. (28) adlı kıza evinde cinsel saldırıda bulundukları iddiasıyla ‘nitelikli cinsel saldırı ve konut dokunulmazlığını ihlal’ suçlamasıyla yargılanan tutuksuz sanıklar M.Ç. (64) ve O.Y. (23) beraat etti. Karar sonrası cinsel saldırıya uğrayan H.K ve anne L.K, gözyaşlarına boğuldu. Mahkeme beraatın gerekçesinde sanıkların söz konusu suçları işlediklerinin sabit olmaması gösterildi. H.K.’nin ailesinin avukatı karara itiraz edeceklerini belirterek, “Dosyada gerçekleri yansıtan bilimsel raporlar vardı. Hepsine karşı üç maymunu oynadı. Heyet son derece adaletsiz bir karar verdi. Yine erkek yargı, erkekleri korudu” dedi. Adliye önünde toplanan Giresun kadın platformu üyeleri karara tepki gösterdi. l DHA ESKİ MUHTAR SENET İMZALAMIŞ İcradan satılık köy Kemal Sunal’ın Şark Bülbülü fil mindeki “Satılık Köy” sahnesi Giresun’un Görele ilçesinde gerçek oldu. 31 Mart yerel seçimlerinden bir hafta sonra köye gelen icra takibi köylüyü şaşkına çevirirken köy sakinleri, borcun ödenmemesi halinde birilerinin gelip köyü satın almasından endişe duyuyor. Köy muhtarı Talip Öner “Eski köy muhtarı tarafından köy adına verilen 7 bin TL’lik bir senet icra takibine gitmiş. Senet icradan işleme konulmuş. Ne borcu belli değil. Köy karar defterinde yer alan bir kayıt yok. Kanuni itirazlarda bulunduk” dedi. l İHA Bir mekâna gittiniz, yediniz, içtiniz. Hesap geliyor kuver ve servis ücreti eklenmiş. Özellikle lüks resto ranlarda yaşanan ekstra ücret alma ola yına İstanbul Four Seasons Otel yeni bir boyut kazandırdı. Ailesi ile otele giden avukat Ersan Taştekin’in faturasına kişi başına 30 TL’lik “sandalye örtüsü üc reti” eklendi. Taştekin, öde diği parayı geri almak için Beşiktaş Tüketici Hakları cüneyt Hakem Heyeti’ne başvurdu. muharremoğlu Ayrıca oteli Kültür ve Tu rizm Bakanlığı’na şikâyet etti. Taştekin yaşadığı olayı şöyle anlattı: “Four Seasons Oteli’ne bir şeyler içmek için gittik ve her za man bulunduğumuz deniz kenarındaki kafeye annem, eşim ve kızım ile birlik te dört kişi olarak oturduk. Çay, kahve içtik, tatlı yedik he sabı istedik ve bize ‘Chair Cover Char ge’ (Sandalye örtü sü ücreti) adı altın da kişi başı 30 TL ek ücretle birlikte olmak üzere toplam 295 TL hesap getir diler.” Otelin kendisi ne bu konuda uyarı yapmadığını, hesa ba eklenen “sandalye örtüsü ücreti”nin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını be lirten Taştekin, Beşiktaş Tüketici Hakla rı Hakem Heyeti’ne başvurdu. Taştekin, “Bana söylenmeden adeta zorla ve hiç bir yasal dayanağı olmadan tahsil edi Four Seasons Otel’in Boğaz’da yer alan Beşiktaş’taki restoranında adisyona “sandalye örtüsü ücreti” eklendi. Kişi başı 30 TL’lik ücrete isyan eden avukat Ersan Taştekin, paranın iadesi için Tüketici Hakları Hakem Heyeti’ne başvurdu. Adisyonda bir latte 31 TL, “sandalye ücreti” 30 TL. len 120 TL’nin tarafıma iade edilmesini istiyorum” dedi. Taştekin, dünyanın her yerinde Four Seasons Otelleri’ne gittiğini, ilk defa böyle bir uygulama gördüğünü de söyledi. Küresel yaklaşım Otel yetkilileri uygulamanın yeni olmadığını, geçen yıl da “sandalye ücreti”nin alındığını açıkladı. Yetkililerden alınan bilgiye göre “sandalye ücreti” nisanekim ayları arasında dış mekânda oturan müşterilerden alınıyor. Otel müşterilerine ve kurumun özel kartına sahip olan kişiler bu ücreti ödemiyor. Yetkililer, “Terasta her müşteriye su, meyve suyu, ve kurabiyeden oluşan hoş geldiniz ikramı yapılıyor. Boğaz’da yoğun talep gören bu bölümümüzde en iyi hizmeti sağlamak için bu ücret alınıyor. Bazı yerler bunu kuver ücreti diye adlandırıyor. Bu dünyanın her yerindeki olan küresel bir yaklaşım” ifadesini kullandı. Müzik ücreti de almışlardı Kuver uygulamasını Türkiye’de birçok işletme uyguluyor. Yemekten önce gelen su, ekmek gibi ürünler için kuver adı altında para alınıyor. 2018’in yaz aylarında İzmir’in Çeşme ilçesi Alaçatı beldesinde bazı işletmelerin “müzik ücreti” adı altında ekstra para aldığı basına yansımış ve olay büyük tepki görmüştü. l İSTANBUL İhaleyi, Büyükşehir Belediyesinin şirketi kazandı Elektrik Fabrikası İzmirlilerde kaldı 91 yıllık tarihi fabrika, 11 dönümlük arazisiyle birlikte satışa çıkarılmıştı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın Tarihi İzmir Elektrik Fabrikası’yla ilgili dün yaptığı ihaleyi, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Grand Plaza, 35 milyon liralık teklifiyle kazandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, önceki gün gerçekleştirilen ilk meclis toplantısında, Umurbey Mahallesi’ndeki Tarihi Elektrik Fabrikası’nın ihalesine katılacaklarını açıklayarak “İnşallah elektrik fabrikasını İzmirimize kazandırmış olacağız” dedi. Bu kapsamda Ankara’da yapılan ihaleye sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi Grand Plaza katıldı. Soyer’in görevlendirdiği İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe ve Grand Plaza Genel Müdürü Hasan İkat, teklif dosyasını Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na sundu. Tarafların 35 milyon liraya anlaştığı belirtildi. Tarihi binanın restorasyonun ardından kültür sanat merkezine dönüştürülmesi hedefleniyor. l İZMİR / Cumhuriyet 5 yıl HAPİS İSTENİYOR Ambulansa yol vermedi, yargılanacak İstanbul Bahçelievler’de ambulansın önüne geçerek yol vermemeye çalışan sürücü Muhammed Efkan Yetişmiş (23) hakkında “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” ve “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından 9 aydan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Olayda şüpheli Muhammed Efkan Yetişmiş’in, E5 Kuzey yan yol mevkiinde uyarı ve ikaz lambaları yakarak geçiş hakkı talep eden ambulans aracına yol vermedi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, Yetişmiş’in sirenlerini çalarak yol almak isteyen ambulansa kasten yol vermediği, ambulansın geçtiği şeride geçerek fren yaptığı, önüne aracını kırdığı, kamu görevi görmekte olan ambulansın görev yerine dönüşünügidişini ısrarla yol istemesine rağmen cebir ve tehdit kullanmak suretiyle engellediği, trafik akışını tehlikeye soktuğu belirtildi. l DHA Vıcık vıcık Böyle yazı başlığı olur mu? Olmaz. Olmamalı. Ama ne yapayım ki aklıma birden düşüverdi... Birden derken, önce cıvık sözcüğü geldi. Cıvık, cıvıklık, cıvıklaştırmak... Yaşamakta olduğumuz seçim ortamını tanımlamak için bu sözcüklerden daha uygunu bulunamaz. Daha doğrusu ben bulamadım. Zaten, söylediğim gibi, düşünerek değil de kendiliğinden çıkageldi bu cıvık sözcüğü... Sözlüğe bakalım ister misiniz? TDK sözlüğünü açıyorum: Cıvık ön ad (yani sıfat) “Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış”: Cıvık kar. Cıvık hamur.Cıvık çamur. Mecazi anlamı ise “soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan kimse” diye açıklanıyor. Mecazi anlamın açıklanışını yeterli bulmadım. Hatta yanlış olduğu kanısındayım. Cıvık diye, soğuk ve anlamsız şakalar yapan kimseden çok, bir konuyu sulandıran, bozan, bulandıran, tadını kaçıran, ciddiyetini ayağa düşüren, onu anlamsızlaştıran, böylece de değersizleştiren kişiye denir. Örneğin 1 Nisan gününden beri İstanbul’un her yerini kaplayan, gözümüze sokar gibi her köşe başına, her alana, her duvara, her direğe, neredeyse her gökdelenin cephesine asılmış ya da yapıştırılmış “Teşekkürler İstanbul, Gönül Belediyeciği Kazandı” afişi bir cıvıklık örneğidir. Çünkü bir yalanın böylesine allanıp pullanıp ortaya dökülmesiyle, afişteki bütün sözcükler, (gönül, İstanbul, belediyecilik, kazanmak, teşekkürler) hep birlikte anlamsızlaşıp cıvıklaşmaktadır. Gerçeğin böylesine pervasızca çarpıtılarak insanların gözüne sokulmak istenmesi, belki daha ağır sözcükleri hak etmiş olsa da, en hafif deyimiyle cıvıklıktır. Gerçekliğin cıvıklaştırılmasıdır. İnsanları aptal yerine koymaktır. Sağduyuyla alay etmektir. Bütün bir topluma, toplumsal akla ve duyguya hakaret etmektir. HHH Oyların yeniden ve yeniden ve yeniden, bir kez daha yeniden sayılması, sayımın durdurulup durdurulup yeniden başlatılıp sonra yeniden durdurulup sayıma geçilmesi, hukukun altüst edilmesi, aslında suçtur, fakat aynı zamanda da işi cıvıklaştırmak, biçimini bozmak, akışını sakatlamak ve sonuçta her şeyi vıcık vıcık etmektir. İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri “mırdar” değil (Binali Bey sözcüğün halk ağzında kullanılışıyla “murdar” demek istemiş olmalı), fakat gerçekten “mundar” olmuştur ve bunun başlıca sorumluları da seçim sürecini böylece cıvıklaştıranlardan, vıcık vıcık edenlerden başkası değildir. Bu kadar cıvıklaştırılan, vıcık vıcık edilen bir seçim süreci, ne demokrasitik sistemin yürürlükte olduğu bir başka ülkede, ne de bizim ülkemizde görülmüştür. HHH Yazının girişinde böyle yazı başlığı olur mu diye sormuş, olmaz, olmamalı diye yanıtlamıştım. Bunları yazarken aklımda belli belirsiz bir şiir dizesi kımıldanıyordu: Uzaktan uzağa “böyle de şiir olur mu?” gibisinden bir şeyler... Derken Metin Eloğlu’nun bu günlere çok yakışan “Ömür Törpüsü” adlı şiiri bütünüyle çıkageldi... Yaşamak istiyorum Yaşamak istiyorsun Yaşamak istiyor Böyle şiir olmaz, diyeceksin; biliyorum. Ama böyle dünya olur mu? Böyle barış olur mu? Böyle hürriyet olur mu? Böyle kardeşlik olur mu? Biliyorum ki, katlanıver, diyeceksin; Ama böyle yaşamak olur mu! 34 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI ‘Kemik kırmalı’ dolandırıcılık İtalya’da polis, insanların kemiklerini doktor kontrolünde kırdıktan sonra araba kazası geçirdiklerini söyleyerek sigorta şirketlerinden milyonlarca Avro tazminat almakla suçlanan 34 kişiyi gözaltına aldı. Ağustos ayında da benzer dolandırıcılıklar yapan 11 kişi gözaltına alınmıştı. Açıklamaya göre suç örgütleri bu yöntemde kullanmak için özellikle uyuşturucu bağımlıları, alkolikler, akli dengesi yerinde olmayanlar ve maddi açıdan yardıma muhtaç insanları hedef aldı. 50’yi aşkın kişinin apartmanlarda veya depolarda ayarlanan mekânlara götürülerek anestezi verildikten sonra büyük taşlarla kol veya ayaklarının kırıldığı açıklandı. Yerel basına göre çeteler bu yöntemle yılda 2 milyon Avro’dan daha fazla gelir elde etti. l BBC Türkçe
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle