24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber TASARIM: SERPİL ÜNAY 913 NİSAN 2019 CUMARTESİ 8 saniyeye tazminat davasıCumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li Altay’ın ‘hücrede hesabını verecekler’ sözüne, 250 bin TL’lik dava açtı CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın; 31 Mart’ta milletin sandıkta hesap sora bir TV kanalında yaptığı konuşmanın tamamı yerine, bir kısmı alındı. Altay’ın, “Vatandaşlarımız cağına ilişkin ifadeleri davalık ol Erdoğan’dan ve Bahçeli’den bay du. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “kendisini tehdit ettiği” gerekçesiyle, Altay hakkında 250 mahmut lıcalı dumur ve bay kanburdan hücrede bunun hesabını soracaklar” dediği gerekçesiyle “Erdoğan’ı tehdit bin TL tutarında tazminat dava ettiği, kişilik haklarını ve itibarını sı açtı. CHP’li Altay, gerçekleştirdiği 44 zedelediği” savunuldu. saniyelik konuşmanın 8 saniyelik bölümüne dava açıldığına işaret ederek, “Gelinen nokta artık ülkemizde trol bir ‘Yandaş basının algısıyla dava’ haberle, düzmece bir kurguyla yapılan CHP’li Engin Altay, Erdoğan’ın kendi sözde haberlerle insanların kişilik hak si açtığı dava hakkında yaptığı konuş larının, anayasal güvencenin ortadan mada, ‘hücre’ olarak ifade edilen yerin kalkması durumudur” değerlendirme ‘oy kullanma kabini’ olduğunu belir sini yaptı. terek, “Ayrıca içinde ‘31 Mart’ ve ‘va Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tandaşlarımız’ ifadeleri geçen bir cüm “kendisini tehdit ettiği ve kişilik hakla lenin hedefi ve niyeti bellidir. Anlatı rını zedelediği” gerekçesiyle CHP’li En lan milletin seçim günü sandıkta he gin Altay hakkında 250 bin TL tutarın sap soracağıdır. Millet iradesine yapı da tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avu lan atıftan, Erdoğan ve Bahçeli’ye yö katı tarafından açılan davada; Altay’ın nelik ‘darbe’, ‘cezaevi’ tehdidi çıkarıl ması, ancak yandaş basının ve trollerin zekâsıyla açıklanabilecek bir durumdur” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan’ın, içinde ‘millet’ ve ‘31 Mart’ geçen cümleden rahatsızlık duymasının, yandaş basının kumpasını baz alarak, hakkında tazminat davası açmasının düşündürücü olduğunu söyleyen Altay, “Gelinen nokta artık ülkemizde trol bir haberle, düzmece bir kurguyla yapılan sözde haberlerle insanların kişilik haklarının, anayasal güvencenin ortadan kalkması durumudur. Trol aklının, devletin her kademesine hâkim olması durumudur” dedi. 44 saniyelik konuşmanın tamamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “8 saniyelik kısmına” dava açtığı CHP’li Altay’ın söz konusu konuşmasının tamamı ise şöyle: “Kararsızların yüzde 80’i kesinlikle Cumhur İttifakı diye adlandırılan ‘Kambur İttifakı’nın adaylarına oy vermeyecekler. Başka partilere de verebilirler. Saadeti var bunun, Vatan Partisi var. Millet İttifakı var, falan filan... Ama millet bu korku iklimi içerisinde, çok korkutursanız ne yapar hücreye girince kimse görmüyor, bir Allah bir kendisi. Basacak intikamını öyle alacak. 31 Mart’ta bütün yaşananlar, siyasi tablo ortada ama bunun üzerine aklıyla alay edildiğini düşünen vatandaşlarımız, Erdoğan’dan ve Bahçeli’den ‘bay dumur’ ile ‘bay kambur’dan hücrede bunun hesabını soracaklar. Benim aklımla alay etme diyecekler.” l ANKARA AKP MKYK’de seçim sonuçları masaya yatırılırken, ‘istişare’ eksikliğine dikkat çekildi Erdoğan, AKP’yi dinlemedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MYK’nin ardından dün topladığı MKYK’de seçim sonuçlarını değer lendirirken, parti içinde, ekonomik koşul lar, strateji hataları ve MHP ile ittifakla bir likte birçok ilin kaybedilme sinde aday tercihlerinin ne den olduğu, bunun da adayla rın belirlenmesinden önce ye emine kaplan terince istişare yapılmamasından kaynaklandığı konuşuluyor. Daha önceki yıllarda aday ları belirlemek için oluşturulan komisyonla ra son iki seçimde önem verilmediği, aday ların çok dar bir ekiple belirlendiği, uyarıla rın dikkate alınmadığı, parti yöneticilerinin bile adayları açıklandıktan sonra öğrendiği eleştirisi yapılıyor. Bu duruma gelinmesin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni sistem nedeniyle partiye yeterince zaman ayırama masının neden olduğu, parti politikalarının sarayda belirlenmesi nedeniyle saray ve ge nel merkez arasında kopukluklar yaşandığı na dikkat çekiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçim sonuçlarını MYK’nin ardından dün de MKYK üyeleriyle değerlendirdi. Partinin tüm birimlerinden seçim sonuçlarına ilişkin analiz isteyen Erdoğan, 2628 Nisan günle ri arasında Kızılcahamam’da, “yerel yöne tim” kampında tüm belediye başkanlarıy la bir araya gelecek. Milletvekillerinin ka tılmayacağı kampta, yerel yönetimler için 2023 yılında yapılacak seçime yönelik yol haritasının belirleneceği belirtiliyor. Par ti içinde, seçimde partinin yüzde 44, Cum hur İttifakı’nın ise toplam yüzde 52’ye ya kın oy almasının “başarı” olarak sayılsa bi le birçok konuda özeleştiri yapılıyor. Ekono mik koşullar, strateji hataları, MHP ile itti fakın sonuçlarını nasıl etkilediği tartışılır ken, aday tercihlerinin de birçok il ve ilçede kritik önemde olduğu belirtiliyor. Bu konu da daha önceki seçimlerde aday belirleme süreçlerine dikkat çekilirken, şu değerlen dirmeler yapılıyor: İstişare zayıf kaldı: Önceki yerel ve genel seçimlerde aday belirleme süreçlerinde bir den fazla kademede komisyonlar kurulur, alt kademelerden geçen aday adaylarından en isabetli olanın belirlenmesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla üst komis yonda yapılıyordu. Ancak 24 Haziran seçim lerinde ara komisyonlar kaldırıldı, üst ko misyonda çok fazla değerlendirme yapılma dı. 31 Mart yerel seçimi için ise hiçbir komis yon oluşumuna gidilmedi. Bu da aday aday larıyla ilgili geniş kapsamlı değerlendirme yapılmasını, yerelde karşılığı olup olmadığı, seçmenin gönlünü kazanıp kazanamayağı gi bi konuların araştırılmasının önüne geçti. Adayları dar bir ekip belirledi: Cumhur başkanı Erdoğan, aday belirleme sürecinde Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhase ki ile çalışmayı tercih etti. Parti yöneticileri nin adaylarla ilgili çok fazla görüşü alınma dı. Hatta birçok yöneticinin aday açıklama larından kısa bir süre önce listelerden bil gisi oldu. İllerde bire bir çalışma yapan, na bız yoklayan, genel merkeze rapor sunan bölge sorumlularının öneri ve uyarıları dik kate alınmadı. Bölge sorumlularına aday lar kesinleştikten sonra isimlerle ilgili bil gi verildi. Yeni sistem kopukluk yarattı: Yeni sis temle birlikte Tayyip Erdoğan’ın hem genel başkan hem de Cumhurbaşkanı olması, sa ray ile genel merkez arasında kopukluklara neden oluyor. Erdoğan’ın, devlet işleri nede niyle genel merkeze fazla zaman ayırama ması, parti politikalarının ağırlıklı olarak sarayda oluşturulması zaman zaman parti de birçok konuda belirsizlik yaşanması so nucunu doğuruyor. Bu durum parti yöneti cileri arasında koordinasyonun sağlanama ması ve genel merkezparti grubuCumhur başkanlığı Sarayı üçgeninde çok fazla za man ve enerji kaybını beraberinde getiri yor. l ANKARA Bakan Çavuşoğlu’ndan, Fransız parlamanterlere sert cevap; iki kadın Fransız parlamenter salonu terk etti. ‘Bize ders vermeyin’ Çavuşoğlu, NATO toplantısında Fransa’nın soykırım yasasını tanımasını eleştirdi 1915 olaylarının Fransa’da gündeme gelmesi konusunda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bize soykırım ve tarih konusunda ders verebilecek en son ülke Fransa’dır” dedi. Çavuşoğlu’nun konuşması sırasında NATO toplantısındaki iki Fransız parlamenter salonu terk etti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM’nin ev sahipliğinde Antalya’daki Turizm Belek Merkezi’nde başlayan NATO Parlamenter Asamblesi 99’uncu RoseRoth Semineri ve AkdenizOrta Doğu Özel Grubu Ortak Toplantısı’na katıldı. Etkinlikte konuşan Çavuşoğlu, Fransa’nın 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak tanınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Fransa’yı eleştirerek “Soykırım ve tarih konusunda Türkiye’ye ders verebilecek en son ülke Fransa’dır. Çünkü Ruanda, Cezayir’de olanları unutmadık. Fransa önce kendi karan lık tarihine baksın, Türkiye’ye ders vermeye kalkmasın. Eski Türkiye yok, hak ettiğiniz cevabı alacaksınız” dedi. Bakan Çavuşoğlu parlamenterlere, “Fransa gibi ülkeler hem patronluk taslayacaklar, başka ülkeleri eleştirecekler, aşağılayacaklar ve istedikleri kararı istediği gibi verecekler. Dolayısıyla Türkiye veya başka bir ülke tarafından eleştiri geldiği zaman da şoke olacaklar. Uluslararası hukuk konusunda Türkiye’ye ders vermeye çalışıyorlar. Hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye’ye ders çalışıyorsunuz, burada benim söylediğime bile tahammül göstermiyorsunuz, ifade özgürlüğünden bahsediyorsunuz” diye seslendi. Salonu terk ettiler Çavuşoğlu’nun sözlerinin ardından iki kadın Fransız parlamenter salonu terk etti. Çavuşoğlu kendisini alkışlayan Fransız parlamenterlere tepki göstererek “Gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Buna alışacaksınız, alışacaksanız, başka seçeneğiniz yok” dedi. l Haber Merkezi KılFırçadnasrao’yğalute’npdkian CCdkdnüdylm‘ineua“keEinçlbeanCFedtsıdmairağüükkıauroMmiugğşiiay”n“aiilş.hegleasm2öı,nsbaacekilulünyla4kKosHlcsaüauEnhMornaçetaAernnrmirlPiNuylgüüıoeumankmelsNCrmeıiel’ülrGnncğdslkobadeadKituatdrl’aleeıiauyaeiammonmAilmlnaka.ldşerknnnKeinhR’ıKareasküııyhmneıarr’2eardtAlıuasamaıuiıllalamn4lçeçıtainanndeçrnBrnm/ködrz,ıbmnhdıNaleaıcüne.FEza naaaenaaşuianTırürrmstdrşmdrskaiomaaüdeymayokgaiadnmnseğarnpülaağhüneüskiıpsl’rnasuıulıai,”uiyr,, Türkiye’nin Suriye politikasındaki zikzaklar, AKP’li vekilin raporuna yansıdı AKP’den Suriye itirafı HÜSEYİN HAYATSEVER NATO Parlamenter Asamblesi’nin dün Antalya’da yapılan özel oturumuna sunulan ve AKP İstanbul Milletvekili Berat Çonkar tarafından hazırlanan Suriye raporunda, Türkiye’nin Suriye politikası konusunda dikkat çeken tespitler yapıldı. “Türkiye’nin başlangıçta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı devirecek uluslararası bir koalisyon kurulması için çaba sarf ettiği ancak süreç içinde Esad’ın devrilmesinin Ankara açısından bir öncelik olmaktan çıktığı” belirtilen raporda, Suriye hükümetinin 2016’da Halep’i ele geçirmesinin, Türkiye’nin Halep’teki muhaliflere desteğini kesmesinin ardından gerçekleştiği değerlendirmesi yapıldı. Suriye’de çatışmaların başladığı 2011 yılında Ankara’nın Esad’ı reform yapmaya ve “kendi halkı üzerinde baskı kurmaktan vazgeçme ye” ikna etmeye çalıştığı belirtilen raporda, “Bu çabalar sonuç vermeyince Ankara, Suriye muhalefetini aktif olarak desteklemeye başladı. Türkiye aynı zamanda Esad rejimini saf dışı edecek uluslararası bir koalisyon kurulması için diplomatik çabalar sarf etti. Fakat muhalefetin birleştirilmesi ve askeri müdahaleye istekli bir koalisyon kurulması mümkün olmadı” ifadelerine yer verildi. Suriye’den yükselen güvenlik tehditlerinin, Türkiye’yi süreç içinde yaklaşımını değiştirmeye mecbur bıraktığı tespiti yapılan raporda, “Türkiye, bu doğrultuda sahadaki gerçeklikleri kabul ederek, Rusya ve İran’la daha uzlaşmacı bir çizgi benimsedi” değerlendirmesine yer verildi. ‘Esad öncelik değil’ Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin, Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı operasyonunu gerçekleştirdi ği anımsatılan raporda, “Bu müdahale, Esad’ı devirmenin Ankara açısından bir öncelik olmaktan uzaklaştığını ve önceliğin DAEŞ’i hedef almaya ve PYD/YPG’yi yok etmeye doğru kaydığını gösterdi. Bu yeni strateji doğrultusunda Ankara, Halep’teki muhalefet gruplarına olan desteğini çekme kararı aldı ve bu da Esad rejiminin tekrar kontrolü sağlamasının önünü açtı” denildi. Türkiye’nin üç hedefi Türkiye’nin Suriye politikasının şu anda üç hedefinin bulunduğu belirtilen raporda, ilk hedefin Türkiye’ye yönelecek terör tehdidinin ve Türkiye sınırındaki ayrılıkçı gündemin önlenmesi olduğu, ikinci olarak Ankara’nın Suriye ihtilafına kalıcı siyasi bir çözüm bulunmasını hedeflediği, üçüncü olarak da bölgede sağlanacak Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar meselesine bir çözüm bulmayı amaçladığını kaydetti. l ANKARA l ABD’Lİ ‘MÜSTAKBEL’ ELÇİ: Türkiye’ye baskı yapacağım ABD’nin Türki ye Büyükelçisi olması beklenen David Michael Satterfield, S400 konusunda, “Onaylanırsam, Türkiye’ye doğru stratejik kararı vermesi için baskı yapa David Michael Satterfield cağım” dedi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye Büyükelçiliği’ne aday gösterdiği David Michael Satterfield, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin adaylık oturumunda soruları yanıtladı. Satterfield, Türkiye’nin Rusya’dan S400 hava savunma sistemi almasına ilişkin, “Türkiye, F35 programına katılımını büyük riske atıyor ve yaptırımlarla karşı karşıya” dedi. Türkiye’nin bir seçim yapması gerektiğini belirten Satterfield, “Onaylanırsam, Türkiye’ye doğru stratejik kararı vermesi için baskı yapacağım” ifadesini kullandı. Satterfield, Rusya’dan S400 hava savunma sistemi alınması durumunda ABD’nin Türkiye’ye Patriot füze savunma sistemi satışı yapmayacağını da kaydetti. l Haber Merkezi l GÜVENLİK RİSKİ ‘K’ OLDU ABD’den seyahat uyarısı ABD Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına yaptığı seyahat uyarılarına ‘Kaçırılabilirsiniz’ anlamına gelen ‘K’ uyarı sınıfını ekleyerek, Türkiye’yi de bu riskin mevcut olduğu ülkeler listesine aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bu uygulamanın söz konusu ülkelere seyahatle ilgili riskin arttığı anlamına gelmediğini ifade etti. Wall Street Journal gazetesi de, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün “K sınıfı uyarı, ABD vatandaşlarının hangi ülkelerde kaçırılma veya rehin alma riskleriyle karşı karşıya kalabileceklerini gösteriyor” dediğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’ye seyahatle ilgili uyarılarının bulunduğu internet sayfasında “Güvenlik güçleri, sınırlı sayıda ve gizli delillere dayanarak, ABD vatandaşları dahil, on binlerce kişiyi terörist gruplara üye olmakla suçlayıp gözaltına aldı. ABD vatandaşlarına Türkiye’yi terk etme yasağı da getirildi” deniyor. l Haber Merkezi l GÜNEY KIBRIS VE LÜBNAN Birlikte doğalgaz arayacaklar Güney Kıbrıs ve Lübnan, Akdeniz’de petrol ve doğal gaz çıkarma bölgelerine yönelik bir anlaşma için çalıştıklarını duyurdu. Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil, petrol ve gaz alanında bir anlaşma için hazırlık safhasında olduklarını açıkladı. Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulides ile Beyrut’ta basın toplantısı düzenleyen Basil, “Anlaşmanın noktalarını ve ihtilaflı noktaları ele almak için ilk tarih olarak 7 Mayıs üzerinde anlaştık” dedi. Takvime ilişkin bilgi veren Basil, ikinci aşama olarak haziranda bir zirve düzenleneceğini belirtti. Anlaşmanın içeriğine ilişkin bilgi veren Basil, petrol ile gazın taşınması ve ihracatı için tüm tesisatın paylaşımı gibi konuları kapsayacağını belirtti. Lübnan Dışişleri Bakanı, deneme amacıyla bir kuyunun, sınırın Kıbrıs tarafından gelecek yıl faaliyete geçmesini istediklerini de söyledi. l Haber Merkezi l EĞİTİMİŞ’TEN TEPKİ ‘Bu paket emekçi düşmanıdır’ Eğitimİş Sendikası’nca, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı “yapısal reform paketi” açıklamasına tepki gösterilerek, “paket emekçi düşmanlığı ve muğlak kısımlarıyla konuşulmaya başlamıştır’’ denildi. Sendikadan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bakan Albayrak, Türkiye’deki orta sınıfı bile patates, soğan alırken cebindeki parayı hesap etmek zorunda bırakan, ucuz sebze alabilmek için ‘varlık kuyrukları’ yaratan, mutfaktaki tencereyi kaynamaz hale getiren kötü ekonomi politikalarını kendileri uygulamamış gibi, krizin faturasını emekçiye kesen bir paket açıklamıştır. Bu paketle görülmüştür ki, ülkedeki meslek örgütlerine ve saygın ekonomistlere kulağını, gidişatı apaçık gösteren ekonomik parametrelere gözünü kapatan iktidar,  sadece patronların yüzünü güldürecektir. Yoksuldan alınarak zengine verilmesinin fermanı, tersine Robin Hoodculuğun ilanı olan yeni pakette çalışanlara yönelik çok büyük bir saldırı vardır.’’ Albayrak’ın istihdam bazlı eğitime yöneleceklerine ilişkin sözlerinin de eleştirildiği açıklamada, “Eğitimin bile sermaye için araç hale getirileceğinin ilanıdır. Belli ki niyet, AKP iktidarı süresince giderek piyasacılaştırılan, gericileştirilen eğitimi, patronların arka bahçesi yapmaktır’’ denildi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle