28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Fatih Akın’dan Gözde yönetmenimizin bir ‘seriyal katil’ hikâyesi...hayal kırıklığı yaratan son filmi gösterimde ‘Altın Eldiven’ adından ötürü Fatih Akın bu kez boks filmi çekmiş zannettiren, 1998 tarihli ilk filmi “Kısa ve Acısız”dan beri sinemada uluslararası medarı iftiharımız olagelen, “Temmuzda” (2000), “Solino”(‘02), Altın Ayı Ödüllü” Duvara Karşı” (‘04), “Yaşamın Kıyısında” (‘07), Ermeni tehciri üstüne çektiği “Kesik”(‘14), “Elveda Berlin”(‘16) ve “Paramparça”(‘17) gibi önemli filmleriyle tanınan, Hamburg 1973 doğumlu, Türk asıllı ünlü Alman yönetmen, oyuncu ve yapımcı Fatih Akın’ın on birinci uzun metrajını bildik festival koşuşturmacası içinde seyrettim. Kabaca çok kanlı, grotesk bir suç ve dehşet dramı olarak kategorize edilecek “Altın Eldiven”i Alman yazar Heinz Strunk’un aynı isimli romanından uyarlamış Akın. Ünlenmelerinden önce 1960’ların başında, Beatles grubunun da “Star” adlı bir gençlik barında müzik yaptığı Hamburg’un, ucuz genelevleriyle, pub’ları ve meyanelerinin bolca bulunduğu, (Amsterdam’ın hayat kadınlarının camekânlarında açık saçık boy gösterdikleri Kırmızı Mahalle’siyle rekabet eden) o ünlü eğlence ve âlem semti St. Pauli’de geçiyor “Der Goldene Handschuh”. Semtin Altın Eldiven adlı barında tanışıp içki ısmarladığı, ezik, perişan, yaşlı kadınları çatı katındaki döküntü evine götürerek tecavüz ve işkence ettikten sonra kesip doğrayarak öldüren, ceset parçalarını da hem çöpe atan, hem de kağıtla ra, örtülere sarıp sarmalayarak tıktığı evinin gizli bir bölmesinde saklayan, ilk bakışta acınılası, zararsız, gerzek görünüşlü ama aslında manyağın önde gideni, alkolik bir “serial killer” olan Fritz Honka’nın (Jonas Dassler) dehşetengiz hikâyesini anlatıyor Akın. Canavarımsı katil Honka’nın yer yer iç kaldıran, iğrenç hikâyesini, 1971’in Hamburg’unun modalarını, müziklerini, kılık kıyafetlerini ve mekânlarını neredeyse bire bir, çok gerçekçi bir tarzda yansıtarak özene bezene ve yer yer pataküte anlatan Akın, genelde yaşlı, çirkin kadın kurbanlarına uyguladığı gaddarlığı sınır tanımaz, zalim “seriyal katil” Fritz Honka’nın iç kaldıran, suç eylemlerine odaklanıyor. Ve filmin oldukça itici gelen, çeşitli ölümüne boğuşma, vurma, katletme sahnelerinde seyirciye yeter artık dedirterek ipin ucunu kaçırıyor gibi, olanca çirkin haliyle “kötü”yü tasvir edeyim derken. Film, anlatımı, oyunculuğu, görselliği, temposu, kamerası, set dizaynı, sesi, ışıkları ve teknik düzeyi bakımından birinci sınıf bir profesyonelliğin ürünü ama genel olarak “kötü”yü ve sebepsiz şiddeti konu edinen hikâyesi bakımından iğrenç sıfatını fazlasıyla hak ediyor. Evine gelip giden ağabeyinin (Marc Hosemann) yönlendirmesiyle bir süreliğine düzenli bir işe girip 4 kadını öldürüp ortadan kaldırdığı o korkunç alışkanlıklarına son vermeye kalkışsa da, Honka’nın işlediği cinayetler alt kattaki baharatlı, sarmısaklı yemekler pişirmeye meraklı Yunan komşuların mutfağındaki meydana gelen yangın yüzünden artık saklanamaz hale geliyor ve sonunda polis tabii ki Honka’nın tepesine biniyor finalde... Genelde vizyonunu beğendiğimiz, kimi filmlerini de çok sevdiğimiz yö netmen Fatih Akın’ın, özellikle “Siyah Sinema”nın 1970’li yılların Hollywood’undaki şiddetten geçilmeyen, macera filmleriyle bir alt akıma dönüşmüş (ve 40 yıl kadar sonra Quentin Tarantino’nun da 2 filmiyle dahil olarak canlandırılması çabasında bulunduğu) o “sömürü sineması” çizgisine özenerek tezgâhladığı bu “Altın Eldiven” için, filmi yapılacak onca konu varken niçin böylesine rezil bir hikâyeyi uyarlamaya bunca özen ve emek göstererek çabaladın ki diyebilirim sonuçta, hem de yeteneklerini harcamak pahasına. Akın’ın filmografisine de pek bir şey katmayacak bu “Altın Eldiven” katıldığı son Berlin Film Festivali’nde de konu seçimiyle bir hayal kırıklığı yaratmaktan öteye gidemedi malum. Cannes’da açılış Jarmusch’dan 72. Cannes Film Festivali’nin açılı şı ABD’li bağımsız sinemacı Jim Jarmusch’un “The Dead Don’t Die” adlı filmiyle yapılacak. 1984 yılında ilk filmi “Stranger Than Paradise” ile Cannes’da Altın kamera alan Jarmusch bu yılki Altın Palmiye yarışında da yer alacak. Yönetmenin tür sinemasına döndüğü ve adından anlaşılacağı gibi bir zombi hikâyesini işlediği filmin Bill Murray, Adam Driver, Tilda Swinton, Cloe Sevigny, Steve Buscemi, Danny Glover, Iggy Pop, Selena Gomez ve Tom Waits gibi oyuncu ve müzisyenlerin yer aldığı geniş bir kadrosu var. 1993’te “Coffee and Cigarettes: Somewhere in california” ile Kısa Film dalında Altın Palmiye alan Jarmusch, 2005 yılında da “Broken Flowers” ile Büyük Ödül’ü almıştı. Cannes Film Festivali 14 Mayıs’ta başlayacak ve 25 Mayıs’taki ödül töreniyle sona erecek. Mehmet Günsur ‘Setlerde ölmek istemiyoruz’ “Atiye” dizisi çekimleri sırasında geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitiren set işçisi Hasan Karatay, dün memleketi Tokat’ta toprağa verildi. Dizinin başrol oyuncuları Kara tay için sosyal medyadan açıklama yaptılar. Metin Akgülger Dijital platform Netflix’te yayımlanacak “Atiye” dizisi çekimleri sırasında geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitiren set işçisi Hasan Karatay, dün memleketi Tokat’ta toprağa verildi. Sinema TV Sendikası ve Oyuncular Sendikası, önceki akşam Twitter’da “Setlerde Ölmek İstemiyoruz” etiketiyle kamuoyunu örgütlenmeye çağırdı. Sinema TV Sendikası, “Bir kişi daha eksilmemek için birlikte ses çıkarıyoruz” derken, Oyuncular Sendikası da geçmişte ölen set işçilerinin isimlerini paylaştı ve “Önlenebilir ‘iş kazalarında’ hayatlarını kaybeden çalışma arkadaşlarımızı özlemle anıyoruz... Tüm set emekçilerinin yaşam hakkının ihlal edilmediği, bedensel ve psikolojik bütünlüklerinin güvende olduğu çalışma ortamlarına kavuşana dek örgütlü mücadelemizi sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı. Saat: Güzel bir yürek gitti “Atiye” dizisinin başrol oyuncusu Beren Saat de sosyal medya hesabından, “Şahsen tanışamamamıştık henüz ama bugün ailenin kadınlarının ağıtlarından tanıma fırsatım oldu seni Hasan. “Oralar görünmez” denilse de, boyadığın duvarın kenarlarını titizlikle tamamlamak isterken başına gelmişti bu kaza. Yine güzel bir yürek, yine zamansız bir veda. Biz kenarı, köşesi senin hayal ettiğin kadar kusursuz bir iş çıkarmak için çalışmaya devam ediyor olacağız. Işıklar içinde uyu” mesajını paylaştı. Dizinin diğer oyuncularından Mehmet Günsur da “Çok üzgünüm. Hasan’ın ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” derken, Metin Akdülger, “Hasan’ı yakıdan tanıma fırsatım olmadı, biz aynı iş için beraber ter döken iş arkadaşlarıydık sadece. Bugün Hasan’ın ailesini, sevenlerini ve gerçek dostlarını gördüm. Onlara kalbimden sabır dilemekten başka elimden bir şey gelmedi. Hiçbir işin bir insanın canından Beren Saat ve ailesi ile dostlarının gözyaşlarından daha değerli olmadığını bir kere daha hatırladım. İşini saygıyla ve güzel yapmak için kendini feda edenleri unutmadığımız, hayatın ve ruhun diger bütün maddi, manevi dünya işlerinden daha kıymetli olduğunu hatırladığımız bir dünya diliyorum hepimize. Ruhun ışık olsun, huzur bulsun Hasan kardeş” mesajını yayımladı. Ayrıca üç oyuncu da #setlerdeolmekistemiyoruz” etiketini paylaştı. Şirket: Gerçekdışı haberler var Dizinin yapım şirketi OG Medya da bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Dekor hazırlıkları sırasında gerçekleşen kazanın ardından hastaneye kaldırılan Hasan Karatay’ın hayatını kaybetmesini derin bir üzüntü ile karşılıyoruz. Medyaya yansıyan, bizi de derinden üzen elim kaza ve acı kayıp nedeniyle birtakım gerçekdışı haberler yapılarak toplum yanlış bilgilendirilmektedir. Tüm şeffaflığıyla hukuki sürecin tamamlanmasının ardından kamuoyuna gerekli açıklama yapılacaktır. Bu talihsiz kaza ve acı kayıp nedeniyle, Hasan Karatay’ın ailesine ve dostlarına başsağlığı dileriz...” denildi. 13kultur@cumhuriyet.com.tr 12 NİSAN 2019 CUMA Dijitalleşme ‘Dijital’ sözcüğü, Türkçede tam karşılığını bulmuştur: Sayısal! Sayı kutsaldır: Yer, gök, gezegenler, yıldızlar sayısal dengeyle çakılmış gibi durur boşlukta. En başta insan; toprak üstü, toprakaltı, su üstü, sualtı tüm yaratıkların varoluşları bu bütünleştirici uyuşumla açıklanabilir. O nedenle tek bir hücrenin bile bozuma uğraması denge yitimine yol açtığı gibi, bedeni de hurdaya çeviriyor. Canlılığı eylemsel kılmaya yönelik her alandaki bilimsel araştırmaların, dengenin bozulmasını önlemek, bozulan dengeyi yerine getirmek amacıyla yapıldığını unutmayalım. Sayı simgedir Her sayı, oluşumsal bir dengenin adıdır. Örneğin bir sayısı tekliği; iki sayısı gecegündüz, yergök, uzakyakın, dişillikerillik karşıtlığını simgeler. Bir şeyin beyazı varsa karası, serti varsa yumuşağı, yenisi varsa eskisi, yükseği varsa engini vardır. Doğanın yapısı karşıtlıklar, benzemezlikler uyumudur. Bilgi dünyanızda arayışa girin, sayının, yaşamı belirleyen her oluşumun, düşüncenin, duyumsamanın, algının belirleyicisi olduğu görülecektir. Sayı üzerine ilk filozoflar da düşünmüş. Platon, sayıların iç uyumunun özünü yansıttığını söyler. Pythagoras, evrenin gerçek yapısını kavramayı sayılarla açıklar. Philolaos bilinen her şeyin bir sayısı olduğunu, sayı olmadan bir şeyin tasarlanıp özüne varılamayacağını savunur. Bedenin yapısı sayısal dengelerle kuruludur. Düşüncenin uygulamaya geçirilmesi milyon yılları almıştır. Bilimin gelişim adımları küçüktür ama yayılımı hızlıdır. Aşılar, yaygın hastalıklara çare ilaçlar hızla yayılıyor. Şu anda, dünyanın her yerinde milyonlarca hasta, anasının ağzından yem kapan bir yavru kuş gibi, kanserli bedenini iyileştirecek ilacı bekliyor. İnsan: Araç yapan yaratık... İnsan, araç yapan tek yaratıktır. Enerji kaynaklarını, savaş gereçlerini düşünün; yaptığı her araç bir yandan rahata erdirirken, öte yandan dünyayı ona zindan etmiştir. Daha çok da gençleri zaman kaybına uğratan, karanlık oyunların batağına sokan akıllı telefonlar öylesine yaygınlaştı ki, ondan yoksun olanlar hayatın dışına atıldıkları duygusuna kapılıyor. Elinde telefon olanların çoğu, ya erotik görüntülerin büyüsüyle kendinden geçiyor ya da çizimi yapılan garip yaratıkların birbirlerine uçurdukları saçmalıklarla eğleneceğini sanıyor. Sınıflara akıllı tahtalar yapıştırma, öğrencilerin ellerine tablet tutuşturma eğitim sanılıyor. Öğretmenöğrenci etkileşiminde olduğu gibi, eğitimin araçtan çok, insanı insanla kaynaştıran bir işlev olduğu üzerinde kimse durmuyor... Emine’nin dramı Neredeyse dünya yörüngesini şaşırdı! Nasıl oluyor da tam da kişiliğini bulduğu on üç yaşında, üstelik derslerinde başarılı bir 8. sınıf öğrencisi, ardında şu sözleri bırakarak, babasının av tüfeğini ateşleyip canına kıyıyor? “Bugün şunu yapacağız, yarın şu çocukları döveceğiz, annemizi babamızı huzurevine bırakacağız, aynı gün hep birlikte intihar edip cennete gideceğiz, sonra dirilip geleceğiz! İntihar kaçıştır. Herkesle zıtlaşacaksın, herkesle ters gideceksin. Hep yalnız takılacaksın. Gerektikçe konuşmamaya yemin edeceksin. Anneni babanı huzurevlerine atacaksın. Yılda bir kez ziyaret edeceksin, o da sevap olsun diye...” En başta devlete, eğitim kurumlarına, anaya babaya, görsel/işitsel basına, vicdanının sesini duyan yurttaşa düşen; “Mavi Balina” oyununa kapılan Emine Karadağ’ın yaşadıklarını çözüm masalarına yatırıp derinliğine irdelemektir... Piyanist Guidi yarın Ankara’da İtalya’nın caz dünyasındaki en önemli 10 isminden biri olarak gösterilen genç caz piyanisti Giovanni Guidi, yarın saat 20.00’de MEB Şura Salonu’nda 36. Uluslarası Ankara Müzik Festivali kapsamında konser verecek. İtalyan Büyükelçiliği ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nin desteği ile gerçekleşecek konserin biletleri Biletix ve konser salonundan edinilebiliyor. l Kültür Servisi Piyanist Kovacevich the Seed’de Sanat yaşamını İngiltere’de sürdüren, 11 yaşından beri sahnelerde olan 1940 Los Angeles doğumlu piyanist Stephen Kovacevich, bugün saat 20.00’de Sakıp Sabancı Müzesi “the Seed”de İstanbul Resitalleri’nin konuğu olacak. Sanatçı konserde Bach, Beethoven ve Schubert’ten eserler seslendirecek. l Kültür Servisi Erzurumlu yaşamını yitirdi Sinema yapımcısı Erhan Erzurumlu (71) İstanbul’da yaşamını yitirdi. “Yedi Uyuyanlar”, “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu”, “Belkıs Hanımın Konağı”, “Medcezir Manzaraları” gibi filmlere imza atan Erzurumlu, bugün Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle