24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 11 NİSAN 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Ya aydınlık ya kaos!Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, YSK’nin vereceği kararın önemine değindi: CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Kumpası bozmak YSK’nin tarihsel sorumluluğu’ dedi. Akşener de “Millet iradesine saygıdan bahsedenler millet iradesi gaspıyla karşı karşıyadırlar” diye konuştu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul se çimlerinin iptaline yönelik bir süreç yaşandığına işaret ederek Yüksek Se çim Kurulu’na (YSK) çağrı yaptılar. İki lider, YSK’nin vereceği kararın ya Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağına ya da kaosa sürükleyeceğine işaret etti. Kılıçdaroğlu’Ndan 7 maddelik çağrıCHP lideri Kılıçdaroğlu dün sürp riz bir şekilde İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’i kabul etti. Hafta başında bir araya gelen iki liderin YSK’de sürecin uzaması ve seçimin iptaline ilişkin senaryoların konuşulmaya başlaması üzerine ortak açıklama yapma kararı CHP lideri Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada YSK’ye 7 maddeden oluşan bir çağrı yaptı. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi: l İptal ettirme arayışı var: Türkiye’nin çok yoğun ve ağır bir gündemi var. İç po diği vahim bir tablodur. l YSK’ye 7 maddelik çağrı: YSK, yasalara ve daha önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymak zorundadır. YSK, seçimde kaybedenlerin, devletin gücü rarlarıyla göstermek zorundadır. Özetle, iktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak, demokrasiye karşı kurulan kumpası, YSK bozmak zorundadır. Bu YSK’nin tarihsel sorumluluğudur. aldığı öğrenildi. İYİ Parti lideri Akşe litikada, dış politikada, ekonomide, eği nü kullanarak ürettikleri, yasadışı gerekçe l Ya aydınlık ya kaos: YSK alacağı bir ka ner özetle şunu dile getirdi: timde bütün bu sorunlar dururken Türki leri reddetmek zorundadır. YSK, iktidar sa rarla ya Türkiye’yi aydınlığa çıkaracaktır ve l Ekonomiyi mi örtüyorsunuz: Sayın Erdoğan başta olmak üzere yetkililere bazı sorularım olacak. Ekonomi berbatken, kriz derinleşirken acaba İstanbul sorunu yaratarak ekonomideki gidişatı örtmek mi istiyorsunuz? Bu işi beceremiyorsanız biz Mil ye, İstanbul seçimlerine kilitlenmiş durumda. İtirazlar yapıldı. İtirazların gereği yapıldı. Şimdi geriye dönüp biz bu seçimi nasıl iptal ettirebiliriz, bunun arayışı içindeler. Demokrasiden uzaklaşıyoruz. Demokrasi kültürünü katlediyoruz. Bir kişinin talebine göre devleti şekillendirmeye, seçimi sonuçlandırmaya ve sonuçlandırırken de hiplerinin YSK üzerinden kurdukları baskılara boyun eğmemek zorundadır. YSK, “Demokrasi değil, seçimsiz bir Türkiye” isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır. YSK, “Hukukun üstünlüğü mü yoksa iktidar sahibi üstünlerin hukuku mu” buna açık ve net bir cevap vermek zorundadır. YSK’de hâkimler mi var, yoksa iktidar ya Türkiye’yi kaosa sürükleyecektir. Biz aydınlıktan, beraberlikten, huzurdan yanayız, birlikte yaşamaktan, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden yanayız. Üstünlerin hukukundan yana değiliz. Yüksek Seçim Kurulu’nun şu aşamada alacağı karar, Türkiye’de demokrasinin önünü açacaktır ve tarihsel bir sorumluluğu vardır. Bunu let İttifakı’nda yer alan siyasi partile onun beklentilerine uygun kararlar çıkar sahiplerinin taşeronlaştırmak istediği kişi hatırlatmak da bizim görevimizdir. rin genel başkanları olarak size eko maya çalışıyoruz. Bütün bir dünyanın izle ler mi var? Bunu demokrasiden yana ka l ANKARA/ Cumhuriyet nomi konusunda yol göstermeye, yar dımcı olmaya hazırız. l Bostan korkuluğu musunuz?: 17 yıldır devlet memurları tayinleri, işe alımları sizin elinizde. 17 yıldır seçim yapılıyor bu ülkede ve iddianız hep şu oldu: Türkiye’de sandık güvenliği muhteşem. AK Parti kazandığında sandık güvenliği muhteşem ama AK Parti karşısında bir başka siyasi partinin adayı kazandığında hile var. Temel problem şu; eğer sandık güvenliğini sağlamadıysanız suçlusu sizsiniz. Bostan korkuluğu musunuz? Büyükçekmece için konuşuyorum. Yasadaki üç ay ikamet etme zorunluluğunu kaldıran biz miyiz? Siz kaldırdınız. Eğer İstanbul seçimlerinde Sayın Binali Yıldırım, 15 bin, bin ya da 2 oy tanbul seçimlerinin iptal edilmesine yönelik bir tavrın ve bir durumun olduğuyla karşı karşıyayız. Millet iradesine saygıdan bahsedenler millet iradesi gaspıyla karşı karşıyadırlar. Türkiye’de böyle bir şey hiç görülmedi. Evren döneminde bile görülmedi. l Aynı zarftan çıkanı kabul etmiyor: Sayın Erdoğan’a sormak isterim, o zarflara hepimiz oy kullandık. Kendisi dedi ki, ‘24 ilçe aldık, belediye meclis üyelerinin de çoğunluğu bizde. Ne yapacak bu belediye başkanı.’ Peki aynı zarfın içinden çıkan belediye meclis üyesi onayını kabul ediyorsunuz, büyükşehir oylarını kabul etmiyorsunuz. Bu nasıl bir çifte standart zından. Kocaelide köylerde imamlar görevlendirildi. Camiyi, namaz kıldırmayı bırakıp köylerde sandık başkanı olan imamlarımız var. Bunları tayin eden biz miyiz? Bunları tayin eden sizsiniz. Bunların tamamı devlet memuru. Daha önceki bütün seçimlerde öğretmen ve sivil devlet memurlarının görevli olduğu bir sistemi siz niye değiştirdiniz? Bitmeyen bir FETÖ istinadı var sürekli. Yazıktır, günahtır 249 şehide. Sayın Erdoğan’ın partisinin kuruluşu benim evimde oldu. Sayın Erdoğan, o dönem o gruba uzaktı. Aradan geçen zamanda ne oldu? Sayın Erdoğan o grupla nasıl aynı masaya oturdu? Sayın Erdoğan o doğan beceriksiz, kifayetsiz yöneticilerini mutlu etmek ve ergen triplerini ve ergen sinirini milletimiz üzerinden çıkarmak istiyorsa yanlıştır. l Kazanana kadar seçim: Şunu önerebilirim, bunu Sayın Kılıçdaroğlu ile konuşmadık, şahsi fikrimdir: AK Parti’nin adayları Türkiye genelinde kazanıncaya kadar Türkiye genelindeki seçimleri iptal edin kardeşim, kazanıncaya kadar seçim yapın. Bir kere daha söylüyorum;12 Eylül’de biz bunu yaşamadık. l Teklifi eyalet anlamında: Bu millete zillet, illet diyerek her türlü hakareti edenler, bizleri PKK’li ilan edenler ilginçtir beka meselesi diye yo la kazanmış olsaydı bugün biz bunları tır, bu nasıl bir hukuk katliamıdır, grubun en çok alkışlandığı dönem la çıkanlar seçimin tam orta yerin konuşuyor olacak mıydık? bu nasıl bir milli iradeye saygısızlık de bile o guruptan uzaktı. Siyasi aya de beka diye bir mevzu olmadığı, me l Seçim iptaline yönelik bir tavır tır? 31 Mart akşamı Sayın Erdoğan’ın ğına dokunmadığın, Meral Akşener’i selenin beş harfliler olduğunu, bevar: Büyükçekmece’de okullara gidip hem İstanbul’da hem Ankara’da yap FETÖ’yü araştırma komisyonuna ta ka dediğimiz o önemli meselenin içi 15 yaşındaki çocuklara ifade verdiren tığı konuşma mutedil ve sağduyulu nık olarak davet edilmesi kararı alın ni boşaltarak alay konusu yapma tav polis ve savcılar marifetiyle tek tek bir konuşmaydı. Aradan geçen zaman dıktan sonra o kararı geri çektirip şa rını sorgulamak gerekir. Ve Sayın hane gezen, burada ifadeler alan bir içerisinde ne oldu, kim ve kimler ku hitliklerimi anlatmamın önüne geçi Bahçeli’nin ‘Büyükşehirleri seçelim, seçim anlayışı olamaz. O sandıklar lağına fısıldadı ki, bugün bulunduğu da hem görev alacak hem de oy kul noktaya geldik? lanacak insanlarla ilgili gerekli itiraz l Tayin eden sizsiniz: Devlet me ren irade nedir? l Ergen sinirini çıkarma: Türkiye’de 10 gün boyunca bir kaos gerisini kendileri atasın’ teklifinin de Türkiye’yi eyaletlere bölme anlamını taşıyan bir teklif olduğunu buradan lar yapılmıştır. Kimisi kabul görmüş muru olan sandık görevlilerinin, san yaşanmaktadır. İnsanların umutları, sizlerle paylaşmak isterim. tür, kimisi kabul edilmemiştir. Orada dık başkanlarının asker olduğuna da insanların heyecanı, neşesi, huzuru l Yıldırım’ı destekleyelim: Sayın bir sonuçta sorun yoktur ve bugün İs ir bir şikâyet var Sayın Erdoğan’ın ağ ortadan kalkmıştır ve eğer Sayın Er Binali Yıldırım, siz bu ülkede bakan lık yaptınız, siz bu ülkede başbakan lık yaptınız, siz bu ülkede iktidar par Akşener’e ambargo mu var? SP’ye taziye ziyareti tisinin genel başkanlığını yaptınız, Meclis başkanlığı yaptınız ve aday ol CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün ortak açıklama için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart’ta Malatya’da hayatını kaybeden Saadet Partili (SP) iki kişi için taziyede bulun dunuz. Tarih sizi böyle yazmasın! Bu partinizin içindeki beceriksiz, kifayetsiz insanların ortaya koyduğu tavrın canlı yayında kameraların karşısına geçti. 16 dakika konuşan Akşener’e haber kanallarının yanı sıra Anadolu Ajansı (AA) da yer vermedi. AA, Akşener’den sonra 3 buçuk dakika konuşan Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yer verirken bu durum Akşener’e ‘medyada ambargo mu uygulanıyor’ sorusunu akıllara getirdi. AA’nın ‘ambargo’ haberlerinin ses getirmesiyle Akşener’in konuşmasından 1 saat sonra haberi geçmesi dikkat çekti. l İç Politika mak amacıyla SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti. 30 dakika süren görüşmenin ardından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu’na başsağlığı dileklerini ilettiğini belirterek, “Görüşmemizde elbetteki Türkiye’nin sorunları, son yaşananları değerlendirdik. Karşılıklı fikir teatisinde bulunduk” dedi. Karamollaoğlu da “Sayımlar tekrar tekrar yapılıyor. Ümit ediyoruz ki YSK son noktayı koyacak. Bu kararlar da kanunlar, teamüller neticesinde gerçekleşecek” dedi. önüne geçin. Biz sizi mutedil bir devlet adamı olarak tanırız. Söyledik, istifa ettiniz. Buradan bir teklifte bulunmak istiyorum. Erdoğan, hemen Mustafa Şentop Beyefendiyi istifa ettirin, Meclis Başkanlığı’na Sayın Binali Yıldırım Beyefendiyi aday gösterin, İYİ Parti olarak kendisine oy vereceğiz. İmamoğlu ‘Seçim sonuçlanmadan AKP’nin ‘kazandık’ afişleri asması demokrasiyi katletme operasyonuydu’ dedi ‘O gece darbeyi bertaraf ettik’ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen CHP’li Ekrem İmamoğlu seçim akşamı resmi sonuçlar açıklanmadan AKP’nin İstanbul’un her yerine ‘Kazandık’ afişleri asmasını eleştirerek, “O gece bir darbe yapılacaktı. O afişlerin asılması bile darbe hazırlığıydı. Biz bir darbe girişimini bertaraf ettik. İstanbul Gönüllerine, 10 binlerce kişiye diyorum ki hepiniz demokrasi kahramanısınız. Darbeyi berta raf ettiniz” dedi. İmamoğlu, dün akşam katıldığı canlı yayın programında seçim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Seçim gecesi Anadolu Ajansı’nın saat lerce veri aktarmamasını eleştiren İmamoğlu, “Ne zaman 10.00’da açıklamaya başladık gözler pat bize çevrildi. 1112 saat veri vereme di Anadolu Ajansı. Acaba neler planlanmıştı? Şeytanın avukatlığını yapalım. Bir ortağı AA, bir ortağı AKP’nin Genel Başkan yardımcısı. En büyük mağduru Binali Yıldırım. Çıktı, 3 bin 870 oyla seçimi kazandık dedi. Aldatıldığı için konuşma yaptırıldı Sayın Yıldırım’a. Kimin yüzünden aklı kıt, elindeki verilerle operasyonu yönetebileceğini düşünen 35 kişi. Sabahın köründe afişler asılmaya başlandı. Demokrasi adına bir katletme operasyonu. Yıldırım’ın yerinde olsam o kişilerin yüzüne bakmam, maddi manevi, ahirete dair haklarımı ararım” dedi. ‘100 yılın skandalı’ AA’nın 100 yılın medya skandalına imza attığını belirten İmamoğlu, “Sen halka mı hizmet ediyorsun 35 kişiye mi? Cumhurbaşkanı bile süreçte bir hata olduğunu görmüş hissetmiş. Ben yerinde olsam bu arkadaşlarla ilgili gerekeni yaparım partide. Maltepe’de oylar sayılıyor sadece şu an. Yıldırım, 3 defa yatcaz kalkcaz dedi. 8 gün oldu” dedi. Medya şirketlerinin sahibi olan aileleri tehdit ettiği yönündeki iddiaları reddeden İmamoğlu, “Hayatımda tehdit nedir bilmem. Yalan nedir bilmem. İtibarlarını hatırlattım. Kimseye parmağımı sallamadım” diye konuştu. l Haber Merkezi ‘ASIL SEÇMEN TAŞIYAN AKP’ Büyükçekmece’de usulsüzlük yapıldığına dair iddialara ilişkin konuşan İmamoğlu, Büyükçekmece’nin İstanbul’da en çok göç alan ilçelerden biri olduğunu söyledi. Siyesetçilerin seçmen verilerini ulu orta anlatmasının acemice bir davranış olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Büyükçekmece’de 20 küsur bin seçmen hareketi birden olmuş gibi zihinlere nakşetmeye çalışıyorlar. 6 ayda 3 binin üzerinde seçmen sayısı artmış. Ne yazık ki aldatma ve yalan üzerine kurulan bu sistemin arızaları var. Bu iddiayı ortaya atan kişiler iftira, yalan değilse geçerli oyun 175 bin olması lazım. Aradaki fark 2 bin 300 civarında. Kullanılan oy 149 bine düşüyor. Biliyorsunuz katılım oranı daha düşük. Geçerli oysa 144 bin 733. Geçerli oy haziran ayında 146 bin 138. ‘Taşınmış oy, hayali oy diye bir şey yoktur, listelerimizden eminiz’ diye YSK başkanının açıklaması var şubat ayında. Büyükçekmece aynı zamanda nüfus hareketliliğinde nüfus oranına göre 30. sırada. Aynı nüfuslara sahip Sancaktepe’de Çekmeköy’de daha yoğun nüfus hareket liliği var. AKP’nin kazandığı iki ilçe” dedi. Mevlut Uysal’ın sözüne güvendiği ni söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini kontrol etmesi gerektiğini aktaran İmamoğlu, “CHP milletvekili Özgür Karabat’ın tespitlerini anlatacağım. 4 Ocak 2019’da seçmen kayıtları askıya çıkıyor. İtirazlar yapılıyor. 18 Ocak 2019’da kesinleşiyor. Büyükçekmece’ye seçmen kaydırmada iki ilçenin aktif olduğunu tespit ediyor Karabat. Başakşehir ve Fatih’ten nüfus kayması var Büyükçekmece’ye. Uysal önceki Başakşehir’in başkanı. Uysal’a yakınlığıyla bilinen 4 ismin Büyükçekmece’de aynı adrese kaydı yaptırılıyor. Aynı adreste 11 kişi var. Bana söyleselerdi onlara ev bulurdum” dedi. Seçimi karalayarak başka bir mecraya taşınmaya çalışıldığını söyleyen İmamoğlu, “Yalanla iftirayla yönetmeyin. İnsanları rahatsız ediyorlar yeter. Bir kadın arıyor, telefonla arıyorlar diyor. Kapıları çalıyorlar. O niye var niye yok diye. Neyi baskı altına almaya çalışıyorlar. Uydurma süreçlerden vazgeçin” ifadelerini kullandı. ANKARA BAROSU’NDAN UYARI Polisin kontrolleri yasadışıdır Ankara Barosu açıklamasında, ‘1314 bin oy’ ifadesinin YSK’yi etkileme girişimi olarak görüldüğü belirtilirken, ‘Ulusun iradesini yok sayan ifadelere son verilmeli’ denildi Ankara Barosu Başkanlığı, AKP’nin “hayali seçmen” iddiasını ortaya attığı Büyükçekme’de polisin kapı kapı gezerek seçmen kontrolü yapmasının yasal dayanağının olmadığını bildirdi. Açıklamada, “Hukukun üstünlüğünün sağlanması için, demokratik hakkını kullanan ‘ulusun iradesi’ üstün tutulmalı, seçimin sonucu bir an önce kesinleştirilmeli, ulusun iradesini yok sayan ve hatta değersizleştiren ifadelere artık derhal son verilmelidir” denildi. Ankara Barosu, 31 Mart seçimleri sonrasında İstanbul özelinde yaşanan yeniden sayım tartışmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, şunları kaydetti: “Bugün itibarıyla seçimlerden tam 10 gün geçmiştir ve tüm Türkiye, ulusun iradesinin yok sayılmaya çalışıldığı sistematik bir çabayı 10 gündür dehşetle izlemektedir. Seçimden önce sandık güvenliğinin tamamen sağlandığına yönelik bizzat iktidar partisi kurmaylarının söylemleri, seçim sonrasındaki eylemleriyle taban tabana zıttır. Bu durumda, aynı kişilerce seçimlerde şaibe yapıldığının iştahlı savunusu, bir taraftan da 10 gün önceki güven söylemlerinin yanında düşündürücü, düşündürücü olduğu kadar yok sayılmaya çalışılan gerçeği bizzat ifşa eden bir niteliktedir.” Açıklamada, seçim öncesinde 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun uyarınca düzenlenen ve kesinleşen seçmen kütüklerine ilişkin seçim sonrası ortaya atılan iddiaların hukuki bir değeri bulunmadığı belirtilerek “Kaldı ki, bizzat Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın basına yaptığı açıklamada sahte seçmen kütüğü iddialarının asılsız olduğu seçim öncesinde belirtilmiştir. Tüm bunların üzerine seçimden sonra kesinleşmiş seçmen kütüklerinin kolluk tarafından İstanbul Büyükçekmece’de ‘kapı kapı gezilerek’ kontrol edilmesinin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Yasal dayanak olmadan ulus iradesinin yok sayılma çabaları ise tarihten ve belleklerimizden silinmeyecektir. Çünkü oy vermek, bir ‘ses çıkarma hakkı’dır ve tam 10 gündür sesimiz kısılmaya, ses tellerimiz elimizden alınmaya çalışılmaktadır” değerlendirmesi yapıldı. YSK’yi etkileme girişimi Seçim sonuçlarıyla ilgili nihai kararı verecek olanın YSK olduğuna işaret edilen açıklamada, “Ancak basına yansıyan haberlerde kolluğun, görevi olmamasına rağmen adeta ‘seçmen avına’ çıkmış olması, ‘13 14 bin oyla seçim kazanılmaz’ ya da ‘kamu vicdanını rahatlatmak için seçimin tekrarlanabileceği’ gibi seçimi geçersiz kılmaya çabalayan ifadeler karar verecek olan bağımsız yargı organı YSK’yi etkileme ve hatta tahakküm altına alma girişimidir ve kabul edilemez. YSK’yi baskı altına almaya çalışan ifade ve girişimlerin itiraz hakkı kapsamında olmadığı açıktır” görüşüne yer verildi. Ulusun iradesi yok sayılmamalı Toplum iradesinin karşısına ve hatta üzerine bir kişinin iradesinin getirilmeye çalışıldığı belirtilen açıklamada, şu çağrıda bulunuldu: “Bunun en büyük delili ise ‘1314 bin’ oy farkından az olan yerlerde yapılan ve reddedilen her itiraz ile bugün artık 10 Nisan olmasına rağmen sonlandırılmamakta ısrar edilen kaotik belirsizliktir. Ankara Barosu olarak sesimizin kısılma çabalarını kabul etmediğimizi tüm kamuoyu önünde bir kez daha tekrarlıyoruz. Hukukun üstünlüğünün sağlanması için, demokratik hakkını kullanan ulusun iradesi üstün tutulmalı, seçimin sonucu bir an önce kesinleştirilmeli, ulusun iradesini yok sayan ve hatta değersizleştiren ifadelere artık derhal son verilmelidir.” l ANKARA/ Cumhuriyet ‘Demokrasi bu yükü kaldıramaz’ İzmir Barosu Yönetim Kurulu yaptığı açık lamada, CHP’nin kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediyeye Başkanlığı seçimlerinin hukuk dışı yöntemlerle yenilenmesine karşı çıktı. Yapılan açıklamada, “Demokratik yollarla edinilen başarının reddi, ülke demokrasisinin kaldırabileceği bir yük değildir” denildi. l İZMİR / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle