24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ 33 MART 2019 PAZAR 130/0 0 170/9 0 50/2 0 100/5 0 120/20 80/0 0 10/ 5 0 90/2 0 180/8 0 110/5 0 110/2 0 160/1 0 0 120/5 0 170/1 1 0 150/7 0 00/120 170/70 220/20 140/80 170/50 50/10 150/60 Adalet feryadıAcılı baba kızının ölümünün üzerindeki sır perdesini aralamaya çalışıyor Giresun’un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018 günü evinin önünde yaralı halde bulunan 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümünün üzerindeki sır perdesi aralanamadı. Acılı baba Şaban Vatan, canını bu yolda ortaya koyduğu nu, failleri ortaya çıka ZEHRA ÖZDİLEK na kadar peşini bırakmayacağını söyledi. Vatan ile kızının hayatını kaybettiği günü, şüphelerini, huku ki süreci ve bundan sonraki süreç te neler yapacağını konuştuk. Canını bu yolda ortaya koyduğunu, failleri ortaya çıkana kadar peşini bırakmayacağını belirten acılı baba Vatan, belediye başkanının yeğeninin kızına otomobiliyle çarptığını, yaralı halde olay yerine bırakıldığını ve soruşturmanın yönlendirilmeye çalışıldığını söyledi. İlçe halkı ve ailesi Rabia Naz’ın nasıl öldüğünün aydınlatılması için sık sık eylem yapıyor. ‘Çanta senaryosu’ Eşinin eczanede çalıştığını kendisinin ise pvc dükkânı olduğunu dile getiren baba Şaban Vatan, ilçe dışından haber alır almaz olay yerine gittiğini belirterek, “Gittiğimde ambulans yeni gelmiş sedyeyi çıkarıyordu. Yerde nasıl yattığını ve ne durumda olduğunu gördüm. İyi ki de görmüşüm. Bizi bir çanta senaryosuyla 22 gün uyuttular” ifadelerini kullandı. ‘Kaza anonsu geçilmiş’ Otopsi raporunda intihar değil muhtemelen araba çarpması sonu cu olduğu gerçeği açığa çıkmasının ardından kızının ölümünü araştıran Vatan siyah hafif ticari bir aracın peşine düştü. O ara cın Eynesil Belediye Başka nı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeni tarafından kullanıl dığını öğrendiğini dile geti ren Vatan, “Kızım hastane ye kaldırıldığında iki kişi has tane önünde telaşla bekli ber benimle yüzleşme yormuş. Bu iki kişi de Eyne sini istedim. Ben si sil Belediye Başkanı Coşkun ze delilleri sunarım Somuncuoğlu’nun yeğeni İ.S. ve oğlu M.A.S’ymiş. Polisler Acılı baba Vatan siz de cevap verirsiniz dedim. Canikli ile biz hastanedeyken anons geçmişler. Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Anonsta ‘Eynesil’de bir kız çocuğu Somuncuoğlu’nun çok samimi hu na siyah bir Doblo araba çarptığı’ kukları var. Eynesil’in bütün pro belirtilmiş” ifadelerini kullandı. tokollerin hepsi Canikli’den dola Canikli mesaj attı Twitter hesabı üzerinden soruşturmayı yönlendirdiğine ilişkin haberleri yalanlayan AKP MKYK Üyesi Nurettin Canikli’nin açıklama yaptıktan sonra kendisine mesaj attığını belirten Vatan, “Şaşkın olduğunu söyledi. Ben de Eynesil Belediye Başkanı ile bera yı Coşkun’un kontrolünden geçiyor. Canikli’nin nerelerle konuştuğunu biliyorum. Olayın ilk savcısı Somuncuoğlu ile ilgili yaptığımız şikâyeti aylarca sumen altı eden savcı beni 3 buçuk ay oyaladı. Gitmeden bir gün önce savcı bana ‘senin kızının intihar ile bir ilgisi yok. Oradan düşmüş olsaydı zaten elektrik telleri kopardı. Elektrik çarpmış olurdu. Çocuk o anda yaşıyor olmazdı’ bilgilerini verdi” dedi. ‘Canımı ortaya koydum’ Çocuğun ölümünü intihar boyutuna getirmeye, üstünün örtülmeye çalışıldığını söyleyen Vatan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önemli olan kızımın cinayetinin arkasında kimler varsa hesap vermesidir. İster baskı yapsınlar isterse yargıya taşısınlar. Ben canımı bu yolda ortaya koydum. Herkes bunun farkında. Hiçbir korkum hiçbir endişem yok. Kardeşim bu olayın üstünü kapatmaya çalışanlarla işbirliği yapmış durumda. Hakkımda savcılığa şikâyette bulunmuş. Biz de ifade verdik.” l İSTANBUL 537 TL İSTENİYOR Belediyeye sayaç tepkisi Ankara’daki İlk Yerleşim Mahalle Muhtarlığı ve Mahalle Meclisi’nden Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan doğalgaz sayaç değişimine tepki geldi. Muhtarlıktan yapılan yazılı açıklamada Başkentgaz tarafından, bir süredir, “20 yılı doldurmuş, arızalı gibi değişik bahanelerle kartlı doğalgaz sayaçlarının, mekanik sayaçlarla değiştirilmesi için dayatmalar yapıldığı” belirtilerek abonelerden “haksız, hukuksuz ve mahkeme kararına karşın 537 TL’ye varan güvence bedellerinin istendiğine” dikkat çekildi. “Abonenin isteği ve onayı dışında dayatılan bu uygulamanın kabul edilmeyeceği” belirtilen açıklamada, eğer kartlı sayaçlarda bir arıza varsa tamir, ayar ve bakımının yapılması, bunlar olmaz ise eşdeğer bir başka kartlı sayaç takılması istendi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bu konu ile ilgili başlattığımız bir imza kampanyası ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve EPDK’nin, Başkentgaz’ın bu usulsüz, haksız ve mahkeme kararlarına aykırı uygulamasını durdurmaya, kaldırmaya ve kartlı sayacı sökülerek yerine mekanik sayaç takılan, 300 dolar iade edilmediği gibi 537 TL’ye varan depozito bedelleri ödettirilen abonelerin mağduriyetlerini acilen gidermeye davet etmiştik. Topladığımız imzaları pazartesi günü saat 14.00’te bir heyet ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na, bilgi olarak da EPDK ve Başkentgaz’a bir dilekçe ile teslim edeceğiz.” l ANKARA / Cumhuriyet Sancaktepe’de soba faciası İkikardeş hayatını kaybetti Baba Adem Boyraz’ın memleketi Tokat’ta olduğu öğrenilirken acı haber üzerine eve gelen yakınları sinir krizi geçirdi. İstanbul Sancaktepe’de, sobadan sızan dumandan zehirlenen Hayrünnisa ve Salih Boyraz yaşamını yitirirken, anne Gülay Boyraz (38) hastaneye kaldrıldı. Fatih Mahallesi’nde her sabah ekmek almaya giden ailenin o sabah evden çıkmaması üzerine merak eden komşular Boyraz ailesinin evinin pencerelerinden içeri baktılar ve aile üyelerinin baygın yattıklarını fark ettiler. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 10 yaşındaki Salih ile 7 yaşındaki Hayrünnisa’nın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Anne Gülay Boyraz ise tedavisi yapılmak üzere hastaneye kaldırıldı. l İHA Futbol dünyası yastaAnkaragücü taraftarlarını taşıyan midibüs devrildi: 2 ölü Ankaragücü taraftarlarını Ankara’ya taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu 2 taraftar öldü, 23 kişi yaralandı. AfyonkarahisarAntalya karayolunda önceki gece, Antalyaspor MKE Ankaragücü maçının ardından, bir grup Ankaragücü taraftarı, midibüsle Ankara’ya doğru yola çıktı. Yılmaz Doğan’ın kullandığı araç, arkadan gelen otomobilin çarpması sonucu kontrolden çıkarak, şarampole devrildi. Kazada, Mert Turgut Çakır (17) ile Eren Açıkgöz (19) yaşamını yitirirken, sürücü ler ile 23 taraftar yaralandı. Ankaragücü Başkan Yardımcısı Metin Akyüz, anlatılan şekline göre bu olayın bir kaza olmadığını kaydederek, “Bir aracın çarpması sonucu otobüsün takla atması. O araç ne şekilde geldi, nasıl bu arabaya çarptı, otobüsü nasıl devirdi bunları bilmiyoruz” dedi. Dün oynanan BursasporDG Sivasspor maçının ilk dakikasında iki takım oyuncuları hayatını kaybeden taraftarları anmak için aralarında anlaşarak 1dakika boyunca topa dokunmadı. l Haber Merkezi Sözüm  meclisten dışarı François Georgeon’un OsmanlıTürk Modernleşmesi (*) adlı kitabında, Ahmet Ağaoğlu’ndan yapılan ilginç bir alıntı okudum. Tektaş Ağaoğlu’nun dedesi, Demokrat Parti döneminde bakanlık yapan yazar Samet Ağaoğlu’nun babası olan Ahmet Ağaoğlu Cumhuriyetin kuruluşunda görev almış, Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilliği yapmış önemli bir aydın, yazar ve siyasetçi idi. 1927’de İstanbul’da yayımlanmış ve Doğu’da toplum ile devleti tahlil ettiği Üç Medeniyet (**) adlı kitabında şu hikâyeyi anlatıyor: HHH “Amcam, Karabağ’da Aras Nehri üzerinde kâin (bulunan) malikânesine gider. Nehrin öteki tarafında sakin (yaşayan) İran hanlarından (beylerinden) birisi kendisini misafir davet eyler. Bu meyanda o zaman veliaht ve bilahire (daha sonra)  şah olan Muzaffereddin o taraflara av için gelir. Bittabi (doğal olarak) bütün bunlar huzuruna şitaban olurlar (koşarak giderler). Amcamı davet eden han da kendisini alır ve veliahtın huzuruna gider. Avdan sonra bir mevkide istirahat edilirken veliaht dürbününü ufka doğru tevcih eder ve derhal hanlardan birisini yanına çağırarak: ‘Şu dağın yamacında çok güzel bir at ve sırtında da çok güzel bir halı var, gel bak!’ der. Han dürbünü alır, gösterilen yere doğru düzeltir ve derhal: ‘Beli kurban! Ne güzel bir at ve ne güzel bir kilim’ der. Bade (sonra) bütün diğer hanlar da aynı suretle davet edilir ve aynı tarzda cevap verirler. Nihayet veliaht kendisine evvelce takdim olunan amcama hitaben: ‘Ali Bey, gelin siz de bakın’ der. Amcam dürbünü alır, ne kadar bakarsa ne dağ görür, ne at ve ne de halı! Hayret eder, dürbünü öteye beri ye çevirir, yine bir şey göremez. Ve nihayet ‘Kurban, ben hiçbir şey görmüyorum’ der. Veliaht hiddet eder, başını çevirir ve amcama iltifat etmez. Bu hadiseden pek müteessir olan amcamın ev sahibi, veliaht gittikten sonra amcama beritab (azarlar) bir tarzda: Ah! Ali Bey! Doğru söylemek için yer mi buldun? Zannediyor musun ki, ben de diğerleri de dürbünde bir şey gördük! Biz görmediğimiz gibi zaten velihat kendisi de görmüyordu. O bizi imtihan ediyordu. Kendisine ne derece merbut (bağlı) olduğumuzu, onun gözü ile görüp, kulağı ile işittiğimizi, hülasa kendimizden geçerek ‘o’ olup olmadığımızı imtihan ediyordu.” (S.131) HHH Yıllardır anlatmaya çalıştığım “Ortak Akıl” garabetini bir ucundan açıklayan bir öykü. Despotik yapıyı, despotu ve kullarının akıl ilişkilerini pek güzel anlatıyor: Efendi’nin (Padişah, Sadrazam, Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakan, Bey, Paşa, Çete Reisi, Mafya Babası, patron, vb.) “gördüm” dediğini göreceksin, “duydum” dediğini duyacaksın, “söyledim” dediğini söyleyeceksin, “düşündüm” dediğini düşüneceksin. Bunlara olasılıklar da dahil. “Şeyh uçmaz, mürit uçurur!” demişler. Aynen öyle ve böyle! Öyle ve böyle olması için aklınızı ortak akıl kasasına emanet etmeniz yeter. Sizin düşünmenize ne gerek var, Reis hepinizin yerine düşünmektedir. Ya Reis’te düşünme yeteneği yoksa? Öyle şey olmaz mı? Reis Allah’ın sevgili kulu mu? Reis Peygamber’in gölgesi mi? Halep oradaysa arşın burada! Unutma ki aklını kiraya vermemiş, nadasa bırakmamış, ipotek etmemiş sivri akıllılar, bozcuncular eksik değildir dünyada. HHH Örneğin, yanına arşın, terazi ve tartı almadan ne işin var Suriye talanında? Ev yanıyor, gemi batıyor, volkan patlamış lavlar akıyor; bu felaket karşısında öznel olmuşsun, nesnel olmuşsun kaç para! Kendin ol, bu dünyada bir boşluk dolduran varlığın olsun; ağzın, gözün, aklın kendinin olsun; kerameti kendinden menkul bir Efendi’ye kul olacağına varlığını Türk ulusunun varlığına armağan et!   (*) Yapı Kredi Yayınları (**) Üç Medeniyet, İstanbul, 1927, 1972 Yolcu otobüsü devrildi: 2 kişi yaşamını yitirdi BayburtGümüşhane karayolunun Kayışkıran mevkisinde, Metro firmasına ait şehirlerarası bir yolcu otobüsü kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada 2 kişi yaşamını yitirdi. Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan yaptığı açıklamada, ilk belirlemelere göre otobüste 22 yolcunun bulunduğunu belirterek, “Yaralılardan birisinin durumu biraz ağır. Tüm yaralılar hastaneye sevk edildi” ifadelerini kullandı. l AA ‘Tartıştığı eşini balkondan attı’ iddiası İstanbul Avcılar Ambarlı Mahallesi’nde uzaklaştırma kararı olan Sezer T’nin, tartıştığı eşi Gülizar T’yi balkondan attığı iddia edildi. Yaralı kadın tedavi altına alındı. Yanındaki silahı dairede bırakarak kaçan Sezer T. için polis arama çalışması başlattı. Çiftin 9 yaşındaki çocuğunun, polis ekiplerine babasıyla annesinin tartıştığını sonrasında ise babasının annesini balkondan attığını söylediği öğrenildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle