24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
dizi 926 MART 2019 SALI Vanlı iş ve huzur istiyorSon üç yıldır kayyımla yönetilen kentte seçim sonucu önceden belli: HDP açık ara önde Van da daha önce gidip izlenimlerimizi aktardığımız Mardin ve Diyarbakır gibi sonucu önceden belli kentlerimiz arasında. HDP açık ara VAN Büyükşehirlerde BÜYÜK YARIŞ Mardin ve Diyarbakır gibi sonucu önceden belli kentlerimiz arasında. HDP açık ara önde gidiyor. Bir çekişme olmayacağı aşikâr. Van’da genel olarak HDP oyları yüzde 60’a yakın, AKP’ninki yüzde 30 civarında. Kalan yüzde 10 ise diğer partiler arasında dağılıyor. önde gidiyor. Bir çekişme olmayacağı aşikâr. Özlem Yüzak Orhan Bursalı Dolayısıyla bizim bu kentlerdeki gözlemle rimiz biraz da oradaki değişimi, insan ların yaşamlarını, siyasetten beklentile rini aktarmak amaçlı. Bu önemli, çünkü oradaki en küçük bir değişim rüzgârı bi le bütün Türkiye’yi yakından ilgilendi riyor. Diğer doğu ve güneydoğu illeri gibi Van da göç veriyor ve köylerden göç alı yor. Tıpkı “Korucu olmayı reddettiğimiz için ailem Bursa’ya göç etti. Ailemin ora da 2 bini aşkın oyu var” diyen Fahrettin Bey gibi. Bir diğer önemli unsur da yine Türkiye’nin birçok bölgesinde olduğu gi bi, (ama burada biraz daha fazla) insan ların konuştuktan sonra “Aman benim adımı geçirmeyin yazınızda” demeleri. Oluşturulan baskı ve korku ile yönetme ortamında işlerini kaybetme ve dışlanma kaygılarını anlıyor, saygı gösteriyoruz. Van’ın da diğer 2 kent gibi özelliği son 3 senedir kayyım tarafından yönetiliyor olması. Van Havalimanı’nda Umut Oran, CHP Van İl Başkanı Mehmet Kurukçu ve diğer ilçe başkanları ile sohbet ettik. CHP’nin bölgede ağırlığı yok ama... Van’ın en temel 2 sorunu var: 1 Huzur 2 İş, aş Türkiye’nin gelişmişlik sıralamasında ya en son ya da sondan bir önceki sırada. Resmi işsizlik yüzde 26 ama yüz Van’a gittiğimiz uçakta eski CHP milletvekili Umut Oran da var. Oran, adım adım Türkiye’nin her yerini sürekli dolaşan, insanları gerçekten dinleyen çözüm üretmeye çalışan farklı bir siyasetçi. Bunu milletvekili olmamasına karşın, vaz si de iyi bir çalışma ile oylarını artırabilir. Rize’de de büyük işsizlik var. AKP hiçbir şey yapmadan çözüm üretmeden oy alıyor. HDP de Van da çözüm üretemiyor. Bizim CHP olarak burası için de hayallerimiz olmalı. Çözüm üretebiliriz; ne yapma bin oya çıkardı” diyor. Bir diğeri ise “10 yıl öncesine ka dar bölgede CHP’ye din düşmanı, Kürt düşmanı deniyordu. Deprem sonrası CHP’den gelen heyetlerin milletvekillerinin sayısı artıkça ve Van’a sahip çıktıkça de 75’lerde olduğu söyleniyor. 400 kişi geçmeden düzenli yapıyor. Uçaktan inin lıyız bunu tartışmalıyız. parti daha görünür oldu” diyor. lik bir işe 60 bin kişinin başvurması da ce önce Oran ve onu karşılamaya gelen Van’da genel olarak HDP oyları yüzde 2014 yerel seçimlerinde AKP 165 bin, bunu doğruluyor. Van merkez 600 bin CHP Van İl Başkanı Mehmet Kurukçu ve 60’ya yakın, AKP’ninki yüzde 30 civarın HDP 335 bin oy aldı. 40 bin oy ile millet nüfus ilçelerle birlikte 1 milyon 600 bini buluyor. diğer ilçe başkanları ile sohbet ediyoruz. Kurukçu, “AKP döneminde bugüne kadar gelen bakanların hepsi de aynı vaat da. Kalan yüzde 10 ise diğer partiler arasında dağılıyor. CHP’nin bölgede ağırlığı yok, ama eskiden en azından 12 millet vekili çıkıyor. Van’ın Merkez İlçesi olan İpekyolu CHP Kurucu Başkanı Hayrullah Irak “CHP önce çuvaldızı kendine ba En büyük sorun işsizlik Van’a geldiğimiz gün hem Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hem de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu geleceği leri verdiler. Spor stadyumu, çevre yolu ve otogar... Yıllardır aynı şeyi söylüyorlar ama asla yapılmıyor” derken, Umut Oran, CHP açısından Rize ile karşılaştırma yaparak tespitlerini aktardı: CHP açısından vekili çıkarmış bir parti olduğunu da hatırlatalım. İlçe başkanlarından birisi “1 Kasım genel seçimlerinde CHP 7 bin oy aldı. 24 Haziran seçimlerinde 2’ye katladı. Muharrem İnce dalgası sürse ve cum tırmalı” diyor. Evet çok çalışmalı tıpkı bir muhtar gibi. Sonuçta 1 milyon 600 bin nüfus. Yolsuzlukların,§ rüşvetin üzerine gidebilmeli, ekonomik krizi kendi açısından fırsata çevirmeli. Ve ekliyor “ama önce için Van AKP heyeti hemen hemen tam Rize ile burası ile arasında fark yok; iki hurbaşkanı seçilse idi bu seçimlerde 100 iddia sahibi olanlar partiyi yönetmeli”. kadro Ferit Melen Havaalanı’ndaydı. İlk konuşmayı havaalanında AKP’nin Van Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Necdet Takva ile yapıyoruz. Takva Van Ticaret ve Sanayi Odasının eski başkanı. ‘Ben hiçbir talepte bulunmadım adaylık için. Sayın Cumhurbaşkanı aradı, gel şehrine halkına sahip çık’ dedi. 6 aday adayı vardı ama şimdi hepsi benim yanımda” diyor. Takva, Van’ın en büyük sorununu işsizlik olarak görüyor. “Genç işsizlik Türkiye ortalamasının üzerinde, kamu ve özel sektör işbirliği ile bu sorunu çözeceğiz. Van ve civarında 1.5 milyon dekar işlenme diriliyor. 13 ilçesi var Van’ın. Erciş’te MHP tabanı çok fazla, bu yüzden AKP alabilir deniliyor. Keza Tuşba ve AKP milletvekili Gülsen Orhan’ın memleke ti olmasından dolayı Bahçesaray da.. Gevaş ise ortada. Çünkü bir önceki seçimde sadece 7 oy ile AKP almış. Başkale, Çaldıran, Çatak, Edremit, Gürpınar, İpekyolu, Muradiye, Saray, Özalp ilçeleri ise HDP’nin kaleleri. Van’da uzun miş arazi var. Hepsini değerlendireceğiz” zamandan beri bir olay yaşan diyor. Takva’ya AKP’nin ve özellikle de Cumhurbaş Necdet Takva madı. Konuştuklarımız son 3 yıl için kanı Erdoğan’ın Kürtlere yönelik kutuplaştırıcı söylemini değerlendirmesini sorduğumuzda dürüstlükle “Cumhurbaşkanı’nın kutuplaştırıcı söylemininin yumuşaması lazım. Bu söylem Türkiye’de kırılmalar yaşatıyor” diyor. Peki, şansı var mı Takva’nın? Belli ki de PKK sempatizanlığının azaldığını belirtiyorlar. “Şiddet, ölümler vs. PKK’nin her eylemi milliyetçiliği artırıyor ve AKP’ye yarıyor. Millet bunu artık fark ediyor. Şehitler geldikçe, örgüt de itibarsızlaşıyor” diyenlerin sayısının hayli arttığı belirtiliyor. ailesi HDP’ye yakın olduğu belirtilen Takva’nın işi çok da kolay değil. Ko nuştuklarımız “AKP’li biri ‘o zaten HDP’ye yakın bir isim’ benim adayım değil ki diye vermez” diyorlar. Zaten eşit bir seçim değil. Bir yan Temel mücadelemiz yolsuzluk olacak Gelir kaynağı tarım ve hayvancılık idi ama bildiğiniz gibi o da can çekişiyor. Belki kentin tek yüzünü güldüren unsur İranlı turistler, ama gerek burada enflasyon yüzünden fiyatların artmasından gerekse İran’daki ekonomik krizden dolayı gelen İranlı turist sayısında da düşüş yaşandığı söyleniyor. Gelip de Van’dan ev satın alan, iş kuran, eğlence mekânı, restoran açan pek çok İranlı olduğu söyleniyor. TIR’larla soğanlar ve demir geliyor İran’dan. Eski Van Ticaret Borsası Başkanı Feridun Irak ile sohbet ediyoruz: “Sınır ticaretinin önündeki engeller kaldırılmadıkça Van ekonomisinin düzelmesi kolay değil” diyor. 1994’e kadar ithalatı ve ihracatı serbest olan her ürünün ticaretine izin veriliyordu. Şimdi en büyük isteklerinden biri Vanlıların, tüm malların ticaretinde serbestlik. Bu Van için önemli bir can kaynağı olabilir.. “Aşiretler eskisi kadar güçlü mü” sorusunu yönelttiğimizde, konuştuğumuz Vanlılardan büyük ölçüde hayır yanıtı alıyoruz. Baru, Arşavi, Orhanlar bir dönemin güçlü aşiretlerinden... Şeyhler ve ağalar üzerinden yürütülen bir dönem geride kalıyor gibi... Bunu Recep Tayyip Erdoğan’ın politi Rögar kapağı bile Kayseri’den geliyor. Belediyeden 400, diğer kamu kurumları ile birlikte 5 bini aşkın kişi işten atıldı. Belediyelerin bütün taşınmazlarını sattılar. HDP 2.5 yıl görev yaptı, 350 milyon TL borç ile devretti. Şimdiki borç 1.4 milyar TL.” Ertan, HDP’nin yüzde 60’ın üzerinde oy alacağını düşünüyor. 24 Haziran’da her 6 kişiden biri sandığa gitmemiş. “Mart ayı seçim için iyi bir ay. Van yaz aylarında diğer büyük kentlere çok göç verir, inşaatlarda, turizm sektöründe çalışmaya giderler. Şimdi çoğunluk burada. Daha çok oy çıkacağını düşünüyorum” diyor. Ne yapacaksınız eğer seçilirseniz sorumuza yanıtı da şu oluyor: “Temel işlevimiz yolsuzlukla mücadele olacak. Halkçı, çoğulcu üretimi önemsiyoruz. Yaşam Köy projemiz var. Her köyde üretim alanları açacağız tanzim satış benzerlerini oluşturacağız; üreticini elindeki malı doğrudan halka vereceğiz.” Bunları derken, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i örnek veriyor. Van’a sabah erken gittik, akşam döndük. Kentte tur attık, özellikle depremden sonra Van’ın görünüşü değişti, güzelleşti, eski bildiğimiz Van yoktu. Havaalanından nefis otlu peynirin dan devletin tüm kaynaklarının se kasına bağlıyorlar. Bir durum yarat den ve tereyağından aldık. çim sürecinde iktidar partisi tarafın tı diyorlar: Daha önceden ağa ya da dan kullanılması, öte yandan tehdit ve baskılar. Konuştuklarımız, “Kaymakam köy korucularını çağırıp ben sizin ailenizde kaç kişi olduğunu biliyorum oylarınızı ona göre verin, diye tehdit ediyor. Köy muhtarları vasıtasıyla para, gıda yardımları dağıtılıyor. Baskı hayli fazla” diyorlar. ağanın belirlediği kişiler belediye başkan oluyordu. İş, aş şeyhin ya da ağanın istediği şekilde dağıtılıyordu. Erdoğan sıradan adamı belediye başkanı yaptı ve aşiret ağası etkisini önemli ölçüde kaybetti. Van Büyükşehir belediyesi HDP eşbaşkan adayı Bedia Özgökçe Ertan ile buluşup konuşuyoruz. Avukat olan Yine isim vermeden aktaralım: Ertan, aynı zamanda Van milletvekili. “Gürpınar’da kayıtlı 13 bin çiftçi var. 20042009 arası DEHAP döne Devlet mazot parası veriyor. Çiftçi dosyasını hazırlıyor. Nerede neyi ne kadar ekip biçtiğini beyan etmek zorunda. Ama ya beyan ettiği kadar ekip biçmiyor ya hiç bir şey ekmiyor. Tarım ilçe Müdürlüğü’ne götürüyor dosyayı. Dosyanın arasına da 300 lira sıkıştırıyor. Ve onaylatıyor mazot, gübre vs parasını cebine atıyor. Şöyle bir hesap edin 13 bin işçinin en az yarısından 300 tl toplandığını, ne eder?” Seçime katılım azalabilir Geçen seçimde Van halkının yüzde 83’ü sandığa gitmiş. Bu sefer bu oranın yüzde 60’lara kadar inebileceği dillen Yine isim vermeden bir işadamının ağzından aktaralım: “Evet, PKK’nin topladığı haraçların yanı sıra haraççı simsarlar da türemişti. Örgüt adına işadamlarından paralar toplanıyor ama onlar birileri arasında bölüştürülüyordu. Haraç toplayanların hiçbiri yargılanmadı. Devlet destekli yapıldı her şey. Ve artık o kadar yılmışlardı bu haraç işlerinden, bir dönem işadamlarının hiçbiri Van’a giremedi. Bursa, Antep gibi kentlere yerleştiler. minde il genel meclisi üyesi olduğunu söylüyor. Kayyım atanmasını gerçek bir acizliğin ifadesi olarak görüyor. Ve bu seçimden sonra yine kayyım atanmasının zor olacağını söylüyor, “AKP’nin anlatamayacağı bir mesele o” diyerek. Yargılamalarda yolsuzluğa ilişkin dava olmadığını, Bekir Kaya’nın dosyasını eski FETÖ’cülerin hazırladığını belirten Ertan, “Dosyalar gizli tanık ifadesine dayandırılarak hazırlandı. Paralar çuvala konup Kandil’e gönderildi söylemi üzerinden yapıldı tutuklanmalar” dedi. Kayyım neler yaptı Van için, sorumuzu da Ertan şöyle yanıtladı: “Vanlı firmalara değil de daha çok kendi memleke YARIN: l ADANA SERTAÇ EŞ l TekİRDAĞ Barış terkoğlu l İZmir miyase ilknur ti Kayseri’den firmalara iş verdi. Bedia Özgökçe Ertan ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ Atatürk’ün seçim beyanıydı! Sinan Meydan’ın dün Sözcü’deki, “Atatürk’ten İnsanlık ve Barış Dersi” başlıklı zengin kaynak ve birikime dayalı yazısı, bir süredir aklımızda olan konuyu çağrıştırdı. Atatürk, Birleşmiş Milletler tarafından da kabul gören, “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü ilk kez 20 Nisan 1931’de hazırladığı seçim beyannamesinde kullanmıştı. Şöyle diyordu: “Umumi siyasetimizi şu cümle açıkça ifadeye kâfidir zannederim; yurtta sulh, cihanda sulh için çalışıyoruz.” Atatürk bu ifadeyi sonraki yıllarda da yeri geldikçe kullandı. Zira çok sık “yeri geldi”. 1930’lar Hitler’in, Mussolini’nin yükselişte olduğu yıllardı. 2. Dünya Savaşı’nın ayak sesleri duyuluyordu. Atatürk istese, “Ben ki yedi düveli yendim, bir daha gelin bir daha yenerim” diye başlayıp, kalan ömrünü sadece hamasetle iktidarda geçirebilirdi. En azından sadece halktan destek alacağı seçim dönemlerinde bunu yapabilirdi. Yapmadı... En zor koşullarda bile barışın dilini yeğledi. HHH Bugün ise tam tersi bir tablo ile karşı karşıyayız. İçerde ve dışarda barışın değil, çatışmanın, hatta savaşın dili öne çıkarılıyor.  Türkiye’ye verebileceği bir şeyi kalmayan, AB’ye girişten toplumsal barışa temel vaatlerinin hemen tümünü olduğundan daha geri noktaya götüren iktidarın en büyük üretimi “terörist”. Tarımdan sanayiye hemen her alanda üretim kötüye gidiyor ama terörist üretiminin maşallahı var.  AKP’ye bakarsan belediye meclisi üyeleri listeleri terörist listesi. Bu mantıkla bakarsak, listeye yardım ve yataklık eden de YSK! 17 yılda Türkiye’nin temel ekonomik birikimlerini sattılar. Sıra kuruluştan bu yana adım adım oluşan temel değerleri harcamakta.  Yurtta sulh cihanda sulh bunlardan biri. Gerçi bu kavram da uzun süredir erozyonda ama, Yeni Zelanda saldırısının üstüne kurulan dil de bunun mermisi, barutu oldu.  Erdoğan yedi kıtadan sadece Antarktika ile kriz üretemedi. Çünkü toplumsal düzene dayalı bir hayat yok! HHH Bu iktidara faydası olmayacağını biliyoruz, ama Atatürk’ün barış politikasının ne güzel sonuçlar doğurduğunu göstermesi açısından iki örnek paylaşalım.  Avustralya’ya gittiğimde, şehit ve gaziler derneğine sadece Avustralyalıların, bir de Türklerin üye olabildiğini söylediler. Nedenini sordum; Atatürk’ün 1934’te Anzak annelerine hitaben yazdığı mesajı dile getirdiler. “Evlatlarınız bu topraklarda can verdikten sonra artık bizim de evlatlarımız olmuşlardır” diye biten mesaj, pek çok yerde Türkçe ve İngilizce olarak tablet, anıt şeklinde yazılı.  1932 yılında ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olarak atanan Charles Sherrill, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan’dan tazminat istememesine şaşırıyor. “Tüm Ege illerinizi yakıp gittiler, niye tazmin istemediniz” diye soruyor. Atatürk şu yanıtı veriyor: “Barışın getireceği fayda, savaş tazminatından daha yüksekti...” Sherrill, anılarında şu notu düşüyor: “Bu kadar ileri görüşlü bir devlet adamına rastlamadım...” Atatürk’ün büyüklüğü sadece savaşı kazanmasında değil... Barışı da kazanmasındaydı! DÜZELTME VE ÖZÜR Seçim izlenimlerini yazmak üzere gittiğimiz Diyarbakır’da görüştüğümüz Sayın Abdurrahman Aslan’ın sözleri tarafımızdan yanlış anlaşılmıştır. Aslan, AKP’nin özellikle Fet hullahçı iş adamlarının mallarına el koyması konusunda “bu el koymayı sıradanlaştırdılar, kendilerinden olmayan iş çevreleri bunu bir tehdit olarak hissediyorlar, bu konuda derin bir kaygı var” sözlerini söylememiştir. Düzeltir ve kendisinden özür dileriz C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle