Katalog

haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 321 MART 2019 PERŞEMBE Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 16/6 Ankara 16/3 İzmir 20/11 Antalya 23/15 Mersin 20/13 Trabzon 111/7 Diyarbakır 18/4 Bursa 160/3 0 Atina 190/110 TARİHTE BUGÜN Adana 220/1 0 0 Berlin 130/80 1952: 950 groston Kars 14/2 Artvin Çanakkale Balıkesir 120/4 0 150/6 0 150/5 0 Girne Londra Moskova 230/1 5 0 160/8 0 30/00 luk Galatasaray şilebi, Karadeniz’de Kefken açıklarında battı, 15 ki Sivas 130/ 1 0 Paris 150/50 şilik mürettebattan kur Erzurum 70/ 4 0 Madrid 180/10 tulan olmadı. Eskişehir 130/4 0 Amsterdam 120/70 1973: Halk ozanı Âşık Aydın 250/1 1 0 Roma 180/50 Veysel Şatıroğlu, Sivas’ın Gaziantep 190/6 0 New York 100/30 Sivrialan köyünde haya Konya 170/7 0 Tokyo 190/80 ta gözlerini yumdu. Birincilik yetmediEczacılıkta Uzmanlık Sınavı’nı ilk sıradan kazanan Rengin Türk atanmadı ÖSYM’nin yaptığı Eczacılıkta Uzmanlık Sınavı’nda Türkiye birincisi olan Rengin Türk, ilk tercihi olan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Eczacılık Anabilim Dalı’nı seçti. Türk, okul yönetiminden kon tenjan beklerken aldığı yanıtla şoke oldu. Ege Üniversitesi Rektörlüğü, Türk’e göndercüneyt diği yazıda, atamamuharremoğlu sının uygun görül Rengin Türk’ün yerleştirmesi yapıldı ama eğitime başlayamadı. Konu yargıya taşındı. Eczacılar, eğitimle onkolojik eczacılık, klinik ecza cılık gibi alanlarda uzmanlaşıyor. mediği belirtildi. Türk, yürütmenin durdurulması talebi ile dava açtı. Eczacılıkta Uzmanlık Sınavı 5 Kasım 2018’de yapıldı. Sınavda Rengin Türk aldığı 77.76081 puan ile Türkiye 1.’si oldu. Türk, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Ecza cılık Anabilim Dalı’nı 1. tercih olarak yazdı. Türk’ün tercihi doğrultusunda yerleştirmesi de yapıldı. Türk 9 Kasım günü, tüm evrakını Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanlığına gönderdi. Türk’e yanıt 25 Ocak 2019’da verildi. Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nden gelen yazıda Türk’ün, uzmanlık eğitimi için atamasının 657 Sayılı Kanunun 48. maddesi gereği yapılamadığı belirtilerek “Söz konusu kadroya atanmanız uygun görülmemiştir” denildi. Rengin Türk, gelen bu yazıya 4 Şubat günü itiraz etti. Türk’ün itirazına yanıt 15 Şubat günü verildi. Söz konusu yanıtta, 25 Ocak’ta verilen yanıt tekrarlandı. Liyakat gereği Yapılan itiraz sonrası da sonuç değişmeyince Rengin Türk, İzmir İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Ege Üniversitesi’ne karşı açılan davada, yürütmenin durdurulması talep edildi. Avukat Fırat Epözdemir’in hazırladığı dava dilekçesinde özetle şöyle denildi: “Müvekkil 657 Sayılı Kanun kapsamında kendisine uygulanabilecek tüm şartları taşıyor. Güvenlik soruşturmasına ilişkin evrak da idareye sunuldu. Çok zor olan bir sınavda Türkiye 1.’si olan müvekkilin atamasının yapılmaması usul ve yasaya aykırı. Müvekkilin atamasının yapılması liyakat ilkesinin de bir gereğidir. Dava konusu idari işlem Anayasa’ya ve 657 sayılı kanuna da aykırı.” l İSTANBUL 7 kenti salladıDenizli Acıpayam merkezli depremde 30 ev yıkıldı, 3 kişi hafif yaralı EVİM BAŞIMA YIKILDI Karahöyük Mahallesi’nde, depremin ardından evinde önce yangın çıkan ardından da evi yıkılan 61 yaşındaki Yurducan Arman, “50 yıllık evim başımıza yıkıldı. Yeni tadilat yaptırmıştım. Yüreğim yanıyor” dedi. Bölgede hasar tespit çalışmaları başlatıldı. SON ANDA KURTULDU Denizli’de dün saat 09.34’te, merkez üssü Acıyapam ilçesi deniyle Acıpayam’da okullar dün ve bugün için tatil edildi. Kırsal bölgede 30 evde yıkıntı söndürüldü. Aynı köyde 15 büyükbaş hayvan da, yıkılan ahırın altında kaldı. olan 5.5 büyüklüğünde dep meydana geldi. Acıpayam Kaymakamı Ali rem meydana geldi. Başta İz Sarsıntının, yerin 11.36 kilo Şanlıer, bu sarsıntıların pani Kendini oturduğu çay ocağından dışarı atan adam kaçarken binalardan düşen kiremit parçalarından son anda kurtuldu. mir olmak üzere, Aydın, Muğla, Uşak, Isparta, Burdur ve Antalya’dan da hissedilen depremin ardından aynı bölgede büyüklükleri 4.8 ile 3.2 ara metre altında meydana geldiği bildirildi. Sarsıntı nedeniyle Yeniköy, Karahöyük, Uçarı ve Gedikli mahallelerinde 100’e yakın evde hasar oluştu. Bu ğe neden olması nedeniyle ilçede okulların tatil edildiğini duyurdu. Acıpayam Devlet Hastanesi’ndeki hastalar da yataklarıyla birlikte bahçeye çıkarıl KIZILAY BÖLGEDE sında değişen 200’e yakın art yerleşimlerdeki camilerden sık çı sarsıntı meydana geldi. Dep sık, evlere girilmemesi uyarısı dı. AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, “Şu ana kadar herhan Denizli Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler ile AFAD ve Kızılay ekipleri bölgeye intikal ederek enkaz kaldırma ve hasar tespit çalışmalarına başladı. Evleri yıkılan ve hasar görerek oturulamayacak hale gelen vatandaşlar ise günün ilerleyen saatlerinden itibaren yaralarını sarmaya başladı. Bölgeye gelen Kızılay ekipleri ilk etapta bin 500 kişilik sıcak yemek kapasiteli seyyar mutfak kurarken, ayrıca 240 çadırı deprem bölgesini ulaştırdı. Bölgeye getirilen çadırlar kurulmaya başlanırken akşam saatlerine kadar tüm çadırların mağduriyet yaşanmaması için hazır olacağı aktarıldı. remde can kaybı yaşanmadı, 3 kişi hafif yaralandı. Panik ne Deprem sırasında büyük panik ve korku yaşandı yapıldı. Karahöyük’te bir evde çıkan yangın itfaiye tarafından gi bir can kaybı bilgisi ulaşmadı. Hafif yaralanan 3 vatandaşımız var” dedi. Yaralananlardan birinin, panik nedeniyle 1. kattan atlayan Feride Ordu adlı yurttaş olduğu belirtildi. Denizli Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, hasar tespit çalışmaların devam ettiği belirtildi. AKUT Arama Kurtarma Derneği’nce, Denizli’deki depremde evleri hasar görenlere çadır kurmak üzere çalışma başlatıldığı bildirildi. Dernekten yapılan açıklamada Yeniköy, Karahöyük, Uçarı ve Gedikli mahallelerinde 50’ye yakın evde hasar oluştuğu ifade edildi. l İZMİR/Cumhuriyet Çökmemesi mucize olurmuşHMBEÜERTYRKÜEATKÜTAL4RM1EÜŞ Kartal’da, 21 kişinin hayatını kay olmadığı, kalitesiz beton kullanılbettiği, 14 kişinin yaralı kurta dığı, iki katın kaçak olduğu ve tüm nanın çökmesine neden olduğu kaydedilen raporda, binanın pro belirtilmişti. Suzan Çayır’ın, avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi rıldığı Yeşilyurt Apartmanı’nın çök bu unsurların birleşerek binanın ta jesini oluşturan Suzan Çayır ve in ği öğrenildi. Suzan Çayır, soruştur mesine ilişkin yürütülen soruştur şıyıcı sistemine öngörülenin üzerin şaat teknik uygulama sorumlusu ma kapsamında inşaat teknik uy ma kapsamında bilirkişi raporu ha de yük yükleyerek çökmesine ne Uğur Mısırlıoğlu’nun binanın çök gulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğ zırlandı. Rapora göre, çöken bina den olduğu belirtildi. Tüm bu un mesinde asli kusurlu, inşaat tek lu ile birlikte tutuklanmış, Arzu Ke nın her katının 41 metrekare büyü surların birleşerek birbirlerini tetik nikeri Arzu Keleş Boran’ın tali ku leş Boran ve Osman Mısırlıoğlu ise tüldüğü, kolonlar arasındaki mesa lemesi ile taşıyıcı sisteme öngörü surlu ve İnşaat Mühendisi Osman serbest bırakılmıştı. fenin uzunluğunun projeye uygun lenin üzerinde yük yükleyerek bi Mısırlıoğlu’nun da kusursuz olduğu l DHA AKP’nin sabotajcı bakanları Tek parti iktidarında mıyız? Öyle olması gerekiyordu. Koalisyonlar dönemi bitecekti. Yönetim istikrara kavuşacaktı. Her kafadan bir ses çıkmayacaktı. Dolar hızla düşecek, borsa yükselecek, enflasyon sıfıra yaklaşacaktı. Orada mıyız sahiden? AKP’nin “koalisyonlar bitti” sözü soğumadan MHP ile ittifak kurmasından bahsetmiyorum. Yüzde 50’ye ulaşmak için yüzde 1’lik partilere vekillik teklif edecek noktaya gelmesi de konumuz değil. “Parti” dediğimiz “bölmek”ten geliyor. Tüzüğü ve programı olanlar bir yana, eğer iktidar parçalıysa çok partiden bahsetmek zorundayız. Kötü mü? Kuşkusuz çok parti; çok fikir, çok siyaset, çok çözüm demek. Ancak devletin partileştiği koşullarda, fiilen devletin parçalandığını kabul etmek zorundayız. İktidar bugün “çatı partisi”nin elinde. Devletin kanatlarında gözaltı krizi Geçen pazartesi tuhaf bir şey oldu. Devletin kritik noktasındaki üç ismin gözaltına alındığı haberi bir anda yayıldı. İnandırıcı görünüyordu. Zira bir süredir haklarındaki iddiaları sağır sultan duymuştu. Elbette gazeteciler bu olayı doğrulamaya çalıştılar. Kamuoyuna gerçek bilgiyi ulaştırmaya çalışıyorlardı. Fakat işin peşine düştükçe tablo biraz farklılaştı. Bir kesim yetkili “gözaltı var mı” sorusunu, “hayır, sadece müfettiş incelemesi diye” cevaplarken; bir başkası “yanıt veremeyiz” diyordu. Bir kısım “kesinlikle böyle bir şey yok” derken, öbür taraf “evet, polis almış” ifadesinden sonra, gün bilgisi bile veriyordu. İddia o ki; olay derinleştikçe bakanlıklara, üst düzey savcılara kadar taştı. Bir bakanlık yetkilisinin, bir yayın yönetmeniyle dahi görüştüğü ileri sürüldü. Sonunda iddia, karanlık koridorlarda doğrulanamadan kaybolup gitti. Herkes gözaltı üzerine papatya falı açarken, ben başka bir şeye takıldım. Devletin yargı ve polis içinde ayağı olan bir kanadı, sanki bu iddianın duyulması için özel çaba harcıyordu. Yayımlansa mutlu olacaklardı. Yine yargı ve polis içinde ayağı olan öteki taraf ise yalanlamakla kalmıyor, kazara bir ka nalda çıkmaması için çaba sarf ediyordu. Görevi polis, savcı ya da bürokrat olsun. Tutumları arasındaki farklılıklar, iktidarın tepesindeki bazı yöneticilere yakınlıkla açıklanıyordu. Birbirini sabote eden bakanlar Mutlak gücü elinde toplayan Erdoğan’ın gölgesindekilere bakın. İktidarın çok partililiğini, devletin içine taşan “bölümler”i göreceksiniz. Üstelik bunun için pazartesiyi beklemeye gerek yoktu. Türkiye’de fiyatların bir anda patladığı günleri hatırladınız mı? AKP’nin bazı bakanları patronlarla toplantı yapıyor, fiyatlarda indirim istiyordu. Bir kampanya başlatıldı. Ürünlere logo bile basıldı. Derken başka bir bakan sürece müdahale etti. Valiliklere ulaşan talimatın ardından kolluk güçleri marketlere girip incelemelere başladı. Olayın fotoğrafları dış basında “Türk polisi markette diş macunu kontrolü yaparak enflasyonla mücadele ediyor” diye dalga geçilerek veriliyordu. İktidar kulislerinde, bir bakanlık diğerini süreci baltalamakla suçluyordu. Ya bir bakanlığın “Türkiye’ye gelin” diyerek milyonlarca turisti ülkeye çağırmasının ardından, bir başka bakanlığın turistleri şüpheli bulması durumunda gözaltına alacağını açıklaması. Bu krizin ortasında Almanya’nın “sosyal medyada herkese açık olmayan yorumların bile isimsiz ihbarlarla Türk emniyet kurumlarına ileteceği varsayılmalıdır” diyerek, vatandaşlarını Türkiye’deki tatiller konusunda uyarmasına ne demeli? Bir AKP’li bakanın öbürünün ayağını kaydırması değilse ne? Düşünün; hükümete yakın bir gazete, devletin mevcut bakanını överken öncekini PKK destekçiliğiyle suçluyor. RTÜK Başkanı’nın istifası da, kimi bürokratların aniden görevden alınması da iktidar içinde görünmeyen “parti kavgaları”yla açıklanıyor. “Yandaş medya” diye bildiğimiz gazetelerin kimisinde bazı AKP’li bakanlar ya da yöneticiler istese de görünemiyor. “Birinci adam”ı biliyoruz da, “ikinci adam” olmaya çalışanlar birbirine omuz atıyor. 15 Temmuz gecesi Boğaz Köprüsü’nde şehit olan AKP’nin reklamcısı Erol Olçok’un eşinin isyanını gördünüz mü? Oğlunu da aynı gece kaybeden Nihal Olçok, yargıdan Fethullahçı kaçıranlara “Kaça sattınız 250 şehidi? Değdi mi aldığınız, verdiklerinize” dedi ya... Adı sözde “tek parti” olan, gerçekte ise bazı kişilerin adı etrafında toplanan grupçuklarla anılan bu “çok partili” sistem keşke yargıya hiç bulaşmasaydı. Ya da her şey göründüğü gibi olsaydı. 9. kattan düştüReşzüöipdlahünemlsita İstanbul Küçükçekmece’de bir rezidansın 9. katından düştüğü iddia edilen bir kadın öldü. Alınan bilgiye göre, İnönü Mahallesi’nde, kimliği henüz tespit edilemeyen bir kadın, 14 katlı bir rezidansın 9. katından, binanın zemin katındaki marketin balkonuna düştü. Kadının bıçaklandığı belirtildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Düştüğü öne sürülen kadının erkek arkadaşı tarafından camdan atıldığı iddia edildi. Olay yerinde 5 saat boyunca inceleme yapan polis, binada bir şüpheliyi gözaltına alırken, biri kadın 4 kişiyi de ifade işlemleri için polis merkezine götürdü. l AA C MY B