18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 18 MART 2019 PAZARTESİ Görevdeyken şüpheli oldu HABER Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan İlker Başbuğ’un henüz görevdeyken şüpheli olarak soruşturulduğu ortaya çıktı. Ergenekon dosyasına giren olayla ilgili herhangi bir soruşturma açılmadı Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ henüz görevdey ken hakkında soruşturma açıldı ğı, adının “şüpheli” olarak yer al dığı suç duyurusunun daha gö revdeyken Ergenekon davası klasörlerine konduğu ortaya çık tı. Belgeyi Savcı Ze keriya Öz’e ulaştı rarak TSK komuta sının yargılanma sını isteyen isimler BARIŞ TERKOĞLU hakkında ise bugüne kadar soruştur ma açılmadı. İrticayla Mücadele Eylem Pla nı olarak bilinen kumpas bel gesi 12 Haziran 2009 tarihin de Taraf gazetesinde yayımlan mıştı. 7 Ağustos 2009’da İstan bul Cumhuriyet Başsavcılığı, suç yerinin Ankara olması nedeniyle soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafın dan yürütülmesini istedi. Fethullahçıla rın soruşturmayı İstanbul’a taşıma iste ği gerçekleşmeyince, 30 Eylül 2009 gü nü FETÖ’cü Savcı Zekeriya Öz’e gönderi len sözde ihbar mektubuyla soruşturma yeniden İstanbul’a düşürüldü. Bir asker tarafından yazıldığı iddia edilen isimsiz mektup, 23 Ekim 2009’da FETÖ medya sında yer aldıktan sonra 30 Ekim 2009 tarihinde İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MazlumDer) MazlumDer’in dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve TSK komuta kademesi hakkında yaptığı suç duyurusu dilekçesi, FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz tarafından Ergenekon dosyasına konuldu. üyeleri harekete geçti. Kanıt olarak Taraf’ta yer alan haberleri de gösteren dernek üyesi 12 kişi, aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Birinci Ordu Komutanı Hasan Iğsız’ın da bulunduğu toplam dokuz asker hakkında Ergenekon üyeliğinden dava açılmasını istedi. Dönemin Başsavcıvekili tarafından Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’e gönderilen suç duyurusu aracılığıyla Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız, Albay Dursun Çiçek, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Al bay Hicri Dinçerol, Albay Sedat Özüer, Albay İlker Ziya Göktaş, Albay Fuat Selvi hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma belgesi İlker Başbuğ ve TSK’nin kurmay kademesi henüz görevdeyken Ergenekon Davası klasörlerine kondu. Genelkurmay Başkanı’nın da aralarında olduğu askerler için “şüpheli” yazan belgeyi davanın avukatlarından Celal Ülgen Ergenekon klasörleri arasında o günlerde fark etti. Belgeye ulaştıktan sonra neler olduğunu Ülgen şöyle anlattı: “Bu belgeyi Sayın Genelkurmay Başkanı ile paylaşmak istedim. Ama at izinin it izine karıştığı bir dönemden geçiyorduk. En yakınınıza bile güvenemezdiniz. Bu nedenle evrakları ve imzacıları ile ilgili kimlik bilgilerini salt Genelkurmay Başkanı’na verebilecektim. Bu yönde bir girişimde bulundum. Ancak Sayın Genelkurmay Başkanı ile o dönemde buluşmak mümkün olmadı. O bana başka birileri vasıtası ile ulaşabildi ama kimseye güvenemezdim.” Öz mü harekete geçirdi? Zekeriya Öz’e ulaşan suç duyurusuyla Genelkurmay Başkanı’nın da aralarında olduğu isimlerin kumpas soruşturulmalarına adının karıştırılmasını isteyen 12 MazlumDer üyesi ise şöyle: Cihat Gökdemir, Mehmet Cüneyt Sarıyaşar, Salih Serdar, Avni Çebi, Nurettin Yavuz, Leyla Demir, Ramazan Arıtürk, Zeliha Yüce Yılmazoğlu, Kenan Alpay, Fesih Kaya, Ce vat Özkaya, Yaman Yıldız. Celal Ülgen, İlker Başbuğ’un Ergene kon sürecini anlatan kitabının ardından söz konusu belgeyi paylaştı. FETÖ kumpasının TSK’nin komuta kademesine taşınması için çalışan isimler hakkında Ülgen şu ifadeleri kullandı: “Bu dilekçenin aslında bizzat Zekeriya Öz tarafından kaleme alındığı ve özenli imzacılarının seçildiği belliydi. Bu belge ile bugün baktığımızda ilk çarpıcı gerçek; şikâyet tarihinde bu ülkenin Genelkurmay Başkanı ile tüm karargâhı hakkında suç duyurusu yapılmış olması ve bu suç duyurusunun Cumhuriyet savcıları tarafından işleme konulmuş olmasıdır. Bu belgeyi imzalayanlar, bu belgeyi Zekeriya Öz’e havale eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış olması ve de şikayetçilerin Zekeriya Öz ile yaptıkları işbirliklerinin faturasını hâlâ ödememiş olmalarıdır.” Bugün neredeler? Ülgen’in işaret ettiği kişiler arasında bulunan dönemin MazlumDer Şube Başkanı Cihat Gökdemir bugün İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Başkanı. Kenan Alpay ise Akit gazetesinde yazarlık yapıyor. Suç duyurusunda bulunan isimlerin tamamı İslamcı kuruluşlarda görev alıyor. Ergenekon dosyasına giren olayla ilgili bugüne kadar herhangi bir soruşturma açılmadı. Balıkesir Ayvalık Cunda Mesleki Teknik Anadolu Lisesi binasına Bahçeli’nin posteri asıldı. MEB okulları siyasete terk etti OZAN ÇEPNİ Yerel seçimlere 2 hafta kala oy oranlarında düşüş olduğu belirtilen AKPMHP ittifakı gözünü okullara dikti. Cumhur İttifakı adayları, okulda öğrenci ve velilere propaganda yapmaya başladı. Yönetmelikte yasak olmasına karşın Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) okul yönetimleri hakkında soruşturma başlatmaması da soru işaretlerini beraberinde getirdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, il il AKP seçim çalışmalarına katılırken, iktidar blokunun adayları da seçim çalışmalarını okullara taşıdı. AKPMHP ittifakının birçok il ve ilçede okullarda çalışma yürütmelerine bakanlık sessiz kaldı. Cumhur İttifakı adayları gittikleri okullarda, okul yönetimleri tarafından karşılanırken öğrenci ve ailelerine yönelik broşürler ve konuşmalarla seçim çalışmalarına devam etti. AKP ve MHP adaylarının okullarda sınıflara kadar girerek, öğrencilerle poz verdiği fotoğrafların seçim çalışmasında kullanılması dikkat çekti. Sınıfta propaganda Adıyaman Kahta ilçesi belediye başkan adayı Engin Akel’in seçim bölgesindeki okullarda sınıfla ra kadar girerek propaganda yaptığı ortaya çıktı. Akel’e, AKP Genel Merkez Siyasi ve Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı ve Adıyaman Milletvekili Fatih Toprak da eşlik etti. AKP Devrek Belediye Başkan Adayı Sezai Bükrü de ilçedeki okulları ziyaret etti, okul müdürleri, öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. AKP Sarıyer Belediyesi başkan adayı Salih Bayraktar da Ali Büyükdicle Özel Eğitim Uygulama Okulu’na yaptığı ziyaretle seçim çalışmasını sürdürdü. AKP Siirt Belediyesi başkan adayı Ali İlbaş Belediye Meclis Üyesi adayları ile seçim çalışmalarını okullara taşıyan bir diğer aday oldu. Bahçeli posteri Balıkesir Ayvalık’da Cunda Mesleki Teknik Anadolu Lisesi pansiyonunda Cumhur İttifakı’nın MHP Balıkesir Belediyesi başkan adayı Nazmi Başaran’ın aday tanıtımı yapıldı. Lise binasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dev posteri asıldığı, öğrencilerin tepkisi üzerine posterin indirilerek pansiyon binasına taşındığı öğrendildi. Antalya Hamza Taş İmam Hatip Ortaokulu’nda da AKP’li aday Gökçen Özdoğan Enç’in seçim posterlerinin asılmasına izin verildi. l ANKARA Atatürk’tenAyvalık Belediye Başkanı Gençer, Cumhuriyet’e konuştu: kopmayız Yeniden aday olan Başkan Gençer, sadece ilçede değil büyükşehirde de kazanacaklarını dile getirdi. CHP’den Ayvalık Belediyesi başkan adayı olan mevcut başkan Rahmi Gençer, seçilmesi halinde ilçede Gıda İhtisas ci listesinde. Dünya mirası olma yolunda yürüyoruz. Bu konu Ayvalık’ı birkaç lig birden atlatacak değerde. En önemli işlerimizden Sanayi Bölgesi planladıklarını, kurulacak 35 biri de Cumhuriyet meydanını düzenlemek tesisten 200 milyon gelir ve1500 kişiye iş olacak. Küçükköyümüze 400 kişi kapasiteli sağlanacağını söyledi. Ayvalık üzerinde çe Cumhuriyet Kültür Merkezi’ni kazandırdık. şitli oyunlar oynandığını anlatan Gençer, Haziran ayında eğitime başlayacak Yaratı “Ayvalık Atatürk’ün, özgürlüklerin, demok cı Teknolojiler Okulu’nu kurduk. Altınova’ya rasinin, devrimciliğin, milliyetçiliğin, laikli 10 bin 650 metrekarelik pazar yerini mut ğin ilçesi. Kimin, hangi emellerle, ne oyun laka yapacağız. Yenileyerek Taş Köşk’ü bu lar yaparak buranın bu dokusunu bozma dönemde kazandırdık, yeni bir kordonbo ya çalıştığının farkındayım. Oyumuzu yüz yu yaptık. Artık Altınova da bir cazibe mer de 50’nin altına düşürmeyeceğiz ki Ayvalık’ı kezine dönüşüyor. Amfitiyatromuzu yenile Atatürk ve Cumhuriyetten, özgürlüklerinden yerek Ayvalık’a bir kültür sanat akını oluş kopartmak isteyenler sevinmesin” dedi. masını sağladık. Bir de zeytin çekirdekleri Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Rah miz var tabii. Ayvalık’ın geleceğine, gençli mi Gençer şunları söyledi: ğine önemli bir yatırım bu projemiz. 1700 n 5 yıllık görev süreniz doluyor. Nasıl geçti çocuğumuzu kültürle sanatla sosyal hayat bu süre. Ayvalık ne durumda? la buluşturduk. Çocuklarımızın bir kısmını Bu döneme tek kelimeyle mücadele dönemi diyebilirim. Bir büyükşehir yasası çıktı, diyor ki eskisinin üç misli alandaki işi, Paris’e konser vermeye götürdük. Büyükşehir'i de kazanacağız eskisinin yarı parasına yapacaksın. Kasa n Büyükşehir Belediyesi ile ilişkileriniz nasıl? tamtakırdı, borç gırtlaktaydı. Ve böyle bir Tanıştığımıza pek memnun olmadık açık Ayvalık’ın gerçeklerini gören duyarlı dostla çası. Hem sistem kötü etkiledi hem de büyük rımızla başlayarak bu günlere geldik. şehir Ayvalık’a üvey evlat muamelesi yap En büyük eksiğimiz yollarımızdı. Yarım tı. Ancak bu dönem iyi olacak. Millet İttifakı milyon metrekare kilit parke yaptık. 60 bin bu kez sadece Ayvalık’ta değil Balıkesir’de de tona yakın sıcak asfalt döktük. SİT alanla kazanacak. “Ayvalık’ta altıok, Balıkesir’de İs rımız içine tarihi dokuyu bozmadan 85 bin mail Ok” sadece bir slogan değil. metrekare granit zar taşı döşedik. Bir diğer n Cunda Adası başta olmak üzere herkesin sorun ise çöp konusuydu. Dar sokaklarımıza gözü Ayvalık’ta. Korunabilecek mi Ayvalık? özel araçlar aldık, 3 bin 200 yeni konteynır, Cunda’yı betona boğmak istediler, balık 800 sallanan çöp kovası takviye ettik. Yeni çiftlikleri kurmak istediler, köylerimizde ve den At Arabacılar Meydanı’nı Ayvalık’a ka Altınova’da maden aramak istediler, SİT de zandırdık. Ayazma konusunda onarım ve ye recelerini düşürmek istediler. Buna “dur” nileme çalışmalarına öncülük ettik. Merkez dedik. Daha çok üstümüze gelebilirler. Da deki eski toptancı halini Ayvalık’ın dokusu ha çok direnişimizle karşılaşırlar. Ayvalık’ı na uygun olarak yeniliyoruz. sattırmam, betona boğdurmam, zeytinimizin n Yeni dönem için planlarınız neler? bir tek dalına dokundurtmam. Yatırımlarımız istihdama yönelik olacak. Ayvalık Atatürk’ün, özgürlüklerin, de Gıda İhtisas Sanayi Bölgesi planlıyoruz. 35 mokrasinin, devrimciliğin, milliyetçiliğin, gıda tesisi yapılacak.1500 kişiye iş, bölge laikliğin ilçesi. Kimin, hangi emellerle, ne de ise 200 milyonluk gelir sağlanacağını ön oyunlar yaparak buranın bu dokusunu boz görüyoruz. Bir meydan ve sahil yenilemesi maya çalıştığının farkındayım. Seçimden projemiz Cunda için gündemde. Lale adası sonra da yüz yüze bakacağız. Ayvalık üzeri nı Cunda’ya bağlayan bölgede planladığımız ne oyun kurmaya çalışanlar ümitlenmesin. balıkçı barınağı projemiz bakanlıkça onay Biz Kuvayi Milliye nesliyiz, Atatürk’ün, Ali landı. Ayvalık, UNESCO Dünya Mirası geçi Çetinkaya’nın nesliyiz. l İç Politika ‘Amiral Battı’ oyunu Dün Millet İttifakı’nın CHP’li adayı Ekrem İmamoğlu’nun Hürriyet ve CNNTürk’ü kınayan ve eleştiren açıklamasını görünce, konuya buradan girmek için iyi bir bahane oldu. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin(*) gereksiz ve gayet kötüye kullanılabilecek açıklamasını (Mansur Yavaş da Ekrem İmamoğlu da seçilirlerse bilecekler ki HDP’lilerin oyları ile seçildiler, Kürtleri yok sayarak siyaset yapamazlar..) hürriyet.com.tr, Posta, CNNTürk şöyle duyurdu: “HDP Eş Genel Başkanı Temelli’den açık açık itiraf ve tehdit: İstanbul ve Ankara’yı İmamoğlu ve Yavaş değil HDP yönetecek.” Neden Hürriyet Grubu böylesine çarpıtma ihtiyacı duydu diye sormak abesle iştigal olur. Okur temsilcilerini de gazeteden attıklarına göre, onlara yahu ne yapıyorsunuz diyecek kimse de kalmadı grupta. Yazık! AKP/ MHP ortaklığı seçim kampanyalarını, muhalefet terörle ittifak yapıyor, ülke bir beka meselesi içinde, hainlere oy vermeyin... gibi absürd bir önerme üzerinden yürütüyor. İktidarın desteğindeki patronaj da, Sezai Temelli’nin açıklamasına bulunmaz bir nimet olarak sarıldı. Seçimlerde görev tanımları böyle demek ki! Öteden beri kendilerine yöneltilen “iktidara yamandılar” suçlamasını fazlasıyla kanıtladılar. Gazetecilik zaten zorlaştı  Grubun medya başkanı Mehmet Soysal’ı okuyorum (eve henüz Hürriyet giriyor). Medya Basın üzerine yazılarında gazetelere tehdit olarak şunları görüyor: Dijital gazeteciliğin yükselişi, kâğıdın pahalanması (tabii dövizin alıp başını gitmesi sonucu daha çok!) ve ilan fiyatlarının artmaması... Gazeteciliği zor duruma salt bunlar mı sokuyor? Bu grup kan kaybediyor. Nedenleri arasında şüphesiz Soysal’ın yazdıkları da var, ama yazmadığı ise en azından içinde bulunduğumuz zaman açısından daha önemli.. Bu konuda temel soru şudur: Gazeteler acaba okurun dürüst, namuslu habercilik beklentisine yanıt verebiliyorlar mı, yoksa girdikleri siyasal angajmanları gereğince hem kendilerini hem de bugünü ve geleceklerini yok edecek bir yola mı saptılar? Gazeteler, iktidarların ömürleri süresince var olup sonra da onlarla birlikte tarihin mezarlığına gömülen yok olacak yapılar mıdır, yoksa ne iktidarlar geldi geçti diyecek, bunlara tanıklık ederek ayakta kalacak kurumlar mı? Grup, ikinci yol içinde  Hürriyet Grubu’nu satın alan sermayeye göre, pratiğe baktığımızda, ikinci yolun içindeler. Medyaya güvenin diplerde olması, toplam gazete gerçek satışlarının, gösterildiği gibi 3 milyon değil, hızla 1.5 milyonun da altına düşmesinin önemli nedenleri arasında. 200 binler sattığını ilan eden gazetelerin hemen hepsinin tek tek bayi satışları 100 binin altında. 100 bin satış gösterenler 10 15 20 bin, 50 bin sattığını ilan edenlerin pek çoğu da 5 10 bin... Medya patronlarının umurunda olmayabilir bu durum, “biz burada kaybediyoruz ama aldığımız iktidar desteğiyle kârlıyız” diyebilirler. Ama gazeteciler, yayın yönetmenleri diyemez. Çünkü düzgün, namuslu, hile yapmayan, alet olmayan bir medya, hepimizin, ülkemizin geleceğidir. Sorgulanması gereken, “Amiral”in, yanına başkalarını da sürükleyerek neden dibe doğru yol aldığıdır. İktidarın “gazeteleri öldürün!” politikasını yeniden gündeme getirelim...  (*) Sezai Bey 2010’da FETÖ AKP birlikteliğinin anayasa değişikliğine “yetmez ama evet” diyenlerdendi. O zaman FETÖ’yü de AKP’yi de demokrasinin yolunu açan ve ülkeyi özgürlüğe kavuşturacak iktidar elemanları olarak görüyordu. Ülkenin geleceğinde kanaat önderliği yapan “250 büyük isim”den biriydi! Şimdi HDP’nin eşbaşkanı olarak seçimlerde “kilit rolü” olduklarını belirtmek ihtiyacında. Açıklamasına bakıyorum, boş laflar. Yerel seçim yapılıyor, “kimse Kürtleri yok sayarak...” gibi bir karşılığı olmayan “boy gösterme” ihtiyacını duyması, yetmez ama evet günlerindeki siyasi öngörüsüzlüğü gibi, bugün de durumu anlamakta yetersizliğinin dışavurumunu gösterir. Bugün eğer HDP’li seçmen muhalefete oy verecekse, nedeni, HDP’nin çözüm süreci müttefiki olan AKP’ye bugün koşullarda yaranmamak içindir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle