17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 4 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ [email protected] EDİTÖR: figen atalay TASARIM: emine bilget eğitim ‘Ortaya karışık’ abuk duruşlar Yakın tarihte hep böyle miydi diye hafızamı zorluyorum. Ama bu kadarına rastlamadığımızı, hayretler içinde hatırlıyorum. Mesela, şu seçim meselesindeki “Olmaz. Yapılmamalı. Bu kadar antidemokratik bir ortam ve kurallar manzumesi ile bu seçimin icra edilmesine aklı başında kimse onay vermemeli. Sonra, nasıl olup da kaybedince ağlayabileceksiniz? Ya da kazanınca bunu içinize sindirebileceksiniz?” diye bas bas bağırışlarıma, geçmişte bunu söyleyenlerin bile umursamaz bir tutum içinde olmaları. Mesela, CHP’nin hiçbir ilkesi, ideolojisi olmadığını, olağanüstü savrulduğunu, aday belirleme sürecinde düpedüz saçmaladığını, parti olmaktan bile çıktığını, karar mekanizmalarının sürekli “beyin yakan” tavırlar içinde olduğunu savunan “CHP dışı sol”un, kendilerine yakın bir aday bir yerden gösterilince “alkış kıyamet” destek vermeleri. Mesela, düne kadar “Sayın Genel Başkanımın takdirleridir..” diye yerlere kadar eğilen insanların, bugün listede adını göremeyince bol “biiiip…”li demeçlerle orada burada ağza alınmayacak kelâmda bulunmaları. Tekmili birden Mesela, “öteki cenah”ta, geçen çeyrek yüzyılda yaptıklarını, memlekete kendi yaşattıkları yıkımı unutmuşçasına “Her şeyi çok iyi yapacağız. Kentlerimize bugüne kadar yaşatılan zulmü ve ihaneti tersine çevireceğiz” diye utanmazca yalan söyleyebilmeleri. Dün küfür ettiklerini bugün bağırlarına basabilmeleri. Mesela, içeride bırakın sosyalistleri, en ılımlı sosyal demokrasiye bile tahammülü olmayan, bırakın kırmızıyı, pembenin en uçuk tonuna bile kafagöz dalan yeminli sol düşmanı faşistlerin, “antiemperyalizm” maskesi takarak Maduroist kesilmeleri... Bir yandan ABD emperyalizmini lanetler(!) pozunda, bir yandan da aynı emperyalistten koridorda ayaküstü randevu ya da görüşme esnasında 5 dakika ek süre alınca manşetlerden adeta çiftetelli oynayarak sevinç naraları atmaları. Mesela, emperyalist ve siyonistlerle el ele kol kola, Şam’ın tepesine çökerken, “Diktatör Esed”in kellesini alıp “Üç vakte kadar Emeviye Camii’nde namaz kılmanın ve bahçesindeki Selahaddin Eyyubi türbesini ziyaret etmenin” hayallerini kurarken, bugün “Diktatör miktatör ağbi.. Adam, Venezüella halkı tarafından seçilmiş, ne diyeceksin ağbi” diye saçmalamaları. Beyin yakıyor hepsi... Mesela, Tunceli’de Komünist Başkan’ın adaylık sürecinde olup bitenler. Mesela, Binali Bey’in hafta sonunda yaptığı “Ben bugüne bugün bütün makamları kendi isteğimle bırakmış biriyim...” demeci. Mesela, Kemal Bey’in TV’de mülakat sırasında “Neden masaya yumruğunuzu vurmuyorsunuz?..” yollu bir tavsiyeye, (mealen) “He.. Vallahi de vururum…” diye mukabele ederek, kendisini garip bir duruma düşürmesi. Mesela, AKP’nin Ankara adayı Haseki Bey’in “Ankara’da Ak Belediyecilik nasıl yapılır göreceksiniz...” şeklinde konuşabilmesi. Zoraki Müstafi Melih Bey’in (bu yazı yazıldığı saatlerde) bu lafa karşı hâlâ gıkını bile çıkaramamış olması... Mesela, Barolar Birliği Başkanı Avukat Metin Bey’in, AKP’yi ziyaret ederek durup dururken “terörle mücadele” söylemine yazılması. Buna mukabil her dakika işlenen hukuk ve adalet cinayetlerine sessiz kalması. Mesela, Enis Berberoğlu için bütün demokrasi güçlerini 450 km. yürüten Kemal Bey’in Eren Erdem için 3 basamak merdiven bile inmeyi göze almaması. Mesela, adliyelerdeki FETÖ borsasına “Hayırlı işler” diye yol verenlerin, önüne gelen yeminlitescilli FETÖ ve darbe düşmanlarını Fetullahçı diye içeri tıkmatıkdırma telaşı. Daha sayayım mı?  Yazı dizisi olur devam etsem. En iyisi kafaları daha fazla karıştırmayayım ve beyin devrelerinizi daha fazla yakmayayım.  Özel kursların yerine ne gelecek belli değil Öğrenci kaostan bıktı Öğretim yılı sonunda kapatılacak özel öğretim kurslarının yerine tam olarak nasıl bir sistem oluşturulacağı henüz belli değil. Milli Eğitim Bakanlığı sınavlara hazırlanan öğrenciler için getirilecek çoklu destek sisteminin ayrıntılarını bu ay sonunda açıklayacak. Sistemde, videolar, sanal kütüphaneler, yapay zekâ destekli uygulamaların yanı sıra yüz yüze eğitim de olacağı biliniyor ama halen devam eden takviye kurslarının içerik ve niteliği değişecek mi, yoksa aynı mı kalacak, henüz açıklanmadı. Bu konuda bilinen tek şey, bu kursların ücretsiz olacağı. Eğitimciler, kapatılma kararıyla birlikte yeni sistemin tüm ayrıntılarının açıklanmış olması gerektiğini vurguluyor. Çünkü sınavlara hazırlanan adaylar ve ailelerini belirsizlik çok etkiliyor, kaygı düzeyleri daha da yükseliyor. Çocuklar ve gençler ‘’Artık hiçbir okula giremem’’ düşüncesine kapılıyor, yapılan değişikliklerden artık bıkmış, kapatılan kurumların, değiştirilen uygulamaların yerine daha iyileri geleceğine ilişkin umutlarını kaybetmiş durumdalar. Kaçak yapılar Okullarda açılan takviye kursları çok talep görmedi, Öğrenciler, haklı olarak gün boyu derslerine giren öğretmenlerden bir de destek eğitimi almak istemiyor, yararlı olmadığını düşünü yor. Bu yüzden de hem liselere hem de üniversiteye giriş sınavlarına hazırlık için çuvalla paralar ödenerek özel öğretmenler, özel kurslar tercih edildi. Milyonlarca ögrencinin “en iyi lise’’, “en iyi üniversite” hayallerini gerçeklestirmek için kurslara bel bağlamasi, hem dini yapılanmaların, hem pastadan pay almak isteyenlerin iştahını kabarttı, kaçak kurslar aldı başını gitti. Birçok kişi ve kurum için öğrenciyi sınava hazırlamak iş kapısı oldu, apartmanlarda, iş hanlarında irili ufaklı kurslar türedi. Simdi bakanlık bir yandan yasal kursları kapatacak bir yandan da “merdiven altı’’ olarak tabir edilen kayıt dışı kursların peşine düşecek. Yasal olmayan yapılanmalar için çok etkin denetleme yapılacağı ve hapis cezasını da içeren çok ağır yaptırımlar geleceği de söyleniyor. Bu arada, özel okullar, liseden mezun olmuş, üniversiteye girememiş 1 milyon 400 bin öğrenci başta olmak üzere sınavlara hazırlananlar için kurs açma isteklerini bakanlığa iletti ancak olumlu cevap alamadı. Sonuç olarak, ortada ilerde daha da artması çok muhtemel kaotik bir ortam var. Ve olan gene en çok öğrencilere ve ailelerine oldu. Sınavlara hazırlanan ögrenciler, önümüzdeki öğretim yılında nerede, nasıl, kimden eğitim alacağını bilmemenin yarattığı olumsuz ruh haline çoktan girdi. Sınıfta ırkçılık varMülteci çocukların öğretmenleri okuldaki sorunlarla başa çıkamamaktan yakınıyor Mülteci çocukların bulunduğu okullarda görev yapan öğretmenler “tükenmişlik sendromu’’ yaşıyor. Bazen bir sınıfın tamamı travma yaşamış çocuklardan oluşabili yor. Bu durumda öğretmen sorunların üstesinden gelmekte çaresiz kalıyor. Bu okullarda görev yapan öğretmenler şiddetin arttığını ve önüne geçmekte zorlandıklarını anlatıyor. Beraberce Derneği, Eğitim Sen şubelerinin katkısıyla bir eğitim çalışması yürüttü. Bu kapsamda, Gaziantep’teki 60 öğretmen ile Suriyeli çocukların yoğun olarak bulunduğu İstanbul, Kilis, Şanlıurfa, Antakya, Adana, Mardin, Mersin ve İzmir’deki öğretmenlerle bireysel ve toplu olarak yapılan görüşmelerde dile getirilen sorunlar şöyle sıralanıyor: n Öğretmenler, tükenmişlik sendromu yaşıyor, öğrencilere odaklanamıyor, verimli ve yararlı olamadıklarını belirtiyor. n Travma yaşamış öğrenciler varsa sınıfın sorunları katlanıyor. Öğretmenler profesyonel destek istiyor. n Travma yaşamış çocukların çok olduğu okullarda görev yapan öğretmenler okullarında şiddetin arttığını belirtiyor ve önüne geçemediklerini söylüyorlar. n Öğretmenler sınıf içinde pek çok başka işleri olduğundan travma yaşamış çocukları çoğu zaman fark edemediklerini belirtiyorlar. n Savaş mağduru çocuklar hep aynı mahallelere yerleştirilmiş durumdalar. Böyle olunca hep aynı okullara gi Mülteci çocukların yoğun olarak bulunduğu illerdeki okullarda görev yapan öğretmenler “tükenmişlik sendromu” yaşıyor, karşılaştıkları sorunlarla baş edemiyor. diyorlar. Bazen bir sınıfın tamamı travma yaşamış çocuklardan oluşabiliyor. Bu durumda öğretmen sorunların üstesinden gelmekte çaresiz kalıyor. n Suriyeli çocukların toplumda dışlanmasından ötürü, karşılıklı kamplaşmalar oluşuyor ve bu durum şiddete dönüşüyor. n Okulların çoğunda Suriyeli öğrencilere yönelik ayrımcılık ve ırkçı davranışlar görülüyor. n Öğretmenler tek başına ayrımcılığın üstesinden gelemiyor. n Destek eğitimlerine ihtiyaç var. n Okulların fiziksel koşulları, sınıfların kalabalık olması da öğrencilerle yakından ilgilenmek için ideal değil.  n Aynı ölçekler ile değerlendirildiklerinden dolayı Suriyeli öğrencilerin büyük bölümü başarısız olarak görülüyor. Bu durum öğrencilerin özgüven kaybına yol açıyor. n Suriyeli öğrenciler kültürel farklılıklarından dolayı, Türkiyeli öğrenciler tarafından dışlanıyor. n Çocukların bir bölümü sürekli ezilmişlik ve dışlanmışlık psikolojisi içinde. Bunun sonucu olarak ku ralsızlıkta sınırları aşan davranışlar gözleniyor. n Çocukların yaşadığı sorunları velileri ile paylaşımda dil uyuşmazlığından kaynaklı iletişimde sorunlar yaşanıyor n İkili eğitim yapılan okullarda öğrenciler okula ya gelmek istemiyor ya da geç geliyorlar. Öğretmenlere destek Eğitimci Alaattin Dinçer, “Öğretmenlerin sorunlarla baş edebilmelerinin bir yolu yapılacak planlar ve programlar kapsamında verilecek hizmet içi destek eğitimleri olabilir. Ancak salt eğitimler yeterli olmayacaktır. Destek eğitimleri başka alternatif yollar ve projelerle geliştirilmeli’ dedi. ÇAĞDAŞ YAŞAM DİLA KURT EĞİTİMEVİ 8 YAŞINDA Tiyatroyla enerji eğitimi Panasonic Eco Solutions Türkiye, ‘’Aydınlık Bir Gelecek İçin Okullarda Enerji Verimliliği’’ projesi kapsamında oluşturulan VİKO by Panasonic Çocuk Tiyatrosu ekibi ile ilkokul çağındaki öğrencilere enerji verimliliği, doğal kaynakların korunması, geri dönüşüm ve elektrikli ev kazalarına karşı korunma konularında bilinç kazandırmak üzere ücretsiz oyunlar sergiliyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte yürütülen projede 7 yılda 620 bin ilkokul öğrencisine ulaşıldı. Mezunlar Akademisi Kadir Has Üniversitesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen “KHAS Mezun Akademisi’’ Cibali Kampusu’nda gerçekleşti. Oturumlarda, üniversitenin akademisyenleri tarafından, “Beyin ve Nörobilim’’, ‘’Dünya Daha Şiddetli Bir Yer mi Oluyor? Sayısal Savaş Verilerinin Anlattıkları’’, “Yaşamımızda Her Yerde 1.7 Boyut ve Orhan Pamuk’’, “YKuşağı Nasıl Tasarlıyor?’’, “Veri ve Yapay Zekâ Çağında Ayakta Kalmak’’, “Spor ve Şiddet’’ gibi konularda dersler verildi. Dila Kurt’un annesi Şule Kurt Dila’nın evinde çocuklar çok mutlu Çağdaş Yaşam Dila Kurt Eğitimevi’nde, 8 yılda 120 gönüllü eğitimcinin desteğiyle 617 yaş aralığında yaklaşık 800 çocuk ve 450 yetişkine ulaşıldı. 19 yaşında yaşamını yitiren Dila Kurt’un ailesi tarafından bağışlanan Üsküdar Kısıklı’daki binada, hem Dila’nın doğum günü hem de eğitimevinin 8. yaşı kutlandı. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, etkinlikte yaptığı konuşmada, okullarda alınan diplomaların yetersiz olduğunu belirterek, ‘’Çocukların başka yetenekler, özellikler de kazanması lazım. Bunu da eğitimevlerimiz sağlıyor. 26 eğitimevimizde annelerin, çocukların ihtiyaçları neyse onu veriyoruz’’ dedi. Programda daha sonra ritim, bale, tiyatro, piyano dinleti, modern dans ve gitar grubu gösterileri izlendi. IELTS bilgisayarda British Council’ın daha önce kâğıt ve kalem ile gerçekleştirdiği iş, eğitim ve göçmenlik konusunda yapılan IELTS sınavında bilgisayar seçeneği de sunuluyor. Ankara’da 7 Şubat’ta gerçekleşecek ilk bilgisayar üzerinden IELTS sınavı için kayıtlar British Council Türkiye web sitesi üzerinden gerçekleştiriliyor. Bilgisayar üzerinden yapılacak IELTS, kâğıt ve kalemle girilen sınavın yerini tamamen almamakla birlikte, sınav tarihleri ve sonuçlarının ulaştırılması anlamında daha geniş seçenek sunulması amaçlanıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle