Katalog

haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 523 ŞUBAT 2019 CUMARTESİ Gözler ‘ihmal’e kapalı!Kararda katliamın gerçekleştiriliş şekli detaylarıyla anlatıldı, güvenlik ihmalinden bahsedilmedi Ankara Tren Garı Katliamı’na ilişkin gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, kamu görevli Alican uludağ lerinin Gar Katlia mı’ndaki sorumluluklarıy la ilgili değerlendirme yap maktan kaçındı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 100 kişinin öldüğü Ankara Tren Garı patlamasına ilişkin davada kararın gerekçesini 7 ay sonra açıkladı. Gerekçede, IŞİD’in düzenlediği eylemin toplumun bir kesimini hedef alan insanlığa karşı suç olmadığını, örgütün daha çok anayasal düzeni hedef aldığı öne sürüldü. Ceza alan sanıkların katliamı nasıl gerçekleştirdiğinin ayrıntılarıyla anlatıldığı gerekçeli kararda, onlarca istihbarat raporuna karşın önlem almayan kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin tek satır değerlendirme yapılmadı. Kararda, Gaziantep’teki IŞİD’in hücre evine girip çıkan ve kimliği belirlenemediği için xy olarak kodlanan kişiler de görmezden gelindi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Gar katliamı davasında 3 Ağustos 2018’de kararını açıklamıştı. 36 sanıklı davada firari 16 sanığın dosyası ayrıldı. Mahkeme, 9 sanığı 100 kişiyi öldürmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan 101 kez ağırlaştırılmış müebbet, 391 kişiyi öldürmeye teşebbüsden 10 bin 557’şer kez hapis cezasıyla cezalandırdı. Diğer sanıklar ise örgüt üyeliğinden cezalandırıldı. Mahkeme, yaklaşık 7 ay sonra gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, ceza alan sanıkların IŞİD terör örgütü içeresindeki konumları ile katliamdaki rolleri ayrıntılarıyla anlatıldı. Yunus Durmaz’ın IŞİD’in Gaziantep emiri ve Türkiye eylem sorumlusu olduğu anlatılan kararda, eylemden birkaç gün önce bu eylemde kullanılacak canlı bombalar Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu örgüt üyesinin sanık Deniz Büyükçelebi tarafından Suriye sınırından Türkiye’ye nasıl gönderildiği ayrıntılarıyla anlatıldı. İnsanlığa karşı suç yok Kararda, insanlığa karşı suçlarla ilgili sanıklar hakkında yasal koşulları bulunmadığından TCK’nin 78. maddesinin uygulanmadığı ifade edildi. İnsanlığa karşı suçun toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi gerektiği ifade edilen kararda, “IŞİD silahlı terör örgütünün eylemlerine bakıldığında toplumun bir kesiminden ziyade anayasal düzenin hedef alındığı, tüm toplum kesimlerine yönelik saldırılar gerçekleştirdiği” anlatıldı. Kararda, olayda ihmali bulunan kamu görevlileriyle ilgili savcılığın takipsizlik kararı vermesine ilişkin süreç anlatılırken, yargılama boyunca avukatların ve müştekilerin vurguladığı kamu görevlilerinin ihmallerinin hiçbirisine değinilmedi. Mahkeme, IŞİD üyelerinin rahatlıkla Suriye sınırından girip çıkabilmesi, canlı bombaların ellerini kollarını sallayarak Gaziantep’e, buradan da eylem için Ankara’ya ulaşmalarına ilişkin hiçbir değerlendirme yapmadı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, MİT ve Emniyet İstihbarat’tan birçok ihbar notu almasına karşın kentin giriş noktalarında ve Gar Meydanı’nda hiçbir arama noktası kurmamasına ilişkin ihmaller de kararda yer almadı. Avukatlar tepki gösterdi 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, gerekçeye ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Katliamın bütün tablosunu aydınlatmayan, tüm sorumluları yargılama pratiği sergilemeyen mahkeme, gerekçeli kararı ile de bu tutumunu sürdürmüş olup toplamda katliama dair hiçbir şey demeyen bir gerekçeli karar yazmıştır. Gerekçeli kararda her bir katılanın beyanları yer almakta olup katliama dair tüm sorumluların, yani kamu görevlilerinin yargılanması talebinin karşılıksız ve cevapsız kalması son derece dikkat çekicidir. 872 sayfalık gerekçeli kararda kamu görevlilerinin yargılanması konusundaki taleplerin tamamı görmezden gelinmiştir. Oysa bu sözünü etmiş olduğumuz deliller; Ankara, Adana, Gaziantep ve Kilis vb. yerlerde görev yapan birçok kamu görevlisinin, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ve siyasal iktidar temsilcilerinin bu katliama yol verdiğini ortaya koymaktadır” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA KATLİAM KURBANLARININ mezarlarına saldırı Urfa’nın Suruç ilçesi Amara Kültür ve Sanat Merkezi’nde 20 Temmuz 2015 tarihinde terör örgütü IŞİD’in canlı bombalı saldırısında yaşamını yitiren 22 yaşındaki Osman Çiçek ile 23 yaşındaki Kasım Deprem ve 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Yılmaz Elmascan’ın Suruç İlçe Mezarlığı’nda bulunan mezarları önceki gece saldırıya uğradı. Saldırganlar mezar taşlarını kırdı. Saldırı “On Ekim Dayanışması” isimli sosyal medya hesabından duyuruldu. Açıklamada Elmascan’ın kardeşi Mehmet Elmascan’ın mezarların yakınındaki ayak izlerinden kalabalık ve yetişkin kişilerden oluşan bir grubun saldırıyı gerçekleştirdiğini düşündükleri yönündeki ifadesine yer verildi. KUMPASLAR VE 15 TEMMUZ SONRASI TSK’DE PİLOT SAYISI DİBE VURDU Pilotlar geri çağrıldı HÜSEYİN HAYATSEVER Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Hava Kuvvetleri’nde ortaya çıkan pilot açığını kapatmaya çalışıyor. Meclis’te kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın jet hızıyla onayladığı yasayla TSK’de pilotların görev süresi 18 yıldan 21 yıla çıkarıldı. Bu yolla TSK’deki pilot açığının kapatılması hedeflenirken askeri uzmanlar, pilotların ileri yaşlarda F4 ve F16 gibi savaş uçaklarını kullanması fiziken riskli olduğu için görev süresi uzatma yoluyla açığın kapatılmasının zor olduğuna dikkat çekiyor. Meclis Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanarak Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan torba yasayla Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’nda değişiklik yapıldı. Buna göre uçuş eğitimini bitiren pilot subayların ordudaki yükümlülük süresi 3 yıldan 6 yıla uzatıldı. Böylece askeri pilotlar, tüm muvazzaf subayların tabi olduğu 15 yıllık zorunlu görev sürelerinin üzerine 6 yıl da yükümlülük sürelerini doldurduktan sonra kurumdan ayrı FETÖ’nün AKP ile ortak olduğu dönemde kumpaslarla, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da ihraçlarla Hava Kuvvetleri’nde pilot sayısı iyice düşmüştü. labilecekler. Yasaya eklenen diğer bir hükümle de daha önce yükümlülük sürelerini tamamlayarak TSK’den ayrılan pilot subaylar, güvenlik soruşturmalarının olumlu olması ve uçuş için gerekli şartları sağlamaları durumunda kuvvet komutanının teklifi ve Milli Savunma Bakanı’nın onayıyla, yükümlülük süresini 6 yıla tamamlamaları için yeniden subay olacaklar. Hava Kuvvetleri’nde savaşa hazırlık durumu için gerekli olan uçak başına pilot sayısı 2.5 asgari uçak başına pilot sayısı ise 1.5 olarak kabul ediliyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TSK’den 600’ün üzerinde pilot subayın ihraç edilmesinin ardından Hava Kuvvetleri’nde uçak başına düşen pilot sayısı 0.8’e kadar düşmüştü. Askeri uzmanlar, görev süresinin uzatılması yoluyla TSK’nin pilot açığının kapatılmasının zor olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar, özellikle F16 ve F4 gibi savaş uçaklarını “aktif uçucu” olarak adlandırılan ve çoğunlukla binbaşıya kadar olan rütbelerde bulunan genç pilotla rın uçurduğunu, TSK için toplam pilot sayısından çok aktif uçucu pilot sayısının önemli olduğunu vurguluyor. Ortaklık dönemi TSK’nin yakın döneme kadar yeterli olan pilot sayısı, AKP’nin FETÖ ile ortak olduğu dönemde atılan adımlarla yetersiz hale getirildi. TSK’deki mecburi hizmet süresi, 2012’de çıkartılan yasayla 15 yıldan 10 yıla indirilmiş, o dönemde FETÖ’nün ordudaki yıldırma taktikleriyle ve AKP’nin de desteklediği kumpas davalarının da yarattığı tedirginlikle birçok pilot subay TSK’den istifa ederek sivil pilotluğa geçmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TSK bünyesindeki pilotların yarısına yakınının FETÖ iltisakı nedeniyle ihraç edilmesiyle TSK’nin açığı daha da arttı. TSK’de tekrar göreve başlamak için güvenlik soruşturması şartı olduğu için geri çağırma yoluyla TSK’nin pilot sayısının artmasının da olanaklı olmadığı belirtiliyor. l ANKARA Hedefinde Taş ve Soyer vardı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Muğla’nın Menteşe, Fethiye ve Bodrum ilçelerinde AKP’lilere seslendi. Erdoğan, “Bodrum’u yıllardır sel alıp götürüyor. Hiçbir altyapı yok. Artık bu işi bitirelim. 37 gün kaldı, çalışalım ve bu işi bitirelim” dedi. CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Tunç Soyer ve Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Alper Taş’ı hedef alan Erdoğan, “Zillet ittifakı liste kavgalarının, ayak oyunlarının içinde boğulmuş durumda. Üstelik İzmir’den Beyoğlu’na kadar pek çok yerde öyle adaylar gösterdiler ki tam evlere şenlik. Zillet ittifakının adaylarının içinde 12 Eylül darbecilerinin celladının babasını yere göğe sığdıramayanlar var” diye konuştu. l İç Politika Cumhur İttifakı’nda ‘Karabük’ atışması Karabük’te kendi adayları ile seçime girecek olan AKP ve MHP adayları arasında tartışma yaşandı. Yerel seçimlerde yeniden MHP’den aday olan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili ve AKP’nin Karabük adayı Burhanettin Uysal, Karabük Valiliği’nin kültürsanat buluşması et kinliğinde Halk Dans Topluluğu gösterisine katılırken sosyal medya hesabından, “Protokol üyeleri gösteride yerini alırken, gözlerimiz Şehri Emin’i aradı. 1 Nisan’dan itibaren ilimizde belediye olarak çeşitli sanatsal ve kültürel etkinliklere yer vereceğiz” diyerek Vergili’ye gön dermede bulundu. Vergili de sosyal medya hesabından Uysal’a, “Sen dans gösterileri izleyip eğlenirken biz esnaf çadırında kan ağlayan esnafımıza destek olmaya çalışıyorduk. O nedenle Şehri Emin olarak programda yer alamadık. Kusuruma bakma” dedi. l İç Politika Dört Kürt partisi için kapatma davası açıldı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Afyonkarahisar’da düzenlenen 2018 yılı değerlendirme toplantısının açılışında konuştu. Akarca, Yargıtay olarak siyasi partilerin sicil dosyalarını tuttuklarını bildirdi. Akarca, “Anayasaya aykırı faaliyetleri tespit edilen programları itibarıyla 4 siyasi parti hakkında Anayasa Mahkemesi’ne kapatma davası açmış bulunmaktayız. Bunlar Türkiye Kürdistan Partisi, Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürdistan Özgürlük Partisi ve Kürdistan Komünist Partisi adı altında faaliyet gösteren partiler” dedi. l DHA HDP’li aday reddedildi HDP Batman Belediyesi başkan adayı Sabri Özdemir’in adaylığı, Merkez İlçe Seçim Kurulu tarafından hakkındaki dava nedeniyle reddedildi. Avukatı Ferhat Özdemir itirazda bulunacaklarını belirtti. Sabri Özdemir, terör soruşturması kapsamında, 11 Eylül 2016’da Batman Belediye Başkanlığı görevinden alınmıştı. l Haber Merkezi VEFAT Cumhuriyet Türkiyesi’nde değerli hizmetler vermiş Matematik Öğretmeni, Analitik Geometri, Trigonometri ve Matematik Kitapları Yazarı, Merhume Müfide Çizenel’in sevgili eşi, İdil ve Demet’in Sevgi Dolu Dedeleri Kıymetli İnsan, Sevgili babamız, TAHSİN ÇİZENEL’i kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığı Şakir’in Camii’nden öğle namazı sonrası sonsuzluğa uğurlanacaktır. KIZI OĞLU TUNA ÇİZENEL ZAFER ÇİZENEL Bereket kuyruğu, İstiklal Marşı ve AKP sakalı Doğruluğuna inanmak istemediğim görüntüler: Dünya liderimiz, bir gün Putin’le, bir gün Trump’la, bir gün Hırvatistan Cumhurbaşkanı’yla görüşen Reis, Manisa Belediye Başkanı partisinden seçilsin diye, otobüsün açık kapısından, caddede kendisini bekleyenlere çay poşeti atıyor! 200 gramlık çay poşeti. Halk çay poşetlerini kapışırken, ucuz domates satılan tanzim satış için eski kuyrukları eleştirdiğini hatırlatanlara, “Onlar yokluk kuyruklarıydı, bunlar Bereket Kuyrukları!” diyor. Bereket kuyruğu? Neyin bereketi? Bereket varsa kuyruk mu olur, herkes gider, evin yakınındaki manavdan, marketten alır. Daha yeni geldim Kumluca’dan, domates 3 ile 5 TL arasında üreticiden tüccara satılıyor. Hal fiyatı bu, oradan İstanbul’a gelene kadar nakliyesi, ambalajı, tüccarı en az 67 TL olur. Bunu ucuza satıyorsanız, belediye personeliyle de satsanız, kira da ödemeseniz, maliyeti vardır, zararına satıyorsunuz, kaç gün daha? Seçime kadar! Bunlar seçim kampanyası değil, olsa olsa seçim komedisi. Mersin’de kazanacağına kesin gözüyle bakılan adayın evrakları geç teslim ediliyor ve çare bulunamıyor. Cumhur İttifakı’nda olsaydı çözüm bulunur muydu? Bulunurdu. İzmir metrosuna 30 bin TL ödenek ayrılmış. Zeybekci 30 bin TL ile mi tamamlayacak metroyu? Ankara ve İstanbul metrosuna ayrılan ödenekler ise 3 milyar 200 milyon. Bu şehirler ya AKP’nin elinden çıkarsa? Geri mi alacaklar ödeneği? Bu kadar partizanlık yapmayın. Bunun sonu yok. Bu ülkede kaynak yok değil, var; bütün mesele kaynakların nereye, kime nasıl harcandığı. Türkiye Muhammed Ali’nin ABD’deki lüks çiftliğini milyar dolara niye satın alıyor mesela? Müslüman öğrenciler eğitim görsün diye Bilal Erdoğan’ın vakıflarından biri alıyor güya. Hani İBB’nin milyonlarca TL akıttığı vakıflardan biri. Ülke çiftlik gibi yönetiliyor ya, uygulama yurtdışına taşıyor! Yine 2019 Yatırım Programı’nda ayrılan ödeneklere gelirsek dolduramadıkları kontenjanlarıyla boş duran imam hatip liselerine 162 tane daha eklensin diye en büyük ödenek onlara ayrılıyor, öğrencilerin girmek için kapısında kuyruk oldukları fen liselerine ise sadece 9 lise eklenecek. “İmkân olsa çocuğunuzu yurtdışında okutmak ister misiniz” sorusuna halkın yüzde 70’i “evet” demiş! Kimsenin burada verilen eğitime güveni kalmadı çünkü. İstiklal Marşı İnanmak istemediğim görüntüler dedim ya, iki gündür sosyal medyada dolaşıyor: Bayburt’un düşman işgalinden kurtuluş törenleri. Fonda İstiklal Marşı çalıyor, yerde bayrağımız boynu bükük, yatıyor, protokol sıraları ise oturmuş seyrediyor! Hatta içlerinde iki resmi kıyafetli asker var. Sosyal medyada protesto eden edene. Nihayet Bayburt Valiliği açıklama yapıyor, tören başlangıcında İstiklal Marşı okunmuş, herkes ayakta saygı göstermiş. Sonrası sık rastladığımız bir komedi: Temsili düşman işgali gösterisi sırasında İstiklal Marşı tekrar okunmuş, gösteri yapılıyor diye kimse ayağa kalkmamış. Şu “temsili düşman işgali” törenlerinden vazgeçsek? Bir zamanlar Türkiye’yi temsil eden bayrağa sarılı genç kız kurtarmak için galeyana gelen halk, zoraki düşman askeri rolü verilenlere saldırıp dövmeye kalkardı, vazgeçildi! Temsil seyretmek isteyen tiyatroya gitsin; hatta gülmek isteyen adliyeye! Beş yılın altında ceza alırsanız hapse giriyorsunuz, beş yılın üstünde ceza alırsanız serbest dolaşıyorsunuz. Bitmedi, kadını çocuğu taciz eder, şiddet uygularsanız serbest kalıyorsunuz, ama karikatür çizerseniz hapse giriyorsunuz. İtiraz ederseniz taciz edilme tehlikesi olduğu için susuyorsunuz! MemurSen sakalı Görmeye alışmamız gereken bir başka görüntü ise bundan böyle mintanlı, poturlu, sakallı ve hatta namaz takkeli devlet memuru! MemurSen “çağdışı yönetmelik” dediği kıyafet yönetmeliğine itiraz etmiş; kadınlar başını örtebiliyor artık, biz de inancımız gereği sakal bırakıp kravat takmadan işe geliriz diye. 73 bin üyeli sendika AKP’li olduğuna göre bunu laf olsun diye söylemiyor, pek yakında vizyonda! ‘RUSYA GÜNÜ’NE KATILIM YOK Siyasiler pas geçti Türkiye ve Rusya, S400 füzeleri başta ol mak üzere savunma alanında işbirliğini artırırken Rusya’nın Ankara’daki askeri gün kutlamasına siyasi katılım olmaması dikkat çekti. Askeri temsilde ise en yüksek katılım tuğamiral seviyesinde kaldı. Ankara’daki diplomatik temsilciliklerin verdiği resepsiyonlara katılım düzeyi, Türkiye’nin o ülkeye yaklaşımını göstermesi bakımından simgesel önem taşıyor. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B