17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 12 ŞUBAT 2019 SALI EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET kültür Lady Gaga 61. Grammy Ödül Töreni’nde bU YIL ÖDÜLLERİN ÇOĞU KADIN MÜZİSYENLERİN Grammy’de kadınların gücü... Dua Lipa Kacey Musgraves Bu yıl 61’ncisi gerçekleşen Grammy Ödül Töreni’ne kadın sanatçılar damga vurdu. Yılın albü mü de dahil olmak üzere dört ödül ile evine dönen Kacey Musgraves ve üç ödül alan Lady Gaga, gecenin en çok kazanan isimleri oldu. Bu yıl ayrıca kadınlar, er kek müzisyenlerden daha çok sayıda adaylık kazandı. Önceki akşam Los Angeles Stap less Center’da Alicia Keys’in sunumuy la düzenlenen ödül törenin açılışında ABD’nin eski first lady’si Michelle Obama, Alicia Keys, Lady Gaga, oyuncu Jennifer Lopez ve Jada Pinkett Smith ile beraber sahnede yer aldı. Seyirci tarafından yüksek alkışlarla karşılanan Michelle Obama, yaptığı konuşmasında müziğin her zaman için hikâyesini anlatması için bir aracı olduğunu ve müzik sayesinde insanların birbirini dinlediğini söyledi. 13 binden fazla müzik profesyonelini barındıran Recording l YILIN ALBÜMÜ Kacey Musgraves “GoldleYnILHIoNuŞr”ARKISI Cahildish Gambino “This Is AlmEeNriİcYaİ”SOLO POP PERFORMANSI Lady GaglLlaaEdE–NyN“JGİİoYYaİaİgnİPaKnOİe&LP”İB/VraGOdRKleUAyLPCAPoOLoBPpÜePrMER“FSAOhriaRalnlMoaAwGN”rSaInde lll“l“FKESErEEiownNNNNgmeİİİ’İseYYYTYİİtİDİhnRRReeReAAOaOrFdP”PiCCre&PKŞKsEAA”AŞRRnLAFKdOBReISÜKRrIsMIMSoÜAInDNr.PSaGSkatIr.eaeVktKian“eGc“VnBeaodunndrbtic’Fbs–kllePi“nLeMlaa”tmans”asr Education” Lady Gaga, Jada Pinkett Smith, Alicia Keys, eski ABD First Lady’si Michelle Obama ve Jennifer Lopez. isimler arasındaydı. Bu durum, hip hop müziğin genel olarak törenden dışlanmasına bir tepki olarak yorumlandı. Childish Gambino törene katılmamayı da seçti. Drake’in sesi kesildi En iyi rap şarkısı kategorisinde ödül kazanan Drake ise bu duruma yaptığı konuşma sırasında tepki gösterdi. Kanadalı Drake, ödülleri kimin kazanacağına “Kanada’dan melez bir çocuğun ne demek istediğini anlayamayacak bir grup insanın” karar verdiğini söyledi. Academy’nin başında bulunan Ne Bir noktadan sonra sesi yayın sırasında il Portnow’un, kadınların Gramm ta bulunarak, “Umarım bu yıl gerekli ça kesilen Drake şu sözleri kaydetti: ylerde daha iyi bir şekilde temsil bayı göstermişizdir” dedi. “Bu doğru kararı verdiğiniz ya da oyu edilmek için ‘daha çok çaba har Yılın şarkısı ödülünü Childish nu kazandığınız için yılın sonunda kupa camaları’ gerektiğini söylemesi Gambino’nun This is America’sının alma yı kucakladığınız NBA gibi değil. Bazen büyük tepki toplamıştı. sıyla bu kategoride ilk defa bir hip hop Kanada’dan melez bir çocuğun ya da New En iyi sanatçı kate şarkısı seçilmiş oldu. York’ta yaşayan İspanyol bir kızın ya da gorisinde ödül ka Childish Gambino, en iyi müzik video Houston’dan bir biraderin ne dediğini an zanan 23 ya su ve en iyi rap performansı dahil olmak lamayan insanların karar verdiği bir yer şındaki İngi üzere dört ödül daha aldı. Ancak Childish burası. Ancak insanlar sizin sözlerinizi liz Dua Lipa, Gambino, diğer rap müzisyenleri Drake ve kelimesi kelimesine söylüyorsa ve mem Portnow’un bu Kendrick Lamar gibi ödül töreninde per leketinizde bir kahramansanız çoktan ka sözlerine atıf formans gerçekleştirmeyi kabul etmeyen zandınız demektir.” l Kültür Servisi Bafta ödülleri sahiplerine verildi 69. Berlin film Festivali En iyiler ‘Roma’ ve ‘Sarayın Gözdesi’ BAFTA, İngiliz Film ve Televizyon Sanat Akademisi ödüllerinin Londra’da dağıtıldığı gecede en iyi film kategorisinde kazanan, Netflix yapımı “Roma” oldu. Yönetmen Alfonso Cuaron’un Meksika’da geçen çocukluğundan esin lenerek hayata geçirdiği siyah beyaz “Roma” filminin bu ay sonunda düzen lenecek Oscar ödül töreninde de ka zanan olması ihtimali böylece daha da güçlendi. Cuaron aynı zamanda en iyi yönetmen ödülünü alırken, en iyi sine matografi ve İngilizce olmayan en iyi film kategorisinde de “Ro ma” kazanan oldu. “Sarayın Gözdesi” (The Favourite) fil mi ise 12 adaylığın yedisinde ödül ka zanarak gece ye damga vu ran film ol du. Bu ödül ler arasında en iyi kadın oyun cu kategori sinde Olivia Colman ve en iyi yardım cı kadın oyun Alfonso Cuaron cu kategorisinde Rachel Weisz’ın zaferleri de yer alıyor. Yorgos Lanthimos’un yönetmenliğini üstlendiği film en iyi yapım tasarımı, en iyi kostüm tasarımı, en iyi saç ve makyaj ile en iyi orijinal senaryo ödüllerini de kazandı. “Bohemian Rhapsody” filminde efsanevi rock grubu Queen’in solisti Freddie Mercury’yi canlandıran Rami Malek ise en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı. Malek, ödülünü alırken İngilizlerin iyi müzik yaptığını, en çok da Freddie Mercury’ye teşekkür ettiğini dile getirdi. Filmin yönetmeni Bryan Singer’in en iyi yönetmen kategorisindeki adaylığı, reşit olmayan erkekleri taciz ettiğine dair hakkındaki iddialar yüzünden kaldırılmıştı. “Yeşil Rehber” filmiyle Mahershala Ali en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanırken ve Spike Lee’nin “BlacKkKlansman” filmi en iyi uyarlama senaryo ödülünü aldı. l Kül Olivia Colman tür Servisi ‘Aidiyet’ alkışlarla karşılandı ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR Genç yönetmen Burak Çevik’in bir cinayetin itirafı ve ardındaki aşk hikâyesini anlattığı “Aidiyet” adlı filmin dünya prömiyeri 69. Berlin Festivali, namı diğer Berlinale’de önceki akşam gerçekleşti. Festivalin sinemada yeni yaklaşımları ve deneysel yapımlarını öne çıkaran Forum bölümü direktörü Anna Hoffmann’ın sunduğu gecede yönetmen Burak Çevik’in yanı sıra yapımcılar Selman Nacar, Mustafa Uzuner ve Kerem Ayan, sanat tasarımcısı Dilşad Aladağ da sahnedeydi. Alkışlarla karşılanan gösterim sonrası seyicilerin sorularını yanıtlayan yönetmen Çevik, ailesinde işlenmiş bir cinayetten yola çıktığını ama yine de izleyicinin neyin, ne kadar gerçek veya kurgu olduğuna dair ipucu vermek istemediğini vurgulayarak “Oyuncaklı bir film yapmak istedim” dedi. Öldürülen anneannesi ve bu cinayetin adından yargıla narak ömür boyu hapis cezasına çarptırılan teyzesi ve sevgilisinin öyküsünü keşfediyoruz. Filmin ilk bölümünde polis raporlarının tarafsızlığıyla okunan bir metin ve metinde sözü geçen mekânların bir nevi yeniden keşfi yani hatırlanması var, zaten Burak Çevik de bunu bir yap boz tarzında sunduğunu söyledi. Filmin ikinci bölümü ise aşk hikâyesinin başlangıcına yani iki sevgilinin tanıştığı ilk geceyye odaklanıyor. “Yargılayıcı değil, tarafsız bir film yapmak istedim, böylece kendi tarihimle yüzleşmek istedim” diyen Çevik, iki gencin havadan sudan başlayan ilk sohbetlerini anlatırken çok sevdiği Fransız sinemacı Eric Rohmer’den etkilendiğini söyledi: “Çok yüzeysel görünen, ama bu yüzeysellikte bir derinlik yakalayan anları tespit etmek istedim” dedi. Geçen yıl ilk filmi “Tuzdan Kaide” ile yine Forum bölümüne seçilen genç yönetmen Burak Çevik bu ikinci filmiyle Caligari ödülü için yarışıyor. T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ “İNGİLİZ AMERİKAN BESTECİLER”* / konser 12 Şubat Saat: 20.00 FUAYE KONSERİ * 13 Şubat Saat: 18.00 (ücretsiz) AŞK ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER* /konser 14 Şubat Saat: 20.00 ŞEHİRORMAN / B.Murphymoderndans2perde 14 Şubat Saat: 20.30 – Zorlu PSMTurkcell Platinum Sahnesi ELEKTRONİKA ** /moderndans2perde 19 Şubat Saat: 20.00 ** * Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi (Fulya Sanat) Bilet satış için: www.operabale.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 Baharda klasik müzik rüzgârı Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri 2019 bahar dönemine, yarın saat 19.30’da şef Rengin Gökmen yönetiminde Karşıyaka Oda Orkestrası (KODA)’nın sahne alacağı “Karşıyaka’dan Boğaziçi’ne” başlıklı konserle başlayacak. Orkestraya ise Avrupa’nın hemen hemen bütün ülkelerinde, ABD’de ve Güney Amerika’da konserler yöneten Maestro, halen H.Ü. Dev let Konservatuvarı’nda öğretim üyesi ve CSO genel müzik yönetmeni şef Rengim Gökmen eşlik edecek. Konserde, E. Elgar, A. A. Saygun ve P. İ. Çaykovski’nin eserleri müzikseverle buluşacak. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri, Şubat ayına 20 Şubat’ta “Hüzünlü ve Neşeli Ezgiler”, 27 Şubat’ta “Orfeus’un Acıları” konserleriyle devam edecek. l Kültür Servisi Baharın sesi Türkiye’ye geliyor... Tekfen Filarmoni; bahar konserlerinde pek çok uluslararası ödülün sahibi Güney Koreli genç Bomsori Kim kemancı Bomsori Kim’i ağırlayacak. Korece “baharın sesi” anlamına gelen Bomsori, Türkiye’deki ilk konserini Tekfen Filarmoni’yle verecek. Şef Aziz Shokhakimov yönetimindeki konserler, 20, 21 ve 22 Mart tarihlerinde Ankara ve İstanbul’da gerçekleşecek. l Kültür Servisi George Orwell ile buluşmak... George Orwell’in iki kült romanından tiyatro sahnelerimize taşınan iki oyuna dair düşünceler... Hayvan Çiftliği Orwell’in 1945’te yazdığı “Hayvan Çiftliği”ni Celal Üster çevirdi. 1988’de, Peter Hall’ın oyunlaştırdığı metni çeviren ise Özge Kayakutlu. Oyun, Yiğit Sertdemir’in dinamik yorumuyla uzun süredir Zorlu PSM’de buluşuyor seyirciyle. “Hayvan Çiftliği” bir Kumbaracı50 ve D22 ortak yapımı. George Orwell, toplumsal ve politik gerçeklerle hesaplaşıyor “Hayvan Çiftliği”nde. Gücün şiddet ve baskıyla nasıl elde edildiğini irdeliyor. Bunu yaparken, büyük bir çiftlikte yaşayan hayvanların dünyasında dolaşıyor. Onların, kendilerini sömüren yöneticiye (çiftlik sahibine) karşı birleşmelerini, demokratik, özgür, eşitlikçi bir sistem kurmak için harekete geçişlerini dile getiriyor. Çiftlikte devrim gerçekleşecektir ama bu sefer de koyunlardan aldıkları destekle yeni düzenin yöneticileri domuzlar ve de liderleri Napolyon yandaşları ile birlikte terör estirmeye başlayacaktır kısa sürede. Artık “yoldaş” değildir tüm hayvanlar. Acımasız kurallar, sert uygulamalar, yasaklar, adaletsiz süt dağıtımı ile baş gösteren açlık bir karabasandır. “Bütün Hayvanlar Eşittir” mottosuyla başlatılan devrim artık “Bütün Hayvanlar Eşittir. Bazıları Diğerlerinden Daha Eşittir ” şeklinde belirlenecektir. Düşlenen ütopyanın totaliter bir kâbusa dönüşmesi kaçınılmazdır... Candan Seda Balaban’ın kostümleri, Cem Yılmazer’in çok katlı metalik sahne tasarımı ve ışık tasarımı, Senem Oluz’un koreografisi, Burçak Çöllü’nün müzikleri çiftlik hayvanlarının dünyasını yansıtıyor. Gücü elinde tutanların doymak bilmeyen ihtiraslarının resmedildiği süreç; Kumbaracı50 ve D22 ekibinin Napolyon’dan İşbirlikçi’ye tüm hayvanları karakter özellikleriyle sarmalayan oyunculuklarında yansıtılıyor. 1984 (Büyük Gözaltı) George Orwell’in 1949 yılında yazdığı “1984 (Büyük Gözlaltı )” totaliter sistemleri eleştiren bir roman. Ama, olaylar hayali bir ülkede geçer. Kişiler de kurgusaldır. Yaşananlar ise sanki gerçeğin ta kendisidir. Romanı Celal Üster çevirmiş. Robert Owens, Wilton E. Hall ve Willaim A. Miles tarafından sahneye uyarlanan “1984”ün çevirisi de yine Celal Üster ve Artun Özsemerciyan’a ait. Perdeci Oyuncuları olarak, Rutkay Aziz ve Taner Barlas, Ümit Denizer’in yazmış olduğu “Adalet Sizsiniz”den sonra, yine bir sistem sorgulamasıyla, bir araya geliyorlar “1984 –Büyük Gözaltı” adlı oyunda. Taner Barlas’ın kurguladığı çalışmayı sahneye Rutkay Aziz koymuş. Konvansiyonel bir yorum üzerinden ilerlemeyi yeğlemiş Aziz. Yalın dekor ve kostüm tasarımı Metin Deniz imzasını taşıyor. Müzikler Cahit Berkay’ın. Işık tasarımı ise Mahmut Özdemir’e ait. Rutkay Aziz, Taner Barlas, Ekin Aksu, Özcan Alpar, Levend Yılmaz, Aytaç Öztuna, Hüseyin Demir, Hüseyin Uçurtma ve de projeksiyonda Ali Gül, Ezgi Erdilek, Aykut İşpir, Bekir Akbaş, Özgür Can Akbaş “1984 Büyük Gözaltı”nın oyuncu kadrosu. “1984” özgürlüklerin yok edildiği, insanların ezildiği hayali bir ülkede, baskıcı bir düzende geçer. Böyle bir düzende; yönetici kadroların ellerinikollarını insanların hayatlarına sokarak ve olmayan şeyleri bile olmuş gibi göstererek onların zihinlerini kontrol altına alma yöntemleri irdelenir bu kurgusal toplumda. Emekçi Winston Smith (Taner Barlas) ve mesai arkadaşlarının yaşadığı gibi... Adeta tek tipleşmiş, makineleşmiş insanların kendilerine uygulanan baskılardan kurtulma, bu baskılara karşı durma çabaları nasıl bir paradoksa yol açacaktır? Oyunda, ‘Büyük Gözaltı’ kavramı, dünyaya hâkim olan gücü ya da karşıt güçleri simgelerken, ki, bu Soğuk Savaş dönemine bir gönderme olarak da değerlendirilmiştir; Yönetici (Rutkay Aziz) de ‘Büyük Gözaltı’nın bir izdüşümüdür. Gücün şiddet yoluyla nasıl elde edildiğinin simgesidir. Bu arada, bir arayış içinde olan insanların totaliter yapıya bilinçsizce yaklaşımı (Winston Smith’in Yönetici ile buluşması gibi), onların güç odaklarının dişlileri arasında sıkışmalarını kaçınılmaz kılmaz mı? Yönetim tarafından aldatılan, içi adeta boşaltılmış bir Winston Smith ve sevgilisi bu yanlış seçimi işaret etmez mi? George Orwell, baskıcı rejimlerin toplumları nasıl suskunlaştırdığı üstüne gider “1984”te. Özgür düşünce ve birey olma inancı çevresinde döner olaylar. Yıllar önce, bir yazısında “ totaliter diktatörlükler dönemine giriyoruz” demişti George Orwell. Günümüzde çevremizde, dünyada yaşananlara şöyle bir bakacak olursak, “1984 (Büyük Gözaltı)” bugün de aynı gerçeği yansıtmıyor mu? Şubatta YKKS Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın (YKKSY) bu haftaki etkinlik programı kapsamında yarın 18.30’da Merih Akoğul; mimar, fotoğrafçı, şair, çevirmen, eleştirmen kimlikleriyle verdiği eserlerle birçok alanda derin izler bırakan Samih Rifat’ı konu edinecek. YKY yazarlarından B. Nihan Eren’in 15 Şubat Cuma 17:00’de gerçekleşecek söyleşi ve imza gününde Eren, öykülerini en çok meşgul eden temalar, meseleler üzerinde duracak. 16 Şubat Cumartesi 17.00’de ise ilham kaynağı yazar Orhan Pamuk’un ünlü romanı Masumiyet Müzesi olan Harf’ten ve Nota’dan dinletisi gerçekleşecek. ilan 1 2/7/19 1:07 PM C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle