17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1312 ŞUBAT 2019 SALI Kitap ve dergide KDV sıfırlanmadı, sadece yayıncıya istisna sağlaNdı KkaDfVa iknadriırşitmıridı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kitap, dergi ve gazeteden Katma Değer Vergisi (KDV) alınmayacak” açıklaması yayıncıların ve okurun kafasını karıştırdı. Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) temel atma dar. Üstelik yayıncı kitabı KDV’siz sattığı, kitapçı ise üzerine tekrar KDV töreninde “Kitap, dergi ekleyerek sattığı için da ve gazetede Katma Değer Vergisi’nin (KDV) alın AYÇA HAN ğıtım sistemi allak bullak olmuş durumda. Her mayacağını” söyleyen kesin aklı karmakarışık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Okurun KDV’siz kitap alması Erdoğan’ın açıklaması yayın ancak yayıncıdan direkt kitap cıların ve kitap okurunun ka alırsa mümkün. Öğrendiğimize fasında soru işretlerini yarattı. göre buna da çare bulunmuş. Yayıncıların bazıları, KDV de Yakında gelecek bir uygulama ğişikliğinin okuru mutlu etme da 100 TL altındaki satışlar yi yeceğini söylerken; bazıları da ne KDV’li olacak. Dolayısıyla daha geniş bir KDV muafiyeti okura yansıyacak bir indirim gelecekse olumlu sonuçlanabi imkânsız hale geliyor. Ne yapı leceği görüşünde. lıyor, neden yapılıyor anlamak Kitap ve dergide KDV’nin sı mümkün değil. Sadece yayıncı fırlandığı bilgisinin doğru ol ya KDV istisnası gibi saçma sa madığını, uygulamanın sa pan bir uygulama yerine, kitap dece yayıncıya KDV istisna ve dergide KDV’nin tamamen sı sağladığını belirten Can kaldırılması ancak bu duru Yayınları’nın sahibi Can Öz, mu çözer. Aksi halde bürokra sosyal medya hesabından yap tik bir kaos yaratılmış ve okur tığı açıklamada şunları söyledi: da aldatılmış oluyor ve bunun “Bomboş, hiçbir işe yaramayan kimseye bir faydası yok.” bir uygulama bu. Uygulamaya göre, yayıncı elindeki kita ‘Tam bir kaos’ bı KDV’siz fiyatla kitapçıya ve Doğan Kitap’tan Cem Erci riyor, ama kitapçı okura KDV yes ise KDV’nin sadece yayın ekleyerek satıyor. Sonuçta ki cılar için sıfırlanıp; dağıtım tabın raf fiyatında bir değişik cı, kitapçı, kâğıtçı, matbaa gi lik olmuyor. Yayıncıya KDV ia bi diğer adımlarda farklı KDV desi alana kadar bir minik fi oranlarının geçerliliğini koru nans avantajı sağlıyor. O ka yor olmasının kaosla sonuç landığını vurguladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Vergi indiriminin kitap fiyatlarına ve dolayısıyla ülkede kitap okuma oranına olumlu katkı yapacağı muhakkak. Bu nedenle zaten yayıncılar yıllardır kitapta KDV’nin kaldırılmasını talep ederdi. Nitekim geçen ay bu gerçekleşti. Ne var ki, sadece yayıncılar için KDV’nin sıfırlanması, dağıtımcı, kitapçı, kâğıtçı, matbaa gibi diğer adımlarda farklı KDV oranlarının geçerliliğini koruyor olması, tam bir kaosla neticelendi. Bugün itibarıyla yayıncıların çoğu ne yapacağını, ne olacağını bilmiyor. Köklü bir maliye geçmişi olan bir ülkede böyle bir karmaşaya nasıl sebebiyet verildiğini de anlamak zor. Mevcut haliyle bu uygulamanın kitap fiyatlarında belirgin bir indirimle neticelenmesi pek mümkün değil. Yani kitap okurunu çok da mutlu edecek bir durum ne yazık ki yok. Ancak hafta sonu Cumhurbaşkanı’nın çıkışı, işin gidişatını değiştirdi. Yayın dünyamız bu çıkışı, daha geniş bir KDV muafiyetinin geleceği, bu anlamda karışıklığın giderileceği yönünde yorumladı. Yorumlar doğruysa, yasa en kısa zamanda çıkar. Böylece kitapların, en az yüzde sekiz oranında indirimle okura ulaşması mümkün olabilir. Bunu da olumlu karşılamak gerek. Çünkü döviz ve enflasyon baskısı altında fiyatları artan, okuyucusu azalan kitaba bu, küçük de olsa mutlaka bir doping etkisi yapar.” Yayıncılar Birliği 1 Şubat tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7161 No’lu kanunda kitap ve süreli yayınların yayıncıdan ilk çıkışında 100 TL üzeri satışlarda KDV’den muaf hale geldiğini, ancak dağıtımcı ve perakendeciler satışlarında uygulayacakları KDV yüzde 8 olduğunu ve bunun okura bir faydasının olmadığını söyleyen Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk ise “Yapılacak olan yeni düzenlemeyle kitap ve süreli yayın satışlarında KDV’den muaf olacağı anlaşılıyor. Bir başka deyişle kanunun yürürlüğe girmesiyle okur kitap ve süreli yayın alırken artık KDV ödemeyecek. Örneğin 20 TL’lik bir kitapta 1.48 TL KDV’den arındırılmış fiyat 18.52 TL olacak” dedi. Çevbir’den YKY’yE açık mektup ‘Haklarımıza dokunmayın’ Çevirmenler Meslek Birliği, Yapı Kredi Yayınları’yla paylaştıkları ancak yanıt alamadıkları mektubu sosyal medya hesaplarından paylaştı. Diğer tüm yayınevlerinden olduğu gibi Yapı Kredi Yayınları’ndan da taleplerinin Tip Sözleşme’de belirtilen asgari koşulların uygulanması olduğunu belirten Çevbir, mektupta şu ifadelere yer verdi: “Kimisi üyemiz olan bir kısım çevirmenle imzaladığınız sözleşmelerde, müteakip baskılarda telif oranını yok denecek kadar düşüren sözleşme değişikliği önermekte, kabul etmeme eğiliminde olan çevirmenlere de çevirilerini yeni baskılarda kullanmayabileceğinizi belirterek, maalesef ekonomik bir dayatmada bulunmaktasınız. Bildiğiniz üzere çevirmenlik ülkemizde halen meslek olarak asgari ekonomik güvencelerden uzak, korunaksız bir alanda icra edilmektedir. Çeviri ücretleri, çevirmenin kendisinin ve ailesinin yaşamını idame etmesi için gerekli ekonomik standartların altındadır. Buna karşılık çeviri faaliyeti, işinin ehli çevirmenlerce büyük bir özveriyle ve yetkin bir biçimde sürdürülmektedir.” Ücretler yok sınırında Yayıncılığın salt ticari bir faaliyet değil; bir ülkenin kültür dünyasında önde gelen, kültürel ve entelektüel gelişimde sorumluluk payı yüksek bir faaliyet olduğunu belirten Çevbir, mektupta: “Nitekim Yapı Kredi Yayınları da her şeyden önce iştiraki olduğunuz kurumun ‘sosyal sorumluluk projesi’ adı altında bu faaliyeti yürütmektedir ve bu faaliyetinizin son dönemlerdeki seyrinin böyle bir sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığını belirtmek isteriz. Çeviri ücretini müteakip baskılarda neredeyse yok sınırına çekme girişiminiz, öncelikle edebiyat ve kültür dünyamızda çok önemli bir yer tutan çevirmenlik mesleğinin hak ettiği değerden uzaklaşmasına ve çevirmenlerin zaten güçsüz olan ekonomik koşullarının daha da bozulmasına neden olmaktadır. Ve bu durum, nitelikli çeviri faaliyetinin sürdürülmesini imkânsız kılabilecek ciddiyettedir.” dedi. Sözleşmelerin ekonomik olarak güçlü olanın, gücünü ekonomik olarak güçsüz olan aleyhine kullanma girişiminde olduğunu vurgulayan Birlik şunları söyledi: “Öte yandan hukukumuzda sözleşmelerin devamlılığı esastır ve kaçınılmaz bir neden olmadıkça sözleşme koşullarının taraflardan biri aleyhine değiştirilmesine cevaz verilmemektedir. Sözleşmenin ekonomik olarak güçlü tarafının, bu gücü ekonomik olarak güçsüz taraf aleyhine kullanma girişimi, sözleşme öncesi yapılan görüşmelerde uygulanan dürüstlük kuralına sözleşme süresince de bağlı kalınması düsturuyla, başka bir deyişle ahde vefa ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Sözleşme etiğine aykırı, sosyal sorumluluk faaliyeti yürütme iddianızla bağdaşmayan ve kurumunuzun kültür hayatımızda işgal ettiği alan dolayısıyla sizden beklenen özeni yansıtmayan bu uygulamadan vazgeçmenizi ve mevcut sözleşme koşullarının korunması için, ekonomik olarak güçlü taraf olmanız göz önüne alınarak, çevirmenlerin kazanılmış haklarına dokunmamanızı talep ediyoruz.” l Kültür Servisi Yeşim Ustaoğlu’nun altı uzun metrajı ve dört kısa filmi etkinlik kapsamında gösterilecek. “Tereddüt” İstanbul Modern’in konuğu Ustaoğlu... İstanbul Modern Sinemada, farklı kuşaklardan yönetmenleri ağırladığı “Yönetmenlerle Buluşma” programının altıncısı 1428 Şubat tarihleri arasında İstanbul Modern’de gerçekleşecek. Serinin altıncı konuğu 1990’lar Türkiyesi’nin erkek egemen sinema ikliminde karakterleri, hikâyeleri ve görsel diliyle hem yeni bir bakış açısı getiren hem de ardından gelen kadın yönetmenlere ışık tutan Yeşim Ustaoğlu olacak. Yeşim Ustaoğlu’nun altı uzun metrajı ve dört kısa filminin gösterimi nin yapılacağı programda, yönetmenin 1994’te çektiği ilk uzun metrajlı filmi olan “İz, Bulutları Beklerken” (2004), “Pandora’nın Kutusu” (2008), “Araf” (2012) ve son filmi “Tereddüt” (2016) izlenebilecek. Program kapsamında Yeşim Ustaoğlu’nun sineması ve yönetmenliği üzerine bir söyleşi de olacak. Sinema Yazarı Müge Turan’ın moderatörlüğünde düzenlenecek söyleşi 28 Şubat Perşembe saat 19.15’te İstanbul Modern’de gerçekleşek. l Kültür Servisi Genç Caz Konserleri için başvuruları başlıyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından temmuz ayında düzenlencek 26. İstanbul Caz Festivali, genç caz müzisyenlerini festivale katılmaya çağırıyor. İstanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl 17. kez düzenlenen Genç Caz konserleri için başvurular başladı. Genç Caz’a katılmak isteyen müzisyenler ve topluluklar başvurularını iksv.org/genccaz adresinde yer alan online başvuru formunu doldurarak yapabilirler. Başvuru formu, dosyaları içeren bağlantı ile beraber en geç 10 Mayıs Cuma günü saat 17.00’ye kadar gönderilmelidir. Genç müzisyenler seçmelere klasik ya da çağdaş caz türlerindeki çalışmalarının yanı sıra, blues, funk, soul ya da caz etkileşimli yerel müzik ve benzeri tarzlardaki demoları ile katılabiliyor. Repertuvar, adayların kendi özgün bestelerinin yanı sıra caz standartlarının veya başka parçaların yorumlarından da oluşabilir. Genç Caz’a profesyonel bir albüm yayımlamamış ve müzisyenleri 30 yaşın altında olan topluluklar başvurabiliyor. Genç Caz Seçici Kurulu tarafından, başvuruların arasın dan belirlenecek on topluluk, 26 Mayıs Pazar günü Salon İKSV’de halka açık yapılacak değerlendirme konserlerine davet edilecek. Değerlendirme konserlerinde seçici kurul, 15’er dakikadan oluşacak canlı performansları izleyerek 26. İstanbul Caz Festivali’nde yer alacak isimleri belirleyecek. Kazananlar, festivalin bu yıl da programında olan Parklarda Caz etkinliği kapsamında düzenlenecek ücretsiz Genç Caz konserlerinde yer almaya hak kazanacak. Bu isimler ayrıca, festival kitapçığı ve festivalin resmi web sitesinde, festival sanatçıları içerisinde yer alacaklar. l Kültür Servisi MÜYORBİR’den çağrı Tsoerliuf nhuanklaarı dikkat... Sinema sektöründe kabul edilen yeni yasanın ardından, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği’nden (MÜYORBİR) açıklama geldi. Müzik sektöründe özellikle dijitalleşmeden doğan telif hakları sorununa dikkat çeken; yönetim koltuğunda Burhan Şeşen, Belkıs Akkale, Edip Akbayram, Onur Akın, Metin Özülkü, Suzan Kardeş, Hüseyin Turan, Tolga Sağ ve Suavi’nin oturduğu MÜYORBİR konuyla ilgili “Sanatta üretimin ve çeşitliliğin artması için sanata ve sanatçıya devlet desteği şart” açıklamasını yaptı. MÜYORBİR Başkanı Burhan Şeşen, “Yeni bir telif hakları yasası ile değişime hızlıca cevap verilmeli” derken, Suzan Kardeş, sanatçıların haklarının yaşarken korunması, Edip Akbayram, MÜYORBİR’in kurumlar vergisinden muaf olması, Tolga Sağ, sanatçılara çalışma koşuluna göre özel sigorta yapılması, Hüseyin Turan da vize kolaylığı sağlanması gerektiğini söyledi. l Kültür Servisi ‘Serenad’ raflarda Serenad Bağcan’ın ilk solo albümü “Serenad” Majör Müzik etiketiyle raflarda yerini aldı. Serenad Bağcan’ın “Babama ve genlerime vefa albümü” şeklinde tanımladığı albümde, Fazıl Say, Serter Bağcan ve Savaş Bağcan imzası taşıyan besteler yer alıyor. Yedi şarkıdan oluşan ilk albümünde kendi hayatından, bire bir yaşadığı ya da şahit olduğu zamanlara ait şarkılara yer veren Bağcan, şarkılarının hayatlara ve yüreklere dokunmasını diliyor. Sanatçı, albümü dinleyenlerin, aynı ya da benzer şeyleri hissettiklerini, hatta yaşadıklarını anımsayıp kendilerine dair çok fazla şey bulacaklarına inanıyor. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle