24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET yYeenni iobyiurnylaılr Yeni bir yıla girmeye hazırlanırken, yeni yılda ilk gösterimlerini yapacak üç oyunu siz okuyucularımızla paylaşmak istedik. Ödenekli tiyatrolardan Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın “İstanbul’u Satıyorum” adlı müzikli oyunu şubat ayında tiyatroseverlerle buluşacak. Tiyatro Kare’nin “Ağaçlar Ayakta Ölür” ve Nergis Öztürk ile Algı Eke’nin rol aldığı “10 Saniye” adlı oyun da yine yeni yılda perde açacak. Bugüne kadar yaklaşık elli oyunda rol alan, 1980’lerde yer aldığı filmlerle adından söz ettiren, tüm bunların yanı sıra çok sayıda ödül kazanan Nevra Serezli uzun bir aradan sonra tiyatro sahnesine geri dönüyor. Şair Alejandro Casona’nın dünya klasikleri arasında yer alan bir duygusal komedisi “Ağaçlar Ayakta Ölür”... Son zamanlarda hasret kaldığımız bence çağımızın sorunu haline gelen “iyilik” kavramına değinen oyun; dağılan aileyi bir araya getirmek için büyük bir risk alan bir adamın karısına yapmaya çalıştığı iyilik üzerine kurulu. Nevra Serezli ise oyunda büyükanne rolünü canlandıracak. Nedim Saban’ın yönettiği oyun, 3 Ocak’ta saat 20.30’da Profilo Kültür Merkezi’nde prömiyer yapacak. Tiyatroya bu kadar ara vermesinin nedenini içine sinen bir rol bulamamak olarak açıklayan Serezli, “Çok değerli tiyatro yapımcılarından yıllardır güzel teklifler geldi, sağ olsunlar hiç unutulmadım, ancak Nedim Saban’ın önerdiği bu projeyi çok sevdim. Oyun komedi ile dram arasında çok ince bir çizgi taşıyor. Eski bir oyun olmasına Nevra Serezli uzun bir aradan sonra “Ağaçlar Ayakta Ölür” ile sahnelere geri dönüyor. rağmen hiç eskimeyen duyguları yaşatıyor. İyiliğin altını çizen, iyilik üzerine kurulu eserlere ihtiyacımız var” diyor. Oyuncu, oyunu, yaşamında torun sevgisini tattıktan sonra daha çok sevdiğini ve her provaya yüreğindeki torun sevgisini duyumsayarak geldiğini söylüyor. Eşi Metin Serezli’yi çok özlediğini ve torunlarını daha yakından tanıyamadığı için çok üzüldüğünü söyleyen Serezli, Metin Serezli’nin son sahneye çıktığı kurumda oynamaktan ayrıca büyük mutluluk duyduğunun da altını çiziyor. Nedim Saban ise projeyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Tiyatrokare’nin kuruluşunda beraber çalıştığımız büyük usta Macide Tanır’dan çok dinlemiştim Ağaçlar Ayakta Ölür’ü. Oynandığında uzun kuyruklar oluşmuş. Anılarını yazdığı Tiyatronun Cadısı kitabındaki anılarında da önemli yer tutar bu oyun. Nevra Hanım’a neredeyse 20 yıldır 20 farklı oyun yolladım, bu proje aklıma geldiği zaman siz oynarsanız, olay olur diye mesaj attım. Ertesi gün heyecanlı bir ses duydum! Bu rol benimdir, dedi.” ‘İstanbul’u Satıyorum’ Bakırköy Belediye Tiyatroları, Ferhan Şensoy’un yazdığı, Orhan Kemal Aydın’ın yönettiği “İstanbul’u Satıyorum” adlı müzikli oyunu şubat ayında prömiyer yapacak. Oyunu size şöyle birkaç başlıkla tanıtmak gerekirse: Yeditepe İstanbul... Güzel İstanbul... Muhteşem İstanbul... Yok mu alan? İstanbul’u satıyoruz! Büyük müteşebbisler, büyük projeler, büyük değişimler... Taksim Meydanı’nı, Kabataş’ı, İnönü Stadı’nı satıyoruz. Para için değil, rant için değil, kâr için değil. Ne münasebet? Sırf halka hizmet için satıyoruz! Yok mu alan? Ne olursa olsun  canım açıkta kalan! Oyunda rol alan oyunculardan bazıları şöyle: Orhan Kemal Aydın, Aytekin Özen, Mustafa Sercan Yener, Yunus Emre Kılınç, Burç Ara... l Kültür Servisi Algı Eke ve Nergis Öztürk, Zeynep ve Elif’i oynuyor. ‘10 SANİYE’... Erdi Işık’ın yazdığı “10 Sa niye” adlı oyun 5 Ocak’ta Toy Sahne’de prömiyer yapacak. Ülkenin en iyi ve prestijli okullarından William College’tan işlediği bir suç üzerine kovulan çocuğunu, okula geri aldırmak için ne gerekiyorsa yapacak olan Zeynep ile rehber öğretmeni Elif’in şiddet, taciz, etiket başlıkları altında gerçeği ‘aramasını’ ya da ‘kaybetmesini’ anlatan, yetiştirilen çocuğun mutluluğunu mu itibarını mı gözetmemizi sorgulatan bir oyun “10 Saniye”. Yıllardır ‘’kutsallık’’ kavramının anne ve öğretmenlere uygun olduğunu vurgulamışızdır. Peki ya gerçekten her anne ve öğretmen kutsal mı? Patolojik bir anne olamaz mı? Ya da sapkın bir öğretmen? Ya da her ikisi de sevgi dolu ve bir o kadar yalnız. Zeynep ve Elif’i karşı karşıya getiren bu oyun; eğitimin sistemi, çarpık aile ilişkileri ve etiket kavramlarının çocuk psikolojisini nasıl şekillendirebileceğine dair bir bakış. Eğitim sistemini, anne ve öğretmenleri, aynı zamanda çarpık aile ilişkilerini sorgularken çocuk psikolojisinin nasıl şekillenmesi gerektiği konusunda da ipuçları veren “10 Saniye” adlı oyunun yönetmeni ise Serkan Üstüner. 1531 ARALIK 2019 SALI lendiriyor. Gerek işlediği tema ge rekse yorumlanışı ile günümüze çok şeyler söyleyen bu iddialı çalışma yı tasarlayan isim ise Tiyatro Pera’nın konuk yönetmeni Yücel Erten. Yönet men; Georg Büchner’in absürd sınır 2020’ye girerken… larını zorlayan oyunu “Leonce ile Lena” ile, yine Büchner’in henüz 21 yaşındayken, yaşa Son günündeyiz 2019’un. Her anlamda sorunlu, tatsız, gergin, şiddetin giderek prim yaptığı bir yılı geride bırakıyoruz… Yine de yaşanan onca hoyratlığa karşın tiyatro dünyamız, hele de özel tiyatrolarımız geleceğe umutla bakmamızı sağladı. Daha da sağlayacak demek yanlış olmaz. Yıllardır yanlış kültürsanat politikalarına direniyor ve şevkle açıyorlar perdelerini. Seyirci, genç seyirci de daha bir sevdalanıyor tiyatroya. Böylesine sisli, puslu, karanlık dönemlerde tiyatro akılları, ruhları aydınlatıyor. dığı Hessen Dükalığı’ndaki işçi istismarlarına ve uygulanan baskılara karşı kurduğu “İnsan Hakları Derneği” adına kaleme aldığı “Hessenli Köy Postacısı” adlı bildiriyi iç içe geçiriyor “Barakalar ve Saraylar”da. “Leonce ile Lena”nın ve bildirinin çevirisi, tasarımı, yönetimi Erten’e ait. Getirdiği sistem eleştirisiyle sadece düne değil, bugüne selam ediyor oyun. Zaten, “Hessenli Köy Postacısı” başlıklı bildirinin parolası da yazıldığı 1834’ten günümüze, 2000’lere uzanıyor: “Barakalara barış, saraylara savaş!” Kısa bir gezinti Kısaca dolaşıyorum geride bıraktığımız yılda: Yıldız Kenter’in aramızdan ayrılışı nedeniyle aklımdan çıkmayacak bir yıl olacak 2019. Umarım vefatının hemen ardından Kenter Tiyatrosu için verilen sözler tutulur. 2019’da, Genco Erkal’ın 60. ve Dostlar Tiyatrosu’nun 50. yılı, İKSV İstanbul Tiyatro Festivali tarafından Pera Müzesi’nde düzenlenen bir sempozyum ve Genco Erkal’ın halen oynamakta olduğu oyunlarından üçlü bir seçkiyle kutlandı. Bu yıl kendi rekorunu kırmış Dostlar; “Yaşama Bildiri dağıtılsaydı acaba ne olurdu? 24 yaşında ölen ama o kısacık ömrüne “Danton’un Ölümü”, “Leonce ile Lena”, “Woyzeck” gibi oyunları ve “Lenz” adlı öyküyü sığdıran Georg Büchner’in düş ve gerçeği birlikte ördüğü “Leonce ile Lena” ile “Hessenli Köy Postacısı”nı buluşturmak Yücel Erten’in ustalığı. Söz konusu bildiri dağıtılamadan yakalanıyor. Soruşturmalar, tutuklamalar birbirini izliyor. Büchner ülkeden kaçabiliyor… Ama, yönetmen; “Tiyatro biraz da varsaymacavarsaydırmaca sanatıdır ya” di ya Dair” 44, “Bir Delinin Hatıra Defte yerek “bildiri dağıtılsaydı acaba ne ri” 50, “Merhaba” 77 kez oynanmış. olurdu” diye soruyor ve bu soru etra Bu kutlamayı elbette Prof. Dr. Ayşe fında işliyor oyunu. Bir diğer deyişle, gül Yüksel’in yazdığı “Güneşin Sofra “Leonce ile Lena”yı bildiri üzerinden sında: Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatro okuyor. Büchner’in oyununda da güç su Serüveni” adlı kitap daha da zen lü bir sistem eleştirisi vardır. Bunu kıv ginleştirdi. rak bir dille yapar. Olayların akışı, di Ferhan Şensoy’un 1986’da yazdığı yalog örgüsü absürd bir çizgide iler “Gündeste” kitabından sonra, geçen ay çıkan “Gecedeste” bir başka ödüldü bizlere. Aralık 2019’da son bıraktığımda “Ferhangi Şeyler” 2 bin 462. kez açıyordu perdelerini. Bir dünya rekoruna doğru gidiyor. Saygı ve hayranlık duyulası bir olay Ferhan Şensoy’un tiyatro ve Ses 1885 için verdiği mücadele. ler. Bildiri ise doğrudan hedefe odaklıdır. Gerçekleri dile getirir. İnsanları harekete geçmeye çağırır. “Barakalar ve Saray”larda, oyundaki esprili eleştirel boyut zedelenmeksizin uşakların, nazırların ve de köylülerin ilişkisini bildiri üzerinden yeniden okumak elbette ki söz konusu absürd sınırlarını daha da ‘Barakalar ve Saraylar’ zorluyor. Bu okuma biçiminin hakkını veren oyuncular; Aydın Sigalı, Alican Nesrin Kazankaya’nın kurduğu, yıl Yılmaz, Melih Düzenli, Selin Sevdar, lardır başarıyla yürüttüğü ve 2020’de Nurşin Durmaz, Doruk Akçiçek, Gök 20. yılını kutlayacak olan Tiyatro Pe çe B. Zümrüt, Nazmi Karaman, Vakur ra yapımı “Barakalar ve Saraylar” Pehlivan ve Ege Gritcu.. Müzik tasa 2019’un son günlerinde izlediğim bir rımı Nesrin Kazankaya’ya, kostüm ta oyun. Kazankaya bu yapıtı, tiyatroları sarımı Fatma Öztürk’e, dekor tasarımı nın sanatsalideolojik hedeflerine uy ise Pınar Demir’e ait. İzlenesi bir oyun gun cesur bir çalışma olarak değer “Barakalar ve Saraylar”.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle