Katalog

8 3 ARALIK 2019 SALI EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Erdoğan’dan laikliğe öldürücü darbe Geçen hafta yapılan 6. Din Şurası, CHP’deki kumpas skandalının gölgesinde kaldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapanışta yaptığı konuşmayı dikkatle dinlediniz mi? Birçok şey söylemiş, ama bazı sözlerinin üzerinde durmak gerekli.  Önce İslam dininin hayatın tüm alanlarını kuşatan kurallar ve yasaklar manzumesi olduğunu vurgulamış; “ticaretten beşeri münasebetlere, eğitim öğretimden evliliğe, temizlikten kılık kıyafete, yaşantının her safhasını düzenleyen bir dine inanıyoruz” demiş. Ve şu sonuca varmış:  “İslam bize göre değil, biz İslama göre hareket edeceğiz. Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dönemin koşullarını değil, dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz.” Bir kişi, hayatının merkezine dini koyup tüm alanları ona göre düzenleyerek yaşayabilir. Hayatını nasıl yaşayacağını yetişkin bir insana kimse dikte edemez, etmemelidir.  Farz edelim ki Erdoğan, bir vatandaş olarak sadece kendi hayatını düzenlemeyi kastetti... Ama aynı konuşmada, devletin başı olarak, din görevlilerini “sıradan bir memur gibi değil, peygamberlerin vaizleri gibi hareket etmeleri” için görevlendiriyor.  Din Şurası’nda konuşan Erdoğan, herhangi bir vatandaş değil, bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Onun “İslam’a göre hareket edeceğiz” demesi laikliğe öldürücü darbedir! HHH Hayatın her alanının dine göre şekillendirilmesi, ancak ŞERİAT hukukunun benimsenmesi ile olur. İnsanların medeni ilişkilerini, mülkiyet ilişkilerini, hak ve borçlarını düzenlemek için öncelikle Medeni Hukuk’u kaldırmanız gerekir.  Yürürlükteki Ticaret Kanunu’nu kaldırıp faizi yasaklamanız gerekir.  Resmi nikâhı kaldırıp sadece dini nikâhı geçerli saymanız gerekir. Eğitim ve öğretimi İslama göre düzenlemek için laik eğitimi kaldırıp, karma eğitim kurumlarını yok etmeniz gerekir.  Kadınları türban ve çarşafa sokmanız gerekir! Eğitimdeki dinci çember  AKP döneminde pıtrak gibi çoğalan imam hatipler, anaokullarına kadar inen dini eğitim sınıfları, kız ve erkek öğrencilerin ayrıldığı okullar ile eğitim giderek dinselleştirildi. Din görevlileri müftü ve imamlara nikâh kıyma yetkisi verildi.  Türban serbestisi ilkokula kadar indi.  Bunların hepsi laikliğin içini boşaltmaktır!  Türkiye’de “Devletin dini, İslam dinidir” maddesi, 10 Nisan 1928’deki değişiklikle  anayasadan çıkarıldı ve laiklik ilkesi 1937’de anayasaya girdi. İnsanlığın en önemli kazanımlarından biri olarak 82 yıldır anayasada yer alıyor. 5 Şubat 2020’de 83. yıl olacak. Temel ilkelerinden biri laiklik olan CHP’nin ana muhalefet partisi olarak Erdoğan’ın Din Şurası’ndaki  konuşmasına gereken yanıtı vermesi ve sesini yükseltmesi gerekmiyor mu?  15 yıl önce Erdoğan... Bir de Erdoğan’a şunu hatırlatmak lazım. Kendisi, 2004’te ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, Büyük Ortadoğu Projesi görüşmeleri kapsamında “Ilımlı İslam devleti modelini” dile getirdiğinde böyle tepki göstermişti: “Anayasa’da belirtiliyor. Türkiye, laik, sosyal hukuk devletidir. Devletimizin adı bu. İslam farklı bir şey. Müslümanın dinini yaşaması da laikliğin güvencesindedir. Bu güven arz ediyor. Devlet de bireyin inancı da burada güçleniyor. Bu sadece Müslüman için önemli değil, ülkemizde yaşayan diğer dinler için de, Hıristiyan, Musevi, diğerleri için de güvence, farklı mezhepler için de güvence. Bu nereden kaynaklanıyor, laiklikten kaynaklanıyor. Onun için bizim devletimizin adı İslam değil.” Bu sözlerinden 15 yıl sonra, bir Cumhurbaşkanı olarak, “hayatın tüm alanlarında İslama göre hareket edeceğiz” dediğinde, bu ülkenin farklı din ve mezheplere inanan ya da inançsız vatandaşları ne olacak?  Onların din, inanç ve inanmama özgürlüğünün güvencesi nereden gelecek? Turuncu Masa uygulaması, YHT istasyonlarında 53 personelle başlıyor. 13 turuncu nokta Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Adil Karaismailoğlu, “Turuncu Masa uygulamasıyla engelli yurttaşların, garın ilk giriş kapısına geldiği andan, ineceği istasyondaki çıkış kapısına gidene kadar emin ve ehil ellerden hizmet alacağını” söyledi. İlk aşamada yüksek hızlı tren istasyonları ve garlardaki 13 noktada hizmet sunulacağını anlatan Karaismailoğlu, 53 personelle sağlanacak söz konusu, hizmetin önümüzdeki dönemde diğer büyük garlara da yaygınlaştırılacağını bildirdi. l ANKARA / Cumhuriyet Gülüzar Akyel, kızı için yapılan törende baygınlık geçirdi. l İHA Anne Hanife, kızı Sinem Aksu’nun fotoğrafını öptü. l AA Gözyaşlarıyla uğurladılar! Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde önceki gün Ordu Gençlerbirliği Kız Hentbol Takımı oyuncularını taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu kazada yaşamını yitiren sporculardan Göksu Akyel (14) ve kaleci Sinem Aksu (12) için eğitim gördükleri okullarında tören yapıldı. Törenlerde sporcuların arkadaşları gözyaşlarını tutamadı. Törenlere sporcuların yakınlarının yanı sıra, Ordu Valisi Seddar Yavuz, siyasiler, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, Milli Eğitim Müdürü Kutlu Tekinbaş, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Mustafa Genç ile öğretmen ve öğrenciler katıldı. Göksu ve Sinem’in özgeçmişleri okunup dua edildi. Göksu Akyel’in cenazesi Aybastı ilçesine, Sinem Aksu’nun cenazesi ise Gürgentepe ilçesine gönderildi. Sporcuların cenazeleri ikindi namazı sonrası toprağa verildi. Ordu Valisi Seddar Yavuz, “Çok üzücü bir kaza. Aileleri ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri de talihsiz hentbolcular için taziye mesajı yayımladı. l Spor Servisi Sınav var, atama yokArtık fark edilmek isteyen engellilerin önündeki en büyük engellerden biri de işsizlik 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Anneler için sahnedeler Kartal Belediyesi Engelsiz Yaşam Festivali Kartal Belediyesi, engelliler ve aileleri için bugün Kartal’da “Engelsiz Yaşam Festivali” düzenleyecek. Festival saat 12.30’da, Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi önünden Kartal Meydanı’na doğru yürüyüşle başlayacak. Çelenk töreninin ardından sanatçı Onur Akın ve İşitme Engelliler Orkestrası sahne alacak. Avrupa Engelli Dans Şampiyonu Mehmet Sefa Öztürk’ün dans gösterisiyle devam edecek etkinlikler kapsamında, işaret diliyle söylenecek şarkılar, dans gösterileri, ritim ve perküsyon performansı, Bilal Göregen konseri ve halkoyunları da “Kartal Engelsiz Yaşam Festivali”ne renk katacak. Engelsiz bir kent oluşturarak Kartal’a artı değer katmak için engelli bireyler ile çalıştıklarını belirten Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 3 Aralık’ta düzenlenecek. Engelsiz Yaşam Festivali’ne tüm yurttaşları davet etti. l İHA Dünyada otizmli bireylerden kurulmuş en büyük orkestra ve korolardan İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT), “Uluslararası Engelliler Günü” kapsamında Karşıyaka’da anlamlı bir konsere imza atacak. En güzel şarkılar, “anneler” için söylenecek. Karşıyaka Belediyesi’nin ev sahipliğinde Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’ndeki konser, 6 Aralık Cuma akşamı saat 20.00’de başlayacak. Dr. Orçun Berrakçay’ın yöneteceği konserde, otizmli Moris Karmona 15 yıl önce kaybettiği annesi anısına şiir okuyacak. En gelsiz bir yaşam için farkındalık yaratmayı da amaçlayan etkinlik, halka açık ve ücretiz. Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Dünyada 40 kişiden oluşan tek otizm orkestrası ve korosu olan İZOT’un bu anlamlı konserine ev sahipliği yapmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz. İZOT bu kez, koşulsuz sevgi, bağlılık ve emekle engelleri aşılır kılan fedakâr annelerimiz için sahnede olacak. Biz de her zaman olduğu gibi bu özel gecede de yanlarında olacağız, herkesi bekliyoruz” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Ben engelli, İstanbul özürlü Çetinkaya T ürkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya, İstanbul’da tek başına alışverişe çıkan ya da sağlık hizmeti almak isteyen bedensel engelli bir kişinin yaşadıklarını deneyimleyerek anlattı. Çetinkaya, kaldırımda ilerlemekte güçlük çektiklerini anlatırken bir kadının ayağı kaldırım taşına takılarak düştü. Yaralı kadına önce yurttaşlar, ardından sağlık ekipleri müdahale etti. Bir işyerinden saat alan Çetinkaya, içeri giremediği için beğendiği saatleri kapının önünde incelemek zorunda kaldı. Bir sağlık merkezi önündeki rampanın dik olması yüzünden çıkmakta zorlanan Çetinkaya’ya vatandaşlar yardım etti. Kaldırımlara park edilen araçlar yüzünden ilerleyemedi. l AA Engelli Cesur Tarlan, “EKPSS’de 80 puan aldım, atamam yapılmadı. Atama yok, kadro yok ama ÖSYM sınav yapmaya devam ediyor. Madem alım yapılmıyor, sınavın amacı nedir” diyor. Türkiye nüfusunun yüzde 12.5’i yani 10 milyonu aşkın kişi engelli. Baş ta istihdam olmak üzere eğitim, sosyal yaşama katılamama olmak üzere hayatın her ala ECE PİROĞLU nında sorun yaşıyorlar. Engel liler, artık fark edilmek istediklerini belir tiyor ve “Hayatın her alanında engelleni yoruz, bizi fark edin” diyorlar. 31 yaşında ki ikiz çocuk babası Cesur Tarlan, bu en gellilerden yalnızca biri. Tarlan, iki yıl ön ce girdiği Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı’ndan (EKPSS) 80 üstü puan alma sına karşın devlette engelli kadrosu açıla madığı için işsiz. ‘Mağdur durumdayım’ Tarlan, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a mail atıyoruz, Twitter’dan yazıyoruz ama maalesef bir açıklama ya da geri dönüş sağlamıyorlar. 80 puan üstü almama rağmen hâlâ atanamadım. Çalışamayan bir engelliyim. İkiz çocuklarım olmasına rağmen hem ekonomiyle, hem işsizlilkle, hem de kadroyla mücadele ediyorum” diyor. Atama ve kadro olmamasına karşın ÖSYM’nin sınav açtığını söyleyen Tarlan, “Atama yok, kadro yok ama ÖSYM sınav yapmaya devam ediyor. Madem alım yapılmıyor, sınavın yapılma amacı nedir” diye soruyor. Eşit yurttaşlık ilkesi Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz ise kamu ve özel sektörde engelli istihdamı konusunda uygulanan kotanın yetersiz ve eşit yurttaşlık ilkelerine aykırı olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Herkes gibi benim de eğitim alma, sosyalleşme ve çalışma hakkım olduğuna göre o halde kota koyamazsın. Bugünkü kadrolara baktığımızda son iki yıldır herhangi bir atama yapılmadı. Bakandan randevu istedik cevap verilmedi. Engellilerin istahdamı konusunda kamuda büyük bir boşluk var. Boşluklar doldurulmuyor. Doldurulan boşluklar da hakkaniyetli olmuyor. Ağırlıklı olarak da imam hatip mezunları çalıştırılıyor.” 20 binin üstünde açık CHP Avcılar Belediye Başkanı ve eski Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Sekreteri Turan Hançerli de kamuda 20 binin üzerinde engelli kadro açığı olduğunu belirterek “Kamuda engellilerin istihdam edilmesi gereken oran yüzde 4 iken bu oran 50 ve üstü işçi çalıştıran özel işletmelerde ise yüzde 3. Ancak buna uyulmadığını görüyoruz. Bugün Türkiye’de toplam engelli oranını düşündüğümüzde bu çok düşük bir oran. İhtiyacı karşılayabilecak bir oran değil. Ama buna karşın bile kadrolar doldurulmuş değil, boşluklar var. Bu eksikliğin bir an önce tamamlanması lazım” diye konuşuyor. Bakan söz verdi! Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, geçen günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2020 yılı bütçesinin sunumunda yaptığı konuşmada, “Engelli atamalarını, kotaları dolduğu sürece aralık ayında gerçekleştireceğiz” demişti.