24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Deniz Kaplumbağası Bakım Merkezi milyon metrekarE 3 ARALIK 2019 SALI ‘Başka yere yapın’ Muğla’nın Ortaca ilçesindeki İztuzu Plajı’nda faaliyet gösteren Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin (DEKAMER) bulunduğu alana Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılmak istenen “İztuzu Kumsalı Deniz Kaplumbağaları Bakım İstasyonu ve Günübirlik Alan’ projesi tepkilere neden oldu. Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Koruma Derneği üyesi ve İKUP (İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu) dönem sözcüsü Murat Demirci, “Bu hareket kumsalda yapılaşmanın ilk adımı olacaktır. Proje iyi, ancak yeri hatalı. Gelin bunu İztuzu dışında yapalım” dedi. Binanın bölgede uygun yaşam alanı bulmuş tüm türler için tehlikeli olduğunu belirten Demirci, şöyle devam etti: “Carettalar için aynı kumsalda bin metrekarelik, iki katlı, devasa bir merkez yapılmak isteniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve DEKAMER’in birinci derece koruma alanı olan bir kumsala denizkaplumbağası hastanesi yapmak istemesini ve bu konudaki sorunlara rağmen bunda ısrar etmesini anlayamıyor ve bunu kabul edemiyoruz” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet MÜBADELE Sazak köyü sit oldu “Kentsel sit alanı” ilan edilen İzmir Karaburun’a bağlı Sazak Köyü, koruma planı ve restorasyon sonrasında ulusal ve uluslararası turizme kazandırılacak. Sazak Köyü, Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında imzalanan nüfus mübadelesi ile Rum nüfusun boşalttığı köyler arasında bulunuyor. Bugün terk edilmiş ve hüzünlü görüntüsü ile dikkat çeken, yalnızca bazı sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan Sazak, İzmir 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından “Kentsel sit alanı” ilan edildi. Sazak ile aynı kaderi paylaşan Fethiye’ye bağlı Kayaköy’ün, her yıl on binlerce turiste ev sahipliği yaptığını hatırlatan Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Sazak’tan göç edenlerin torunlarının yaz aylarında köyü ziyaret ettiklerini dile getirdi. l İZMİR / Cumhuriyet RTÜK ÇOK MEMNUN Netflix’ten PIN kodu uygulaması Netflix, Türkiye’deki ebeveyn kontrollerini güçlendirmek adına 18 yaş üzeri içerikler için PIN kodu uygulanması kararı aldı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) açıklamasında ise “Kendilerini aldıkları karardan dolayı kutluyoruz. Diğer platformlar için de örnek olmalıdır” denildi. Çocukların erişmemesi gereken içeriklerden dolayı müşterilerinden şikâyet alan Netflix, Türkiye’de sundukları ebeveyn kontrollerini güçlendirme kararı aldı. Yeni uygulamaya göre aboneler, artık 18 yaş ve üzeri olarak belirlenmiş yapımları belirledikleri bir PIN koduyla koruma altına alma olanağına sahip olacak. RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamada, “Tam da bizim istediğimiz bir uygulamadır. Kendilerini aldıkları karardan dolayı kutluyoruz. Diğer benzer platformlar için de örnek olmalıdır. Yaptığımız çalışmaların özgürlükleri kısıtlamayı değil, bilhassa kayıt dışı olan bu alanı düzenleyerek herkesin özgürlüğünü sağlamayı amaçladığını anlattık” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet MİDYE UYARISI Tuzla Tersaneler bölgesinde kaçak olarak toplanan midyeler İstanbul’da satılıyor. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Gıda Güvenliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Erkan Özden, özellikle sanayi bölgesinden toplanan midyelerin tüketilmesinin büyük sağlık riskleri oluşturduğunu söyledi. ON NUMARA 01, 04, 05, 06, 13, 15, 16, 17, 21, 27, 34, 37, 41, 42, 43, 44, 48, 51, 55, 60, 65, 73 10 BİLEN: 282 bin 316.65’er TL (2 kişi) 9 BİLEN: 3 bin 163.65’er TL 8 BİLEN: 147.30’ar TL 7 BİLEN: 22.40’ar TL 6 BİLEN: 4’er TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.50’şer TL EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET EkremKEİmNaTİmBoİTğİRlEuC: EKKanal İsta1nb.u1l myeilnyionnüfus DENİZİÇSEUCYEUĞMİZU?ADET 2.1 6Beşiktaş YA DA metreküp ADET hafriyat 5 BAKIRKÖY İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin kentin hem karadaki hem de denizdeki ekolojik denge sistemini değiştirebilecek riskler içerdiğine dikkat çekti. İmamoğlu, bu riskleri şöyle sıraladı: “Göller, havzalar, tarım alanları, yaşam alanları, yeraltı suyu sistemi ve şehrin tüm ulaşım sistemi projeden kritik şekilde etkileniyor. Proje, Sazlıbosna ve Terkos havza alanlarını yok ediyor. İstanbul’un içme suyu ihtiyacı için müthiş bir tehdit oluşturduğu net olarak anlaşılıyor. Tek başına bu bile, bu projenin yapılmaması için yeterli bir gerekçedir. İstanbul halkı deniz suyu mu 136 içecek? İstanbul trafiği en az yüzde 10 artacak. 23 milyon metrekare orman alanı yok olacak. Sazlıdere Barajı kalmayacak. DSİ raporuna göre su ihtiyacını karşılayan havzaların yüzde 29’u yok olacak. İstanbul tarım alanı yok olacak trafiğine günlük 10 bin hafriyat kamyonu katılacak. Çıkan hafriyat, örneğin; GüngörenEsenlerBağcılar ilçelerinin üzerine dökülse bu ilçeler yaklaşık 30 metre Kanal İstanbul, Terkos Gölü’nün tuzlanmasına neden olacak. yükselecek.” felâket projesi Deprem çalıştayında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu ucube projeyle, ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon hapsedilmiş olacak” diye konuştu. Kürk için değmez Hayvan hakları örgütü PETA, tam da iklim zirvesinin toplandığı gün, Barselona’da sokaklardaydı. Vücutlarına sürdükleri yapay kanla protesto düzenleyen eylemciler, “Bir kürk için daha kaç can gerek” diye sorarak hayvan katliamını protesto etti. l AFP Doğaya karşıBM Genel Sekreteri AntonIo Guterres: savaşı durdurun Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP25) “Harekete geçme zamanı” sloganıyla 196 ülkeden temsilcilerinin katılımıyla İspanya’nın başkenti Madrid’de başladı. Şili’de yapılması gereken ancak bu ülkedeki olaylar nedeniyle Madrid’e alınan COP25’in açılış konuşmasını konferansın başkanlığını yürüten Şili Çevre Bakanı Carolina Schmidt yaptı. COP25 dolayısıyla açıklama yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de iklim değişikliğini durdurma çalışmalarının “tamamen yetersiz” olduğunu vurguladı. Küresel ısınmanın geri döndürülemez bir noktaya yaklaştığına dikkati çeken Guterres, “Geri dönüşü olmayan nokta ufukta değil, üzerimizden geçmek üzere. Doğaya karşı savaşımızın durması gerekiyor” dedi. Guterres, “İklim değişikliğine bağlı hava kirliliği 7 milyon insanın hayatına mal oldu. İnsanlık doğaya karşı savaştı, şimdi karşı saldırı altında” dedi. Konferans, 13 Aralık’a kadar sürecek. l AA Guterres Kurum Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP25) kapsamında İspanya’nın başkenti Madrid’de bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum (sağda), BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (solda) ile görüştü. Bakan Kurum, BM Genel Sekreteri Guterres’e kuş sarayı hediye etti. l AA sDıorakstıor Hayvan hastanesi hasta kabulüne başladı İstanbul’da 26 Eylül’de meydana gelen deprem sonrası faaliyetleri geçici bir süre için durdurulan İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Hayvan Hastanesi, dün tekrar hasta kabulüne başladı. Üniversitenin veteriner fakültesinde hayvanların tedavisi ve öğrencilerin eğitiminin aksamaması için 17 konteynerdan oluşan geçici hayvan hastanesinin açılışını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın yaptı. Aydın, “Burası Türkiye’nin ilk veteriner hastanesi. İstanbul’daki tek devlet hayvan hastanesi. O açıdan önem taşıyan bir yapısı var. Biz hızlı bir şekilde çelik konstrüksiyon bir veteriner hastanesi projesini hazırladık. Yapımına da kısa sürede başlayacağız” diye konuştu. l AA ZONGULDAK HEDİYE SARAY Batı karadeniz’in akciğeri yok ediliyor ALİ AYAROĞLU Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bulunan Borcam Madencilik AŞ’ye ait silis kumu ocağı tartışmalı bir ÇED süreci sonucu geçen yıl kapasite artırımına gitti. Kimyasal atık iddialarıyla da gündeme gelen ocak, Alacaağzı Sahili’ni çamur gölüne çevirdi. Cevher ayrıştırma tesisi için KandilliTerzi kö yü arasında binlerce ağacın kesildiğini söyleyen yurttaşlar, kurumuş ağaçların kesilmesinin bile cezalandırıldığı bölgede maden için binlerce ağacın kesilmesi için çıkan yasal izne tepki göstererek “Memleketin akciğeri kesiliyor, kimsenin sesi çıkmıyor” dediler. Borcam Madencilik’in maden için işletici firma olarak Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan Ereğli, Zonguldak, Bartın Amasra bölgelerine kadar uzanan ormanlık bölgenin tamamını bu madeni çıkarmak için kiraladığı öne sürüldü. Borcam’ın, 08.07.2009 tarihinde bölge halkını yeterince bilgilendirmeden silis kumu ocağı ve silis kumu hazırlamak isteğiyle ÇED raporu aldığı belirtildi. l ZONGULDAK Köylüler, “Dünyanın en zengin bitki çeşidine sahip bölgenin bitki örtüsü, kestane, çam ve çınar ağaçları kesiliyor kereste yapılıyor. Zakkumlar, yabangülleri, yaban çilekleri ve yüz altmışa yakın değişik bitki çeşidi yok ediliyor” diyor. KÜBRA KÖKLÜ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’un yalnızca bir ulaşım projesi olmadığını, projenin kentin hem karadaki hem de denizdeki ekolojik denge sistemini değiştirebilecek riskler içerdiğine vurgu yaptı. İmamoğlu, “Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak” dedi. Fay üstüne kurulu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Deprem Çalıştayı” dün İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İBB Başkanı İmamoğlu, İstanbul’un, etkilediği yerleşimler nedeniyle dünyanın en fazla risk oluşturan deprem fay hatlarından birinin üzerinde kurulmuş olduğunu söyledi. Çalıştayda, kentin net bir yol haritası çıkarmak için bir araya geldiklerini kaydeden İmamoğlu, “İstanbul’u afetlere ve depremlere dayanıklı bir şehir haline getirmek bizim öncelikli hedefimiz” diye konuştu. ‘Marmara Denizi kirlenecek’ Olumsuzlukların İstanbul’la sınırlı kalmayacağını ifade eden İmamoğlu, Marmara Denizi ve bölgesinin de ciddi tehlike altında olduğunu belirtti. İmamoğlu, “Proje, Karadeniz’den Marmara’ya oluşacak tek yanlı akıntı dolayısıyla Marmara Denizi’ni aşırı kirletecek. Bu durum Marmara’daki canlı yaşamını tehlikeye attığı gibi balıkçılığı ve bu işle geçinen insanları da zor duruma sokacaktır. Kanal, aynı zamanda iklim değişikliklerine de yol açacak. Yok edilen arazi ile birlikte oradaki yaban hayatı da yok edilmiş olacaktır” dedi. ‘İhanet değil, cinayet’ Kanal İstanbul’a harcanacak para ile ülkede birçok cazibe merkezi şehir, fabrika, okul ve iş imkânları yaratılabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “Açlık sınırındaki milyonlarca yurttaşımızın kendi yaşadıkları kent ve köylerinde istihdam edilebileceği bir diğer konudur. Özetle bu proje, İstanbul’a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak” ifadelerini kullandı. Afetzede olacaklar İmamoğlu’nun konuşmasının ardından sunum yapan Prof. Dr. Marco Bohnhoff, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Bölümü’nde yakın gelecekte 7.4 büyüklüğüne kadar bir deprem olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise büyük bir afet anında, yardımcı olmasını beklediğimiz polis, ambulans, itfaiye çalışanlarının da afetzede olacağına dikkat çekti. Kadıoğlu, “Afette ilk 72 saat önemli. İşte burada ilk yardımı kendimiz yapacağız. Afet yönetimi, arama kurtarma değil riskleri azaltmaktır. 34 bin hasarlı bina olasılığını 34’e düşürmektir. Risk azaltılırsa müdahalede o zaman başarılı olunur” dedi. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle