18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 29 ARALIK 2019 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Atlı faytonda sona doğru... Geçen cuma günü, uzun zamandır sadece atlı faytonları protesto eylemleri için gittiğim Büyükada’daydım. Köleleştirilmiş atların sırtında şaklayan kırbaçların sesi susmuştu... Ne var ki katledilen 105 atın ve ahırlarda tutulan atların derin hüznü, bir sis bulutu gibi çökmüştü... Ada’ya iner inmez Adalar Adliyesi’ne gittik. Elimde avukat Dilruba Uslu’nun hazırladığı bir dilekçe vardı. Talebim şuydu:  “Adalarda yürekleri dağlayan at ölümlerine yıllardır göz yuman, gerekli denetimleri yapmayan ya da usulüne uygun yapmayan, görevini ihmal ederek hem 700’den fazla atın katledilmesine sebebiyet veren hem de insan sağlığını zoonoz ve ölümcül bir hastalıkla uygun şekilde mücadele etmeyerek tehlikeye atan tüm yetkililerin Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılması istemimden ibarettir.” Adalar Cumhuriyet Savcısı dilekçeyi kabul etti; suç duyurusunu yaptım.  HHH Ardından atların hayatları pahasına, para ve insan keyfi için zorla koşturulduğu sokaklardan geçerek Adalar Belediyesi’ne gittik. Belediye Başkanı Erdem Gül ile makamında görüştük.  Atlı faytonların tamamen kaldırılması için bugüne kadar defalarca yazıp anlattıklarımı, ona da anlattım.  Erdem Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu mazbatasını alıp görevi üstlendikten sonra konuştukları ilk konunun atlı fayton meselesi olduğunu söyledi. Adalar Ulaşım Çalıştayı’nı bu nedenle düzenlediklerini ve orada ortaya çıkan öneriler doğrultusunda çalışmaya başladıklarını belirtti. O çalıştayın düzenlenmesine yönelik eleştirilerimi ve sonuç bildirisine hayvan hakları savunucularının görüşlerinin yansıtılmadığını tekrarladım. Erdem Gül, Ekrem İmamoğlu’nun atlı faytonlar hakkındaki son açıklamasını hatırlatıp çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyledi. Neydi o son açıklama? “Turizm amaçlı da olsa, göstermelik de olsa, önerilen ve tarif edilen bu 35 civarındaki fayton sürecine şahsen ben yaptığım kendi vicdani sorgulamamla da karşıyım. Yani ben de bunun olmasından yana değilim.” HHH Adalar’da bir süredir, atlı fayton sorununun ortadan kaldırılması için, faytonculukla geçimini sağlayan kişiler ile karşılıklı görüşmeler sürüyor. Toplumsal bir kaos ortamı yaratılıp sorunun iyice içinden çıkılmaz hale gelmemesi için tarafların anlaşmasına çalışılıyor.  İstanbul Valiliği’nin Ruam hastalığı yüzünden Adalar’da faytonları 3 ay için durdurduğu bu süreçte meselenin tüm yönleriyle çözüme ulaştırılması gerekiyor.  Sorunun bir yönü de, Adalıların bir kısmının gösterdiği direnç. “Atlı faytonlar kalkarsa yerine motorlu araçların gireceği ve bunun da bölgenin imara açılmasına neden olacağını” iddia ediyorlar. Oysa Erdem Gül, atlı fayton ile imar durumu arasında hiçbir ilişki olmadığını ısrarla vurguluyor. Üstelik Adalar’a motorlu araç girsin diyen de yok! Görüştüğümüz konulardan bir diğeri, ahırlarda bekletilen atların durumuydu. Büyükada’da günlerdir dışarıda dolaştırılmayan atların ayaklarının şiştiği ve bu durumun ciddi rahatsızlıklara yol açacağı bildiriliyor.  Erdem Gül, bunu sürekli Adalar Kaymakamlığı ile görüştüğünü, atların belli bir alanda dolaşabildiğinin söylendiğini, atlar karantinada olduğundan valilik ile il/ilçe tarım müdürlüklerinin devrede olduğunu belirtti. Yetkililerin buna acil bir çözüm üretmesi şart! HHH Adalar’da elektrikli ulaşım sistemine geçildiğinde atların nasıl ve nerede bakılacağı da önemli bir husus. Bu geçen hafta Ekrem İmamoğlu ile görüşmemizde de gündeme gelmişti; hatta kendisi konuyla ilgili yardımcı olabilecek kişilerin, kurumların içinde yer aldığı bir komisyon kurulmasını istemişti. Erdem Gül, bazı Adalıların kendi atlarının bakımını üstlenmeye devam edeceklerini söylediğini ama geri kalanların barınması ve bakımının sağlanması için önerisi olanların kendilerine ulaşabileceğini söyledi. Bu amaç için barınakların, doğal yaşam alanlarının kullanılması mümkün. Belediye’den ayrılırken kısa bir süre içerisinde fayton meselesi hakkında net bir açıklama yapılacağını ekledi Erdem Gül. Yeni yılda, çok yakında hayvanlara da adalet isteyen herkesi sevindirecek haberi almak umuduyla! Ali Narin yeniden aday CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, dün CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı’na yeniden aday olduğunu açıkladı. Kadıköy ilçe binasında partililerle bir araya gelen Narin “Dayanışma, adalet ve yaşam için yeniden Kadıköy” sloganıyla adaylığını açıklayarak, “13 Yaşında kapısından girdiğim, her döneminden çok şey öğrendiğim ve hâlâ öğrenmeye devam ettiğim hem evim hem okulum olan CHP’nin Kadıköy İlçe Başkanlığı’na yeniden adayım. Ülkemizin ve halkımızın siyasal ekonomik ve toplumsal olarak nasıl bir eşikte olduğunun bilinciyle mücadeleme devam etmek istiyorum” dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde en yüksek oy oranlarının Kadıköy’den olduğunu kaydeden Narin, “Son 5 yılda 7 seçim yaşadık. Tüm bu süreçleri memleketteki ilericilik birikimi üzerine, örgütümüzün geçmişinden gelen kurucu iradesinin üzerine kurmaya çalıştık. 31 Mart seçiminlerinde hak ettiğimiz zaferi hem Kadıköy’ümüzde hem de İstanbul’umuzda kazandık. Gururla söylüyorum” diye konuştu. l İç Politika KİHBİ Daire Başkanı ‘ateizm, deizm, Tengricilik’ inanç biçimlerine karşı din adamlarını göreve çağırdı Farklılık ‘kötü’ sayıldı YÖK’ün çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına sunum yapan Bilgi Toplama Dairesi Başkanı Ömer Ulu çarpıcı önerilerde bulundu. İktidarın, “dindar nesil” hedefine karşın gençler arasında yaygınlaşan eleştiri ve farklı yaklaşımların önünü kesmek için din adamlarının devreye sokulması öneril di. MEB ve Diyanet’in ar dından Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) genç lerin “ruh sağlığına” yö OZAN ÇEPNİ nelik çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına Kaçak çılık İstihbarat Harekât ve Bilgi Top lama Dairesi (KİHBİ) Daire Başkanı Ömer Ulu sunum yaptı. “Ateizm, de izm, Tengricilik” düşüncesinin “kötü alışkanlık” olduğunu vurgulayan Ulu, din adamlarının “ruh doktoru” olması nı önerdi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda ki “demokratik, laik ve sosyal hu ‘TENGRICILIK DEIZME DENK DÜŞÜYOR’ İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç, OdaTV’ye yaptığı değerlendirmede Tengriciliğe ilişkin şunları kayetmişti: “Bilindiği üzere Tengri sözü, Köktürk Yazıtlarında, Divanı Lügatit Türk’te ve başka pek çok Türkçe kaynakta geçiyor. Allah anlamına gelen bu sözcükten türeme Tengricilik tabiri ise, eski Türk inançlarının güncel bir ifadesi ve hatta güncel bir formu olarak deizme denk düşüyor. Bu bağlamda Tengriciliği bir nevi ‘Türk Deizmi’ olarak adlandırabiliriz.” kuk devleti” tanımı unutularak farklı gruplar tarafından bir yandan şeriat içerikli çalıştaylar düzenlenirken diğer yandan da devlet kurumlarının deizm karşıtı mücadelesine YÖK de katıldı. YÖK’ün “Gençlik Ruh Sağlığı Çalıştayı”nda gençlerin farklı inanç ve düşünce yönelimleri için skandal değerlendirmeler yer aldı. İmam ruh doktorları Çalıştayda Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Gazi ve Boğaziçi gibi üniversiteler ile derneklerin yanı sıra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlı ğı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri yer aldı. Çalıştaydaki sunumlar ve değerlendirmeler de YÖK tarafından kitaplaştırıldı. İçişleri Bakanlığı adına Kaçakçılık İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Daire Başkanı Ömer Ulu, gençlerin ruh sağlığına ilişkin dini içerikli bir sunumun ardından bu konuda, yöneticiler, aile, öğretmen, belediye, medya, güvenlik birimleri, ordu ve din adamlarının rolüne ilişkin öneri ve değerlendirmelerde bulundu. Ulu, gençlerin “gergin, kaba, hiçbir şeye saygı duymayan, birbirine güvenmeyen ve herkese kuşkuyla bakan, sadece maddiyatı önceleyen bir sosyolojik atmosfer içerisinde” olduğunu söyledi. Kötü alışkanlıklardan uzak, sağlıklı bir hayatın inşa edilmesinde din adamlarının çok önemli bir rolü olduğunu belirten Ulu’nun “manevi açıdan” boşluğa düşen gençleri bekleyen en önemli tehlikeler olarak, “Ateizm, deizm, pagancılık, Tengricilik, uyuşturucu vb. kötü alışkanlıklardır” dedi. Ulu’nun sunumu İçişleri Bakanlığı’nın farklı inanç yorumlarına yaklaşımını gözler önüne serdi. Din adamlarının kendilerini sorgulayarak “Allah’ı yeniden ruhlarında hissedecekleri şekilde öğrenmeleri” gerektiğini belirten Ulu, “Din adamları esasen insan ruhunun doktoru olmak durumundadır” önerisinde bulundu. Ulu’nun sunumundaki, “Bizler 600 yıl gibi uzun bir süre dünyaya hükmetmiş, yukarıdaki değerleri, geniş bir coğrafyaya yaymayı başarmış asil bir atanın torunlarıyız. Dolaysıyla aslında biz ‘Kaybettiğimiz şeyi arıyoruz’” ifadeleri de dikkat çekti. l ANKARA İYİ Parti lideri Akşener’in danışmanlığını da yapan İde’ye yönelik saldırıda bir şüpheli gözaltında Gazeteci Murat İde’ye saldırı CU7M70A.RHTAESFTİ AANENYELLEEMRİİ Bahçeci’nin akıbeti soruldu Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemleri yasaklanan Cumartesi Anneleri, 770. haftasındaki eylemini İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde yaptı. Bu haftaki eylemde, Marmara Üniversitesi’nde Basın Yayın Yüksekokulu’nda öğrenci ve Türk Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanı iken 25 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu. Eylemde İsmail Bahçeci’nin ba bası Şehmus Bahçeci’nin gözaltı sonrası Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğu fakat İsmail’in gözaltına alınmasının inkâr edildiği anlatıldı. İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci “Abim üniversitede okurken gözaltına alınıp kaybedildi. Hayatta olsaydı gazeteci, yazar olacaktı. Tüm yetkililere sesleniyorum: Abimin ve diğer gözaltında kaybedilenlerin katilleri kim ve nerede” diye sordu. Ardından Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, “İnsanlar sanki hiç var olmamışçasına zorla alınıp götürülüyor ve kaybediliyor. Yakınları bir mezar taşına sahip olmayı şans sayılacak halde bırakılıyor. Ancak er geç bu hak ihlalleri son bulacak” diye konuştu. Eylemde 28 Aralık 2011’de Uludere’de katledilen 34 kişi de anıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Akit TV ‘tehdidi’ RTÜK’e şikâyet edildi CHP İstanbul Milletvekili def gösterildiğini, Akit’in Mahmut Tanal, “Şeriat Ça adeta “savaş açtığı” kişile lıştayı” başlıklı haberi nede rin farklı zamanlarda fark niyle Cumhuriyet gazetesi ve lı yöntemlerle katledildiği yazarımız Işık Kansu’yu he ni ifade etti. def gösteren Akit TV’yi Radyo Tanal, Cumhuriyet ga ve Televizyon Üst Kurulu’na zetesi yazarlarından Uğur (RTÜK) şikâyet etti. Mumcu’nun, Prof. Ahmet Tanal, Cumhuriyet’in Taner Kışlalı’nın, Gümüş “Şeriat Çalıştayı” hane Baro Başka başlıklı haberinin nı Ali Günday’ın ardından AKİT ve Danıştay üye TV’de gerçekleş si Mustafa Yü tirilen programda cel Özbilgin’in gazetemize “bom Akit’in hedef gös balı saldırı” tehdi termesi sonra dini RTÜK günde sı bombalı saldı mine taşıdı. Dilek rı ya da silahla çede, programda katledilen isim ki ifadelerin şid lerden bazıları ol deti meşrulaştı duğunu anımsat ran, suç işleme Mahmut Tanal tı. Tanal, prog ye teşvik eden, ramın Türk Ce suçu ve suçluyu öven, te za Kanunu’nda belirtilen rör örgütlerini cesaretlen “tehdit”, “hakaret”, “halkı diren beyanlar olduğu kin ve düşmanlığa tahrik nu vurgulandı. Akit Med veya aşağılama” suç un ya Grubu’nun hedef gös surlarını da taşıdığını, Akit termeyi alışkanlık haline TV’nin cezalandırılması ve getirdiğini belirten Tanal, hakkında idari yaptırım geçmiş dönemde de birçok uygulanmasına karar ve kişi ve kurumun bu med rilmesini talep etti. ya grubu tarafından he l ANKARA / Cumhuriyet pzİAmiyrkaaşomreeontjğeeerltu’itsi iKnaingaölrİüstşatünbleurl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesini görüşmek üzere dün eşi Dilek İmamoğlu ve kızı Beren ile birlikte, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i Üsküdar’daki evinde ziyaret etti. İmamoğlu, yaklaşık bir saat süren görüşmede, Kanal İstanbul’a neden karşı olduklarını bilimsel ve teknik verilerle Akşener’e anlattı. Akşener ve İmamoğlu daha sonra gazetecilere ziyarete ilişkin açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “Süreç ile ilgili elde ettiğimiz teknik verileri ana başlıklarıyla paylaştım. Çok verimli bir sohbet oldu. Akşener’e Kanal İstanbul’un itirazına yöne lik dilekçe verme sürecine desteğinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: “Biz şu anda bilimsel çalışmalar sürdürüyoruz. Ben elde ettiğimiz verileri keyifle Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaşmak isterim. Temmuz’dan beri kendilerinden randevu talebim var. İstanbul’un deprem sorununu, mülteci sorununu konuşmak isterim. Kanal İstanbul ile ilgili neyi yanlış bulduğumu kendilerine ifade etsem. Bizim beklentimiz bu. Israrla talep edeceğim. Cumhurbaşkanı bizi davet ederse koşa koşa gideriz. Süreci anlatırız.” Akşener ise “Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk” dedi. l İç Politika İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in basın danışmanı ve Ye niçağ gazetesi yazarı Murat İde evinin önünde bir grubun saldırısına uğraya rak darp edildi. İde, saldırı gerçekleşe ceğine dair duyum aldıklarını belirte rek “Dikkatli ve temkinli davranıyor duk ama bir boşlukta oldu. Yazılarla il gili birtakım tehditler geliyordu” dedi. Polisin, İde’ye saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerin kaçtığı belirlenen 2 araç tan birinin durdurarak E.D’yi gözaltına aldığı bildirildi. Araçta yapılan arama da bir bıçak bulunduğu polisin kaçan diğer şüphelileri yakalamak için çalış ma başlattığı öğrenildi. Murat İde, KRT’de önceki gece sa at 11.00’de yayımlanan “Burası Çok Önemli” isimli programdan sonra evi ne gitmek üzere yola çıktı. İde, İstan bul Maslak’taki evinin önünde saldı rıya uğradı. İde’yi yol boyunca 3 ara cın takip ettiği, saldırıyı 78 kişilik bir grubun yaptığı öğrenildi. İde, KRT’deki programları ve Yeniçağ gazetesinde ki yazıları nedeniyle MHP tarafından eleştiriliyordu. İde’nin uzun süredir ölüm tehditleri aldığı öğrenildi. Emniyet’teki işlemlerinin ardından gazetecilere açıklama yapan İde, bir saldırı gerçekleşeceğine dair duyum al dıklarını söyleyerek, tehditler geldiğini be lirtti. İde, “Program dan sona eve geçtim. Eve girerken bir gru bu fark ettim. O arada müdahale imkânımız olmadı. 78 kişiydiler, saldırdılar. Aramızda arbede oldu. Ruhsat lı silahım yere düşüp görünce kaçtılar. Bir Murat İde süredir tehdit konu sunda birtakım hadiseler oluyor zaten. Böyle bir bilgimiz vardı. Böyle bir ha zırlık olduğunda daha dikkatli temkinli davranıyorsunuz. Bir anlık boş bulun duk. Yazılılarla ilgili birtakım tehdit ler geliyordu. Ancak bunları çok önem semiyorum. Fikri bir mücadelenin bu şekilde sokağa düşürülmüş olması hoş bir durum değil. Hiç kimseye yakışmı yor. Hele hele geçmişte kıymet verdiği niz isimlerin, insanların talimatıyla ol ması yakışmıyor” diye konuştu. Tepki yağdı Saldırı kınayan İYİ Parti lideri Me ral Akşener, sosyal medyadan yaptı ğı açıklamada, “Bilinsin ki; biz İYİ’ler, milletimiz için doğru bildiklerimizi da ima cesurca söyleyecek, hiçbir tehdi de boyun eğmeyecek ve asla susmaya cağız” dedi. Akşener, İBB Başkanı Ek rem İmamoğlu’nun ziyaretinden son ra yaptığı açıklamada ise “Soylu’nun dikkatini çekmek isterim. Kendisini Türkiye’nin en başarılı içişleri bakanı olarak tanımlıyor. Ama içişleri bakanlı ğı döneminde dövülmemiş insan ve dö venlerin beraat etmediği bir an olma dı. Evimin önünde de aynı şey oldu. Bu ev basıldı, onlar da beraat etti. Dolayı sıyla ben Sayın İçişleri Bakanı’nın göre vini yapmaya hukuku da, yargıyı da bu konuda objektif davranmaya davet edi yorum” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçda roğlu, İde ve Akşener’i telefonla arara yak geçmiş olsun dileğinde bulundu. Daha önce gazeteci Sabahattin Önki bar, Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Se lim Demirağ ve eski Yeniçağ Ankara Temsilcisi Ahmet Takan da saldırıya uğramıştı. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle