18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 19 ARALIK 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER/YORUM Türkiye’nin altı kozu ABD Kongresi’nin Ermeni soykırımı karar tasarısını kabul etmesine yanıt olarak Erdoğan’ın “Gerekirse İncirlik ve Kürecik’i kapatırız” demesi, gündeme oturdu. Kafalardaki ilk soru da şu: AKP hükümeti gerçekten İncirlik ve Kürecik’i kapatabilir mi?  Hatırlatalım: Her ne kadar AKP’li yazarlar Erdoğan’ın bu açıklamasını özetle “Batı’nın tehditlerine karşı sessiz kalan o eski Türkiye artık yok” diyerek cilalasa da, “eski Türkiye” İncirlik dahil tüm ABD üslerini kapatmıştı! Erdoğan’ın Trump’a mesajı  ABD üssü İncirlik de, NATO üssü Kürecik de hemen kapatılmalıdır! Hatta İncirlik üssü çoktan kapatılmalıydı ve komşularımızı hedef alan Kürecik radarı da hiç kurulmamalıydı! Gelelim bugüne: Erdoğan’ın “İncirlik ve Kürecik’i kapatma” mesajı, ABD Kongresi’nden geçen karar tasarısı hakkında işlemde bulunacak olan Trump’a yöneliktir. Ankara Beyaz Ev’e “Tasarıyı onaylama!” demiş oluyor. Erdoğan’ın açıklamasındaki “gerekirse” kelimesi, fiilen “Trump’ın onayı halinde” anlamına gelmektedir. Aslında sıkıntıda buradadır: İncirlik’in kapatılması çoktan gerekmekteydi! İncirlik zaten kapatılmalıydı Ankara’nın İncirlik’i kapatmasını “gerektiren” nedenler zaten vardı:  1. İncirlik’in ABD’nin bir kanadınca desteklenen FETÖ darbe girişimindeki rolü ortaya çıktığında, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi!  2. ABD’den Fethullah Gülen’i iade isteğine olumsuz yanıt aldığında, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi! 3. ABD, Türkiye’nin güneyinde “terör koridoru” inşa ederken, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi! 4. ABD, PKK’nin Suriye kolu olan YPG’ye silah yardımı yapmaya başladığında, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi!  5. ABD, Türkiye’ye karşı Doğu Akdeniz’de bir cephe kurmaya başladığında, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi! 6. ABD, Türkiye’ye karşı yaptırım uygulamaya başladığında, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi! 7. ABD, Türkiye’nin parasını ödediği F35’leri vermediğinde ve Türkiye’yi F35 programından çıkardığında, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi! 8. ABD Başkanı Trump, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na tehdit dolu o mektubu gönderdiğinde, Ankara’nın İncirlik’i kapatması gerekirdi! Şimdi “Gerekirse kapatırız” diyen Erdoğan için demek ki tüm bu ABD tehditleri gerçekleşirken, İncirlik’i kapatmak gerekmemiş! Bari en azından İncirlik’teki uçuşları geçici sürelerle askıya alabilselerdi! Bu hamle, 8 maddenin en azından bazılarını geçersiz kılabilirdi! Kozu zamanında oynamak gerekir  Doğru, İncirlik Türkiye’nin elindeki çok önemli bir kozdur. Fakat koz güçlüyken oynanmalıdır. Zamanında oynanmayan ve değeri zayıflayan koz, gecikildiğinde etkisizleşir.  Bunu şundan söylüyoruz: Tamam, İncirlik çok önemli; ABD için sadece askeri bir üs değil, TürkiyeAmerikan ilişkilerinin de bir nevi siyasi karargâhıdır.  Ancak ABD, Irak’ın kuzeyindeki Erbil üssünü askeri anlamda önemli bir üsse dönüştürüyor ve YunanistanBulgaristanRomanya aksına askeri yığınak yapıyor. Bu tablo haliyle İncirlik’in önemini azaltıyor.  O nedenle Türkiye elindeki kozu değeri azalmadan, zamanında ve gecikmeden oynamalıdır. Yani hiç beklemeden İncirlik’i kapatmalıdır. Türkiye’nin ABD’ye karşı kozları Kimileri “Elimizde başka koz yok, hemen oynayıp kozsuz kalmayalım” demektedir. Bu aslında “İncirlik’i kapatmaya karşı” üretilmiş bir argümandır.  Tersine Türkiye’nin elinde başka kozlar da var ve o nedenle İncirlik’i kapatma kozu bekletilmeden oynanmalıdır.  İşte kademeli olarak uygulanabilecek diğer kozlar: 1. Türkiye hiç beklemeden S400’leri Doğu Akdeniz’i esas alarak aktif hale getirebilir. 2. Türkiye, F35’lerin muadili olan Rusya’nın Su57 uçaklarından alabilir. 3. NATO’ya Karadeniz yolu anlamına gelen Kanal İstanbul projesinden vazgeçildiği ilan edilebilir.  4. Ankara, Şam’la normalleşme adımı atabilir. 5. Bölgede TürkiyeİranIrakSuriye ittifakı kurulabilir. Bu ABD için en olumsuz tablodur. 4 komşunun ittifakı, bölgeyi ABD emperyalizmine kapatır! AKP hükümeti bunları yapar, yapamaz; o ayrı... Fakat hükümetlerden bağımsız olarak belirtmeliyiz ki, Ankara bu kozları adım adım her halükârda oynamalıdır. Zira altı koz da Türkiye’nin çıkarınadır. 19 ARALIK 2019 SAYI: 34406 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:45 06:28 06:48 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:17 13:06 15:24 07:58 12:50 15:12 08:17 13:13 15:39 Akşam 17:45 17:32 18:00 Yatsı 19:11 18:58 19:23 Üç hafta kaldığım “ABD seferinden” yeni döndüm. Merkezden en çok bu kadar uzak kalabiliyorum. Benim 45 gün ya da iki ay bir yerlere gitme lüksüm yok. Yarattığım sorumlulukların her biri, beni ayrı bir kementle merkeze çekiyor! Gerek UPSD, gerek IAA başkanlıklarım, gerek bu sütun, gerek ailem, gerek Piramid Sanat, gerek maddi mücadeleler, gerek üniversite beni ağır bir mıknatıs gibi çekiyor. IAA/USA’i dünya başkanlığım sırasında, son 3 yılda yaptığımız çabalarla kurmak keyifli oldu. IAA, 2. Dünya Savaşı sonrası, Braque, Magritte, Miro, Delaunay, Matta gibi dünyanın en önemli sanatçıları tarafından kurulduğunda, ABD bu çok önemli uluslararası örgütün içindeydi, ardından koca Kuzey Amerika kıtası, nedeni bilinmez koptu gitti. Taa ki 2011’de başlattığımız ve önce IAA Genel Kurulu’na kabul ettirdiğimiz Dünya Sanat Günü, 2015’ten itibaren California’dan başlayarak tekrar onları içeri çekene kadar! Son güzel haber, geçen yıl UNESCO Genel Direktörü ve ardından yürütme kuruluna Türkiye ve Meksika ortaklığıyla yönlendirdiğim başvurunun önce orada, sonra da 26 Kasım’da genel konferansta kabul edilmiş olması. 15 Nisan Dünya Sanat Günü, artık sonsuza dek Uluslararası UNESCO Günleri’nden biri oldu ve bu fikir Türkiye’den çıktı. Bu beni mutlu ediyor. Sonuçta Los Angeles sergim vesilesiyle, IAA/USA’in yeni örgütüyle toplantı yapma ve onları daha sağlam bir geleceğe yönlendirme şansım oldu. Her gün asistanım ve eşimle kovaladığımız “yapılacak işler listesi” dışında birkaç müze gezme, sevdiğimiz bazı kafelere gitme fırsatı bulduk. Benim kitaplarımı da sunan Venice Beach’in ünlü Small World Books kitapçısında dolanırken nefis bol fotoğraflı bir yayın dikkatimi çekti. New York’ta Abrams yayınlarından çıkan Orhan Pamuk’un Amerika’da masumiyete rastlamak “Şeylerin Masumiyeti” (The Innocence of Objects) kitabıydı bu. Elime alıp karıştırdığımda, ortak geçmişimize yayılan görüntüler önümde resmi geçide başladı. Üstü açık bir Chevrolet, bir taksinin büyük ihtimalle çalışmayan taksimetresi, oyuncak kalıntıları, kartpostallar, pipolar ve daha ne “şeyler”! Kitap beni vurdu, olağanüstü bir çekicilikteydi. Hemen aldım. Bu yazıda, Pamuk’la aramdaki kabuk tutmuş yaraları önünüzde deşip akıtacak değilim, 15 yıl öncenin yakın tarihi. Türkiye’de savcıların onu yabancı basın önünde sarf ettiği sözlerden dolayı dava etmesini, bu sütunda yazdığım yazılarla önlemeye çalışmış, başaramamıştım. Kendisi ile hiç aynı fikirde olmamama rağmen! Bu olaylardan 20 yıl önce Orhan’la arkadaştık. Eskiden ressam olmak istemiş. Fransızların deyimiyle “Peintre Manqué” (ıskalanmış ressam) yaşıyordu onun içinde. Benim “halkla ilişkiler” sistemimi analiz ediyordu. Mesela başta sevgili dükkânı Alaaddin olmak üzere, oralarda afişimi görmesi onu pek şaşırtıyor, onlarca soru soruyordu! Yıllarca, aklında bir ressamla ilgili bir kitap yazma fikri gezindi ama el atmadı o işe. Halbuki bence onun yaşamının iki ucunu bağlayacak büyük çalışma bu olabilir. Beni en çok etkileyen romanı, Kara Kitap olmuştu. Hakkında Gösteri’de yazdığım yazı, bu başyapıt hakkında satılmaya devam eden bir eleştiri kitabında bulunuyor. Masumiyet Müzesi kitabını da sevdim. Sonuçta bugün de bu yeni renkli kitaba sahip olmaktan mutluyum. Türkiye’nin kendi bitmez dertlerinin bizi daha fazla kin dolu kamplara ayırmasından zevk almıyorum. Belki yaşım artık 62’ye geldiği için mi? Kaliteli sanat, edebiyat ve kitap dünyasına olan değişmez tutkum nedeniyle mi? Bu “KovboyKızılderili” kapışmasından yorulduğum için mi? Bilemem. Zaten Pamuk, hoşuna gitse de gitmese de, doğrudan Kemalist bir burjuvazinin ürünü. Benim de fikirlerimi hiçbir güç değiştiremez. Ama bu cennet cehennem sınır ayrımlarından gına geldi artık! Fotoğraflı ve Müze’nin yansıması olan Şeylerin Masumiyeti, işte böyle bir kitap olarak elime yapıştı. Keyifle eve taşıdım, karıştırıyorum. Çevrem kamplara bölünmüş insanlarla dolu. Yalnız siyasi, dini, etnik konular değil, spor da aynen böyle. “Vay, onunla mı konuştun? Bununla mı yemek yedin? Vay! Avrupa maçında şu takımı mı alkışladın? O zaman sen hainsin! Sen düşmanımızsın.” Siyasi partiler, solun içi, sosyalist sol, her yer bu kızgınlıklar, bu keskinlikler ve uzlaşmaz sayılan yol ayrımlarının timsah dolu derelerle dolu. Bunlar yetmezse, özel hayat ayrımları, kıskançlıkları, fil hafızalı kinlerce oynanan Rus ruletleri, tarihi nedenlere dayalı nefret yayanlar, o da yetmezse ticari kavgaların yol ayrımları her yerde hepimizin karşısına çıkıyor. “Yetti gari!” Sen komünist misin? Ben Kemalist miyim? O da ateist veya kapitalist veya Kürt mü? Bu bizim birbirimizle pişti oynamamıza, bir sinemaya gitmemize, uygarca tartışmamıza mâni olmamalı… 2003 yılında, AKP, Irak’a ABD’nin yapacağı o affedilmez saldırıdan önce Parlamento’dan ABD’nin Türkiye’yi bir üs olarak kullanmasının onayını almak istiyordu. Biz sanatçılar, yazarlar, Ankara’ya Sıhhiye Meydanı’na gidip mitinge katılmakla kalmadık, aynı zamanda, her birimiz belki 40’ar AKP vekilini telefonla arayarak ikna etmeye çalıştık. Sonuçta birkaç oy farkla tezkere geçmedi, hiç beklemediğimiz anda bu korkunç olayı durdurabildik. Ve ne oldu biliyor musunuz? O gün heyecandan ve sevinçten Bedri Baykam ve Abdurrahman Dilipak sokakta dans ettiler! Şahit mi? Orhan Aydın! Hedef savaşı durdurmaktı, başarmıştık. O gün her aydın bize destek vermemiş olabilir. Sürekli zor günlerde, zor bir coğrafyada, sanki hep sırat köprüsünde yaşıyoruz… Çevremizde bir Masumiyet Müzesi olduğu gibi, masumiyetini toptan kaybetmişler de var. Şili’de kadınların canlarına tak diyen ağır şiddeti protesto etmek için yarattıkları Las Tesis dansı, oradan dünyaya yayıldı. Bildiğiniz gibi, maalesef ülkemiz yine kara mizah konularına öncülük edercesine, şiddete karşı yürüyüş yapan kadınlara şiddetle yaklaşıp onları gözaltına almaya cüret edenlerin toprağa basabildikleri yer oldu! Veya bu ülkede birileri, hatta aynı birileri kalkıp “Adana’daki Rakı Festivali”nin “geleneklerimizle örtüşmediğini” öne sürebildi. Adanalı bir hemşerim, Bakan Soylu’ya bir cevap vermiş, internette dolaşıyor. Bana sevgili Fikri Sağlar yolladı. Muhalif kadın milletvekillerimiz ise, parlamentoda Las Tesis dansını korsan şekilde gerçekleştirerek durdukları yeri kanıtladı. Oyun artık masumiyetini ve bundan kaynaklanan doğal inancını koruyanlar ve toptan kaybedenler arasında... İnsanlık ise, bu görüş ayrımlarına bazıları gibi kin ve nefreti taşımayanların ruhunda başlıyor. CHP İSTANBUL MILLETVEKILI MANSUR KILINÇ’TAN ÇARPICI IDDIA Kılıçdaroğlu’nu dinliyorlar CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) iktidarın arka bahçesi haline getirildiğini belirterek “Saray işaret ediyor; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun telefonları dinleniyor” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda MİT Başkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bütçeleri ile ilgili konuşan Kılınç, AKP iktidarının güvenlik ve istihbarat politikalarını eleştirdi. Güvenlik ve savunma kurum Eski Başbakanlık çalışanlarına gözaltı Ankara’da FETÖ’nün mahrem yapılanmasında faaliyet gösterdiği belirlenen eski Başbakanlık çalışanı 27 şüpheliden 18’i Ankara’da gözaltına alındı. FÖTE’ye yönelik dün Tokat merkezli operasyonda, 2’si KHK ile meslekten ihraç edilmiş komiser ve 13 polis olmak üzere 14 şüpheli, Eskişehir merkezli operasyonda ise 1’i muvazzaf binbaşı, 2’si muvazzaf üsteğmen olmak üzere 21 şüpheli, Kütahya merkezli operasyonda 19 süpheli, İzmir merkezli aralarında emniyet mensuplarının da bulunduğu 18 şüpheli gözaltına alındı. l Haber Merkezi larına 2020 yılı bütçesinden ayrılan payın 141 milyar liraya yükseldiğini söyleyen Kılınç, güvenlik ve savunma kurumlarının toplam personel sayısının 1 milyona yaklaştığını da belirtti. MİT Başkanlığı gibi devletin temel güvenlik ve istihbarat kurumlarının iktidarın arka bahçesi haline getirildiğini kaydeden Kılınç, “Saray işaret ediyor; ülkemizin güvenlik kurumları ‘Millet İttifakı’ aleyhinde faaliyet yürütüyor. Saray işaret ediyor; CHP Genel Başka Hollanda’ya FETÖ tepkisi Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Hollanda’nın FETÖ mensuplarına oturum izni vermesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Aksoy dün yaptığı yazılı açıklamada, “Mültecilerin Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi” ile terör suçlarından aranan şahısların mültecilik statüsünden yararlandırılamayacağının hüküm altına alındığını belirterek “Bir başka deyişle ‘mülteci statüsü’nün teröristler tarafından suiistimalinin engellenmesi amaçlanmıştır” dedi. Aksoy, “Söz konusu terör örgütünün sadece Türkiye değil, bulunduğu her ülke için tehdit olduğu unutulmamalı” dedi. l ANKARA nı Kemal Kılıçdaroğlu’nun telefonları dinleniyor. Saray, hedef gösteriyor; CHP Genel Başkanı şehit cenazesinde linç girişimine uğruyor” dedi. Türkiye’nin çok boyutlu terör tehditleriyle karşı karşıya bulunduğu aktaran Kılınç, Atatürk’ün “Birlik ve beraberlik, kaderi ilahiden gayri her şeyi yener” sözünü anımsatarak “Türkiye, Suriye ile doğrudan görüşmeli, Türkiye, Irak, İran ve Suriye arasında bölgesel işbirliği gerçekleştirilmelidir” diye konuştu. l İç Politika Eski hâkim ve savcı için kırmızı bülten FETÖ/PDY’nin, “Selam Tevhid” soruşturmasında kumpas kurmasıyla ilgili binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 eski hâkim ve savcının yargılanmasına devam edildi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen davada firari eski hâkimler Seyfettin Mermerci, Eşref Aksu ile eski savcı Hüseyin Ayar hakkında kırmızı bülten çıkarılmasının istenmesine karar verilirken Süleyman Karaçöl, Sadrettin Sarıkaya, Fatih Mehmet Uslu, Bülent Kınay, Hikmet Şen, Mehmet Ali Uysal, Adnan Çimen ile Nalan Can’ın tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. l ANKARA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Kıran8 operasyonu başladı İçişleri Bakanlığı, Bitlis ve Siirt’te, jandarma, polis ve güvenlik korucularından oluşan 232 operasyonel tim ve 3 bin 480 personelin katılımıyla “Kıran8 Sehi Ormanları Operasyonu” başlattı. Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’nın yürüttüğü operasyonun, bölücü terör örgütünün kış üslenmesine girmesini engellemek ve teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla yapıldığı bildirildi. Kıran operasyonları kapsamında, 17 Ağustos’tan bu yana 139 terörist etkisiz hale getirildi l ANKARA ‘Kadı’ ve ‘infaz emiri’ yakalandı Osmaniye’de düzenlenen IŞİD operasyonunda yılbaşı öncesi veya yılbaşında örgüt adına eylem yapabilecekleri değerlendirilen 13 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, eylem ve infaz talimatları veren Irak uyruklu Ahmad Joumaa Al Hadid ve örgüt içerisinde sözde “kadı” olarak görev yapan Suriyeli Hussein Nasrallah’ında olduğu bildirildi. l AA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Hekimin 1 boğaz muaye 2 nesi sırasın 3 da dili bastırmak için kullandığı ağaç çubuk. 2/ Osmanlı şehzadelerini eğitmekle 4 5 6 7 8 9 KA TRANC I ANLAK URA P A Y OM A K I S I RAF S DORU K AMU A N AMUR ON Ğ MARAN T A HACAMA T T AK I EROS görevli devlet adamı... Bir akciğer hastalığının kısa yazı lışı. 3/ Nemrut Dağı’ndaki dev heykelleri gerçekleştiren eski krallık. 4/ Yünden dövülerek yapılan kalın ve kaba kumaş... Sürüngenler takımındaki hayvanların genel adı. 5/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Sazın en kalın ses veren teli... Eski dilde su. 6/ Vücutta irin birikimi... Bir nota. 7/ Giresun’un bir ilçesi. 8/ Ölenlerin kılınma mış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka... Düşünce. 9/ Mezar... Doğu Anadolu’da bir ırmak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Loğusayı ve yeni doğmuş bebekleri ra hatsız ettiğine inanılan düşsel yaratık. 2/ Gövdesinin çevresi 20 metreyi aşabilen bir ağaç... Nazi partisinin askeri polis örgütü. 3/ Bir meyve... Toprak üstündeki doğal set. 4/ Çölden esen rüzgâr... Söyleme, bildirme. 5/ Kimi Türk lehçelerinde “ağa” yerine kullanılan sözcük... Briçte sanzatunun kısa yazılışı. 6/ Isparta yöresinde yetişen ve ka liteli bir şarap veren üzüm cinsi. 7/ Hıristi yanların en büyük bayramı... Eskiden uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan esnek madde. 8/ Koyun ve keçi... Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı. 9/ Yunan mitolo jisinde, doğaya kafa tutan insan gücünün simgesi olan kahraman.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle