18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY AVRO STERLIN FAİZ BORSA 1119 ARALIK 2019 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.9140 3.3 kuruş 6.5680 1.5 kuruş 7.7530 Sabit 12.11 0.23 puan 110.575 499 puan 1885.49 7.58 lira 280.31 1.04 lira TL’de yaptırım ateşiAnkara ile Washington arasında artan gerilimle TL, son iki ayın en zayıf seviyelerinde ABD Senatosu’nun Türkiye’ye yaptırımlar içe ren tasarıyı onaylamasının ardından dolar/TL 5.92’ye, Avro/TL de 6.59’a yükseldi. Önceki gün 5.88’i gören dolar/TL kuru, dün de 5.9208 ile yükselişini sürdürdü. Avro/TL’de de 6.5928 noktası görüldü. Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksinde yüzde 0.5’lik değer kaybı yaşandı. ABD Senatosu’nda Ermeni tasarısı ile Türkiye’ye F35 savaş jeti satışını yasaklayan ve yaptırım çağrısı içeren tasarının kabul edilmesi, TL’deki son değer kaybında etkili oldu. Libya’da iç savaşta Türkiye’nin daha aktif taraf olmak üzere asker göndermeye hazırlanması ve Doğu Akdeniz’de doğalgaz kaynaklarının paylaşımı ko nusunda artan gerilim de TL üzerinde baskı yaratan diğer faktörler olarak öne çıkıyor. Merkez Bankası’nın son dört toplantıda 12 tam puana ulaşan faiz indirimlerinin de reel faizi emsal ülkelerin sahip olduğu seviyelerin altına düşürmesinin de TL’nin koruma kalkanını zayıflattığı belirtiliyor. Oynaklık artacak Bluebay Asset Stratejisti Timothy Ash, TL’nin ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin dalgalanmasından olumsuz etkilendiğini belirterek, piyasanın ayrıca ABD kongresinden yaptırımların hâlâ yolda olduğunu hissettiğine dikkat çekti. Ash öte yandan bölgedeki artan jeopolitik risklerin de piyasanın sakin kalmasına engel olduğuna işaret etti. İş Yatırım notunda da ABD Senatosu’nda geçen tasarı ya dikkat çekilerek “Tasarının onaylanması Türkiye piyasalarında kısa vadede oynaklığı artıracak. Ancak orta vadede Türkiye’nin yükseliş eğilimini değiştirmez” ifadelerine yer verildi. l Ekonomi Servisi 247.7 MILYAR DOLAR DIŞARIDA Türklerin (yurtiçi yerleşikler) yurtdışı varlıkları, Ekim 2019 sonunda 2018 sonuna göre yüzde 8.1’lik artışla 229.1 milyar dolardan 247.7 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası’nın (TCMB) yayımladığı Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, aynı dönemde Türkiye’nin yükümlülükleri (yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki varlıkları) ise yüzde 1.8 oranında azalışla 588.7 milyar dolara geriledi. Türkiye’nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan UYP açığı, bu dönemde 370.4 milyar dolardan 341.0 milyar dolara düştü. Yata KDV yok cenazeye var CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’deki vergi sisteminin bir üründen 189 kat vergi almaya müsait olduğuna dikkat çekmek için ambulans ve morg hizmetlerinden KDV alınmaması için hazırladığı kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Gürer, “Çünkü pırlantadan, kürkten KDV ve ÖTV almayan devlet, cenaze hizmetlerinden alıyor. Acısı olan insanların ekonomik anlamdaki sıkıntıları da düşünüldüğünde, lüks yatlardan KDV alınmazken cenaze hizmetlerinden KDV alınması anlaşılır bir durum değil” dedi. Gürer ayrıca, çiftçilerin kullandıkları alet ve ekipmanlardaki KDV’nin de düşürülmesini istedi. l Ekonomi Servisi Abur cubur internetten Yemeksepeti’nin sipariş platformu Banabi’nin 6 şehirle ilgili tüketici tercihi sonuçlarına göre, ülke genelinde özellikle akşam saatlerinde internetten sipariş verilen ürünlerin başında abur cubur geliyor. Buna göre, Ankaralılar gece saatlerinde atıştırmalıklara düşkün olurken, Eskişehir’de akşam saatlerinde cips, patlamış mısır ve çikolata siparişi artıyor. İstanbulluların gece en çok tükettiği ürünler içinde ise çikolata dikkat çekiyor. Yine İstanbul’da, bebek bezi daha çok erkekler tarafından isteniyor. Antalya’da ise öğle ve akşam saatlerinde kraker, kurabiye gözde. Bursa’da erkek kullanıcıların tamamı gıdacı. l Ekonomi Servisi Yurttaşın eğitim harcaması arttı Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Eğitim Harcamaları İstatistikleri, 2018” raporuna göre, eğitim harcamaları 2018’de yüzde 21.6 artarak 214.6 milyar TL oldu. Bu eğitim harcamalarının yüzde 72.9’u devlet tarafından finanse edilirken, hanehalklarının yaptığı harcamaların payı ise yüzde 20 (43 milyar TL) oldu. Bu pay 2017’de yüzde 19 (33.6 milyar TL) idi. 2017’de öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 8 bin 111 TL iken, 2018’de 9 bin 790 TL’ye çıktı. Bu rakam 2011’de 4 bin 8 liraydı. l Ekonomi Servisi ŞEKERI BATIRDILAR! Kişi başına ortalama bireysel kredi borcu 18 bin 610 lira. 31.5 MILYON KIŞI BORÇLU Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin raporuna göre, Ekim 2019 sonu itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcu olan kişi sayısı 31 milyon 466 bine ulaştı. Bu rakam Ekim 2018’de 30 milyon 780 bin, Eylül 2019’da ise 31 milyon 375 bindi. Bu kişilerin borç miktarı ise 585.6 milyar lira. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 555.3 milyar liraydı. Bu kapsamda konut kredisi borcu olan kişi sa yısı 2 milyon 477 bin, taşıt kredisi borcu olan kişi sayısı 482 bin ve ihtiyaç ve diğer tür kredi borcu olan kişi sayısı 24 milyon 966 bin kişi oldu. Öte yandan Ekim 2018’de 20 milyar 833 milyon lira olan bireysel batık kredi (tasfiye olunacak alacak) miktarı da bu yılı aynı döneminde 25 milyar 34 milyon liraya çıktı. Batık oranı da yüzde 3.6’de yüzde 4.1’e yükseldi. l Ekonomi Servisi Dindarların sigorta oranı daha düşük HDI Sigorta ile İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan ‘sigorta ve sigortalılık algısı’ araştırmasına göre, Türkiye’de sigorta denince akla ilk gelen kavramlar yüzde 48 ile “SSK/ Emekli Sandığı/Bağkur” oldu. Araştırmaya imza atan isimlerden Prof. Dr. Haluk Zülfikar, bu durumun sigortanın devletle özdeşleştirildiğini gösterdiğini dile getirdi. Sıralamada güvence/teminat/garanti yüzde 45 ile ikinci, sağlık yüzde 41 ile üçüncü, trafik yüzde 28 ile dördüncü olurken, bireysel emeklilik yüzde 1 ile son sırada yer aldı. Araştırmadaki bir diğer bulguya göre, ‘dini inancının gereklerine göre yaşayanlar’ arasında sigorta sahibi olmama oranı yüzde 38 iken, ‘dini inancının gereklerine göre yaşa Ceyhan Hancıoğlu mayanlarda’ oran yüzde 30. Üst gelir grubunda riskin, alt gelir grubunda kazanın temel kaygı olduğunu vurgulayan Zülfikar, “Dininin gereklerine göre yaşayanlar, sigortayı en fazla sağlık kavramıyla eşleştiriyor. Bu kesimce; güvence, teminat, garanti ve hasarların karşılanması kavramları diğer kesimlere nazaran daha az oranda dile getiriliyor” dedi. Muhafazakârların yüzde 40’ı sigorta kavramı güvence/teminat/garanti çağrışımı yaparken, bu oran seküler kesimde yüzde 65 oldu. Yine muhafazakârların yüzde 14’ünde sigorta kavramı ‘hasarların/tazminatların karşılanması’ çağrışımı yaparken, bu oran seküler kesimde yüzde 46 oldu. HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, “Çıkan sonuçlar bize, yaşam biçimlerinin sigorta algıları üzerindeki etkilerini oldukça geniş bir çerçeveden görme fırsatı sağladı” dedi. l Ekonomi Servisi Esnaf yapılandırma istiyor Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 2020’den beklentilerinin kamuya olan borçlarının yeniden yapılandırılması olduğunu belirterek, “Bütçenin açık verdiği bir dönemde devlet tahsil edemediği alacaklarını tahsil etmiş, esnaf ve sanatkârımız da borçlarından kurtulmuş olacaktır” dedi. Palandöken, faizlerin düşmeye başladığını hatırlatarak, borç yapılandırmasının son kez yapılabilmesi için vadesinin en az 60 ay, faizinin de piyasa faizlerinin çok altında olması gerektiğini vurguladı. l Ekonomi Servisi Geçen yıl tüm tepkilere karşın 10 şeker fabrikasını satan hükümet, Rusya’dan şeker ithal etti. MUSTAFA ÇAKIR Hükümet, geçen yıl Türkşeker’e ait 25 şeker fabrikasından 14’ünü özelleştirme kapsamında ihaleye çıkardı ve 10’unu sattı. Özelleştirmeler sırasında çiftçinin pancar üretiminden çıkacağı, Türkiye’nin şekerde ithalatçı konumuna geleceği eleştirilerine ise kulak tıkandı. Fabrikaların satışından yaklaşık 1 yıl sonra ise beklenen oldu ve Türkiye Rusya’dan şeker ithal etti. Açıklamayı da Rusya yaptı. Buna göre, Rusya tarihinde ilk kez Türkiye’ye şeker sattı. Kasımda Rusya’dan Türkiye’ye 1400 ton şeker geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Türkiye’de yurt içinde tüketilmek için şeker ithalatı yapılmadığı belirtilerek, “Şeker ithalatı, sadece ihraç edilen işlenmiş mamul ürünlerde kul lanılmaktadır” denildi. Buğdaydaki gibi Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, ithalat için “Sen şeker fabrikalarını satarsan, şeker pancarı üretimini düşürürsen, nişasta bazlı şekerde kapıyı sonuna kadar açarsan ne olur, ithalat olur. Son derece doğal” dedi. Buğdayda da aynı sürecin işlediğine dikkat çeken Güngör, şöyle devam etti: “Buğday üreticilerine destek vermezsen, buğday ithalatında rekor kırarsın. Bu yıl rekor kırdık, 7.5 milyon ton buğday aldık. 2002’den bugüne 60 milyon ton buğday ithal ettik. 15 milyar dolar ödedik. Üreticiyi desteklemezsen, ithalatın önünü açarsan üreticiyi bitirirsin. Bunların hepsi politikasızlığın nedeni. Türkiye’de tarım politikası yok. Rusya gibi bir ülke bize şeker satıyor. İnanılacak gibi değil.” l ANKARA Otomotivde 50 milyar dolarlık dev birleşme Tahminlere göre iki şirket 14 milyon araçlık potansiyel üretim kapasitesine sahip. İtalyan otomobil üreticisi Fiat Chrysler ve Peugeot ile Citroen markasının sahibi PSA, yaklaşık 50 milyar dolar değerindeki eşit ortaklıklı bir birleşme için anlaşırken, bu anlaşma küresel otomobil sektörünü yeniden şekillendirecek. Bu birleşmeyle satış adetlerine göre dünyanın dördüncü, gelirlerine göre ise üçüncü büyük otomobil üreticisi ortaya çıkacak. Şirketler birleşmenin 12 ila 15 ay içinde tamamlanmasını beklediklerini açıkladılar. Şirketler ayrıca önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak şirkete yeni bir isim bulacaklarını söylediler. İki şirket, geçen yıl 8.7 milyon araç sattı. Öte yandan bu süreç hem Fransa hem İtalya’da işten çıkarmalardan endişe duyan güçlü işçi sendikaları ile zor olacak. Greenspan’den enflasyon uyarısı Eski ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Alan Greenspan, bütçe açığının artmasına paralel olarak enflasyonun da yükseleceği ve bunun, ABD ekonomisine büyük bir tehdit oluşturacağı uyarısı yaptı. Fed’in 19872006 yılları arasında başkanlığını yapan Greenspan, ayrıca ABD Başkanı Trump’ın Fed’e yönelik uyarı ve çağrılarını da eleştirerek, “Fed, Trump’a göre ekonominin nasıl işlediğine, bunun para piyasalarını nasıl etkilediğine ve faiz oranı yapısına daha hâkim. Burada yapılacak en doğru şey (Trump’ın yorumlarını) görmezden gelmek” dedi. Ticaret savaşı henüz bitmedi Fitch Ratings, ABD ve Çin arasındaki ticaret geriliminin azaldığını ancak henüz tamamen ortadan kalkmadığını bildirdi. Açıklamada, ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimlerin ilerleyen süreçte artma ihtimalinin bulunduğuna dikkat çekilerek, ABD’nin Çin’den yapılacak ithalata yüzde 25 ek vergi getirmeyi planladığı ancak son mutabakatla bunun yüzde 16’ya çekilmesinin kararlaştırıldığı hatırlatıldı. Ayrıca son gelişmelerin etkisiyle Çin’in 2020’de büyümesine ilişkin beklentinin yüzde 5.7’den yüzde 6’ya yükseltildiği ortaya kondu. İngiltere seçimlerinde sürpriz ve ironi İngiltere genel seçimlerinin sonuçları bir sürpriz oldu; bir de ironi var! Sürpriz: Muhafazakâr Parti “Brexit’i halledelim sonra işimize bakalım” sloganıyla yürüttüğü seçim kampanyasıyla Kuzey İngiltere, Galler ve Midlands bölgelerinde, 1930’lardan beri yalnızca İşçi Partisi’ne oy vermiş enerji, maden, imalat sanayi sektörlerindeki işçilerinin büyük kesiminin oylarını almayı başardı; mecliste 80 iskemleli bir çoğunluk elde etti. İroni: Muhafazakâr Parti’nin seçimlerden sonra açıklamaya başladığı ekonomik program, ilginç bir biçimde, İşçi Partisi’nin “kemer sıkmaya son” temalı, neoliberal modele son vermeyi amaçlayan ekonomik programına çok benziyor. Kısacası, Muhafazakâr Parti, İngiltere’nin siyasetini, İşçi Partisi’nin hem oy tabanından, hem de ekonomik programından aldıklarıyla değiştirmeye başlıyor. Yeni siyasi manzara Böylece. Wall Street Journal’a göre, “ABD ve Avrupa’da mavi yakalı işçilerin geleneksel partilerini terk ederek sağa kayma süreci” İngiltere’yi de etkisi altına alıyor. “Trump’ın yanı sıra Boris Johnson, ‘Reagan Thatcher muhafazakârlığını’ yeniden tanımlıyor”. İngiltere’de yeni Muhafazakâr hükümet, “mavi yakalı” işçilerin desteğini konsolide ederek Wall Street Journal’ın betimlediği siyasi manzarayı kalıcılaştırmak için hemen kolları sıvadı: Johnson kendisine oy vermiş olan işçi sınıfı kesimlerinin yaşadığı bölgeleri ziyaret ederek “şükranlarını” ifade etti ve düş kırıklığı yaratmamaya söz verdi. Ertesi gün, bu bölgeleri canlandıracak altyapı yatırımlarına 100 milyar sterlin ayrıldığı, “anlaşmasız Brexit” olasılığını dışlamayan bir hızlı pazarlık sürecinin başlayacağı açıklandı. Ulusal Sağlık Hizmetleri servisine de yılda ek olarak 33.9 milyar sterlin ayrılacak. Yeni hükümet, neoliberalizmin denk bütçe düşüncesini terk ediyor, yatırım amaçlı borçlanmaktan kaçınmayacağını vurguluyor. Johnson (ve başdanışmanı Cummings) amaçladığı “büyük dönüşüm” açısından bu yeni oy tabanının sadakatine çok büyük önem veriyor, onların ekonomik gereksinimlerine, ulusalcı, yerlici kültürel arzularını karşılayarak desteklerini kalıcılaştırmayı amaçlıyor. Büyük dönüşüm “Büyük dönüşüm” yalnızca ekonomik model ile sınırlı değil. Daha da önemlisi, devletin yapısının merkezileştirilmesi, yürütmenin güçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu bağlamda, bakanlıklarda da önemli değişiklikler söz konusu. Dış Ticaret Bakanlığı’nı da içine alacak yeni bir süper bakanlık, “İş (Business) Bakanlığı” kurulacak. Uluslararası Gelişme Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’na bağlanıyor. Avrupa Birliği ile ilgili bakanlıklar kapatılıyor. Muhafazakâr Parti’nin bu başarısının arkasındaki önemli beyin olan Dominic Cummings, yaklaşık 56 yıldır kişisel bloğunda devlet bürokrasisinin hantallığından, cahilliğinden, yenilikler karşındaki direncinden yakınıyordu. Şimdi Johnson hükümetinin, devlet bürokrasisini Cummings’in önerileri doğrultusunda, elden geçirmeye hazırlandığı anlaşılıyor. Böylece hükümetin, güçler ayrılığını yürütmeden yana yeniden düzenleme projesinin bir parçası olarak “devletin” hükümet karşısında göreli bağımsızlığının azalacağı, hükümetlere kendi kadrolarını da beraberlerinde getirme (kadrolaşma) olanağının sağlanacağı anlaşılıyor. Böylece, Kraliçe Victoria döneminden bu yana rejimin sürekliliğini güvence altına alan “ikili (pratik/bürokratik ve seçilmiş) yönetim” modeli, seçimle gelen hükümetlere rejim değiştirme olanağı verebilecek biçimde geride kalmaya başlıyor. Kimi zaman hükümetlerin kararlarını sorgulayarak yürütmeyi yavaşlatan Lortlar Kamarası’nın ve daha da önemlisi yargının yetkilerini yeniden düzenlemesi de gündemde. Ceza yasasında “teröristlere” yönelik cezaların ağırlaştırılması, sendikalar yasasında, grev hakkının, grev sırasında asgari bir hizmetin sunulmasını mecburi kılacak biçimde daraltılması da gündemde. Kimi gözlemciler, bu yeniden yapılandırma sürecinde BBC ve Kanal 4 gibi görece bağımsız haber kanalları üzerindeki baskının daha da artacağını düşünüyor. Böylece, bir demokratik ülkede daha, “sağ popülist” bir liderlik yürütmeyi güçlendirmeye, yargıyı, medyayı disiplin altına almaya başlıyor. KISA... KISA... l Global Ports Holding Plc’nin, Vietnam’da Ha Long Uluslararası Yolcu Limanı’nın işletilmesine yönelik olarak Ha Long Sun Limited Liability Company ile 15 yıllık bir anlaşma imzaladığı açıklandı. l Azerbaycan, BaküTiflisCeyhan (BTC) boru hattıyla yapılan petrol ihracatının OcakKasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 düşüşle 28 milyar 537 milyon tona gerilediğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle