Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1311 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA Albüm teklif Ferhat Göçer, oyunda Sabahattin Ali rolünde. edildi, oyuna dönüştü Ferhat Göçer, tümü Sabahattin Ali’nin şiirlerinden oluşan ve bir kısmını kendi ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Ferhat Göçer’in tek kişilik performansı ve Ezel Akay yönetmenliğinde hazırlanan yazar, şair Sabahattin Ali’nin hayatından Ferhat Göçer, “Bütün kitaplarını, hikâyelerini, mektuplarını, şiir kitaplarını okudum ve çok etkilendim; hatta onun hakkında yazılmış kitapları okumaya baş bestelediği şarkılarla müzikli bir oyunda şairi canlandırıyor kesitlerin yer aldığı “Aldırma Gö ladığımda da yavaş yavaş nül” adlı şarkılı oyun bugün saat başka fikirler olgunlaşmaya başla törümüzü o kadar par 20.30’da Uniq Hall’de sahnelene dı. Gerek Filiz Ali’nin babası ile ilgi lak ve zekice aktarabil cek. “Aldırma Gönül”, “Dağlar Dağ li yazdığı, gerekse Osman Balcı gi miş, hem sanatsal hem gişe yönün lar” ve “Göklerde Kartal Gibiydim” bi ‘Yeşil Mürekkep’ isimli kitabı... den ortak bir başarıyı bünyesin gibi şarkıların seslendirileceği oyu Çok dramatik bir hayatı var, bildiği de barındıran bir projeye imza at nun oluşum sürecini Ferhat Göçer miz bütün detaylarına hakim olduk mış olması açısından ve benim geç ile konuştuk. ça büyük bir sorumluluğun altına mişimde aslında hekimlik zamanla Projenin ilk önce al rımda izlediğim bu filmde büm olarak teklif edil imrenerek ve biraz da kıs diğini söyleyen sanat Arkadaşımız Öznur Oğraş Çolak, kanarak baktığım bir pro çı, “O albümün içeri Göçer ile konuştu. je olması nedeniyle, söy sinde, tribute albüm lenen isimlerin içerisinde lerde bir eser sahibi Ezel Akay’ın ismi geçince nin her parçasını bir olmasını çok istedim ve sanatçı okur, 40 eser, oldu” diyor. 45 eser, siz de onlardan birisi olursunuz, iki tane de klip çeker Şarkılar ve hikâyeleri ler, diğer şarkılar bir şekilde kaybolur gider. Ama bu albümde bana bir ters vuruşla teklif geldi, Sabahattin Ali’ye ait olan albümün bütün şarkılarını benim okumamı istediler, ben de kabul ettim. Çünkü bazıları yıllardır sahnede söylediğim şarkılardı” diyor. Göçer’in heyecanı her halinden belli oluyor. İlk başta teklife tedirgin yaklaşan sanatçı sonrasında ben bu işi başarırım demiş ve yaklaşık altı önce başlamış süreç. Göçer, Sabahattin Ali’yi daha yakından tanımak için yazdığı bütün yapıtları okumuş. Sonrasında yazarın girmiş olduğumu fark ettim ve bu albüm sonrasında konserlerimizde bu şarkıları sunarken daha özel bir mizansen hazırlamak gerekliliği hissettim” diyor. Ezel Akay’a hayran olduğunu belirten Göçer, “Ben ‘Neredesin Firuze’den beri ona olan özel bir hayranlığım var, sinema dilini ya da görsel sanatları müzikle bu ka “Aldırma Gönül”, Sabahattin Ali’nin hayatının önemli dönüm noktaları olan on hikâyeden oluşuyor. Bu on hikâye, on şarkıya bağlanıyor. Eserlerden ana tema müziği Göçer’in olmak üzere bestelediği 4 de şarkı var. Şarkılı oyunda toplamda on bir şarkı yer alıyor. Hepsinin birbirinden görkemli hikâyeler olduğunun altını çizen Göçer, “Almanya’daki dönemi, o hayatındaki değişimi anlatan dönem. Türkiye’ye geldiğinde Aydın ve Konya’daki yaşadıkları, Konya’dan sonra Sinop Hapishanesine girişi. Sonra dönüp Ankara’da hayatını da okuduğunu söyleyen dar iç içe geçirebilmiş ve bizim sek en üretken olduğu çalışma yılları, karşılaştığı ve orada birlikte çalıştığı eserlerinin ve tercümelerinin, yazılarının çoğunu yazdığı bir süreç var Aziz Nesin ile birlikte çalıştığı, İstanbul’da en zor geçirdiği dönemdeki Marko Paşa dönemi ve tabii ki hayatının son dönemleri... Hepsi birbirinden çarpıcı ve çok değerli benim için” diyor. Sabahattin Ali’yi sahnede canlandırmanın sorumluluğunun çok büyük olduğunu söyleyen sanatçı, “Heyecanı ve mutluluğu da büyük aynı zamanda. O sorumluluğun altına girmeyi de gönülden istedim. Evet, Ezel tabii ki ikna etti ama işin içine girdikçe en korktuğum şey ezber bölümüydü, çünkü alışık olmadığım bir şeydi. Ezber sorununu hallettiğimi hissettiğim anda bu işin altından kalkacağımı da hissettim” diyor. Göçer, bir buçuk yıldır Sabahattin Ali ile yatıp alktığını ve onun gibi düşünmeye çalıştığını söylüyor, “Ne hissettiğini, ne yaşadığını bilemeyiz, ama yazdıklarından yola çıktım. Tabii ki kızı Filiz Ali’yi ziyaret ettim bu süreçte, kendisinin hassas olduğu bazı noktaları idrak etmeye gayret ettim, bu açıdan da çok kıymetliydi. Gözlemleri, telkinleri, bana söyledikleri, anlattıkları, sundukları bana çok yardımcı oldu. Umarım, bir aksilik olmazsa Filiz Hoca da galada bizi onurlandıracak, bu benim için çok kıymetli, başka bir heyecan vesilesi” diyor. RE‘NSGALÂORNEN’ K Salon’da bu hafta Hollanda doğumlu Thomas Azier Birlikte Güzel’in desteğiyle yer alacak Kalben müzikseverlerle buluşacak. Salon’da önümüzdeki hafta ise İstanbul müzik sahnesinin progresif rock ekibi Nekropsi, iki gece üst üste konser verecek. Türkçe ve Kürtçe beste yapan Ruşen Alkar, Türkiye rock müzik sahnesinden The Ringo Jets de Salon’a önümüzdeki hafta konuk olacak. Salon’da bu hafta: Birlikte Güzel: Thomas Azier konseri 13 Aralık saat 22.00’de. Kalben konseri 14 Aralık saat 22.30’da. Salon’da haftaya: Ru şen Alkar konseri 18 Aralık saat 21.30’da. The Ringo Jets konseri 19 Aralık sa at 21.30’da. Nekropsi konseri 20 Aralık 22.00 ve 21 Aralık saat 22.30’da. Büyük Ev Ablukada etkinliği 22 Kasım saat 16.00 ve 19.00’da üst üste iki seans. Kalben ‘STEFAN ZWEIG’IN ÇÖKÜŞÜ’ Akdeniz Opera ve Bale Kulübü, Mersin Tiyatro Fabrikası ile birlikte, 13 Aralık’ta, “Ankara Devinim Tiyatrosu”nu Mersinli tiyatro severlerle buluşturuyor. Avusturyalı yazar Stefan Zweig’ın II. Dünya Savaşı döneminde Nazilerin zulmüne daha fazla katlanamayıp Brezilya’ya sürgün edilişini ve eşi Lotte ile birlikte sürgünde geçirdikleri son günleri anlatan “Stefan Zweıg’ın Çöküşü” adlı tiyatro oyunu ile bir kez daha sahne alacak. Tarih: 13 Aralık 2019 Cuma Saat: 20:00, Yer: Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi. Gencer Belgeseli ve Anma Konseri Ankara Devlet Opera ve Balesi, 14 Aralık saat 13.00’te yeniden “Leyla Gencer Belgeseli ve Anma Konseri” ile Opera Sahnesi’nde. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından çekilen, dünya operasına damga vuran ve sanatı ile ölümsüzleşen soprano Leyla Gencer’i yakından tanıma fırsatı bulacağınız, çekimleri Milano, Roma, Napoli ve İstanbul’da gerçekleşmiş olup Halit Ergenç’in sesinden dinleyeceğiniz belgeselin yönetmeni Selçuk Metin, metin ve senaryo Zeynep Oral imzası taşıyor. Altın Küre’ye Netflix damgası... Marriage Story 77. Altın Küre Ödülleri için adaylar belli oldu. Oscar’ın habercisi olarak anılan ödüller 5 Ocak’ta yapılacak törenle sahiplerine verilecek. Bu seneki adaylıklara Netflix damgasını vurdu. Noah Baumbach’ın yönettiği “Marriage Story” altı dalda, Martin Scorsese’nin yönettiği ve Robert de Niro, Al Pacino ve Joe Pesci’nin başrolleri paylaştığı “The Irishman” adlı film beş dalda aday gösterildi. Her iki film de Netflix yapımı. Pekinel’lere altın madalya Ankara Sevda Cenap And Vakfı’nın Altın Mad alya töreni ülkemizde geleneğini koruyan kendine özgü bir etkinliktir. Bu yıl tarihe damgasını vurmuş ikiz piyanistlerimiz Güher ve Süher Pekinel’e iki altın madalya verildi. Pekinel’ler ikiz oluşlarındaki kolaylık ve zorluklar, eğitimleri, deneyimleri ve Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler projesini hayata geçirmeleri üzerine bir konuşma yaptı. Şimdi kendi deneyimleriyle bu üstün yetenekli gençleri dünya sahnelerine hazırlamak için onların dünya çapında eğitimcilerle çalışmalarına, dünyanın tepesindeki yarışmalara katılmalarına yol açıyorlar. Önlerinde dünya sahneleri açılan bu gençler iyi birer müzisyen ve disiplin sahibi olmak için bütün çabalarını harcıyorlar. Yoksa tutunamazlar. Ne bu projede, ne de dünya sahnelerinde. Pekinel’lerin CD ve DVD’leri müzik dünyasının en ünlü şirketleri tarafından basılıp piyasaya sürülüyor. Artık zaman içinde konser vermek konusunda daha seçmeci oldukları kesin. Bestecinin kişiliğini korumak, yorumda hep üstün niteliği yakalamak başlıca kuralları. Bu disiplini ve kuralları kendi konser ve kayıtlarında olduğu gibi, dünya sahnelerine sundukları genç müzisyenlerden de bekliyorlar. Bugüne kadar SCA Vakfı’nın törenlerinde madalya sunulan her yorumcu kısa bir konser verirdi. Bu kez yorumcular madalyaları alan Pekinel’ler değildi: onların övünç kaynağı olan dünya sahnelerine ulaşmış ve nice uluslararası ödülün sahibi olmuş gençlerdi. Piyanist Can Çakmur, Schubert’ten Liszt uyarlaması “Kuğunun Şarkısı” başlıklı yapıttan dört bölüm çaldı. Piyanonun derinliğine inmesi, yumuşacık tuşesi, bilgeliği ve zarif kişiliği Can’ın başlıca özellikleri. Ardından, geçen hafta İstanbul’daki ARTER salonunda da aynı topluluktan dinlediğimiz Schubert’in Forellesi seslendirildi. Veriko Çumburidze (keman), Barok Bostancı (viyola), Umut Sağlam (çello), Tolga Atalay Ün (piyano) ve konuk kontrbasçı Seçil İrem Keskin’in yorumuyla. Birlikte solup almayı, birlikte aynı enerjiyi paylaşmayı çok iyi bilen, yıllanmış bir oda müziği topluluğu vardı karşımızda. SCA Müzik Vakfı’nın daha nice yıllar seçkin sanatçılarımızı onurlandırmasını dileriz. İşSanat’ta Muhiddin ile coşkulu bir konser Muhiddin Dürrüoğlu nicedir Belçika’da yaşayan iyi bir piyanist, iyi bir besteci ve iyi bir eğitimci. Onu küçük yaştan beri tanırım. Bu kez Valonya Kraliyet Oda Orkestrası’yla İşSanat’ın konuğu oldu. Şef ve piyanist Frank Braley ile İstanbul’a çok değişik bir program getirmişlerdi. Beethoven’in “Serioso” başlıklı kuvarteti oda orkestrası için düzenlenmişti. Çalgı topluluklarının düzgün entonasyonu ve ateşli yorumu Beethoven müziğinin karakterini özenle yansıttı. Diğer yapıtlar çağdaştı. Trompetçi Romain Leleu’nun katılımı konsere ayrı bir renk kattı. Piyanoda 4el ve yaylılar için Malcolm Arnold’un konçertosunu ve JeanPascal Beintus’un piyano ve trompet konçertosunu tanıttılar. Şostakoviç’in ünlü piyano ve trompet konçertosu konseri taçlandırdı. Genellikle konser programlarını hazırlarken ya aynı dönemin yapıtları ya da birbirine uyum sağlayan yapıtlar bir araya getirilir. Bu kez konserin ortak paydası her bir yapıt için dinleyicinin bir sürpriz beklemesi oldu. Ankara Film Festivali’ne başvurular başladı 414 Haziran 2020 tarihlerinde düzenlenecek festival, “Ulusal Uzun”, “Belgesel” ve “Kısa Film” kategorilerinin yanı sıra, ilk veya ikinci filmini çekecek olan yönetmenlerin, senaryo aşamasındaki uzun kurmaca yapımlarıyla başvurabileceği “Proje Geliştirme Desteği” ile Türkiye sinemasının gelişimine katkı sağlayan yapımları teşvik etmeye devam ediyor. Festivale başvurmak isteyenler, yarışma ve gösterim şartlarının yer aldığı yönetmeliklere ve başvuru sayfasına www. filmfestankara.org.tr adresinden ulaşabilecek ve film başvurularını 25 Mart 2020 tarihine kadar yapabilecekler. Festivalin film afişi de yarışma ile belirlenecek. Elif Çağlar CAZIN KADIN HALI Türkan Şoray Kültür Merkezi, aralık ayında cazın kadın, kadının caz haline ev sahipliği yapacak. Muratpaşa Belediyesi’nin düzenlendiği “Muratpaşa’da Sanat Var” etkinlikleri kapsamında düzenlene cek “KadınJaz” konserlerinin ilki cumartesi günü yapılacak. Elif Çağlar’ın sahne alacağı ilk konserin biletleri, www.biletantalya. com ve Türkan Şoray Kültür Merkezi gişesinden temin edilebilir. l İHA Halk müziği sanatçısı Yılmaz Çelik tutuklandı Tunceli’de konser sonrası gözaltına alınan ve Emniyet’teki işlemlerinin ardından “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hâkim karşısına çıkan halk müziği sanatçısı Yılmaz Çelik, dün tutuklanarak Elazığ Cezaevi’ne gönderildi. Çelik’in tutuklama kararına tepki gösteren Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ba sın açıklaması düzenledi. Açıklamayı DEDEF adına Hasan Şen yaptı. “Asla pes etmeyeceğiz” diyen Şen, Tuncelili sanatçılar üzerinde bir sindirme ve susturma operasyonunun hız kazandığını söyledi. Şen, “Baskılar, Onur Yanardağ ile başlayıp Ferhat Tunç’un sürgüne gitmesine neden olmasıyla devam etti. Ardından Mika il Aslan ifadeye çağrıldı, Çayan Demirel çektiği belgeselden dolayı ceza aldı, Kazım Öz’e soruşturma açıldı, Şenol Akdağ tutuklandı. 8 Aralık gecesinde ise sanatçı dostumuz Yılmaz Çelik Dersim’de gözaltına alındı. Dosyasında gizlilik kararı olmasına tabii ki şaşırmıyoruz” dedi. l Haber Merkezi