22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 925 KASIM 2019 PAZARTESİ CHP’li Kaya, 68 bin atanamayan öğretmen sayısının AKP döneminde 700 bine çıktığını açıkladı Eğitimin acı tablosu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “60 bin öğretmen atamasının yapılmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan öğretmenlerimize bu güzel müjdeyi vermesini bekliyoruz” dedi. Öğretmenlerin çözüm bekleyen sorunlarını sıralayan Ka ya, “AKP iktidara gel 2020 bütçesin diğinde 68 bin atan de; öğretmen açığı mayan öğretmen var nı kapatacak, öğret dı. Bugün eğitim fa menlerin ücretleri kültesini bitirmiş ni iyileştirecek bir ar 700 bin öğretmeni tış olmadığına dik miz atanmayı bekli kat çeken Kaya, Mil yor. Her yıl 40 bin öğ li Eğitim Bakanı Zi retmen daha atanama Yıldırım Kaya ya Selçuk’a şu sorula yan öğretmen ordusu rı yöneltti: “Sözleşme na katılıyor. Yaklaşık 1250 en li öğretmenlik kaldırılacak mı, gelli öğretmen atama bekliyor” Fatih projesinin akıbeti ne ol diye konuştu. du, MEB’de kaç öğretmene ih tiyaç var, 2020’de kaç öğretmen ataması yapılacak, vakıflarla yapılan protokoller ne zaman iptal edilecek, öğretmenlere 3600 ek gösterge ne zaman verilecek, öğretmenlerin ek ders ücretleri ne zaman artırılacak, soruşturmaya yer olmadığına karar verilen ve beraat eden KHK’li öğretmenler göreve başlatılacak mı, öğrenci affı çıkacak mı?” l Eğitim Servisi En anlamlı sürpriz SELAHATTİN GÖKATALAY Malatya’da öğretmenlik yapan Cumali Dedeoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, 35 yıl önce mezun ettiği Zonguldak’taki 22 öğrencisinin sürpriz ziyaretiyle önce şaşkınlık sonra en mutlu günlerinden birini yaşadı. “Malatya benim hayatımda ne kadar önemliyse Zonguldak da o kadar önemli” diyen Dedeoğlu, “İyi ki Zonguldak’ta göreve başlamışım, iyi ki sizlerle hayatım kesişmiş, sizleri çok seviyorum” dedi. Halen Malatya’da öğretmenlik yapan Dedeoğlu’na sürpriz yapan eski öğrencileri, öğretmenleri için Malatya Öğretmenevi’nde bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte, Dedeoğlu’nun eski öğrencileri yaptıkları konuşmada, “Hocamızla 22 Şubat 1982 tarihinde ilk görev yeri Zonguldak’ta tanıştık. 5 yıl 5 ay süren Zonguldak’daki görevi süresince burada olan ve olmayan yüzlerce öğrencisinin hayatına dokunmuş ve bizlere ağabey babaata olmuştur. Halen Malatya’da öğretmenliğini sürdürürken aynı kişiliğini ve çizgisini devam Zonguldak’ta görev yaptığı dönemde öğrencisi olan 22 kişi, farklı kentlerden gelerek Malatya’da öğretmenleri için anma etkinliği düzenledi. En mutlu günlerinden birini yaşayan öğretmen Dedeoğlu, “İyi ki Zonguldak’ta göreve başlamışım, sizleri çok seviyorum” dedi. Dedeoğlu ettirdiğini, Malatya’da tanıştığımız öğrencilerinden anladık. Bu anlamda, 35 yıl sonra vefa borcu ödememizin ne kadar doğru olduğunu bizzat görerek anladık. Hocamızın bizlere verdiği önem, sevgi, saygı ve özellikle de bugünlere gelmemizde çok büyük yeri olduğu için karşısında saygıyla eğiliyoruz” dedi. ‘İyi ki varsınız’ Duygulandığını anlatan De deoğlu ise şunları söyledi: “Malatya benim hayatımda ne kadar önemliyse Zonguldak’da o kadar önemli. Hep anlatıyorum yeni öğrencilerime. Bugün benim için farklı bir gün. Özellikle buraya geldiniz, çok farklı duygular yaşıyorum. İyi ki varsınız. İyi ki Zonguldak’ta göreve başlamışım, iyi ki sizlerle hayatım kesişmiş. 35 yıl önce mezun ettiğim öğrenciler Malatya’ya geliyorlar. 22 arkadaşımız Kocaeli, İstanbul ve Zonguldak’tan... Soğuk demeden, yorgunluk demeden işlerinden izin alarak, çocuklarını bırakarak buraya gelmek, söyleyecek söz bulamıyorum. İyi ki varsınız, sizleri çok seviyorum.” Konuşmaların ardından, Dedeoğlu’nun Zonguldak’taki görevi sırasındaki eski fotoğraflarının yer aldığı slayt gösterisi yapıldı. Etkinliğe katılamayan öğrencilerinin video ile duygularını dile getirdiği slayt gösterimi sırasında Dedeoğlu, duygulanarak gözyaşına hâkim olamadı. Etkinlik eski öğrencilerinin öğretmenlerine hediye vermesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. l MALATYA 2 yılda 18 bin köy okulu kapatıldı Edebiyatçı ayakkabı boyacısı oldu Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan öğretmen adayı Recep Gürdal (32), ataması yapılmayınca ayakkabı boyacısı oldu. 2010 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Edebiyat Bölümü’nden mezun olan Gürdal, daha sonra Yüksekova’ya dönerek ücretli öğretmenlik yapmaya başladı. Bir yıldan fazla ücretli öğretmenlik yapan Gürdal, ataması yapılmayınca çocukluk mesleği ayakkabı boyacılığına başladı. Cengiz Topel Caddesi üzerindeki Gever İş Merkezi’nde açtığı dükkanda kardeşleriyle birlikte ayakkabı boyacılığı yapan Gürdal, atanacağı günü özlemle bekliyor. Gürdal, “Bir daha fırsat verilse, ‘ne okumak istersiniz’ derseler kesinlikle edebiyat öğretmenliği derdim. Ha bugün, ha yarın bir şans gelirde öğretmenliğe başlarız ümidiyle bekliyorum” diye konuştu. l İHA Görme engelli öğretmenin azmi Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde, görme engelli tarih öğretmeni Arzu Okumuş (48), hayatı boyunca karşılaştığı güçlüklere aldırmadan mesleğini büyük bir tutkuyla yapıyor. İsmet İnönü Kız Teknik Ve Meslek Lisesi’nde tarih öğretmeni olan Arzu Okumuş’un sol gözü hiç görmezken, yalnızca sağ gözü yüzde 5 oranında görüyor. Çocukluk hayali olan öğretmenlik mesleğini 25 yıldır yapan Okumuş, “Bir daha dünyaya gelsem yine öğretmen olurdum. Öğrencilerle olmayı seviyorum. Hayat boyu güçlüklerle karşılaştım. Ama mücadele ettim” dedi. l İZMİR Dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri seçilen Dilek Livaneli: Okul kapatmak Atatürk’ü anmamaktır Dilek Livaneli Ayşe Yüksel Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Merkezi, Bakırköy şubesi ev sahipliğinde ve mezun öğretmenlerin katkısıyla ‘‘24 Kasım Öğretmenler Günü Etkinliği’’ düzenledi. Bakırköy’deki Tarık Akan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, ÇYDD Bakırköy Şube Başkanı Ruhan Çiçek, ÇYDD’li öğretmen Fırat Örüç, Ali İhsan Özmen, dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri seçilen tek Türk öğretmen Dilek Livaneli’nin de aralarında bulunduğu birçok öğretmen katıldı. Açılış konuşmasını yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Yüksel, “Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, görevini layığıyla yerine getiren tüm öğretmenlerin gününü kutlarım” dedi. Daha sonra söz alan ÇYDD’li öğretmen Fırat Örüç, Türkiye’deki eğitimde yapılan yanlışlara ve aksaklıklara değinirken “Eğitim sıradan bir iş değildir. Farkındalık isteyen, sürekli değişmemesi gereken bir iştir” dedi. Dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri seçilen, programın onur konuğu Dilek Livaneli, başarı hikâyesini ve deneyimlerini paylaştı. Livaneli, öğretmenliği boyunca yaptığı hiçbir şeyi ödüller için yapmadığını belirtirken, geleceğin öğretmenlerine esin kaynağı olmak için çalıştığını kaydetti. Livaneli, “Sıradan öğretmen anlatır, iyi öğretmen açıklar, yetenekli öğretmen de yapar ve gösterir. Büyük öğretmen ise esin kaynağı olur” dedi. Son iki yılda 18 bin 756 köy okulunun kapatıldığına dikkat çeken Livaneli, “Bir köy okulunun kapatılması demek, o köyde bir daha milli bayramların kutlanmaması, Atatürk’ün anılmaması demektir” ifadelerini kullandı. Fark yaratan öğretmen olarak konuşmasını yapan Ali İhsan Özmen ise Van’ın Edremit ilçesindeki bir okulda kız futbol takımı çıkardığını ve birçok başarıya imza attıklarını kaydetti. Özmen okul takımın formasını ÇYDD Genel Başkanı Ayşe Yüksel’e armağan etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Şenay Aybüke Yalçın Şehit Öğretmen DE UNUTULMADI 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde şehit öğretmenler de unutulmadı. Batman’ın Kozluk ilçesinde 9 Haziran 2017’de terör örgütü PKK’lilerce düzenlenen saldırı sonucu şehit düşen müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın, Çorum’un Osmancık ilçesindeki şehitlikte bulunan mezarı başında anıldı. Çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğretmen, öğrenci ve yakınları, Yalçın’ın mezarı başında dualar okudu ve çiçekler bıraktı. l İHA/DHA KIZILÇULLU’NUN İLK KIZ ÖĞRENCİSİ Bu seviyeyi Ata’ya borçluyuz İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü’nün ilk kız öğrencisi olan Fatma Ersan, 97 yaşında. Köy Enstitüsünde aldığı eğitimle öğretmen olan Ersan, Cumhuriyet tarihinin en önemli ve etkili eğitim projesi olan Köy Enstitülerinin, özellikle kadınlar için önemini Cumhuriyet’e anlattı. Köy Enstitüsünün her şeyi yaparak öğrettiğini belirten Ersan, “Daha da iyi olabilirdi, köylüler daha geliştirilebilirdi. Köy öğretmeni de şehir öğretmeni de olsa, öğretmen yol gösterendir. Öğreten değil, öğrenmeyi öğreten kişidir öğretmen. Türk kadınını bu seviyeye getiren de Atatürk’tür” dedi. n Kızılçullu Köy Enstitüsü’ne girişiniz nasıl oldu? Ben okumak istiyordum! Ama bu imkânı bulamazdım çünkü köy çocuğuydum, üstelik babamı kaybetmiştim. 1937 yılının Ekim ayından sonra dayım gazetede Köy Enstitüsünün ilanını görmüştü. “Madem okumak istiyorsun, bunu incele bakalım” dedi. Kızılçullu Köy Enstitüsü’nün kuruluşu askeriyenin himayesindeydi. Orada eskiden Amerikan Koleji varmış, o kapanınca arazileri köy kişiliğine kalmış herhalde. Altı aylık kurs için bizi davet ediyorlardı. Altı aylık kurs bitti. Bize, beş sınıfı bitiren öğrenciler kalabilir dediler. İlkokul üç sınıftı o zaman. Gene ilk talip bendim, kaldım. Önceleri zorluk çektim. Yalnızdım, başka kız arkadaşım yoktu. Ama şiddetle bir şey yapmak istiyordum. İlk kız öğrencisi ben oldum Köy Enstitüsünün. Sonra arkadaşlarım geldi, bazıları geri döndüler. n Daha sonraları kız öğrenci sayısında artış oldu mu? Kız öğrenci sayısı süratle çoğaldı. Karaburun’dan, Uzunkuyu’dan kız arkadaşlar gelmeye başladı. Açıkçası bizim için, Barbaros köyü hanım Fatma Ersan ları için belki on sene bu adımı önledik. Bugün 97 yaşındayım. Çok şükür, yaparak öğrendim her şeyi. Halı dokuma, sebze ekme biçme... Bezelyeyi ben tanımıyordum, okula girdik, tarlayı ektik ve onun meyvesini yedik. Yani yaparak her şeyi öğrendik, bu okulun bir özelliği de oydu zaten. İnek sağdık, yoğurt yaptık, peynir yaptık... Ben daha çok biçki dikiş üzerine çalıştım. ‘Veysel’i tanıdık’ n Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne gidişiniz nasıl oldu? Ankara Hasanoğlan’ın benim üzerimde çok etkisi var. İlk gittiğimiz zaman yataklarımız samandandı. O zaman hayvanlara verecek saman bile yoktu. Çünkü savaş zamanı. Köyüm Barbaros’tan otuz iki şehit vardı. Yani o şartlar altında ot da olur saman da olur yataklar. Çünkü ödenek yok. 4274 sayılı kanun çıktıktan sonra her şey değişti. Yataklarımız ot değil pamuk oldu. Âşık Veysel de öğretmenlik yaptı orada. Bugünkü haline onu Köy Enstitüsü getirdi. Koroda onunla karşılaştım. Sonra da köy enstitüsünün himayesinde, meşgalesinde geldi gitti Âşık Veysel. l İç Politika mülkime fıratoğlu, hüsamettin çıttır İki çınardan gençlere öneriler MEHMET MENEKŞE Amasya’nın Merzifon ilçesinde yaşayan emekli öğret men Mülkime Fıratoğlu (105) ve Amasya merkezde yaşayan Hüsamettin Çıttır (86), ülkenin tarihine tanıklık ediyor. Asır lık öğretmenler genç meslek taşlarına Atatürk ilkelerinden yola çıkarak akılcı ve bilimsel eğitim vermeleri tavsiyesinde bulundu. Erzurum’da doğan Fıratoğlu, İzmir Kız Öğret men Okulu; Hü samettin Çıttır ise Samsun La dik Akpınar Köy Enstitüsü’nü bi tirdikten son ra ülkenin doğusundan batısına Mülkime Fıratoğlu birçok köyde öğ retmenlik yap tı. Her ikisi de çocuk yaşta an ne ve babasını kaybetmiş ancak Atatürk Cumhu riyeti kendileri ne sahip çıkmış. Onca yokluğun, kimsesizliğin or tasında geleceği umutla örmesini bilmişler ve hâlâ geleceğe umutla bakıyorlar. ‘Atatürk’ü öğretin’ Atatürk’ün ilkelerinin öğretilmesinin önemine de vurgu yapan Fıratoğlu şöyle konuştu: “Bana şimdi hep soruyorlar, ‘bu memleket nasıl kurtulacak?’ diye. Altı oku kurtarırsanız memleketi de kurtarırsınız. Altı okun bütün oklarını kırdılar. Halkçılık, milliyetçilik, devletçilik hepsi bitti. Bir Cumhuriyet kaldı, Cumhuriyet de sal lanıyor. Bu yıl Cumhuriyet daha görkemli kutlandı, yavaş yavaş Atatürk’ü anlamaya, öğrenmeye başladılar bu çok iyi.” ‘Gençlere güveniyorum’ “Cumhuriyet ve Atatürk il kelerinin yok sayıldığı karan lık bir süreçten geçiyoruz” di ye söze başlayan Hüsamettin Çıttır, yine de karamsar olma dığını, gençlere güvendiğini söy ledi. Çıttır şöyle konuştu: “Gittiği miz köylere sade ce bir öğretmen olarak değil, köy lünün her der dine koşturan, köylünün yanın da olan, köylü nün kalkınması için çalışan kişi lerdik. Yolu, su yu, elektriği ol mayan köylerde çalıştık, at, eşek sırtında yolcu luk yaptık, okul larda sıralar üze rinde yattık ama Hüsamettin Çıttır hiçbir zaman şikâyet etmedik. Öğrencilerimize vatan, millet, do ğa, insan, Atatürk sevgisi aşıladık. Bugün bakıyoruz eği tim Atatürk ilkelerinden, bilimden uzaklaşmış, dini eği tim bilimsel eğitimin önüne geçmiş, varsa yoksa imam ha tip açıyorlar. Dini eğitime karşı değilim ama aklı ve bili mi, Atatürk ilkelerini dışlayan bir eğitimle de nereye varılır ki? Aklın ve bilimin ışığında, Atatürk’ün çizdiği yolda bu ül ke kurtulur. Ben gençlere gü veniyorum ve hiç karamsar değilim.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle