19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 24 Kasım 2019 PAZAR PAZAR YAZILARI Cadılık para etmeye başladı Alberta merkez kütüphanesinde tozlu rafları dirseğiyle silip kitap tarayan tarih profesörü Andrew Grow, 15. yüzyıldan kalma bir eser buldu. Kitabın durumu içler acısıydı, neredeyse lime lime olacaktı. Sayfaları özenle açtı, gözlerine inanamadı: 1465’te Fransa’da, Burgundy Manastırı’nda bir rahibin el yazısıyla yazılmış, renkli minyatürleri göz alıcı, muhteşem bir eserdi bu. Başlığı “Waldensiya Tarikatına Karşı”dır. Bu tarikat Katolik kilisenin baş düşmanıydı; şeytan ve cadılığa ait sapkınların merkeziydi. Eserin ikinci bir kopyası yok! Tabii hemen koruma altına alındı. Dijital ortama aktarıldı, gelecek kuşaklara saklandı. Kitap şimdi nadide eserler odasında korunuyor. Kitabın izini süren Grow farkına varıyor ki, bu cilt iki yüz sene evvel Kanada’ya İngiltere’den getirilmiş, bu arada kitap uzun zaman İngiltere Parlamentosu’nda okunmuştur. Profesörü bir merak sarar: Parlamentoda bu kitap niye okunmuştur? Araştırıp bulacaktır herhalde. Bu eser, cadılarla nasıl mücadele edileceğini, fakat önce bir cadının cadı olduğunun nasıl anlaşılacağını öğretmektedir. Bu kitap ortaçağda her eve lazım bir kitap! Kitabın ortaya çıkışı bu kez başka bir merakın kapısını araladı: Cadıları, cinleri, şeytan ve peri kızlarını kovalayan bu eser Kanada’ya hatta, Alberta eyaletine ulaştığına bakılırsa, Avrupalı göçmenler ayısıgeyiğivahşi atları, tabii totemlere tapınan yerli halkıyla uçsuz bucaksız topraklara, beraberliğinde acaba cadılığı da ta şımış mıdır? Neden olmasın? Cadı dedi Pam Grossman adlı gençten, güzelce ğin süpürgeyle uçar ama 6166 km’lik ok bir cadı, yakın zamanlarda Kanada ba yanusu herhalde çalı süpürgesi üstün sınının ve sosyal medyanın merak ko de geçmesi kolay olmazdı. Hazır gemiler, nusu oldu. Kendisini modern cadı ola Avrupa’nın aç ve açıkta kalmış yoksul rak ilan eden Pam’in kitabı şimdilerde larını yeni kıtaya, Amerika ve Kanada’ya yok satıyor; röportajlara çıkarken kara taşırken, onlar da binmiş olamazlar mı? kedisiyle poz veriyor. Herkeste bir cadı Sorular böyle sıralanırken, her sene merakı var; sormayın! olduğu gibi bu yıl, 31 Ekim gecesi Ca Kanada’nın 365 sayılı yasası cadılı dılar BayramıHalloween Kanada’da yi ğı sadece sahtekârlık ve dolandırıcılı ne eğlenceyle kutlandı. Çocuklar ve ta ğa müsait bir etkinlik olarak gösteriyor bii büyükler de şakacıktan zaman za ama cadılığı yasaklamıyor. Kanada’ya man cadı kıyafetlerine bürü gelirseniz rahat rahat cadı ola nüp sokaklara çıkıyor, kapı bilirsiniz ancak yeter ki, bu lar çalınıp “Eğer şekerleme nu kullanıp başkalarını al vermezsen seni Böööö di datmayın, hele hele fa ye korkuturuz” şakası ya la bakıp, birtakım muska pılıyordu. Kayıtlı 630 cadı... Mahmut ŞENOL lar yazıp, kocasına tavşan ayağıkurbağa dilisalyan goz sümüğünden yapıl mış bir büyülü şeyi yutturmaya meraklı Fakat her şakanın ardında bir gerçek olanlara para karşılığı bunları satmayın. yatar. İşte şimdi hep beraber Kanada’nın Alberta’da örneğin, vergi dairesine ka ve fakat münhasıran Alberta’nın cadı yıtlı ve dükkânı olan saykikmedyum, fal gerçeğine bir bakacağız: Alberta’da, ha cı, kâhinburçlara bakan, tarotçu gibi ad len cadılık faaliyetinde kayıtlı altı yüz lar altında kadınlar var. Erkekler, tek tük otuz bir cadı ve gayri resmi olarak binler istisnası bir yana, bu sektörde ağzıyla ce meraklısı, cadı olmaya hevesli kadın kuş tutsa ekmek bulamaz, piyasa kadın bulunuyor. Bizzat büyüyle, fal ve mus lara ait. Zira kapılarını aşındıran müşteri ka biçimindeki lanetlenmiş işlerle uğra leri, aralarında belki bir iki erkek bulun şan, cinlere kulak veren, şeytanla aksa sa bile, tamamı kadın. Büyü ve benzeri tası olan kadınlar, modern Kanada’da or yollara başvuranlar için sadece 2 bin do taçağı yaşatmaya devam ediyor. Bu mo lar para cezası var, cadılar bunu dert et dern ortaçağ, podcast yayını yapabilen, miyor zira yarım saatlik görüşme ücreti televizyona çıkan, kitaplarını bastırıp in 150 Kanada Doları’ndan başlıyor. ternet ve sosyal medyayı kullanan tek Ben bunlardan birisini tanıdım, nocadıların dönemidir. dükkânına yakın bir yerdeki kafeye sık sık giderdim, o gelirdi, tanıştık, güvendi ve kendisini anlattı. Gazetecinin haber kaynağını saklı tutma hakkından şimdi yararlanıyor ve bu medyumcadı kadının adını vermiyorum. Aslına bakarsanız, içim acıdı. Genç bir kızın peşine düşüp kendisini terk etmiş erkek arkadaşının kaderini etkilemek üzere habire iskambil kâğıdı açıp duruyordu masa üstünde... Piyasaları yüksek! Ondan dinlediklerimi alın, üstüne başına Anadolu kıyafetleri giydirin, kurşun döken haminnelerden farkını göremezsiniz. Zannetmeyiniz ki, Kanada’nın modern yaşamında büyüler, muskalar, lanetlenmiş çörek otu yedirmek bulunmuyor; âlâsı var!.. Piyasaları da yüksek meblağlıdır: 2017’de cadılardan biri, kocasını evine bağlamak isteyen bir kadına 100 bin dolarlık büyü yapıp teslim etmişti, yakalandı, sadece 2 bin dolar ödedi, 98 bin cebine kaldı. Geçen yılın istatistiklerine göre yasal biçimde fal bakan cadıların toplam gelir içindeki payı 2.2 milyar dolardır. Pasta iyi, cadıların iştahı da fena değil, eh ilkel dönemlerden beri dünya ötesi aşkın güçlere meraklısı da çok, yasaklayanı da yok. Salıverin cadıları: TRT ekranlarında izlediğimiz “Tatlı Cadı” dizisindeki Samantha adlı güzel kadını da hatırlıyoruz; kocası cadılığı yasaklamıştı. Halbuki, kocası Darrin için ciddi gelir kaybıydı. Cadısı çalışsaydı, paraya para demezdi. [email protected] Sosyalistler’in Paris umudu... Fransa’da Mart 2020’de yapılacak yerel seçimler için geri sayım sürerken siyaset giderek ısı nıyor. Belediye başkanlığına seçilen isimler al tı yıl bu koltukta oturacak. Dünyanın gözbebeği başkent Paris oldukça zorlu bir yarışa sahne ola cak. Adaylık yarışı kıran kırana sürüyor. Yapılan ki mi anket sonuçlarına göre Sosyalist Partisi’nden mevcut Belediye Başkanı Anne Hidalgo önde gö rünüyor. Hidalgo’nun, en güçlü rakibi, iktidarda ki Cumhurbaşkanı Macron’un Cumhuriyet Yürüyü şü (LREM) partisinin adayı olmasına kesin gözüy le bakılan Benjamin Griveaux’nun bir puan önün de olması sosyalistleri umutlandırıyor. İki turlu se çimler için kolları sıvayan olası adaylar resmi kam panyalarına başlamasalar da son günlerde Paris caddelerinde daha sık boy gösterip halkla bir ara ya geliyorlar. Fransa’da seçimler genelde sakin bir havada ya pılıyor. Adayların fotoğrafları belediyeler tarafın dan şehrin çeşitli yerlerinde geçici panolara ası lıyor. Miting, sokakları parti bayrak larıyla donatmak pek yok. Parisli ler seçimlere çok fazla da ilgili değil. Bir önceki 2014 seçimlerinde yüz de 62’si sandığa gitti. Yarışa ülkenin merkez SÜLEYMAN sağ ve soldan ki büyük TOSUNOĞLU partisi kadın adaylarla katıldı. Paris’e kadın eli değecek yorumlarıyla birlikte sandıktan kazanan isim Sosyalistlerin adayı Hidalgo oldu. Birinci tur da rakibi merkez sağın adayı Kosciusko Morizet’e karşı yüzde 4’lük oy farkıyla kaybetmesine rağ men ikinci turda oyların yüzde 54’ünü almış, böy lece Fransa tarihinde ilk kez Paris’e kadın beledi ye başkanı seçilmişti. Hidalgo’nun diğer rakibi ise Cumhuriyetçiler Partisi’nin adayı olması kesinlik ka zanan eski adalet Bakanı Rachida Dati. Dati’yi eski Cumhurbaşkanı Sarkozy de destekliyor. Anketlerde Dati, Hidalgo’nun 6 puan gerisinde. Macron’un ada yı Griveaux ile Sosyalistler’in adayı Hidalgo arasında kıran kırana bir seçim yaşanacağı yorumları yapılı yor. Aşırı sağcı lider Marine Le Pen’in Ulusal Birlik partisinin ise Paris’te seçimleri kazanma şansı yok denecek kadar az. Sarı Yelekliler de aday çıkaracak Seçimlerde geçen yıl akaryakıt zamlarına tepki ile başlayıp yönetim karşıtı eylemlere evrilen Sarı Yelekliler hareketinin de kendi adaylarını çıkaracağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Macron kurmuş olduğu hareketi köklü bir partiye dönüştürmek için her hafta Elysee Sarayı’nda yerel seçim üzerine toplantılar yapıyor. Bastille Meydanı etrafındaki kafelerden birinin 35 yıldır işletmecisi olan Toma ve çevredekilerle sohbetteyiz. Ona göre, seçimler önceki yıllara göre oldukça çekişmeli geçecek. Kimine göre, bu oylama Sosyalist Parti’nin Fransa siyasetinde var ya da yok olma seçimi. Sosyalistlerin şimdi Paris Belediye Başkanı Hidalgo’nun kanatları üstünde olduğunu, yenilmesi halinde ise partinin geleceğinin karanlık olduğunu düşünüyorlar. Son AB milletvekilliği seçimlerinde barajı zor aştıklarına işaret ediyorlar. Dünya turizminin önemli başkentlerinden Paris’in banliyöleri ile birlikte nüfusu yaklaşık 13 milyon. Bu günlük iş ve turist akımı ile birlikte 20 milyona dayanıyor. Fransa devriminden önce Parisli tüccarlar tarafından yönetilen kent, 1789 Bastille devriminin ardından Belediye Başkanlığı statüsü altında yönetilmeye başlandı. Eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac iki kez Paris Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuş, başbakan ve cumhurbaşkanı koltuklarına da oturarak siyasi kariyerini noktalamıştı. Sosyalist Partisi ise Paris’i almalarına rağmen iktidarı kaybetti. Kimi Sosyalistler kaybetmelerinin sebebini bir önceki Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Elysee Sarayı’nda yaşadığı yasak aşklarına bağlıyor... Oldukça dağınık olan Sosyalistler, Paris Belediyesini Hidalgo’nun yeniden kazanması ile birlikte siyasete tutunmak istiyor. [email protected] papa’dan nükleer uyarı geldi Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko, dün Asya turunun ikinci durağı olan Japonya’daydı. 38 yıllık aranın ardından ülkeyi ziyaret eden ilk Papa olan Françesko, nükleer silahsızlanma çağrısı yaptı. Papa Françesko’nun yarın İmparator Naruhito ve Başbakan Şinzo Abe ile bir araya geleceği belirtildi. Papa’nın dört günlük Japonya programı çerçevesinde ABD tarafından atom bombası atılan Nagazaki ve Hiroşima kentlerini ziyaret etmesi bekleniyor. Ayrıca programında 2011 yılında deprem, tsunami ve nükleer felaketin vurduğu Fukuşima’nın da bulunduğu duyuruldu. Bremen yakınlarındaki Quakenbrück’te bu Geleceğin besinlerilunankâramacıgütme yen özel bir gıda araştırma enstitüsünde görüşmeler yapmak üze için çalışıyorlarreAlmanya’yauçuyorum. Enstitü Direktörü Dr. Vol ker, Heinz Berlin Teknik Üniversitesi Gıda Mühen nuları sayabilirim. Özellikle “Vur yın endüstriyel uygulamasına şa disliği Bölümü’nden mezun olmuş gulu Elektrik Alan Teknolojisi” ko hit oluyoruz. Patateslerde kayıplar ve doktora yapmış. Benden 10 yıl nusunda geliştirdikleri cihazın gı azaltılıyor, yağ çekimi sınırlı kalı sonra, aynı üniversitede gıda mü da sanayinde kullanıldığını öğre yor, daha kaliteli ürün üretiliyor. hendisliği bölümünde okumuş. niyoruz. Enstitünün yeni araştırma ala Kendisiyle İstanbul’ da tanıştık. Enstitüyü gezerken dünyanın nı olan böcek/larva üretim tesi Aynı üniversite mezunu olmamız en uzun parmak patates üretimi sinde ise kara asker sineğinin yu ve aynı bölümde doktora yapmış için rekor denemesinin yapımına murtaları üretiliyor. Bu yumurta olmamız bizleri yakınlaştırdı. Beni şahitlik etmemiz istendi. Bunun lardan çıkan larvalar 18 gün bes enstitüyü tanımam ve çalışmaları için 10 cm. genişliğinde 45 met lendikten sonra besin ögeleri ana yerinde izlemem için davet etti. re uzunluğunda ve 15 cm. derin lizi yapılıyor. Şimdilik tavuk yemi Dr. Heinz Türkiye ile çok ilgili, liğinde bir kızartma kanalı hazır olarak kullanılıyor. Amaç bu üre ülkemizde birçok üniversite ve sa lanmış. Önce kanala sıvı yağ dol timin otomasyonunu sağlamak ve nayi kuruluşunu ziyaret etmiş, an duruldu ve ısınmaya bırakıldı. Bo larvaları insanların da tüketeceği cak tüm uğraşına rağmen bir iş yu 1520 cm, genişliği de 78 cm gıda ürünlerine dönüştürmek. Bu birliği olanağı bulamamış. olan büyükçe bir patates özel par larvalarda yüzde 20 protein, yüz En uzun parmak patates deneyi mak patates dilimleme makinesindan geçirildi. Bu dilimleme ma kinası yatay olarak dö de 42 yağ ve daha başka yararlı besin ögeleri olduğunu söylediler. Dünyada böceklerden protein Alman Gıda Araştırma nen bir bıçak siste elde edilerek hamburger yapılma Enstitüsü’nü geziyoruz. mine sahip. Dilim sına yönelik çalışmalar olduğunu Geniş bir alana yayılmış lenmiş uzun pata biliyorum. Dr. Heinz, böceklerden enstitüde yaklaşık 220 tes şeridi uzun bir protein üretiminin diğer hayvan kişi çalışıyor. Üniversi platforma yerleşti lara göre örneğin, tavuklara göre te öğrencileri yüksek li rildi ve kızgın yağın 2 kat ve sığırlara göre 8 kat daha sans ve doktora çalış Prof. Dr. içine daldırıldı. Ar ekonomik olduğunu söylüyor. maları yapıyor. Yeni gıda Mehmet Pala dından jüri tarafın Böcek larvalarından üretilen bir ürünleri, teknolojik sü dan kızartılmış par protein kaynağının ne ölçüde tü reçler geliştirilirken aynı mak patatesin uzun keticinin beğenisini kazanaca zamanda makine üretimi de ger luğu ölçüldü. Şerit 3 metre 14 ğını sorguluyorum. Ama işin as çekleşiyor. Bunun yanı sıra sade cm. geldi. Bundan önceki reko lı insanlarda yaratılan algıda yatı ce yüksek lisans öğretimi ve dok run 1 metre 40 santimetre oldu yor. Neyi nasıl sunduğunuzla ilgi tora çalışmalarının yapılacağı bir ğu söylendi. li konu. eyalet üniversitesi kurma hazırlıkları da var. Böceklerden protein Dünyada iklim değişikliği, tarım alanlarının daralması, yaygın Dr. Heinz, Araştırma Peki patates nasıl oluyor da, şehirleşme gibi nedenlerle ileriye Enstitüsü’nün bölüm başkanla kırılmadan kopmadan bu kadar dönük, gıda üretimi, işleme tek rı ile görüşmek üzere bir günlük uzun dilimlenebiliyordu. İşte bu nolojilerinin geliştirilmesi, yeni gı workshop organize etti. Uzman işin sırrı da buradaydı. Bu patates da kaynaklarının araştırılması bü lar enstitüde yapılan önemli araş vurgulu elektrik alan işlemine ta yük önem taşımakta. Böyle bir dö tırmaları bize anlattılar. Gıda ala bi tutulmuş, hücre gerginliği alı nemde Türkiye’de de bu yönde nında yeni birçok ürün ve uygula narak parçalanması önlemişti. Bu araştırmalar yapılması gerektiğine ma alanlarında çalışılıyor. Bunlar teknolojinin parmak patates ve inanıyorum. Sorun parasal kaynak içinde Vurgulu Elektrik Alan Tek cipsi üretiminde yeni bir çığır aç bulmakta değil, sorun bu işleri et nolojisi, OHMIC Isıtma, Hibrit al tığı söyleniyor. Nitekim enstitüye kili bir şekilde nasıl yapılacağının ternatif protein kaynakları, et ve 10 km. uzaklıktaki Weistnes pa modelini bulmakta... süt alternatifi ürünler gibi yeni ko tates işleme fabrikasında da ola [email protected] Beyaz kelebekler uçuşurken... Sevdiklerinize, vakti geldiğinde okumaları için tek tek mektup yazıyorsunuz. Pulları nı yapıştırıp adresleri dolduruyorsunuz. Dokto run yaptığı genel aneztezide kulanılan tiyopen tal kimyasal maddesi şırıngası ile uykuya dalı yor ve 10 dakika sonra nefesiniz kesiliyor, kal biniz duruyor, acısız ölüyorsunuz. Ölümünüz, kendi isteminiz doğrultusunda, içinde beyaz kelebekler olan kırmızı bir kutunun açılması ve kelebeklerin uçuş masıyla duyuruluyor... Yunanca orijinalinde “iyi, güzel ölüm” an lamına gelen ötana ziden, insanın yaşamının dayanılmaya ERDİNÇ UTKU cak bir hale gelme si sonucu kendisinin ya da yakınlarının isteğiy le tıbbi yardımla acısız bir şekilde hayatına son vermesinden bahsediyorum. Tedavisi olma yan bir kas hastalığının pençesindeki olimpi yat şampiyonu Belçikalı paralimpik atlet Marie ke Vervoort 40 yaşında 22 Ekim’de Diest ken tinde ötanazi ile kendi yazmadığı yaşam senar yosunu kendi isteği ile sonlandırdı. Özenle ya zıp pulladığı mektuplar da sevdiklerine ulaş mıştır mutlaka... Başbakanından edebiyatçısına Vervoort bu yolu seçen ilk ünlü değil tabii ki! Yazar Hugo Claus’tan eski Belçika Başbakanı Wilfried Martens’a kadar birçok ünlü Marieke Vervoort gibi ötanaziyi seçti. Adı yıllarca Nobel Edebiyat Ödülü’yle çağrıştırılan Alzheimer hastası Hugo Claus, 19 Mart 2008’de 78 yaşında hayatını sonlandırma kararı verdi. Tedavisi mümkün olmayan bir kanser türüne yakalanan gazeteci Tuur Van Wallendael, 18 Kasım 2009’da 71 yaşında ötanaziyi tercih etti. Nobel Tıp Ödüllü Profesör Christiande Duve, 4 Mayıs 2013’te 95 yaşında sessizce dünyamıza veda etti. Belçika Hıristiyan demokratlarının önemli isimlerinden eski başbakan Wilfried Martens’ın 9 Ekim 2013’te “77 yaşında evinde öldüğünü” duyurmuşlardı. 5 yıl sonra, Martens’ın pankreas kanseri ameliyatı sonrası, ötanazi yolunu seçtiği ortaya çıktı. 2002’de yasalaştı... Bu yılın 18 Ocak tarihinde ise ahlak profesörü filozof Etienne Vermeersch Belçika’da yasallaşması için yaşam boyu mücadele ettiği ötanaziden yararlandı. Vermeersch, 80’lerden beri kürtaj ve ötanazi gibi konularda fikir önderliği yapıyordu. Mario Verstraete ile 2002’de ötanazi yasasının ilk taslağını hazırlamıştı. Belçika’da verilen “onurlu bir şekilde ölme hakkı” mücadelesi sonucunda ötanazi,  23 Eylül 2002’de yasalaştı. Belçika, ötanaziye ‘Evet’ diyen Hollanda’dan sonra dünyadaki ikinci ülke oldu. Ötanazinin simge isimlerinden MS (Multiple Skleroz) hastalığına yakalanan Mario Verstraete, yasadan ilk yararlanan oldu ve 30 Eylül 2002’de kendi isteğiyle dünyamızdan ayrıldı. Verstraete’ın ötanazi yasası mücadelesi 2012’de Belçikalı yönetmen Nic Balthazar tarafından Türkçeye “Hayatımın Kararı” olarak çevrilen “Tot Altijd” adıyla beyazperdeye aktarıldı. Ötanaziden yararlanabilmek için bilincinin yerinde olması, yazılı başvuru yapılması, en önemlisi de tedavi edilmesi artık mümkün olmayan ve katlanılmaz bir acı veren fiziksel ya da psikolojik bir hastalığın bulunması koşulları aranıyor. Belçika’da 5 yıl önce de çocukların, ebeveynlerinin onayıyla ötanazi yapmalarına olanak tanındı. 2018 sonu itibarıyla Belçika’da yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana 19 bin 435 ötanazi başvurusu yapıldı. Bu sene 20 binin geçileceği kesin. Ötanazi seçenlerin üçte ikisi 70 yaşın üzerinde. Yüzde 41’i ise 80 yaşından büyük. Çocuklarda ötanazi uygulaması ise çok sınırlı sayıda. Şimdiye kadar 18 yaşın altında 3 çocuk için uygulandı. Marieke Vervoort, ötanaziyi seçebilme hakkının önde gelen savunucusuydu. Ötanazi hakkının kendi hayatı hakkında söz sahibi olma şansını verdiğini savunuyordu: “Gerçekten korkuyorum. Ancak bu ötanazi belgeleri zihnimi rahatlatıyor. Çünkü biliyorum ki o noktaya geldiğimde, bu belgelere sahibim. Eğer sahip olmasaydım, şimdiye kadar intihar etmiş olurdum diye düşünüyorum..” Vervoort ötanazi tartışmasını tekrar alevlendirerek ve göndeme taşıyarak ölümüyle de ötanazi sözcülüğü yapmış oldu.   Tamam diyebilmek... “Unumu eledim, eleğimi astım. Yeter” diyenlerin de ötanazi hakkından yararlanabilmesi savunuluyor. Flaman Liberalleri Open VLD partisi Başkanı Gwendolyn Rutten, 29 Ekim’de De Morgen gazetesinde yayımlanan yazısında “insanlar yaşamlarının artık sona erdiğini düşündüğünde” de ötanazi mümkün olmalı dedi. Neredeyse herkes bu konuda görüş bildirdi. Konunun tekrar gündeme gelmesinin nedeni Flaman bölgesinin ünlü radyo seslerinden 91 yaşındaki Lutgart Simoens’ın “çok az fiziksel problemlerim var ama artık yeterince yaşadım” çıkışıydı. Hayat yorgunlarının ya da “artık yaşamını tamamladığını” düşünenlerin de ötanazi yaptırabilmesini savunması ve “Bunu suç ya da öldürme olarak görmüyorum. İnsani bir durum” demesiydi. Open VLD, 21 Kasım’da federal meclise ötanazi yasasında değişiklik önerisi sundu. Demans hastalarının da daha önceden, hafızaları yerindeyken bildirmek koşuluyla ötanaziden yararlanabilmelerini istedi. Daha önce de Flaman Sosyalistleri SPA benzeri bir tasarı sunmuştu. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle