19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 523 KASIM 2019 CUMARTESİ Ceplerine çalışıyorlarİzmir’de toplanan belediye başkanlarına seslenen Kılıçdaroğlu, AKP iktidarına yüklendi: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin belediye başkanlarının 7.5 ayda enkaz edebiyatı yapmadan israftan kaçınarak vatandaş için çalıştığını belirterek “17 yıldır bu ülkeyi yönetenler Türkiye’yi ne hale getirdi? Cepleri için çalıştılar, vatandaşlar için değil” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bin liranın altında emekli maaşı alan olmadığı yönündeki sözlerini yanıtlayan Kılıçdaroğlu, 800 binmahmut den fazla kişinin bin liralıcalı nın altında aylık aldığını belirtti. HDP’li belediyelere kayyım atanmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Demokrasiye indirilen bir darbedir. Halkın iradesine bir darbedir. Her siyasi partinin ortak hedefleri vardır: Demokrasi, insan hakları gibi. Beğenmediğiniz bir partinin belediye başkanlarını görevden alıp topluca atama yapıyorsanız vatandaş neden oy kullandı? İktidara sormak lazım: Sandığı neden koydunuz?” diye konuştu. CHP’nin, İzmir’de önceki gün 11 büyükşehir, 10 il başta olmak üzere bütün CHP’li belediye başkanlarının katılımıyla başlayan “Yerel Yönetimler Reformu ve Yerel Demokrasi Buluşması” çalıştayı “Kardeş Kentler, Çağdaş Kentliler” sloganıyla gerçekleştirildi. Açılışta konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu: n İlkleri yazıyoruz: Bütün belediye başkanlarını kutlamak istiyorum. Diyeceksiniz ki: “Ne oldu da bizi kutluyorsunuz?” 7.5 aylık dönemde çok şey oldu. Yanlışlarınız varsa düzelttik, doğruları büyütmeye çalıştık. Yerel yönetimlerde ilkleri yazıyoruz. Başka partilerden belediye başkanlığını devralan arkadaşlarıma ve halka seslenmek istiyorum: Arkadaşlarımız çok zor bir tabloyu devraldığını, belediyenin borç batağında olduğunu gördüler. Hiçbir belediye başkanımız bir enkaz edebiyatının arkasına saklanmadı. n İsraftan kaçındı: İsraf haramdır diyoruz. İsraf denizinde yüzüyorlar. Siz israftan özellikle kaçındınız. Tasarruf yaptınız. Bir beldenin ve KABOĞLU’NDAN SUNUM: Vesayet sistemi uyarısı MAHMUT LICALI CHP’de yerel yönetim yasasıya ilgili yapılan sunumda, Türkiye’de ikilik yaratan büyükşehir yasasının değiştirilmesi ve yerel yönetimlerle ilgili Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı da dahil olmak üzere uluslararası anlaşmalara uyulmasının partinin kırmızı çizgisi olduğu ifade edildi. CHP’nin İzmir’de devam eden Belediye Başkanları Kampı’nda bir süredir iktidar tarafından da gündeme getirilen yerel yönetim yasasına ilişkin tartışmalar değerlendirildi. Toplantının basına kapalı kısmında yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu tarafından hazırlanan “Yerel yönetimlerdeki kazanımlar, hukuki sorunlar ve çözüm önerileri” başlıklı rapor belediye başkanlarına sunuldu. Sunumu yapan Kaboğlu, yerel yönetimler konusunda anayasada yer alan maddelere atıfta bulunarak, “İktisadi alanda yurttaşı önceleyen Anayasa hükümleri, belediyelerin, yurttaşların günlük yaşamlarını kolaylaştırabilecek icraatları açısından ön açıcıdır” değerlendirmesini yaptı. Kaboğlu, anayasada yer alan “yerinden yönetim ilkesine” atıf yaparak “Avrupa Konseyi kurucuları arasında yer alan Türkiye’nin, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı uyarınca uyulması gereken yükümlülüklere uyulmadığına işaret etti. Kaboğlu, Saray’da kurulan Yerel Yönetim Politikaları Kurulu’nun yerel yönetimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağladığını, ancak anayasal olarak yerel yönetimlerin İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğuna dikkat çekti. Kaboğlu, yerel yönetimlerin yetkisine giren imara ilişkin düzenleme yetkisinin yasayla bakanlığa verilmesinin yeni bir vesayet sistemi oluşturacağını belirterek “Bu ve benzeri yasalar ile Cumhurbaşkanı partisine mensup olmayan bölgelerde alan idareleri yöntemiyle yerel yönetimlere müdahalede bulunabilecek” uyarısında bulundu. Kampta, CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel tarafından hazırlanan farklı konulardaki politika notları da başkanlara dağıtıldı. l İZMİR ‘Saray, kuklaya çevirmek istiyor’ Belediye başkanları kampının ev sahipliğini yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ekolojik bir krizle karşı karşıya olduklarını, mevcut politikaların yerelden başlayarak değişmesi gerektiğini belirterek “Ankara’da masa başında hazırlanan yerel yönetim paketi umarız bunu göz ardı etmez” dedi. Yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, genel eko nominin düzelmesinin belediyelerin olanakları dışında olduğunu belirterek “Belediyeler işsizliği çözemez, doları düşeremez” ifadelerini kullandı. Torun, Saray’ın HDP belediyelere kayyım atarken, CHP’li belediyelerin de yetkisiz ve etkisiz birer kuklaya çevirmeye çalıştığını söyleyerek, “CHP buna asla izin vermeyecektir. Sandıkta kazandığımızı masa başı oyunlarıyla kurban etmeyeceğiz” diye konuştu. ‘Cumhurbaşkanlığı’nı kumar masasına sürer gibi...’ CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazeteci Rahmi Turan’ın yazdığı “Saray’da CHP’li bir isimle görüştüğü” iddialarına ilişkin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenerek “Ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, acaba sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun?” sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan’ın hem CHP’yi karıştırmak hem de vatandaşın yakıcı gündemini karartmak için bir hamle yaptığına işaret ederek “ ‘Sen açıkla ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum’ diyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı’nı kumar masasına sürecek kadar gözü dönmüş vaziyette. Kimin Cumhurbaşkanlığı’nı ortaya koyuyorsun. Peki bu kadar kızgınlığın sebebi ne? Çünkü oyun bozuldu. Milletin yoksulluğunun, işsizliğinin, insanların umutsuzluğunun, umutsuzluğa kapılan aile babalarının, ailelerini de yanlarına alıp bu dünyadan göç etmelerinin üstünü bir şekilde örtmeleri lazım. Bu iş için Cumhurbaşkanlığı’nı ortaya koymak bu iş için biraz fazla gelir. Onu Tank Palet Fabrikası’na sakla. Bunun kim olduğunu ya Saray’ı yöneten kişi yani AKP Genel Başkanı Erdoğan açıklayacak ya da yazar açıklayacak” dedi. büyükşehir belediyesinin nasıl yönetileceğini gösterdiniz. Ankara Büyükşehir Belediyesi 7.5 ayda 387 milyon lira bütçe fazlası verdi. Batak içindeki bir belediyeden geldiğimiz nokta. 2025 yıl içinde yapılan israfı düşünün. n Toplu intihar edenler var: Saray’daki zat duysun; Size bir teşekkürüm de şeffaflıktan ötürü. İhalelerinizi canlı yayımlıyorsunuz. Düne kadar saydamlık, şeffaflık diye bir kavram yoktu. Bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Toplumsal ve sosyal boyutları var. Aç yatan 100 binlerce çocuk var. Geldiğimiz ekonomik krizin geniş halk kitlelerini vurduğunu görüyoruz. Kendisini yakan, intihar eden insanlar var. Onu geçtik toplu intihar edenler var. n Cepleri için çalıştılar: İstanbul Büyükşehir’den örnek vereceğim. Bu yıl 30 bin dar gelirli öğrenciye yardım yapılacak. Nereden buldu bu parayı? İsrafı engelleyerek. 800 binden fazla kişi bin liranın altında aylık alıyor. 17 yıldır bu ülkeyi yönetenler Türkiye’yi ne hale getirdi? Cepleri için çalıştılar, vatandaşlar için değil. Yakınları, dünürleri, torunları için çalıştılar. Siyasette yeni bir dönem başlattık. Bazı belediye başkanlarımız aile sigortasının bir benzerini uygulamaya çalıştılar. Adana’da Seyhan’da, Ankara’da Yenimahalle’de uygulandı. Yoksul mahallelerden başlayarak kreş yapacağız. İstanbul Büyükşehir’de karar alındı. Cepten 5 kuruş çıkmadan kreş yapılacak. Şehir hastaneleri gibi değil ama. 17 yılda ülke yönetimi, 25 yılda da yerel yönetimlerde yapamadıklarını biz yapacağız. n Tank palet peşkesi: Birileri ülkemizin en değerli varlıklarını başka bir orduya peşkeş çekiyorsa bunu seslendirmek ve buna karşı durmak bizim namus borcumuzdur. Tarihin CHP’ye yüklediği görevdir. Tank Palet Fabrikası’nı kastediyorum. Katar ordusuna bedava verildi. Katar ordusuna TSK’nin fabrikasını 25 yıllığına peşkeş çekmek devlete, vatana ihanettir. Nokta. Keşke bu noktada mahkemeye verse de derdimizi anlatsak. Göz göre göre bu kadar hukuksuzluk bizim tarihimizde yok.l İZMİR Sabıkalı danışmana KmKteıüelhısçdçaüdijktaaysrtuoıalğçmnlluaaEmzrhdahaoskağıkkabkınnuı’ndlıunadnadhuayaynkaorıarşar.mleataminçaıerviekli özel celse ALİCAN ULUDAĞ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından Muhammed Mücahit Küçükyılmaz hakkında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ettiği gerekçesiyle dava açtı. Küçükyılmaz’ın savunması, Kılıçdaroğlu’nun avukatına haber verilmeden açılan özel celsede alındı. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, buna itiraz edince mahkeme sanık Küçükyılmaz’ın ifadesinin yeniden alınmasına karar verdi. Öte yandan dava dosyasına giren belgelerden, Küçükyılmaz’ın basit yaralama ve tehdit suçlarından sabıkalı olduğu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı danışmanı Muhammed Mücahit Küçükyılmaz’ın, 29 Ocak 2018 tarihinde Twitter’daki he sabından, Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak hakaret içerikli mesaj atttığı belirlendi. Önce takipsizlik sonra dava Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik tarafından yapılan suç duyurusu üzerine, Küçükyılmaz hakkında soruşturma başlatıldı, ancak Ankara Başsavcılığı, bu sözlerin ağır eleştiri sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle dosyayı takipsizlik kararı vererek kapattı. Takipsizlik kararı, avukat Çelik’in itirazı üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nce kaldırılınca, Küçükyılmaz hakkında 14 Ocak 2019’da dava açıldı. Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık Küçükyılmaz’ın ifadesi, Kılıçdaroğlu’nun avukatının çağırılmadığı bir ara celsede alındı. Özel celsedeki ifadesinde Küçükyılmaz, Kılıçdaroğlu’na hakaret etmediğini, sözlerinin eleştiri sınırlarında kaldığını öne sürerek, beraatını talep etti. Davanın 3. celsesinde, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Çelik, Küçükyılmaz’ın ifadesinin ara celsede alınması nedeniyle sanığa soru sorma haklarının ellerinden alındığını belirterek sanığın duruşmada hazır edilerek yeniden ifadesinin alınmasını istedi. Mahkeme de bu talebi yerinde görerek, Küçükyılmaz’ın duruşmaya gelmesi için tebligat çıkarılmasına karar verdi. Duruşma 16 Ocak tarihine ertelendi. Öte yandan, dava dosyasına giren belgelerden, sanık Küçükyılmaz’ın sabıka kaydının olduğu anlaşıldı. Adli sicil kayıtlarına göre, Küçükyılmaz’ın Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “basit yaralama”, 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ise “tehdit” suçundan adli sicil kaydı bulunuyor. l ANKARA Termik santral protestosu HÜSEYİN HAYATSEVER TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçe teklifi görüşmelerinde, muhalefet milletvekilleri önceki gece TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen termik santrallara filtre takılmasını erteleyen düzenlemeyi afişlerle protesto etti. CHP’li Süleyman Girgin, elindeki bir elektrik faturasını göstererek “2 yıl önce 90 lira ödeyen vatandaş şu an 150 lira ödüyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin 2020 yılı içinde Doğu Akdeniz’de 5 adet kuyu açarak petrol ve doğalgaz aramasına devam edeceğini belirterek “Türkiye’nin tehditlere boyun eğerek Doğu Akdeniz’deki haklarından geri adım atmasını ummak boş bir beklentidir” dedi. Dönmez, toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlarken Türkiye ile KKTC arasında doğalgaz boru hattı inşa edileceği haberlerine ilişkin “Adanın enerji ihtiyacı ile ilgili hem kablo hem boru hattı ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Takvim belli değil henüz” dedi. Yüzde 80’i özel sektör Bakan Dönmez’in milletvekillerinin sorularına verdiği yanıt, Türkiye’nin elektrikte büyük ölçüde özel sektöre bağımlı olduğunu ortaya koydu. Bakan Dönmez, elektrik zamlarıyla ilgili eleştiriler üzerine Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 80’inin özel sektör tarafından yapıldığını belirterek “Devlet, ürettiği elektriği 0 kuruştan satsa bile bugünkü elektrik fiyatlarında en fazla yüzde 20 indirim olur” dedi. l ANKARA Bahçeli: Seçim zamanında yapılmalı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milletvekili Genel Seçimleri zamanında yapılmalıdır. Bundan tavizimiz düşünülemeyecektir” dedi. Bahçeli, yaptığı açıklama ile erken seçim tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Bahçeli, “Milletvekili Genel Seçimleri zamanında, yani 2023 yılının Haziran ayında yapılmalıdır. Bundan tavizimiz düşünülemeyecektir. Hiç kimse havanda su dövmesin, boşa sallayıp dolu tutmanın peşine düşmesin” dedi. Muhalefetin seçim havası oluşturmaya çalıştığını ileri süren Bahçeli, gazeteci Rahmi Turan’ın “bir CHP’linin Cumhurbaşkanı ile görüştüğü” ididaları üzerinden Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı, Bahçeli, “Cumhurbaşkanı üzerinden alevlendirilmek istenen tartışmalar, CHP’deki hesaplaşmanın, Kılıçdaroğlu’na alternatif oluşturma çabasının deşifre ve delaletidir. CHP’de sular durulmaz, nitekim Kılıçdaroğlu da bu türbülanstan kolay kolay çıkamaz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP operasyonlara şerbetlidir Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim vardır, biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” sözlerinde vurguladığı iki eseri de kurulduğu günden beri hem içeriden hem dışarıdan sayısız operasyona maruz kalmıştır. Bu operasyonlarla “Yıkılır, bir daha toparlanamaz” denmesine karşın zaman zaman sendelemesine, yara almalarına karşın hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Cumhuriyet Halk Partisi kurumsal varlığını sürdürmektedir. Elbette önemli olan ismen ve cismen varlıklarını korumaları değil, kuruluş amaçlarıyla uyumlu bir şekilde başkalaşmadan yaşamalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş amaçları aynı olduğundan, daha doğrusu CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini savunması amacıyla kurulduğundan içeride karşıdevrimcilerin, dışarıda ise Türkiye üzerinde emperyal hedefleri olan güçlerin operasyon çektikleri bir parti olmuştur. Bu odaklar, zaman zaman operasyonu gerçekleştirmek için parti içinden tetikçiler de bulmakta zorlanmamıştır. Parti içi iktidar uğruna kimi zaman bilmeden, kimi zaman da bilerek, taammüden bu operasyonlara alet olanlar her dönemde olduğu gibi bu dönemde de olabilir. Son günlerin en güncel konusu olan “Saray’a giden CHP’li kim?” tartışmalarına sözü getireceğimiz sanırım anlaşılmıştır. Ne hikmetse CHP’ye yönelik operasyonlar hep kurultay öncesine denk getiriliyor. Kim ne amaçla Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan’a bu sansasyonel bilgiyi ya da fiskosu fısıldadı bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki, CHP terbiyesi almış, bu partinin genetik kodlarını içselleştirmiş ve bu ocakta yetişmiş hiç kimsenin Saray’a gizlice gidip görüşmeyeceği. Partinin Genel Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanlığı koltuğuna niyet etmişlerin başvuracakları ve destek arayacakları merci Saray değil, tüzükte de yazıldığı gibi en yetkili organı kurultaydır. Zaten ne kadar masa başında yazılırsa yazılsın, ne kadar tüzüğün 6. maddesi kullanılarak son dakika üyelikleriyle seçimler yapılırsa yapılsın, CHP delegelerinin aklı, vicdanı ve kimyası dışarıdan müdahaleleri kaldırmaz. Geçmiş yıllarda da basın, iş dünyası ya da dış dünyanın etkili lobilerinin desteğiyle bu işe soyunanların sonu hep hüsran olmuştur. Gazeteci olarak bizlere, her gün bir şeyler fısıldanır. Kulağımıza fısıldanan öyle iddialar var ki, yazacak olsak yer yerinden oynar. Bu türden lakırdıları fısıldayanlar kimi zaman da çok önemli mevkideki isimler olur. Ama bir gazeteci gündem yaratmanın, tartışılmanın şehvetiyle değil, aklı ve habercilik kurallarıyla hareket etmek sorumluluğunu taşımakla yükümlüdür. Hele hele koca bir camiayı töhmet altında bırakmak son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Kaç gündür medyamız Saray’a gidip destek isteyen CHP’liyi bulmak için “isim toto” oynuyor. Kimlerin adı geçmedi ki, Muharrem İnce, Gürsel Erol, İlhan Kesici, Onursal Adıgüzel, Mustafa Sarıgül, Metin Feyzioğlu, Öztürk Yılmaz. Bakalım daha kimlerin ismi sayılacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminden bugüne kadar olan süreci çok kötü bir şekilde yönetse de Muharrem İnce’nin bu işi yapmayacağı kesin. İnce, parti tabanına dışarıdan müdahalenin dedikodusu bile olsa, siyaseten biteceğini bilecek kadar deneyimli. İlhan Kesici de öyle. Cumhurbaşkanı ile görüşecek olsa genel başkanından izin almadan bu işi yapmayacak kadar akıl ve izan sahibidir. Gürsel Erol ile Onursal Adıgüzel’in ise liderlik iddiaları yok. Mustafa Sarıgül ile Metin Feyzioğlu görüştüyse bundan CHP’ye ne? Her ikisi de şu an CHP üyesi değiller. Bu saatten sonra CHP’ye dönseler bile karşılıkları yok. “Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda güç kazanıp muhtemel rakiplerini yıpratmak için bu işi planladı” demek de deli saçması olur. Zira yönetim seçimlerindeki başarı nedeniyle en güçlü dönemini yaşıyor. Böyle bir operasyona ihtiyacı yok. Cumhurbaşkanlığı düşünen bir belediye başkanı desen, rakip olacağı kişiyle ne diye görüşsün? CHP’ye birileri yine operasyon çekiyor ama bilsin ki iddialarının eni ile boyu tutmadı. Erdoğan’a ‘Öker mektubu’ Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili ve AP Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Özlem Alev Demirel’in inisiyatifiyle 34 AP milletvekili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a önceki gün açık mektup yolladı. Mektupta, bir süre öncesinde hakkında dava açılan ve yurtdışına çıkma yasağı konulan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı ve HDP 25. dönem milletvekili Turgut Öker’in durumu konu alındı. Milletvekilleri, mektupta Öker’in yurtdışı yasağının kaldırılmasını ve muhalefet üzerindeki baskılara son verilmesini talep etti. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle