19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR TASARIM: İLKNUR FİLİZ Cumhuriyet Vakfı yararına sergi... 1723 KASIM 2019 CUMARTESİ 74. Yunus Nadi Ödülleri’nin verildiği gece açılan ve Cumhuriyet Vakfı yararına düzenlenen “Düşler Sokağından İzler” adlı sergi 1 Aralık’a kadar uzatıldı. Serginin küratörlüğünü Denizhan Özer üstleniyor. Bu serginin, ülkemizde dayanışma kültürünün göstergesi olduğunu ifade eden Özer, “Biz aslında bu bağış sergisini bir anlamda bağış ve destek sergisine çevirdik. 74 yıl önce başlayan bir hikâyede ne anlatılabilirdi ben onu düşündüm çünkü ülkeye hizmet ver miş bir gazete ve Yunus Nadi Ödülleri ile gelen yıllardır bir ivme var ve bir şekilde sergiyi de bu ivmeye dahil etmek istedik. Bunun için de büyük bir sergi olsun istedik ve o süreç başlamış oldu. O süreçte Türkiye’nin önemli sanatçıları ile bağlan tılar kurduk fakat bunu yaparken de sadece Türkiye’nin önemli sanatçıları, ustalardan oluşan seçki değil, orta kuşak ve gençlerle de bu seçkiyi besledik” diyor. 74 sanatçının yapıtlarının yer aldığı sergide, Ekrem Kahraman’ın “Gılgamış Destanı”, Onay Akbaş’ın resmi, Süleyman Saim Tekcan’ın “Atlar ve Adlar”ı, Bedri Baykam’ın “Mustafa Kemal Destan”ı , Sali Turhan’ın “Şovalye”si, Doğan Paksoy’un “Yeni Türkiye”si gibi birçok eser bulunuyor. Türkiye’nin ünlü caz piyanisti Kerem ‘Kızılderili atıyım,Görsev’inyenialbümü “Perfect Balance” raflarda ve dijital eyer vurdurmam’platformlardayerinialdı yTKaieyşnaattserırons!u Usta oyuncu Genco Erkal, Yıldız ve Müşfik Kenter kardeşlerin 1968’de kurduğu Kenter Tiyatrosu binasına sahip çıkmak adına oyunlarını bu tarihi mekânda sahneleyecek. Bu yıl tiyatroda 60. sanat yılını kutlayan Erkal, büyük efsane Yıldız Kenter’in emaneti olduğunu belirttiği Kenter Tiyatrosu’nun ayakta kalmasına herkesin özen göstermesi gerektiğine vurgu yaptı. Usta tiyatrocu, 3 farklı oyunuyla mart sonuna kadar Kenter Tiyatrosu salonunda oyunlarını sergileyecek. Sahnelenecek oyunlar “Bir Delinin Hatıra Defteri”, müzikli gösteri “Merhaba” ve “Yaşamaya Dair”. “Merhaba” 29 Kasım, “Yaşamaya Dair” ise 6 Aralık günü saat 20.30’da tiyatroseverlerle buluşacak. Ayrıntılı bilgi: http://www. dostlartiyatrosu.com/ ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK “Benimki sözlü müzik değil, hislerimi parmağımdan çıkan notalarla anlatmaya çalışıyorum. O da benim mesajım oluyor, parçalarımın zaten varoluş hikâyeleri var. Aslında yaptığım bütün müziklerin hikâyeleri var...” bu sözler Kerem Görsev’e ait. Ünlü caz piyanisti Görsev’in 19. albümü “Perfect Balance” raflarda yerini aldı. Koprodüktörlüğü Ferit Odman’a ait olan “Perfect Balance”, Emre Plakçılık tarafından hem dijital hem de plak olarak piyasaya sürüldü. Samimi, yerinde duramayan, heyecanlı bir o kadar da telaşlı olan Görsev ile yeni albüm konserini yapacağı Touche adlı mekânda buluştuk. Sürekli üretmeyi seven ve caz müziğini bizlere sevdiren sanatçı bir sonraki albümünü kafasında tasarlamış bile. 20. albümü için yaklaşık 90 kişilik çok büyük bir proje diyen sanatçı, albüm kayıtlarına başlamış. Gelelim konumuz olan yeni albümüne... “Perfect Balance” adlı albümde sanatçının imzasıyla 7 beste yer alıyor. Albümde, kontrbasta Kağan Yıldız, davulda Ferit Odman ve tenor saksafonda Grammy’li müzisyen, efsane Ernie Watts yer alıyor. Caz müzik dinleyicisinin arttığını söyleyen Görsev, “Ne ekerseniz onu biçersiniz. Türkiye’de içinde piyanosu da olan bir çok kulüb açıldı. 19 yaşına giren Nardis Jazz Club var ki Türkiye’deki saydığım bütün bu genç müzisyenlerin hepsinin okuludur orası. Herkesin burada yetişmesini sağlayan bir kulüptür Galata’da, Türkiye’nin de en bilinen kulübü o. Yurtdışından insanlar geldiği zaman oralara gidiyorlar çok önemli bir şey bu, turistik bir yer. 35 yaşın KURTULUŞ ARI TÜRKİYE’DE EĞİTİM BÜYÜK SORUN Türkiye’nin en büyük sorunu nedir? Türkiye’nin en büyük sorunu Suriyeliler ve işsizlik. 5 milyon Suriyeli dengeyi çok bozdu, onun çıkardığı en büyük sorun var. O sorun bir hallolursa ondan sonra… Her şeyi etkiledi, ekonomiyi, işsizliği en önemlisi sosyal yaşantıdaki huzuru etkiledi. Hırsızlık başladı, uğursuzluk başladı, görsel kirlilik başladı; Sokaklarda gidiyorsun, yerlere yatmış çocuklar. Bunları biz istemiyoruz. Üzülüyorum onlarada günah. Bir formül bulup bir şeyler yapmak lazım. 30 sene önce Almanya’da se ni “Hoş geldin” diye karşılarlardı, şimdi gittiğin zaman seni de istemiyorlar. Hiçbir ülke yabancıları istemiyor. Ben de istemiyorum işin açıkçası, rahatsız oluyorum. Benim kendi ülkemdeki insan aç, sefil sürünürken, bir de onlara bakmak... Bundan daha büyük sorun da terör. 1983’te başladı bu terör sorunu, hâlâ bitmedi. Hepsinden de önemli sorun eğitim. Varlıklı ailelerin çocukları iyi okuyorlar, parası olmayan ailelerin çocukları devlet okullarında nasıl bir eğitim alıyor? Kısacası eğitimdeki farklılık büyük sorun. da olanlar, bundan 15 sene evvel 20 yaşındayken, Zuhal Focan onlara kapılarını açtı, hem profesyonelliğe yöneldiler hem para kazandılar, hem de caz müziği adına birçok şeyi öğrendiler” diyor. Sizi bilmem ama caz müzik benim ruhuma iyi geliyor. Boğazımda düğümlenen haykıramadığım çığlıklar müzikle dile geliyor bir nevi... Sonra bir özgürlük hissi... Hiçbir yere ve kuruma bağlı olmadan çalışan Görsev’e Siz özgürlüğü seviyor sunuz, ben de müziği bir nevi özgürlük olarak tanımlarım diyorum Cevabı hiç düşünmeden veriyor. Görsev, “Ben eyer vurdurmam kendime, Kızılderili Atıyımdır. Binmek isteyen kilimle binecek bana, öyle üzengi falan takamaz” diyor. Görsev, 24 Kasım’da Kartalı Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi, 25 Kasım’da İzmir Bostanlı, 29 Kasım’da Antalya Devlet Senfoni Orkestrası’yla Antalya Piyano Festivali’nde, 6 Aralık’ta Kadıköy Yeldeğirmeni, 1314 Aralık Touche’de konser verecek. DasDas Akademi başladı... DasDas, tiyatro oyunları, konserler, standup gösterileri, söyleşiler ve de atölye çalışmalarından sonra konuklarını DasDas Akademi’yle buluşturuyor. Alanında uzman isimlerden oluşan eğitmen kadrosu Oyunculuk Atölyeleri düzenleyecek. Her yıl 20 katılımcı ile sınırlı olacak Akademi’de eğitim alabilecek kişiler 2324 Kasım tarihlerinde DasDas’taki ön eleme ile seçilecek. Devrim Yakut, Gizem Erdem, Günay Acar, A. Kadir Çevik, Sevda Çevik, Beliz Güçbilmez ve Harun Can gibi alanında uzman, duayen isimlerin eğitmen kadrosunda yer aldığı DasDas Akademi’de katılımcılar Temel Oyunculuk, Role Hazırlık, Doğaçlama, Sahne Bilgisi, Tiyatro Düşüncesi, DansHareket, Şan ve KonuşmaDiksiyon alanlarında deneyim kazanacak. ([email protected]) SALT’TA KONFERANS SALT Araştırma’nın çalışmalarını sürdürdüğü Doğan TekeliSami Sisa Arşivi bağlamında düzenlenen ikinci program, bugün saat 14.00’te SALT Galata’da yapılacak. Konferansta, akademisyenler T. Elvan Altan, Deniz Güner ve Gülsün Tanyeli’nin yanı sıra, araştırmacı Ahmet Dönmez ile 2004’te kurumun TekeliSisa Mimarlık Ortaklığı olarak yeniden yapılanmasıyla ortaklığa katılan mimarlar Dilgün Saklar ve Mehmet Emin Çakırkaya sunum yapacaklar. Konferansın dili Türkçe olacak. n İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Fatih’ten Tuzla’ya uzanan 12 kültür merkezinde ara tatil dolayısıyla bu hafta 12 konser, 24 çocuk oyunu, 12 yetişkin tiyatrosunu ücretsiz olarak miniklerden büyüklere İstanbullularla Kültür merkezleri ara tatilde ücretsiz buluşturacak. n On iki kültür merkezinde 23 Kasım akşamı 20.00’de başlayacak konserler arasında, Ezginin Günlüğü, Brassolist ve Ceren Gündoğdu, Suzan Kardeş, Ferhat Livaneli Orkestrası da var. n Çocuk oyunları 23 Kasım Cumartesi ve 24 Kasım Pazar günü oynanacak. 24 Kasım Pazar akşamı ise, saat 20.00’da kültür merkezleri kapılarını bu kez yetişkinlere açıyor. 12 kültür merkezinde 12 oyun seyirciyle buluşacak. n Etkinlikler, Ali Emiri, Başakşehir Kültür Merkezi, Kartal Bülent Ecevit, Cem Karaca, Erdem Bayazıt, İdris Güllüce, Prof. Dr. Adem Baştürk, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, Dr. Enver Ören, Sancaktepe Eyüp Sultan ve Şile kültür merkezlerinde farklı saatlerde düzenleniyor. Kitaplar barışın umududur Bir yıkım aracı olan savaşa karşı edebiyatın barış arayışı, tarihi bugüne taşırken insanlığın kendisinden ders almasını öğütleyen ve bin yılları aşarak bugünlere uzanan bir umut çığlığıdır. Aristophanes’in tiyatro tarihinin ilk savaş karşıtı oyunlarından Lysistrata (Kadınlar Iıh Derse) ve Barış, Euripides’in Troyalı Kadınlar, Vergilius’un Aeneis, Firdevsi’nin Şehname, Dante’nin İlahi Komedya, Shakespeare’in V. Henry yapıtları İlyada gibi hâlâ güncelliğini yitirmedi. Yeni düzen getirmek Gücünün ve silahının olanaklarıyla, “Ben dünyaya yeni düzen getireceğim” diyen ve tarihin kuytuluklarında kalan köleliklerin, derebeyliklerin, krallıkların, imparatorlukların çağımızdaki devamı olan emperyalizm, aydınlığa, insana saldırıyor... Bugün yeni düzen isteyenin dününe bakalım. “Başka ulusları özgürlüklerinden edenler, er geç kendileri de özgürlüklerinden olurlar... Ya özgür bir ulus olarak yaşayalım ya ölelim” diyen Abraham Lincoln’ün düşlediği ülke, Kızılderililerden Siyahlara, komşusu Meksika’dan Güney Amerika’ya, oradan Güneydoğu Asya’ya, Afrika’ya, Ortadoğu’ya, dünyanın her yanına uzanarak özgürlükleri yok eden bir ulus olmaya dönüştü. “ABD’liler özgürdür” söyleminin yanıtı, “Başka bir ulusu ezen bir ulus özgür olamaz” sözüdür. Kızılderililer, Siyahlar, McCharty, Vietnam... Amerika kıtasında yaşayan “Kızılderililer”i katleden (Kalbimi Vatanıma Gömün: Dee Brown), Afrika’nın karaderililerini, “Zenciler”i topraklarından kaçırıp köleleştiren (Kökler: Alex Haley), komşusu Meksika’yı yağmalayan bir düzenci. McChartylcilikle korku toplumu oluşturan (Arthur Miller: Cadı Kazanı, Albert Kahn: Büyük İhanet, Philip Roth: Bir Komünistle Evlendim), Rosenbergler’i (Michael ve Robert Meeropol: Rosenbergler), Sacco ile Vanzetti’yi (Howard Fast: Suçsuzlar, Helmut Ortner: Sacco ve Vanzetti) elektrikli sandalyede katleden bir düzenci. Vietnam’ı (Nguyen Duc Thuan: Direnme Savaşı, Anh Duc: Şafakta Kazandık Zaferi, Nguyen Dinh Thi: Gök Cephesi, Graham Greene: Sessiz Amerikalı) kana boğan; CIA operasyonlarıyla (Elenore Fleischer: İhanet) insanlığın bağrına hançer olan; “Hiroşima” ve “Nagasaki”yi insanlık tarihine yazdırabilecek kadar “cesur” ve pervasız olan; Latin Amerika’yı yağmalayan (Eduardo Galeano: Latin Amerika’nın Kesik Damarları) bu düzenci, bombalarını, füzelerini dünyanın dört bucağına taşıyor. Atatürk’ün önerisi, Brecht ve Saramago Günümüzde savaşın kaynağı, insanın ve özgürlüğün düşmanı “yeni düzen”dir. İnsanlığın hâlâ başının belası savaşa karşı, “Dünya insanları kapitalizmin açgözlülüğü ve hırsından arınmış olarak yetiştirilmelidir” diyen Atatürk’ün önermesi, yol gösterici olmalıdır. Savaşa karşı insanlığın büyük sesi olan Bertolt Brecht, Şvayk Hitler’e Karşı, Cesaret Ana ve Çocukları gibi birçok yapıtında olduğu gibi Üç Kuruşluk Roman’da da savaşı, savaş tüccarlarını olanca gerçekliği ve çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Silah fabrikalarında durmaksızın ve zorla sürdürülen üretimin aslında bitmeyen savaşları temsil ettiğini düşünen Saramago’nun ömrünün son günlerinde yazmaya başlayıp tamamlayamadığı Mızraklar Mızraklar Tüfekler Tüfekler romanı savaşa karşı bir önemli çığlık. Nevra Bucak’ın Uzaylı Kız Tira ve Son Güneşin Çocukları romanlarını da eklemeliyim. HHH “Böl ve yönet” politikasının doğal sonucu karşıtlık, çatışma, düşmanlık kültürünün oluşmasıdır. Bunun ilacı hümanizma temelindeki kardeşlik, hoşgörü, dayanışma kültürüdür. Yüreğimiz barışın çığlığını duyacağı, savaşa karşı fısıltısını mutlaka sese dönüştüreceğinden savaş romanları barış için bir umuttur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle