19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Rusya ile gerilimli söylemÇavuşoğlu’nun ‘Suriye’de sözlerini tutmadılar’ çıkışına Moskova’dan ‘şaşkınlıkla karşıladık’ yanıtı geldi 720 KASIM 2019 ÇARŞAMBA Eylemlerde çok sayıda aracın ateşe verildiği belirtiliyor. Dşişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Rusya’nın Suriye’de sözlerini tutmadığı ve Türkiye’nin yeni bir harekât yapabileceği” yönündeki ifadelerine Rusya’dan tepki geldi. Rusya Savunma Bakanlığı “bu tür açıklamaların yalnızca bölgede tansiyonu yükselteceği” çıkışı yaptı. Suriye’deki krizin siyasi yollarla çözülmesine yönelik Astana sürecinin ortaklarından RusyaTürkiye hattında, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Moskova’ya yönelik eleştirileri gerilime neden oldu. Çavuşoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada, “(ABD ve Rusya ile Suriye’nin kuzeyi için) Mutabakatın gereğini yaptılar mı şu ana kadar hayır, yapmadılar. Yapılması lazım. Biz üzerimize düşeni yerine getirdik. (Terör örgütü YPG/ PKK’nın Suriye’nin kuzeyinden temizlenmesi) Netice alamazsak, tıpkı ABD ile denedikten sonra harekatı başlattığımız gibi yine gereğini yapacağız” ifadelerini kullanmıştı. ‘Zorluklar var’ Çavuşoğlu’nun açıklamasının ardından dün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Moskova’ya karşı daha ılımlı bir ton kullandı. “Devriyeler, Ruslarla yaptığımız mutabakat çerçevesinde devam ediyor. Bunun dışında birtakım zorluklarımız var. Bunları da yine Ruslarla görüşmek suretiyle çözmeye çalışıyoruz. Bun TSK ve Rus birlikleri Suriye’nin kuzeyinde ortak devriyelerini sürdürüyor. ların hepsi çözülecek” dedi. ‘Mutabakata uyuyoruz’ İlerleyen saatlerde ise Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Igor Konaşenkov’dan Çavuşoğlu’nun ifadelerine işaretle, “Rusya’nın sözlerini tutmadığı ve Suriye’nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyona başlayabilecekleri tehdidini şaşkınlıkla karşıladık” tepkisi geldi. “Askeri eylemlerin başlaması yönünde çağrı içeren bu açıklamalar, yalnızca Suriye’nin kuzeyindeki durumun gerginleşmesine yol açar. Rusya ve Türkiye liderlerinin imzaladığı ortak mutabakatta öngörülen istikrara değil” dedi. “Rusya’nın Türkiye sı nırından Kürt grupların çıkarılmasına ilişkin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini” savunan Konaşenkov, “Rusya’nın Türkiye ile olan 22 Ekim tarihli Soçi Mutabakatının hükümlerini tam anlamıyla yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini hatırlatmak isteriz” diye konuştu. “Çatışan tarafların birbirlerinden uzaklaştırılması konusu süresinden önce tamamlandı. TSK ile Suriye sınırında ortak devriye görevi yürütülüyor” ifadesini kullandı. Ek birlik gönderildi Rus Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise “Suriye’nin sınır bölgelerinde durumun normalleştiril mesi için ek Rus askeri polis güçleri gönderildiği, sivillere yardım için saha hastaneleri kurulduğu” kaydedildi. Türkiye’nin Rusya’dan S400 hava savunma sistemleri alması nedeniyle ABD ile kriz yaşanmış, Ankara F35 programından çıkarılmıştı. Türkiye’nin Rus yapımı Su57 uçakları alması gündeme gelmişti. 22 Ekim’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Soçi’de bir araya gelmiş, imzalanan mutabakatta terör örgütü YPG’nin SuriyeTürkiye sınırından 30 kilometre uzaklaşması kararı alırdığı açıklanmıştı. Rusya, verilen 150 saatlik sürenin ardından YPG’nin çekilmesinin tamamlandığını duyurmuş, Erdoğan ise 13 Kasım’daki ABD ziyareti öncesi düzenlenen basın toplantısında Soçi Mutabakatı kapsamındaki bölgelerden YPG’lilerin çekilmesine ilişkin soruya “terör örgütlerinin bu bölgeden çekildiğini söylemenin mümkün olmadığı” yanıtını vermişti. Tepki çeken devir teslim Önceki gün ise Rusya’nın, ABD’nin Suriye’de Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı’nda boşalttığı üsse yerleştiğini gösteren görüntülerde bir Rus komutanın, bir YPG’li ile yan yana konuşma yapmasının ardından üssün devir tesliminin gerçekleştirilmesi Ankara’nın tepkisine neden olmuştu. Rus komutan ile YPG’linin Rusya bayrağı ve YPG flamasını değiş tokuş ettiği görülüyordu. NATO MACRON’UN PEŞİNDE Filistinliler, İsrail işgali altında, yerleşimlerin gölgesinde yaşam savaşı veriyor. Bu arada İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD kararının ardından dün yerleşimlerin yakınlarında inceleme yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “beyin ölümü” çıkışıyla NATO içinde başlayan tartışma sürüyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, gelecek hafta Paris’i ziyaret edeceğini ve Macron’dan bu sözleriyle ilgili açık lama isteyeceğini duyurdu. İttifak ülke lerin dışişleri bakanlarının toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Stol tenberg, “birliğin altını oyma çabaları na” karşı uyardı. Ba sına verdiği demeçte Stoltenberg, “Bu konu ları Macron ile tartış mayı istiyorum. Ben ce herhangi bir farklı lığa işaret etmenin en iyi yolu oturup konuş mak, mesajları ve mo Macron tivasyonları tamamen anlamaktır. Benim me sajım şu: NATO uyum sağlıyor, NATO çevik, NATO yanıt veriyor” dedi. 8 Kasım’da Avrupa ile ABD arasın daki stratejik koordinasyon eksikliğini vurgulayan Macron, “Şu anda tanık ol duğumuz şey NATO’nun beyin ölümü dür” demişti. Stoltenberg de konuy la ilgili daha önce de “Gerçekte NATO uzun yıllardır olduğundan daha güçlü ve çevik” açıklamasında bulunmuştu. Husiler üç gemiye el koydu Yemen’de Riyad destekli Mansur Hadi hükümetine karşı 4 yılı aşkın süredir savaşan Husiler, Kızıldeniz’de üç yabancı gemiyi alıkoyduklarını duyurdu. Sanaa’da uluslararası tanınırlığı olmayan Husi hükümetinin içişleri bakanlığından yapılan açıklamada, sahil güvenlik birliklerinin kara sularını ihlal ettikleri gerekçesiyle alıkonan üç gemiden birinin Suudi Arabistan’a ait olduğu belirtildi. Hadi hükümeti ise İran destekli olduğu bildirilen Husilerin el koyduğu diğer iki geminin Güney Kore’ye ait olduğunu açıkladı. Husilerin üst düzey bir sorumlusu, söz konusu iki gemiye Suudi Arabistan’a ait olduğu düşüncesiyle el koyulduğunu, aksi takdirde bırakılacaklarını bildirdi. Assange, tecavüzle suçlanmayacak İsveç savcılığı, Wikileaks kurucusu Julian Assange hakkındaki tecavüz suçlamasının, yeterli kanıt olmaması gerekçesiyle düşürüldüğünü açıkladı. ABD Adalet Bakanlığı’nın, gizli bir devlet bilgisayarına sızmak için komplo kurduğu iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunduğu Assange, “İsveçli bir kadınla 2010 yılında korunmadan cinsel ilişkiye girdiği” gerekçesiyle yargılanıyordu. Assange, geçen nisanda, 7 yıl boyunca sığındığı Ekvador’un İngiltere büyükelçiliği binasından çıkarılarak tutuklanmıştı. ‘Yasadışı’ politikaya tepki yağdı Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve GüGolan Tepeleri’nde Tel Aviv yöne venlik Politikaları Yüksek Temsilci Başkanı Mahmud Abbas’ın Arap ülkeleriyle temasta bulunduğunu ve acil timinin egemenliğini tanıyan ABD’nin si Federica Mogherini de, yerleşim bir toplantı talep ettiklerini bildirdi. son olarak Batı Şeria’daki Yahudi yer ler için “yasadışı ve iki devletli çö Batı Şeria’daki yasadışı yerleşimlerin leşimlerini yasadışı görmeme yönün züme engel” ifadelerini kullanırken, sayısını artıran İsrail Başbakanı Binya deki politika değişikliği uluslararası İsrail’den inşa faaliyetlerini sonlandır min Netanyahu ise ABD kararını “mem kamuoyunda tepkiyle karşılandı. ması çağrısında bulundu. nuniyetle” karşıladı. Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Rupert Abbas’tan toplantı çağrısı ofisinden, “ABD tarihi bir haksızlığı düzelten önemli bir siyaseti kabul etmiş Colville, ABD’nin politika değişikliği Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ge tir” açıklaması yapıldı. nin uluslararası hukuka uygun olma nel Sekreteri Saeb Erakat ise ABD’nin dığını söyledi. İsrail’in yasadışı şekilde hamlesinin “şiddetin, kaosun ve aşırı BM: Üzüntü duyduk 1967’den beri inşa ettiği 100’den fazla lıkçılığın kapılarını açacağı” uyarısın Birleşmiş Milletler Genel Sekreter yerleşimde yaklaşık 650 bin kişinin ya da bulundu. Erakat, Filistin Devlet Sözcüsü Stephane Dujarric ise ABD yö şadığı belirtiliyor. netiminin Batı Şeria’da yer alan Yahu di yerleşim birimlerini artık yasadı ABD’nin, işgal altındaki Batı Şeria’da şı olarak görmediklerine ilişkin, “Ka AGNEÇKEARRLAİ :D EĞ İLyornauknnuitneölennüdnidrdeik. iYeenrlebşüiymygülaelökeİsryrriermöiBannniea,gle’kİidesnlaiirlkknkaolluipeıllğdrerFdiıur,iauvlğkiçsağauıtsukriıvanlzayrumsıver“oegraİlsrueshurlışaaunniinkmual’duinnAkıbu.nyin“trkaUaimçasnlöruaılamedsz’ldürıaaşimanrzıanieütrauytarkeltsteoupııkmnmhkyuuilueasyknrsuüuiuannkkndidssmıeayşisleıeditknşeii.irmdDubelıiiaşrvsşiöşlatedrıtrnemliecçağeöi”zboüirmlarüalvkriedznadinnuksğ.oiBnşMmvdee’egnnrdöleiiinrc”keepdKİüoesozdzrniaüis.sinylBe’toiyMünni’,udnG“ueydüyae keyfi tasarrufu ile değişmeyeceği gibi böyle bir eylemin de uluslararası hukuk bakımından hiçbir geçerliliği sadışı yerleşim yoktur. Türkiye, uluslararası toplumun sorumluluk sahibi tüm üyeleriyle birlikte, Filistin Devleti’nin bağımsızlığı birimlerinin nı ve kardeş Filistin halkının meşru haklarını savunmayı sürdürecektir” ifadelerine yer verildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değildir. Ben yaptım oldu anlayışıyla yapılan açıklamaların da uluslararası hukuk bakımından hiçbir geçerliliği olmayacaktır” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da karara, “Son derece talihsiz, uluslararası hukuku yok sayan, Filistinlilerin hakkını, hukukunu ayaklar altına alan açıklamayı reddediyoruz ve kınıyoruz. Bu, işgali meşrulaştırma çabasıdır” ifadeleriyle tepki gösterdi. l ANKARA/Cumhuriyet uluslararası hukuku ihlal ettiğini” kaydetti. Göstericiler oturumu erteletti Beyrut’ta, dün de yönetim karşıtı protestolar için eylemciler meydanlardaydı. Halihazırda ekonomik krizle boğuşan ülkede, hükümetin sosyal iletişim ağı WhatsApp’a vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim’de başlayan protestolar kısa sürede ülke geneline yayılmıştı. Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki meclis binasını kuşatan göstericiler, parlamentoda dün yapılması planlanan oturumu erteletti. Oturumda “görevi ve yetkiyi kötüye kullanma, suiistimal ve kamu malında savurganlık gibi suçların genel affa dahil edilmesi” yönündeki maddeleri de barındıran yasaların görüşüleceğini ileri süren göstericiler, söz konusu oturumun yapılamaması için meclis çevresinde insan zinciri oluşturdu. Oturumun basına açık olmasını isteyen protestocular, öncelikli olarak “teknokratlardan oluşan bağımsız ve küçültülmüş bir hükümet kurulması, erken seçime gidilmesi ve yolsuzluğa bulaşan yö neticilerin yargılanması” taleplerini yineledi. Öte yandan Beyrut’un merkezindeki Bab İdris noktasından meclise ulaşmak isteyen konvoyda bulunan üç aracın göstericilerin üzerine sürüldüğü ve konvoya eşlik eden bazı korumaların havaya ateş açtığı haberleri gündeme yansıdı. Olayda bazı göstericilerin yaralandığı aktarıldı. Protestocular Cumhurbaşkanı Mişel Aun’un partisi Özgür Yurtsever Hareketi Milletvekili George Atallah’ın da meclise girişini engelledi. Meclis Başkanı Adnan Dahir, yeterli sayıya ulaşılamadığı için meclis oturumunun daha sonra belirlenecek bir tarihe ertelendiğini söyledi. İran’da şiddet uyarısı Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamların şiddetli protestolara neden olduğu İran’da, gösterilerde hayatını kaybedenlere ilişkin kaygı verici açıklamalar gelirken üç güvenlik görevlisinin de öldürüldüğü bildirildi. İran’ın yarı resmi ajansı ISNA ve FARS’ın haberlerine göre, bir Devrim Muhafızları komutanı ile iki Besic milisi Tahran’ın batısındaki gösterilerde bıçaklanarak öldürüldü. Güvenlik görevlilerinin, bir grup tarafından pusuya düşürülerek saldırıya uğradığı belirtildi. AFP muhabiri, göstericilerin en az iki benzin istasyonunu ateşe verdiğini, bir polis merkezinde de hasar meydana geldiğini duyurdu. Gösteriler ve çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısına ilişkin ise çelişkili açıklamalar gelmeye devam ediyor. İran resmi makamları, son olayla birlikte gösterilerde can kaybının 5’e yükseldiğini ilan etmiş oldu. BBC Farsça’nın önceki gün gündeme yansıyan haberinde, ölenlerin sayısı 12 olarak kaydedilmişti. ‘106 kişi öldü’ Öte yandan, Uluslararası Af Örgütü geçen cumadan bu yana en az 106 göstericinin yaşamını yitirdiğini savundu. Olaylarda binlerce kişinin gözaltına alındığı da kaydedildi. ABD tarafından finanse edilen rejim muhalifi Radio Farda’ya göre de 90’dan fazla gösterici hayatını kaybetti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği “onlarca kişinin öldüğü” şeklinde gelen haberlerin kaygı verici olduğunu açıkladı. BM, ayrıca gösterilerin başlamasının ardından getirilen internete erişim engelinin de kaldırılmasını istedi. Bu arada İran Yargı Erki Sözcüsü Gulam Hüseyin İsmaili, Devrim Muhafızları Ordusu’nun “ciddi önlemler alınacağı” uyarısı sonrasında ülke genelinde durumun kontrol altına alındığını söyledi. İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesi ise “protestolarda şiddete liderlik edenlerin idamla cezalandırılacağını” iddia etti. İran’da geçen cuma benzin fiyatlarına en az yüzde 50 zam yapılması ardından patlak veren gösterilere ABD tarafından verilen destek de Tahran’ın gündeminde. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, ABD hakkında yaptığı açıklamada, “Ekonomik terörizmle gıda ve ilacın hastalar ve yaşlılara ulaşmasına engel olan bir rejim, hiçbir zaman İran halkına destek iddiasında bulunamaz” ifadelerini kullandı. 3 yıllık Taliban esareti sona erdi Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin “Kâbil hükümeti ve Taliban’ın tutuklu değişimi üzerinde uzlaştığını” açıklamasının ardından 2016 yılında kaçırılan ABD ve Avustralyalı 2 profesörün serbest bırakıldığı duyuruldu. Zabul vilayetindeki Nevbahar bölgesinde serbest bırakılan Amerikan Üniversitesi’nde görevli profesörler ABD’li Kevin King ve Avustralyalı Timothy Weeks’in Amerikan helikopterleriyle bölgeden ayrıldığı belirtildi. AFP’ye konuşan Taliban’ın siyasi ofisinin bulunduğu Doha’daki bir diplomatik kaynak, esir değişimi kapsamında bırakılması için anlaşılan 3 üst düzey Taliban üyesinin Katar’a getirildi. AA’nın yerel kaynaklara dayandırdığı haberine göre de üç Taliban militanı Bagram cezaevinden Katar’a getirildi. Afganistan’da Taliban ve IŞİD’in eylemleri sebebiyle uzun süredir gerilim devam ediyor. 11 Eylül 2001’deki terör saldırıları sonrası Afganistan’a askeri müdahalede bulunan ABD yaklaşık bir yıldır Taliban ile barış görüşmeleri yapıyordu. ABD’nin Afganistan özel temsilcisi Zalmay Halilzad kısa süre önce müzakerelerde bir prensip anlaşmasına varıldığını açıklamıştı. Ancak Taliban’ın düzenlediği intihar saldırılarından sonra eylül ayında ABD Başkanı Donald Trump müzakereleri sona erdirdiğini açıklamıştı. Kuzey Kore lideri Kim’in bir balık tesisinde teftiş görüntüleri objektiflere yansıdı. ‘Artık Trump’ı parlatmayacağız’ ABD ile Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması ve yaptırımlar başlıklarında geçen yılın haziran ayından bu yana üst düzey temaslarda bulunan Kuzey Kore yönetimi, yeni görüşmeler için istekli olmadığını duyurdu. Kuzey Kore ajansı KCNA’da, “Bize herhangi bir fayda sağlamayan görüşmelerle artık ilgilenmiyoruz. Bundan böyle artık ABD Başkanı Trump’a kendini parlatması için yardımcı olmayacağız” denildi. Geçen hafta Trump, Kuzey Kore lideri Kim’e “Yeni görüşme için acele et” içerikli bir mesaj iletmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle