24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 19 KASIM 2019 SALI gorus@cumhuriyet.com.tr olaylar ve görüşler SemiyolojiGöstergebilim günlük yaşam içindeki tüm iletişim etkinliklerinde kullandığımız, dil dahil, bütün simgeleri, göstergeleri inceler. Kullanılan dile, sözcüklere, terimlere, kavramlara, mecazlara ek olarak, yüz ifadeleri, el kol hareketleri, trafik işaretleri gibi işaretler, telefonun sesi, ders zili sesi, otomobil kornası gibi sesler yani insana belli mesajlar veren her türlü uyarıcılar, simgeler, göstergebilimin konusudur. Göstergebilim, bir toplumdaki insanların birbirleriyle olan bürokratik ve duygusal iletişimlerinin niteliğini, anlamlarını anlamamıza yardımcı olur. Örneğin “Parmak sallamak” insanları tehdit eden, “Ben sana gösteririm” anlamına gelen bir harekettir. Herkese “Parmak sallayan” bir iktidar herkese baskı yapan, herkesi tehdit eden bir iktidardır. HHH HermeneutikYorumbilim Anlambilim, bir parçanın (iletinin, mesajın, davranışın) ancak parçası olduğu bütünün ne olduğunun kavranmasıyla anlaşılabileceği ya da bir bütünün ancak tüm parçaları bilindiği ve anlaşıldığı zaman kavranabileceği anlayışına dayalı bir yorumlama ve düşünme yöntemidir. Bir başka deyişle, parçaları anlamak için bütünü, bütünü anlamak için de parçaları anlamak zorunda olduğumuz ilkesine dayalı bir düşünce yöntemidir. Bu düşünce yöntemine göre, bir önerinin, bir tavsiyenin bir mesajın tam anlamı, ancak içinde yer aldığı bütünsel ideolojinin bilinmesiyle olanaklıdır. Bir ideolojinin ne olduğu ise mesajlarıyla ve o ideolojiye dayalı olarak yapılan davranışlarla anlaşılır. Bu anlamda bir iktidarın gerçek ideolojisi, programında yazandan çok, uygulamadaki haksızlık, Şiddet dili: Neyi anlatıyor neyi saklıyor? hukuksuzluk, yolsuzluk ve baskılarla belirlenir. HHH Son intiharlara ve yükselen kadın cinayetlerine semiyoloji ve hermeneutik açılardan baktığımızda neler görüyoruz: Açıkça gördüğümüz gerçek, intiharların ve cinayetlerin arkasında toplumdan kopuşun, bu kopuşa yol açan şiddet dilinin, şiddet kültürünün ve umutsuzluğun yattığıdır. Herkesin gözleri önünde sürekli olarak haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluk yapılır, çok küçük bir azınlık zenginleşirken, geniş kitleler yoksullaşırsa, insanların hem adalet duygusu hem de umutları ölür, şiddet eğilimleri artar. Her an bütün sizin gibi düşünmeyenleri sürekli olarak ihanetle ve terörist olmakla suçlar, hapisle ve mallarına el koymakla tehdit ederseniz, toplumdaki hem adalet duygusunu hem de umutları yok eder, şiddet kültürünü beslersiniz. İktidarın hem yöneticiler hem yargı organları hem de dalkavuk/yandaş medya aracılığıyla, bütün muhalifleri hedef alan, onları ihanetle, terörizmle suçlayan, düşmanlaştırıcı şiddet dili, umutları körelten, insanları şiddete sürükleyen bir dildir! Çünkü “dil” insanların düşüncelerini biçimlendiren ve böylece tutum ve davranışlarını da etkileyen bir araçtır! Bu nedenle, sınır ötesi askeri operasyonlara “Barış Harekâtı” adı verilir. “Kokteyl terör” kavramı o terörü yapan örgütü gölgelemek için bu nedenle icat edilir. Bu nedenle, “Beka sorunu” deyimi, parti iktidarının vazgeçilmez bir zorunluluk olduğunu vurgulamak için seçimler sırasında gündeme getirilir. Bütün kutsal din ve milliyet değerleri, liderin ve partinin vazgeçilmezliğini ve üstünlüğünü zihinlere kazımak için bu nedenle onlara atfen kullanılır. HHH İNTİHAR VE CİNAYET, hiçbir sorunu çözmeyen, tam tersine sorunları ağırlaştıran, “şiddet diline teslim olan” bir KAÇIŞTIR. Şiddete karşı çözüm, sorunları ağırlaştıran ve sonuçsuz olan bir KAÇIŞ YERİNE: Barışı, adaleti ve demokrasiyi savunarak DİRENMEKTİR! Cumhuriyetten ‘Yıldız’ kaydı Varol Özkoçak Emekli Büyükelçi Bir tiyatro sanatçısı düşünün ki 1950’lerin başından 2010’ların ortalarına kadar Türkiye’nin sanat gündeminde kalmış, birbiri ardından gelen çeşitli kuşakları etkilemiş, tüm bu kuşaklara tiyatro tadını, beğenisini, tiyatro bilgi ve görgüsünü aşılamış, böylece tüm kuşakların derin sevgi ve hayranlığını kazanmıştı. Yalnızca tek kişilik “Ben Anadolu” oyunu onlarca yıl sahnelerden inmemiş hatta gittiği yerlerde çoğu kez kapalı gişe oynamıştı. Yıldız Kenter “Ben Anadolu”yu Türkiye’de kordiplomatiğe İngilizce olarak oynadığı gibi bunu çeşitli dış ülkelerde de o harika İngilizcesi ve büyük oyunculuğunu birleştirerek sergilemiş, ülkemizin tanıtımına parlak bir katkıda bulunmuştu. Bu büyük etkinin sebepleri Onun inanılmaz tiyatro yeteneği, bir sahne yaratığı olarak doğmuş olması ve bunu olağanüstü bir biçimde sergilemesi yanında, çok büyük tiyatro aşkını, tükenmek bilmeyen enerjisini, kendine uyguladığı disiplini, sadeliğini, sevecenliğini ve sevimliliğini, bu nedenlerle insanlarla iletişim kurmadaki kolaylığını, ayrıca dünyada olup bitenleri sürekli olarak merakla ve hevesle izleme güdüsünü, tiyatro konusunda her şeyi okuma, görme ve izleme arzusunun hiçbir zaman tükenmemiş olmasını yalnızca birkaç örnek olarak sayabiliriz. Kendisi gibi büyük sanatçılar olan kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngor ile birlikte kurdukları Kenter Tiyatrosu’na bundan yaklaşık elli yıl önce ilk adımımı attığımda o zamanlar yepyeni ve pırıl pırıl olan tiyatro binasından, içinin Yıldız Kenter’in ince zevkini yansıtan döşeme tarzından olduğu kadar o tiyatroda ilk seyrettiğim oyun olan Çehov’un Üç Kız Kardeş oyunundan da çok etkilenmiştim. Hâlâ anımsıyorum: Oyunu Ali Taygun sahneye koymuştu, üç kız kardeşten birini Yıldız Kenter, ikincisini de Meral Taygun oynuyordu. Hiç kuşku yoktur ki Yıldız Kenter ülkemizin yetiştirdiği en önemli aydınlardan biriydi. Türkiye’deki her konuya gerekli ilgiyi göstererek düşünür ve gerektiğinde sade fakat kendine özgü bir yorum yapardı. Yıldız Kenter bir Türk aydınının sorumluluğuyla Türk tiyatro yazarlarının yapıtlarını yıllar boyu tiyatrosunun en öncelikli oyunları olarak repertuvarına almış, titizlikle ve özenle sergilenmelerini sağlamıştı. Onunla her şey daha başka Yıldız Kenter’de olağanüstü bulduğum şey, onunla konuştuğumda ve onun gözlerine baktığımda dünyanın en temiz, en saf, ama en zeki ve en meraklı çocuklarından birini görmemdi. Bu saf çocukluğu onu, tüm sanatçıları olduğu gibi, bir parça kırılgan, ama hep meraklı ve yaratıcı yapmış, küçük çocuklar çevrelerindeki tılsımlı ve renkli dünyaya nasıl bakıyorlarsa o da tiyatroyu hep büyülü bir dünya olarak görmüş ve bu rengârenk dünyaya her zaman özgün katkılarda bulunmuştu. Onunla ilgili anılarım saymakla bitmez. Kızı sevgili Leyla ve damadı, değerli meslektaşım emekli Büyükelçi Kenan Tepedelen en yakın arkadaşlarım arasında oldular. Hep birlikte, Şükran Güngor’ün ve Esma Hanım’ın da katıldıkları güzel ve anlamlı sohbetleri, yazları Turgutreis’teki DMarin konserlerini paylaştık. 1989 yılında Londra’da “Royal College of Defence Studies”İngiliz Kraliyet Savunma Kolejine devam ettiğim dönemde Yıldız Hanım Londra’ya gelerek onunla Londra’daki tiyatro oyunlarını seyretme zevkini bana bahşetmişti. Birlikte emsalsiz bir zaman geçirmiştik. Yıldız Kenter’le her şey başka bir anlam ve önem kazanmıştı. Kenya’daki Büyükelçiliğimin ilk aylarında (2003) Dışişleri Bakanlığımızın inisiyatifiyle Yıldız Kenter ve Talat Halman’ın Türk sanatı konusunda yaptıkları İngilizce takdime parlak piyanistimiz Gülsin Onay da bir resitalle eşlik etmiş, Nairobi’de bize ve kordiplomatiğe unutamayacağımız bir sanat akşamı yaşatmışlardı. Yıldız Kenter’in şahane bir tiyatro sanatçısı olduğu tartışılamaz. Ama o, aynı zamanda, şahane bir insandı, şahane bir arkadaş ve dosttu. Her şeyden önce eli açık, gönlü açık bir insandı. Arkadaş ve dostlarıyla, yakınlarıyla, öğrencileriyle, hatta tanımadığı kimselerle pek çok şeyini paylaşmak, onlarla yakından ilgilenmek, karşılıksız olarak elinde olanı vermek, onun çevresinde sürekli olarak sıcak bir dost ve hayran kitlesi bulunmasını sağlamıştı. O kendisindeki bu doğal, karşılıksız ve koşulsuz sevgisiyle hepimizin yüreğinde taht kurmuş çok ender bir kişilikti. Onu sahnelerde alkışlayıp özel yaşamındaki sımsıcak dostluğunu yakından hissedenler onu hiçbir zaman unutmayacaklar. Işıklar içinde uyu sevgili Yıldız Kenter.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle