21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 3 EKİM 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ALPER İZBUL/ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Oysa ABD, TIR’lar dolusu silahları sözü edilen bölgeye göndermekte ve ABD’nin o bölgede sayısı yirmi altıyı bulan askeri üssü olduğu halde bu konuda herhangi bir görüş ileriye sürülmemiştir. Konferansta, “Esad diktatördü, katildi, halkına zulüm yaptı, Suriyeliler onun için Türkiye’ye sığındılar” tezi gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. “Terör örgütlerinin varlığı sığınmacıların yurtlarını terk etmelerinde de etkili olmuştur” görüşü ele alınmamıştır. YPG/PKK’ye yakınlığı ile tanınan, hatta bu örgütün sözcüsü olduğu bilinen Bayan Amy Austin Holmes’ün konferansa çağrılması en büyük eleştiri konularından biri oldu. Konferansta, Suriye sorununun temel kaynağı genel olarak Esad gösterilse de, sorunun asıl kaynağının altında emperyalist düşünceler taşıyan süper güçler, özellikle ABD politikasının olduğunun yeterli bir biçimde belirtilmemesi eleştiri konusu yapıldı. PKK/YPG’den temizlenecek bölgeye bir milyon sığınmacının yerleştirilmesini sağlayacak planın Suriye’nin toprak bütünlüğünün ihlali anlamına geleceğinin altının çizilmesi, ABD’nin aynı bölgedeki varlığı ve gerçeği karşısında bir çelişki oluşturduğu belirtildi. Hazırlıkları uzun süre önce başlanan konferansta iddia edildiğinin tersine ne “bütün aktörlerin” yer aldığı ne de “AKP iktidarını uygulamaya zorlayacak önerilerin” oluşturulabildiği ileri sürüldü. Konferansın sonuç bildirgesinde YPG/PKK adının geçmemesi dikkat çekici bulunmuş ve eleştirilmiştir. Çeşitli basın organlarında yayımlanan yazılardan derlenen bu eleştiri noktaları aslında konferansa önem verildiğini de göstermektedir. Ana muhalefet partisinin böylesi bir toplantı düzenlemesi muhakkak takdir edilmelidir. Konferansta ileri sürülen düşünceler öncelikle kurumu değil konuşan kişiyi bağlar, kuralı unutulmamalıdır. Aslında CHP için bağlayıcı nokta Ge nel Başkan’ın konuşması ve konferans sonuç bildirisidir. Kılıçdaroğlu’nun Görüşleri CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada ileri sürdüğü görüşleri şöyle özetlenebilir: Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vereceğini unutmamalıyız. ABD ve Rusya’nın çıkarları arasında savrulmamak için, toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık, egemenlik ve iyi komşuluk ilişkileri ilkelerine dayanan, tek bir Suriye politikası izlemeliyiz. Suriye yönetimi başta olmak üzere, uluslararası hukuka dayalı, meşru olan aktörlerle diplomasiyi etkin kılmalıyız. Bugüne kadar, uluslararası hukuk ve meşruiyete aykırı bütün hamlelerimizi gözden geçirmeliyiz. Suriye güvenli olduktan sonra ülkemizdeki sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerini teşvik edecek politikalar geliştirmeliyiz. Bu görüşler, CHP’nin öteden beri Suriye konusunda ileri sürdüğü Suriye politikasının temel ilkeleridir. Kuşkusuz, konferansın sonuç bildirgesi de önemlidir. Sonuç bildirgesi de şöyle özetlenebilir: Suriye’de çatışmaların sona erdirilerek, barış, huzur, istikrar tesis edilmesi, Suriyeli sığınmacılar meselesinin uluslararası hukuk, insan hakları ekseninde çözümü Türkiye için temel ve öncelikli bir hedef olmalıdır. Türkiye, Suriye krizi bağlamında sadece Suriye yönetimiyle sorun yaşamamaktadır. Akışkan ve kırılgan saha koşulları ülkemizi krize müdahil diğer aktörlerle de her an çatışabilir bir konumda tutmaktadır. Çok boyutlu bu gerilimden en az hasarla çıkmanın yolu TürkiyeSuriye ilişkilerini bir an önce yeniden rayına oturtmaktan geçmektedir. Objektif koşullar içinde ve özetleyerek verilen bu konferans, eksikleri olsa da birçok eleştiriyi içerisinde taşısa da önemlidir. Suriye sorunu, tüm Türkiye’yi ilgilendiren, son yılların en önemli dış politika konusudur. Bu konunun en yakıcı noktası şudur: Suriye sorununda vakit geçirilmeden Suriye merkez hükümeti ile görüşmeler başlatılmalıdır. İttifak baskısı biterErdoğan’ın yüzde 40 kuralından bahsetmesi AKP’de tartışılmaya başlandı AKP yöneticileri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açık kapı bıraktığı yüzde 40 kuralının getirilmesi durumunda partinin daha rahat hareket etme olanağına kavuşaca ğı değerlendirmesi yapıyor. Meclis’te halkoyuna gitmeden anayasa değişikliği için gerekli çoğunluğa (400) ulaşılmasının zor olemine duğuna dikkat çeken AKP kaplan yöneticileri, partinin yeni sistemin getirildiği anayasa değişikliğinin hazırlanma sürecinde “yüzde 40” kuralını istediği, ancak MHP’nin kabul etmemesi üzerine “yüzde 50+1”in getirildiğine dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçim barajının yüzde 40’a düşürülmesinin partinin üzerindeki ittifak baskısını ortadan kaldıracağını düşünen bazı AKP yöneticileri, “Yine ittifaklar olacaktır. Yüzde 40’a düşürdüğünüz zaman Erdoğan’ın Çelik: Gündemimizde yok AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı seçimi barajının düşürülmesi tartışmalarına ilişkin “AK Parti’nin gündeminde böyle bir mesele yok” dedi. AKP MYK toplantısı sonrası konuşan Çelik, eski bakan Faruk Çelik’in tartışmayı açan “Cumhurbaşkanı yüzde 40’la seçilsin” sözleri için “Kendi görüşünü söylemiş” ifadesini kullandı. Çelik, şöyle konuştu: “Vatandaş, sistem değişikliğine destek vermiş. Bu bir yapboz tahtası değil. Vatandaşın onayından geçmiş bir şeyi, bu kadar kısa zamanda herhangi bir toplumsal talep ya da ih tiyaç yokken değiştirmek durumunda değiliz. Yüzde 50 doğrudur. Ak Parti’nin bunu değiştirme gibi bir ajandası yoktur. Saadet Partisi Genel Başkanı siyasi açıklama yapmıyor. Şaka yapıyor olarak görüyoruz. CHP atlıyor konunun üzerine. Neredeyse bütün aktörleri buradan yola çıkarak tekrar vesayet sistemini kurmak için ‘eski sisteme dönelim’ gibi konuşuyorlar.” Öte yandan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, gazetecilerin sorusu üzerine “Ben yüzde 50+1’in doğru olduğu kanaatindeyim” diye konuştu. l ANKARA karşısında da bir yüzde 40’lık kitle olur. Seçime yine ittifaklarla gidilebilir, ancak mecburiyet hissedilmemesi partinin elini rahatlatır. MHP ile yapılan ittifakta görüldü ki, partinin milliyetçi seçmeni MHP’ye kayıyor. MHP’nin oyu arttıyor, partinin oyu azalıyor” değer lendirmesini yapıyor. MHP’nin daha önce “yüzde 40”ı ka bul etmediğini anımsatan AKP yöneticileri, “O zaman istememişti, şimdi hiç istemez. Sonuçta bu ittifak, MHP’ye kazandırıyor” dedi. MHP’nin istememesi durumunda bir anayasa değişikliğinin mümkün olmadığı kaydeden parti yöneticileri, “Sadece MHP de değil böyle bir değişikliği CHP’nin de istemesi lazım. 1 yıl önce getirilen sistemle ilgili bir değişikliğin yeniden halkoyuna sunulması doğru olmaz. Bu nedenle referandumsuz bir çoğunlukla kabul edilmeli, bunun için de üçte iki çoğunluk olan 400’ün aşılması gerekiyor” görüşünü dile getiriyor. Yüzde 50+1 kuralının değiştirilmesinin doğru olmayacağını belirten bazı parti yöneticileri ise, “Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları çok net. Tartışma farklı bir boyuta taşındı. Barajın düşürülmesi, ileride çok daha farklı tartışmaların yaşanmasına neden olur. Yüzde 40 ile seçimi kazanan bir Cumhurbaşkanı’nın alacağı kararlar, yürürlüğe koyacağı kararnameler, karşıda kendisini istemeyen yüzde 60’lık bir kitle olacağı için hep tartışılır” değerlendirmesini yapıyor. TEMELLİ’DEN ERDOĞAN’A: Yüzde 40 bile etmiyorsunuz HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cumhurbaşkanlığı seçim barajının yüzde 40’a düşürülmesine ilişkin tartışmalarla ilgili, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Yüzde 40 bile etmiyorsun” diye seslendi. Temelli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, HDP’li belediyeler kayyım atamalarını örtbas etmek için “annelerin kullanıldığını” ifade etti. Temelli, “Bütün annelere çağrı yapıyoruz; sizi Meclis’e bekliyoruz. 8 Ekim’deki grup toplantımıza, şehit anneleri de dahil olmak üzere bütün anneleri davet ediyoruz. Çözümün adresi Meclis’tir.” Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yeniden tutuklanmasına da “siyasi komplo” yorumunu yapan Temelli, yargı reformu paketine ilişkin “Tam bir fiyasko. Pakette siyasetçilere özgürlük, evrensel hukuk ve ifade özgürlüğüne dair bir düzenleme yok. Göz boyama paketi” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yol almanın da mümkün olmadığını ifade eden Temelli, “Şimdi yüzde 40 dedin ama son araştırmalara bakmamışsın. Son araştırmalar gösteriyor ki küçük ortağınla beraber artık yüzde 40 bile etmiyorsunuz. Haftaya yüzde 35, sonra yüzde 30” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet iyi parti’den Erdoğan’lı yanıt: Boyu uzun, damadı bakan, bıyığı olan... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yüzde 50+1” açıklamasına CHP’li Muharrem İnce ve İYİ Partili Aytun Çıray’dan tepki geldi. CHP’li İnce sosyal medya hesabından, “50+1 kuralını tartışmaya açarak Meclis’e getirebiliriz demek, bir daha o oy oranına ulaşamam, oranı düşürelim, yeniden seçilebileyim demektir. Bu ucube sistemi değiştirmek Türkiye için daha öncelikli ve önemlidir” ifadelerini kullandı. İYİ Parti’li Aytun Çıray da “Hedefimiz tarafsız cumhurbaşkanı, güçlendirilmiş parlamento. Tek tek madde olarak tartışmayız, bir bütün olarak anayasayı ele alırız” dedi. İYİ Parti’nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada ise, Erdoğan benzetmesi yapılarak, “Yüzde 40 size yetmez AK Parti. Boyu 1.85’ten uzun olan. Erkek ve bıyığı olan. Bakanlık yapmış damadı bulunan. Maybach’a binen şartını da ekleyin tasarıya” denildi. l İç Politika Karamollaoğlu’ndan Babacan’a ziyaret Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Türkiye’nin Geleceği İçin Lider Ziyaretleri” kapsamında AKP’den istifa eden ve yeni parti kurma çalışmaları süren Ali Babacan’ı ziyaret etti. 1 saat 45 dakika süren görüşmenin ardından kısa bir açıklama yapan Ali Babacan, Karamollaoğlu’nun ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirtirken görüşmede Türkiye’nin ve bölgenin içinde bulunduğu durumu ele aldıklarını söyledi. Karamollaoğlu da “Derdimiz ülkemizin içinde bulunduğu durumdan kurtulması. Bunun için hepimizin diyaloğa ihtiyacı var. Sayın Babacan’a çalışmalarında başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘AKP yüzde 10’a muhtaç hale gelecek’ Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yüzde 50+1 tartışmalarına ilişkin, “AK Parti yüzde 10 barajına muhtaç hale gelecek” dedi. Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yeni Eko nomi Programı’na ilişkin konuşan Karamollaoğlu, “Ekonomimiz uçuşa geçmiş, havada da nereye ineceğini bilemiyor. Her seferinde Sayın Bakan büyük bir iştiyakla paket açıklıyor lakin tabiri caizse ‘dağ fare doğuruyor’. Borca dayalı bir ekonomi çökmeye mahkumdur” dedi. Karamollaoğlu, yüzde 50+1 tartışmalarına da değinerek, “Yüzde 40’ı fazla söylemişler, AK Parti yüzde 10 barajına muhtaç hale gelecek. Bir kişiye bütün yetkileri verirseniz halkın iradesini yansıtamazsınız” ifadesini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Ciddiye almıyoruzKILIÇLDCİDAHERPROİĞLU: MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “muhalefet getirsin değerlendiririz” dediği yüzde 50+1 barajının düşürülmesi tartışmasıyla ilgili olarak “Ciddiye alınacak yanı yok” değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni sistemde Cumhurbaşkanının ilk turda seçilme şartı olan yüzde 50 artı 1’in düşürülmesiyle ilgili “Muhalefetten gelirse değerlendiririz” çıkışı CHP’de karşılık bulmadı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında bu konuya değinmezken, gazetecilerin soruları üzerine “Cid diye alınacak yanı yok” karşılığını verdi. Erdoğan’ın ekonomi ve dış politikadaki sorunları örtebilmek için sistemin revize edilmesi tartışmasını gündeme getirdiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Sorunları tartıştırmamak, gündem değiştirmek için bunları söylüyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da yaptığı açıklamada; Erdoğan’ın iktidarda kalmak için her türlü formülü ortaya koyduğunu ifade etti. Torun, “Bunu tartışmak demek, demek ki seçilmeyle ilgili kaygısı oluştu, artık seçilemeyeceğini biliyor. Bu tamamen içinde bulundukları paniğin, korkunun göstergesi, bunu tartışmayı bile doğru bulmuyoruz.” l ANKARA MECLİS’TE ‘50+1’ tartışması TBMM Genel Kurulu’nda, “50+1” tartışmaları yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in “Dünden bu yana iktidar partisinde şu var; ‘Teklif getirin, bu yüce çatı görüşsün’, ‘50+1 olmadı, beyefendiler uzun atlama atlayamıyor, çıtayı indirin 40’a’. Kardeşim, 40 versek yarın 30 da sizi kurtarmaz. Yolcudur abbas, bağlasan durmaz” dedi. Özel’in bu sözleri AKP’lilerin tepkisine neden oldu. Öte yandan Genel Kurul’da, CHP’nin “basının mali sorunları”na ilişkin grup önerisi kabul edilmedi. l ANKARA Siyaset kazanı ateşe kondu SERTAÇ EŞ Siyaset gündemi açısından 2020 hareketli geçecek. Bunun işaretleri şimdiden gelmeye başladı. Meclis’in açılışında Başkan Mustafa Şentop’un verdiği resepsiyon sönük geçti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yanı sıra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katılmayınca resepsiyonda salon Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kaldı. Kendisi ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar önemli mesajlar verdi. Başkanlık sisteminde ısrarcı olan Erdoğan, çokça kullandığı yüzde 50+1 oy söyleminin tersine çıkış yaptı. Bu oranın düşürülmesine kapı araladı, topu muhalefete attı. Bu yaklaşımdan, Erdoğan’ın kendisine yönelen seçmen ilgisinin zayıfladığı tespiti çıkarılabilir. Ancak yine gündemi belirledi ve “muhalefetin ağzına söz koydu.” Bu mesaj, siyasi kulislerde farklı yansımalara neden oldu. Kulislerde, “Erdoğan, karşısındaki muhalefet blokunu dağıtmayı planlıyor. Yüzde 50+1’in düşürülmesi adayların seçilme şansını yükseltir. Aday sayısı artarsa, Erdoğan karşısında bütün bir muhalefet değil, birden çok adaylı muhalefet bulabilir ve bu da işine gelir. Kişisel hedef ise Abbdullah Gül. Bu durum, muhalefetin uzlaşma sağladığı tek isim olmak isteyen Gül’ün işine de gelmez” değerlendirmeleri yapılıyor. 2020 hedefleri Benzer senaryolar önümüzdeki süreçte çokça konuşulacak gibi. Ancak 2020 özellikle ana muhalefet CHP açısından sınav yılı olacak. CHP kazandığı belediyelerde, bu yıl, bütçe yapmadan uygulama yapmak zorunda kaldı. Önümüzdeki yıl ise bu durum ortadan kalkmış olacak. Her belediye kendi planlamasını yapacak, buna göre bütçe oluşturup yıl içinde uygulayacak. Yani CHP vitrine çıkacak. Bu uygulamaların halktaki karşılığı CHP’nin de geleceğe yönelik siyasi iddiasını ortaya koyacak. En azından bu durumu değerlendiren iktidar blokunun, karşısındaki muhalefet blokuna yönelik birtakım hazırlıklar içinde olduğu artık ortaya çıkmış durumda. Bu noktada Millet İttifakı’nın bileşenlerinden olan İYİ Parti üzerindeki söylentilere her geçen gün yenileri ekleniyor. Yerel seçimlerden güçlenerek çıkan CHP’de iç tartışmabütünlük sorunları geride kalmış durumda. Aynı şeyi İYİ Parti için söylemek kolay değil. İktidar blokunun hedefi belli, muhalefeti ufalamak... CHP ve Kılıçdaroğlu’nun ittifak konusundaki kararlılığı net. Ancak İYİ Parti’deki gelişmeler yalnızca Millet İttifakı’nın değil, Türk siyasetinin yumuşak karnı olabilir. Bu partideki olası gelişmeler seçmeninin tavrına yansıyabilir. Ayrıca “üçüncü ittifak” arayışlarını da İYİ Parti’den bağımsız düşünmek zor. Siyasi görünüme iktidar partisinden kopanları da eklemek lazım... Kurulması beklenen iki partiyi hesaba katarsak önümüzdeki yıl, en azından bazı girişimlerin deneneceği zaman dilimi olacak. İktidar blokunun tavrı, kurduğu oyun ve hedefinin ipuçları belirmeye başladı. Muhalefet bloku ne yapacak? İktidarın uygulamalarına yanıt mı verecek, yoksa kendi modelini mi ortaya koyacak? 2020’de kaynatılacak siyaset kazanı, ateşe konmuş durumda. Yıpranma sürecine girmiş iktidar bloku karşısında muhalefet umudu yükseltmeli... l ANKARA MHP TEKLİFE SOĞUK: Sistem yeniden tartışmaya açılır SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda geçerli olan yüzde 50+1 barajının yüzde 40’a çekilmesine MHP sıcak bakmıyor. MHP’de, yüzde 50+1 barajının “toplumsal mutabakat sağlamak” amacıyla Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği anımsatılırken, yeni sistemin inşasının üzerinden henüz çok az bir süre geçmesine karşın yeniden “baraj konusunu” gündeme getirilmesinin “sistemi yeniden tartışmaya açmak” anlamını taşıyacağına dikkat çekiliyor. MHP’de, “Barajın yüzde 40 olarak belirlenmesi demek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni tartışmaya açmak demektir. Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünde muhalefet bloğu yeni bir ‘cephe’ oluşturur. Türkiye, ekonomi, terörle mücadele gibi sorunlarını bir kenera bırakıp parlamenter sistem tartışmalarının içine çekilir. Yüzde 40 demek, ‘nitelikli çoğunluk yok’ anlamına gelebilir. Yani ‘Yüzde 60’lık kesim sana oy vermedi’ tartışmalarını da beraberinde getirir” yorumları yapılıyor. l ANKARA Yargı paketini eleştirmişti Moroğlu’nun Twitter hesabı askıya alındı Avukat ve Kadın Hakları savunucusu Nazan Moroğlu’nun Twitter hesabı askıya alındı. Birkaç gün önce yargı reformunu eleştiren bir paylaşım yaptığını belirten Moroğlu, “150 bin kişinin beğendiği bu paylaşımım anlayamadığım bir şekilde, bir anda yok oldu. Çok fazla şikâyet aldığı için paylaşımımın silindiğini düşünürken hesabım da askıya alındı ve bununla ilgili platformdan hiçbir mesaj almadım” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle