22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 28 EKİM 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ EĞİTİM Ayrıntılar Çöken Cumhuriyetin bayramı! İlkin şunu söyleyeyim, AKP sayesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı halk tarafından kutlanıyor. Eskiden devlet tarafından, kapalı devre, sıkıcı biçimde kutlanan bayram, AKP’nin tutumuyla sivilleşti, halkçılaştı. Artık meydanlarda şarkılarla, danslarla kutlanır oldu, doğrusu da buydu zaten. Cumhuriyet üç beş kibirli siyasetçinin, bürokratın değildir; halkındır. Kutlu olsun. Nedir Cumhuriyet? Cumhuriyetin kurulması büyük bir devrimdir. Dağınık insan topluluklarından “ulus” yaratmak hayli güç iştir, başarılmıştır. Osmanlı’nın bugün anlatılan uydurma tarihine sahip çıkanlar bilmez, eğer Mustafa Kemal çağı iyi okuyup bu ileri adımı atmasaydı, şimdi içinde bulunduğumuz coğrafyada muhtemelen sığıntı olarak yaşayacaktık. İmparatorluklar çağının sonuna gelinmişti, kapitalistleşmeye uygun olmayan tüm devlet yapıları yıkılmaya mecburdu. İşte lider zekâsı, sezgisiyle gördü bunu Mustafa Kemal büyüklüğü buradan gelir. Osmanlı’nın yerine Cumhuriyet fikrini ortaya koyan ve kurmayı başaran kişidir. Cumhuriyetin bir “Ulus”a, “Ulus”un da bir tarihe gereksinimi vardı. Birbirinden farklı bölgelerde, kültürde yaşayan insanları bir arada tutmak; zorunluydu bu. Kimi gülünç gelen adımlar da dahil olmak üzere, hep uğurda çaba sarf edildi, sonuç başarılı oldu. Ortak dil kurulmuş, birlikte aynı yöne bakan insanlar yaratılmıştı. “Yaratmak” deyince, devrim eskiyi yıkar, yerine yenisini koyar; yani “yaratır”. Esasen sıkça kullandığımız “karşıdevrim” kavramı yanlış kullanımdır. “Darbe” demek doğrusudur. Devrim tarihi ileri götürür, darbe geriye! Cumhuriyet devrimini türlü biçimlerde yorumlayanlara rastlıyoruz. Bana göre “cumhuriyet” eşit, özgür, hakları olan insan yaratma çabasıdır. İleri hedefi demokrasidir, doğal olarak insan hak ve özgürlüğüne dayanması için de “hukukun üstünlüğü”nü esas alması gerekir. Bu süreç aydınlanmacı olmalıdır. Bilimsel bilgiyle taçlanmalıdır. Elbette eğer “Köy Enstitüleri” yıkılmasaydı bugün başka konuları tartışır olacaktık kuşkusuz. Çöken Cumhuriyet Yurttaş olmak kolay değildir. Hakları olduğu kadar, ödevleri de vardır kişilerin. Elbette sağlıklı işleyen demokrasi oluşması için de düşünsel birikimi olan, eğitimli insana gereksinim vardır. Eleştirel düşünceye sahip olmayan, aklı esas almayan kimse yurttaş olamaz. Kul olur. Kulların da hakkı olmaz. Dolayısıyla cumhuriyeti de olamaz. Aklını herhangi birine teslim eden kişi demokrasi talep etmez. Yazık ki daha yolun başında, Cumhuriyeti kuran kadrolarla başladı gericileşme. Komünizm korkusu öylesine esir aldı ki tek parti yönetimini son dönemde, maalesef ardından gelecek DP dahil tüm gerici, sağ partilerin önü açıldı. Cumhuriyeti çökerten sağcılıktır. Nedir sağcılık? Dincilik, milliyetçi hamaset, piyasacılık! “Gerici Atatürkçülük” yaratıldı. Asker, para babaları, sağcı siyasetçiler elbirliğiyle Cumhuriyetin tüm kazanımlarını bir bir yıktılar. AKP bu sürecin sonucudur. Bile isteye aklı askıya almanın, işçiyi köle etmenin, egemenliği NATO’ya, ABD’ye teslim eden anlayışın doğal sonucudur. Milli Mücadele’yi Meclis’le götüren Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyetin yerinde yeller esmektedir. Şimdi bir saray, başkan ve onun adamları vardır. Meclis işlevsizdir. Büyük çabayla kurulmuş hangi kurum, işletme, fabrika varsa çoktan satıldı. Kalanlar da talan edilmektedir. En önemlisi eğitim çökmüş, azgın dinciliğe teslim edilmiştir. Siyasal yelpazedeki neredeyse tüm siyasi partiler gericilik yarışına girmiştir. Gerçeği söyleyelim “laiklik” demek suç halini almıştır. Neyi kutlayacağız? Yazık ki kuruluşundan bu yana Alevi ve Kürt sorunları çözülemedi. Bir de erkek egemen siyasal yapı buna eklenince, içinde yaşadığımız düzende kutlanacak pek bir şey yok. Yarın laiklerin yaşadığı şehirlerde marşlarla gazı alınacak insanların, ama anımsatmak isterim. Yurttaşların önemli bir kısmı kendini devlete ait hissetmez halde. Dünyanın hangi ülkesinde bu kadar çok “öteki” vardır acaba? Ne yapmalı? Bir an önce gerçek muhalefeti örgütlemek gerekli. Eşit yurttaşlık temelinde anayasa hazırlanmalı. Değişen dünyayı iyi anlayarak yeni dil kurulmalı ve elbette Cumhuriyet yeniden kazanılmalı. Elbette 29 Ekim, kutlanmayı en çok hak eden bayramdır. Ancak bunu hak ediyor muyuz diye düşünmek de görevdir.  Bakan Selçuk: Atama sayısı beklemesinler Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzman başöğretmenlik sınavının yapılabilmesi için Öğretmenlik Meslek Yasası’nın gerekli olduğunu ve bunun yüksek bütçe gerektirdiğini ifade ederek, “Bu bütçe imkânları elverdiğinde Meslek Kanunu da çıkacak ve bütçe çıktığında bu mesele de hallolmuş olacak” dedi. Selçuk, yeni öğretmen atamalarına ilişkin de “Şu anda ücretli öğretmenlik kalksın diye çaba gösteriyoruz. Bu, ekonomik imkânlara bağlı. Benden ‘şu tarihte şu rakam’ diye atama sayısı beklemesinler” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet UZMANLAR MEB’İN YAYIMLADIĞI LGS 2020 ÖRNEK SORULARINI YORUMLADI Yorumlama becerisi şartAyrıntılar Ayrıntılar Milli Eğitim Bakanlığı, 2020 Liseye Geçiş Sınavı’nın 7 Haziran 2020 tarihinde yapılacağını duyurdu ve ilk örnek soru kitapçığını yayımladı. Üsküdar SEV Ortaokulu bölüm başkanlarının sayısal ve sözel testlere yönelik örnek sorular üzerinde yaptıkları değerlendirme şöyle: “Sayısal ve sözelde geçen yılki sorularla aynı kazanımların istendiği dikkat çekiyor. Sadece bilginin yeterli olmayıp, yorumlama gücünün de ölçüldüğü, uzun paragraflı sorularda zaman yönetimi, dikkat ve analiz yeteneğinin ölçüldüğü sorular ön plana çıkıyor. MATEMATİK: MEB tarafından yayımlanan matematik dersi örnek soruları, geçmiş yıllarda çıkmış LGS sınavlarına büyük benzerlik göstermektedir. Sorularda dikkati çekilen iki konudan ilki, uzun metinleri doğru okuma ve doğru anlam çıkarma, ikincisi ise verilen tablo veya grafik SORULAR Orta zorlukta Oğuzkaan Koleji yönetim kurulu üyesi ve eğitim koordinatörü Hatice Yılmaz da örnek soruları şöyle yorumladı: “Sözel bölüm sorularını genel olarak orta zorluk düzeyinde sorular olarak değerlendirebiliriz. Süre ilerledikçe işlenen konulara bağlı olarak soru çeşitliliği ve soruların zorluk düzeyi de değişecektir. Sayısal bölüm soruları gerçek LGS’de öğrencilerin çözmekte zorlandıkları sorulardır. Şimdilik örnek soru ların düzeyi çok zor olmasa da konular ilerledikçe soruların zorluk düzeyinde de değişiklikler olacaktır. Öğrencilere önerimiz, Bu yıl yayımlanmış örnek sorularla birlikte geçen yıl yayımlanmış örnek soruları da çözmeleridir. Sınavlarda başarı için öğrencilerin çözemedikleri her sorunun önce konusunu çalışıp sonra soruyu yeniden çözmeye çalışmaları öğrendiklerini pekiştirmelerini sağlayacaktır.” leri doğru okuyarak soruları çözme becerisidir. Sadece bilginin yeterli olmayıp, yorum gücünün de ölçüldüğü sorular yer almaktadır. FEN BİLİMLERİ: MEB tarafından yayımlanan gen bilimleri sınav soruları, MEB’in sınırladığı müfredat kazanımlarına uygun mantık ve muhakeme yeteneğini ön plana alan sorulardan oluşmaktadır. Sorularda deneylerden de faydalanılmakta ve öğrencilerden yapılan de neyleri yorumlamaları istenmektedir. Kazanımlar, günlük hayatta öğrencilerin karşılarına çıkabilecek şekilde ilişkilendirilmiştir. Görsel olarak zengin, deneysel düzeneklerin ve günlük yaşam örneklerinin kullanıldığı, yorum yapabilme becerisinin ölçüldüğü tablo, görsel ve grafikler içeren sorulardan oluşan örnek sorular yayımlanmıştır. İNKILAP TARİHİ VE DİN KÜLTÜRÜ: MEB tarafından hazırlanan inkı lap tarihi ve din kültürü dersi örnek soruları, geçen yıl LGS’de sorulan sorularla büyük benzerlik göstermektedir. Dikkati ölçen soruların ön planda olduğu görülmektedir. Sorularda; bilgiyi kullanma, özellikle çıkarım yapabilme, doğru anlam çıkarımı ve harita okuma istenmektedir. Bilgi sorularından çok yorum yapabilme, analiz yapabilme ve dikkati ölçen sorulardan oluşan örnek sorular yayımlanmıştır. TÜRKÇE: Son iki yıldır uygulanan lise giriş sınavlarında olduğu gibi 2020 LGS’ye yönelik ekim ayı Türkçe örnek sorularında da, görsel yorumlama, metinden ya da görselden çıkarım yapma, metinler arası ilişki kurma, bilgiden çıkarım yapma gibi ölçme unsurları kullanılmıştır. Sorular genellikle birden fazla kazanımı bir arada kullanma becerisini ölçmektedir. Soruların uzunluğu, zaman yönetimini daha önemli kılmaktadır. Sorular, sahip olunan bilgiyi değil, verilen bilgiyi yorumlamaaktarma ve dikkat becerilerini kullanmayı gerektiren bir nitelik taşımaktadır.” 747 gönüllü 3 Kasım’daki maratonda Darüşşafakalı çocuklar için koşacak Hedef: 1 milyon TL Bir öğrencinin 9 aylık eğitim kiti gideri (kırtasiye, kitap ve üniforma) bin 800 TL İstanbul Maratonu’nda Darüşşafa için koşacak 747 gönüllü, okula yeni başlayan 122 öğrencinin bir yıllık masrafına destek olmak için 1 milyon TL bağış toplamayı hedefliyor. Okulda halen öğrenim gören öğrencilerden oluşan “Darüşşafaka Koşu Grubu” da kardeşleri için koşacak. Darüşşafaka Cemiyeti, son yıllarda “iyilik koşusu”na dönen İstanbul Maratonu’nda “Söz konusu eğitimse yardıma koşarız” diyen eğitim sevdalılarının desteklerini bekliyor. “Adım Adım” oluşumunun katılımcılarından biri olan Darüşşafaka Cemiyeti’ne destek vermek isteyenler “İyilik Peşinde Koş” (İPK) platformuna üye olarak yardımseverlik koşularına katılabiliyor. Darüşşafaka için koşarak ya da yürüyerek bağış toplayan gönüllüler, İPK sistemi sayesinde topladıkları bağış miktarını ve destekçilerini kolaylıkla takip edebiliyor. Her gönüllü koşucunun bir kampanyası ve hedef bağış miktarı bulunuyor. Bağış yapmak isteyenler, hangi koşucuyu is terlerse onun kampanyasına istedikleri miktarda bağış yapıyor. Bu miktar 5 TL de olabiliyor. Darüşşafaka Cemiyeti halen 747 olan koşucusu sayısını da 850’e çıkarmayı hedefliyor. Maratona katılmak isteyen gönüllüler başvuru için gereken bilgileri [email protected] web sitesi ziyaret ederek öğrenebiliyor. Neden koşuyorum? Cemiyet Başkanı Tayfun Öktem, kampanya sayfasında “Neden koşuyorum?” başlığı altında şunları söylüyor: “Ben eğitimle yaşamların değiştiğine inanıyorum. Sen de bana destek olursan birlikte annesi ya da babası hayatta olmayan çocukların geleceğini beraber aydınlatabiliriz. Eşimle beraber 3 Kasım 2019 Pazar günü İstanbul Maratonu’nda Darüşşafaka Cemiyeti’nin ‘Söz Konusu Eğitimse, Darüşşafaka mezunları Gül Göksel ve Emir ile Darüşşafaka gönüllüsü Gülay Uzun da öğrenciler için koşacak Yardıma Koşarım’ projesinde 5 yavrumuza ‘veli’ olacak miktara ulaşmak için koşuyoruz. Sen de Darüşşafaka’da okuyan bir öğrencinin eğitimine dilediğin tutarda bağış yaparak destek olabilirsin. Adımlarıma senin desteğinle anlam katmak istiyorum. Şimdiden desteklerin için çok teşekkür ederim!” Rehabilitasyon öğretmenleri isyan etti: ‘Haklarımızı istiyoruz’ OZAN ÇEPNİ Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenler, izin hakları, maaşlar, kıdem hakları, ek ücretler konularında isyan noktasına geldi. Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı’na seslenerek haklarının iyileştirilmesini istedi. Çalıştıkları kurumlarda elden maaş alarak sigortasızlığa mahkum edildiklerini söyleyen öğretmenler, ortaöğretim diplomasına sahip usta öğreticiden farklı görülmediklerini belirtti. Öğretmenler, yaşadıkları sürece ilişkin, “Haftada 20 saat aylık karşılığı, 20 saat ise ders saat ücretli sözleşme imzalamamıza rağmen maaşlarımıza banka üzerinden Belirli Süreli İş Sözleşmesi imzalatılarak tarafımıza asgari ücret veriliyor. Bu kurumlarda çalışarak herhangi bir sendika üyeliğimiz ve kendimizi savunacak herhangi bir merci bulunmuyor. Kıdem tazminatı haklarımız da yok sayılıyor. Haftanın 6 günü çalıştırılıp, haftalık 40 saat üzerinden derslere girilmesi ve günlük 8 saat derse girmeye zorlanıyoruz” dedi. Dinlenme yok Öğretmenler, çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Bir günlük haftalık tatilimizde hiçbir ailevi görevlerimizi yerine getiremiyor, sosyal bir etkinliğe katılamıyor, kendimizi geliştiremiyoruz. Devlet okullarındaki öğretmenler üç ay tatil yaparken biz yılda 14 gün izin yapabiliyoruz. O da kurum sahibinin inisiyatifinde oluyor. İdari izinler rehabilitasyon merkezlerini kapsamıyor. Bu nedenle bayram tatillerinde, kar tatillerinde ya çalışıyoruz ya da haftalık izinlerimizin telafisini yapıyoruz. Hastalandığımızda veya hastamız olduğunda alınan izinlerin kabul edilmemesi ve alınan izinlerden dolayı kesintilerin yaşanması bizleri sürekli korku halinde yaşamaya itiyor. Taziyelerimize bile sahip çıkamamak bizleri ayrı bir insan kategorisine sokuyor.” İş güvencelerinin de olmadığını dile getiren öğretmenler, “İşten çıkarılan öğretmenlerin, sözleşmenin yenilenmemesi durumunda başka bir yerde sil baştan başlamak zorunda kalan öğretmenin maaşı düşüyor, yıllık izni düşüyor. Daha düşük fiyata çalışacak birinin bulunması durumunda çalışmakta olan öğretmenin emeği, tecrübesi, öğrencileriyle olan iletişimi, bağı yok sayılıp tazminat ödenmeden işten çıkarılıyor. Bu durum geleceğimizi güvence altına almamıza engel oluyor” görüşünü dile getirdi. l ANKARA 54 projeye 800 bin dolarlık destek Gilead Sciences Türkiye’nin “Gilead ile Hayat Bulan Fikirler” bağış programında bu yıl 8 projeye toplam 100 bin dolarlık destek verilecek. Program kapsamında 7 yıldır 54 projeye sağlanan destek 800 bin dolara ulaştı “Desteklenen her iyi fikir, hayatı değiştirir” diyerek yürütülen program kapsamında bu yıl 4’ü bilimsel, 4’ü sosyal olmak üzere 8 yeni projeye katkı sağlanacak. 7. Gilead ile Hayat Bulan Fikirler ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Gilead Sciences Avustralya, Kanada, Avrupa Medikal İlişkiler Başkan Yardımcısı Michael Elliott, Gilead Sciences’ın HIV alanında geliştirdiği ilaçlar ile AIDS hastalığını ölümcül ve çaresiz bir hastalık olmaktan çıkarıp kronik bir hastalığa dönüştürmeyi başardığını söyledi. Elliott, “Gilead Sciences olarak kurulduğumuz günden bu yana insan sağlığını tehdit eden hastalıklara tedavi geliştiriyoruz. Sürekli yeni tedaviler geliştirmeye adanmış çalışanlarımızla dünyada otuz beşten fazla ülkede HIV, karaciğer hastalıkları, hematoloji ve inflamasyon alanlarında faaliyet gösteriyoruz” dedi. Kültür’de ‘İnovasyon Kampı’ Kültür Koleji, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Genç Başarı Eğitim Vakfı ile birlikte lise öğrencileri için düzenlenen “İnovasyon Kampı”na ev sahipliği yaptı. Kampa, Bakırköy ilçesindeki 10 liseden toplam 100 öğrenci katıldı. Öğrencilerin yaratıcılık, takım çalışması, iletişim ve girişimcilik özelliklerini ortaya çıkarmalarını amaçlayan kamp öncesinde bilgilendirme sunumu yapıldı. Öğrencilere teknoloji, girişimcilik ve inovasyon konularında yol gösteren mentor ve öğretmenler, sunum, atölye çalışması, eğitim ve panel gerçekleştirdi. Tüm gün boyunca mentorlarıyla birlikte kendilerine verilen “soruna” bir çözüm getirmeye çalışan öğrenciler, iş planlarını ve tasarım sunumlarını jüri değerlendirmesine sundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle