15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 930 OCAK 2019 ÇARŞAMBA Düzce’ye örnek direnişDüzce’de KHK ile atılan Alev Şahin’in eylemi Düzce Direniş Meclisi’ne esin oldu İşine dönmek için oturma eylemi başlatan Alev Şahin’in direnişi 2. yılında KHK ile işinden edilmesinin ardından, oturma eylemi başlatan mimar Alev Şahin bugün (30 Ocak) direnişinin ikinci yılını dolduruyor. Şahin’e direnişi boyun ca davalar açıldı, 50 bin TL’yi aşkın para cezala rı verildi. Şahin, “Geçen iki yıl boyunca beni in tikam uğruna ekmeğin ZEHRA ÖZDİLEK den eden beton firması sahibi Düzce AKP il yö netiminde yöneticilik yaparken ben sokaklarda her türlü baskıya karşı ekmek ve adalet mü cadelesi veriyorum. Bu kavga ekme ğin kavgası, bu kavga onurun kav gası, bu kavga yarının kavgası, bu kavga umudun kavgası” dedi. ‘İntikam uğruna ekmeğimden edildim’ Düzce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ndeki görevinden 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile atılmasının ardından Düzce’nin en işlek caddesinde oturma eylemine başlayan mimar Alev Şahin’in iki yılı geride bıraktı. Şahin, “Geçen iki yıl boyunca beni intikam uğruna ekmeğinden eden beton firması sahibi Düzce AKP il yönetiminde yöneticilik yaparken ben sokaklarda her türlü baskıya karşı ekmek ve adalet mücadelesi veriyorum. 99’da iki deprem ile sarsılarak yerle bir olan Düzce’nin ve yerle bir olan binlerce insanın ölümü tekrarlanmasın diye denetimlerimde gösterdiğim çabanın karşılığında betondan çalanların cemaat itirafçısı olup koltuk kaptığı bir düzene karşı mücadelem sürüyor. Halklaşan direnişim Düzce Direniş Meclisi ile büyürken direnişe karşı iktidarın saldırıları da büyüyor” dedi. Şahin iki yıl boyunca faşist saldırılara, davalara, para cezalarına maruz kaldığını ve halen de sürdüğünü belirterek şöyle devam etti, “Para cezaları 50 bin TL’yi aşmış durumda. Ama vazgeçmeyeceğim. Bu kavga ekmeğin kavgası, bu kavga onurun kavgası, bu kavga yarının kavgası, bu kavga umudun kavgası. İkinci yılımı belgesel gösterimi ve bir yemek ile kutlayacağız. İki yıldır faşizme boyun eğmemenin onuruyla Düzce Direnişi 2 yaşında. Kutlu olsun” dedi. l İSTANBUL Oturma eyleminde birçok kesimin desteğini alan mimar Alev Şahin’i direnişinin 62. gününde sanatçı İsmail Hakkı Demircioğlu ziyaret ederek konserle destek olmuştu. Rıza Özçolak, sıkıntıları gazetemize yazmıştı ‘Sorun’ mektubuna soruşturma ZEHRA ÖZDİLEK İzmir Kırıklar 1 Nolu Cezaevi’nde tutuklu bulunan Rıza Özçolak, hükümlü ve tutukluların sorunlarına ilişkin yazdığı mektup nedeniyle cezaevi yönetiminin kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve savcılığa ifade verdiğini bildirdi. Sorunlara ilişkin gönderdiği mektubun gazetemizde haber yapılması üzerine hakkında soruşturma başlatıldığını belirten Özçolak sorunları çözmek yerine iftira ile suçlandığına anlattı. Özçolak, “Yazdıklarımda bir iftira yok. Kalorifer yanıyor mu? Bugünlerde kısmen düzeldi ama yine de az yanıyor. ‘Devletin şefkatli elinde’ zorla kantinden eşya alın diyerek, ailelerimizin gönderdiği iç çamaşırları ve çorapları almıyorlar. Devletin şefkatli eli, soğukla terbiye etmeye çalışıyor. Kaloriferi kapatıp, açıyor” dedi. Gazetemizin 16 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan “Soğukla terbiye” başlıklı haberinden dolayı hakkında soruşturma açılan Rıza Özçolak hak ihlallerinin devam ettiğini bildirdi. Özçolak, “Devletin şefkatli eli’ bizim suç duyurularımıza, ‘kovuşturmaya yer yok’ diyerek kapatıyor. Sorunlara kulak tıkıyor. Gerçeklere dava açıyorlar” dedi. Gazetemize gönderidiği mektupta birçok kısıtlamanın halen devam ettiğini bildiren Özçolak mektubunda yaşanan sorunları şöyle sıraladı: “Sohbet hakkımız hâlâ gasp ediliyor, kitap sınırlanıyor. İç çamaşırlarının alınmasında sorunlar devam ediyor. Bu sorunları çözmek yerine haberin yayımlanmasından bir gün sonra hapishane idaresinin suç duyurusu nedeniyle savcıya ifade verdim. Neydi suç? Hapishane idaresine iftira. Çok kolay şekilde çözülecek sorunları çözmek yerine iftira suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuyor. İftira olmayan bir şeyi olmuş gibi söylemektir. Ancak burada bir iftira yok. Kalorifer yanıyor mu? Bugünlerde kısmen düzeldi ama yine de az yanıyor. Sohbet hakkı uygulanıyorda biz mi çıkmıyoruz. Kitaplar kısıtlanmıyor mu. Kantinden alacaksın diyerek ailelerimizin gönderdiklerini almayan idare değil mi? Kısaca iftira yok.” l İSTANBUL Ankara Barosu’ndan Kozağaçlı tepkisi Ankara Barosu tarafından tutuklu yargılanan avukat Selçuk Kozağaçlı’nın elleri kelepçeli şekilde babasının cenazesine götürülmesine ilişkin yapılan açıklamada; yaşanan durumun “suçsuzluk karinesi ve insanlık onuruna aykırı olduğu” belirtildi. Uygulamanın Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkında Kanun’un ilgili maddelerine aykırı olduğu vurgulayan Ankara Barosu açıklamasında, “Kozağaçlı’ya takılan bu kelepçe, esasen sadece bir kelepçe değil; hak savunucularından ve hukuksuzluğu bizzat elleriyle inşa etmiş olmanın haklı korkusundan doğan simgelerin en biçaresidir... Meslektaşımızın acısı ve matemi üzerinden hepimize zorla izlettirilen bir kötülük gösterisidir” ifadeleri yer aldı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’li Turan Hançerli, Avcılar’daki gösteride hak ihlalini önlemek için bölgeye gitmişti Başkan adayına ‘destek’cezası SEYHAN AVŞAR Berkin Elvan’ın yaşamını yitirdiği gün Avcılar’da düzenlenen protestolarda olası hak ihlallerine karşı hukuki destek vermek üzere olay yerine giden Turan Hançerli, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Merkez yöneticisi avukat Gökmen Yeşil ve avukat Zülfikar Erden’e ‘‘gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet etme’’ ve “Polise mukavemet” suçundan hapis cezası verildi. Yargılanan avukatlar kararı istinaf mahkemesine taşıdı. 1 yıl 8 ay hapis cezası verilen avukat Hançerli, yerel seçimlerde CHP’nin Avcılar Belediyesi başkan adayı olarak yarışacak. Gezi Parkı Direşi döneminde Okmeydanı’nda polis tarafından gaz fişeğiyle vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın yaşamını yitirdiği gün, Avcılar Gezi Dayanışması, Marmara Caddesi’nde protesto eylemi yaptı. Avukatlar Gökmen Yeşil, Zülfükar Erden ve Turan Hançerli de olası hak ihlallerine karşı hukuki destek vermek üzere olay yerine gitti. Polis, yürüyüşe izin vermeyerek, eylemcilere gazla müdahale etti. Bazı göstericiler gözaltına alındı. Müdahaleden iki buçuk yıl sonra, üç avukat dahil 9 kişi hakkında iddianame düzenlendi. Avukatlara atılı suçun, görev suçu kapsamında olmadığını savunan savcı, bu nedenle Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni alınmasına da gerek duymadı. Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açı lan dava da ise 4 Ekim 2015’de karar verildi. Mahkeme verdiği kararda avukatlar Gökmen Yeşil ve Turan Hançerli ’ye ‘‘gösteri ve yürütüş kanununa muhalefet etme’’ suçlamasıyla 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yargılanan avukatların duruşma esnasındaki iyi halini göz önünde bulunduran mahkeme indirim yaparak cezayı 1 yıl 3 aya indirdi. Yeşil ve Turan’a “Polise mukavemet” suçlamasıyla da 5 ay hapis cezası verildi. Hapis cezasının ertelenmesine karar veren mahkeme sanık avukatların 2 yıl denetime tabi tutulmasına hükmetti. Avukat Zülfükar Erden’e de aynı suçlamalardan aynı oranda ceza verilirken hükmün açıklaması geri bırakıldı. Gaz kapsülüne tekme Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, avukatlar Gökmen Yeşil ve Turan Hançerli’nin, ihtara rağmen yürüyüşe geçen grubun içerisinde bulunduklarının tespit edildiği öne sürülürken, Yeşil’in ayrıca, güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında koşarak yerdeki yeni atılmış gaz kapsülünü ayağı ile tekme atarak, görevli çevik kuvvet ekibine doğru fırlattığının görüntülendiği belirtildi. Avukat Erden’e ise Marmara Caddesi ve Namık Kemal Caddesi kesişimin de bulunan AKP’ye ait seçim karavanı devrildiği sırada, karavanın yanındaki grubun içerisinde bulunduğu kaydedildi. l İSTANBUL Suudiler, raportörü geri çevirdi Agnes Callamard Suudi gazeteci Cemal Kaşıkcı’nın öldürüldüğü İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na giden Birleşmiş Milletler özel raportörü Agnes Callamard ve beraberindekiler içeri alınmadı. Callamard daha sonra İstanbul Adliyesi’ne giderek İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile görüştü. Kaşıkçı cinayetine ilişkin rapor hazırlayacak olan Callamard, 2 Şubat’a kadar Türkiye’de temaslarda bulunacak. Bu arada, Callamard’ın başkonsolosluğa alınmasına tepki gösteren AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “BM raportörünün Suudi konsolosluğuna alınmaması skandal, uluslararası soruşturma açılmalı” açıklamasında bulundu. Öte yandan BM heyeti dün İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’na gelerek Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile yaklaşık dört süren bir görüşme gerçekleştirdi. l Haber Merkezi ‘Yorum hatası’ AYM’den döndü Yüksek mahkeme, iş akti feshedilen işçinin iade davasını OHAL Komisyonu’na gönderen mahkemenin kararını haksız buldu ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gazi Üniversitesi tarafından iş akdi feshedilen işçinin açtığı işe iade davasını OHAL Komisyonu’na havale eden iş mahkemesini haksız buldu. İş mahkemesinin bariz şekilde yorum hatası yaptığını belirten yüksek mahkeme, davanın iş mahkemesinde yeniden görülmesine karar verdi. Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, 667 sayılı KHK’de belirtilen yapı ve oluşumlarla olan ilişkisi iddiasıyla alt işverenden sözleşmeli işçi Ahmet Özdoğan’ın iş akdini feshetmesini istedi. İş akdini feshedilen Özdoğan, geçerli bir nedene dayanmadığını belirterek işe iade devası aç tı. Ankara 21. İş Mahkemesi, dosyanın OHAL Komisyonu’na gönderilmesine karar verdi. Özdoğan, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Yüksek mahkeme, başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verirken, yeniden yargılama yapması için dosyayı iş mahkemesine gönderidi. Gerekçede şu tespitlere yer verildi: “Yargıtay uygulamalarında da KHK’ya dayalı hukuki işlemle tesis edilen fehis işlemlerinin yargısal denetime tabi olduğu net bir şekilde ifade edilmiştir. İlk derece mahkemesinin OHAL Komisyonu’nu işaret ederek, önüne gelen bir uyuşmazlığın esası hakkında inceleme yapmadan yargılamayı sona erdirmesi bariz bir yorum hatası niteliğindedir.” l ANKARA Eren Erdem’in çığlığı! 4Aralık 2013 günü Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı Silivri Mahkemesi 5 gün sonra uygulamayı lütfen kabul etmiş ve 1729 günlük esaretim 9 Aralık 2013’te sona ermişti. Saat 19.00 sıralarında televizyondan altyazıyla “Balbay tahliye” kararını okuyunca tek kişi kaldığım koğuşta olağanüstü duygular içindeydim. Günlerden pazartesiydi. Sıcak su günüydü. Leğende topuklarımla yıkadığım çamaşırlar duruyordu. Rafta, masanın üstünde birkaç yüz kitap vardı. Az sonra cezaevi müdürü geldi; demir kapıyı şangırdatıp seslendi: “Sizi şu andan itibaren burada tutamayız. Tahliye kararı ulaşır ulaşmaz çıkarmamız gerekir. Hazırlanıp çıkın, eşyalarınızı sonra aldırırsınız... Koğuşta kendi paranızla aldığınız her şeyi götürebilirsiniz...” Televizyon ve buzdolabını bundan mahrum olan koğuşlara bağışladığımı bir dilekçe ile bildirip, cezaevi doktorunun sağlık muayenesinden sonra dışarı çıktım... HHH Hapishane geleneği böyledir. Tahliye derhal uygulanır. Eren Erdem’in 7 Ocak günü duruşması vardı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi oybirliğiyle o gün öğleden sonra tahliyesine karar verdi.  Hepimiz sevindik... Saat 17.00, Erdem çıkmıyor... 18.00 yok, 20.00 yok... Saat 22.00 sıralarında bir üst mahkeme, 50 klasörlük dosyayı 15 dakikada okuyup, savcının yaptığı itirazı kabul edip, yakalama kararı verdi. Cezaevine de talimat gitmişti: “Mahkeme tahliye verdi ama, uygulamayın...” Tahliye kararından sonra derhal bırakılması gereken Eren’e 6 saat sonra “yakalama” kararı verildi. Her şey bir yana bu tablo bile nasıl bir yargı sistemi ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Tahliye kararını veren 23. Ağır Ceza Mahkemesi, delil durumuna, davanın geldiği aşamaya bakmış ve tutuksuz yargılamayı benimsemişti. Eren, bir gizli tanığın ifadesiyle tutuklanmıştı. O gizli tanık da ifadesini geri çekti. Dosyada Eren’in yazı ve haberlerinden başka bir şey yok. HHH Şimdi de başka bir tahliye örneği verelim. Zekeriya Öz’ün gizli tanığı, cinayet ve uyuşturucudan tutuklu Naci Şerif Zindaşti, birlikte yargılandığı 3 kişiyle 19 Ekim 2018 Cuma gecesi, mahkeme kararının hemen ardından tahliye edildi.  Üst mahkeme ertesi gün dosyanın kabarık olduğunu görüp tahliyeyi bozdu ama Zindaşti ve arkadaşları çoktan sırra kadem basmıştı. Bir yanda FETÖ’nün savcısının kullandığı, her suça bulaşmış gizli tanıklar tahliye ediliyor. Bir yanda FETÖ’nün adeta belalısı olmuş, kitapları dönemin FETÖ’cü savcıları eliyle toplatılmış Eren Erdem hapiste tutuluyor. Şimdi Eren, adalet çığlığını duyurmak için açlık grevine gitme kararı aldı.  Tüm Türkiye’yi bu çığlığı duymaya, Eren’i de bedenine zarar vermemeye çağırıyoruz. Nedir bu? Mehkemeler hak arama yeri değil de özgürlük pazarı mı oldu? Gazeteci Düzkan cezaevine uğurlandı Özgür Gündem gazetesi davasında hapis cezası alan gazeteci ve ya zar Ayşe Düzkan, cezaevine girdi. İs tanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Ocak 2018’de, KHK ile kapatılan Öz gür Gündem gazetesi için dayanışma amacıyla yapılan Nöbetçi Genel Ya yın Yönetmenliği davasında “Örgüt propagandası yap mak” suçlamasıyla 18 ay hapis ceza sı verilen Düzkan, kesinleşen ceza sını tamamlamak üzere avukatlarıy la birlikte Çağla yan’daki İstanbul Adliyesi infaz bü rosuna gitti. Düz kan, polis nezare tinde Bakırköy Ka Düzkan dın Kapalı Cezae vine götürüldü. Dostları tara fından cezaevi ne uğurlanan Düz kan, Türkiye’de uzun tutukluluk sürelerine dikkat çekerek “Türkiye Afganistanlaştırılı yor bugün. Bunun yanında benim ce zaevine giriyor olmam devede kulak” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle