Katalog

haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 317 Ocak 2019 PERŞEMBE Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 9/4 Ankara 2/5 İzmir 12/3 Antalya 14/4 Mersin 12/5 Trabzon 5/3 Diyarbakır 4/0 Kars 6/12 Bursa 80/0 0 Adana 110/5 0 Artvin 30/ 2 0 Çanakkale 130/5 0 Balıkesir 110/3 0 Sivas 20/ 1 0 0 Erzurum 40/ 1 0 0 Eskişehir 10/ 8 0 Aydın 130/1 0 Gaziantep 40/ 1 0 Konya 20/8 0 Atina 90/5 0 Berlin 40/1 0 Girne 130/1 2 0 Londra 110/8 0 Moskova 30/50 Paris 70/20 Madrid 120/10 Amsterdam 70/40 Roma 150/60 New York 40/20 Tokyo 110/40 TARİHTE BUGÜN 1875: KaraköyBeyoğlu arasında Tünel hizmete girdi. Tünel dünyanın en eski üçüncü ve en küçük metrosuydu. 1929: Temel Reis (Popeye) çizgi bandı yayımlandı. 1991: Körfez Savaşı, müttefik uçaklarının Irak ve Kuveyt’teki hedefleri vurmalarıyla başladı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki Teksas lobisi Mahkemeden eşine şiddet uygulayan kocaya ilginç ceza Boz ayıdan öğren Ankara Asliye Ceza Mahkemesi, eşine şiddet uygulayan bir erkek için el ilanı dağıtma cezası verdi. İlanda “Boz ayılar bir sığırı tek darbede öldürebilecek güçtedir. Ama bu güçlerini eşlerine karşı kullanmazlar” yazacak. Gazeteduvar’ın haberine göre Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin eşine şiddet uygulayan bir erkeğe verdiği ceza dikkat çekti. Mahkeme sanığa “Boz ayılar bir sığırı tek darbede öldürebilecek güçtedir. Ama bu güç lerini eşlerine karşı kullanmazlar” yazılı ve ayı resimli 100 adet el ilanı dağıtma cezası verdi. Şiddet uygulayan erkeğe aynı zamanda 15 adet çam fidanı dikme, bunlara altı ay boyunca bakma ve 1 yıl boyunca her hafta eşini akşam yemeğine götürme “cezası” da verildi. Denetimli serbestlik kapsamında uygulanacak cezalar, 6 ay sonunda sanık tarafından hazırlanacak bir raporda ayrıntılı olarak mahkemeye de sunulacak. l Haber Merkezi ‘Haddinizi aştınız’Ankara Barosu, cinsiyet ayrımcı uygulamalara karşı suç duyurusunda bulundu ŞEYMA PAŞAYİĞİT Ankara Barosu, cinsiyet ayrımcı uygulamalara karşı harekete geçti. Baro yönetimi İstanbul Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün “fuhuş” iddiasıyla gözaltına aldığı iki kadını, para ve uyuşturucularla fotoğraflayarak internet üzerinden “ifşa etmesine” tepki gösterdi. Baro yönetimi, görevi “kamu ve şahıs dokunulmazlığını korumak” olan Polis Teşkilatı’nın evrensel hakları ihlal ettiğini bildirerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, kadınların adeta “suç eşyası gibi teşhir edildiği” belirtilerek kişilik hakları ve masumiyet karinesi yok sayıldığı ifade edildi. Ankara Sincan Akşemsettin İlkokulu Müdürü Mehmet İpek’in, öğretmenlere “dinen caiz olmadığı” gerekçesiyle topuklu ayakkabıyı yasaklaması Baro’nun gündeminde yer aldı. Baro yönetimi, kadın bedenine yapılan bu müdahaleyle “haddin aşıldığını” belirtilerek şu ifadeleri kullandı: “Bu olay, bir ilkokul müdürünün tolere edilebilir düşüncesizliği değil yaşam tercihlerine yapılan çağdışı bir müdahale ve gericiliği normalleştirmeye çalışan beyhude bir girişimdir. Kadın bedeni üzerinden yapılmaya çalışılan her müdahale politiktir.” l ANKARA Kadınlardan ilginç öneri: 8 Mart grevi 165 kadın örgütünün katılımıyla gerçekleşen Türkiye Kadın Buluşması’nın sonuç bildirgesi yayımlandı. Kadınların gündeminin de sıralandığı bildirgede şu ifadeler yer aldı: “Biz kadınlar birlikte çok güçlüyüz. 35’i aşkın ilden bine yakın kadın salonlara sığmadık. Burada çok farklı illerden kadınlar, dayanışmamızı güçlendirmek, saldırılar karşısında birlikte hareket etmenin yollarını bulmak, birbirimize daha fazla temas edebilmek ve ortak akıl yürütebilmek için bir haberleşme ağı var etmeye karar verdik. Ayrıca bir 8 Mart grevini, imkânlarını, yapabileceklerimizi, çeşitli tartışmalarıyla gündeme almayı önümüze koyduk.” l İSTANBUL/Cumhuriyet 5 Suriyeli işçi öldü Yaralı beş işçi itfaiye ekiplerince kurtarıldı. Fabrikada yangın faciası Ankara’nın Altındağ ilçesinde mobilyacılar sitesinde 4 katlı mobilya fabrikasında yangın çıktı. Binada mahsur kalan 5 kişi itfaiye ekipleri tarafından yaralı kurtarılırken 5 işçi yaşamını yitirdi. Dün akşam saatlerinde koltuk üretildiği belirtilen fabrikada bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Binadan yükselen dumanları fark eden çevredekiler itfaiyeye haber verdi. Yangına müdahale eden ekipler, ilk anda binada mahsur kalan 5 kişiyi binanın pencerelerini kırıp merdivenli araçla kurtardı. Olay yerinde gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, yangının saat 18.00 sıralarında başladığını belirterek “Burada o saat itibarıyla çalışıyor olan 5 Suriyeli vatandaşımız maalesef alt katta başlayan yangının dumanından etkilenmemek için yukarı çıkmışlar. Yangın da yukarıya ulaştığında 5 Suriyeli kardeşimizi kaybettik” dedi. Ersoy, hayatını kaybedenlerin 3’ünün kimliğinin tespit edildiğini, aktardı. Ankara Valisi Vasip Şahin ise, olay yerinde yaptığı açıklamada, yangının ikinci katta başladığını ve üst katlara sirayet ettiğini belirterek “Bu işyerinde yoğun duman üreten malzemeler var. Dumandan etkilenen 5 çalışan maalesef rahmetli oluyor” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Sanki deniz kudurdu’ Mersin’de sağanak ve fırtına, kentin dört bir yanında binlerce insana kâbusu yaşattı. Aşırı yağış ve şiddetli rüzgâr nedeniyle Tarsus, Erdemli, Silifke, Bozyazı ve Anamur’da tarım alanlarında hasar meydana geldi. Deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte sahil kesimindeki parklar ile Adnan Menderes Bulvarı’nın 2 şeridi sular altında kaldı. Dev dalgalar, sahil şeridindeki beton blokları kırarak metrelerce sürükledi, elektrik direklerini devirdi, parke taşlarını söktü. Fırtına nedeniyle sürüklenip karaya oturan üstünde haciz bulunan Lübnan bandıralı gemideki 2 personel, helikopterle kurtarıldı. Adana da sağanak yağışa teslim oldu. l ABİDİN YAĞMUR Belediyenin vergi borcu camiyle ödendi Lise öğrencisi Sahibinden satılık evde ölü bulundu HAZAL OCAK Üsküdar Belediyesi, mülkiyeti kendisine ait olan Çengelköy’deki Güzeltepe Birlik Camii’ni vergi borcuna mahsuben 29 mil yon 732 bin 950 TL bedel üzerinden maliye Hazinesi’ne devretme kararı aldı. CHP ka rara itiraz etti. Üsküdar Belediyesi Meclisi’nin ocak ayı oturumlarında skandal niteli ğin de bir karara imza atıl dı. Meclis gündemi ne gelen teklifte Üsküdar Çengel köy’deki 4 bin 574.30 metre kare alanlı Gü zeltepe Birlik Camii’nin ilçe belediyesinin ve sermayesi belediyeye ait Üsküdar Kent Hizmetleri A.Ş’nin vergi borçlarına mahsuben Maliye Hazinesi’ne devrinin düşünüldüğü belirtildi. Teklifte, caminin Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edileceği, değerinin de toplam 29 milyon 732 bin 950 lira olduğu ifade edildi. Teklif CHP’li meclis üyelerinin “ret” oyuna karşın AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. Karara tepki gösteren CHP’li Meclis üyesi Nezih Küçükerden, “Üsküdar’da cami satmaya devam ediyorlar. Üsküdar Belediyesi borçlarına karşılık bir camiyi daha satarak geçmişten gelen geleneğini sürdürdü” diye konuştu. l İSTANBUL Kars’ın Selim ilçesinde lise öğrencisi 16 yaşındaki Sultan U. evinde silahla vurulmuş olarak bulundu. Osman Bakırcı Anadolu İmam Hatip Lisesi 10. sınıf öğrencisi olduğu öğrenilen genç kızın annesi Aslı U., ağabeyleri Cafer ve Musa U gözaltına alındı. Olaya ilişkin soruşturma sürüyor. l AA Nevin Yıldırım davası Yargıtay: Onansın Yargıtay başsavcılığı, Isparta’da 2012 yılında, kendisine tecavüz ettiğini söylediği erkeği öldürüp başını kesen Nevin Yıldırım’a verilen müebbet hapis cezasının onanmasını istedi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu kararı onarsa Yıldırım’ın müebbet hapis cezası kesinleşmiş olacak. l Haber Merkezi Merve Kavakçı hakkında çok şey söylendi. Ama beni en heyecanlandıran tanımı Star gazetesi yazarı Ardan Zentürk yaptı. “Pensilvanya’nın yerini almaya çalışan, ne bileyim, bir Teksas lobisi varsa, dik durun” diyen Zentürk’ün “Teksas lobisi” ifadesi Kavakçılar’ı anlatmak için kullanılıyordu. Söylemiştim; Merve Kavakçı’nın babası Yusuf Ziya Kavakçı, Kuzey Teksas İslam Derneği kurucusuydu, Dallas Merkez Camii’nde imamlık yapıyordu. 2007 yılında Teksas Senatosu’nun Genel Kurulu’nu dua ile açmıştı. O günden dikkatimi çeken bir nokta var. Kavakçı duaya “Praise be to Allah” diye başlamıştı. Fatiha suresini önce İngilizce okumuştu. Türkiye’de Türkçe ibadeti kavga dövüş tartışanlar, ABD Senatosu’nda İngilizce ayet okuyabiliyordu. Oysa, 22 Ocak 1932’de Yerebatan Camii’ni dolduran kalabalığa, “Müşfik ve Rahim olan Allah’ın ismiyle” diye Türkçe besmele çekerek Yasin suresini rast makamında okuyan Hafız Yaşar Okur’a ne kadar kızmışlardı. Tesadüf mü, o gün camide dinleyenler arasında yine çok kızdıkları Andımız’ın yazarı Reşit Galip de vardı. Neyse, biz Teksas’a dönelim... Neden ‘Teksas lobisi’ Yalnız, Baba Kavakçı değil, neredeyse tüm Kavakçılar’ın yolu Teksas’tan geçiyor. Merve ve Ravza Kavakçı kardeşler de, bugün Saray’da görev yapan çocukları da eğitimleri dahil vakitlerinin çoğunu Teksas’ta geçirdi. Hatta Emine Erdoğan’ın moda danışmanlığını yapan Elif Kavakçı da halihazırda Teksas’ta yaşıyor. Zentürk’ün “Teksas lobisi” sözünün nereye gittiği belli. Baba Yusuf Ziya Kavakçı, geçen yıl Akit’te Gülen’e övgüler düzen ve Türkiye’ye dönüp AKP ile barışmasını teklif eden bir yazı kaleme aldığında, yine Ardan Zentürk tepki göstermişti. “Aynı yazıyı Hasan Cemal gibi bir kalem döktürseydi kopacak fırtınayı şimdiden tahmin edebiliyorum” diyen Zentürk, kendi mahallesine “adamına göre mi konuşup, susacağız” sözüyle tepki gösteriyordu. Haksız da değil, Hükümet medyası, Baba Kavakçı’nın “Fethullah Gülen olsam” yazısına suspus olmuştu. Bir teori kurarken olgular arasında tutarlılık arıyoruz. Demek “Teksas lobisi” tespiti Kavakçılar’a şüpheyle bakanların aklından geçeni özetliyor. Kavakçı’nın ‘Saraylı’ olamayan eşi Ancak benim aklıma “Teksas lobisi” denilince Merve Kavakçı’nın bir başka akrabası geliyor. Hepsi Saray’a danışman olacak değil ya. Tam tersine bu süreçte kaybedenler de var. Şöyle anlatayım; Merve Kavakçı, çocuklarının babası Ürdün asıllı ABD’li Ali Ahmat Abushanab’dan 1993’te olaylı bir şekilde ayrıldı. Abushanab, Türk medyasına “Siyasete girmesine, Türk parlamentosunda yaptıklarına hayret ettim” diyor ve hayretini “benim tanıdığım Merve, siyasi bir kişi değildi” sözleriyle gösteriyordu. Sonra, bir başka ABD vatandaşı Bekir Lütfi Yıldırım ile evlendi. İTÜ’den sonra ABD’ye giden ve Teksas’ta yüksek lisans yapan Yıldırım, uzun yıl Feray’ın davası Meclis gündeminde CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, Mersin’de üniversite öğrencisi Feray Şahin’i (23) vurarak öldüren ve 5 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edilen polis memurunun, 1.5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilmesini Meclis gündemine taşıdı. Kaplan, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, “Kadın cinayetlerinin önüne geçilebilmesi ve caydırıcı cezaların getirilmesi için daha kaç Feray Şahin kurban edilecek” diye sordu. l İSTANBUL / Cumhuriyet lar ABD Patent Dairesi’nde rafineri patentlerinden sorumlu başmühendis olarak çalışmıştı. Hayatı ise 1999 yılında Merve Kavakçı ile evlenmesiyle değişti. 2003 yılına kadar süren ilişki 2005’te boşanmayla sonuçlandı. Ancak Yıldırım’a bu ilişkiden geriye intihar teşebbüsü dahil bir enkaz kalmıştı. Zentürk’ün “Teksas lobisi” tanımı bana Yıldırım’ın yıllar sonra gelen açıklamalarını hatırlattı. Bundan 4 yıl önce, yolu Teksas’tan geçen Bekir Lütfi Yıldırım ile görüşmüştük. Kendisinin “itirafname” dediği bir dizi ilginç açıklama yapmıştı. Sadece Kavakçı’ya değil, bir bütün olarak kendi camiasına kırgındı. Sabah ve Star gazetelerinde yazan Yıldırım, AKP’de siyaset yapmaya karar verdiğinde geri çevrilmişti. “1999’da Merve Kavakçı ile evlendiğimde Washington’da gayet başarılı bir kariyeri olan bir teknokrat idim” diyen Yıldırım, o günden sonra Türk siyasetinin göbeğine düşmüştü. Kalın’ı Saray’a kim soktu? Merve Kavakçı ile birlikteyken ABD’de kimlerle tanışmamış, kimleri ağırlamamıştı ki... Tek tek saysam sayfalar sürer. Örneğin, Kanal 7’nin patronu Zahid Akman’ı “Oradaki arkadaşlarından birkaçını Erdoğan’a prens olarak satmayı planlıyordu” diye anlatıyordu. Sizin gibi ben de “kim bu prensler” diye merak etmedim değil. Yıldırım’ın anlattığına göre Tayyip Erdoğan, bir gün Akman’ın ABD’deki evine yemeğe gelmişti. Devamını Yıldırım’dan aktarayım: “İbrahim Kalın’ı da o yemekte sattı Tayyip Bey’e. Önce SETA kurduruldu, sonrası malum. İbrahim’e de gene aynı eş durumundan katılmak zorunda kaldığım bir Fethullah Gülen’in Rumi Forum toplantısında rastladım.” Öyle anlaşılıyor ki Teksas lobisi FETÖ’cülerin toplantılarında boy göstermekten çekinmiyordu. Kalın’ın yükselişi Yıldırım’ı çok şaşırtmıştı. Neden mi? “Tayyip çizgisinde olmadığını düşünmemden” diyordu ve şöyle devam ediyordu. “Benim Woodbridge, Kuzey Virginia’daki (Washington banliyösü) evimdeki bir toplantıda, o, ABD’nin 11 Eylül sonrası Müslümanlara yaptığı zulümleri kınayan ifadelerime karşı çıkıp, ‘bize yapılsaydı biz ne yapardık’ türü ifadelerle, ABD’yi haklı gösterecek kadar ‘ılımlı’ bir duruş sergilemişti. Zahid de destek çıkmıştı kendisine hatırladığım kadarı ile, her konuda aynı düşünürlerdi. Kendisine ‘Amerikancı’ demek tespitlerimdeki objektivite özenimi ihlal eder ama ‘gayet ılımlı’ demek kifayet eder.” Kavakçı, Yıldırım’ın tükenmesinin ardından yolunu onunla ayırdı. Yoluna devam etmek isteyen Yıldırım ise AKP içinde bir lobi tarafından dışlandığını söylüyordu. “Beyaz Müslüman Locası” dediği grup, Kavakçılar’ı sürekli yükseltmişti. Nihayetinde “Teksas lobisi”, ABD’den Türkiye’ye uzanan bir ağı tarif ediyordu. Sahi, Yusuf Ziya Kavakçı’nın torunları Saray’a iş başvurusu için özgeçmişlerini kime bıraktı acaba? Sakın Georgetown Üniversitesi’nin 2009 yılında hazırladığı “en etkili 500 Müslüman” listesine Fethullah Gülen’i 13. sıradan sokan kişiye olmasın!  Ölü bulunan kadının eski eşi tutuklandı Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 9 Ocak’ta dere yatağında cesedi bulunan Rabia Ezer’in (21) eski eşi tutuklandı. Ezer’in bıçaklanarak öldürdüğünü belirleyen jandarma cinayeti işlediği iddiasıyla kadının eski eşi A.B.’yi gözaltına aldı. Hakkında kaçakçılık da dahil çeşitli suçlardan 4 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu belirlen zanlı, dün tutuklandı. Kızının adının yazılı olduğu dövmeden teşhis edilen Rabia Ezer’in bir süredir kayıp olduğu ve ailesi tarafından arandığı bildirilmişti. l AA C MY B