19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 25 Eylül 2018 haber 8 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Etnospor korsan’ Bilal Erdoğan’ın başkanlık yaptığı oluşuma, uluslararası spor etkinlikleri listesine giren EWS tarafından ‘fake’ denildi EWS nasıl çalışıyor? Yönetiminde Türkiye’den bir ismin yer almadığı Dünya Etnospor Topluluğu EWS’nin organizasyonları genelde bir ülkeye karma takımla gidildikten sonra o ülkenin sporcularına karşı, diğer sporcuları yarıştırıyor. Yarışılan branşlar her ülkeye göre farkılaşabiliyor, ancak genelde cirit, binicilik, bilek güreşi, gülle atma, ağırlık kaldırma, yağlı güreş, hareketli okçuluk en çok ilgi gören branşlar. EWS’nin son düzenlediği organizasyon, 69 Eylül’de yapılan ‘Malezya Dünyaya Karşı’ etkinliği. Bundan sonraki organizasyon ise, 12 Ekim’de Kuveyt’te aynı formatta yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı ve Türkiye kamuoyunda “Dünya Etnospor Konfederasyonu” diye duyurulan oluşuma, Dünya Etnospor Topluluğu EWS’den ‘fake’ (taklit organizasyon) eleştirisi geldi. UNESCO’nun partneri pozisyonundaki Dünya Etnospor Topluluğu’nun resmi internet sitesi www.ethnosport.org’da yer alan yazıda, Türkiye’deki oluşumun, kendi kurumlarıyla bir bağlantısı olmadığı belirtildi. EWS, ayrıca Türkiye’deki Dünya Etnospor Konfederasyonu’nu, kendi verilerini izinsiz kullanmakla suçladı. Yapılan organizasyonların da resmiyeti olmadığını duyurdu. İşte o açıklama: “Türkler, ‘ethnosport.org’ ad resinin veri tabanında bulunan bilgi ve davetiyeleri izinsiz kullanmıştır. Bu durumu soruşturmak için bu sahte organizasyonları yapan iki ülkeye resmi bir kayıt isteği gönderdik. Kırgızistan Gençlik ve Spor Bakanlığı ülkelerinde bu isimde bir organizasyon olmadığını iddia ederken, Türkiye’den herhangi bir cevap alamadık. Bireyler EWS ismini kullanarak kurumumuzun meşruiyetine zarar vermektedir. Ricamız, bu tip sahte kurumlara riayet edilmemesidir.” Onay alamadı Dünya Etnospor Konfederasyonu, 2015 yılında Kırgızistan’da kuruldu, daha sonra da tüm yetki İstanbul’daki merkeze devredildi. “Milletlere mal olmuş geleneksel oyunların yeniden can lanması, bilinirliklerinin artması ve yaygınlaşması için uluslararası düzeyde faaliyetlerde bulunmak” amacı güden Konfederasyonun başkanlığına ise uzunca bir süre önce Bilal Erdoğan getirildi. Ancak bu kurum, 2009 yılından bu yana faaliyet gösteren ve 2012 yılında Dünya Etnospor Topluluğu adını alarak uluslararası spor etkinlikleri listesine giren EWS tarafından kabul edilmedi. EWS hem kurucu ülke Kırgızistan’a, hem de merkezi Üsküdar ilçesinde bulunan worldethnosport’a resmi bir yazı göndererek, topluluğa katılmalarını istedi. Türkiye, EWS’ye yanıt vermezken Kırgızistanlı yetkililer, “Sizin adınızı kullanmıyoruz” cevabını uluslararası topluluğa gönderdi. l Spor Servisi YÖNETİCİYİ OTURTTULAR THY uçağında koltuk oyunu Türk Hava Yolları’nda (THY) oturduğu koltuk bozuk olduğu gerekçesiyle arkaya alınan yolcunun yerine THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı oturtuldu. Yerinden kaldırılan yolcu yaşananlara tepki gösterirken; sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Aycı’nın yolcuya “Şova gerek yok” dediği görüldü. THY, konu ya dair şimdilik resmi bir açıklama yapmadı. Twitter’da paylaşılan ve THY uçağında çekildiği iddia edilen videoda, uçakta bulunan ve koltuğunun bozuk olduğu gerekçesiyle arkaya alınan bir yolcunun yerine takım elbiseli bir kişinin geçmesi üzerine “Bizi kandırdınız” dediği duyuluyor. Videonun paylaşılmasının ardından çok sayıda kullanıcı yaşananlara tepki gösterdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İNTİHAR EDEN BABA Devrim’in, oğluna pantolon alamadığı için intihar ettiği iddia ediliyor. O haberi yapan gazeteci gözaltına alındı Kocaeli’de oğluna pantolon alamadığı için intihar ettiği öne sü rülen İsmail Devrim’in (45) haberini yapan gazeteci Ergün Demir ile röpor taj sırasında evde bulunan mahalle muhtarı Halil Taş gözaltına alındı. İsmail Devrim, geçen hafta kendisi ni asarak yaşamına son vermiş ve bu intihar Türkiye’nin gündemine otur muştu. Haberin ardından hem valilik, hem olayla ilgili soruşturma başlatan Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı ola yı yalanlamış ve babanın psikolo jik bunalım nede niyle intihar etti ğini öne sürmüş tü. Savcılığın baş lattığı soruşturma kapsamında dün Ergün Demir haberi yapan Astakos Haber si tesinde Genel Yayın Yönetmeni gaze teci Ergün Demir gözaltına alındı. İs mail Devrim’in eşi Hafize Devrim’in “Benden izinsiz ses kaydı aldı” yönün de yaptığı suçlama sonrası Ergün De mir “özel hayatın gizliliğini ihlal etti ği” gerekçesiyle gözaltına alındı.. Ön ce sağlık kontrolüne, daha sonra da Körfez İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülen Demir, ardından Körfez Adliyesi’ne sevk edildi. Demir, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ergün Demir’in İsmail Devrim’in eşiyle röportaj yaptığı sırada evde bulunan 17 Ağustos Mahallesi Muh tarı Halil Taş da bilgisine başvurul mak üzere gözaltına alındı. Muhtar Taş, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. l Haber Merkezi Okluk’ta Yapımı süren Cumhurbaşkanlığı yazlık konutunun ‘güvenliği’ için kamulaştırma ağaç ve bina sayımına başlandığı savlandı. Yöre halkı tepkili isyanı YUSUF ÖZKAN Çevre kıyımıyla gündeme gelen Marmaris Okluk’taki Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayı için, güvenlik gerekçesiyle etrafındaki özel mülklerin de kamulaştırılacağı, bunun için ağaç ve bina sayımına başlandığı belirtildi. Okluk’taki 300 odalı yazlık saray inşaatı, sık sık çevre katliamıyla gündeme gelmişti. Yurttaşlar ekonomik krizin etkilerini derinden hissederken ve sık sık “kamunun tasarrufa gideceği” söylemleri kullanılırken, saray için 40 bin çam ve sığla ağacı kesilerek yol açıldığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca 3 hilal görünümünde olması planlanan kumsal için de Karadeniz kıyısındaki Şile’den dev tankerlerle kum getirildiği ve denizin doldurulduğu öne sürülmüştü. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın danışmanlığını yapan ve bölgede yaşayan Can Pulak, “Korktuğumuz başımıza geldi. Okluk Koyu kamulaştırılarak halka, deniz turizmine ve mavi yolculuğa kapatılacak” dedi. Bölgede yaşayan ve inşaata tepkisi CHP: ASKERİ ÜS GİBİ BLOKAJ KONULMAK İSTENİYOR CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de bölgede görüştüğü yurttaşların gelişmelerden son derece rahatsız olduğunu söyledi. Daha önce Hazine’ye ait yerlerin Özel Çevre Koruma Bölgesi, son olarak da özel güvenlik alanına dönüştürüldüğünü bildirdi. Şimdi de yurttaşlara ait alanların kamulaştırılmak istendiğine dikkat çekerek, “Anlaşılan sarayın etrafında kimse istenmiyor. Özel güvenlik hattı çekiliyor. Adeta askeri üs gibi, etrafına blokaj konulmak isteniyor. Bunu yaparlarken de her şey kılıfına uyduruluyor” diye konuştu. ni sık sık dile getiren Can Pulak, koyda günlerdir ölçüm yapıldığını, ağaçların, binaların işaretlendiğini duyurdu. Deniz turizmine hizmet eden lokantaların, baba topraklarını işleyen köylülerin kamulaştırma sonucu yerlerinden edileceğini vurgulayan Pulak, “Bu yapılabilecek çok büyük bir yanlış ve çok büyük bir hatadır. Yerli yabancı denizciler, yatçılar, doğaseverler artık bu güzel ve muhteşem koydan ya rarlanamayacaklar” dedi. Benzer bir kamulaştırma talebinin 1991 yılında Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde de geldiğini ve güvenlik gerekçesiyle Okluk, Sazanlı, İngiliz ve Hırsız koylarının kapatılmasının istendiğine dikkat çeken Pulak, “Ancak Özal buna izin vermemiş ve vatandaşlarla birlikte yüzerek buralarda turizmin devam etmesini sağlamıştı” diye konuştu. Bugün geçimlerini deniz turizminden sağlayan tüm kişi ve kuruluşları da, yaşananlara sessiz kalmakla, olanları korkuyla izlemekle eleştiren Pulak, yalnızca Okluk koyunun değil, tüm koyların ve Gökova ile Hisarönü körfezlerinin de korunması gerektiğini kaydetti. Pulak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle seslendi: “Lütfen bu gereksiz işlemi hemen durdurunuz. Kraldan fazla kralcı bürokratların Türk turizmine ve denizciliğine verdikleri büyük zarara mani olunuz. Turizm Bakanı, parlak nutuklar atmak yerine parlak kararların alınmasına katkı sağlayınız. Sağlayınız ki, korumak ve geliştirmekle yükümlü olduğunuz turizmimiz daha fazla zarar görmesin.” l İZMİR Küçükkaya Ali Narin Alev Coşkun Nuhoğlu Gazetemize ziyaretler sürüyor Cumhuriyet Vakıf seçimlerinin yenilen mesinin ardından gazete mize ziyaretler sürüyor. Şişli’deki merkez bina mıza dün CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Top rak gelerek başarı dilek Toprak lerinde bulundu. Cumhu riyet Vakfı adına İmtiyaz Sahibi Alev Coşkun ve Vakıf Genel Saymanı İrfan Hüseyin kun da ziyaretten mutlu oldukları Yıldız ile görüşen Toprak, Cumhu ifade ederek Erdoğan Toprak’a te riyet gazetesine yabancı olmadığı şekkür etti. nı yeni yönetime başarı dileklerin Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt de bulunduğunu söyledi. Alev Coş Nuhoğlu ve CHP Kadıköy İlçe Başka nı Ali Narin, Alev Coşkun ve Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’yı ziyaret ederek tebriklerini iletti. CHP Beşiktaş İlçe Başkanı SeYıldız bahattin Öztürk ve yönetim kurulu üyeleri de gazetemize gelerek yeni yönetime başarı dileklerinde bulundu. Kırmızı Kedi Kitapevi’nin sahibi Haluk Hepkon ve yazar Mehmet Ali Güller de gazetemizin konuğuydu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Direnç ve umut Bu başlıkla yazdığım ikinci yazı bu. İlkini 2012’nin sonunda yeni bir yıla girerken Cumhuriyet Pazar Dergi’deki Dünyalı Yazılar adlı köşemde yazmıştım. Ondan kısa bir süre sonra gazedeteki yazılarım sona ermişti. Şimdi yeniden Cumhuriyet’in yazarlarından biriyim ve mutluyum! Mutluyum; çünkü aydınlanmanın gazetesi Cumhuriyet, aynı zamanda mesleki açıdan bir okuldur benim için. Mutluyum; çünkü adını Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet, onun izindeki yoluna devam ediyor. Mutluyum; çünkü gazeteden ayrıldığımda en çok üzülen iki insandan birini bu kez sevindirebildim. Hayatı boyunca Cumhuriyet okuru olan babam, gazetede tekrar yazacağımı duyunca, az önce söz ettiğim “Direnç ve Umut” başlıklı birinci yazımın fotoğrafını bana gönderdi. Beğendiği köşe yazılarının kupürünü saklar, onu da saklamış. Aradan geçen zamanda ben o yazıyı unutmuştum; o gönderince tekrar okudum. Kendi yazımdan alıntı yapmış olacağım ama garip bir şekilde yaşadığımız döneme çok uydu. Türkiye’nin 2012 yılı sonunda içinde bulunduğu kaotik ortamı özetleyip 2013’e biraz olsun umutla bakmak istediğim o yazımın son paragrafında şu satırlar var: “2013’e girerken Türkiye’de yaşayan insanların bunca haksızlık ve baskı karşısında mutlu olmaları olanaklı mıdır? Kötümser bir yazı olduğunun farkındayım ama gerçek bu. Ancak ne demişler; çıkmadık candan umut kesilmez. Daha aydınlık, daha güzel günler için yılmadan adaletin peşinden koşacak, ezilenin yanında durma direncini gösterecek insanlar da var bu ülkede. Umudu hiç kaybetmeyeceğiz.” Babam, belli ki, bana, benim yazımla “Umudu hiç kaybetme, diren!” diyordu. Bugünkü yazımın duygusal bir merhaba olduğunun farkındayım ama doğup büyüdüğünüz eve dönünce yaşadığınız hisleri bilirsiniz; gazeteye yeniden “Merhaba!” deyişim, öyle bir his uyandırdı içimde. Adını Direnç ve Umut koyduğum bu köşede haftada iki kere Türkiye ve dünyaya dair izlenimlerimi yazacağım. Sorulmayanları sormak, kimi toplumsal normları sorgulamak istiyorum. Ezilenlerin, ötelenenlerin ve dışlananların yanında durup kalemimi adalet için kullanırken, insanlar kadar hayvanların da sesi olacağım; antitürcü yaklaşımımın gereği olarak daima insana, hayvana ve yeryüzüne özgürlük ilkesini, herkesin yaşama hakkını savunacağım. Bunu yapabilirsem, belki ayakta kalmak için direnç gösterenler adına bir parça umut yaratabilirim diye heyecan duyuyorum. Kelimeleri bir araya getirerek duygu ve düşüncelerini aktarma çabası, her yazar için tarifsiz bir maceradır. Bugünkü Türkiye’de bu çabanın anlamı her zamankinden daha fazla. Cehaletin, gericiliğin, yağmanın, yolsuzluğun, emekçi düşmanlığının, korkunun, iktidar baskısının, kadına ve hayvana şiddetin tavan yaptığı; kapitalizmin toplumun damarlarını tıkadığı kutuplaşmış bir ülkede, bu maceraya, bir yazarın nefes alma çabasını okurlarla paylaşma öyküsü de diyebilirsiniz... Türkiye’nin bu karanlık döneminde Cumhuriyet gazetesinde, bağımsız ve laik Türkiye için mücadele edeceğiz; dirençle ve umutla gerçeğin peşinde olacağız. Aydınlanma devrimlerine dirençle ve umutla sahip çıkacağız. Yeniden merhaba! REYHANLI KATLİAMI Saldırının planlayıcısı Nazik tutuklandı Reyhanlı katliamı davasının firari sanığı Yusuf Nazik, “Yaptığım eylemlerden dolayı pişmanım” diyerek verdiği ifadenin ardından tutuklandı. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 2013’te düzenlenen ve 53 yurttaşın öldüğü katliamın planlayıcılarından Yusuf Nazik, 12 Eylül’de MİT tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tutulan Nazik, emniyet ifadesinde suçunu itiraf ederek, Reyhanlı patlamasını ve bağlantıda olduğu kişilerin adını verdi. Nazik, dün Ankara Adliyesi’nde getirilerek, soruşturma savcısına 3 saat ifade verdi. İfadesinde pişman olduğıunu belirten Nazik, daha sonra tutuklama kararının yüzüne okunması için Reyhanlı davasına bakan Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne götürüldü. Nazik, mahkemede verdiği ifadenin ardından tutuklandı. Nazik’in ifadesinde, “Bombayı ve bombalama olacağını biliyorduk fakat bunun Türkiye sınırında olacağını bilmiyorduk. Reyhanlı’da araçları bırakacaktık, orada Reşit isimli biri yanında iki kişiyle gelip bunları alıp ÖSO’nun kontrolündeki yerde bu patlatmayı yapacaktık. Bu planlamanın içinde yer aldım ama Türkiye’de olacağını bilmiyordum. Ankara Kocatepe ve Konya’da keşif yaptım. Ancak bu ikisinin aynı olay olduğunu bilmiyordum. Burada yaptığım keşif ile Reyhanlı’ya bıraktığımı bombaların aynı olduğunu bilmiyordum. Suriye istihbaratında Hacı kod adlı bir yüzbaşı var bu işleri, o bize yaptırdı” dediği öğrenildi. Öte yandan Terör örgütü IŞİD’in sözde Adana emiri olan Eyüp B. (47), kurulan özel ekip tarafından kovalamaca sonucu yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle