Katalog

Cuma 21 Eylül 2018 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER İmam hatip dayatması Yeni eğitim yılı uyarılarla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabataş Lisesi’nde yaptığı konuşmada “evlatlarımızın çoğunluğunun bedenen sınıflarda zihnen başka yerde” olmalarından yakındı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, müdürleri derslere girmeye ve bütün öğretmenlerle göz teması kurmaya çağırdı. Cumhurbaşkanı’nın sözleri beni çok eskilere, “bedenen burada, zihnen başka yerde” deyimini ilk kez bir Fransız öğretmenimden duyduğum öğrencilik yıllarıma götürdü. Deyimi ilk duyduğumda etkilenmiştim. Çünkü zaman zaman ben de sık bedenimle var olduğum sınıftan zihnen tüyüyor, uzak ufuklara yelken açıyordum o sıralarda. Aradan altmış yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı’nın, hocamın da yakındığı konuya, bir kez daha değinmek ihtiyacını hissetmesi, insanı yaşamın karşımıza çıkaracağı sorunlar karşısında donanımlı, güzellikler karşısında duyarlı kılmayı amaçlayan eğitimde konsantrasyon sorununun hâlâ birinci derecede önemini koruduğunun kanıtı. HHH Bu arada yetkililer öğrencileri ve öğretmenleri uyarırken, bir noktayı gözden kaçırıyorlar. Çocukların, gençlerin eğitimlerine odaklanmalarının ön koşullarından biri de eğitim özgürlüğünün olması, gençlerin seçmek istedikleri eğitimin önünün tıkanmaması, yarın bu ülkenin yazgısında söz sahibi olacaklara belirli eğitim türlerinin dayatılmamasıdır. Bakın biz bunları tartışırken, eğitim yılının birinci haftası doluyor ve imam hatip dayatmasına karşı direnen öğrenci ve veliler bulundukları yerin milli eğitim müdürlükleri önünde eğitim özgürlüğü için hâlâ savaş veriyorlar. Eğitim özgürlüğü savaşı günümüzde, imam hatip dayatmasına direnme şeklinde somutlaşmış bulunuyor. Bilindiği gibi, liselere yerleştirme sürecinde açık kalan öğrencilerin yerleştirilmesi için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde komisyonlar oluşturuldu. Öğrenciler ve veliler, Anadolu liselerini tercih ediyorlar. Ama yetkililerden oralarda kontenjanların dolduğu, imam hatiplerde boş yer olduğu ve oraya yönlenebilecekleri yanıtını alıyorlar. İlk bakışta bu yanıt makul görülebilir. Ama biraz daha dikkatle bakınca olayın öyle olmadığını, düpedüz bir dayatmayla karşı karşıya bulunulduğunu görmek mümkün. MEB, talebin fazla olduğu Anadolu liselerinin kontenjanları yerine, sınıfları dolmayan imam hatipleri artırmayı tercih ediyor. 20162017 döneminde, talep de olmamasına karşın, 1002 yeni imam hatip lise ve ortaokulu açtı, bu yıl aynı durum sürerken yeni açılan imam hatip ortaokul ve lisesi sayısı 557 oldu. Kısacası imam hatip sayısı 5 yılda 5 misli artmıştır. HHH Zaman zaman arkadaşımız Figen Atalay’ın ve dün Ankara’dan yapılmış haberde de görüldüğü gibi garip olaylar yaşanmaktadır. Haberde, yeterli öğrencisi olmayan imam hatip ortaokulunun bulunduğu Antalya’da bir ortaokulda 5 öğrenci için imam hatip sınıfı açıldığı, öğretmenler odasının bu sınıfa ayrıldığı ve bu bölüm öğretmenlerine ayda 36 saat ek ders ücreti ödendiği bildirilmekteydi. İmam hatiplerin oranı şimdilik normal liselerin yüzde 11’i oranında olmasına karşın, bütçeden aldığı pay, yüzde 23’tür. Kısacası milli eğitimin imam hatipleştirilmesi sistematik bir hal almış ve öğrenciler imam hatip dayatmasıyla karşı karşıya bırakılmışlardır. İmam hatiplerde derslik başına düşen öğrenci sayısı 16.8 iken, fen, sosyal bilimler ve Anadolu liselerinde bu sayı 26.3’tür. İmam hatipleri gündeme getirmemiz kimilerini rahatsız ediyor ve onların yasaklanmasını istediğimiz şeklinde yorumlanıyor. Oysa biz isteyenin imam hatipte okumasına karşı çıkmıyoruz, karşı çıktığımız istemeyenin de zorla imam hatipte okutulmasıdır. Cumhurbaşkanı’nın uyarısını bu açıdan bir kez daha okuyunca görülüyor ki öğrencinin bedenen olduğu kadar zihnen de sınıfta olabilmesinin ilk koşulu imam hatip dayatmasına son verilmesidir. Danıştay Başkanı’nın kızının Elazığ ve Yargıtay’daki birkaç günlük mesaisinin ardından ‘Uçağın iadesi içinSaray’a atanmasını eleştiren CHP’li Özel, Bahçeli’ye ‘hibe uçak’ için çağrı yaptı kanun çıkaralım’ CHP Grup Başkanvekili Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kriz mriz yok” açıklamasına tepki gösteren Özel, Erdoğan’ın söz konusu açıklamasını dinleyenlerin “Bu ülkede kriz mriz yok diyorsan, senin de karşında keriz yok” diye karşılık verdiklerini ifade etti. Özel, “Erdoğan’a sorarsan memlekette kriz yok. Kendisi jumbo uçaklar almakta, ejder meyveleri yemekte” dedi, çaysimit hesabı yapan Erdoğan’ın badem sütü içmeye başladığını ifade etti. CHP’li Özel, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Yeni Ekonomik Program” olarak adlandırdığı orta vadeli program açıklanırken doların arttığını, programın piyasaya güven vermediğini söyledi. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Katar tarafından hibe edilen uçakla ilgili, “Hibe kabul edilemez” dediğine işaret eden Özel, MHP liderine, Meclis açıldığında, uçağın Katar’a iade edilmesine ilişkin bir kanun çıkarılması için çağrıda bulundu. Bahçeli’nin CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerine yönelik açıklamasının sorulması üzerine Özel, “İkisi de promptırdan konuşuyor. Bir bakıyorsunuz Devlet Bahçeli’ye promptırdaki yazıyı Saray’da hazırlayan lar, keskopyalayapıştır, iki gün önce Erdoğan’a ne koyduysa onu koymuşlar. Dünkü sohbet toplantısında belki promptır yoktu ama ezberi o kadar kuvvetli yapmış ki yazılı metni okuyunca Erdoğan mı Bahçeli mi konuşuyor anlayamadım” ifadelerini kullandı. ‘Atama’ tepkisi Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu’nun tartışmalı bir atamayla önce Elazığ’a, bir gün sonra da Yargıtay’a atandığını anımsatan Özel, gazetemiz Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu habere atıf yaparak “Şimdi ortaya çıktı ki, Yargıtay’da da 3 gün durup Saray’a atanmış. Gonca Hanım, bu sınava girmeden önce Saray’da uzmanmış. Gonca Hanım bir sınava gi riyor, mutlaka çok yetenekli, referanslar çok kuvvetli. Hâkimlik, savcılık sınavını kazanıyor. Hâkim gelse de bu dosyalar erise diye hâkim bekleyenleri bir günde sükutu hayale uğratıp Yargıtay’a geçiyor. 3 gün sonra Saray’a gidiyor. Uzman olarak ayrıldığı 4 günlük yolculuğun sonunda Saray’da Daire Başkanı oluyor” diye konuştu. Özel, Hatinoğlu’nun aldığı ücretin ve özlük haklarının arttığına dikkat çekerek, “Haklı gerekçelerle tayin bekleyip de atanamayanları, eş durumu tayinini kritik görev yerleri nedeniyle reddedip çoluğundan çocuğundan ayrı olan vatandaşlarımızı bu Saray düzeninin bu ballı atamalarıyla, bu kirli düzenle yüzleşmeye davet ediyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Özgür Özel Tanık olarak ifade verdi Özel, TBMM’deki basın toplantısının ardından, Adalet Yürüyüşü’ne katılanların cep telefonlarının casus yazılımla usulsüz şekilde dinlendiği iddiası üzerine açılan soruşturma kapsamında savcılığa “tanık” olarak ifade verdi. İfade işleminin ardından adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Özel, “Bizi kim dinledi? Devlet bunu açığa çıkarmalıdır. Buradaki hayal kırıklığı ve sıkıntı, meseleye İçişleri Bakanlığı’nın, haberleşmeden sorumlu Ulaştırma Bakanlığı’nın ve hükümetin ilgisizliğidir” dedi. CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, PM üyesi ve İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, PM üyeleri Pınar Uzun ve Gamze Pamuk Ateşli, yaralı işçilerle görüştü. CHP’li heyetten yaralı işçilere ziyaret 3. havalimanında işçilerin kötü çalışma koşullarına karşı gösterdiği tepkinin ardından, inşaat çalışmaları polis ve jandarma eşliğinde yürütülüyor. Çalışma koşullarını protesto ettikleri için önceki gün gözaltına alınan 2 işçi daha mahkemeye çıkarıldı. Burada ifadeleri alınan işçiler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İnşaatİş Sendikası da sosyal medya hesabından işçilerin işten çıkarılmaya devam ettiğini açıkladı. İşçilerin yaptığı eylemin ardından adeta sıkıyönetim kuralları uygulanırken, işçiler inşaatta polis ve jandarma eşliğinde çalışıyor. CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, PM üyesi ve İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, PM üyeleri Pınar Uzun ve Gamze Pamuk Ateşli’den oluşan CHP heyeti, 3. havalimanı inşaatında yaşanan kazada ağır yaralanan işçileri hastanede ziyaret etti. Gökçen, havalimanı inşaatının açılış tarihi yaklaştıkça yüklenici firmaların işçileri yoğun mesaiye zorladığını söyledi. Şeker de havalimanının şantiyesinin toplama kampına dönüştüğünü ve koşulların bir an önce düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Tutuklanan işçiler tecritte Olumsuz çalışma koşullarını protesto eylemine katıldıkları için tutuklanan 24 işçi, Silivri Cezaevi’ndeki sekiz ay rı bölüme dağıltıldığı bildirildi. İnşaatİş Sendikası Twitter üzerinden, “Arkadaşlarımızın birbirinden koparılarak 8 ayrı cezaevine dağıtılmalarının da özel bir politika olduğu, dışardaki zulmün içeriye de tecrit biçiminde taşındığı açık. Sendikacı arkadaşlarımızın da birbirinden ayrı cezaevlerine konularak tecrit edildikleri bu politikalar bizi yıldıramaz!” açıklamasında bulundu. Öte yandan işçi eylemleriyle gündeme gelen 3. havalimanında dün ‘Teknofest’ festivali başlarken şarkıcı Manuş Baba buradaki konserlerini iptal ettiğini duyurdu. İptal kararının tepkiler üzerine alındığı ileri sürüldü. l İSTANBUL/Cumhuriyet Isparta, Adıyaman ve Manisa’da iş cinayeti İş cinayetlerinin önüne bir türlü geçilemiyor. Dün de üç ilde üç işçi yaşamını yitirdi. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Çukurören köyüne içme suyu sağlamak amacıyla dağda çalışma yapan DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı iş makinesinin kazı yaptığı sırada göçük meydana geldi. Kazı alanında bulunan DSİ’de işçi Harun Alptekin toprak altında kalarak hayatını kaybetti. Adıyaman’nın, Altınşehir Mahallesi’nde ise bir yurtta temizlik görevlisi olarak çalışan Mehmet Kılınç, foseptik çukuru içerisinde bulunan dalgıç pompanın borusunun tıkandığını görünce boruyu temizlemek için foseptik çukuruna girdi. Dalgıç pompanın borusunun elektrik akımına kapılan ve Hastaneye kaldırılan Kılınç bütün müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Manisa’nın Soma ilçesinde de devam eden otoyol şantiyesinde M.K’nin (50) kullandığı minibüs, inşaat sahasında bekçilik yaptığı öğrenilen Sait K.’ye çarptı. Soma Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Sait K. ilk müdahalenin ardından Manisa Celal Bayar Hastanesine kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Sait K.’nin sabaha karşı hayatını kaybettiği öğrenildi. l İHA/DHA ERDOĞAN’IN AÇTIĞI DAVALAR Kılıçdaroğlu 909 bin lirayı icraya yatırdı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yakınlarının Man Adası’na para transferi yaptıkları iddiaları nedeniyle İstanbul’da açılan 3 ayrı tazminat davasında ödemeye mahkum edildiği toplam manevi tazminat bedeline karşılık 909 bin 353 lirayı, İstanbul 3. İcra Dairesi’ne yatırdı. Erdoğan’ın avukatları, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da açılan 3 ayrı davada mahkum edildiği toplam 698 bin lira manevi tazminatın yasal faizi ve avukatlık ücretleriyle ödenmesi amacıyla İstanbul İcra Müdürlüğü’ne başvurdu. Bunun üzerine davalı Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, dava dosyalarının bulunduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili hukuk dairelerine icranın geri bırakılması talebinde bulundu. Hukuk daireleri ise davacı Kılıçdaroğlu’na söz konusu bedeli İcra Müdürlüğü’ne teminat olarak yatırması için süre verdi. Bunun üzerine toplam 909 bin 353 lira 3. İcra Dairesi’ne yatırıldı. Davaların hukuk dairelerince onanması halinde söz konusu bedel Erdoğan’a verilecek.” l AA Kocaoğlu: Kime randevu vermedim? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AKP’li belediye başkanlarına 4.5 yıldır randevu vermediğini iddia eden AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’a, “Hangi başkan ne zaman aramış ve benimle görüşememiş? Sayın vekilden isim rica ediyorum. Partisi ne olursa olsun, randevu vermediğim belediye başkanımız yoktur” dedi. Yerel seçimler öncesinde yapılan bazı çıkışları anlayışla karşılayabileceğini ancak bu iddiayı anlamakta zorlandığını vurgulayan Kocaoğlu, “Daha iki gün önce partisinin 6 belediye başkanıyla birlikteydik. Benim randevu vermeme gibi bir tavrım hiç olmadı” diye konuştu. l İZMİR/Cumhuriyet HDP’li eski vekil yaşamını yitirdi Hedef kayyımdaki belediyeler HDP’den 2 dönem Şanlıurfa millet vekiliği yapan İbrahim Ayhan, ön ceki gece geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Irak Bölgesel İbrahim Ayhan Yönetimi’nin Erbil kentinde vefat ettiği açıkla nan Ayhan’ın, memleketi Şanlıurfa’da toprağa verileceği belirtildi. TBMM’de 24 ve 25’inci dö nem milletvekilliği yapan İbrahim Ayhan, 5 Ekim 2010’da KCK davası kapsamında tutuklanmış, 3 Ocak 2014’te Anayasa Mahkemesi’nin ‘tutuklu luğunun makul süreyi aştığı ve seçilme hakları nın ihlali’ iddiasıyla yapılan başvuruyu haklı bul ması sonucu tahliye edilmişti. l Haber Merkezi Yerel seçimlerde kayyım atanan bütün belediyeleri geri almayı ve yenilerini kazanmayı hedefleyen HDP, AKPMHP ittifakına karşı da her yerde muhalefete destek kararı aldı MAHMUT LICALI HDP’de yerel seçimlerde izlenecek stratejiye yönelik bir süredir yapılan çalışmalar dünkü MYK toplantısında masaya yatırıldı. Toplantıdan AKP ve MHP’nin iktidar cephesine karşı tüm demokratik muhalefetin bir araya gelmesi yönünde bir strateji izlenmesi görüşü öne çıktı. Bu kapsamda çağrının farklı muhalefet kesimlerinin tamamına ve yerel seçimlerde kentlerde oluşacak inisiyatifler aracılığıyla yapılması kararlaştırılan toplantıda, tabanda oluşacak birlikteliklerin doğal bir ittifaka evrileceği ve iktidara karşı güçlü bir alternatif olacağı, pek çok kentte de iktidarın geriletilmesinin söz konusu olabileceği değerlendirmesi yapıldı. MYK toplantısında kayyım atanan belediyelerin tamamının geri alınmasına yönelik özel bir çalışma yapılması gerektiğine de vurgu yapıldı. Türkiye’de yaşanan ekonomik krize ilişkin değerlendirmeler de yapılan toplantıda, krizin faturasının emekçi ve yoksul halka kesilmemesi için mücadele kararı alındı. HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, MYK top lantısına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve dün açıklanan ekonomi programına değindi. Oluç, MYK toplantısında konuştukları konunun başlığının “Kriz mriz var” olduğunu belirterek, “Kriz mriz yok diyenlere cevap olsun. Türkiye’de en önemli şirketler art arda konkordato ilan ediyorlar, kriz mirz var. Türkiye’de tüketici güven endeksi yüzde 13’e düşmüş durumda. Dolayısıyla ‘kriz mriz yok’ diyenler yanılıyor. Halk onları yalanlıyor ve ‘Kriz mriz var” diyor” görüşünü dile getirdi. l ANKARA C MY B