Katalog

Pazar 2 Eylül 2018 4 Dişleri Sökülmüş Eleştiri Polonyalı sosyolog Zygmunt Baumann toplum eleştiri ilişkisini anlatırken, eylemlerinin sonuçlarından tatmin olmayan varlıklar olduğumuzu savunuyor. Düşüncelerimizin, eylemlerimizi sonuçlarına bağlayan, sonuçları belirleyen koşulları kapsayacak kadar uzağa erişmediğini anlatırken de “Eleştirel olmaya meyilliyizdir, fakat bizim eleştirimiz, deyim yerindeyse ‘dişsiz’dir” diyor. (Bireyselleşmiş Toplum, sf. 135 Ayrıntı Yayınları) HHH Düşünen ama sonuç alıcı girişimlerde bulunamayan, “sınırlı özgürlüklerle mutlu” insanlar olarak eğitilmiş, bu dar alanda dilsiz, kendine de ötekilere de ilgisiz, sunulan tüketim kalıbıyla mest olmuş kişilerdenseniz, eleştirinizin “dişleri sökülmüş” demektir. Oysa toplumun, siyasetin eleştirisi, mücadelenin olmazsa olmazı, gerçeği değiştirme isteği ve kararlılığıdır. HHH Bizde durum nasıl? Eleştirimiz toplum üzerinden siyaset alanına ya da siyaset alanından topluma ulaşıyor mu? Eleştirimizi “kabul edilmesi kaçınılmaz gerçekler” üzerine mi kurduk, yoksa gerçeğin kapılarını zorluyor muyuz? Bize sunulan “dar alanda politika yapmakla yetinme konforu” ile, “alanı biraz daha genişletme ricası” kol kola girdi mi? Nereden yola çıktılar? Şimdilik görünen, “ricanın” AB üzerinden denendiğidir. Hiç değilse ricanın kabul edileceğine dair işaretler alıyor mu bari ricacılar! HHH Bir başka “ricacı eğilim” ise farklı bir karakter gösteren ekonomik bunalım üzerinden ilerliyor. Bu ricacılar kendilerini iktidarın yerine koyarak, derin, pek içten bir “empati” duygusuyla hareket ediyorlar. İktidarın bakış açısıyla krize çözüm arıyor, karşılığında “meşruiyet içinde birlikte yaşama” umuyorlar. İkisi de bizi dişsiz bırakmak isteyenlerin amaçlarına uygun, siyaset dışı tutumlardır. HHH Solun krize karşı mücadele silahları, yöntemleri ise sistemin dışına çıkmayı öngörür. Sol programın özü, bugünden emekçileri, halk sınıflarını krizin yükünden kurtarmayı amaçlamak, radikal önlemler yalnızca sistem dışına çıkmayı hedeflerse çözümün garantiye alınabileceğini göstermektir. Böyle köklü bir çözüm, krizin yükünün paylaşımını, bir milyoneri bir yoksulla eşitleyen aritmetiğin aptallığı ile değil, yüksek matematiğin, çok bilinmeyenli cebirin hak gözeten ilkeleriyle gerçekleştirecektir. HHH İktidarın gündeminde herhangi bir kurtuluş reçetesi yok. Bu çaresizliğin arkasında bir dizi beceriksizlik, sistemin krize karşı önlem alabilme olanağının tıpkı gelişmekte olan diğer ülkelerde olduğu gibi sıfır olması yatıyor. Krize, giderek daha da ağırlaşacak krizlere bu sistem içinde çare bulunamaz. İktidar partisinin borçları erteleme gibi radikal önlemler alma cesaretinden, pazarlıkla yükü azaltma yeteneğinden söz etmek de mümkün görünmüyor. Başka “çareleri” de yok ama IMF’nin kapısını çalmak, borcu borçla ödemek, ölümü geciktirmekten başka ne işe yarar? HHH Solun, sosyalistlerin bugün yapabilecekleri, yapmaları gereken en öncelikli iş, yükün emekçilere, halk sınıflarına ödetilmesine karşı çıkmak, gerçek çözüm yolunun sistemin dışında, sosyalist bir çıkış olması gerektiğini topluma anlatmaktır. Bunun katı, dogmatik, toplum mühendisliğine indirgenmemesi, bilinen, denenmiş yol ve yöntemlerden yararlanmakla birlikte önünün açık olması da büyük önem taşıyacak, birikimin yeni deneyimlerle zenginleşmesine yeni olanaklar tanınmış olacaktır. HHH Belki de bunları söylemek için çok erkendir ya da erken bulunabilir; ama köşeye sıkışmış, krizlerle nasıl baş edeceğini bilemeyen, küresel piyasaların ve mali sermayenin ağır saldırısı altındaki dünyanın, gelecekle ilgili tüm tasarılarda acele etmek gibi bir zorunluluğu var. DOLARIN YÜKSELİŞİ Sakarya’da 7 yerel gazete pazar günleri çıkmayacak Kâğıt ve kâğıt ürünleri piyasasında yaşanan ekonomik dalgalanma, Sakarya’da yerel gazeteleri de zora soktu. Kentte günlük yayımlanan 7 yerel gazete, kurumlarda personel izinleri konusunda yaşanan sorunu çözmek ve maliyetleri düşürmek için pazar günü yayına çıkmama kararı aldı. Pazar günleri çıkmayacak olan yerel gazetelerde çalışan tüm personel, bu karara göre artık cumartesi günü izin yapacak. Sakarya Gazeteciler Birliği Derneği Başkanı Zeki Aydıntepe, kâğıt piyasasında yaşanan ekonomik dalgalanmanın bu kararı almalarında etkili olduğunu belirterek, “Gazetelerin pazar günü çıkmayışı, haftalık izin programında çalışanlarımızın oluşturduğu izin kargaşasına son vermek ve gazetede çalışma barışı açısından istikrara kavuşmak açısından verilen bir karardır. Buna ek olarak genel piyasa koşullarının yarattığı olumsuzluktan dolayı bu kararı almış bulunuyoruz” dedi. l DHA 1a9ç2ıl7m’dışetı Odalarında pek çok kral, kraliçe, cumhurbaşkanları ağırlamış olan Ankara Palas’ın salonlarında Atatürk, ünlü Cumhuriyet Baloları’nı düzenletmişti. Cumhuriyet’in ilk dönemi mimarisinin tipik örneklerinden biri olan Ankara Palas, 1983 yılından beri Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Devlet Konukevi olarak hizmet veriyordu. Sayısız kral, kraliçe ve devlet başkanı ağırlayan Atatürk’ün Ankara Palas’ı Cumhurbaşkanlığı’na devredildi, Dışişleri Bakanlığı’ndaki işletmesi ise kapatıldı haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Ankara Palas da Yatıladnızdı Dün yayımlanan kararnameyle birlikte Milli Saraylar İdaresi’nin başkanı da atan Saray’a devredildi dı. Buna göre Milli Saraylardan Sorumlu TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Yıldız, yeni dönemde de İdare Başkanlığı görevini yürütecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yakın 1927’de hizmete açıldığında Mustafa Kemal şiklik daha yapıldı. Kuruluş kararnamesinde Kültür lar İdaresi Başkanlığı’nın görev ve hizmetleri kapsamında kullanılmak üzere Milli arkadaşı olduğu bilinen ve TÜRGEV’in İstanbul şubesi üyesi olan Yıldız’ın adı Ge Atatürk’ün “Doğudan batıya açı ve Turizm Bakanlığı’ndan alınarak Saraylar’a tahsis edildi. Ankara Palas Dev zi Direnişi’nde Dolmabah lan pencere” ifadeleri ile tanımla Saray’a devredilen Cumhuriyet’in dığı, resmi görüşmelerini yürüt ilan edildiği 1. TBMM binası, yeni ka tüğü, Cumhuriyet baloları ile ünlü Ankara Palas, Cumhurbaşka SİNAN TARTANOĞLU rarname ile Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi’nin görev alanından nı Tayyip Erdoğan imzalı kararname ile çıkarıldı. 1. TBMM binası yerine, 1927’de Cumhurbaşkanlığı’na devredildi. Anka hizmete açıldığında Atatürk’ün “Doğu ra Palas’ın binası ve üzerinde bulundu dan batıya açılan pencere” olarak niteledi ğu arazi Saray’a tahsis edildi, Dışişleri ği, 1983 yılından bugüne de Devlet Konu Bakanlığı’nın elindeki işletmesi ise ka kevi olarak hizmet veren Ankara Palas ise patıldı. 1983’ten bu yana Devlet Konu Dışişleri Bakanlığı uhdesinden alınarak let Konukevi işletmesine ait her türlü borç ve alacaklar ise Dışişleri Bakanlığı’na bırakıldı. Ankara Palas’ın her türlü taşınır, araç, gereç, demirbaş ve malzemenin devri de Dışişleri ile Milli Saraylar arasında yapılacak protokole göre gerçekleştirilecek. Çalışanları da sözleşmeli personel unvanıyla Dışişleri Bakanlığı’nda görevlendirilmiş sayıldı. l ANKARA çe’deki eylemcilerin camide bira içtiği iddiaları sırasında gündeme gelmişti. O dönem Milli Saraylardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı olan Yıldız’ın Bezmi Alem Camisi’ne gelerek bazı fotoğraflar çektirdiği ve bu fotoğrafların basına servis edildiği iddia edilmişti. kevi olarak kullanılan bina artık Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan Milli Saraylar İdaresi’nin emrine verilecek. Cumhurbaşkanlığı’nda devredildi. Devir protokolü yapılacak Saray kafeterya şirketi kuracak Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi; bünyesindeki saray, köşk, kasır ve ta Başkanlık sistemi ile birlikte TBMM’den Ankara Palas’ın Dışişleri Bakanlığı’nın rihi fabrikalardaki kafeterya ve hediyelik eşya mağazalarının kamu kurumuna Cumhurbaşkanlığı’na devredilen saray, idaresinde bulunan Devlet Konukevi Dö bağlı iktisadi işletme statüsünde veya kuracağı, ortak olacağı ya da devrala müze, köşk, kasır ve fabrikaların yöne ner Sermaye İşletmesi de kapatıldı. An cağı şirket eliyle sevk ve idaresini yapacak. Yani artık müzelerde, saraylarda tildiği Milli Saraylar İdaresi’nin kuruluş kara Palas’ın tarihi binası ve üzerinde bukararnamesinde, 1.5 yıl sonra bir deği lunduğu taşınmaz arazi ise Milli Saray özel işletmelere ihale usulüyle işletme devri kapanmış olacak. Milli Saraylar, Cumhurbaşkanı’nın onayıyla döner sermaye işletmesi veya şirket kurabilecek, kurulmuş şirketlere ortak olabilecek veya bunları devralabilecek. Kılıçdaroğlu’nun mutlu günü CHP LİDERİNİN OĞLU KEREM KILIÇDAROĞLU DÜNYAEVİNE GİRDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem Berberoğlu ile Yılmaz Çapan oldu. Kerem ile Mine geçen yıl nisan Muharrem İnce’de katıldı Kılıçdaroğlu, Ankara’da gerçek ayında nişanlanmıştı. Nişan sonrası Düğüne katılan misafirler arasın leştirilen törenle Mine Alşan ile askerlik için Sivas’a giden Kerem da Muharrem İnce’nin olması dikkat evlendi. Çiftin nikâhını Çankaya Kılıçdaroğlu, Temeltepe Askeri çekti. Kılıçdaroğlu ve İnce, CHP’de Belediye Başkanı Alper Taşdelen Kışlası’nda kısa dönem askerlik süren genel başkanlık tartışmaları kıyarken, nikâh şahitleri Murat yapmıştı. Kurban Bayramı sonrasına nedeniyle karşı karşıya gelmiş, Karayalçın, Altan Öymen, Hikmet bırakılan düğünün 1 Eylül’de yapıl karşılıklı sert açıklamalarda bulun Çetin, Enis Berberoğlu’nun eşi Oya ması kararlaştırılmıştı. muşlardı. l ANKARA/Cumhuriyet Ödül gibi atamaKKAAYYMYAIMKAOMLALANR Yeni kararnameyle Güneydoğu ve Doğu’da kayyım olarak görev yapan isimler Batı illerine atandı, vali yardımcılarının sayısı azaltıldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2018 yılı Mülki İdare Amirleri Atama Kararnamesiyle 471 mülki idare amirinin yerini değiştirdi. Özellikle kayyım olarak görev yapan kaymakamların batı illerine atanarak ödüllendirildiği görüldü. Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki 700. hafta buluşmasını yasaklatan Beyoğlu Kaymakamı Savaş Ünlü, İçişleri Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’na atandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde mülkiyeye ilişkin geniş kapsamlı kararnameye imza attı. Bulundukları yerlerde görev sürelerini tamamlayan ya da hizmet ve mazeretleri gereğince kararname kapsamına alınan 471 mülki idare amirinin görev yerleri değiştirildi. Buna göre, İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatında görevli 8 mülki idare amiri başka bir göreve atanırken 8 kaymakam ve bir vali yardımcısı merkezde değişik görevlere getirildi. Merkezde görev yapan 11 mülki idare amirinin, vali yardımcılığı ve kaymakamlığa atamaları yapıldı. Vali yardımcılarının kaymakamlıklara atanmasıyla vali yardımcılığı sayısında azaltılmaya gidildi. Böylece 610 olan vali yardımcısı sayısı, iki yıllık süreçte 314’e indirildi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kayyım olarak çalışan ve görev süresi biten kaymakamların başka il ve ilçelere atamaları yapıldı. Kayyım olarak görev yapan kaymakamlardan Doğubayazıt Kaymakamı Ulaş Akhan’ın Antalya’nın Kaş ilçesine, Kızıltepe Kaymakamı Ahmet Odabaş’ın İstanbul’un Arnavutköy ilçesine, Nusaybin Kaymakamı Ergün Baysal’ın Antalya’nın Finike ilçesine ve Malazgirt Kaymakamı Soner Kırlı’nın Yalova’nın Çınarcık ilçesine atanmaları, söz konusu atamala ra örnek olarak gösterildi. Atamalarla İstanbul’da 12, İzmir’de 10 ve Ankara’da 3 ilçenin kaymakamı değiştirildi. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlerin ilçelerine daha genç kaymakamlar atandı. Büyükşehir ilçelerine kadın kaymakam atama prensibine de devam edildi. Yasakçı kaymakama terfi Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray’daki 700. hafta buluşmasını yasaklatan Beyoğlu Kaymakamı Savaş Ünlü, İçişleri Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’na atandı. Beyoğlu Kaymakamlığı’na İller İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Demirelli getirildi. Beşiktaş Kaymakamlığı’na Önder Bakan, Fatih Kaymakamlığı’na Kaan Peker, Zeytinburnu Kaymakamlığı’na Mehmet Mamas, Kartal Kaymakamlığı’na Abdullah Demir atandı. l ANKARA/Cumhuriyet Veli AĞBABA ‘On binlerce işçi mağdur’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde (KİT) çalışan taşeron işçilere verilen kadro sözünün yılan hikâyesine döndüğünü belirtti. CHP olarak yıllardır taşeron işçilerin ayrımsız, koşulsuz kadroya alınmasını savunduklarını vurgulayan Ağbaba, AKP’nin hem taşeron işçilere beklentinin çok gerisinde bir kadro verdiğini hem de KİT’lerde çalışan işçileri kapsam dışı bırakarak 10 binlerce işçiyi mağdur ettiğini söyledi. Ağbaba, 30 Haziran 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile KİT ve bağlı ortaklıklarında taşeron işçi olarak çalışan işçilerin kadroya alınmasına ilişkin yeni bir düzenleme yapıldığını anımsattı. Ağbaba, buna göre, KİT ve bağlı ortaklıklarında 4 Aralık 2017 tarihi itibarıyla en az iki yıl kesintisiz çalışması olanlar ve halen çalışmaya devam edenlerin, yapılacak sınavda başarı göstermeleri halinde hali hazırda görev yaptıkları yerde işçi statüsünde istihdam edilebileceğinin belirtildiğini aktardı. “Ayrıca Kamu İktisadi Teşekküllerinin istihdam talepleri kadar işçinin kadroya alınacağı ve bu sayının Hazine Müsteşarlığı’nın belirleyeceği sayıyı geçemeyeceği belirtilmiştir” diyen Ağbaba, “Bu düzenlemede iyi niyet yok. İyi niyet olsa yıllardır kurumlarına emek veren işçilere sınav şartı konulmazdı, kararnamede işçilerin kadroya alınmasını kesin karara bağlar, ‘istihdam edilebilir’ ibaresi kullanılmazdı. Türkiye’yi dünyanın en büyük ekonomileri arasında gösterenler, 50 bin KİT işçisine kadro bulamadı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ENİS BERBEROĞLU Üniversiteyi tekrar kazandı Maltepe Cezaevi’nde 15 aydır tutuklu bulunan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu üniversiteyi yeniden kazandı. Cezaevindeyken üniversite sınavına giren Enis Berberoğlu, önceki gün açıklanan yerleştirme sonuçlarının ardından en çok ilgilendiği arkeoloji alanıyla ilgili bölümü kazandı. Berberoğlu, ilk tercihi olan Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümüne yerleşti. Gençlerin hakkını almamak için devlet üniversitelerini tercih etmeyen Berberoğlu, vakıf üniversitelerini tercih etmişti. Koç, Bilgi ve MEF üniversitelerinden sekiz tercih yapan Berberoğlu’nun okul kaydı önümüzdeki hafta ailesi tarafından yapılacak. Berberoğlu Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdikten sonra ‘Ekonometri’de yüksek lisans eğitimi almıştı. l Haber Merkezi C MY B