19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 2 Eylül 2018 2 Şarbon alarmı Ankara ve Sivas’ın ardından İstanbul’da da şarbon hastalığı tespit edildi. Hastalık şüphesiyle 31 kişi hastanelere başvurdu MEHMET KIZMAZ Kurban Bayramı sonrasında Ankara ve Sivas’taki büyükbaş hayvanların şarbon hastalığından ölmesinin ardından hastalık bu kez İstanbul’da insanlarda tespit edildi. Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne şarbon hastalığı şüphesiyle çok sayıda kişi başvurdu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, konuyla ilgili olarak, “22 kişi şarbon şüphesiyle başvuru yaptı. Bir kısmı taburcu oldu. Etlerin geldiği özel işletme karantina altına alındı. Hayvanımızın alındığı Silivri’deki işletme özel bir işletme. İşletmede 7 hayvan var, diğer hayvanlar sağlıklı. Hayvanlar ithal hayvan değil. Hayvanların satın alındığı işletmenin 10 km etrafındaki 3500 hayvan yarından itibaren tedbir için aşılanacak. Aşı çok hızlı etki gösterdiği için bölgede başka şarbon vakası görmeyi beklemiyoruz” açıklamasında bulundu. Gözlem altındalar Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ismini vermek istemeyen çalışanı ise 25 kişinin şarbon hastalığı şüphesiyle başvuru yaptığını söyledi. Dün iki kişinin tedavi edildikten sonra taburcu edildiğini belirten hastane çalışanı, çok sayıda kişinin de gözlem altında tutulduğunu aktardı. Etin rengi değişti Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden 9 kişinin yedikleri etin renk değiştirmesinden şüphelenerek hastaneye başvurdukları belirtildi. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi’nde de 9 kişinin tedavi altına alındığı öğrenildi. l Haber Merkezi ‘Etleri buzdolabıyla gömdüler’ Gazetemiz muhabirine açıklamada bulunan karantina altındaki iki ailenin yakınları, büyükbaş hayvanı Silivri’den aldıklarını ve kurbanlık etlerin Tarım İl Müdürlüğü tarafından buzdolabıyla birlikte gömüldüğünü söylediler. Vücutlarında yara çıktı Nasıl bulaşır? Şarbon, ot yiyen hayvanlarda görülen şarbon bacillus anthracis isimli bir bakterinin yol açtığı enfeksiyon hastalığıdır. Hayvandan insana, hayvandaki yaraya temas edilmesi, hayvanın etinin yenilmesi, hastalıklı hayvanın bulunduğu alanın şarbon sporlarının solunması sonucu insana bulaşır. Şarbon hastalığı, deri, akciğer ve bağırsak olmak üzere üç gruba ayrılır. Akciğer ve bağırsak yoluyla bulaşması durumunda ölümcül sonuçlar doğuruyor. Şarbonun insandan insana bulaşması ise çok küçük bir ihtimaldir. Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Karadoruk köyünde şarbon şüphesiyle 20 gün arayla iki inek öldü. İneğin ka nı ile temas eden aynı aileden 1’i çocuk 3 kişi vücutlarında çıkan çeşitli yaralar nedeniyle hastanede tedavi gördü. Et ve Süt Kurumu’nca kurbanlık olarak İkra’nın (8) gö Brezilya’dan Ankara Gölzünde yara çıktı. başı’ndaki özel çiftliğe getirilen 4 bin büyükbaş hayvandan 150’ye yakını geçen pazartesi günü şarbon hastalığı nedeniyle ölmüştü, 3 mahallede bulunan 10 bin hayvana şarbon aşısı yapılmıştı. 28 Ağustos’ta çiftliğin girişine “Bu mahallede şarbon hastalığı vardır” yazısı asılmış ve çiftlik karantinaya alınmıştı. Göstermelik temizlik haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Tek Adam Rejimi, hoşlanmadığı muhalif eylem, söylem ve eleştirileri derhal “hainlik” ve “terör örgütüne üye olmadan yardım” ile suçlama eğiliminde. “Barış Akademisyenleri”nden sonra “Cumartesi Anneleri” de bu eğilimden nasiplerini almaya başladılar. Böylece ülkedeki haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik sorunları, gitgide içerdeki yazarlar, gazeteciler, politikacılar ve milletvekilleri ile birlikte dışardakiler tarafından da paylaşılmaya başlandı. Zaten daha önce defalarca belirttiğim gibi, başka türlü olması da beklenmezdi; Hukuk Devleti yıkılıp haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik bir kez başlayınca sınırlarını çizmek olanağı yoktur! HHH Bugün içinde bulunduğumuz siyasal, hukuksal ve ekonomik krizler, Erdoğan/ AKP iktidarının 16 yıllık uygulamaları sonunda, ya kötü yönetimle güçlenmiş, ya da doğrudan bu yönetim yüzünden ortaya çıkmışlardır.. Bu 16 yıl boyunca Erdoğan, sürekli olarak Bürokrasi ve Adalet engellerinden şikâyet etmiş ve yine bizzat kendisi, Tek Adam Yönetimini güçlendiren 24 Haziran seçimlerinden sonra, artık bu engellerden kurtuldukları için, ülkede olup bitenlerin tek sorumlusunun “kendi şahsı” olduğunu belirtmiştir. HHH Türkiye’de Parlamenter Demokratik Rejim, Anayasa’ya ve yasalara aykırı uygulamalarla, OLAĞANÜSTÜ HAL, OHAL bağlamında çıkarılan KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER, KHK’larla, baskı altında, eşitsiz ve adaletsiz koşullarla yapılan halkoylamaları ve seçimlerle değiştirildi. Rejimi korumakla yükümlü olan Anayasa Mahkemesi ve YSK gibi Yüksek Yargı Organları, Demokratik Rejim’in hem felsefesine, hem de icrasına, yani, hem ruhuna hem de lafzına aykırı olan bu uygulamaları ya görmezden geldi, ya da, daha kötüsü, bunlara alet oldu, onay verdi! HHH Atatürk, Nutuk’ta Parlamenter Demokrasi’nin temellerini güçlendiren 3 Mart 1924 tarihli yasaların çıkışını söyle anlatıyor: “1 Mart günü, Büyük Millet Meclisi’nin beşinci çalışma yılı nedeniyle verdiğim nutukta Meclis, adalet ve demokrasi şu üç noktaya özel olarak işaret ettim: ‘1. Millet, cumhuriyetin, şimdiki ve gele cekte bütün saldırılardan kesin olarak ve sonsuza kadar korunmuş olmasını istemektedir. Milletin isteği, cumhuriyetin sınanmış ve ispatlanmış olan bütün esaslara bir an evvel ve tamamen dayandırılması biçiminde ifade edilebilir.’ ‘2. Milletin kamuoyunda saptanan, eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin hiç zaman yitirmeksizin uygulanması gerekliliğini gözlemliyoruz.’ ‘3. ... İslam dinini, yüzyıllardan beri olageldiği üzere bir siyaset aracı olma konumundan kurtarmanın ve yüceltmenin zorunlu olduğu gerçeğini de gözlemliyoruz.’ ” Daha sonra Meclis’teki müzakerelerin sonucunu da şöyle özetliyor: “Görüşme ve tartışmalar beş saat kadar sürdü. Saat 6.45’te görüşmeler son bulduğu zaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 429, 430 ve 431 sayılı yasaları çıkarmış bulunuyordu. Bu yasalara göre ‘Türkiye Cumhuriyeti’nde, halkın işlerine ilişkin olan hükümlerin yasalaştırılması ve uygulanması Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun oluşturduğu hükümete ait’ ve ‘Şer’iye ve Evkaf Bakanlığı kaldırılmış’ oldu. Türkiye içindeki bütün bilim ve öğretim kurumları... bütün medreseler Eğitim Bakanlığı’na devredildi ve bağlandı. Halife, makamından indirildi ve Hilafet makamı kaldırıldı ve makamından indirilmiş halife ve yıkılmış Osmanlı Saltanatı hanedanının bütün üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti’nde oturmak hakkından süresiz olarak yasaklandı.” (Emre Kongar Seçkisiyle NUTUK, ss. 221222) HHH Hiçbir demokratik ülkede ADALET ve DEMOKRASİ tek bir kişinin iki dudağı arasında olamaz. Atatürk’ün de dediği gibi, “Türkiye Cumhuriyeti’nde, halkın işlerine ilişkin olan hükümlerin yasalaştırılması ve uygulanması Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun oluşturduğu hükümete aittir”. ADALET, SADECE MÜLKÜN (DEVLETİN) DEĞİL, DEMOKRASİNİN DE TEMELİDİR: DİREN DEMOKRATİK CUMHURİYET... DİREN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ! Bursa’da eski lastik faciası: 14 yaralı Foça’da yurttaşlar, petrol kirliliğiyle ilgili durum tespit davası açmaya hazırlanıyor YUSUF ÖZKAN İstanbul’dan Bursa’daki bir düğüne gitmek üzere yola çıkan Asker Karakaş (30) yönetimindeki 34 HR 2959 plakalı yolcu minibüsü, Bursa yönüne giderken Orhan gazi tüneli çıkışında lastiğinin patlaması sonucu kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı ve devrildi. Şoför ve 16 yolcunun bulunduğu minibüste, aralarında çocuklarında yer aldığı 14 kişi yaralandı. Sağlık ekibi tarafından Orhangazi, Bursa ve Yalova’daki çevre hastanelere kaldırılan yaralıların hayati tehlikeleri bulunmuyor. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. l AA Bursa’da devrilen minibüsün lastiklerinin oldukça aşınmış ve eski olduğu görüldü. Avlanma sezonu başladı 15Nisan’da başlayan avlanma yasağının dün gece yarısı sona ermesiyle balıkçılar “Vira Bismillah” diyerek denize açıldılar. Başta İstanbul olmak üzere Ordu, Bursa, Kocaeli ve diğer şehirlerde denize açılan balıkçılar ilk gecenin sonunda umduklarını bulamadı. Avlanma yasağı sebebiyle yaklaşık 4 buçuk aydır denize avlanmaya çıkamayan balıkçılar, ilerleyen günlerde denizden bol miktarda balıkla dönmek istediklerini söyleyerek, “İnşallah bu yıl deniz yüzümüze gülecek” dediler. l Haber Merkezi CENAZESİ DEFNEDİLDİ İskeleden düşen işçi yaşamını yitirdi Antalya’da Karayolları Müdürlüğü ek binası inşaatında kalıpçı olarak çalışan 30 yaşındaki Ömer Şipar, önceki gün inşaat iskelesinin üçüncü katınÖmer Şipar dan zemine düşerek yaşamını yitirdi. İhbarla olay yerine gelen sağlık görevlilerinin öldüğünü belirlediği, evli ve üç çocuk sahibi Şipar’ın cansız bedeni, Antalya Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Yapılan otopsi sonrası yakınları tarafından teslim alınan Şipar’ın cenazesi, memleketi Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde defnedildi. l Haber Merkezi ABD ELÇİLİĞİ’NE SALDIRI Altı şüpheliden üçü tutuklandı ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne silahlı saldırı gerçekleştirdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 6 şüpheliden 3’ü tutuklandı. A? nkara’da 20 Ağustos günü sabah saatlerinde ABD Büyükelçiliği’ne bir araçta bulunan kişilerce silahla 6 el ateş açıldı. 3 mermi büyükelçilik nizamiyesindeki demir kapıya ve camlı bölüme isabet etti. Olayın ardından kaçan saldırganlardan Ahmet Çelikten ve Osman Gündaş, Keçiören’de yakalandı. Şüphelilerle bağlantısı olduğu saptanan 4 kişi de sonraki süreçte gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 6 şüpheliden 3’ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. 3 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l ANKARA/Cumhuriyet İzmir’in Yeni Foça sahillerini siyaha bürüyen petrol sızıntısıyla ilgili temizlik çalışması başlatılırken, çevreciler yapılanların “göstermelik” olduğunu savundu. İzmir Aliağa’da kaynağı henüz belirlenemeyen ham petrol sızıntısı, rüzgârın etkisiyle karşı kıyıdaki Yeni Foça sahilini siyaha bürümüştü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Sebahattin Dökmeci, dün bölgede yaptığı incelemelerin ardından “Şu anda kirliliğin kontrol altına alındığını söyleyebiliriz” dedi. Foça Çevre Platformu (FOÇEP) Dönem Sözcüsü Bahadır Doğutürk ise geçici önlemler alındığı için kirliliğin Gencelli Koyu’nun tamamını kapladığını, temizlenmesinin ise yıllar alabileceğini söyledi. Müdahalenin göstermelik olduğunu belirten Doğutürk, “Teyite muhtaç açıklamalar var. Hâlâ kirlilik kaynağı belirlenemedi. Bazı gemilere ceza yazıldığı ağızdan ağıza yayılıyor ama kesin bilgi yok” dedi. Doğutürk, bölgede denize girmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Temizlik için uzun soluklu bir çalışmaya gereksinim var. Deniz ekosistemini düşünecek olursak, bize göre bu 1015 yılı bulabilir. Çünkü petrol türevinin içindeki kimyasal atıklar, deniz dibindeki poseidon çayırlarına ciddi zarar verebilecek nitelikte. Durum gerçekten vahim. Vatandaşlar olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Şimdi durum tespit davası açmaya hazırlanıyoruz” diye konuştu. Öte yandan Foça Sokakta Grubu da kirlilikle ilgili basın açıklaması yaptı. Fırat Korkmaz tarafından okunan basın bildirisinde şöyle denildi: “Bölgenin kirletici sayısının çokluğu da göz önüne alındığında, alınacak tedbirlerdeki dikkat ve ısrar daha da önem kazanıyor. Bu konuda tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz.” l İZMİR Biyoloji ile İdeoloji arasında açılan yeni bir pencere: Genlerimizden İbaret Değiliz Yeni çıktı! 384 sf., 25 TL Biyoloji, psikoloji ve toplum bilimlerin kesişim noktasında çığır açan bir yapıt. İlk baskısını 1984 yılında yapan ve büyük tartışmalar yaratarak alanında bir klasik haline gelen Genlerimizden İbaret Değiliz, uzun yıllar boyunca tartışılmazlık mertebesine erişmiş olan bir bilim dalını, biyolojiyi konu ediniyor ve biyolojik determinizmin bilimsel, toplumsal, politik kökenlerini analiz ediyor. Evrimsel biyolog ve genetikçi Richard C. Lewontin, biyoloji ve nörobiyoloji profesörü Steven Rose ve psikolog Leon J. Kamin’in bu klasikleşmiş eseri, biyoloji ile ideoloji arasındaki ilişkiye daha önce bakmadığınız bir pencereden bakmanızı sağlıyor. Stephen Jay Gould, Richard Dawkins, Edward Osborne Wilson gibi yazarların hakkında eleştiri ve değerlendirmeler kaleme aldığı Genlerimizden İbaret Değiliz şimdi Türkçede! YordamKitap YordamKitap YordamKitap www.yordamkitap.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle