19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Çarşamba 19 Eylül 2018 Kadın Ressamlar Çalıştayı devam ediyor Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen Bisanthe Uluslararası Kadın Ressamlar Sanat Çalıştayı devam ediyor. Kumbağ Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen çalıştayda, Arnavutluk’tan Shkurta Haxhiu, Ukrayna’dan Snegana Melnyk ile Kata Rudako va, İtalya’dan Anita Monoscalco, Makedonya’dan Gordana Vincic, Hindistan’dan Suchismita Sahoo, Bulgaristan’dan Lora Yaneva ve Rusya’dan Anastasia Polozova, eserlerini Tekirdağ için yapacak. Çalıştay, 23 Eylül’de yapılacak sergi ile sona erecek. l İHA EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Herkes [email protected] 13 bazen unutmak ister Kürşat Başar’ın yeni kitabı ‘Bazen Unutmak İstersin’, kadınerkek arasındaki farklılıkların yer aldığı kısa öykülerden oluşuyor Kürşat Başar’ın yeni kitabı “Bazen Unutmak İstersin” Everest Yayınları’ndan çık tı. Kitapta, Başar’ın yıl lardır yazdığı yazıları, denemeleri, notları yer alıyor. Daha çok ilişki ler, evlilik, ayrılıklar, ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK kadın erkek arasındaki farklılıklar üzerine kısa öykülerin bulunduğu kitabın oluşum sürecini Başar ile konuştuk. n Kitabın oluşum ve yazım süre sinden bahseder misiniz? Birkaç yıldır yazdığım yazıları, de nemeleri, notları toparlarken bel li konular üzerine epeyce yazı birik tiğini gördüm. Yayıncım da bunları kitap haline getirmemi teklif edince oturup hepsini yeniden gözden geçir dim. Bazılarını yeniden yazdım, bazılarını değiştirdim, elimde kısa kısa notlar vardı onları yazıya dönüştürdüm. Böylece epeyce bir yazı çıktı ortaya. “Bazen Unutmak İstersin” de bunların yalnızca bir bölümünü kullanabildik. n Kitabın adı neden “Bazen Unutmak İstersin”? Ben kitaplarımı yazdıktan sonra bir kez daha baştan okuyup son değişiklikleri yaparım. Bu arada da kitabın ismi kendiliğinden kitabın içinden çıkar. Bu kez de öyle oldu. n Sizin hayatta en çok unutmak istediğiniz biri olay ya da bir yer var mı? Aslında çok unutmak istediğim biri ya da bir şey yok. Belki babamın erken yaşta ölümü gibi üzücü dönemleri unutmak isterim tabii. Belleğimin garip bir özelliği var, tatsız ya da kötü şeyleri kendiliğinden siliyor. Sonuçta yaşadığımız iyi ya da kötü her şey bizi oluşturuyor. n Kitaba eklediğiniz kısa hikâyeler, anılar dışında kitabınız basıldıktan sonra aklınıza gelen ve keşke bu anımı da kitapta yazsaydım dediğiniz bir hikâyeniz var mı? Her zaman bir şeyler eksik kalır kitap yayınlanırken ya da sonradan aklınıza bir şeyler takılır. Ama bu kitap boyutunda bir başka kitabın yazıları da zaten hazırlandı aynı anda. Bir anlamda bilgisayarda dağınık dosyalarda bekleyen metinler, kimi yarım kalmış öyküler, kimi denemeler böylece toparlanmış oldu. n Yazarlığınızın yanı sıra müzisyen kimliğinizle de ön plandasınız? Müzik nasıl girdi hayatınıza? Müzik de yazı gibi çocukluğumdan beri benimle birlikte aslında. Piyano dersleriyle başlayıp davulla devam eden ve saksofona kadar gelen uzun bir süreç. Gazetecilik, yazarlık, televizyon derken uzun yıllar saksofon bir hobi gibi devam etti. Televizyon programlarına ve köşe yazılarına ara verince aslında çok istediğim müziğe zaman ayırma şansı buldum. Bu arada da çok değerli müzisyenlerle bir rastlantıyla başlayan birlikteliğimiz yavaş yavaş gelişti ve Kürşat Başar Orkestrası 2011 yılında kuruldu. O günden bu yana da yaklaşık 600 konser gerçekleştirdik. Benim için bir hayalin geç de olsa gerçekleşmesi bu. Yazarlık çok yalnız bir iş. Müzikte birileriyle birlikte birşeyler üretiyorsunuz ve farklı sesler, farklı fikirler o anda ortaya çıkıyor. Bu da bana büyük bir heyecan veriyor. n Sık sık âşık olur musunuz? Hayır çok sık âşık olmam. Sanırım insan hayatında gerçekten aşk denilebilecek pek az öykü gerçekleşiyor. Tabii bazıları için her ilişki aşk olarak adlandırılıyor ama benim için çok özel, farklı bir duygu. Öyle kolayca rastlanan ya da siz istediniz diye olacak bir şey değil. Bir tür kaza gibi. Başınıza ne zaman geleceğini ya da ne zaman sizi bırakıp gideceğini bilemediğiniz bir duygu. Peter Zin 8. BODRUM TÜRK FİLMLERİ HAFTASI Kos’ta gösterimler İstanbul Devlet Opera ve Balesi ve ‘İdealizm’ başladı Türk filmlerini Bodrum ve Yunanistan’ın Kos (İstanköy) Adası’yla buluşturan, “Bodrum Türk Filmleri Haftası”, 16 Eylül Pazar günü Kos Adası’nda perdelerini açtı. Bir hafta boyunca Ege’nin diğer kıyısında sinemaseverler ile buluşacak gösterimler öncesi ise bir resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona SİSAY Derneği ve 8. BTFH Organizasyon Komitesi Başkanı Cenk Sezgin, oyuncu Selda Alkor, oyuncu Bahar Ertan, yönetmen Nurdan Tümbek Tekeoğlu, yönetmen Müfit Can Saçıntı, yönetmen Murat Şeker, oyuncu Murat Akkoyunlu ve basın mensupları katıldı. Basın toplantısında konuşan Kos Belediye Başkan Yardımcısı Elias Sfakis şunları söyledi: “Bugün burada olmanızdan mutluluk duyuyoruz. Cenk Sezgin’in uzun yıllar önce düşüncesiydi adada Türk filmleri festivalinin olması. Şimdi bunu gerçekleştiriyoruz. Bir sonraki adım ise Bodrum’da Yunan filmleri festivalinin olması.” İstanbul Devlet Opera ve Balesi, yeni sezona Rossini’nin ölümünün 150. yıldönümüne ithafen ha zırlanan “Açılış Konse ri” ile başlıyor. Konser, 28 Eylül saat 20.00’de Kadıköy Süreyya Opera Sahnesi’nde gerçekleştirile cek. Orkest ra şefliğini Zdravkov Lazarov, ko ro şefliğini Paolo Villa’nın üstlendiği konserde, Rossini’nin “İtalya’da bir Türk”, “2. Mehmet”, “Sevil Berberi”, “Otello”, “Külkedisi”, “Stabat Ma ter”, “Semiramide”, “Ren’e Yolcu luk” gibi birçok ölümsüz eserin den aryalar seslendirilecek. Kon “Jizel” bu yıl da sahnelenmeye serde solist olarak Caner Akgün, Caner Akın, Ayşe Sinem Ekşioğlu, Alper Göçeri, Nesrin Gönüldağ, Öz devam ge Kalelioğlu, Ali İhsan Onat, Hale edecek. Soner, Nazlı Deniz Süren, Elif Tuğba Tekışık, Umut Tingür, Hande Soner Ürben, Gökhan Ürben, Sevim Zerenaoğlu yer alıyor. İDOB’un bu seneki teması “idealizm.” Bu kapsamda geçen sene bale ile başlayan Cervantes’in “Don Kişot” adlı eseri, bu sezon gelişerek opera, müzikal, çocuk oyunu ve hatta konserlerle izleyiciyle buluşacak. J.Massenet’in en son eseri “Don Kişot Operası”, Recep Ayyılmaz rejisi ile 19 Ocak’ta Türkiye prömiyerini yapacak. Önceki sezonlarda sahnelenen M. Leigh’in “Mançalı Şövalye Müzikali” ise Murat Göksu rejisi ile mayısta sahnede olacak. Geçen sezon prömiyer yapan L. Minkus’un, “M. Petipa Koreografisi” ve Ayşem Sunal Savaşkurt’un sahne düzenlemesi ile “Bale” de ekim ayında sahnelenmeye devam edecek. Ayrıca Don Kişot; ocak ayında çocuklarla buluşacak. Prömiyer yapacak olan diğer bir eser ise S. Rahmaninov’un “Aleko Operası”. Doğan Çelik rejisi ile sahnelenecek eser, 19 Nisan’da prömiyer yapacak. Balede bu sezon prömiyer yapacak olan, Verdi’nin müziklerin den oluşturulmuş “Üç Silahşör” adlı eseri ise, G. Armağan Davran ve A. Volkan Ersoy’un senaryo koreografisi ile 1 Aralık’ta ilk kez sahnelenecek. Adnan Saygun’un ölümsüz eseri “Yunus Emre” ise, içinde canlı orkestra ve solo koronun yer alacağı, bale eseri olarak, prömiyerini 23 Şubat tarihinde gerçekleştirecek. 20 farklı konser Çocuk oyunlarında ise “Tamino’nun Rüyası” operası, ayrıca “Dans et şarkı söyle” ve “Resim Yarışması” etkinlikleri, çocuklara yönelik olarak sahnelenecek eserler arasında olacak. İDOB, bu sezon da 20 farklı konser ile “konserler” dizisine devam ediyor. Cumhuriyet Konseri, Rus Besteciler, Atatürk’ü Anma Konseri, Stabat Mater (Rossini), Ustalara Saygı, Napoliten, Kış Konseri, Yeni Yıl Konseri, Alman Romantikleri, Senfonik Konser, İspanyol Besteciler, Barok Konseri, Bahar Konseri, Nocturno (Gece Müziği), Çocuk Korosu Konseri, Requiem (Verdi), Gençlik Konseri, Fuaye Konserleri ve Arkeoloji Müzesi Konserleri sezon boyunca sürecek. Basın toplantısının ardından “İki Yaka Yarım Aşk” filminin yönetmen Nurdan Tümbek Tekeoğlu ile oyuncusu Selda Alkor ve Roma, Bizans ve Osmanlı “Toprak” filminin ise yönetmeni Nebil Özgentürk’ün katılımıyla gösterimleri gerçekleşti. aynı yolu kullanmış Tasarım Bienali gün sayıyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, VitrA sponsorluğunda düzenlenen 4. İstanbul Tasarım Bienali, 22 Eylül’de kapılarını açıyor. Jan Boelen küratörlüğünde “Okullar Okulu” teması çerçevesinde altı mekâna yayılacak bienal, altı hafta boyunca sergiler ve etkinlikler aracılığıyla tasarımı ve eğitimi farklı açılardan ele alacak. Akbank Sanat, Yapı Kredi Kültür Sanat, Pera Müzesi, Arter, SALT Galata ve StudioX Istanbul’da yer alacak 4. İstanbul Tasarım Bienali sergileri tüm dünyadan farklı disiplinlerde çalışan 100’ün üzerinde katılımcıyı bir araya getiriyor. Bienal ayrıca ücretsiz sohbetler, atölyeler, konferanslar ve film gösterimlerinden oluşan kamusal programıyla izleyicileri tasarım ve eğitim hakkında öğrenmeye, sorgulamaya ve yeni fikirleri keşfetmeye davet ediyor. Ayrıntılı bilgi ve program için: http://aschoolofschools.iksv.org/ KODA Bozcaada’daydı Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun yönettiği “İki Yaka Yarım Aşk” festivalde gösterildi. Bursa’nın İznik ilçesinde yapılan kazı çalışmalarında Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait üst üste yapılmış yollar ortaya çıkarıldı. İznik’teki tarihi surların İstanbul Kapı bölümünde geçen yıl başlatılan kazı ve restorasyon çalışmaları sürüyor. Müze Müdürlüğü başkanlığında süren kazı çalışmalarında geçen yıl, normal yoldan 74 santimetre aşağıya inildiğinde Osmanlı dönemine ait taş döşemeli yol bulundu. Bu yıl devam eden çalışmalarda ise Osmanlı dönemine ait yoldan 43 santimetre aşağıda Bizans, bundan 50 santimetre derinde de Roma dönemine ait mermer bloklardan oluşan yola ulaşıldı. İznik Müze Müdür Vekili Hasan Yaşar, İstanbul Kapı’nın İznik’in dört ana kapı sından biri olduğunu söyledi. İstanbul Kapı’da yapılan çalışmalarının iki aşamadan oluştuğunu belirten Yaşar, “Restorasyon projesi kapsamında derzler temizlendikten sonra onarım yapılıyor. Sur kapıları üzerinde bozulan noktalar temizlenerek tekrardan yenileniyor. Surla rın eski ve yeni halini gelen ziyaretçilere gösterecek bir teknikle restorasyon devam ediyor. Esas amaç surları ayakta tutabilmek” dedi. Yaşar, “Restorasyon çalışması ise kazılar bitse dahi devam edecek. Restorasyonun bitmesinin ardından kısa sürede ziyarete açmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Sargın, İznik’in her tarafından tarih fışkırdığını belirterek, “İstanbul Kapı’da yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan yol kalıntıları beni çok heyecanlandırdı. 1 dakika içinde 2 bin yılı gezeceksiniz. Orası tam olarak hizmete girdiğinde Roma dönemine ait araçlarla turistler gezinti yapacak, Constantine’nin yürüdüğü yolda yürüyecek” dedi. l AA Yalıkavak’ta sempozyum Düzensiz Sistemler Çalışma Grubu tarafından Yalıkavak’ta düzenlenen XI. Doğrusal Olmayan Düşünceler ve Uygulamaları Sempozyumu 1923 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Bu sene ilk defa programda yer verilecek olan “Resim ve Hey kel Sergisi” 19 Eylül 4 Ekim tarihleri boyunca Yalıkavak Sanatevi’nde (Galeri Pescado) ziyarete açık kalacak. Çeşitli konularda farklı alanlardaki konuşmacıların katkılarıyla düzenlenen etkinlikler ilgilenen herkesin katılımına açık ve ücretsiz olacak. Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası (KODA), Bozcaada’da düzenlenen 19. Kültür, Sanat ve Bağbozumu Festivali’nde konser verdi. Bozcaada Kalesi’nin tarihi atmosferinde gerçekleşen konseri, Şef Rengim Gökmen yönetti. Klasik müzikten tangoya uzanan geniş bir repertuvarla sanatseverlerin karşısına çıkan orkestra, gecenin sonunda ayakta alkışlandı. Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz da festivale katkılarından dolayı Rengim Gökmen’e çiçek ve teşekkür plaketi takdim etti. KODA’nın bir sonraki konseri ise 25 Eylül’de saat 20.30’da, Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle