Katalog

DUNYA Kiliseler arasında Kiev gerilimi Rus Ortodoks Kilisesi ile Fener Rum Patrikhanesi arasındaki Ukrayna krizi büyüyor. Patrikhane’nin Ukrayna’da Rus Kilisesi’nden bağımsız bir kilise kurulması hazırlıkları içine girmesi ve Kiev’e iki temsilci göndermesi Rusya’nın tepkisini çekmişti. Rus Ortodoks Kilisesi’nin dün yapılan toplantının ar dından Patrikhane ile “diplomatik ilişkileri dondurma kararı aldığı” duyuruldu. Buna göre “artık Fener Rum Patrikhanesi ile ortak ayin yapmayacak, Moskova Patriği Kiril, Fener Patriği Bartholomeos’un adını dualarında anmayacak. Fener Patrikhanesi, “Kilise hukukuna aykırı davranmaya devam ettiği takdirdeyse bütün ilişkiler kesilecek”. Moskova beklemede8 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Cumartesi 15 Eylül 2018 ABD destekli SDG’nin Deyr ez Zor’da IŞİD’e yönelik operasyonları sürüyor. Öte yandan ABD güçlerinin Suriye’nin güneyindeki Tanf üssünde sekiz günlük bir tatbikat gerçekleştirdiği duyuruldu. SOÇİ görüşmesi HAFTAYA ErdoğanPutin buluşacak Suriye krizine yönelik uluslararası diplomatik görüşme trafiği bir kez daha hızlandı. Cenevre’de dün BM liderliğinde ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır temsilcilerinin de yer aldığı görüşmeler gerçekleşirken İstanbul’da da Suriye toplantısı vardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ise gelecek pazartesi günü Soçi’de İdlib ana gündemiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geleceği duyuruldu. İstanbul’da Türkiye, Fransa, Almanya ve Rusya’nın temsilcilerinin katıldığı Suriye konulu dörtlü zirve için hazırlık toplantısı yaklaşık dört saat sürdü. DHA’ya göre, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ev sahipliğinde Dolmabahçe Sarayı çalışma ofisinde düzenlenen toplantıda Rusya’yı Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başdanışmanı Yuri Ushakov, Almanya’yı Başbakan Angela Merkel’in ulusal güvenlik danışmanı Jan Hecker, Fransa’yı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un diplomasi başdanışmanı Philippe Etienne temsil etti. ‘Fikir birliği var’ Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Kalın, “Özellikle İdlib’e yapılacak bir saldırının sonuçlarının çok ağır olacağı, hem insani krizlere yol açacağı hem yeni bir göç dalgasına neden olacağı, hem de devam etmekte olan siyasi süreçleri dinamitleyeceğine dair genel bir mutabakat var” dedi. Kalın, BM çatısı altında devam eden Cenevre sürecinin yanı sıra Astana platformunun desteklenmesi konusunda uzlaşıya atıf yaparken “devam eden başka inisiyatifler var bunların da Cenevre sürecine tanzim edilmesi konusunda genel fikir birliği oluştu” diye konuştu. Erdoğan’ın Putin ile yapacağı görüşmeye dikkat çeken Kalın, İdlib konusunun ele alınacağına işaret etti.“Bu konu öncelik almış durumda. Bunu aslında daha ileri bir tarihte yapacaktık ama pazartesi olması daha iyi” ifadesini kullandı. trump’a baskı artıyor Manafort savcıyla anlaştı ABD’deki başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahil olduğu iddiaları nedeniyle başı dertten kurtulmayan Başkan Donald Trump’ın eski kampanya müdürü Paul Manafort, vergi kaçırma ve başka ülke adına çalıştığını rapor etmeme gibi bir dizi suçtan yargılandığı ve suçlu bulunduğu davalarda yargıyla işbirliğine gitti. Reuters’in haberine göre, dün Washington’daki federal mahkemede yargıç karşısına çıkan Manafort, cezasında indirime gidilmesi karşılığında “ABD’ye karşı gizli anlaşma yapmak” ve “adaleti engellemek için komplo kurmak” suçlarını kabul etti. Manafort’un anlaşma kapsamında, Trump ve ekibinin Rusya bağlantıları iddialarına yönelik, Özel Savcı Robert Mueller tarafından yürütülen olan soruşturmada da ifade vereceği öğrenildi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Ankara ile görüşmelerinin sürdüğünü belirtirken İdlib’e tam kapsamlı operasyon için ‘daha değil’ mesajı verdi Suriye’de gözler Moskova destekli ordunun olası bir İdlib operasyonuna çevrilmiş durumdayken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan şu an için “ordunun İdlib’de büyük bir operasyon planlamadığı” çıkışı yükseldi. Rus ajansı Interfax’ın haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile görüşmek için bulunduğu Berlin’de bir oturumda konuşan Lavrov, “Suriye ordusunun İdlib çevresine yığınak yapmasının tam kapsamlı bir operasyonun başlangıcı olarak gösterilmesinin gerçeği yansıtmadığını, saldırılara karşı kendini savunması olduğunu” kaydetti. Gerekli görülmesi durumunda Suriye’nin İdlib vilayetindeki “militan mevzilerini” bombalamaya devam edeceklerini belirtti. ABD’ye tepki gösterdi Sivillerin korunması için Rusya’nın elinden geleni yapacağını söyleyen Lavrov, “İnsani koridorlar oluşturacağız, yerel güçlerle anlaşmaya varacağız ve sivil halkın acı çekmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı. ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyona atıfla, “Irak’ın Musul kentinde ya da Suriye Rakka’da hareket ettikleri gibi davranmayacağız” diyen Lavrov şöyle devam etti: “Buralarda ne silahlı muhaliflerle bölgesel ateşkesler için müzakere edilmiş ne de insani koridorlar oluşturulmuştu. Bu kentler öylesine bir yerle bir edilmişti Suriye ordusunun olası bir operasyonuna karşı ellerin tetikte olduğu İdlib ve çevresinde Şam ve Moskova karşıtı eylem düzenlendi. Bazıları Türk bayrakları da taşıdı. ki cesetlere ulaşmak aylarca mümkün olmamıştı.” Türkiye ile görüşmelerinin sürdüğüne de değinen Lavrov, “Onlar (Türkler), topraklarının bazen, Suriye’deki durumu karıştırmak için kötü insanlar tarafından kullanıldığını biliyor. Bu nedenle sınırlarında ek kontrol önlemleri alıyorlar. Anlaşmalarımız doğrultusunda İdlib’de Türkiye’nin kurduğu 12 gözlem noktası bulunuyor. Bu da durumu biraz yatıştırıyor” dedi. çBöezrlüinm’dşeanrtsıiyasi Almanya Dışişleri Bakanı Maas ise Suriye’nin yeniden imarına destek olmak için siyasi çözümün koşulları olduğunu dile getirdi. Lavrov ile görüş mesinden önce Alman ajansı dpa’ya konuşan Maas, “Eğer Suriye’yi nihayetinde özgür bir seçime taşıyacak siyasi bir çözüm olacaksa, biz yeniden imarda üzerimize düşen sorumluluğu üstleniriz” şeklinde konuştu. Alman hükümetinin Suriye Devlet Başkanı Esad’la kalıcı bir çözümü tasavvur edemediğini söyledi ancak görevden alınmasını yeniden imara desteğe bir koşul olarak gündeme getirmeyeceklerini de belirtti. Yeniden imarın sadece Rusya, İran ve Türkiye’nin tek başına yapamayacağını ifade eden Maas, “Burada bize de önemli bir rol düşüyor” dedi. Reuters’in haberine göre ise Şam hükümetine yakın bir kaynak “İdlib operasyonunun iptal edilmediğini ancak daha zamanları olduğunu” söyledi. Biçeidnevdiirkeönyişü İsrail mahkemesinin yıkım kararı verdiği, Batı Şeria’daki Bedevi köyü için direniş sürüyor. İsrail yönetiminin yasadışı yerleşimlerini genişletmek üzere Han el Ahmar adlı köye ilişkin aldığı yıkım kararı, Avrupa Birliği dahil uluslararası kamuoyunun tepkileri üzerine önce durdurulmuştu. 5 Eylül’de ise mahkeme köyün bir hafta içinde yıkılmasına hükmetmişti. Köy sakinlerinin ve aralarında yabancıların da olduğu aktivistler, köye giden yolu trafiğe kapatmaya çalıştı. Filistinli direnişçiler, İsrailli güvenlik görevlilerinin sert müdahalesine maruz kaldı. Önceki gün Han el Ahmar’ın yıkımına karşı mücadele için konteyner ve ahşap evlerden kurulan sembolik Vadi el Ahmer köyü de İsrail tarafından yıkılmıştı. Gazze’den yine ölüm... Gazze’de 30 Mart’ta Toprak Günü’nden bu yana cuma günleri düzenlenen ve İs rail saldırıları nedeniyle şu ana kadar en az 170 kişinin yaşamını yitirdiği protestolarda dün de kan aktı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı yetkilileri, İsrail askerinin açtığı ateş sonucunda biri 11, diğeri 14 yaşında olmak üzere en az üç Filistinlinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Olaylarda 248 kişinin yaralandığı da aktarıldı. İsrail, dün kentin çeşitli noktalarındaki eylemlere 13 bin kişinin katıldığını, gösterilerde molotof kokteyli kullanıldığını savundu. BM’den Hudeyde alarmı İran destekli Husilerle Suudi Arabistan destekli Mansur Hadi güçleri arasındaki çatışmaların üç yılı aşkın süredir devam ettiği Yemen’de Birleşmiş Milletler, Hudeyde kentinde yüzbinlerce kişinin hayatının tehlike altında olduğu uyarısı yaptı. Hadi yönetimine bağlı güçlerin liman kenti Hudeyde’den başkent Sanaa’ya giden ana yolu ele geçirdiği belirtildi. Ülkedeki BM insani yar dım koordinatörü Lise Grande, son birkaç gün içinde durumun dramatik bir şekilde kötüleştiğini söylerken sivillerin bombardıman ve hava saldırılarıyla yüzyüze kaldıklarını vurguladı. Grande, “Hudeyde’deki tesisler milyonlarca insanı besliyor. İçinde şu anda 45 bin ton gıda bulunan Kızıldeniz tesisi bir ay boyunca 3.5 milyon insanı besleyebilir. Bu tesis hasar görürse veya bozulursa, insani kayıplar hesaplanamaz” dedi. İsviçre’nin Cenevre kentinde Yemen konulu istişare toplantılarının geçen hafta sonu başarısızlıkla sonuçlanmasının hemen ardından Yemen’deki çatışmaların “keskin” şekilde tırmandığa dikkat çekti. Grande, çatışan tüm tarafların Yemen halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmek zorunda olduğunu da kaydetti. ‘yalancı olarak hatırlanabilir’ Küresel ısınmanın varlığını reddeden ve bu kapsamda Paris İklim Anlaşması’ndan çekilen ABD Başkanı Donald Trump’a bir eleştiri de Kaliforniya Valisi Jerry Brown’dan geldi. ABD’nin San Francisco kentinde gerçekleşen Küresel İklim Eylem Zirvesi’nde konuşan Brown, Trump’ın çevre konusunda bir “yalancı” ve “aptal” olarak hatırlanmasının muhtemel olduğunu söyledi. Öğrenciler şiddete karşı ayakta Uyuşturucu kartellerinin güç savaşları, siyasi ve ekonomik kriz nedeniyle uzun yıllardır şiddet döngüsündeki Meksika’nın başkenti Mexico City, önceki gün öğrencilerin protestosuna sahne oldu. Meksika Ulusal Üniversitesi önünde bir araya gelen binlerce genç, öğrencilere şiddeti protesto etti, hükümetten can güvenliği talebinde bulundu. Söz konusu üniversitede 3 Eylül’de kampus binasına sızan kimliği belirsiz bir grup, öğrencileri darp etmişti. Saldırıda 14 kişi yaralanmıştı. “Sessiz Yürüyüş” adı altında gerçekleşen protestoda, 2014’te kaçırıldıktan sonra “kaybedilen” 43 öğrencinin resimleri de taşındı. Göçmenlere ‘yeni köleler’ deditalya İİçişle çSizaamlvşitenıyi i ri Baka nı, aşırı sağcı Lig parti si lideri Matteo Salvini göçmen karşıtı çı kışlarını sürdürüyor. Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını yapan Avusturya’da göç ve güvenlik konulu basına kapa lı bir toplantısında konuşan Salvini, “Avrupa’da nüfusun yaşlanması sebebiy le göçmenlere ihtiyaç olduğu” görüşüne karşı çıktı. Salvini’nin “Genç insanlar yi ne çocuk sahibi olsunlar diye yurttaşlar bana maaş ödüyor. Belki Lüksemburg’da (Afrikalı göçmenlere) ihtiyaç olabilir, İtalya’daki ihtiyaç ise çocuklarımızın ço cuk sahibi olmasına yardımcı olmak, sa hip olmadığımız çocukların yerini alacak yeni köleler değil” ifadeleri dikkat çekti. Salvini’nin sözlerine Lüksemburg Dı şişleri ve Göç Bakanı Jean Asselborn sert tepki gösterdi. Salvini’nin Facebook’tan yayımladığı videoya göre, İtalyan Baka nın sözünü “fazla ileri gittin” anlamına gelebilecek ifadelerle kesen Asselborn, “Lüksemburg’da onlarca İtalyan göçmen var, göçmen olarak gelip çalıştılar ki, siz İtalya’da çocuklar için para ödeyebilesi niz’’ diye konuştu. ‘Küçük Mussolini...’ Öte yandan, Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu üyesi Pierre Moscovici’nin Salvini için önceki gün basına yansıyan “Küçük Mussolini” ifadesine İtalyan siyasetçilerden tepki geldi. Avrupa Parlamentosu’nun İtalyan Başkanı Antonio Tajani “Bir AB Komisyonu üyesi, üye ülkelere yönelik saldırgan bir dil kullanmamalı. Ülkemizde diktatörler yok” dedi. İtalya Başbakan Yardımcısı, 5 Yıldız Hareketi lideri Luigi di Maio da Moscovici’nin sözleri için “Kabul edilemez” şeklinde konuştu. Dalay Lama, yabancı karşıtlarını sevindirdi! Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama, 15 yıl aradan sonra gittiği İsveç’te “Avrupa Avrupalılarındır” mesajı verdi. Göçmenlerle ilgili konuşan Lama, “Göçmenleri kabul edin, onları destekleyin, eğitin ancak nihayetinde onlar da kendi ülkelerinin gelişimine katkı sağlamalılar” ifadelerini kullandı. Geçen hafta sonu yapılan seçimlerde aşırı sağın büyük bir yükselişe imza attığı İsveç’te yaptığı konuş ma tepki çeken Dalay Lama “Avrupa’nın Avrupalılara ait olduğuna inanıyorum” dedi. 59 yıldır Hindistan’da sürgünde yaşayan ruhani lider, 1989’da Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü. Gazetecilerden ırkçılara karşı eylem Yaklaşık 10 bin mülteci ve göçmene ev sahipliği yapan Yunanistan’ın Midilli Adası’nda gazeteciler, aşırı sağcıların tehditlerine karşı protesto düzenledi. Yerel gazetecilerin bağlı olduğu sendika, ırkçı grupların kötü kamp koşulları ve yabancı düşmanı faaliyetler hakkında haber yapılmasını istemediğini savundu. Çoğunluğu Suriyeli olan göçmenlerin kaldığı kamp, Türkiye ve Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar sonucunda 2015 yılından bu yana hizmet veriyor. Atina Haber Ajansı’ndan bir gazeteci, sığınmacılarla ilgili haber yapmaması için tehdit edildiğini söyledi. Devletten mayıs ayında koruma talep ettiklerini söyleyen gazeteciler, kendileriyle ilgilenilmediğini ifade etti. MADURO: ÇİN BİZİM ABLAMIZ Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesinde yaşanan ekonomik krize karşı stratejik bağları ve dış ticareti geliştirme amacıyla düzenlediği Pekin ziyaretinde Çin için ilginç sözler sarf etti. Kendisine yönelik suikast girişiminin ardından yaptığı ilk yurtdışı gezisi hakkında konuşan Maduro, “Çin bizim ablamız. Kardeşim Şi ile görüşeceğim için çok mutluyum” ifadelerini kullandı. ABD’nin yaptırımları karşısında Çin’le stratejik bağların geliştirileceğine dair büyük umutlar taşıdığını söyledi. C MY B