19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 14 Eylül 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 Kur şokuna karşı faiz şoku geldi 4 Kur ve enflasyonu frenlemek için 4 Erdoğan, Merkez Bankası ve bankaları Merkez’den 625 baz puanlık tarihi faiz hedef alarak “eroin ticareti” benzetmesi artışı geldi. Uzmanlar ekonominin kurfaiz yaptı. Bu konuşmayla 6.35’ten 6.55’e enflasyon sarmalına girdiğini vurguladı sıçrayan kur, faiz kararıyla 6.20’ye indi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini (1 haftalık repo faizi) 17.75’ten yüzde 24’e yükseltti. 625 baz puanlık artış, AKP döneminde TCMB’nin bir seferdeki en yüksek faiz artışı oldu. Belirsizlik nedeniyle 200 ile 725 baz puan arasında değişse de piyasadaki ortalama faiz artışı beklenti 300 baz puan seviyesindeydi. Kararla Türkiye, politika faizinde yüzde 60’lık Arjantin ve yüzde 25’lik Surinam’ın ardından dünyada en yüksek üçüncü sıraya yerleşti. Kesin çözüm olmaz Bankacılar TCMB’nin faiz artışının kesin çözüm olmamakla birlikte TL için pozitif olduğunu, kur şokuna neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması için zaman kazandıracağını ifade ettiler. TCMB 13 Ağustos’tan bu yana yüzde 17.75 seviyesinden fonlama yaptığı haftalık repo ihalelerini açmayarak bankaları yüzde 19.25 seviyesindeki faiz koridorunun üst bandına yönlendiriyordu. Banka, dünkü kararla ayrıca haftalık repo ihalerine dönüş yaptı. Kurda sınırlı düşüş Karar öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek faizleri ve TCMB’yi hedef alan konuşmasıyla 6.35’ten 6.50’ye fırlayan Dolar/TL kuru, faiz kararıyla 6.01 seviyelerine kadar gerilese de tekrar yükselişe geçerek hızla 6.23 seviyesine çıktı. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yapılan açıklamada, ekonomideki yavaşlamaya işaret edilerek “Dış talep gücünü korumakla birlikte iç talepteki ya Cirolar düşer işsizlik artabilir Merkez Bankası’nın 6.25’lik faiz artışına karşın dolar kurunun 6.20’ye sıçradığını dile getiren Kemerburgaz Üni. öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bunun Merkez’e değil ekonomiye güven olmadığının ifadesi olduğunu söyledi. Kozanoğlu’nun değrelendirme özetle şöyle; 4 Merkez bir önceki toplantıyı pas geçmesinin faturasını ödemeye devam ediyor. Dövizde en önemli unsur oynaklığın aşağı çekilmesidir. 4 Bu kararla şirketler kesiminin büyük bir sarsıntı yaşaması önlenemeyecek. Çünkü 6’da dengelenen bir dolar döviz borçlarının servisini kolaylaştırmayacak. TL kredi faizlerinin de 3035 civarında seyretmesi hem faiz maliyetini artıracak, hem de yatırımların bıçak gibi kesilmesine yol açacak. Ekonomik aktivitenin yavaşlaması, ciroların düşmesiyle de şirketlerin sıkıntısı artacak. 4 Şirketler işçi çıkarmak, ücretleri aşağı çekmek silahına sarılır. Yine en zararlı çıkan emeğiyle geçinen/işsiz sade yurttaş olur. l Ekonomi Servisi vaşlama hızlanmaktadır” denildi. Enflasyonda yukarı yönlü önemli riskler olduğunu belirten banka, “ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceğini” de ekledi. İyi polis kötü polis Societe Generale gelişmekte olan ülke strateji direktörü Phoenix Kalen kararın piyasayı son derece memnun ettiği gibi kafasını da karıştırdığını söyleyen Kalen, “Türkiye’de yetkililer iyi poliskötü polisi oynuyor gibiler, bir taraftan Erdoğan faiz oranlarından hoşnut olmadığını söylemeye devam ediyor, diğer taraftan TCMB son enflasyonist ve jeopolitik gelişmelere oldukça büyük bir tepki verdi” dedi. Geç gelen karar Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Veysel Ulusoy, 625 baz puanlık artışın aslında yüzde 35’lik “inanılmaz yüksek artış” ve “bir kırılma” olduğuna dikkat çekti. Ekonomist Ümit Akçay da “6.25 faiz artırımı, çok sert bir resesyonu garantilemiştir” dedi. Uzmanlar yüksek faiz artışının etkilerini şöyle özetledi: 1 Faiz kararı daha önce alınsaydı şu an Dolar/TL 55.50 bandında olabilirdi. 2 Faiz artışı ekonomide maliyet baskısı yaratacak, yatırımlar olumsuz etkilenecek, yüzde 50’ye dayanan kredi faizlerinin yüzde 6065’lere kadar çıktığını göreceğiz. Bankalar kredi musluklarını daha da kısacak. 3 Faiz döviz enflasyon sarmalına girdik. Sadece faiz kararıyla bu sarmaldan çıkamayız. Yapısal reformlar yapılmalı. 4 Büyüme hikâyesinin 2018 için sonuna geldiğimiz düşünülebilir. Önümüzdeki dönemde sert bir resesyon, neredeyse garantilemiştir. 5 Özellikle TL ile borçlanmak zorunda olan KOBİ’lerin toplu iflasları, muhtemelen çeşitli kurtarma planları ile törpülenmeye çalışılacak. Eğer bu şok faiz artışına 6 rağmen döviz düşmezse, o zaman en kötü senaryo işlemeye başlar. l Ekonomi Servisi TESK’in genel kuruluna Erdoğan’ın yanı sıra eski Başbakan Binali Yıldırım da katıldı. Cumhurbaşkanı eroin ticaretine benzetti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TCMB’nin AKP iktidarları döne n Kiracı olunan yerlerin hemen hemen tamamından çıkarak ciddi bir ta minin en yüksek faiz artışı kararına sarrufta bulunuyoruz. Personel alımın imza atmasından önce, “Merkez Banka da da tasarruflu olunacak. Kamu harca sı bağımsız ya dolayısıyla kendi kararı malarında mümkün olan en yüksek ta nı kendi alır, o ayrı” dedi ama “Bugüne sarrufu gerçekleştirerek bütçe dengesi kadar Merkez Bankası’nın enflasyon ne katkıda bulunacağız. oranlarını tutturduğunu görmedim. Ar n Elimizdeki kaynakları önceliği bi kadaş hâlâ akıllanmayacak mıyız? Fa ten projelere vereceğiz. izi sen belirliyorsun ama enflasyonu n Reel sektördeki yatırımlarını ne sen belirlemiyorsun. Enflasyon işte se ye göre yapacak. Özel sektör bankala nin attığın bu yanlış adımlar neticesin rının birçoğu kredi musluklarını da aç de ortaya çıkıyor” ifadelerini de ekledi. mıyor. Yüzde 50’lere varan faiz oranla Yatırımlar için eldeki kaynağın bitme rı olduğu zaman içinizde o kadar kaza ye en yakın projelere verileceğini söy nan var mı bu ancak esrar, eroin ticare leyen Erdoğan’ın “Ama ihalesi yapılmış tinde olur. Faiz denilen bu sömürü ara daha henüz doğru dürüst başlanmamış. cını kullanmaya asla aracı olamayız. Onlara başlamayacağız. Onları bir ke n TÜSİAD diyor ki faiz çok yüksek nara koyuyoruz” ifadeleri dikkat çekti. ben de diyorum ki bu yüksek faizi dü Erdoğan, açıklamasına özel sektör yatı şürelim. Faiz sebeptir, enflasyon neti rımları, kamu özel işbirliği yatırımları cedir, tersini diyorsan bu işi bilmiyor ve uluslararası yatırımları teşvik etme sun arkadaş. yi sürdüreceklerini de ekledi. Erdoğan’ın Türkiye Esnaf ve OVP 20 Eylül’de Sanatkârları Konfederasyonu’nun Öte yandan Maliye Bakanı Berat Al (TESK) genel kurulunda yaptığı konuş bayrak faiz kararı ile ilgili “Merkez madan satır başları şöyle: Bankası'nın bağımsızlığı tartışması ka n Kurdaki dalgalanma başta olmak pandı” dedi. Albayrak, “Dövizle ilgili yö üzere, ekonomimizi olumsuz yönde et netmelikler 30 günde tamamlanacak. kileyen tüm hadiseleri, serbest piyasa Tasarruf için maliyet ve değişim ofi çerçevesinin dışına çıkmadan çözme si kuruyoruz. Orta vadeli program 20 nin mücadelesini veriyoruz. Eylül’de açıklanacak” dedi. l ANKARA Zamların önüne geçilmeli CHP: İktidar, temel harcamalar üzerinde açığa çıkan fahiş zam oranları için denetimleri artırmalı MAHMUT ORAL CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Genel Koordinatörü Veli Ağbaba, halkın temel besin maddeleri için yaptığı harcamaları ve asgari ücretle geçinen emekçilerin alım güçlerini değerlendiren bir rapor hazırladı. Raporda, “Yüksek enflasyon oranı göz önüne alınarak, ülkemizdeki yoksulluk ve açlık sınırının gösterdiği veriler hesaba katılarak, bir an önce çalışanlarımızın ücretleri yeniden he saplanmalı. İktidar, temel harcamalar üzerinde açığa çıkan fahiş zam oranları için gerekli denetimleri bir an önce sıklaştırmalı, artan zamların önüne bir an evvel geçmeli” denildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi ekonomist Burhan Şenatalar, krizin bu kadar derin yaşanmasının en önemli nedeninin, her kurumu kendisine bağlayan tek adam rejimi olduğunu söyledi. Şenatalar, Diyarbakır’da iş dünyası ve ekonomi çevreleriyle yaptığı görüşmelerden edindiği izlenimler ve göz lemleri ile ilgili olarak, partisi nin Diyarbakır il başkanlığın da basın toplantısı düzenle di. Şenatalar, “Bölge, ekono mik gelişmelerden hak ettiği payı alamıyor. Bölgesel teşvik siste mi getirilmeli. Şu an da bölgenin sorunları ile Türkiye’nin Burhan Şenatalar sorunu üst üste gelmiş durumda” dedi. l DİYAR BAKIR Adalar’dan atları kaldırmak mı? Neden? Yassıada’nın medyaya yansıyan son fotoğraflarını gördünüz değil mi? Beton yığınları ve aralarına sıkışmış can çekişen birkaç ağaç. Yetkililer kesilen ağaçların yerine 3 kat fazlasını dikeceklerini söylüyorlarmış... İnandınız mı? Taksim Meydanı’na Gezi Parkı’na da dikeceklerini söylemişlerdi. Çevresel, kültürel, tarihi özellikleri gözetmeden yapılan talanın ucu bucağı yok. Şimdi aynı oyun Adalar üzerinde oynanıyor. Üstelik toplumun en yumuşak karnı olan hayvan sevgisi buna alet edilerek... 16 Eylül Pazar günü hayvan hakları aktivistleri, özgürlük ve adaleti savunan herkesi “faytona son, atlara özgürlük” sloganı ile faytonlarda atların kullandırılmasının önüne geçilmesi için Büyükada’da eyleme çağırıyorlar. Ne güzel, ne haklı bir eylem değil mi? Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılmıştı bu salvoya; seçim öncesi, 18 Haziran Yenikapı mitinginde “Atları faytonların boyunduruğundan kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmak için bir çalışma yapıyoruz” demişti. Yorgunluktan çatlayarak ölen atların fotoğrafları paylaşılıyor son birkaç yıldır medyada, protestolar yapılıyor. Doğma büyüme adalı biri olmasam kesinlikle katılırdım o eyleme. Üstelik fotoğraflardan değil, birebir şahit oldum o görüntülere, içim parçalandı, ağladım hatta ben de paylaştım. Ama atlar kaldırılsın diye değil, önlem alınsın koşulları iyileştirilsin diye... Ama Adalar’da yaşıyorum ve biliyorum ki çözüm asla atları kaldırmak değil. Neden mi? Anlatayım. Biz adalılar, nerede ayrışıyoruz eylemcilerle ya da Erdoğan’la? Açıklamaya çalışayım. Çünkü konu sadece bir ada ve fayton sorunu değil, sorun Türkiye’deki büyük resmin küçük bir parçası. Evet son yıllarda Adalar ilçesinde ciddi bir fayton sorunu yaşanıyor. Bunda, özellikle Büyükada’ya gelen yerli ve yabancı turist (ağırlıklı olarak Arap turist) sayısında büyük bir patlama yaşanması kadar, atlar ve faytonlarla ilgili alınan kararların uygulanmasındaki eksiklikler ve yetersizliklerin büyük payı var. Çözüm ise atları kaldırmak, yerine akülü faytonlar getirmek değil, uygun düzenlemelerin yapılması ve acil bir ulaşım eylem planı hazırlanması. Bu sadece benim değil, Adalar’daki tüm sivil toplum örgütlerinin ortak kararı. Çünkü 150 yıldır sürdürülen ve Adalar’ın kültürel bir değeri haline gelmiş olan atlı fayton ulaşımını yasaklamak yazının en başında ifade ettiğim çevresel, kültürel, tarihi özellikleri gözetmeden yapılan talana daha da fazla yol açacak sürecin başlangıcı. Adalar sit kapsamında ve bu özelliğinin korunması gerekiyor. Üstelik acilen. Çünkü çoktan kişisel akülü arabalarla, kiralık bisiklet furyası ile sorunlar katlanarak artıyor. Her yıl istisnasız en az 20 kişi, gencecik kızlar erkekler, Adalar’da bisiklet kazasında yaşamını yitiriyor. Hiçbir haber okuyor musunuz? Bununla ilişkin eylem yapılıyor mu? Adalı STK’ler, gönüllüler atların koşullarının iyileştirilmesi için raporlar hazırladılar. Veteriner tahsisi, ahırların düzenlenmesi, atların çalışma saatleri, bakımı, kurallar... Bunlar yönetmeliklere dönüştü ama uygulanmadı. İstenirse uygulanabilir miydi? Evet tabii ki... Dedik ya, Türkiye’nin büyük resminin bir parçası. Önce kuralsızlığa mahkum et, bozulmasını seyret, sonra bir çırpıda tek bir ağızdan çıkan emirle yok et, yerine kendi istediğini getir. Peki bu arada atlara ne oluyor? Atlar ölüyor dostlar. Çünkü sıcak yaz aylarında adalara sokulmadı yüzlercesi. Çünkü emir büyük yerden gelmişti; kimse karşı çıkmaya yeltenemezdi bile. Karantina gerekçesiyle oradan oraya kamyonlarla taşındılar, yollarda sefil oldular. Şunu da söyleyeyim. 1 ay içinde atlı faytonların tamamen kaldırılacağı söyleniyor. O atlara ne olacak peki? Ne dersiniz? Bir düşünün... Not: Tarım ile ilgili yazının devamını bu konunun aciliyetinden haftaya bırakmak zorunda kaldım. Özür diliyorum. Varlık Fonu: Yönetim maaş almayacak Türkiye Varlık Fonu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün ilk yönetim kurulu toplantısını yaptı. Başkan vekili olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Selim Arda Ermut, Hüseyin Aydın, Rifat Hisarcıklıoğlu, Erişah Arıcan, Fuat Tosyalı ve Zafer Sönmez’in de katıldığı toplantıda yönetim kurulu üyelerinin maaş almamasına karar verildi. Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanan kararla Cumhurbaşkanı, kendisini fonun başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı ve damadı Berat Albayrak’ı da fonun başkan vekilliğine atamıştı. Ağustos 2018’de kurulan Varlık Fonu, geride kalan iki yılı aşkın sürede herhangi bir faaliyette bulunmamıştı. Kamu İhale Yasası ve Sayıştay denetiminden muaf tutulan fon bünyesinde Ziraat Bankası, Halkbank, THY, BOTAŞ ve Milli Piyango gibi dev kamu kuruluşları bulunuyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle