25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 14 Eylül 2018 TASARIM: FUNDA YAŞAR ER haber 7 A‘ vukatlık yok ediliyor’HHBveÇHD’liavukatlardavasındasavunmayapanTimtik,herkesinteröristilanedildiğinisöyledi Halkın Hukuk Bürosu (HHB) ve KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 17’si tutuklu 20 avuka tın yargılandığı davaya devam edildi. Savun ma yapan tutuklu Avukat Barkın Timtik, Türkiye’de işten çıkarılan işçilere, işkence gören devrimci lere, konutu yıkılan yoksullara varıncaya kadar herkese terörist SEYHAN AVŞAR denildiğini aktararak, “Ayşe öğretmenin terörist olduğu bu ülke de elbette bizler de terörist avukat oluruz. Şa şırmıyoruz” dedi. “Bizler sadece avukat deği liz, devrimci avukatlarız” diyen Timtik, “Yok sulluk ve adaletsizlikle terbiye edilmeye çalı şılan, onursuzlaştırılmaya çalışılan halkların mücadelesi içerisinde yer almak, adaletin pe şinde koşmak ancak devrimci avukatlık an layışıyla mümkündür” diye konuştu. Bu da vanın avukatlık mesleğinin özünü yok etme ye yönelik bir dava olduğunu söyleyen Tim tik şöyle devam etti: “‘Çocuklar ölmesin’ di yen öğretmen Ayşe Çelik’e örgüt propagan dası yapmaktan ceza verilirken, barış akade misyenlerine, ‘kanlarında duş alacağız’ diyen mafya lideri Sedat Peker için ‘düşünce özgür lüğü var’ diyen bir yargı var ülkemizde.” ‘Kızımı tahliye edin’ Tutuklu Avukat Şükriye Erden ise, “Sizleri rahatsız eden avukatlık pratiğimiz” diyerek, kendileriyle boş yere uğraştıklarını söyledi. Halkın avukatlığını yaptıklarını belirten Erden, “Avukatlık pratiğimizi her geçen gün daha da halktan yana yapmaya çabalıyoruz” dedi. 2013 yılında katıldığı eylemler nedeniyle tutuklanan kızının serbest bırakılmasını isteyen Erden, “Kızımın üzerinden elinizi çekin. Serbest bırakın” dedi. Mahkeme heyeti bugün devam edecek duruşmayı, “Yoğunluk ve güvenlik” gerekçesiyle Silivri Cezaevi karşısındaki duruşma salonuna taşıdı. Heyetin bu kararı sanık avukatlarının tepkisine neden oldu. l İstanbul Vedat ARIK ‘Yeni OHAL, 12 Eylül’ü de aştı’ Avukatların Çağlayan Adliyesi’nde tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması talebiyle başlattıkları Adalet Nöbeti 70’inci haftasına ulaştı. Adliyenin C kapısında yapılan eyleme, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyeleri, Adalet Nöbeti avukatları, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal da katıldı. Basın metnini okuyan Avukat Yıldız İm rek, idam tartışmalarına değinerek “17 yaşındaki Erdal Eren’i ve 49 insanı idam ederek öldüren 12 Eylül rejimi, tarihte kara sayfa olarak yerini aldı. İdam devlet eliyle işlenmiş cinayettir, telafisi yoktur. Yeni Türkiye’de OHAL koşullarında gerçekleştirilen tartışmalı bir referandumla yüzde 51 oranıyla Başkanlık rejimi inşasıyla kapatılmış. Yeni OHAL, 12 Eylül rejimini de geride bırakmıştır” dedi. Seçilmiş lerin tutuklu yargılanmalarıyla birlikte ifade, basın, toplantı, grev ve demokratik siyaset gibi temel hakların tehlike altında olduğunu kaydeden İmrek, “Başkanlık rejimi ile zaten zayıf olan yasama ve yargı bağımsızlığı tümüyle ortadan kaldırılmıştır. ‘Yeni Türkiye’de’ kitlesel avukat yargılamaları, tutuklamaları, avukatların dosyalardan yasaklanmaları, savunma hakkının ve avukata erişimin engellenmesidir” diye konuştu. Redhack’te adli kontrole devam ZEHRA ÖZDİLEK Redhack’in ele geçirdiği dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait epostaları haberleştiren 6 gazeteci hakkında açılan davanın beşinci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti adli kontrollerin kaldırılması taleplerini reddederek duruşmayı 8 Ocak’a erteledi. Gazeteci Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Eray Sargın ve Derya Okatan duruşma sa lonunda hazır bulundu. Duruşma savcısı mütalaasında adli kontrollerin devam etmesini talep etti. Savcının mütalaa beyanına karşın söz alan Tunca Öğreten, “Yaklaşık iki yıl oldu. Benimle ilgili dijital inceleme talebi yok. Çıktığım günden beri her duruşmaya geldim. Beraat edene kadar bu duruşmalara katılacağım. Yurtdışı yasağımın kaldırılmasını istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti ise adli kontrollerin kaldırılması ve vareste tutulma yani duruşmaya katılma zorunluluğu olmama taleplerini reddetti. Gazeteci Metin Yoksu ve Ömer Çelik’in bir sonraki celsede hazır bulunması için ‘zorla getirilme’ kararı verildi. Heyet dijital inceleme için beklenen bilirkişi raporunun henüz dosyaya gelmemesini gerekçe göstererek duruşmayı 8 Ocak’a erteledi. Duruşmayı CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) Sözcüsü Hakkı Boltan, yazar Ceren Sözeri ve uluslararası gazeteciler takip etti. l İSTANBUL T.C. RİZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/286 Davacı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından mahkememizde açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil davasında verilen ara kararı gereğince; Mahkememize açılan işbu dava ile aşağıdaki isimleri yazılı malikler adına kayıtlı bulunan taşınmazların davacı idare lehine kamulaştırılmasına karar verildiği, 4650 Sayılı Yasa ile değişik 8. maddesine göre oluşturulan kıymet takdir komisyonu tarafından taşınmazların tahmini bedellerinin tespit edilmiş olduğu, aynı madde uyarınca davalılar ile hiçbir şekilde taşınmazların idare adına devri konusunda anlaşmaya varılamadığından bahisle kamulaştırmayı yapan idarece 2942 sayılı yasanın 10. maddesi gereğince taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile tesciline dair mahkememizde dava açılmıştır. 1İşbu ilanın gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltme davası açılabileceği, 2Açılacak davalarda husumetin davacı idareye yöneltileceği, 3Kamulaştırma kanunun 14. maddesinde ön görülen süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, 4Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Rize Vakıflar Bankası Şubesine yatırılacağı,5Mahkememizce karar gereğince duruşma gününün 22/11/2018 günü saat 10:45’e bırakıldığı, Mahkememize yapılacak itirazların ve sunulacak belge ve bilgilerin duruşma tarihi esas alınarak mahkememize sunulması, 2942 Sayılı Yasanın 4650 S.Y. ile değişik 10. Maddesi 4. fıkrası gereğince ilan olunur.23/02/2018 ESAS NO 2018/286 TAŞ. YERİ Rize İli Merkez ilçesi Kale Mah. TAŞIN. NO VASFI 374 Ada 14 Parsel Çay Bahçesi TAPU ALANI 401,00 m2 KAMULAŞTIRILACAK ALAN TAŞINMAZ MALİKİ 401,00 Sadık Köksal Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 862703) T.C. ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI İLÇE TARIM VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İLANEN DUYURULUR Mehmet AKAN (T.C.: 19451559852) Yeni Mah. Orhangazi Cad. 14. Sok. 17/11 Ayvalık / BALIKESİR İlçe Müdürlüğümüz elemanları tarafından 10.04.2018 tarihinde yapılan operasyon neticesinde “4/1 NUMARALI TİCARİ AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINI DÜZENLEYEN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2016/35) Madde 451 hükmüne aykırı olarak denizlerden ve iç sulardan avcılık yolu ile elde edilen su ürünlerinin karaya çıkış noktasından itibaren ilk satışının yapıldığı yere, toptan satış merkezi, su ürünleri hali, soğuk hava deposu ve işleme tesisine naklinde ek8 de yer alan “nakil belgesinin alınması zorunludur” hükmüne aykırı olarak nakil belgesi almadan su ürünleri nakli yaptığınız tespit edilmiştir. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanununun 36/1 bendine göre tarafınıza 524,00 TL idari para cezası uygulanmıştır. Ödemenin Aliağa Malmüdürlüğü’ne yapılması, makbuzunun da Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne ibraz edilmesi gerekmektedir. İlan tarihinden itibaren bir ay içerisinde ibraz edilmemesi durumunda ödeme yapılmamış sayılacak ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. İş bu ilan Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Tebligat Kanunun 28. ve 29. maddesi gereğince yapılmıştır Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 862451) T.C. İNEBOLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/367 Esas Davalı Hüseyin ...(Raşit ve Hanife oğlu, 01/07/1867 d,lu) Davalı Hasene ...( Abdullah ve Ayşe kızı, 01/07/1870 d,lu) Davacı tarafından Müzeyyen Sümer Urun tarafından açılan Miras Ortaklığına Temsilci Atanması davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 15/11/2018 günü saat: 09:15’de duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 861668) T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/574 Davacı, ANKAS ISIL İŞLEM MAK. MÜH. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin mahkememizde görülmekte olan Konkordato Talebi davası nedeniyle; 1 Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 243590 sicil nosunda kayıtlı olan ANKAS ISIL İŞLEM MAKİNA MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebine esas olmak üzere, şekli olarak yapılan inceleme sonucu talep yerinde görülmekle İİK’nun 286. maddesi gereğince; a) GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLMESİNE, b) Geçici mühlet süresince (talepçinin lehine ve aleyhine olmak üzere İİK’nun 294 ve devamı maddelerinde açıklanan) tüm tedbirlerin uygulanmasına, c)Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi ve borçlu şirket faaliyetlerine nezaret etmek üzere alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak Mali Müşavir Emir Kemal Kutluk’un geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmesine, Şirket yönetim organının tüm eylem ve işlemlerinin geçici konkordato komiserinin onayından sonra geçerlilik kazanmasına, Şeklinde kesin olmak üzere karar verildiği, alacaklıların, ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkememizden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri ilanen tebliğ olunur. Konkordota Komiserinin İletişim Bilgileri Konkordato Komiseri Emir Kemal Kutluk: Mali Müşavir Adres: Remzi Oğuz Arık Mah. Ali Dede Cad. No:6/11 Çankaya/ANKARA Tel no: 0532 236 00 94 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 862503) T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/587 Davacı, İNS MAKİNA BETON SANTRALLERİ İMALAT MADENCİLİK İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin mahkememizde görülmekte olan Konkordato Talebi davası nedeniyle; 1Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 288386 sicil nosunda kayıtlı olan İNS MAKİNA BETON SANTRALLERİ İMALAT MADENCİLİK İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebine esas olmak üzere, şekli olarak yapılan inceleme sonucu talep yerinde görülmekle İİK’nun 286. maddesi gereğince; a) GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLMESİNE, b) Geçici mühlet süresince (talepçinin lehine ve aleyhine olmak üzere İİK’nun 294 ve devamı maddelerinde açıklanan) tüm tedbirlerin uygulanmasına, c)Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi ve borçlu şirket faaliyetlerine nezaret etmek üzere alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak Mali Müşavir Prof. Dr. Suphi Aslanoğlu’nun geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmesine, Şirket yönetim organının tüm eylem ve işlemlerinin geçici konkordato komiserinin onayından sonra geçerlilik kazanmasına, Şeklinde kesin olmak üzere karar verildiği, alacaklıların, ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkememizden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri ilanen tebliğ olunur. Konkordota Komiserinin İletişim Bilgileri Konkordato Komiseri Prof. Dr. Süphi Aslanoğlu: Mali Müşavir Adres: Ehlibeyt Mah. 1272 Sok. No: 2/8 Çankaya/ANKARA Tel no: 0505 861 45 37 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 862491) Kıyametinizi burada mı kopartırsınız? Paket mi yapalım?ız çocuklarının kafasına erkenden geçirilen ve omuzlarına ciddi bir K dini kimlik ve sorumluluk yükleyen başörtüsünün, Ortadoğu’da aydınlanma devrimi yaşamış bir coğrafyada politikacılar tarafından siyasi bir simge olarak kullanılmasının ne gibi sonuçlara yol açabileceğinin tartışılması, insan hak ve özgürlüklerine aykırı faşizan bir durum olarak görüldüğünde... Dini değerlerin iktidar talipleri tarafından açıkça suiistimal edilmesi önemsenmediğinde... Dini siyasete açık açık alet edenlerin gerçek birer demokrasi havarisi olabileceğine kanıldığında... İnanç özgürlüğü maskesi altında inanç baskısının bir mahalle baskısına dönüşmesi umursanmadığında... Laiklik bir hakaret sıfatı olarak kodlanıp küçümsendiğinde... “Ülkenin gerçekleri ve halkın istekleri” olarak tanımlanan cehalet rüzgârı, avuçlar parçalanıncaya kadar alkışlandığında... Ülkeyi kendi şahsi şirketi gibi yönetmekten gocunmayan, hukuktan eğitime her alanda taraflı ve niyeti belli bir kadrolaşmayla iktidarını sağlamlaştıran, bu arada özgürlüklere ve medeniyete açık açık savaş açan, ülkeyi bir yıkıp sonra yeni baştan yaratan muktedirlerin yollarına içeride ve dışarıda kırmızı halılar serildiğinde... O özgüvenle başa gelenler gözümüzün içine baka baka tarikatlarla işbirliği hatta suç ortaklığı yaptığında... Sonra yavuz hırsız ev sahibini bastırdığında... Cevapsız soruların, şaibeli ilişkilerin, gizli birlikteliklerin gölgesindeki bir darbe girişimi, adı konmamış asıl darbeye zemin hazırladığında... Zemini hazırlanan asıl darbe hiçbir engele toslamayıp, tıkır tıkır işleyip ülkenin aydınları, gazetecileri, öğretim görevlileri, milletvekilleri, işadamları enselerinden tutulup hapse atıldığında... Yargı bağımsızlığı ayyuka çıktığında... Muhalif medyaya baskılar arttığında... Gazeteler tek elde toplanıp, tek bir ses olmaya zorlandığında... Ülkenin eğitim sisteminin altı üstüne getirildiğinde... Liselerin çoğu İmam Hatip’e çevrildiğinde... Anaokullarını bile tarikatlar ele geçirdiğinde... Ülkenin kurucularına “iki ayyaş” denildiğinde... Resmen tek adam rejimine geçildiğinde bile; Kopmayan ama sanki her an koptu kopacak gibi duran şu kıyamet var ya... İşte o kıyamet yok. O kıyamet gerçekten olsaydı... Varlık vergisi zamanında kopardı. Dersim isyanı zamanında kopardı. 67 Eylül’de kopardı. Köy Enstitüleri kapatıldığında kopardı. Sahte bir Atatürkçülük adına yapılan güdümlü askeri darbelerden sonra kopardı. İşkenceci polisler, askerler itiraflara başladığında kopardı. O korkunç Sivas yangını sırasına kopardı. Kürt ve Türk aydınların ardı ardına öldürüldüğü 90’lı yıllarda kopardı. Dünya tarihiyle sabit, insanlar değerleri ellerinden alınınca kıyameti kopartmıyorlar. Yanı başlarındaki insanlara zulüm yapılınca da kopartmıyorlar. Aldatılınca da kopartmıyorlar, dolandırılınca da. Bizzat özgürlüklerini kaybedince ve hatta canları alınınca bile kopartmıyorlar. İnsanlar kıyametin kopmasından o kadar çok korkuyorlar ki... Kıyamet gibi bir hayata sessizce katlanıyorlar. O yüzden bugün “Karma eğitimden vazgeçilirse kıyameti koparırız” diyen politikacılara hiç itibar etmeyin. Zamanı gelir, karma eğitimden de vazgeçilir. Evlenme yaşı da aşağılara çekilir. Toplumsal cinsiyet rolleri açık açık dini hassasiyetlere göre en baştan belirlenir. Ve o kıyamet kopmaz. Kıyamet denilen şey bizim anavatanımız; Biz birbirimizden koparız; bu iklimde, o yine kopmaz. Bunca zamandır kopmayan kıyametten, bundan sonra da medet umulmaz. Evrakta sahtecilik iddiası 21 doktor gözaltına alındı Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde, evrakta sahtecilik yaptıkları iddiasıyla eski başhekim T.A.’nın da aralarında bulunduğu 21 doktor, gözaltına alındı. Gözaltıların, organize suç örgütü hükümlüsü Alaattin Çakıcı’nın aylarca hastanede kalmasını sağlayan ve sonradan standartlara uygun olmadığı tespit edilen sağlık raporu soruşturmasıyla ilgili olabileceği öne sürüldü. Türk Tabipler Birliği tarafından incelenen ‘belge’nin içerik ve şekil olarak tıbbi rapor olmaktan çok uzak olduğu belirtilmiş ve Sağlık Bakanlığı’ndan konunun aydınlığa kavuşturulması talep edilmişti. Hastaneden Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen ‘süresiz sağlık kurulu’ raporunda, Çakıcı’nın 16 hastalığının bulunduğu, 6’sının ölümcül düzeyde olduğu öne sürülmüştü. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle