19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 1 Eylül 2018 8 Adaletsiz ve şiddet dolu bir dünyada Barış Günü’nü kutlamak 2.Dünya Savaşı, 1 Ey letin olmadığı yerde barış da ol lül 1939’da Nazilerin muyor. Polonya’yı işgaliyle baş Anlamamız gereken başka bir ladı. Dünya tarihinin en kanlı sa gerçek de şu: Güvenliği abart vaşında yaklaşık 60 milyon kişi mak her zaman güvenlik soru hayatını kaybetti. Birleşmiş Mil nu olarak geri döner. Sözgelimi, letler (BM), Mayıs 1945’te sona göçmenleri potansiyel suçlu ola eren savaşta yaşanan büyük acı rak görmek mi daha doğrudur; ların unutulmaması için 1 Eylül’ü iyi bir eğitimle nitelikli çalışanla Dünya Barış Günü ilan etti. ra dönüşecek, umudu ve enerji BM daha sonra bugünün 21 si yüksek insanlar olarak görmek Eylül’de kutlanması kararı alsa mi? İkinci bakış açısı, toplumsal da biz, Dünya Barış Günü’nü 1 barışın en kestirme, en maliyet Eylül’de kutlamaya devam edi siz yoludur. yoruz. Ancak 1 Eylül de olsa, 21 Türkiye’ye daha yakından ba Eylül de olsa, her iki günün üzün karsak… Türkiye’de gerçek an tü verici ortak noktası, Dünya lamda bir barışın sağlanması, Barış Günü’nün barışa, huzura hukuk sistemimizin 12 Eylül dar hasret bir dünyada ve coğrafya be hukukundan arındırılmasıyla da kutlanıyor oluşudur. yakında ilgilidir. Üstelik, son 16 İnsanlık her büyük savaştan yılda bırakın 12 Eylül darbe hu sonra “Bir daha asla!” der ama kukundan arınmayı, aksine dar maalesef savaşlar yine devam be hukuku tahkim edildi. Devle eder. Üstelik insanlık hayat kay tin demokratikleştirilmesi gere nağı olan, yaşamı mümkün kılan kirken devlet otoriter, baskıcı bir doğaya karşı da savaş veriyor. yapıya büründü. Doğayı hoyratça tahrip ederek Özellikle 20 Temmuz sivil dar kendi yıkımının koşullarını oluş besinden sonra, Türkiye’de barış turuyor. sözcüğünü kullanmak dahi nere Ünlü düşünür Noam deyse suçlu olmanın gösterge Chomsky, “İnsanın en zeki tür si sayıldı. Bunun en tipik örneği olması en uzun yaşayacak tür “barış isteyen akademisyenlerin” olduğu anlamına gelmez” de üniversitelerden atılmalarıdır. Cu mişti. İnsanın olağanüstü yara martesi Anneleri’ne reva görülen tıcı zekâsını dünyayı defalarca şiddettir. Bu anlayış, devleti or yok edebilecek nükleer silahlara ganize suç örgütü kulvarına sü harcaması, sınırları yokmuş gi rükler. Bu anlayışın sürdüğü bir bi, sanki sonsuzmuş gibi doğa ortamda biz toplumsal barışımızı yı tahrip etmesi, Chomsky’nin sağlayamayız. Tam aksine top uyarısını önemli kılıyor. lumsal barışımızı sağlamaya yö Dünyada 2017 yılında silahlan nelik beklentiler ortadan kalkar. ma için ayrılan para 1,74 trilyon Türkiye’de bugün yaşadığımız dolar. Kayıt altına alınmayan as gerçek de maalesef budur… Ga keri harcamaları eklediğimizde zetecilerin, milletvekillerinin, sivil bu oran daha da yükseliyor. Si toplum örgütü liderlerinin, avu lahlanmaya 610 milyar dolar har katların, öğrencilerin hapiste tu cayan ve silahlanma yarışında tulduğu bir Türkiye demokratik açık ara birinci olan ABD’nin en bir Türkiye değildir… Türkiye’yi yakın beş rakibinin silahlanmaya yarı açık cezaevine döndürenler, ayırdıkları toplam rakam ise 578 sorun çözemez, sorun üretirler. milyar dolar. Ama tüm bunlar bizi ve bu ül Bu rakamlar yoksul ülkelerin kenin aydınlarını karamsarlığa, eğitim veya sağlık sistemlerine umutsuzluğa teslim etmemeli… aktarılsa, oradaki öfkenin, hak Şu gerçek unutulmamalı, ay sızlık algısının şiddeti ve terö dınların eleştiri yapma sorumlu rü beslemesi engellenmiş olurdu. luklarını cesaretle yerine getire Yine küresel göç dalgaları sınır medikleri ülkeler yozlaşır, çürür. lanır, insanların doğdukları ülke Eleştiri, siyaset kurumu için hava lerde huzurlu yaşamalarına katkı kadar, su kadar yaşamsaldır. yapılmış olunurdu. Sosyal Demokratlar dünya Barış için özel bir gün ayırmak nın her yerinde refah devletinin, yetmiyor. BM’nin sorun çözme üretken ve mutlu insanlar yara kapasitesini arttırmak da gereki tacağına, bu insanların da barı yor. Son yıllarda uluslararası hu şa sahip çıkacaklarına inanır; in kukun özellikle küresel güçler ta sanca bir yaşam için insana yatı rafından keyfi olarak aşındırılma rım yapmak. sı, sürekli istisnalar peşinde ko Barışı inşa etmenin yolu, tüm şulması, tüm dünyaya büyük be dünyayı virüs gibi saran hoşgö deller ödetti, ödetmeye devam rüsüzlüğe, kutuplaştırma siyaset ediyor. lerine karşı çıkmaktan geçmek Suriye krizi, uluslararası hu tedir. kuk sisteminin sorun çözme ka Farklılıkla pasitesinin daha da zayıflama rın tehdit de sının yüksek maliyetini göster ğil zengin miş oldu. Tek başına Suriye kri lik kaynağı zi tüm dünyayı istikrarsızlığa sok olarak gö maya yetti. Oysa Suriye’yi kendi rüldüğü çıkarları için vekâlet savaşlarının bir dün zemini haline getiren küresel ve ya için bölgesel güçler, kendi evlerine müca de huzursuzluk taşımış oldular. dele et Günümüz dünyasında “yangın meye de benden uzakta” demek ayrıcalı ğer… Biz ğımız yok. O yangının alevleri şa bu müca şırtıcı bir hızla sizi de buluyor. delede yal Suriye krizinin bize bir kez da nız olmadığı ha öğrettiği bir gerçek var: Ada mızı biliyoruz... Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı Demirtaş yazdı: Halklar ve inançlar kardeşleşmeli Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Eylül Dünya Barış gününe özel H. Mesut Çelebioğlu tarafından hazırlanan “Barış Zamanı” başlıklı broşür için yazı kaleme aldı. “Emperyalizm, Savaş, Ortado ğu, Kürt Sorunu” başlıklı makaleden bazı bölümler şöyle: “Savaşın ve kanın hiç terk etmediği Ortadoğu bölgesi bugün 3. Dünya Savaşı’na doğru gidişin merkezlerinden birisi konumundadır. Mezhep, ulus, din savaşla rıyla parçalanmış bu bölgede emperyalizm kanlı biçimde hüküm sürmeye devam ediyor. Ortadoğu’nun kendi iç barışını kurması, halkların ve inançların kardeşleştiği bir gelişme aşamasını yakalaması gereklidir. HDP ve onun arkasındaki toplumsalsiyasal mücadeleler birikimi, halkları ve inançları birbirine kırdıran gerici çerçeveyi yıkarak birleşik Ortadoğu’yu yaratma iddiasındadır. İnsan medeniyetinin ilk atılımlarını gerçekleştiren neolitik devrime sahne olmuş bu topraklar yeniden insanlığın öncülüğüne ancak bu temelde bir demokratik dönüşümle ulaşabilir.” l Haber Merkezi İstanbul ve Diyarbakır’da miting HDP İstanbul İl Örgütü, “1 Eylül Dünya Barış Günü” nedeniyle yarın Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda düzenlenecek mitinge katılım çağrısı yaptı. 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle HDK, HDP, EMEP, DİSK, KESK ve İHD gibi çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika ve dernek tarafından 2 Eylül saat 15.00’te Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda miting düzenlenecek. Mitinge ilişkin HDP İstanbul İl binasında düzenlenen toplantıda konuşan HDP İzmir Millet vekili Murat Çepni, “Pazar günü Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir araya gelerek eşitlik, adalet, özgürlük ve barış taleplerimizi haykıracağız” dedi. Diyarbakır’da 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve sendikalardan oluşan Emek ve Demokrasi Platformu’nun düzenleyeceği “Barış hemen şimdi” sloganıyla yapılacak miting, bugün Yenişehir İstasyon Meydanı’nda yapılacak. l İSTANBUL DİYARBAKIR / Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN Barış çok kolay Akademisyenler, hukukçular, savaş ve şiddet mağdurları 1 Eylül Dünya Barış Günü için Cumhuriyet’e konuştu SEYHAN AVŞAR ZEHRA ÖZDİLEK İki yıldır 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne OHAL’in gölgesinde giren Türkiye bu yıl ki Barış Günü’nü kalıcı OHAL koşullarında karşılıyor. Milletvekillerinin, gazetecilerin, avukatların, insan hakları savunucularının tutuklan dan akademisyenlere, annelerdığı, barış talep edenlerin yargı den savaş ve şiddet mağduru landığı, Barış Anneleri’nin ve Cu kadınlara beklentiler ortak. İşte martesi Anneleri’nin meydan Cumhuriyet’e konuşan isimlerin larda sürüklendiği bir dönem 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde hale karşı karşıyayız. Hukukçular yal ettikleri dünya, Türkiye... dKeuğtuilpulazlşamşma a İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: Bu yıl Dünya Barış Günü, ülkemizin çevresindeki coğrafyada uzun süreden bu yana devam eden savaşların yoğun yıkıntılarının olduğu döneme rastlıyor. Sadece savaşın yurtlarından sürüklediği insanların dramlarını değil, onunla birlikte açık denizlerden toplanan cesetlerle somutlaşan göçlerin dramını da yaşıyoruz. Giderek kanıksanan bu göç ve ölümler, son kez Yemen örneğinde olduğu gibi, uluslararası kuruluşların radarına giremiyor. Oysa barış, sadece savaş ortamlarında değil, barış ortamlarında da kavramsallıktan bilinç düzeyine ulaşırsa, yetişip gelişebilir, büyüyüp serpilebilir. Toplumda barış bilincinin yükselmesi için kutuplaştırıcı siyasetlerin yerini uzlaşmacı arayışlar almalıdır. Ülkemiz bu alanda, Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” şiarının değerini kavramalı ve ifade ettiği anlamı coğrafyasına yayabilmelidir. Dünya “sulh” kavramının tılsımını öğrendiğinde uygarlaşacaktır. dEnuyçuolkanihştieyyaç Silivri Cezaevi’nde tutuklu CHP Parti Meclisi Üyesi ve eski Milletvekili Eren Erdem: 63 gündür cezaevindeyim. Cezaevinde en zor gecem Cumartesi Anneleri’nin Taksim’de dayak yediğini izlediği geceydi. Beni dört duvar arasında en çok kahreden şey annlerin ve kayıp yakınlarının gördüğü eziyetti. İktidar Cumartesi Anneleri’ne yönelik bu tutumundan bir an önce vazgeçmelidir. Taksim’i annelere açmalıdır. Anneler çocuklarını istismar etmiyor, varsa en azından kemiklerini istiyor. Bu talebe kulak tıkamak vicdansızlıktır. Ayrıca dünyanın yeninden savaşa sürüklendiği bir dönemden geçiyoruz. İnsalık tarihi savaşlarla hiçbir şey çözülemediğini gösterdi. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey barıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Yurtta barış, dünya da barış” sözü her zamankinden daha önemli, öğretici ve yol gıBösstareraricıriş. eedmilmekeilsi ter, Barış Akademisyenleri’nden Dr. Yonca Demir: Barış için akademisyenler olarak anılmamızı sağlayan metni imzaladıktan sonra çok şey oldu. Hepsini sıralamak mümkün değil. 2017 Aralık ayından beri ise ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyoruz. Birçok duruşma takip ettik ve celse izledik. Barış’la ilgili bir arkadaşımızın ifadesinde belirttiği birkaç nokta çok hoşuma gitti. Mealen şöyle dedi: Barış sadece bir ateşkes de ğildir, emek ister. Provokasyonlara gelmemek ve ısrarcı olmak gerekir. Sürdürebilmek için şiddetsizlik ortamını yaratacak şiddetsiz iletişim yöntemleri kullanmak gerekir. Dtaalehpa gedüçillmüeli Akademisyen ve Belgesel Sinemacı Can Candan: Barış talep ettikleri, barış için mücadele ettikleri için “terörist” ve “vatan haini” ilan edilen, yargılanan, gözaltına alınan, işkence gören, tutuklanan, adilce yargılanmadan cezaevlerinde tutulan, hukuksuz bir şekilde işinden, aşından, eğitim hakkından, pasaportundan olan insanların olduğu 2018 Türkiye’sinde Dünya Barış Günü’nü kutlamak bana çok anlamlı geliyor. Şiddetten uzak, barış içinde yaşamak ve bunu talep etmek en temel insan haklarındandır. Toplumsal barış ancak ve ancak barış için bireylerin ellerini taşın altına koyması, sorumluluk alması ile mümkün olabilir. Bu ülkede de barış talebinin uzun bir geleneği var. Biz de bu gelenekten güç alarak tüm barış için mücadele edenler olarak hep birlikte barış talebimizi daha da güçlü bir şekilde ifade etmeliyiz diye düşünüyorum. aSnuagiihbtiibyaarçıtşırda Barış Anneleri adına Güler Buğday: Birbirimizle karşıklıklı konuşmak varken niye çatışma yaşayalım. Bu halkın çocuklarını niye kaybediyoruz? Barış biz anneler için çok önemli. Cumartesi Anneleri yıllardır evlatlarının bir kemiğinin peşinde. Yıllardır Galatasaray Meydanı’nda taleplerini dile getiren annelerin geçen hafta o meydan da şiddete maruz kalması barışa ne kadar acil ihtiyacımız olduğunun göstergesidir. Kendine insanım diyen herkes bunun karşısında sessiz kalmamalıdır. Su gibi barışta ana ihtiyaçtır. Barış yaşamdır. Savaş yıkımdır. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Laz, Kürt, Türk, Çerkez, Alevi demeden bu ülkede çocuğunu çatışmalarda kaybeden bütün analar bir araya gelmelidir. Bu ülkede barış istemek çok zor. Anneler aynı acıyı yaşıyor ama duygularını paylaşamıyor. Defalarca şehit annelerine çağrı yaptık. Buradan tüm kadınlara sesleniyorum. Gelin el ele verelim. Hükümete de defalarca çağrı yaptık. Onu da yinelemek istiyorum. Barışı isteyen çatışmalara kâr olan tüm halklardan elinizi çekin. Yeter. Hani diyorsunuz ya ‘cennet annelerin ayaklarının altındadır’ diye, Annele ri ağlatan yerlerde sürünen sizlersiniz. Biraz kendi gerçeğinizle yüzleşin. Hepimizin barıştan başka şansımız yok. Dış güçler falan diyorsunuz ya biz önce kedi içimizde barışı sağlayalım. yÇaoşcaumklaasrııniçin Afrin operasyonuna dair barış çağrısı yaptığı için bir süre tutuklu kalan Emek Partisi (EMEP) üyesi Neslihan Karyemez: Barış Günü benim için şiddet, kan ve ölümün çocukların hayatlarındaki yerinin sona ermesi anlamına geliyor. Dünyada barışın olması demek çocuk ölümlerinin azalması anlamına geliyor. Dünyada barışın olması demek savaşlarda kadınların ve çocukların tecavüze uğramaması anlamına geliyor. Barışın olması demek birey haklarının gasp edilmemesi anlamına geliyor. Bir an önce barış... gAertlmıkeşseihnitler Afyon’daki cephanelik patlamasında 5 Eylül 2012’de şehit olan Tolga Taştan’ın babası Ali Taştan: Türkiye Cumhireyetine artık barış gelsin. Artık şehit haberi gelmesin. Dinimizi, markamızı, her şeyimizi güzellikten yana kullanalım. Ülkemizi kötü art niyetli insanlardan kurtarmak nasip olur inşallah. Bir şehit babası olarak adalet ve barışın bu ülkeye bir an önce gelmesini çok istiyorum. 1 Eylül benim doğum günüm. Oğlum ise 5 Eylül’de şehit oldu. Bu ülkede adalet ve hukukun olmadığına inanıyorum. Adalet demek gurur, haysiyet, yaşamak demek. Umarım bir gün ülkemize gelir. Ohalalknayoinlueyor Afrin’de gerçekleştirilen “Zeytin Dalı Harekâtı”nda şehit düşen Piyade Üstçavuş Fatih Mehmethan’ın eşi Gamze Mehmethan: Dünya barışına inanan bir insanım. Savaşlar gereksiz yere çıkartılıyor. Barış olmadığı için birçok şehit veriliyor. Bir sürü masum insanın canı yanıyor. Olan yine halka oluyor. Herkesin barışı yürekten yaşamasını isterim. Duam da bu şekildedir. kSailarşhılaorlma ak Reddettiği erkek tarafından öldürülen Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken: 17 yaşında reddettiği erkek tarafından öldürülen Helin’in babası olarak, bitmek bilmeyen kadın cinayetlerini durdurmak ve binlerce insanın ölümüne sebep olan bireysel silahlanmaya karşı çalışmalar yürütüyorum. Silahlara karşı olmak yaşamı savunmaktır, barışı kucaklamaktır. 103 barış güvercini için Ankara Garı’nda... Ankara’daki 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliği, yaklaşık 3 yıl önce Barış ve Demokrasi mitinginin başlangıç noktası olarak düzenlenen ancak bombalı saldırı ile 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Tren Garı’nın önünde düzenlenecek. Sivil toplum kuruluşları ve emek örgütleri 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Türkiye’nin farklı yerlerinde çeşitli program düzenleyecekler. Ankara’daki etkinliğin adresi Ankara Garı önü olarak belirlendi. 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, Ankara Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi, KESK Şubeleri Platformu, Özgürlükçü Hukukçular Platformu Ankara Şubesi temsilcileri 1 Eylül’de katliamın gerçekleştiği saat olan 10.04’te Ankara Garı önünde bir araya gelerek basın açıklaması yapacak. BM’ye mektup Şiddetsiz Toplum Derne ği ise saat 12’de Ankara Ulus Meydanı’nda basın açıklaması yapacak. Dernek Başkanı Rıza Sümer ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Güven, burada, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle; Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Papalık ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na gönderdikleri 19 maddelik mektubu açıklayacak. Mektupla birlikte; BM’nin dünyada şiddetin, adaletsizliğin, yoksulluğun sonlandırılması, insan haklarının ve demokrasinin geliştirilmesi ve tüm ülkelerde idam cezasının kaldırılması için bir Dünya Federasyonu gibi çalışması, AB, Papalık ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da destek vermesi gerektiği mesajı verilecek. İstinaf başvurusu 10 Ekim Der, katliam davasında 19 sanık için çıkan mahkumiyet kararının düşük olması sebebiyle sanıkların aleyhine istinaf başvurusunda bulunduklarını bildirdi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle