19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 1 Eylül 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Yerelde ittifak sinyali haber 5 Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın 31 Mart’taki yerel seçimlerde de sürmesi yönünde yeşil ışık yaktı. MHP lideri, hedeflerinin 30 büyükşehri kazanmak olduğunu söyledi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçimlerde ittifak sinyali vererek, “Özellikle başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere, ilaveten diğer 27 büyükşehir belediye yönetimi zillete yakasını kaptıran, ülkesine çelme takan, üstelik FETÖPKKPYD’nin yörüngesine sabitlenen partilerin asla kontrolüne girmemeli, yönetimine geçmemelidir. Genelde sağlanan başarı yerel yönetim eliyle sekteye uğratılmamalıdır. Bu konuda demokratik mücadele sür dürülmelidir. PKK’nin yöneteceği belediye olmamalı; CHP, HDP ve yedekleri ile kurulan karanlık ittifakların hesabı ‘cum hur iradesiyle’ bozulmalıdır. MHP üzerine düşen ne varsa 3 BÜYÜK İLDE 2014 YEREL SEÇİM SONUÇLARI ANKARA İSTANBUL İZMİR yapmayı hazırdır” dedi. Bahçeli, Etimesgut Belediye si tarafından düzenlenen Açılış ve Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “24 Haziran’da elde edilmiş kazanımların önümüzdeki yılın 31 Mart’ında heba olmasını istemiyor, beklemiyor, dilemiyor, arzu etmiyoruz” diyerek yerel seçimlerde ittifak sinyali verdi. Bahçeli, yerel seçimlerle ilgili partisinin “Dört ayaklı stratejik duruş ve görüşlerini” açıkladı. Hedef büyükşehirler Yeni sistemin yerleşmesinin, en temel gündem olduğunu dile getiren Bahçeli, “Merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında denetim ve yönetimi çok zor olacak olası çatışma, çelişki ve gerginliklerin yeni hükümet sisteminin kökleşmesine engel olacağı, ülkemizi krize sürükleyeceği tartışmasız bir gerçektir. Mahalli idareler seçimlerinden alınacak sonuç Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğasına, işbirliği havasına, iradi yapısına uygun olmalı, genelde sağlanan başarı yerel yönetimler eliyle sekteye uğratılmamalıdır” dedi. Bahçeli, “Özellikle başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere, ilaveten diğer 27 büyükşehir belediye yönetimi zillete yakasını kaptıran, ülkesine çelme takan, üstelik FETÖPKKPYD’nin yörüngesine sabitlenen partilerin asla kontrolüne girmemeli, yönetimine geçmemelidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin başarısı ve tam manasıyla tesisi maksadıyla büyükşehir belediyelerinin buna uygun yönetimi de beka meselesidir, geleceğimiz için vazgeçilmez değerde dir” ifadelerini kullandı. ‘Karanlık ittifakın hesabı bozulmalı’ 102 belediyenin kayyımlar tarafından yönetildiğini ifade eden Bahçeli, “Altını kalın olarak çiziyorum ki, kayyımla yönetilen belediyelerin milletimizin iradesi doğrultusunda, yeni sistemin yapısına uygun olacak şekilde tezahürü, teşkili ve tahkimi sağlanmalı, bu konuda demokratik mücadele cesaretle, inançla yürütülmelidir. Türkiye’de PKK’nin yöneteceği belediye kesinlikle olmamalı, 15 Temmuz öncesine dönülmemeli, CHPHDP ve yedekleriyle kurulan karanlık ittifakın hesabı cumhurun iradesiyle bozulmalıdır. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi üzerine düşen ne varsa yapmaya bütünüyle hazırdır” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Devlet Bahçeli ABD iki tarafı yaklaştırdı AB ile uzun süredir kriz havası yaşayan Ankara, Trump’ın uygulamaları sonrası Brüksel’le ilişkileri karşılıklı olarak yumuşatma hamlelerine başladı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avusturya’da devam eden Avrupa Birliği (AB) Gayriresmi Dışişleri Bakanları (Gymnich) toplantısı öncesi basına yaptığı açıklamada, çok taraflı görüşmelerde bulunacakları bilgisini paylaşarak, yalnız AB ve aday ülkeler arasındaki konular değil, ortak konuların da görüşüleceğini anlattı. Güvenlik ve göçmen konusu gibi birçok konunun ele alınacağını dile getiren Çavuşoğlu, Brüksel ve Ankara arasındaki ilişkilerin gayet iyi bir durumda olduğu ve daha da gelişeceğinin altını çizerek, OHAL ve seçimlerin ardından AB reformlarının Türkiye için öncelikli bir konumda olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, ABD’nin S400’lere ilişkin tutumuna da değinerek, “ABD, son zamanlarda yalnız S400’ler ya da savunma sistemine ilişkin değil, her konuda, her müttefikine baskı yapıyor. Almanya’ya diyor ki; Rusya’dan niye gaz alıyorsun benden al, Hollanda’yla normalleşme adımı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Hollanda Dışişleri Bakanı ile büyükelçilerimizi en kısa sürede atamaya karar verdik” dedi. Hollandalı mevkidaşı Stef Blok ile görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter hesabından açıklama yaparak, “Hollandalı mevkidaşım Stef Blok ile Viyana’da görüştük. İlişkilerimizi normalleştirme kararımız çerçevesinde büyükelçilerimizi en kısa sürede atamaya karar verdik” ifadesini kullandı. 16 Nisan referandumu sırasında yaşanan kriz üzerine Türkiye, ülke dışında bulunan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin dönmemesini istemişti. İki ülke, diplomatik temsilini karşılıklı olarak maslahatgüzar düzeyinde tutuyordu. yüzde 25 daha pahalı olsa da diğer ülkele re başka türlü baskı yapıyor. Bu yeni yönetimin müttefiklerine ve dostlarına davranış biçimi gerçekten herkesi rahatsız etmeye başladı. Böyle bir dostluk olmaz, böyle müttefiklik de olmaz” diye konuştu. Çavuşoğlu, “Biz S400’leri aldık, nokta. Bundan sonra bunun tartışması olmaz. Acil ihtiyacımız var, aldık. Biz alırken de özellikle NATO’ya ve müttefiklerimize yönelik tehdit oluşturmaması içinde gerekli hassasiyeti gösterdik. Müttefiklerimiz bize satsaydı onlardan alırdık. Bırakın bize satmayı, biliyorsunuz sınırımızdaki bataryaları bile zamanında çektiler” ifadelerini kullandı. ABTürkiye ilişkilerine de değinen Çavu şoğlu, Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olduğuna dikkati çekerek, “Herkesle ilişkilerimizi normalleştirmek istiyoruz. Bu, ABD ile yaşanan bazı olaylardan dolayı değil. Bugün ABD ile bazı durumlarımız söz konusu ancak ABD Başkanı’nın yalnız Türkiye ile sorunu yok, her bir AB üyesi ülkeyle sorun yaşıyor” yorumunu yaptı. Çavuşoğlu, Avusturya’nın Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin yaklaşımının herkes tarafından bilindiğini belirterek, Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ile çalıştıklarını, karşılıklı davetlerin yapıldığını ve iki ülke ilişkilerinin iyileştirilmesi doğrultusunda çalışıldığını sözlerine ekledi.l VİYANA/AA Erdoğan: S400’lere ihtiyacımız var Balıkesir’de konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Trump’ın F35’lerin teslimatının geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararı onaylaması ve Ankara’ya gelen ABD’li heyetin “S400’lerden vazgeçerseniz F35 yaptırımı kalkar” mesajını vermesini eleştirdi. Erdoğan şunları söyledi: “Bizim bu tür dayatmaları kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye’nin S400’lere ihtiyacı var. Anlaşması bitmiştir en kısa zamanda inşallah alacağız. Türkiye’nin F35’lere de ihtiyacı var. 120 F35’in bize verilmesi gerekiyor.” Dövizin ‘kurşun’ haline getirildiğini ve ekonomi silahı yaptıklarını kaydeden Erdoğan, “Bu da geçer yahu” dedi. TRUMP: ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de ev hapsinde bulunan Rahip Andrew Brunson konusunda kendisini Hayal hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Beyaz Saray’da Bloomberg haber kırıklığına ajansına verdiği mülakatta Trump, uğradım başta Erdoğan’la çok iyi ilişkileri oldu ğunu ancak Brunson konusunda Er doğan tarafından yüzüstü bırakıldığını hissettiğini söyledi. Trump, “Bu konunun nasıl çözüleceğini göreceğiz. Bence iyi bir şekilde çözümlenecek” diye konuştu. DTÖ’ye yeni tehdit Bir ay önce “Eğer ABD’ye iyi davranılmazsa bir şeyler yaparız” diye rek Dünya Ticaret Örgütü’nü (DTÖ) örtülü bir şekilde tehdit eden ABD Başkanı Donald Trump, bu kez de ülkesini DTÖ’den çekmekle tehdit etti. DTÖ’nün ABD’ye daha iyi muamele etmesi gerektiğini ileri süren Trump, “Hizaya gelmezlerse, DTÖ’den çekilirim” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Uçarı kaçarı... Askerlikte kişiye silah kullanmasını öğretirler. Bir hedefi vurmanın genel yasaları vardır. Acemi atıcı, mavzeri omuzlayıp nişan alıyor. Nasıl alacak? İlhan Selçuk, bunu yıllar önce şöyle anlatıyor: “Gözgezin üst kenarı ortası arpacığın tepesi... Ve hedefin göbeğini şavullayıp, nefesini kesecek, tetiğe basacak. Herkese öğretilir bu kural; ama kimi er iyi nişancı olur, kimi boyuna karavana sallar.” Niçin? Çünku kuralları ezberlemek başka, uygulamak başka iştir. Soyutla somut arasına bin bir şey girer. Ne bileyim, kiminin gözü keskindir, kimi uzağı iyi göremez! Kimi soğukkanlıdır, kimi silahı eline alınca titremeye başlar. Kimi ayrıntılara girer, özen gösterir, kimi güneşli havada arpacığın tepesinin parlayıp büyüyeceğini düşünür... Dahası var... Duran bir hedefe atmak başka olur... Yürüyen bir hedefe başka... Uçanı vurmak için ayrı bir yetenek gerek. Zaman içinde yer değiştiren, koşan, sıçrayan, çeşitli görüntüler alan hedefi vurmak, büyük ustalık ister. Yaşamın her kesiminde benzeri olaylarla karşılaşırız. Okulda çarpım cetvelini, matematiğin kurallarını, geometrinin teoremlerini her çocuğa öğretirler. Sıra problemlere gelince ne olur? Kimi öğrenci bildiklerini kullanarak problemleri şakır şakır çözer; kimisi zorlanır, zorlanır ama nafile, çözemez, elindeki anahtarları kullanamaz. Çevremizdeki insanların kimi iyi şofördür, kimi kötü. Yönetim ve trafik kurallarını ezbere bilen nice insan arabasını doğru dürüst süremez. Yasaları ezbere bilen, hukuk kurallarını yutmuş nice uzman, iyi avukatlık yapamaz. Kafasındaki soyut bilgilerle hasta ve hastalık arasında gerçek ilişkileri kuramayan nice profesörün kötü hekim olduğu çok görülmüştür. HHH Yaşamın her kesiminde izlenen bu gerçeğe sık sık rastlamak olasıdır... Bilimsel sosyalizmin genel ilke, kural, yasalarını öğrenmek başka bir şey; bunları anahtar gibi olaylara uygulamak başka şey. Öğrencilik döneminde sosyalizmle ilk kez tanışan bir çocuk, ilk kez âşık olan bir genç gibi birden sarsılır. Doğal bir sonuçtur bu! Ama bu sarsıntı, tehlikeli oluşumlara da yol açabilir. Elindeki bilgilerle devrimin kapısını açmak tutkusuna kapılan kişi, acaba doğru yolda mı? Nasıl denetleyecek doğru olup olmadığını? Sayfaların üzerinde kara harflerle dizili duran bilgileri yaşantıya nasıl geçirecek? HHH Yazı, sessiz, değişmez ve durağan; çünkü değişen evrende değişmeyeni ya da değişimin yasalarını aramış bir kitap. Kitaplardaki yasaları kullanacak olan kişi, uçara kaçara nişan alan atıcı gibidir... Uçar ne, kaçar ne? Hiç durmadan değişen çevre... Dünya olayları, toplumsal koşullar... Bilim... Üretim güçleri... Renkten renge giren dünya haritası... Dalgalanan koşullar. Bir kişinin tüm evreni kapsayıp sosyalizm allameliğine çıkması, uçarı kaçarı kaçırmadan vurması olası mı? Yanlış yapamaz mı çevresini ve olayları değerlendirirken? Her şeyi ben bilirim şişinmesi içinde, hem Türkiye’ye tepeden bakarak hem dünya olaylarına reçete yazarak... Puşkin demiş ki; “Kürt ozanın şiirleri değil mi! Sonuçta Doğu edebiyatıdır; pek basit özellikler taşır.” Çoğu Batılı yazar ve şair Doğu’yu azımsar, tepeden bakar, Türk’ü de, Kürt’ü de küçümser; bu eğilimi düşmanlık düzeyine tırmandıran önyargılısı da eksik değildir. Batı’nın öğretim çarkından geçmiş bir edebiyatçı, genellikle Doğu halkına soğuk bakıyor, İslama az çok korkuyla yaklaşıyor... İnsanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın ekini bitip tükenmiyor... VEFAT HÜSEYİN ARISOY (1 Ağustos 1932 – 30 Ağustos 2018) Babamın ardından… “Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.” Y.K.Beyatlı Dün meçhule giden o gemide benim babam, annesinin Gök Gözlüsü, eşinin Mavişi, arkadaşlarının Boncuk’u vardı! Benim babam masmavi gözlüydü; gözleri gökyüzü gibi aydınlıktı! O bir Köy Enstitülüydü. Şiiri çok severdi… O bizim şiirimizdi. Özlemle, sevgiyle Serpil Arısoy ALMAN BAKAN GELİYOR Maas, tutuklu Almanları soracak Gelecek hafta Ankara’ya ziyarette bulunacak olan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’de 50 Alman yurttaşın tutuklu olduğunu ve bu kişilerin sadece 7’si hakkında iddianame hazırlandığını söyleyerek, bu konuyu Türk yetkililerle yapacağı görüşmelerde gündeme getireceğini söyledi. Tutuklu vatandaşlarının serbest bırakılmasının Almanya ile ilişkileri canlandırmanın ilk adımını oluşturacağını belirten Maas, “Bu aynı zamanda AB ilişkilerini de canlandırmanın ilk adımı olacak” dedi. FISCHER’DEN İLGİNÇ ANALİZ: Avrupa’nın hasta adamı geri dönüyor Almanya’nın eski dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı Joschka Fischer, Türkiye’ye ilişkin “Avrupa’nın hasta adamı geri dönüyor” yorumunu yaptı. Project Syndicate internet sitesi için bir makale kaleme alan Fischer, “2014’te cumhurbaşkanı olan Erdoğan, Türkiye’nin hızla modernleşmesine ve aynı hızda geriye doğru gidişine başkanlık etti. Atatürk’ün izinden ilerleme ve Türkiye’yi Batı’yla entegre etme görevini tamamlama şansına sahipti, başarısız oldu” dedi. VEFAT Rahmetli Ayten ve Ahmet Cevdet’in oğulları Kemal Volkan ve Ziya Merih’in ağabeyleri Cevdet Güven ve Fahir Burak Ünel’in değerli babaları Tülin’in sevgili eşi TEVFİK IŞIL ÜNEL 28 Ağustos 2018 tarihinde vefat etmiştir. Merhum, Zincirlikuyu Camii’nde, 2 Eylül 2018 Pazar, öğle namazı sonrası sonsuzluğa uğurlanacaktır. AİLESİ Dileyenler, TEV, ÇYDD’ne bağış yapabilir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle