19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Timur Selçuk’tan Uniq Açıkhava’da 50. yıl kutlaması MostUniq Açıkhava Konserleri, 7 Eylül akşa rin biletleri Biletix’ten satışa çıktı. KerkiSolfej mı 50’inci sanat yılını kutlayan Türk müziğinin işbirliği ile düzenlenen konserlerde daha önce duayen ismi Timur Selçuk’u ağırlıyor. Konse Mabel Matiz, Duman ve Yalın sahne almıştı. Bir ‘iyi hisset’ filmi14 EDİTÖR: eMRAH KOLUKISa TASARIM: eMİNE BİLGET Yönetmen Mehmet Demir Yılmaz, anlamlı bir amaca hizmet eden ilk filmi ‘İki İyi Çocuk’u böyle tanımlıyor Başrollerini Sarp Levendoğlu, Kazım Karakadıoğlu ve Sevcan Yaşar’ın paylaştığı, Hamdi Alkan, Murat Serezli, Günay Karacaoğlu, Dev rim Özder Akın, Mehmet Ulusoy, Bülent Yıldıran, Hakan Güven gi bi usta oyuncula rın yer aldığı “İki ORHUN ATMIŞ İyi Çocuk” sinema filmi seyir ciyle buluştu. Yö netmenliğini Mehmet Demir Yılmaz’ın yaptığı filmin görün tü yönetmenliğini Argyris The os üstlendi. Filmin konusu kısaca şöyle: “Zihinsel yetersizlik yaşayan Er can, çocukken babasını trafik ka zasında kaybetmiştir. Derin acı lar yaşamış, bundan çıkış yolu nu da kendini polis ilan etmekte bulmuştur. Antakya’da annesiy le birlikte yaşayan Ercan’ın (Ka zım Karakadıoğlu) hayallerinde yarattığı özel dünyasına tüm şe hir saygı duymakta ve kendisine sevgi göstermektedir.” Yönetmen Mehmet Demir Yıl maz da filmi, “Filmde gerçek bir dostluk hikâyesi var, ama bu dostluğun yanı sıra bütün şeh rin, Hatay’ın hoşgörüsü var. ‘İyi hisset’ filmi bu. Seyirci film den sonra iyi hissetsin istiyoruz, dünyada iyi şeyler var diyoruz” sözleriyle açıklıyor. Yılmaz, so rularımızı yanıtladı. ‘Çocuklar çıkamıyorlar’ n “İki İyi Çocuk” yönetmenliğini yaptığınız ilk film. Bir bakıma sosyal sorumluluk projesi gibi bir filmle başlamanın nedeni nedir? Ben Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü’nde oku dum. Hep yapmak istediğimiz ması nedeniyle dışarılara çıka şey kendi filmlerimizdi. Öğren mıyorlar... cilikte mezuniyet filmim “Anne Antakya’da doğdum büyü Burada Kalalım” adlı düm. Orada okul çıkış bir belgeseldi. Bu bel larında gerçek bir polis gesel zihinsel engelli üniforması giyen, okul çocukların Ankara’da dan çıkan hepimize fır 23 Nisan’da Meclis’te çalar atan, duruma göre temsil edilmeleri trafiği durdurup cezalar ni anlatıyordu. O dö kesen bir zihinsel en nemden beri zihinsel gelli ağabeyimiz vardı. engellilerin toplum O zamanlar derdim ben daki izole edilme du “Yahu bu adamın filmi rumu benim için as yapılsa...” diye. Sonra o lında çok hoş olma filmi biz yaptık. yan bir şey. Çocuk n Sinema sektörü bi luğumuzda mahalle Mehmet Demir Yılmaz raz vahşi bir sektör. Gi de birlikte aynı okula şe beklentileriniz ne gittiğimiz, birlikte oyun oynadı lerdi, karşıladı mı film? ğımız zihinsel engelli arkadaşla Biz bu filmi yaparken hiç tri rımız olurdu ve bunlar toplum büne oynamadık. Bu kadar has dan izole edilmezdi. Ama şim sas bir konuda ben seyirci ala di maalesef her geçen gün bıra cağım diye ne seyirciyi gerek kın zihinsel engelli çocukların siz ağlattım, ne gereksiz güldür özgürce sokakta oynamalarını, düm. Sadece o çocuğun dünya engeli olmayan çocuklar bile gü sına seyirciyi sokmaya çalıştım. venlik endişesinden dolayı, top Senaryo yazarken de buna çok lumun giderek daha az özgür ol dikkat ettik. “İki İyi Çocuk” se naryosunda bir diyet ödemeseydi, belki daha fazla seyirci çekerdi. Ama bunu göze almıştık açıkçası. Ama en azından ben yönetmen olarak huzurluyum. n Filmde önemli isimler rol alıyor, onlar nasıl dahil oldular? Hepsinin söylediği şey şu oldu: “Senaryo çok iyi, dürüst. Biz dürüstlükten dolayı bu işin içinde yer almak istiyoruz.” Bu insanlar, Türkiye’de ciddi projelerde yer alan insanlar ve bu insanları tek bir kadroya sığdırmak son derece zor, eğer ticari bir iş yapmıyorsanız. Hatta müzisyenimiz Derya Köroğlu bile film müziği yapmıyordu çok uzun zamandır. Ama senaryoyu okuduktan sonra bu işin içinde olmak istediğini söyledi. Çünkü dizi, reklam gibi yapımlar zamanla unutuluyor, ama sinema dediğimiz şey 30 sene sonra da açıp izlenilecek bir şey olduğu için insanlar da bir şekilde bunun içinde yer almak istedi. [email protected] Cumartesi 1 Eylül 2018 İstanbul Tiyatro Festivali’ne Festivalin onur ödülü Zeliha Berksoy’a veriliyor. geri sayım İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın eş sponsorluğunda düzenlenen 22. İstanbul Tiyatro Festivali, 17 Kasım4 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival, bu yıl da Türkiye’den ve yurtdışından oyun, dans, performans ve ücretsiz yan etkinliklerden oluşan bir programla tiyatroseverlerle buluşacak. 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı 5 Eylül Çarşamba akşamı 19.00’da Zorlu PSM Sky Lounge’da yapılacak bir basın toplantısıyla açıklanacak. 22. İstanbul Tiyatro Festi vali Basın Toplantısı ve Ödül Töreni’ne, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri’nden Aygaz Genel Müdürü Gökhan Tezel, Opet Genel Müdürü Cüneyt Ağca, Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu ve İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Leman Yılmaz konuşmacı olarak katılacak. Ceylan Saner’in sunuculuğunu üstleneceği gecede, festivalin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara teşekkür plaketlerinin yanı sıra İstanbul Tiyatro Festivali’nin Onur Ödülü oyuncu ve yönetmen Zeliha Berksoy’a takdim edilecek. SABİHA SERTEL ANILIYOR: ‘Fikre Artık Yeter Tahakkümünüz’ Bu sene 2 Eylül’ün, Sa Deriş Ottoman’ın açılış tebliğinden biha Sertel’in vefa sonra oturumlara tının 50. yılı olma geçilecek. sı dolayısıyla Tarih İlk oturumda Vakfı, pek çok yön Barış Çatal, Bengü den ilklerin kadını Aydın Dikmen, İn gazeteci ve haklar ci Özkan Kereste savunucusunu an cioğlu ve Rüçhan mak için “Fikre Artık Yeter Tahakkü Sabiha Sertel Çiğdem Akanyıldız Gölbaşı, fark münüz” başlığıyla bir gün lı konu başlıklarıyla Sabi düzenliyor. Eminönü, Fa ha Sertel’i anlatacak. İkinci tih’teki Tarih Vakfı’nda ya oturumda ise Aylin Özman, rın sabah 10.00’da başla Kadir Dede, Ömer Durmaz, yacak etkinlikler 17.15’e Özlem Özkal, Hülya Öz kadar sürecek. Tarih Vak tekin, Korhan Atay, Atiye fı Başkanı Mehmet Ö. Alkan O’Brien ve Gün Benderli ko ve Sertel Ailesi adına Nur nuşacak. Sezon başlıyor Evin Sanat Galerisi, yeni sezonu 4 Eylül’de Karma Sergi ile açıyor. Sergide, galerinin temsil ettiği sanatçılar Nuri İyem, Nasip İyem, Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Temür Köran, Hakan Gürsoytrak, Zulal, Hakan Cingöz, Emin Turan, Setenay Alpsoy ve Türkiye’de fotoğraf sanatının önde gelen üç usta ismi Ahmet Elhan, Orhan Cem Çetin, Murat Germen’in eserleri yer alacak. Geçen yıl Evin Sanat Galerisi tarihinde ilk defa ağırlanmaya başlanan fotoğraf sanatçılarına bu sezon Ahmet Elhan eklendi. Sergi 27 Eylül’e kadar izlenebilir. Ulusal Yarışma yine İstanbul’da 55. Ulusal Yarışma, bu yıl 30 Eylül 4 Ekim tarihleri arasında ikinci kez İstanbul’da düzenlenecek. Geçen yıl Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ulusal yarışma kategorisinin iptal edilmesinin ardından bir araya gelen bir grup sinemacının düzenlediği Ulusal Yarışma bu yıl da devam ediyor. 55. Ulusal Yarışma, 2. Antalya Festivali’nden ilhamla bu yılın sloganını “Neyiniz var kaybedecek” olarak belirledi. Afişteki görsel ise Metin Erksan’ın “Kadın Hamletİntikam Meleği” filminden alındı. 54. Ulusal Yarışma’ya Hülya Uçansu, Kadir İnanır, Tayfun Pirselimoğlu, Nihal Yalçın gibi sektörün öncü isimleri jüri üyesi olarak katılmıştı. Ayrıntılı bilgi ve detaylar için: www.ulusalyarisma.com. Arbak Refik Dal “Wave Project” (TMC) Hepimiz için çok iyi ve çalgısına tutkulu bir rock davulcusudur Arbak Refik Dal. Asım Can Gündüz’den Teoman’a, Demir Demirkan’dan Haluk Levent’e, yıllarca sayısız ismin arkasında sahne tozu yutmuş, Dört X Dört topluluğu ile ortak bestelerini hayata geçirmişti. Ancak kısa zaman aralığında iki albüm ürettiği yeni projesi “Wave Project”, Arbak’ın bambaşka bir yüzünü, bugüne kadar müzikal açıdan çok sergilemediği dolambaçlı ve zengin iç dünyasını takdim ediyor bize. “Wave Projects” çalışmaları solo performanstan oluşuyor. Tüm beste ve düzenlemeleri yapan davulcu parçalarda, wavedrum adında davul sentezleyici bir çalgı, yanı sıra da drumkat ve akustik perküs yon çalıyor. Tek kelimelik parça isimlerinde tercihini Arapça ve Farsçadan yapmış Arbak: “Kesret”, “Hamaset”, “Tekâmül”, “Temaşa” gibi... Parçaların kendisi de isimleri gibi net ve kısa. Elektronik tabanlı bir müzik; karanlık ve deneysel. Minimalizmden newage’e kadar uzanan bir yelpazesi var. İnsanı derin düşüncelere sevk ettiği gibi meditasyon yoluyla rehabilite eden bir tarafı da yok değil. Okay Temiz albümlerinden sonra bir davulcu olarak gelmiş geçmiş en deneysel işlere imzasını atıyor Arbak Refik Dal, bu iki “Wave Project” çalışması ile. [email protected] Eren Coşkuner “Respective” (Esen Müzik) Flütçü, besteci Eren Coşkuner, 2013 yılında çıkardığı “The Long Way” ile hem ilk yerli caz flüt albümümüze imza atmış, hem de kendi sanatsal geleceği adına umut vermişti. Eren’in ikinci albümü “Respective”, bu umudun yersiz olmadığını ortaya koyuyor. İlk albümde Türk müzisyenlerle çalışan Eren, ikinci albümünde bu işin merkezinde kaydetmesi nedeniyle deneyimli Amerikalı isimlerle çalmış. Tamamı usta işi sololar çıkaran, yaratıcı müzisyenler: tuşlu çalgılarda Dennis Hamm, gitarda Mike Miller, basta Dan Lutz, davulda Chaun Dupre Horton’ın yer alırken “Emotional Quotient” adlı parçaya saksofoncu Katisse Buc kingham konuk olmuş. Yine güzel temiz bir sound, düzgün cümleler, parlak sololar, mutluluk veren melodiler var burada. İlk albümde sahip olduğu tüm iyi özellikleri korumasını bilen Eren, çalıştığı usta müzisyenlerin katkısını da (elverişli ve kolektif ruhlu kom pozisyonları münasebetiyle) sonuna kadar almayı iyi becermiş. Chick Corea’nın GRP çatısı altındaki Electric Band döneminden Yellowjackets’in fırtına gibi estiği seksenli yılların cazına uzanan bir havası var. Enerjik ve steril; popcaz, Latincaz, cazrock fusion sınıfında... Kapak resminde Eren’in sırtında görülen ceket kadar parlak bir albüm. Prof. Sami Şekeroğlu yoğun bakımdan çıktı Türkiye’nin ilk sinema profesörü Prof. Sami Şekeroğlu, 20 Ağustos’ta düşüp kalça kemiğini kırdıktan sonra 22 Ağustos Çarşamba günü ameliyat edilmişti. Şekeroğlu, geçen cumartesi yoğun bakımdan çıktı, pazartesi gününden itibaren ise normal haline döndü. Şekeroğlu’nun halen Acıbadem Maslak hastanesinde tedavisi sürüyor. Şekeroğlu Seslendirme sanatçısı Esen Günay’ı kaybettik Seslendirme sanatının ef sane isimlerinden sanatçı Esen Gü nay, 75 yaşında hayatını kaybetti. Günay, 30 yıl bo yunca Kadir İna nır filmleri ve dizi lerinin seslendir melerini yapmakla birlikte, dört fil Günay minin dışında Fer di Tayfur’u bütün filmlerin de seslendirdi. Ayhan Işık, Yıl maz Güney ve Orhan Gence bay dışında 1963 yılından gü nümüze Türk filmlerinde, ya bancı film ve dizilerde seslen dirme yapmış olan Günay, aralarında İbrahim Tatlıses ve Müslüm Gürses gibi isimlerin de olduğu çok sayıda şarkıcı ve Yeşilçam ustasına sesiyle hayat verdi. Günay, bir yıl önce Alzheimer hastalığına yakalandıktan sonra İzmir’de akrabalarının yanında kalmaya başlamıştı. 3 Ağustos tarihinde beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılan sanatçı, uzun süredir yoğun bakımda tedavi görüyordu. Açıkhava’da konserler sürüyor BKM organizasyonuyla düzenlenen “Denizbank Açıkhava Konserleri”, eylül ayında da müzikseverlerle buluşmaya devam edecek. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konser tarihleri şöyle: 11 Eylül Salı / Candan Erçetin, 13 Eylül / Anadolu Ateşi, 14 Eylül / Kenan Doğulu, 18 Eylül / Erol Evgin, 19 Eylül / Sertab’ın Müzikali, 21 Eylül / Edip Akbayram, 26 Eylül / Sertab’ın Müzikali. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle