18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 29 Ağustos 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Destek gündemde ekonomi 9 AB, ABD’nin vergi uygulamasına hızlı bir şekilde karşılık vereceğini duyururken WSJ, Almanya’nın Türkiye’ye finansal desteği değerlendirdiğini ileri sürdü Avrupa Birliği bölgesinde ekonomik istikrarsızlık doğuracak adımlara karşı önlem alıyor. Birlik, ABD vergi ambargosuna yanıt vereceğini açıklarken The Wall Street Journal da Almanya’nın Türkiye’ye mali yardımı görüştüğünü yazdı. The Wall Street Journal (WSJ), Almanya’nın Türkiye’ye acil finansal desteği değerlendirdiğini yazdı. Haberde Bakan Berat Albayrak ile Alman mevkidaşının 28 Eylül’deki görüşmede konunun gündemde olacağı ileri sürüldü. Alman ve Avrupalı yetkililerin WSJ’ye verdikleri bilgiye göre, Alman hükümeti, bir ekonomik krizin bölgeyi istikrarsızlaştıracağı endişesi ile Türkiye’ye acil finansal destek sağlamayı değerlendiriyor. Kaynaklar tarafından görüşmelerin daha erken bir aşamada olduğu ve herhangi bir yardım ile sonuçlanmayabileceği de belirtilirken Avro Bölgesi borç krizi sırasında devlet kontrolündeki bankalar ve ikili yardımlar yoluyla sağlanan proje kredilerine benzer bir yardımın Türkiye’ye verilmesinin tartışılan olasılıklar arasında olduğu vurgulanıyor. Alman bir yetkili WSJ’ye yaptığı AB’den misilleme atağı Avrupa Birliği (AB), ABD’nin Avrupa mallarına ek vergi uygulaması durumunda buna hız la yanıt vereceği uyarısında bulundu. AB Komis yonu Sözcüsü Daniel Rosario, günlük basın bri finginde yaptığı açıklamada, “Tabii ki ABD’nin Avrupa menşeli ürünlere ek vergi uygulaması halinde, AB de buna hızla yanıt vermeye ha zırdır” dedi. ABD Başkanı Donald Trump, ge çen günlerde AB’den ithal edilen otomobille re yüzde 25 ek gümrük vergisi getirilece ğini söylemişti. Önceki ay AB Komis yonu Başkanı JeanClaude Juncker ve ABD Başkanı Trump ekonomik ilişkileri görüşmek üzere Beyaz Daniel Rosario Saray’da bir araya gelmişti. ‘ABD’ye tepki göstermeliyiz’ Türkiye’yi ziyarete hazırlanan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ABD’yle ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Alman haber ajansı DPA’ya demeç veren Ma as, “Washington, Avrupa ve Almanya’yı ilgilendiren yaptırım politikasına yanıt verilmesi konusunda Avrupa ülkelerini kışkırtıyor. Rusya, Türkiye, Çin’e uygulanan ve belki de gelecekte bir başka önemli ticari partnerimize uygulanabilecek son derece plansız ve spesifik olmayan yaptırımlar nedeniyle ABD’ye tepki göstermeliyiz” dedi. Maas AlmanyaABD ilişkilerine atıfla “Transatlantik ortaklığını bilinçli, eleştirel ve hatta özeleştiriye dayalı bir şekilde gözden Heiko Maas geçirmenin zamanı geldi” vurgusu yaptı. açıklamada, “Berlin Türkiye ekonomisinde bir çöküşün Avrupa’ya bulaşacağından, Ortadoğu’yu daha da istikrarsızlaştıracağından ve kuzeye doğru yeni bir göç dalgasına yol açacağından endişe ediyor. Türkiye’de istikrarı sağlamak için birçok şey yapacağız. Çok fazla seçeneğimiz yok” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28 Eylül’de Berlin’i ziyaret edeceğini ve bunun bir hafta öncesinde Almanya Maliye Bakanı Scholz ile Bakan Albayrak’ın Berlin’de bir hazırlık toplantısı yapacağını hatırlatan kay naklar, finansal yardımın bu ziyaretin gündeminde olacağını öne sürdüler. Ancak Reuters’a konuşan Alman hükümet kaynakları gündemlerinde böyle bir planın olmadığını söyledi. Öte yandan, ParaAnaliz’in basın taramasında İngiltere, Litvanya gibi ülkelerin de Türkiye’ye mali yardım çağrısına destek vereceği görülürken Almanya seçmen tepkisi nedeniyle doğrudan yardım yapmaya isteksiz. Bir ankete göre seçmenlerin yüzde 72’si böyle bir destek paketine karşı. l Ekonomi Servisi Moody’s bankaların notunu düşürdü Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, aşağı yönlü senaryo riskinin artması gerekçesiyle Türkiye’deki toplam 20 banka ve finans kuruluşunun notunu indirdi. Moody’s Türkiye piyasasındaki durumun önceki beklentilere göre kötüleştiğini bildirdi. Moody’s, “Notların azalmasının nedeni, yatırımcıların güveninin daha da azalmasıyla fonlamanın kısılması ihtimalinin artmasıdır” dedi. Yayıncılık arafta 4 2017’de tonu 750 Avro olan kâğıt 900 4 Çoğu dergi yayına ara verirken pek çok Avro’ya çıktı, yılbaşından bu yana ithal kâğıt gazete de zamlandı. İzmir’de yedi gazete 5’te 3 azaldı. Yayıncı maliyeti yüzde 60 arttı pazar günleri çıkmama kararı aldı Gazete ve kitap kâğıdını ithal eden Türkiye’de az yüzde 30 oranında zam yapılması gerektiğini söyledi. Ancak sert fiyat artı ki yayıncılar, yüksek kur şı yapılamadığını kayde nedeniyle ayakta kalma den Kocatürk, maliyetlerin ya çalışıyor. Kâğıt, boya ve tutkal gibi ithal girdilerde yüzde 60’ları bulan GAMZE BAL çok aşağısında kalan zamların, sektörü çıkmaza sürüklediğini söyledi. maliyet artışları, bazı dergilerin yayınlarına ara vermesi Kâğıt bulunamıyor ne neden olurken gazetelerin de Türkiye’de 1936’dan 2005’e ya zam yapmalarına ya da sayfa kadar aralıksız kâğıt üreti sayılarını azaltmalarına yol açtı. minin yapıldığı SEKA Kâğıt Kurdaki artış dizginlenemez ve Fabrikası’nın özelleştirilmesin yayıncıların yüzde 18’lere varan den sonra, yalnızca birinci ha yüksek KDV’leri aşağıya çekile mur kitap kâğıdı üretilebili mezse, pek çok gazete ve dergi yor. Kocatürk’ün aktardığına nin yayın hayatına son verece göre, bu da pazarın ancak yüz ği, kitapların ise basılamayaca de 3’üne denk geliyor. Yayıncı ğından endişe duyuluyor. lıktaki diğer tüm girdilerin it Maliyetlerdeki artışa direnme hal olduğuna dikkat çeken Ko ye çalışan Dünya gazetesi, geçen catürk, yüksek kurdan dolayı ay fiyatını 3.75 TL’den 4.25’e çıka kâğıt bulmada sıkıntılar yaşan rırken Sözcü gazetesi 1.25 TL’ye, dığının altını çizerek, “Yılda 60 gazetemiz de 50 kuruş zamlana bin çeşit kitabın basılması ge rak 2.50 TL’ye çıkmak zorunda rek. Özel sektörün 400 milyon kalmıştı. 2017’de tonu 750 Av adetin üzerinde kitap üretmesi ro olan kâğıdın, yılbaşından bu lazım. Ancak bu üretim yüzde yana 850900 Avro’ya çıktığına 10 oranında azalacak” dedi. dikkat çeken Türkiye Yayıncılar Kırmızı Kedi Yayınevi sahi Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, bi Haluk Hepkon’a göre kurda gazetelerden sonra kitaba da en ki artışın maliyetlerde yarata cağı asıl ağır darbe, kitapta yeni sezonun başlayacağı 2018 KDV indirimi ve sabit kur önerisiKasım’ında yaşanacak. Eylül İzmir’de pazar günü yerel gazeteler yok Maliyetlerindeki artışa daha fazla dayanamayan İzmir’deki günlük 7 yerel basın kuruluşu, pazar günleri gazete çıkarmama kararı aldı. Yeni Bakış, Ege Telgraf, Dokuz Eylül, Haber Ekspres, İlkses, Ticaret ve Yenigün gazetelerinin yönetim kademeleri mali külfetten kurtulmak için ayda 4 gün gazete çıkarmama yolunu seçti. İzmir’deki yerel medyanın temsilcilerinin aldığı kararın yanında ulusal ölçekte faaliyet gösteren Aydınlık gazetesinin de benzer bir tutum sergileyeceği ifade edildi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in yerel medyanın temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi. Bir protokolün imzalanacağı ve önlem düşüncelerinin hayata geçirileceği İzmir’de, alınan kararların ilerleyen günlerde ortak bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurulacağı aktarıldı. den itibaren kâğıt alımına başlanıp, basımın gerçekleşeceğine değinen Hepkon, “Kâğıt bulamıyoruz. İthal edilen kâğıt 5’te 3’e yakın bir oranda azaldı. Kitap zaten bu ülkede birinci ihtiyaç değildi. Türkiye kültürel bir çöl olmaya doğru gidiyor” diye konuştu. Sektörün yaşadığı kâğıt sıkıntısı, muhalefeti harekete geçti. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, gazete kâğıdında yüzde 8 olan Katma Değer Vergisi ve diğer harçların indirilmesi çağrısında bulunurken gazete kâğıdı alımı için dolar kurunun sabitlen kapatılmasına tepki göstedi. Yazılı medya tirajlarının hız la düştüğüne dikkat çeken Çakırözer, “Yerel gazete sayısı 5 yıl öncesinde 2 bindi. 2018’de bu sayı yarıya düştü. Gazetecilikten başka yayın faaliyeti olmayan birçok ga patılmasının sektördeki işsizliği daha da arttıracağı uyarısında bulunan Çakırözer, “Medya organlarının kapatılması yüksek olan işsizlik oranlarını da ha da arttırmakta. İşsiz gazeteci sayısı her gün çoğalmakta. Sektörde işsizlik oranı yüzde 30’lara vardı. Telifler 2 kat Siyah Kitap Sahibi Vahit Uysal da, dövizde arttı mesi için yasa teklifi hazırladı. Teklifi Meclis Başkanlığı’na sunan Ça Sektörün KDV kırözer, Türkiye’de zete artan kâğıt maliyetleri nedeniyle önünü göremiyor” dedi. Bugün 12 bin meslektaşımız işsiz. Kâğıt yokluğu nedeniyle medya kuruluşlarının kapatılmasıyla bu ki artışın yurtdışından alınan ki alacağı 600 bin TL kâğıt üretimi yapan Basın kuruluşla oran daha da artabilir” diye konuş TAGS: Çözüm üretilmelidspstlkçtttbl1Y6ilödeaıdeeaaaııdiüi.0ıakakrş5lprkillyetdö0işndim,tıafkbayaülTot0ıınim“çn.ieaağnpealn1LrmaealdKtncınntda0’üikrıkayoçfltçlaeaüığ0nalilakneıile3leyiçıkatşk.2rikms.arüyeçytrimya5AaaitheptıklekaanrıidıkyinlaTz.tdaykiiialftkvıfUçLtııeaır2iıneğı.irnysnıeomnavrayaobvümkvlyeüzmeaoady2rdrrgaprüeagjYbetdısivıBlkliayadKviv8ıeeelnnuykyoülKıeo,rvTeğzanüıbSeğyrdınclnüotrıca.ekiaarmeiaomctyrdrKiğüatşyrgektuıaktıeğsiolneıkıüzitanöznhetnyabmüarsarrıayrdgcnhe6küunpKtKe,üBveıaöi,ükn0,ailpyYe,ezeitan“rüyrmılk0ü2dadYnaraürnl,yüyaigız.pyecğ,ikşan2ab,lozgddiKımaliyilynyDdiet1ieirmüenk8BDaıraı”ceanreonrdşldapdiıVT1ıkotdclcül8ğöişbyeiakeLı’kirıkkmbdalkdylariisoaaıerlaândkaeeeriiesnBreallnlnğaneialendmılsKiolidniınreiımcrysdkenoillkiedKetiaaünetyıdğkgliaanaağezökrrdKtütiiyepaeirr,lnıröeöDdkenlikllkvılaeersnkmdoraVlaünnieirkeln’rmde,askl.mdıkyseinkaeâıine.eiyrknyfiaisaalşymatybtaaelrırsMtrmaiannzıdkeiinipkıdlaiuabllabd.VleaıınacmiğyaaYlbrarrıaaıksknakiıctGjrrrnnieırayifuıkçmdinııanaırDzieTnenbiAizçıehsoüenUcseaıreeoklrrıiıtatğsollkgelekiıişkauaeşkliikcuertirrtııirarnın ka Utku Çakırözer vergiler sıfırlansın’ çağrısı yaptı. Açıklamasında Habertürk Gazetesi’nin dijitalleşme ve maliyeti gerekçe göstererek yazılı yayın hayatına son verdiğini hatırlatan TGS, Aydınlık Gazetesi’nin kâğıt sıkıntısı nedeniyle yayınına 3 gün ara verdiğine, Sözcü’nün bir ekini kapattığına, Posta ve Birgün’ün de 2018’e zamlı girdiğine değinerek “Kâğıt fiyatlarının dolara bağlı olarak üç kat tu. l ANKARA te kâğıdı temini sağlayan SEKA’nın özelleştirilmesiyle başlayan bu süreç ülkemizi kâğıt sektöründe dışa bağımlı hale getirdi. Son bir yılda fiyatlar üç kat arttırıldı. Gazeteler adeta yaşam mücadelesi veriyor” ifadelerine yer verdi. Sendika, “Halkın haber alma hakkı kâğıt sorunuyla engellenemez. Hükümet bu duruma sessiz kalamaz. Kâğıt krizine acil bir çözüm üretilmeli. Aksi hal için işçilerini çıkarmak konuştu. ye Gazeteciler Sendikası artması basına büyük dar de yeni kapanmalar kapı zorunda kalacak” dedi. (TGS), hükümete ‘Kâğıtta be vurdu. Türkiye’nin gaze dadır” uyarısında bulundu. Swap öncesi, Swap sonrası TCMB Bayram haftası öncesinde döviz fiyatlarındaki ani yükselme ve TL’nin değer kaybı karşısında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bir dizi önlemi uygulamaya koydu ve bankaların yurtdışındaki TL alım işlemlerini kısıtladı. Amaçlanan hedef doğrultusunda yurtdışındaki yerleşiklere yönelik olarak döviz ile TL arasındaki değiştokuş (Swap) işlemlerinin bankaların öz sermayelerinin yüzde 25’ini aşamayacağı ilan edildi. Daha sonra ise bu sınırlamanın kapsamı genişletildi ve bankaların, TL üzerine ileriye dönük türev araçlar dahil, tüm alım işlemleri de bu kısıtlamaya tabi kılındı. Söz konusu müdahale bankacılık sistematiği açısından karmaşık ve teknik bir düzenleme olarak görülse de, aslında basit bir mantığa dayanmakta: TL üzerine olan spekülatif alımsatım işlemlerinin sınırlanması... Basitçe özetleyecek olursak, Swap işlemi iki taraf arasında finansal yükümlülüklerin ve beklenen kazançların değiş tokuş işlemi olarak tanımlanabilir. Burada amaç riske karşı koruma sağlamak denilebilir. Özellikle aşırı risk söz konusu ise Swap işlemiyle risk taraflar arasında paylaşılmış olur (elbette belli bir fiyat karşılığında). Dolayısıyla BDDK bir yandan TL’nin değer kaybını önlemek, bir yandan da dövizler karşısındaki oynaklığının önüne geçmek için para piyasasında TL’ye yönelik işlemlere kısıtlama getirmiş oluyor. Yani bir anlamda sermaye hareketleri üzerine kontrol getirilmiş durumda. Bu işlemlerin sonucunu rahatlıkla takip edebilir, yakın gelecekte de TL’nin fiyatı üzerine öngörülerde bulunabiliriz. Şöyle ki, her şeyden önce piyasada arz miktarı azalan ve kıtlaşan her ürün gibi, Türk Lirası’nın da alım işlemleri kısıtlandığı için fiyatı yükselecekti. Nitekim öyle de oldu. TL’nin para piyasalarındaki fiyatına faiz diyoruz. Dolayısıyla, para ve menkul değer piyasalarında TL’nin fiyatının, yani faiz oranlarının yükselmesi beklenmekteydi. Ancak, buradaki ivmelenme beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Örneğin iki yıllık tahvillerin faiz oranları yüzde 28’e değin yükseldi. TL’nin fiyatı yükselince dövize olan talep geriledi ve doların fiyatı 7.2 TL’den 6 lira 20 kuruşa düştü. Böylece temmuz ayına görece TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 29.5 olarak kaldı. Başarı öyküsü bundan ibarettir. HHH Eğer bütün bu operasyon “başarılı” olarak görülecek ise, başarının BDDK’nin izlediği politik müdahaleye atfedilmesi gerekecektir. Zira müdahale BDDK tarafından kurgulanmış ve yürürlüğe konulmuştur. Bu arada “TC Merkez Bankası’nın rolü neydi” diye sorulacak olursa, yanıt “TCMB olan biteni seyretmekle yetinmiş ve kendi politika faizini yükseltmemiştir” olacaktır. Dolayısıyla, günün sonunda para piyasasında Türk Lirası miktarı alım yönünden kısıtlanır ve tahvil faizleri yükselir iken, TCMB aldığı direktifler uyarınca, politika faizini yükseltmeme “başarısı” göstermiş olmaktadır. İktisada Giriş derslerinde az biraz ortalamayı tutturan herhangi bir “oyuncunun”, bütün bunları inandırıcı bulabileceğini düşünemiyorum. Ağbaba: Ücretler AB seviyesine çekilmeli CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye’nin, AB ülkelerine göre işçilerin aldıkları ücretler ve yaşam standartları noktasında oldukça geri noktada olduğunu söyledi. Ağbaba, “Eğer ki iktidar, gerçekten büyüyen bir ekonomiye ve güçlü bir potansiyele sahip olduğumuzdan emin ise ülkede çalışanların ücretlerini ve yaşam seviyelerini AB ülkeleri seviyesine çekmesi gerekiyor. Bu yıl için AB ülkeleri genelinde belirlenen ortalama asgari ücret 687 Avro. AB ülkelerindeki asgari ücretler, ülkemizdeki asgari ücretin en az 5 katı seviyesinde” dedi. l Ekonomi Servisi 60.5 milyar liralık yapılandırma Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, vergi borçlarının yeniden yapılandırılması kapsamında 5.5 milyon mükellefin başvurduğunu ve 60.5 milyar liralık yapılandırma gerçekleştiğini açıkladı. Albayrak, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, vergi barışı kapsamında 5 milyon 484 bin 200 mükellefin yapılandırma başvurusu yaptığını belirtti. Süreç sonucunda 60.5 milyar lira tutarında yapılandırma gerçekleştiğini aktaran Albayrak, “Bütçe dengesi açısından büyük öneme sahip bu geliri, kamuda gerçekleştireceğimiz tasarruflarla çok daha yüksek bir seviyeye çıkaracağız” değerlendirmesinde bulundu. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle