23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 10 Ağustos 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET haber 5 ABD SÖZCÜSÜ ‘MÜZAKERELERDEKİ İLERLEME BRUNSON’IN EVİNE DÖNÜŞÜYLE MÜMKÜN’ DEDİ Washington ile uzlaşma yok Türkiye ile ABD arasında rahip Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılmaması nedeniyle doru laşmaya varılamamasının, iki ülke arasındaki krizi derinleştireceği yorumunu yaparken, Trump yönetimi silciliklerinde çalışan tutuklu iki Türk vatandaşı Hamza Akçay ve Metin Topuz’un da tahliyesinin beklen ğa tırmanan, ülkede dövizin kontrolsüz bir şekilde artmasına ne nin yeni yaptırımları hayata geçirme noktasına geldiğini iddia etti. diği bildirildi. Bu arada Bloomberg, Türk heyetinin Brunson konusun den olan kritik görüşme sonuçsuz kaldı. Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlığı’ndan oluşan heyet uzlaşı sağlayamadan ülkeye döndü. ABD medyasında Wall Street Journal, “Kriz aşılmadı” iddialarında bulunurken yurda dönen 9 kişilik heyet herhangi bir açıklama yapmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert dün akşam düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile müzakerelerin sürdüğünü söyleyerek, “Türkiye ile ilerleme Rahip Brunson’ın eve dönüşü ile mümkündür” diye konuştu. Teminat çıkmazı Wall Street Journal’da Ortadoğu çalışmalarıyla bilinen gazeteci Dion Nissenbaum, görüşmelerin başarısız geçtiğini ve anlaşma sağlanamadığını yazdı. Habere göre, Türkiye’den giden heyetle görüşen ABD’li yetkililer, iki yıldır terör suçlamalarıyla tutuklu bulunan ve yakın zamanda ev hapsine alınan ABD’li papaz Andrew Brunson’ın derhal serbest bırakılacağına dair garanti elde edemedi. Gazeteye konuşan yetkililer, uz Diğer yandan dün Türkiye’de çıkan bazı haberlerde de krizin çözülemediğine işaret edildi. Sözcü gazetesinden Zeynep Gürcanlı’nın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmelerde Türk heyetine sadece Brunson’ın serbest kalmasının yetmeyeceğini, halen Türkiye’de tutuklu bulunan 12 ABD vatandaşı ile, ABD’nin Türkiye tem da taviz vermediğini ve ABD’li papazın salıverilmesinin sözünü vermediğini öne sürdü. Bloomberg’e konuşan kaynaklara göre ABD Hazine Bakanlığı’nda gerçekleşen görüşmede Türk heyet, bakanlık yetkililerine, Washington’ın İran’a yönelik ambargosu ve bu ambargoyu delme suçlamasıyla Halkbank’a verilebilecek olan para cezasına ilişkin endişelerini dile getirdi. l Dış Haberler Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki 9 kişilik heyet, krizi çözmek için önceki gün Wahshington’da bazı temaslarda bulunmuştu. Serkan Gölge Pazarlık listesinde bir NASA çalışanı ABD’nin Türk heyetiyle görüşmelerde gündeme getirdiği tutuklu vatandaşlarından biri NASA çalışanı Serkan Gölge. FETÖ üyeliği suçlaması ile 7.5 yıl hapis cezasına çarptırılan 38 yaşındaki fizikçi Gölge, FETÖ ile ilişkilendirilen dershane ve üniversitelerde eğitim gördü, NASA’da Mars’a insanlı yolculuk projesinde görevliydi. Gölge’nin tutuklanmasına gerekçe gösterilen tek delil bir akrabasının ihbarı. İhbarda “NASA’da çalışıyor gibi söyler ancak kendisi CIA’de çalışıyor. Ben bunu aile içinden duydum. Bu şahıs FETÖ örgütü içerisinde çok önemli kripto görevindedir” ifadelerine yer verildi. İddiaları yalanlayan Gölge, 5 Ağustos 2016’dan beri İskenderun T Tipi Cezaevi’nde tutuklu. Davası şu an temyiz aşamasında. l CANAN COŞKUN Devletin tüm parası tek elde toplanacak Kamu idarelerinin mali kaynakları da ‘tek’li sisteme uyarlanıyor. Bütün gelirler, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın bakanlığında toplanacak Kamu idarelerinin hesaplarının tek merkezde toplanmasını öngören “Tek Hazi ne Kurumlar Hesabı”nın ayrıntıları belli oldu. Cumhurbaşkanı kararı ile kapsama alınacak ka mu idareleri de belir lendi. Karara göre İş sizlik Sigortası Fonu hariç olmak üzere ka mu idarelerinin ma MUSTAFA ÇAKIR li kaynakları, bütçenin gelir ve gider hesapla rı ile ilişkilendirilmek sizin karşılığı Hazine’den alacak kaydedilmek üzere Tek Hazine Ku rumlar Hesabı’nda toplanacak. He sap, Hazine ve Maliye Bakanlığı ta rafından yönetilecek. Hangi kurumlar dahil? Kaynakları bu hesapta toplanacak idareler şöyle: Genel bütçe kapsamındaki idareler, özel bütçeli idareler, sosyal güvenlik kurumları, özel yasayla ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşlar ile döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, KİT’ler. Hesaba dahil olmayacak idareler de şunlar: Kamu bankaları, Türkiye Varlık Fonu ile bunların finansman temini amacı ile kuracakları fon ve şirketler, mazbut vakıflar, özel yasayla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kefalet ve yardımlaşma sandıkları. Hazine ve Maliye Bakanlığı da hesaba ilişkin uygulama yönetmeliğini yayımladı. Kararı Maliye verecek Yönetmeliğe göre kamu idareleri, aylık nakit talep ve tahsilat tahminlerini her ay, izleyen ayı kapsayacak şekilde Tek Hazine Kurumlar Hesabı Bilgi Sistemi (THBS) üzerin DİYANET’E BÜTÇE DAYANMIYOR Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan 7.7 milyarlık ödenek, altı ayın sonunda 8.3 milyar olarak güncellendi. BirGün gazetesinden Nurcan Gökdemir’in haberine göre, geçen yıl da ek ödenek alarak 7.3 milyarlık harcama ile tamamlayan Diyanet’e, bu yıl için yüzde 12’lik artışla 7.7 milyarlık bütçe ödeneği ayrıldı. Ancak altı ayın sonunda 4 milyar lira harcayan kurum, yıl sonu gerçekleşme tahminini 8.3 milyar lira olarak güncelledi. Ocakhaziran döneminde bütçesinin yüzde 52’sini harcayan Diyanet’in harcama kalemleri arasında geçen yıla göre en yüksek artış, en düşük maaşın 3 bin liraya çıktığı personele yapılan harcamalarda oldu. 100 bini imammüezzin, 20 bini kadrolu Kuran kursu öğretmeni, 20 bini geçici Kuran kursu öğreticisi, 3 bini vaiz ve bin 250’si müftü olmak üzere personel sayısı 144 bin 250’ye ulaşan Diyanet, bu kadroya sosyal güvenlik primleri ile birlikte 3.8 milyar TL ödedi. den Hazine ve Maliye Bakanlığı’na karşılıklı nakit aktarımı gerçekleşti bildirecek. Bakanlık nakit talepleri rilebilecek. ni değerlendirecek. Yine sistem üze Bakanlık, sistem üzerinden ileti rinden kamu idarelerine bildirecek. len nakit taleplerini günlük nakit Kamu idareleri ayrıca günlük nakit aktarım programı çerçevesinde kar taleplerini de yine sistem üzerinden şılayacak. Merkez Bankası, kendi Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilete sine gönderilen gönderme emri çer bilecek. Bu talepler de yine bakan çevesinde ilgili hesaba nakit aktarı lık tarafından değerlendirilecek. Ka mını gerçekleştirecek, ancak banka mu idareleri bakanlığın uygun görü gönderme emrindeki unsurlara hiç şü alındıktan sonra Merkez Banka bir şekilde müdahale edemeyecek. sı ile yurtiçi bankalarda hesap açabilecek. Ancak ödeme ve tahsilat hesapları arasında hiçbir şekilde aktarım yapılamayacak, nakit çekilemeyecek. Tek hesap yönetimi Tek Hazine Kurumlar Ödeme Özel Hesabı’na gelen tutarlar da Tek Hazine Kurumlar Hesabı’na aktarılacak. Kamu idarelerinin nakit yönetim birimleri, bakanlık tarafından Hazine’ye aktarılan nakit tutarlar gün sonunda Tek Hazine Kurumlar Hesabı’nda toplanacak. Bakanlık tara gün içinde talep edilmesi halinde tahsilat hesabının bulunduğu bankaya talimat vererek tahsilatlarını anın fından kamu ida relerine tüm na kit aktarımları da bu hesaptan ya pılacak. Tek Hazi ne Kurumlar Hesa bı ile diğer Hazine hesapları arasında Berat Albayrak Bankalar da nemalanacak Uygulama kapsamında ba kanlıkta toplanan kaynaklar, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Merkez Bankası ve diğer kamu bankalarında nemalandırılacak. Elde edilen nema gelirleri bütçeye gelir kaydedilecek. Tek Hazine Kurumlar Hesabı’na alınan kaynaklar, diğer Hazine hesaplarına geçici olarak aktarılabilecek. Mali kaynakları hesapta değerlendirilen belediyeler, il özel idareleri, KİT’lerin elde edilecek getiriden ilgili kamu idareleri ile paylaşılacak olan tutarlar, ortalama aylık mevduat faiz oranının yüzde 70’i esas alınarak belirlenecek. Maaş, ücret gibi zorunlu ödemelerin zamanında yapılması için “Kurum Tek İdare Ödeme Hesapları”na aktarılan tutarlar, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşüyle, ödemeler gerçekleştirilinceye kadar bu hesaplarda bekletilebilecek. da bakanlık hesaplarına aktaracak. Bildirmeyene ceza var Tek Hazine Kurumlar Hesabı’na geçişle birlikte kamu idareleri mevcut hesapları kapatacak. Yeni hesaplar açacak. Kapatılacak hesaplarda yer alan tutarlar Kurum Tek İdare Tahsilat veya Kurum Tek İdare Tahsilat Özel Hesabı’na aktarılacak. Nakit tahminlerine ilişkin bildirimlerin süresi içerisinde sistem üzerinden bakanlığa iletilmemesi durumunda kamu idarelerinin yetkilileri ile muhasebe yetkililerine para cezası uygulanacak. l ANKARA Erdoğan’dan yeni atamalar Saray’a hacamat danışmanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün yayımladığı kararnamelerle beş yeni bakan yardımcısı ve Saray’a iki danışman atadı. Atamalarda en dikkat çeken isim, yeni Saray danışmanı Sümeyra Merve Kılınç oldu. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın “sağlık danışmanı” olarak bilinen Kılınç’ın tıp fakültesi mezunu olmadığı, geleneksel tedavileri yücelten ve aşı aleyhtarlığı yapan “sadehayat. com” adlı siteye yazılar yazdığı biliniyor. Ürdün’de psikoloji okuyan Kılınç, tedavilerini Kuran ayetlerine dayan dıran, “Beklemiş suya Kuran okuyun, müzik haramdır” dediği öne sürülen Özbek doktor Aidin Salih’in öğrencisi. Kılınç’ın Bezmiâlem Üniversitesi’nin tıp ve eczacılık fakültelerinin dekanları ve Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği üyesinden oluşan heyeti, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ziyareti sırasında Emine Erdoğan’ın sağlık danışmanı unvanıyla ağırladığı biliniyor. Sezer atamamıştı Milli Eğitim’e Bakan Yardımcısı olarak atanan Prof. Dr. Mahmut Özer ise ÖSYM Başkanlığı’nda bir yılı doldurmadan bakanlığa geçti. Özer, liseyi Tokat İmam Hatip Lisesi’nde okumuştu. MEB Bakan Yardımcılığı’na atanan diğer bir isim olan Mustafa Safran ise Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde Kastamonu Üniversitesi’nde yapılan seçimlerde ilk sırada yer almasına karşın Sezer tarafından atanmamıştı. Safran, o dönem Cuma namazlarına gittiği için atanmadığını iddia etmişti. l ANKARA / Cumhuriyet Her şey algıdan Her siyasi dönemi karakterize eden, zaman zaman da ona ismini veren sözler, kavramlar vardır. İlerleyen yıllarda AKP iktidarı dönemini tarif için kullanılabilecek söz ve kavramlar konusunda hiç sıkıntı yaşanmayacak gibi görünüyor. Ama çok özel bir sözün bütün diğerleri arasında gölgede kalması olasılığına karşı dikkatle altının çizilmesi lazım; “Algı”. Bir gün yeniden üniversiteler bilim yapar hale geldiğinde, genç akademisyenler geriye dönüp bu dönemi araştırdıklarında resmi açıklamalar, siyasi demeçler ve değerlendirmelerde algı kelimesinin nasıl olağanüstü bir sıklıkla kullanıldığını görecekler. AKP iktidarının siyasi iletişimi neredeyse bütünüyle bu söz üzerine kuruluyor. Bütün sorunlar kötü niyetli iç ve dış mihraklar tarafından yaratılan veya yönetilen algılar, algı operasyonları aslında. İş o kadar ileriye götürüldü ki; tren kazası oluyor, sel felaketi yaşanıyor, maden çöküyor, çocuklara tecavüz ediliyor, insanlara işkence yapılıyor, bırakın yürütmeyi yargı bile mahkeme kararlarını takmıyor, döviz beş katına, enflasyon üç katına çıkıyor ama aslında bir şey olmuyor. Çünkü hepsi algı meselesi. Hep algıdan oluyor bunlar. Neredeyse gerçekte olan hiçbir şey yok. Herhangi bir meselenin başına, içine, sonuna sihirli algı sözünü ekleyince hadise bambaşka bir şey oluyor. Olup biten, yaşanan, istenildiği gibi başkalaştırılarak, en alakasız gerekçelerle ilişkilendirilerek, bazen aşırı basitleştirilerek, bazen olmadık şekilde karmaşıklaştırılarak anlaşılmaz ama en önemlisi hissedilemez hale getirilebiliyor. En travmatik olaylar sonrasında bile, hayli ağırdan alınan resmi açıklamaların içinde yerleşiveriyor algı. Birden bir rahatlama geliyor: “Tamam ya endişe edecek bir durum yok, algıdanmış hepsi, geçer.” Rahip Brunson kriziyle tetiklendiği düşünülen döviz tırmanışı karşısında da benzer bir durumla karşı karşıya kaldık. Aslında, döviz meselesi açısından neredeyse 56 yıldır gündemde bu algı meselesi. En ateşlileri Cumhurbaşkanı Danışmanı Yiğit Bulut olmak üzere, iktidar yorumcuları doların sırasıyla önce iki liranın, sonra üç liranın, daha sonra da dört liranın üzerine çıkmasının yaratılan bir algıdan olduğunu söylediler. İddiaya göre bütün bu süre boyunca bütün diğer göstergelerle birlikte Türk Lirası’nın düzenli değer kaybı sadece spekülatif hareketlerle yaratıldı. Yani tamamen algıdan. Aynı krizin siyasi diplomatik tarafında da ağır bir algı meselesi olduğu iddiası var. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, son derece sınırlı temas ettiği meseleyle ilgili tek açıklamasında, bu algı operasyonlarına bizzat Trump’ın da kurban gittiğini ima etti. İddiaya göre gayet iyi anlaştığı samimi müttefiki Trump’a, kötü çevresi tarafından bir algı operasyonu yapılmış. Bizim yargımızın bağımsız olduğu, siyasi etkilere tamamen kapalı olarak faaliyet gösterdiği algısı da bozulmak istenmiş. İktidar yanlısı medyanın “düşman algısı” üzerine abanması karşısında, resmi ağızlar “sorun yok, sıkıntı yok” havasında. Elbette tek neden en belirleyici neden de değil ama kamuoyu denilen dinamiğin fiilen ortadan kalkmasında, siyasal davranışların anormal bir donma yaşamasında bu “algı” meselesi önemli. Çünkü her şeyi “algı yönetimi” üzerinden açıklamanın ve etkili iletişim imkânlarıyla bunu yaygınlaştırmanın, hatta toplu hipnoza dönüştürmenin gerçeklik hissine (algısına) verdiği bir hasar var. Buna, iktidarın sorun erteleyebilme yeteneği, meselelerin üzerini kapatma imkânları da eklenebilir. En önemli etkisi de, iktidarın destek çemberinin kendini suç ortaklığına devama ikna etmesine sağladığı kolaylık. Ancak içinde ilerlediğimiz sorunlar ve kriz potansiyelleri, iktidarın şimdiye kadar alışık olduğu yöntemlerle baş edilmeye pek uygun görünmüyor. Hatta algı operasyonu açıklamaları, “galiba sorunu tam anlamadılar” hissi yarattığı için artık kendi başına bir kriz nedeni haline geliyor. Kafalar karışıyor: Berat Albayrak’ın söylediği gibi “karı koca tartışması” gibi algılanıp, “araya girilmese mi”, yoksa büyük haçlı saldırısının bir parçası olarak algılanıp yastık altına, taş altına el sokulup milli direniş mi örgütlense? Birileri bir oyun oynuyorsa artık adları mı söylense, yoksa kim ne yapsa etkilenmeyecek büyük güç olmanın rahatlığına mı yaslanılsa? Hep algıdan oluyor bunlar, hep algıdan... Hakkâri’de havanlı saldırı: 1 şehit Hakkâri Çukurca’da, Irak sınırına sı fır noktasındaki Güven Dağı üs bölgesine, PKK’li teröristler tarafından havanlı saldırı düzenledi. Irak topraklarından düzenlenen saldırıda, 6 asker yaralandı. Yaralı askerler, helikopterle üs bölgesinden alınarak Hakkâri’ye getirildi. Fatih Kışlası’na inen helikopterden alınan yaralı askerler, buradan da ambulansla Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan askerlerden, Uzman Er Ömer Güç tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit Güç’ün Ağrılı olduğu öğrenildi. l DHAİHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle