18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR 14 ‘İstanbul Boğazı Caz Dinliyor’ Denizde Caz konser serisinde bu akşam ülkemizin önemli caz davulcularından Ediz Hafızoğlu, yeni albümü “Nazdrave 13” ile, cazseverlerle bir araya gelecek. Kuruçeşme Parkı Rıhtımı’nda ki The Primetime Cruise, kapılarını Saat 19:30’da açacak ve saat 21:00’da demir alacak. Denizde Caz konserlerinin biletleri Biletix’ten veya etkinlik girişinden satın alınabilir. EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: SERPİL ÜNAY [email protected] Cuma 10 Ağustos 2018 Jim Jarmusch’un “Gizem Treni” yıllar sonra gösterimde Kolezyum’un Bergama’daki ikizi Bir Amerikan, bir Rus Memphis Blues.. Kısa filmleri, Tom Waits’e, Neil Young’a çektiği video klipleri ve 1982 yapımı ilk filmi “Permanent Vacation”dan günümüze o minimalist, bol göndermeli üslubunun gittikçe belirginleştiği uzun metrajlarıyla nerdeyse 40 yıldır özdeşleştiği Amerikan bağımsız sinemasının öncü temsilcisi ve simgesi olagelen, yenilikçi, mizahi yaklaşımı ve erken ağarmış uzun saçları, artist gibi yakışıklı fiziğiyle yedinci sanatın yaşarken efsaneleşmiş en sıradışı yaratıcı yönetmenlerinden, 1953 AkronOhio doğumlu Jim Jarmusch’u İstanbul film festivalinin daha Sinema Günleri dönemindeyken gösterdiği “Cennetten de Garip”, “İçerdekiler” gibi ilk filmleriyle tanıyıp sevmiştik 1980’lerin ortasında. Yeni haftanın Bir Film’den sinefillere gelen hoş sürprizi de işte Jarmusch’un 4. filmi “Mystery TrainGizem Treni”nin yıllar sonra yeniden gösterime girmesi. 3 bölümden oluşan “Gizem Treni”nin ‘Far from Yokohama’ başlıklı ilk hikâyesi, Graceland’e ziyaret için aralarında tartışıp duran, genç bir Japon turist çiftin, rock’n’roll kralı Elvis hayaletinin taşına toprağına sindiği MemphisTennessee’ye trenle gelişiyle başlıyor. Delidolu Japon kızını Youki Kudoh’un, aksi erkek arkadaşıysa Masatoshi Nagase’nin oynadığı filmin ‘A Ghost’ başlıklı 2.bölümünde Romalı bir dulla (Nicoletta Braschi) kaçak bir kadın (E.Bracco) aynı otel odasını paylaşıyor.’Lost in Space’ başlıklı son bölümse acısını viskiyle unutan terkedilmiş bir kocayla berber kayınçosu (Steve Buscemi, Rick Aviles) üstüne. “Night on Earth”, “Dead Man”, “Ghost Dog” gibi nice unutulmaz filmin yönetmeni Jarmusch’un uçlarda gezen, yalın, zarif, gevşek bağlantılı, parçalı ve eşzamanlı bir anlatı yapısına dayanan (hüzün de barındıran), bol ‘gönderme’li o epizodik ve ‘cool’ tarzıyla yeniden karşılaşacağımız (bağımsız ama bu seferlik JVC tarafından finanse Mystery TraInGizem Treni Bağımsız sinemanın üstadı Jarmusch’tan 24 saatte Memphis’te geçen minimalist bir yol filmi. edilmiş!) “Gizem Treni”nde birbirlerinden habersiz karakterlerin hikâyelerini sesler, görüntüler, mekânlar aracılığıyla birbirine bağlıyor üstat bu 24 saatte Memphis’de geçen bu minimalist yol filmi ve zaman komedisinde. Kuşkusuz meraklısınca kaçırılmayacak bir ‘auteur’ filmi “Gizem Treni”. “sDaonvslüartohve”p aByansı.k. ı Brejnev liderliğinde totaliter bir rejimin hüküm sürdüğü 1970’lerin Sovyetler Birliği’nde, sisteme yalakalık yapmadığı için dışlanan, Yahudi asıllı muhalif yazar Dovlatov’un 1971 Kasım’ındaki 6 gününü konu edinen “Dovlatov”, dönemin baskıcı, kasvetli atmosferini de yansıtan, kısaca alışılmış biyografik film türünden biraz ayrılan, yeni ve farklı bir ‘Biopic’ örneği de denebilecek, ilginç bir Rus yapımı. Emekçi sınıfına mesafeli oluşuna karşın ekmek parası için bir fabrika gazetesinde sipariş yazılar kaleme alan, dar gelirli edebiyatçı Sergey Dovlatov (Milan Maric filmin lokomotifi) yayımcılar birliğine üye olamadığından yazdıklarını hiç bir yerde yayımlatamıyor. Onu terketmiş karısı Lena’yla (Helena Sujecka) arada bir görüşüyor, sıcak bir babakız ilişkisini sürdürdüğü küçük kızı Katya’nın hatırına. Rejimin sosyalizm adına ‘tuhaf’ uygulamalarıyla kar Dovlatov 70’li yılların SSCB’sini anlatan usta işi bir biyografik drama. şılaştıkça görmezden gelemediği gerçekleri yazar Kuznetsov, Brodski, ressam Şolom gibi sanatçı arkadaşlarıyla bir araya geldiği eşdost meclislerinde hep dile getiren aykırı bir ses o. Yaşadığı 1971’ın (adı SSCB’nin dağılmasıyla SenPetersburg’a çevrilmiş) Leningrad’ında Komünist parti iktidarı için düzenlenen şenliklere ilgisiz. Rus kültürüne damga vurmuş Tolstoy, Dobtoyevski, Gogol, Puşkin, vb. gibi ünlü yazarların canlandırıldığı bir propaganda filminin çekim setindeki dalgacı tavrıyla tepki çekse de ‘omurgalı’ duruşundan hiç ödün vermez. Kitabı toplatılan, basında kendine yer bulamayan, yazarlar birliğinden de şutlanınca, çareyi kapağı ABD’ye atmakta buluyor, 1987 Nobel’ini kazanacak şair arkadaşı Joseph Brodski’ye öze nerek. Eserleri kendi dilinde ve ülkesinde ancak ölümünden yıllar sonra basılabilmiş, çeşitli yasaklamalarla daha önce sansüre uğramış Bulgakov, Zamyatin, Mandelştam, Soljenitsin gibi büyük yazarların kaderini yaşamış Dovlatov’un da değeri sonradan verilmiş olduğunu anımsatan bu film dünkü sansürcü Sovyetler Birliği’ni yerdiği kadar günümüzün otokratdespot Putin Rusyası’nı da eleştiriyor alttan alta. Senaryoyu Yulia Tupikina’yla birlikte yazmış Rus yönetmen Aleksey German’ın, biyografik filmle kaynaştırarak baktığı ve ülkesinin yakın dönem tarihini de çağrıştırdığı, günümüze dair saptamalar da içeren bu ‘tavsiyeye şayan’ filmi, ayrıca kameraman Lukasz Zal’ın da katkısıyla başarılı bir görselliği de yakalamış. 28. AKBANK CAZ FESTİVALİ The Bad Plus Caz festivalinde sürpriz isimler! Bu yıl 1728 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek ozan geleneğini sürdüren Jehan Barbur ile aktör, yönetmen, res 28. Akbank Caz Festivali’nde sam ve müzisyen Fırat Tanış, konser verecek sanatçılar 19 Ekim’de Caddebos arasında sürpriz isimler tan Kültür Merkezi’nde yer alıyor. Akbank Caz birlikte sahne alacak Festivali 21 Ekim’de lar. İngiltere’nin ön Cemal Reşit Rey Kon de gelen caz müzis ser Salonu’nda kont yenlerinden saksofon rbas, davul ve piyano cu, besteci ve grup li nun güç birliği yaptığı deri Nubya Garcia da 23 ünlü grup The Bad Plus’ı Ekim’de Babylon’da ağırlayacak. festivale Festival renk katacak de ayrıca bir isimler ara hikâye anla sında yer tıcısı olarak, alıyor. çağdaş kadın Jamie Cullum Orga nizasyonu ve içerik programlaması Pozitif işbirliğiyle gerçekleştirilen 28. Akbank Caz Festivali’nin açıklanan programı kapsamında; 23 Ekim’de Volkswagen Arena’da İngiliz caz sahnesinin gelmiş geçmiş en başarılı sanatçılarından Jamie Cullum, 26 Ekim Cuma günü Babylon’da Bixiga 70, 21 Ekim Pazar günü CRR’de trompetinin berrak sesiyle tanınan, çağdaş caz sahnesinin kendinden en çok söz ettiren isimlerinden Avishai Cohen ve 19 Ekim Cuma günü Babylon’da Karl Hector & The Malcouns sahne alacak. OSCAR’da popülizm açılımı Oscar’a, törenin seyirci sayısını artırmaya yönelik yenilikler geliyor. Ödüllere En Popüler Film kategorisi eklenmesinin yanı sıra yayın süresinin kısa tutulması da için de değişiklikler yapılacak. Bu yıl gerçekleştirilen 90. Oscar Ödülleri, 26.5 milyonluk seyircisiyle tüm zamanların en az izlenen Oscar töreni oldu. Bu, bir önceki yıla göre seyircinin yüzde 19 azalması anlamına geliyor. 2008 yılından bu yana ilk kez seyirci sayısı 30 milyonun altına indi. Akademi yönetimi, gelecek törenlerin üç saatle sınırlı kalması için çaba sarf edilmesine, ödüllerin canlı olarak ve reklam aralarında da sunulmasına karar verdi. Akademi ayrıca 92. Oscar Töreni’nin tarihini daha erkene aldı. 2019 töreni 24 Şubat’ta yapılacakken, 2020 töreni 9 Şubat’ta gerçekleştirilecek. Daha fazla seyircinin dikkatini çekmek için popüler ve çok izlenmiş filmleri de ödüllendirmek üzere de bir kategori belirlenecek. Ancak bu değişim 2019 yılında yapılacak olan 91. Oscar Ödülleri’nde olmayacak. Pergamon Amfitiyatro gün ışığına çıkacak Roma’daki Kolezyum’a benzerliğiyle dikkati çeken Bergama Antik Kenti’ndeki Pergamon Amfitiyatro, yapılacak çalışmalarla 5 yıl sonra gün yüzüne çıkacak. Geçmişi milattan önce 7 bin yılına kadar uzanan Bergama Antik Kenti, Athena tapınağı, Zeus sunağı, kızıl avlu, Asklepion gibi dünyaca ünlü tarihi alanları bünyesinde barındırıyor. Dünyada ilk psikoterapi yönteminin uygulandığı Asklepion, İncil’de sözü edilen 7 kiliseden biri olan kızıl avlu, Asya Kıtası’nda kurulan en büyük kütüphanenin yer aldığı ve tarihte ilk parşömen üretiminin gerçekleştiği Bergama Antik Kenti, 2014 yılında “Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı” dosyasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Bergama Antik Kenti’nde milattan sonraki ilk yüzyıl içerisinde yapıldığı tahmin edilen Pergamon Amfitiyatro, geçen süreçte tahribata uğrasa da kalıntılarını görülebiliyor. Bölgede devam eden kazılarda bu yıl ilk kez Amfitiyatroya ait arena ve duvarı tespit edilmesi, arkeolog dünyasında heyecan uyandırdı. Üzeri bitki örtüsüyle kaplı olan Pergamon Amfitiyatro’nun 5 yıl içerisinde gün yüzüne çıkartılması hedefleniyor. Bergama Kazı Başkanı Prof. Dr. Felix Pirson, form ve planlama bakımından Bergama’nın kent düzeninin “eşsiz örneği” olarak gösterildiğini söyledi ve şöyle konuştu: “Roma İmparatorluğu, Pergamon krallığının eserlerinin aynen korunduğu şehre çok büyük önem veriyor. Başkenti Roma’nın bir benzerini Bergama’ya yapmaya hedefleyen imparatorluk, kentin mimarisini de buna göre düzenliyor. Bu konudaki en belirleyici özelliklerden biri de İtalya’daki Kolezyum’un adeta ikizi olan Bergama’daki Pergamon Amfitiyatro.” Pergamon Amfitiyatroyu gün yüzüne çıkartmak için çalıştıklarını söyleyen arkeolog ve mimarlık tarihçisi İhsan Yeneroğlu ise şunları belirtti: “Arenalarının suyla doldurularak deniz savaşı etkinliklerinin gerçekleştirildiği çok az sayıda Amfitiyatro mevcut. Pergamon Amfitiyatrosu Roma’da bulunan Kolezyum ile kıyaslandığında boyut olarak daha küçük olsa da ikisinin de en belirleyici özel ortak yönü deniz savaşı etkinliklerinin gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu yıl Pergamon Amfitiyatrosuna ait arena ve duvarını tespit ettik. Arena ve duvarı su geçirmez yapıdaki bir harçla sıvanarak havuz işlevli bir yapıya kavuşturulmuş. Ortada akan derenin Amfitiyatroyu bir kanalla geçmesinden dolayı hep olduğu varsayılan ama net bir şekilde ispatlanamayan bu durum artık daha tutarlı bir zemine oturtuldu.” l AA Feridun Düzağaç Nazan Öncel İki gece iki konser Beyoğlu’nun yeni etkinlik mekânlarından “Sanat Performance” sahnesi sanat severleri popüler isimlerle buluşturmaya devam ediyor. Rock müziğin güçlü yorumcusu Feridun Düzağaç, bu gece Sanat Performance sahnesinde sevilen şarkılarını sevenleriyle birlikte seslendirecek. Yeni Albümü “Durum Şar kıları” ile müzik listelerinde üst sıralarda yer alan Türk pop müziğinin usta ismi Nazan Öncel, konser maratonuna hız kesmeden devam ediyor. Nazan Öncel, eski şarkılarından ve yeni albümünden oluşan özel repertuvarı ile 11 Ağustos Cumartesi gecesi “Sanat Performance” sahnesinde olacak. Marsık Kitap, 15. yaşını MOMA ile kutluyor New York Modern Sanat Müzesi’nin (MOMA) çocuklar için hazırladığı sanat kitapları Marsık Kitap etiketiyle Türkçede. Dizinin Türk okurlarıyla buluşan ilk kitabı “Magritte’in Elması”ydı. İkinci kitap “Yaşamın Renkleri” ise ağustos ayında raflardaki yerini aldı. Yirminci yüzyılın en çarpıcı ressamlarından biri olan Sonia Delaunay, oğlu Charles’a renkleri deneyimlemenin farklı yolları olduğunu göstermek ister. Bunun için otomobillerine biner, birlikte hayali bir seyahate çıkar, sanatçının eserlerinde kullandığı ton ve şekillerden oluşan manzaraların içine girerler. Charles kendini ya Paris’te bir dans salo nunda, ya Portekiz’de bir pazarda ya da Amsterdam’da bir mağazada bulur. Ve sonunda tüm bunların annesinin eserlerinde nasıl bir araya geldiğini, birbirine karışıp bir bütün oluşturan seslerin, renk lerin ve duyguların onun yaşamının her alanına nasıl yayıldığını anlar. Bu kitap, Sonia’nın New York Modern Sanat Müzesi (MOMA) ve Paris Centre Pompidou koleksiyonlarında yer alan eserlerinin röprodüksiyonlarını sayfalarına taşıyarak sanatçının, sanat ve yaşamla ilgili en temel fikirlerini genç okurlara aktarıyor. Dizin pek yakında çıkacak olan öteki kitapları, HENRI MATISSE – “Matisse’in Bahçesi” ve EDGAR DEGAS – “Degas’nın Gördükleri” olacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle