18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 1 Ağustos 2018 2 Paylaşmaya engel yok Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi’nin ‘Paylaşmaya Engel Yok’ sloganıyla başlattığı proje kapsamında down sendromlu ve zihinsel engelli gençler belediyeye ait çay bahçelerinde çalışıyor. Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, “Aslında bu bir örnek proje olsun, her vatandaşımızın bu topluma ait her bir bireyin iş yapabilir olduğunu gösteriyoruz” dedi. Belediyeye ait Mutlukent Çay Bahçesi’nde istihdam edilen gençler bu projeyle hem sosyalleşiyor hem de ev bütçesine katkı sağlıyorlar. l DHA Parkinson’a kök hücre Araştırma hastalığı tersine çevirmeyi amaçlıyor Kyoto Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, vücuttaki herhangi bir hücreye dönüşme potansiyeline sahip beş milyon uyarılmış ‘indüklenmiş pluripotent kök hücreyi’ (iPS) hastaların beyinlerine enjekte etmeyi planladıklarını duyurdu. Sağlıklı donörlerden alınan iPS hücreleri, Parkinson hastalığı olan kişilerde artık bulunmayan dopamin üreten beyin hücrelerine dönüştürülecek. Parkinson Hastalığı Vakfı’na göre, dünya çapında 10 milyona yakın insanda Parkinson bulunuyor. Vakıf, mevcut tedavi yöntemlerinin, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmadan ya da durdurmadan semptomları iyileştirdiğini söylüyor. Ancak yeni araştırma, hastalığı aktif olarak tersine çevirmeyi amaçlıyor. Üniversite, önümüzdeki iki yıl boyunca hastaları gözlemleyerek onların sağlık durumlarını inceleyecek. Yapılması planlanan bu deneyin, daha önce maymunlar üzerinde yapıldığı biliniyor. l Cumhuriyet haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / Elif tokbay TASARIM: ilknur filiz Kanser hastaları Haydarpaşa Numune’den 3 uzman doktorsuz kaldı hekimayrıldı, hastaların tedavisi aksadı İl Sağlık Müdürlüğü: Kendi istekleriyle ayrıldılar Konuya ilişkin aradığımız İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise konuya ilişkin doktorların kendi isteği ile ayrıldıklarını belirterek başka bir açıklama yapmadı. Hastane yetkilileri ise açıklama yapma yetkilerinin olmadığını kaydetti. Psikoloji önemli ‘Şartlar kötü OHAL’in kalkmasını beklediler’ İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, kamu hastanelerindeki doktorların OHAL döneminde istifa edemediği için OHAL’in kalkmasını beklediklerini, OHAL’in kalkmasıyla istifaların başladığını belirterek şunları söyledi: “Kamu hastanelerindeki doktorlar çalışma şartlarından memnun değil, bu yüzden çok sayıda hekim, istifa ederek özel sektöre geçmektedir.” Tedavi alıştıkları şekilde sürmeli İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip doktorların eksikliğinin ve değişikliğinin kanser hastalarının tedavisini nasıl etkileyeceğini şöyle anlattı: “Onkoloji hastaları tanısından, tedavisine, sosyal ve psikolojik desteğin bir bütün olarak verilebildiği kapsamlı onkoloji merkezlerinde yapılmalıdır. Her hastanenin az sayıda tıbbi onkolog aracılığı ile verebileceği bir hizmet değildir. Altyapısının uygun olması, yöneticilerinin onkoloji hastaları konusunda farkındalığının olması gerekir. Hastaların mağdur olmaması için maddi ve manevi çalışma yükünün çok fazla olduğu bu alanın özellikle her anlamda desteklenmesi gerek. Hastaların alıştığı ortamlarda tedavilerinin devam edebilmesi onların psikolojileri açısından önemli. Çünkü hastaların durumunu takip eden dok torların gitmesi, yeni gelen veya yeni gidecekleri hastanedeki doktoru tanımamaları, tedavilerinin aksayacağı endişesi yaratabilir. Bunların olmaması için her hastaneye bir tıbbi onkolog anlayışından vazgeçip kapsamlı onkoloji merkezlerinde kanser hastasına bütünlüklü ve kapsayıcı yaklaşıma geçilmelidir. Hekimlerin kamuda kalmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.” Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde görev yapan 3 uzman doktorun geçen hafta görevini bıraktığı, onkoloji bölümünde uzman doktorun kalmadığı ortaya çıktı. Kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören çok sayıda hastanın “hizmet yok” denilerek çevredeki yakın hastanelerin onkoloji bölümlerine yönlendirildiği, hastaların tedavileri SİBEL nin aksadığı belirtildi. Hasta BAHÇETEPE lar, mağdur olduklarını belirterek “Doktorlar istifa etmiş ve buraya bir doktor ataması neden hemen yapılmıyor? Sağlık Bakanlığı’na başvurarak şikâyetçi olduk. Kanser hastaları ortada bırakıldı. Bizim tedavimizi takip eden doktorlar gidince başka hastanelere yönlendiriliyoruz, ne yapacağımızı bilmiyoruz” dediler. ‘Ne kadar sürecek bilmiyoruz’ Meme kanseri olan ardından kemik ve karaciğer kanserine yakalanan 53 yaşındaki A.G. adlı hasta şunları söyledi: “2015 yılından beri bu hastanede tedavi görüyorum. Meme kanseri nedeniyle başladığım tedaviye, iyileştikten sonra da kemik ve karaciğer için devam ettim. Tedavi sürecim bitmiş değil. Hastanede çalışan doktorlarımız 27 Temmuz günü itibarıyla hastaneden ayrılmış durumda. Aradan neredeyse bir hafta geçmesine karşın şu anda tıbbı onkoloji servisinde resmi olarak atanmış tek bir doktorun olmadığını görüyoruz. Benim gibi tedavi görmesi gereken yüzlerce hasta var. Kan tahlillerinin sonucuna bakıp ona göre ilaç alacak hastalara, onay verebilmek için geçici görevlendirmeyle gelen bir doktor sayesinde hastalar bugün ilaç alabildiler. Bu süreç daha ne kadar devam edecek bilmiyoruz. Bizim tedavi dosyamız bu hastanede. Tedavimizin nasıl yürütüleceği, yeni yerdeki doktorun kim olacağı gibi endişelerimiz var.” ‘Bakanlığı, bakanlığa şikâyet ettim’ Hastanede doktor kalmaması üzerine 2025 hastanın başhekimlik ile görüşme kararı aldığını, ancak bu nedenden tedavilerinin aksamasından endişesi duyduklarını ve birçoğunun görüşmeden vazgeçtiğini anlatan A.G, “Bir iki kişi başhekimliğe çıkarak görüşme yaptık. Hastane heyeti bize resmi bir bilgilendirmede bulunmamakla beraber sadece sözlü olarak ‘Biz talepte bulunduk ancak Sağlık Bakanlığı atama yapmadı ve doktorların ne zaman geleceği de belli değil’ dediler” dedi. Güngör, Sağlık Bakanlığı şikâyet hattı olan 184’ü aradığını anımsatarak “Sağlık Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’na şikâyet etmiş oldum. Durum bu kadar vahim” dedi. l İSTANBUL İDLİBLİ YEZAN TEDAVİ BEKLİYOR Çektiği acıdan sesi de kısıldı Suriye’de, hastalığı nedeniyle vücudunun birçok bölgesinde derisi soyulan 4 yaşındaki Yezan Hüseyin, tedavi olacağı günü bekliyor. Çoğunlukla deride ve ağızda yanık benzeri içi sıvı dolu kabarcıklar şeklinde başlayıp bunların kısa sürede patlayıp açılmasıyla üzeri kabuklanan yüzeysel yaralar şeklinde seyreden Pemfigus isimli deri hastalığına yakalanan İdlibli Yezan yardım bekliyor. İki kardeşini de aynı hastalıktan kaybeden Yezan, aynı sonu paylaşmak istemiyor. Yezan, üzerini değiştirirken bile derisi soyulduğu için katlanması zor acılar çekiyor. Hastalığının verdiği acıyla sürekli çığlık atan Yezan’ın ses tellerinin zarar görmesi nedeniyle artık sesi de çıkmıyor. Yezan’ın annesi Türkiyye Abdi, oğlunun doğduğu günden beri bu hastalığı çektiğini söyledi. Abdi, “Oğlum Yezan insanoğlunun katlanamayacağı acılar çekiyor. Derisi sürekli koyun derisi yüzer gibi soyuluyor. Ben çocuğumun çektiği çileyi, hissettiği acıyı hafifletmek için tedavi görmesini istiyorum” dedi. Yezan’ın diğer çocuklar gibi olmasını isteyen Abdi, “Diğer akranları gibi çocukluğunu yaşayamıyor. Koşup eğlenemiyor. Ben hiç kimseden ne yardım kolisi ne yemek istiyorum. Sadece oğlumun Türkiye’de tedavi görmesini istiyorum” ifadelerini kullandı. l AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle