18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 9 Temmuz 2018 12 Suçluyorum Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce ikilisi, açıkça, CHP’yi yok etme suçu işliyorlar. Yalnızca son gelişmelerden giderek bu ikiliye bakalım. Onları suçlama hakkımın olduğunu kendileri çok iyi bilir. Kılıçdaroğlu Eski yakın dostum Kılıçdaroğlu, CHP’yi yönetemedi; partinin bugünlerini hazırladı. Geçen çarşamba günü basına yaptığı bir açıklamada, üç konuda başarılı olduğunu vurguluyor; İYİ Parti’ye verdiği 15 milletvekili desteği; Millet İttifakı ve İnce’yi aday göstermesi. Yakından bakılırsa bunların hiçbiri başarı sayılmaz. Önce, CHP’yi sağcılaştırma çabasının bir gereği olarak ısrarla biz ülkücüyüz diyeceksiniz; birçok yerde toplulukları bozkurt işareti ile selamlayacaksınız... Bu durumda MHP’den ayrılanların doğal olarak CHP’ye gelmesi gerekirdi; hiç de öyle olmadı; onlar ayrı parti kurdu; siz de onlara omuz verdiniz. Şimdi de uzaklaşarak size el sallıyorlar. İkincisi, seçimlerde sayenizde istediklerini alan İYİ Parti ve SP, Millet İttifakı’nın dağıldığını açıkladılar. Bu mu başarı? Millet İttifakı, HDP’yi dışladığı için, eksikliydi ve başarısızlığı kaçınılmazdı. Aslında siz 2016’da AKP’nin getirdiği milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili teklifi “Anayasaya aykırı ancak destekleyeceğiz” diyerek CHP’yi hukuk dışına düşürdünüz ve HDP’nin ezilmesine çanak tuttunuz. Ortaklarınız sizden kaçarken şimdi terörist suçlaması CHP’ye yöneltiliyor. Üçüncüsü, İnce’yi aday yapmanızın ne kadar büyük başarı olduğunu geçen salı gecesinden bu yana bizzat yaşıyor ve dahası CHP’ye de yaşatıyorsunuz! İnce’ye gelince 16 yıllık milletvekilliğiniz sırasında hangi büyük başarılara imza attığınız bir yana, siz Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi aşırı sağcılaştırma çabalarına hiç karşı çıkmadınız; bu nedenle başından beri onunla suç ortağısınız. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyanız sırasında, çok sığ kaldınız; rakibinizi, özgürlük, demokrasi ve barış düzlemine çekemediniz; baskılardan bunalmış olan kitlelere umut dağıttınız, şimdi de o umutları boşa çıkarıyorsunuz. Gerek 16 Nisan halkoylamasının, gerek 24 Haziran başkanlık seçimlerinin sonuçlarını sorgulamaktan ısrarla kaçındınız. Hele 24 Haziran gecesi CHP emekçileri ve görevlileri sandıkların başında beklerken sizin nerede olduğunuz tartışılır olmamalıydı. 24 Haziran’dan sonra Mega Muharrem kesildiniz, uçuyorsunuz. Aldığınız yüzde 30’u aşan oyu, helalinden olarak niteliyor ve 1970’lerin Ecevit CHP’sinin aldığı oyla karşılaştırıyorsunuz. 12 Eylül’den sonra Halkçı Parti’nin yüzde 30; 1989 yerel seçimlerinde SHP’nin yüzde 29 dolayında oy aldıklarını tam bir nankörlükle görmezlikten geliyorsunuz. Ben vefalıyım, Kemal’e rakip olmam derken kurultayın toplanması için örgütü kullanarak onu arkadan vuruyorsunuz. 24 Haziran sonrası çok tutarsız konuşuyor ve konuştukça batıyorsunuz! Hürriyet’ten A. Arman ile yaptığınız bir söyleşide; herkes haddini bilecek ... benim canımı sıkmasınlar diyerek bir gazeteyi ve onun bir yazarını hedef seçtiniz (1 Temmuz). Bu sözlerde düşünce özgürlüğünü benimsemiş bir beyinin kırıntısı var mı? Ve bir eski arkadaş uyarısı: Daha önce Kılıçdaroğlu’na Aslan Kemal; yürü; şu CHP’yi dönüştür diye alkış tutan sağcı yazar ve yorumcular, şimdilerde onunla ve çok üzülerek söyleyeyim CHP ile alay ediyor ve seni göklere çıkarıyorlar! İkinize de sorulmalı: bugünlerde, özgürlükten, demokrasiden ve barıştan uzak bir rejim, karanlık kararnameleri ve kadrolarıyla ülkenin üzerine çökerken, siz ne yapıyorsunuz? Tüm CHP’lileri, arkanızda saf tutmaya zorluyor; partimizi parçalıyor ve zayıflatıyorsunuz. Bir kez daha AKP iktidarının ve kurulmakta olan rejimin ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Şunu iyi bilin ki, suçlarınızın cezasını tarih kesecek! 9 TEMMUZ 2018 SAYI: 33878 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:36 03:29 04:01 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:33 13:15 17:13 05:21 13:00 16:56 05:48 13:23 17:15 Akşam 20:45 20:27 20:45 Yatsı 22:33 22:11 22:24 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Son seçimlerle Anayasa referandumu ile çerçevesi çizilmiş olan yeni rejim onaylandı. Bugünden başlayarak Türkiye henüz uygulamasını görmediğimiz ama tahmin edebileceğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümeti ile yönetilecek. Bu rejimin temel özelliği yasama yürütme ve yargının tek elde toplanmış olmasıdır. Yeni dönemin medyaya neler getireceğini ya da neler götüreceğini hep birlikte göreceğiz. Geçtiğimiz dönemin bilançosu iyi değildi. Gazeteciler tutuklandı, yargılandı, hüküm giyenler var; sektörde işsizlik olağanüstü boyutlara ulaştı, gazeteler kapandı, halkın haber alma hakkı zedelendi. Gazetelerin, TV kanallarının büyük çoğunluğu haberi değil, iktidar partisinin söylediklerini yaymayı gazetecilik olarak gördüler. Bu da onları kurtarmadı, büyük gazete gruplarında el değiştirmeler ve onunla birlikte tasfiyeler yaşandı. En son Habertürk gazetesinin patronu gazeteyi kapattığını açıkladı. Yasa gereği, kapandıktan sonraki iki aylık ücretlerin ödenmesi zorunluluğunun da yerine getirilmediği anlaşılıyor. Önümüzdeki günlerde yoğun baskıyla karşılaştığı belirtilen Kültür Radyo TV (KRT)’nin de kapatılacağı açıklandı. Durum iyi değil, bundan sonrası için umutlu olmak da pek olanaklı değil. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti son durumla ilgili bir açıkla Medyanın Zor Günleri ma yayımladı. Özeti şöyledir: “Türkiye’de basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller nedeniyle gazetecilik mesleği yapılamaz hale gelmiştir. Gazetecilik faaliyeti suç olarak tarif edilmiş, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, gazeteler ve gazeteciler sık sık hedef gösterilmiştir. Gazeteler kapatılmış, gazeteciler tutuklanmış ve bir korku iklimi yaratılmıştır. İktidarın hoşuna gitmeyen medya kuruluşlarına reklam verilmesi değişik yollarla engellenmiş, zarara girmelerine ortam hazırlanarak kapanmaya giden yol hızlandırılmıştır.  Son olarak Habertürk gazetesi kapatılmış, KRT’nin ise kapatılacağı açıklanmıştır. Meslektaşlarımız işsiz kalmıştır. Habertürk gazetesinin internet ortamında devam edeceği belirtilmiştir. Ancak internet ortamındaki yayıncılığın istihdamı ile yazılı medyanın istihdamının kıyaslanamayacağı ortadadır. Bu süreçte meslektaşları mızın haklarının mağdur edilmeden en kısa sürede ödenmesini umuyoruz.  Türkiye’de gelinen noktada gazetecilerin işsizlikle cezalandırılması devam etmektedir. Son 10 yılda 10 bin gazeteci işsiz bırakılmıştır. Gazeteci işsizliği Habertürk ve KRT çalışanlarının işsiz kalmasıyla daha da artacaktır. İşsiz gazetecilerin istihdam edileceği bir medya ortamı kalmamıştır. Gelinen noktada tek sesli, tek tip gazetecilik anlayışıyla Türkiye’nin layık olduğu demokrasi anlayışına ulaşmak ihtimal dahilinde değildir. Halkın talep ettiği her görüşün yer alacağı yayın çeşitliliğine ihtiyaç vardır. Her seçim sonrasında olduğu gibi bu dönemde de bir kez daha basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını, gazetecilik mesleğinin suç sayılmamasını, tutuklu gazetecilerin özgür bırakılmasını talep etmeyi sürdürüyoruz.” Öneriler  Yıllardır bir Cumhuriyet okuru olarak aşağıdaki konularda isteklerim olacaktır: Cumartesi günleri yayımladığınız “bulmaca”nın çözümleri verilmiyor. Bilgi dağarcığını geliştirmeyi amaçladığınız bu konuda cevapların yayımlanmaması istenen amaca ulaşılamamasına sebep olmaktadır. Aynı gün veya ertesi gün çözümler gazetenin uygun bir yerinde yayımlanabiliyor. Dünya Futbol Şampiyonası çok önemli bir etkinliktir. Dört senede bir yapılan bu organizasyon spor merakı dışında herkes için de çok önemli bir aktüalite konusudur. Böyle bir etkinlik spor sayfalarınızda çok çok az yer alıyor yada hiç yer almıyor. İnanın maçların varlığı ve saati bile yok... Burhan Şenerdi Botanik Bahçe değil Botanik Bahçesi Gazetenizde sık sık Türkçe’yi nizde “Botanik Bahçe” diye baş katleden başlıklara, yazı lık atılmış... Aynı “erkek ayakkabı” lara rastlıyoruz. Lütfen Türkçe’yi gibi. Ayakkabının cinsiyetini ne “doğru” kullanıp, “doğru” yaya reden anlıyorlarsa... Halbuki yazı lım... Binlerce kişinin okuduğu, iz nın içinde “botanik bahçesi” diye lediği yayın organlarının “neredey geçiyor. Başlığı atan herhalde ya se sistemli olarak” Türkçe’yi bo zıyı bile okumamış... Eposta ad zan yayınları, özellikle çocukla resinizi ararken daha da ilginci rın ve gençlerin “yanlış” ifadele ne rastladım: “Cumhuriyet Anka ri “doğru” diye bellemesine se ra Büro”. İsim tamlamaları sizle bep oluyor. Delil ararsanız; okul re ömür. “Ankara Bürosu” desek, sınavlarındaki dilbilgisi soruları yazan herhalde, yanlış söylüyo nı ve doğru cevap oranlarını ince ruz diye bize karşı çıkar... Selam leyiniz. Bugünkü internet gazete larımla. Bilge Han Okur anketi Cumhuriyet gazetesi 90’lı yıllarda “Okur anketi” yapardı belirli aralıklarla  ve bu anketin sonuçlarının da değerlendirmesini yapar bunları gazetede yayımlar okurun da gazetenin hazırlanmasında katkısı olurdu. Böylece gazete yönetimi bir anlamda hem okurun nabzını tutar hem de okurun hem görüşü hem de beğenisi gazete hakkındaki önerileri alınırdı. Tekrardan belirli periyotlarla 6 ayda bir yada en az yılda bir kez okur anketi yapılamaz mı? Saygılarımla... Selahattin  Zeytinoğlu KISA KISA Isı ve sıcaklık farklı şeyler “Defne’si için zamanı durdurdu” başlıklı haberin kırmızı ile yazılmış “Vücut ısısı 18 dereceye düşürüldü” başlığı büyük bir yanlış içeriyor. Meslek hayatım boyunca bu konularda ders verdiğimden bu yanlış her zaman beni çok rahatsız eder. Isı ve sıcaklık aynı şey değildir. Isı bir enerji türüdür ve birimi W (Watt)’dır. Eskiden ve halen diyet listelerinde kalori dediğimiz birim. Sıcaklık ise ortamın durumunu anlatan bir büyüklüktür ve birimi K (Kelvin), C (Centigrade)’dir. Isı, iki farklı sıcaklıktaki ortamdan genelde yüksek sıcaklıktan düşük sıcaklığa akar. Bu konu makine mühendisliğinin en önemli konusu olan Termodinamik biliminde incelenir. Tüm makineler yüksek sıcaklıktaki bir kaynaktan ısı çekip daha düşük kaynaktaki ortama ısı atarak iş üretirler. Ülkemizde ne yazık ki fiziken farklı olan iki büyüklük karıştırılır. TDK sözlüğünde bile ısı ve sıcaklık için aynı anlam verilmektedir. Entel takılanlar yeni Türkçe kullandıklarını sanarak ısı sözcüğünü kullanırlar haberde olduğu gibi. Bu iki sözcük kültürümüzde bilimin ne denli eksik olduğunun basit bir örneğidir. Saygılarımla esenlikler dilerim. Osman Kemal Kadiroğlu Görev editörün Gazetenin 4 Temmuz tarihli sayısında (s.4), İnceKılıçdaroğlu arasında başlayan ‘olağanüstü kurultay’ tartışmasının, başarılı bir eleştirel haber yorumuna yer verildi. Cumhuriyet’ten beklenen de buydu sanırım. Ancak, iç politikadaki güncel gelişmeleri yakından izleyen gecikmeden baskıya yetiştiren muhabir İklim Öngel’in yazısında önemli bir cümle yanlışı var: İnce’nin Kılıçdaroğlu’na, “Milletin seçim sırasında gördüğü yaşadığı umudu kaybetmemiz gerektiğini söyledim” dediğini sanmıyorum. Olsa olsa kaybetme[me]miz demiş olabilir. Ancak bu benzer hatalar her yazının başına gelebilir. Bu türlü önemli yanlışları düzeltmek, yazarın değil, sayfa editörünün eğer varsa genel düzeltmenin görevi olmalıdır. Saygılarımla... Bozkurt Güvenç Haber değeri var mı? Bu haberde manşetlik ne var anlamadım. Hatta neden haber yapıldığını da anlamadım. Otobana yayaların girmesi yasaktır ve yasak ihlal edilirse ceza yazılır. “Nedim İnce Türkiye’yi gezerken otobanda hız sınırını aştığı için ceza yedi.” Bu manşetlik haber olmaz ise yukarıdaki neden olur? Manşetlik haberlerde biraz özen deme hakkım doğuyor mu? Ne dersiniz? Sevgiyle... Nedim İnce ODTÜ hıncı sürüyor Mezuniyet töreninde pankart nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten gözaltına alınan 3 ODTÜ’lü öğrencinin ardından Öğrenci Temsilcileri Konseyi Başkanı Özgür AMehmet Gür ile pankartı hazırlattığı ve bastığı öne sürülen iki kişi daha gözaltına alındı çtıkları pankart nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten gözaltına alınan 3 ODTÜ’lü öğrenci de dün evine yapılan polis baskını ile gözaltına alındı. Mezuniyet törenindeki rektörlük protestosu nedeniyle, “toplumun leme başlatıldığını açıkladı. Cumhuriyet’e konuşan öğrencilerin avukatlarından Erinç Sağkan ortada büyük bir hukuksuz nin ardından, ‘toplumun huzur ve asayişi huzur ve asayişini bozmak”tan suçlanan luk olduğunu ve öğrencilere hukuk yoluy ni bozmakla suçlanan’ Öğrenci Temsilci Gür, Öveçler Güvenlik Şube’ye götürül la gözdağı verildiğini vurguladı. leri Konseyi Başkanı Özgür Mehmet Gür dü. Pankartı hazırlattığı belirtilen Ö.K. ile Mizah dergisi Penguen’in çizerleri tara ile pankartı hazırlattığı belirtilen Ö.K. ve pankartı bastığı öne sürülen Ş.D. de dün fından çizilen Tayyipler Alemi, derginin pankartı bastığı öne sürülen Ş.D. gözaltına Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince kapağı olarak 24 Şubat 2005’te yayımlan alındı. Gözaltı süresi 10 Temmuz’a kadar gözaltına alındı. Böylece olayla ilgili gözal mıştı. Erdoğan’ın 40 bin TL tazminat tale uzatılırken, rektörlük de inceleme başlattı. tı sayısı 6’ya yükseldi. ODTÜ’deki mezu biyle açtığı dava, 2006 yılında Ankara 1. ODTÜ mezuniyet töreninde “Tayyipler niyet törenine ilişkin iki ayrı dosyanın bu Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından red Alemi” karikatürü pankartını açan 3 öğ lunduğu, Gür’ün gözaltına alındığı dosya dedilmişti. Mahkeme gerekçeli kararında Özgür Mehmet Gür rencinin ardından ODTÜ Öğrenci Temsil da 12 kişinin daha olduğu öğrenildi. ODTÜ “Yargı ve hâkim siyasi bir düşünceye gö cileri Konseyi Başkanı Özgür Mehmet Gür Rektörlüğü ise mezuniyet töreni için ince re hareket etmemeli, kişiye ve zamana gö re hüküm kurmamalıdır. Toplumu etkile KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] me ve ileriye götürme gücünü sahip olan davacının, sahip oldukları güç nispetin de eleştiriye açık olması ve katlanması gerekir. Bu nedenle karikatürlerin haka ret amacı taşımadığı, kişilik haklarını ih lal etmediği kanaatine varıldığından da vanın reddine karar verilmiştir” ifadesine yer vermişti. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Tek delil pankart 14 yıl önce çizilen karikatürü taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan öğrencilerin ifadelerinin henüz alınmadığı, 10 Temmuz Salı gününe kadar gözaltında tutulacağı bildirildi. Mezuniyet töreninde gözaltına alınan öğrencilerin taşıdıkları pankarta ilişkin inceleme başlattıklarını bildiren Rektörlük, “Üniversitemizin genel prensibi ifade özgürlüğü olmakla birlikte, bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen sınırlamalar dahilinde kullanılmasıdır. Bu kapsamda devlet büyükleri, kamu görevlileri ve tüm şahısların şöhret ve haklarının korunması gerekmektedir. Üniversitemizde inceleme ve değerlendirmeler derhal başlatılmıştır ve devam etmektedir” açıklamasını yaptı. İnce iptal etti CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, mezuniyet töreninde kendisi için açılan pankartlar dolayısıyla sosyal medya hesabından öğrencilere teşekkür etmiş, dün, ODTÜ Mezunlar Derneği’nde öğrencilerle buluşma kararı almıştı. Ancak İnce, “ODTÜ Öğrenci Temsilcileri Konseyi Başkanı’nın gözaltına alınması ve diğer gelişmeler nedeniyle buluşmayı ertelediğini” açıkladı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle