Katalog

KULTUR 14 ‘Devinim’ sergisi Galeri Işık’ta FMV Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin ilkini gerçekleştirdiği mezun ve öğrenci seçkilerinden oluşan ‘Devinim’ sergisi, FMV Galeri Işık Teşvikiye’de dün açıldı. 31 Temmuz’a kadar açık kalacak sergide; Görsel Sanat lar, Moda ve Tekstil Tasarımı, Sinema ve Televizyon Bölümü, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı ile Görsel İletişim Tasarımı bölümlerinden mezun ve öğrencilerin 300’e yakın çalışması sergilenecek. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ Perşembe 5 Temmuz 2018 [email protected] İstanbul opera festivali dörtAmyenvaslaimrd..a.doludizgin: ‘La Traviata’ Nick Cave İstanbul Modern Sinema’da İstanbul Modern Sinema, bu özel seçkide izleyebileceTürk Tuborg A.Ş.’nin katkı ği filmler ise şöyle sıralanıyor: ları ve İKSV işbirliğiyle, müzik Korkak Robert Ford’un Jes kariyerinin 45. yı se James Suikas lına giren Avust ti (The Assassinati ralyalı şarkıcı, on of Jesse James söz yazarı, beste by the Coward Ro ci, senaryo yaza bert Ford, 2007), rı, şair ve oyuncu One More Time Nick Cave’i 25. with Feeling, 2016, İstanbul Caz Fes Kanunsuzlar (Law tivali kapsamında less, 2012), ve 10 Temmuz’da Dünyada 20.000 KüçükÇiftlik Gün (20,000 Days Park’ta vereceği on Earth, 2014) konserinden ön Program kapsa ce beyazperde mında, 7 Temmuz de sinemaseverlere buluşturu ‘Nick Cave ile Bir Hafta Sonu’ adlı program 78 Cumartesi günü saat 17.00’de Gül yor. Cave’in sesi, Temmuz’da sunulacak. şah Güray mode müziği, metni ve ratörlüğünde, Se kendisini göreceğimiz filmler vin Okyay ve Melis Danişmend 7 8 Temmuz’da “Nick Cave ile ile Cave’in müziği ve sinema Bir Hafta Sonu” adlı programla ile olan ilişkisi üzerine bir söy sunulacak. leşi düzenlenecek. Programın Cave hayranlarının sadece ayrıntılarına www.istanbulmo bir hafta sonu için hazırlanan dern.org’dan ulaşılabilir. ‘GÖKYÜZÜNE YAKIN SAKLI KENT’ Santa Harabeleri Kaçak yapılara müdahale... Ne çok, ne çok ihtiyacımız var güzelliklere, sanata, nitelikli müziğe... Hele şimdi: Enflasyon alıp başına gitmişken; tüm toplum “bizden ve bizden olmayanlar” diye ayrıştırılmışken; kin, nefret, intikam tohumları yeşertilirken... Evet şimdi her zamankinden daha çok gereksinimimiz var sanata ve güzelliklere... 9. İstanbul Uluslararası Opera Festivali’nde önceki akşam izlediğim “La Traviata” nicedir özlediğim nitelikli güzellikle beni buluşturdu. Festivalin bu yıl az ama öz bir programı var. “Uluslararası” niteliği yaratıcı kadrolarla sınırlı, ama olsun... Açılışı, Leyla Gencer Yarışması birincilerinden, günümüzün çok aranan star sopranosu Nino Machaidze ve Antonio Pirolli yönetiminde İstanbul Devlet Operası yapmıştı. Bunu, Arkeoloji Müzesi’ndeki Yekta Kara’nın rejisiyle klasikleşmiş ve dünyayı dolaşan Mozart’ın “Saraydan Kız Kaçırma” (İstanbul Opera ve Balesi) izledi. Gelelim Verdi’nin başyapıtlarından “La Traviata”ya... “Aynaların La Traviata’sı” Daha uvertürün ilk notalarıyla perde açılırken, sahnede yerden kalkan ve aynalardan oluşan, sahnenin arka duvarını tümüyle kapatan dev pano 45 derece meyille arka fona yerleştiğinde tüylerim ürperdi... O andan sonra dünyanın (yani sahnenin) tüm katmanlarını farklı açılardan izleyecektik: Aynalardan, önden, arkadan, yandan, üstten, derinlerden... Paris’in şaşaalı, gösterişli yaşamını ve bu yaşamın kofluğunu; âşık bir kadının yükselişi ve düş kırıklığını; dostlukların sahteliğini; fedakârlıkların boşluğunu, çelişkileri, ikilemleri ve duyguların dört mevsimini... İtalya’nın en ilginç opera festivallerinden Macerata Festivali ve Pergolese Vakfı’nın işbirliği; tiyatro kökenli Alman Henning Brockhous rejisi ve ışık tasarımı, Svoboda’nın ölümsüz dekoru... Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ve Korosu’nu İtalyan şef Alessandro Cedrone yönetiyordu. Hemen belirteyim: Josef Svoboda (19202002) 20. yüzyılın sahne büyücüsü bir tasarım cı. Çek. Efsanevi bir isim. Tanıma şansına erişmiştim. Tiyatroda “ışık perdesini” yaratan, “Laterna Magica”yı keşfeden büyücü... Bu dekoru ilk kez 1992’de Macerata Festivali için gerçekleştirmişti. O günden sonra “Aynaların La Traviata’sı” diye anılır oldu ve birçok tiyatro tarafından benimsendi. Bu kez güncelleştiren ve sahneye uygulayan Giancarlo Colis’ti. Sahne zemini değiştikçe, aynadaki görüntü de değişiyor, buruşturulmuş mutluluklar; faydasız pişmanlıklar, katmanlar çoğalıyordu... Burcu Uyar faktörü Biliyorum, bir eseri dekoruyla paylaşmaya çalışmak pek olağan değil ama kendimi tutamadım, ne de olsa opera ve tiyatro tarihine damgasını vurmuş bir dekor bu... Verdi’nin muhteşem müziği; aryaların insanın içine işlemesi bir yana “La Traviata”nın başarısı başrolleri paylaşan 3 solistin inandırıcılığıyla orantılıdır. Violetta rolünde kendini uluslararası platformda da kanıtlamış soprano Burcu Uyar mükemmeldi. Yalnız geniş yelpazeye yayılan sesiyle değil, söyleyiş biçimiyle, oyunculuğuyla da mükemmeldi. Onunla ilgili daha önce şöyle yazmıştım: “Fazıl Say’ın Me tin Altıok Oratoryosu’nu dinlediyseniz o soprano sesi unutamazsınız... Onu dinlemeyenler ne kaçırdıklarını bilmiyor!” Leyla Gencer Yarışması’nda ödül, İtalya, Fransa, Almanya’dan ödüller... Dünya sahnelerinde kanatlandı: Tüm başroller: Lucia, Gilda, Manon, Violetta, Norma... Berlin Deutsche Oper,  Nantes, Marsilya, Menheim  operaları... Salzburg’da  Gece Kraliçesi; Marsilya, Viyana ve Berlin operalarında “Dona Anna”... Burcu Uyar, bu kez oyunculuğunun da tadını çıkarıyordu. Baba Germont rolünde Bulgar bariton Vladimir Stoyanov; Alfredo rolünde Gürcü tenor George Oniani, üçlüyü tamamlayan mükemmel sanatçılardı. Eserin finalinden önce, sahnedeki meyilli ayna yavaş yavaş açısını değiştirdiğinde, biz ölümlü izleyiciler de o aynanın içine girdik, kendimizi gördük. Yaşanan her şeyde, Viyoletta’nın ölümünde (yüceltilmesinde, lanetlenmesinde) bizim de rolümüz vardı... Svoboda Brockhous imzalı bu prodüksiyona emeği geçenleri kutluyorum. Opera Festivali yarın (7 Temmuz) Teodorakis’in müziği; Lorca Massine koreografisi; Ankara Devlet Opera ve Balesi prodüksiyonu “Zorba” balesiyle sona eriyor. Kaçırmayın derim. Anne MarIe, bu kez Antalya’ya geliyor PaüCMakdsaTştlrıVaysşmaoiıAanr’pdarıvkClAarayıuosnrsıpldıntdyaaaachlıazleynMyıgraeeAtüe,yr”nzBçeakinkeelaeaçlnÖpenıkMskydasa’ıaütclamremlanilekeıkanüi,.rtdziR“ç“RiagRıek,eiog1bBl7gicnsiRnkTutöIaTueemdbmlmvüeyelrmelLieni”uvrdzee Ra2dJgpkora3eleüadSRnzzglnHmaeıaeennlnangasndiuşazdnnlamv,tieauırnçe.İadnsmıCn3,ti1ğ“4ai’a0LdClinkriAavyvaTbkeğreaeRuey’umdilgiazt’nsdaae’mntga,CloOıeeAuniosznçzrn’nblatee’endcaunkyseaesDaiy,screMhaeuteily”nzafanhlsekreieLaliaaykeilnbpTpee’kneüuaseçgirlanisuıkzsemkaşiilmymhmmınenıeuşd’Teytsşaoeıit.mu. alacak. Arkeolojik doğal sit alanı Santa Harabeleri’ne, yaylacılar tarafın dan yapılan beton binalar için Gümüşhane Valiliği harekete geçti. Gümüşhane’nin Duman lunduğu bölgeye kaçak betolı köyü sınırlarında yer narme yapılar inşa etti. San alan, geçmişi Ortaçağ’a ka ta Harabeleri’ne, eski taş ya dar uzanan, “Gökyüzüne ya pı üzerine bir yaylacı tarafın kın saklı kent” olarak da bili dan inşa edilen 2 katlı tuğla nen arkeolojik doğal sit alanı bina ise tarihi dokuda çirkin Santa Harabeleri’ne, yaylacı görüntü oluşturdu. lar tarafından yapılan beton Doğal ve Tarihi Değerle binalar için Gümüşhane Va ri Koruma Derneği Başka liliği harekete geçti. Valilik, nı, Karadeniz Teknik Üni tarihi dokuda çirkin görüntü versitesi (KTÜ) Öğretim Üye oluşturan kaçak yapıların do si Dr. Coşkun Erüz de Santa ğayla uyumlu hale getirilme Harabeleri’nde bulunan taş si için sahiplerine süre verdi, yapılar ve bölgenin dokusu aksi halde yapıların yıkılaca nun insanların ilgisini çek ğını bildirdi. tiğini belirterek, “Santa’da Rumlar tarafından 17’nci bulunan 1520 yapı hari yüzyılda kurulduğu bilinen cindeki yapılar gerçek San 7 mahalleden oluşan San ta evi değil. Santa’da bulu ta, taştan inşa edilen tek kat nan pek çok yapı çürüdü, ba lı yapılarla ve her mahalle zıları çöktü ve yakıldı. San de bir kiliseden oluşuyor. ta Harabeleri’nin gerçek ta Rum sivil mimarisine özgü rihi dokusu ortaya çıkarılıp eserleri barındıran ve bugü vatandaşa sunulursa, bölge ne kadar ayakta kalan yapı hem yayla vasfını korur, hem lar, bölgeye ulaşım zorluğu doğa, hem de kültür turizmi çekilmesi nedeniyle bakım için bölgenin cazibe merke sız kaldı. Yörede yaylacılık zi haline gelir” diye konuş yapanlar da harabelerin bu tu. l DHA Efsaneler, Roskilde Müzik Festivali’nde Kuzey Avrupa’nın sevilen müzik festivali Roskilde 4 gün boyunca Red Bull TV’de müzikseverlerle buluşuyor. 1970’li yıllardan beri düzenlenen ve Kuzey Avrupa’nın en kapsamlı müzik festivali unvanına sahip Roskilde, Kopenhag’a 30 km mesafede devasa bir ormanlık alanın içerisinde yapılıyor. Bu yıl, Eminem, Gorillaz, Bruno Mars, Nine Inch Nails ve David Bryne gibi müzik efsanelerine ev sahipliği yapacak festival genç yeteneklere de yer veriyor. 4 Temmuz’da başlayan Red Bull TV Roskilde Festivali yayınları festivalin sona erdiği 7 Temmuz Cumartesi gününe kadar sürecek. Yayınlar https://www.redbull.tv/ adresinden izlenebilir. ‘Grease’ bir kez daha gösterilecek Tüm zamanların en çok kâr eden müzikali “Grease” 40. yılını kutlamak için 30 Haziran akşamı Beykoz Kundura’da gösterilmişti. Beykoz Kundura, yoğun ilgi gören filmi yarın akşam tekrar açık havada izleyiciyle buluşturacak. “Bir Yaz Gecesi Sineması” etkinlikleri kapsamında saat 21.00’de başlayacak gösterimin biletleri www.mobilet.com’dan satışa çıktı. C MY B