24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 31 Temmuz 2018 haber 6 EDİTÖR: TAMER KAYAŞ / HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Tehdit dili saygısızlık’ Yeni sistemin ilk MGK’sinde ABD tehdidi ele alındı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, Ankara’nın karşı duruşuna destek verildi ve “ABD’nin tehdit dilinin asla kabul kabul edilmeyeceği” vurgulandı Kriz sonrası peş peşe görüşmeler ABD ile Türkiye arasında rahip Andrew Brunson nedeniyle yaşanan kirizin ardından ilk yüz yüze görüşme Singapur’da gerçekleşecek. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun ikili görüşmesi için hazırlıklara başlandı. Bugün başlayacak ve 3 Ağustos’a dek sürecek Güneydoğu Asya Uluslar Birliği 51. Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak iki bakanın krizde gelinen son aşamayı yüz yüze ele alması bekleniyor. Öte yandan ABD Avrupa Kuvvetleri ve NATO Müttefik Kuvvetler Harekât Komutanı Orgeneral Scaparrotti, yarın Ankara’ya gelerek Türk yetkililerle görüşmeler yapacak. Görüşmelerde ağırlıklı olarak Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler ele alınacak. l ANKARA / Cumhuriyet Brunson’ın ev hapsine itiraz Terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanan ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’ın avukatı, ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı için itirazda bulundu. Avukatı İsmail Cem Halavurt; sağlık gerekçesi, kişi hak ve özgürlüklerinin ihlali ve tüm delillerin toplanmış olması, kaçma şüphesinin bulunmaması gerekçeleriyle mahkemeye başvurarak öncelikle ev hapsinin, ardından da yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) parlamenter sistemin sona erdirilmesinin ardından yapılan ilk toplantısında ABD tehdidi ele alındı. 5 buçuk saat süren MGK toplantısının ardından yapılan açıklamada, “ABD tarafından ülkemize karşı kullanılan tehdit dilinin ittifak ilişkilerine saygısızlık olduğu ve asla kabul edilemeyeceği belirtilmiştir” denildi. Milli Güvenlik Kurulu dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Rahip Brunson nedeniyle WashingtonAnkara arasında yaşanan krizin ardından ilk defa ABD ile yaşanan gerilim ve ABD’nin “Türkiye’ye yönelik yaptırım” tehdidi MGK bildirisine yansıdı. Açıklamada, “ABD tarafından ülkemize karşı kullanılan tehdit dilinin ittifak ilişkilerine saygısızlık olduğu ve asla kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Türkiye’nin gerek ikili ilişkileri, gerekse ittifaklar çerçevesindeki tüm yükümlülüklerine bağlı olduğu kadar haklarına da sahip çıktığı, ülkemizin bu yaklaşımına saygı duyulmasının beklendiği kaydedilmiştir. ABD ile Münbiç konusunda sağlanan mutabakatın, Suriye meselesinin çözümüne önemli katkı sağlayacağı vurgulanmış, bu kapsamda PKK/PYDYPG terör örgütünün Münbiç’i terk etmesiyle ilgili yol haritası üzerinde durulmuştur” ifadelerine yer verildi. Suriye mesajı Açıklamada, “Suriye’de hâlen terör örgütlerinin etkinlik gösterdiği bölgelerin bir an önce güvenli hâle GENELKURMAY BAŞKANI GÜLER ÜÇÜNCÜ SIRADA Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ilk kez kurul üyesi olarak katıldığı toplantıda, Hulusi Akar ise bu kez Milli Savunma Bakanı olarak yer aldı. Jandarma Genel Komutanı da kurul üyeliğinden çıkarıldığı için toplantıda yer almadı. Yeni oturma düzeni içerisinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, MGK masasının sol üçüncü sırasında yer aldı. Yeni yapısıyla ilk kez toplanan MGK’ye Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fu at Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile kuvvet komutanları katıldı. Eski sistem MGK’lerine Başbakanlık Müsteşarı olarak katılan Fuat Oktay Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak yerini alırken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un MGK’ye katılma 30 Mayıs 2018 sı dikkat çekti. Geçmiş dönemde Kara Kuvvetleri Komutanı olarak MGK’ye katılan Orgeneral Yaşar Güler, bu kez Genelkurmay Başkanı olarak bulunuyordu. Öte yandan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ise ilk kez MGK toplantısına katıldı. Toplantının dikkat çeken üyesi ise yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanlığı’nda kurulan İletişim Başkanı Fahrettin Altun oldu. getirilmesine yönelik çalışmalar değerlendirilerek, bu konudaki somut adımların atılmaya başlanacağı belirtilmiştir. Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin yakından takip edilmekte olduğu belirtilmiş, Türkiye’nin denizlerdeki hak ve menfaat lerinin korunması hususundaki kararlılık vurgulanmıştır” ifadeleri yer aldı. MGK bildirisinde ayrıca terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlar masaya yatırılarak mücadele edileceği kaydedildi. Terör örgütleriyle mücadele de Türkiye’nin yaklaşımının uluslarası toplumdan da beklenildiği belirtilerek bazı ülkelerin terörle mücadelede çifte standart niteliği taşıyan uygulamalarının “kabul edilemez” olduğu ifade edildi. l ANKARA/Cumhuriyet Diyanet’ten özel TV SİNAN TARTANOĞLU Diyanet İşleri Başkanlığı tarihte bir ilke imza atarak, dini bir hizmeti yürütmek için özel şirket kurdu. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Vakfı, özel televizyon kanalında dini yayın yapmak için kurulan anonim şirketi, RTÜK’ten yayın lisansı aldı. TRT frekanslarından yayın yapan TRT Diyanet’ten farklı olarak Diyanet TV adıyla kurulan kanal, kamu yayıncılığı ilkelerinden bağımsız şekilde sadece RTÜK ilkelerine göre dini içerikli özel televizyon yayıncılığı yapacak. Kurulan medya şirketi, gazete ve dergi de yayımlayabilecek; sinema, televizyon filmleri ile dizi film çekebilecek. RTÜK Yasası’na göre; siyasi partilerin, sendikaların, belediyelerin, derneklerin yanı sıra vakıfların doğrudan veya dolaylı olarak şirketler üzerinden yayın lisansı almaları yasaklanmıştı. Ağustos 2016’da yapılan bir torba yasa düzenlemesi ile RTÜK Yasası’nın vakıflara getirdiği lisans yasağı kaldırıldı. Vakıf kurucularının, televizyon ve radyo yayını lisansı için kurulan şirketin ortağı kabul edilmesi sağlandı. Diyanet Vakfı, Mayıs 2018’de yayıncılık için özel şirket kurdu. “Vakıf Medya Sanat Radyo Televizyon Anonim Şirketi”, 275 bin TL kuruluş sermayesi ile tescil edildi. Böylece Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’nin ilk vakıf medya şirketini kurmuş oldu. Medya hizmet sağlayıcı kuruluş olarak RTÜK’e yayın lisansı başvurusu yapıldı. RTÜK de şirketin yayın lisansı başvurusu Diyanet TV adıyla onayladı. l ANKARA ADD’de Batum dönemi Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Tansel Çölaşan ve eski CHP Milletve (ADD) 15. Olağan Ge kili Prof. Dr. Süheyl nel Kurultay’nda yapı Batum başkanlık için lan oylama sonucunda yarıştı. Yapılan seçimin Prof. Dr. Süheyl Ba sonucunda eski CHP tum, Tansel Çölaşan’ı geride bırakarak yeni Batum Milletvekili Prof. Dr. Batum 515 oy alırken, genel başkan oldu. Tansel Çölaşan 442 oyda ADD’nin 15. Olağan Genel kaldı. Batum ADD’nin yeni Kurultayı Ankara’da yapıldı. genel başkanı oldu. İki gün süren kurultayda, l ANKARA/Cumhuriyet Tarafsızlığına gölge düştü YSK Başkanı Sadi Güven’in “İmam hatipli olarak her zaman horlandık” sözleri kurul içinden tepkiye neden oldu. Bir YSK üyesi, “Zaten halkın yarısı YSK’ye güvenmiyor. Bunun üzerine tuz biber ekmenin anlamı yok” dedi. ALİCAN ULUDAĞ YSK Başkanı Sadi Güven, önceki gün Balıkesir’de “Balıkesir Anadolu İmam Hatip Lisesi Geleneksel Mezunlar Günü”ne katıldı. Güven, imam hatipli olmaktan gurur duyduğunu, okulun ilk öğrencilerinden olduğunu ifade etti. Güven etkinlikte şunları söyledi: “Yıllarca sıkıntı çektik, hamdolsun bugünlere gelindi. Bizim gibi sıkıntı çekenlerin daha çok birbirine kaynaşmış bir şekilde burada olduğunu görüyorum. Gençlerin de imam hatip ruhuyla buraya gelmelerini özellikle diliyorum, istiyorum. Sıkıntı sadece başörtüsünde değildi, hepimizeydi. Hep horlandık. Stadyumlara gittiğimizde bizimle alay ettiler. Bizi biraz da motive eden buydu. Hamdolsun bugün bu yerlere geldik. Ezan sesi geldiğinde camiye giden yönetici istemediler. Sıkıntı buradaydı. Bu nedenle imam hatip ruhu ayakta. İmam ha Sadi Güven tipli olmaktan mutluluk duyuyorum.” Güven’in bu sözleri pek çok kesimden tepki çekti. Güven’e bir tepki de YSK’nin içinden geldi. Adının açıklanmasını istemeyen ve Cumhuriyet’e konuşan bir YSK üyesi, “Biz yargıcız. Tarafsız bir konumumuz var. Hangi okuldan mezun olduğumuzun ne önemi var? Açıklamayı çok yanlış buldum” dedi. Bu tür sözlerin “tarafsızlığa gölge düşüreğini” dile getiren YSK üyesi, şöyle konuş tu: “Bir yargıcın hiçbir şekilde kullanmaması gereken sözler. YSK Başkanı, seçimlerin bütün denetimi ve kontrolü için görev yapar. Şimdi bu sözlerden sonra diğer partilerin ve imam hatip mezunu olmayanların burada şüpheye düşmesi doğal değil midir? Horlandık, şimdi biz sizi horlayacağız anlamı çıkmaz mı? Ben imam hatip mezunu değilim. Bu açıklama hem yargıç kimliğine yakışmaz hem de seçimin adil, tarafsız yapıldığına dair görüşü zedeler. Zaten halkın YSK’ye güveni çok az. En azından yüzde ellisi güvenmiyor. Bu açıklama ile bunun üzerine tuz biber ekmenin anlamı yok.” Mesaj mı veriyor Bazı üyelerin YSK içinde yaptığı değerlendirmede de, ocak ayında görev süresi dolacak olan Sadi Güven’in söz konusu açıklamalarla “bir yerlere” mesaj verdiği kaydedildi. l ANKARA T.C. RİZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2018/339338 Esas (İLAN METNİ) Davacı, RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ tarafından Mahkememizde açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında verilen ara kararı gereğince; Mahkememize açılan işbu dava ile aşağıdaki isimleri yazılı malikler adına kayıtlı bulunan taşınmazların davacı idare lehine kamulaştırılmasına karar verildiği, 4650 Sayılı Yasa ile değişik 8. maddesine göre oluşturulan kıymet takdir komisyonu tarafından taşınmazların tahmini bedellerinin tespit edilmiş olduğu, aynı madde uyarınca davalılar ile hiçbir şekilde taşınmazların idare adına devri konusunda anlaşmaya varılamadığından bahisle kamulaştırmayı yapan idarece 2942 sayılı yasanın 10. maddesi gereğince taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile tesciline dair mahkememizde dava açılmıştır. 1 İşbu ilanın gazetede yayınlandığı tarihten itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal vemaddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltme davası açılabileceği, 2 Açılacak davalarda husumetin davacı idareye yöneltileceği, 3 Kamulaştırma kanunun 14. maddesinde ön görülen süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malınkamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, 4 Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Rize Vakıflar Bankası Şubesine yatırılacağı, 5 Mahkememizce karar gereğince duruşma gününün 20/09/2018 günü saat 11:35’e bırakıldığı, Mahkememize yapılacak itirazların ve sunulacak belge ve bilgilerin duruşma tarihe esas alınarak mahkememize sunulması, 2942 Sayılı Yasanın 4650 S.Y. ile değişik 10. Maddesi 4. fıkrası gereğince ilan olunur. 24/07/2018 DOSYA NO: 2018/338 2018/339 İLİLÇEKÖY Rize İli Güneysu İlçesi Ulucami Köyü Rize İli Güneysu İlçesi Ulucami Köyü ADAPARSEL NO: 115 ada 135 parsel 115 ada 134 parsel TARAFLAR ADNAN AK VE ARK. NAZMİ USTA VE ARK. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 845637) CHP yönetimi yerel iktidarlara taşınmalı  Muhalefet yerel iktidarlar Güzerinden yeniden yapılanmalı eldik yerel seçimlere..  Temel soru şu: Muhalefet, yere seçimlerde iktidarın alanını daraltacak mı, yoksa daha küçük ve az yerel iktidarlarla mı yetinecek. Ancak bu yazıda yerel seçimleri başka bir konsept içinde ele almaya çalışacağız. CHP Ankara konumlu düşünceli odaklı bir parti. Şüphesiz ki tüm partiler öyle. Yani, merkezi hükümeti “ele geçirmeye” planlı hepsi. Meclis’te var olmak birinci derecede önemli. Belki seslerini duyurması açısından küçük partilerce Meclis’te var olmak öncelik taşıyabilir. Ama bugün tüm yönetim parametrelerinin değiştiği yeni dönemde, bence Ankara’nın ve Meclis’in büyük bir önemi kalmadı. Cumhurbaşkanlığı devleti ve ülkeyi total olarak ele geçirmiş durumda. ‘Modern padişahlık’ sistemi Devlet, bildiğimiz biçimiyle yoktur. İlçelere kadar Cumhurbaşkanı egemendir ve yöneticidir. Kaymakamlar ve valiler de uygulayıcıları. Başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı’na devletle ilgili her şeyi yeniden düzenleme hakkını verdikten sonra, devlet tam bir totaliter birim olarak yeniden kuruldu. Bu sistem, totaliter medyası ile birlikte milleti seçmeni de iktidar yanında konumlandırmaya odaklı. Yani “RTE Devlet Millet” bütünleşikliğinden bahsediyorum. Bu aynı zamanda “modern padişahlık” sistemidir. Milleti “modern kullar” yapmayı içerir. İnşa edilen totaliter yapılar genellikle bunu hedefler. Yeni durum budur. Siyaset, millet seçmen ekseninde sürdürülecek bir mücadeleye dönüşmüştür. Bu bakımdan muhalefet, Meclis’ten mümkün olduğunda az güç bulundurmalı, epey geri çekilmeli ve “millet ekseninde” yeniden yapılanmalıdır. Radikal fikri dönüşüm şart CHP’de böylesine radikal bir “fikri dönüşüm”, “yeni bir zorunlu siyaset konsepti” görmüyoruz. Henüz cılız bir millet içinde olacağız sözleri duyuyoruz, ama bir temel fikri dönüşümün parçası olarak değil. Temel siyaseti Ankara merkezli olmaktan çıkarmıyor. İnce 1 milyon genci üye yapacağız diyor. Bülent Tezcan hayatın içinde toplumu örgütlemeye başlayacağız, CHP örgütü kanaat önderleriyle ilişkilerini güçlendirecek, diyor. Yapın.. Ama daha önemlisi en az 10 bin toplum lideri yetiştirmektir. Bu “sosyal demokrat ideolojik kadrolar yetiştirmek” gibi klasik ve bence önemi de kalmayan anlayış ve çalışmadan farklıdır. Toplum liderleri, toplum içinde siyasi ekonomik toplumsal mücadeleyi tabanda yürütecek olan kişilerdir. İnce başkanın otobüsü Edirne’den Kars’a dolaşacak diyor. Bunların hepsi yine klasik merkezi Ankara örgütlü partinin söylemleridir. En yüksek siyasi rütbeli insanlar olan milletvekilleriyle birlikte halk içinde topyekun yeni bir çalışma biçimini gündeme getirmiyor. Oysa merkez, yerel olmalı, yerelle yer değiştirmeli. Yerel iktidarlarda yeni yapılanma İşte bu bağlamda yerel iktidarların önemi ortaya çıkıyor. Yerel iktidarlar deyince akla ilk gelen şüphesiz belediyelerdir. Belediyelerden yukarı doğru iktidarı inşa eden bir yeni anlayışa geçilmeli. Her belediye, CHP yönetiminin karargâhı olmalı. Yerel iktidar deyince sadece de belediyeleri anlamamak gerek. Belediye somut iktidardır ama binlerce soyut yerel iktidar alanı da inşa edilebilir. Belediye seçimleri bu açıdan büyük önem taşıyor. Sendika üyelerine HSK sürgünü Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 3 bin 320 kişilik kararnamesiyle Yargıçlar Sendikası’nın yönetim kurulu üyeleri de sürüldü. Alınan bilgiye göre, Yargıçlar Sendikası Başkan Yardımcısı Bayram Kapucu, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyordu. Kapucu, HSK kararnamesiyle İstanbul’dan Mardin’e savcı olarak gönderildi. Sendikanın üyelerinden olan ve adalet.org’un kurucusu Zonguldak Hâkimi Aydın Başar Erzurum Hâkimliği’ne, Bakırköy Hâkimi Selçuk Kaya Şanlıurfa Hâkimliği’ne atandı. Kararnamede, sosyal demokrat kimliğe sahip 10 kadar daha hakim ve savcının istemediği illere atandığı ifade edildi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle